e A ŞA EE A VA a. e e ev m © © "ne beki ZINAR BE R. v TA e LA SAğ kam 21 AĞUSTOS — 1938 Lo “<oyt Corç'un Muahedesi hatırala'ı: 32 Vison şahsi hislerini feda edip Amerika Milletler temiyetine girseydi n dünya tarihi | bir şekil alırdı ke Ni in cak bir de beşinci bir devlet bu- Sika ee beşinci devlet olarak da eriliyordı Yün enakedeyi insa etmiş ol . #loeg bitaraf bir unsur teş- La ye Buna mukabil Belçika Amerika tutuyordu. a in İştirak etmemesi bütün VA a Ben tazminat miktarı. Meninin €8İ için çok çalıştım, fakat yön Bölçika buna şiddetle itiraz Vet mukabil İngiltere ve İtal kalıyordu. du, mdaki iki zıd şuhsiyet İki, Konferansı nihayete doğru iler. May 'arda Klemarnso bana, o kendi- yi ile birdenbire: Sy, İlaon yasıp bülüyorsün ? En Mikiyg, erim, dedim, Hattâ şimdi ev. den ahn fazla seviyorum. ye diye — ş ve Byte, dedi. ti EE "oktur ki, aylarca müşkül * Üzerinde uğraşsm da ben, Ve Vilsonla üçümüz kadar bi- "pa Mutabık kalanlar, Üy,» ©rkek herkeste iki şahsiyet rn Vilson benim gördüğüm Ni kendisinde er bariz gekilde i- yer taşıyanıydı. Onu teşkil eden ÖL e msla bir olmazdı. Bunlar da. pelüş iinde ayrı durur ve tezat teş- kO. br İkt şiiyee birbi. İyİ Eeçinirterdi elm Gi nüfuzunu azaltmaya ça. STİ çok keskanırdı. Adamları aa *n fazla itimat ettiği al. Mn konferansı © teplanip May İtranama hazırlığa başlandığı en a her gün muntazaman, Vil- ii Mik rinde İtilâf devletlerinin ne ilat ala ee bildiriri, Ni tiş ma kalkıp kendisi gelmeye ka- ue man derhal düşünmüş, fakat mi ye Mylememiştim: konferansta Mi, Ring Hizzat bulunması doğru olmıya- aa İsini temsil etmek üzere de. İL e Ve o cümhuriyetçilerden heyet gönderse daha iyi an bulunduğu takdirde, pok- bi a Kipi bir şiddetle 18- €ndi görüşlerini kabul a ei Kn Amerikan cumhurreisinden a kabul £ Bedi. İleri sürülen bası tek. e l etmediğini, muahedeye bun- Mursa Kendisinin imza etmiye - a rİYorüu, O Bunun üzerine, Bili rülmensillerinin, mii , pelin, lahedede değişiklik yapmak ie İsandırmaları daha kolay Yet artan, Amerikanın göndere - Kasim mn Vilsonun itimadma lâztmdı, Fakat, maalesef, Ni 80 fazla itimat eden bir a *ndi Sahar hislerini büyük bir a o ta stseydi ve Amerika tine girseydi bütün dün- başk bir sekil almir, Tarihte daba büyük bir facia ver olduğu albay Eminler Vilsonun fikir- Man Bununla beraber, yi lnlyordu. Çok kuvvetli de. > ve bir zekâsr vardı, Fi. K Böre red, fakat onlara in me ki Bağ şekil verebiliyordu. tie Maya, Pei tipte bir şefin yanım. ON Alie y, ii da fikirlerini ayni ge- K , De TA ayni şekilde yeni bir KO YİS be, Sanların bir kere vabor müzakerelerde bu- Yin hepsi onu severlerdi. sevenler de “dalma | e a İm mma m my limilne alağğmylmlmeml m mıştır. sine karışmıştır, Versay | sevmekte devam ederlerdi, Vilsoniz a - ralarında ihtilâf çıkması hakikaten mü. easif bir hüâdisedir. Kendine göre ikisi de değerli olan bu iki adamı biribirinden ayiran İhtlâfta evvelâ Vison kebahatlidir. Aralarında- ki soğukluğun çıkmasına sebeb olan hâ- diseye bizzat şehit oldum. Hâdise Fiyu- me meselesi Üzerinde İtslyanlarla yapı- Ian müzakereler esnasında olmuştur ve hatıralarımın bundan evvelki kısımların- da anlattım. Vilson hasta düşüp zavallı bir meflüç beline gelince, albay Havala görüşmeyi reddetti ve evveleo en iyi arkadaşı olan bu adami yatağınm yanma kabul etme. di, Vilson, bu halde senelerce kaldığı ve eski arkadaşlarından birçoğu İle - bun- lar arasnda Klemanso ve benimle - Sö-| rüştüğü halde Havzla görüşmek isteme- di, Havz, meseleyi burada biraksaydı, | kendisi için daha iyi olurdu ve herkesin | sevgisini muhafaza ederdi Halbuki o, bilâkis, yatalak bir adama karşı müns. #ib olmıyan hareketlerde bulunmuş, Vil- | sonun rızası olmaksızın, aralarındaki e8- ki mektupları neşretmiştir. Vilsonu #on defa olarak 19235 te Ame- rikaya gittiği mzaman gördüm. Ölümün- den pek az evveldi, sıhhati o kadar €n- dişeli bir hal almıştı ki, doktor, kendisi, le fazla görüşmeme misaade etmedi. Cürmburrelsi vücut itibariyle bitmişti. Bir tarafı hiç tutmyordu. Fakat konuş - ma kuvvetini kaybetmemişti. Ben! gö - rinde memmunoidu- ve samimi bir 46 klide konuşmaya başladı. Korferabötan bahsetti, Klemansoyu iyiliğini zikrede « rek andı, Fakat, Püankare isminden bahsolunun- ca bütün benliği ile hiddete geldi: — Yalancının, EilsbâYm oirımr ora ye bağırdı ve bunu bir kere dahu tek - rar etti, Purnkare de onu sevmez ve kendisi- 19 İtimat etmezdi. Bu suretle, nafratle- ri karşılıklıydı. (Devamı var) “d grubu, sergisi Son hafta içinde kadrosunu biraz daha genişleterek içine aldığı yeni kıymetler. le sanat faaliyetine bız veren “d grupu,. eylül ayı içinde bir sergi açmak için ha- zırlıklara başlamıştır. Güşel o Sanatlar o Akademisinde «- gılacak olan bu sergide Abidin Dino, A- rif Bedii, Bedri Rahmi, Cemal Tello, E- lif Naci, Eyliboğlu, Esref, Hali), Hey- keltraş Hadi Bara, Münif Fehim, Nurul. Jah Berk, Salik Urelle, Zeki, heykeltraş Zekinin eserleri teşhir edilecektir. Ezeli aşık ONRADAN erkek olan kadmlar son senelerde dünyanm her tarafında sık sık görülmeğe başla- Macaristanda ds Yoland Kuss isminde bir kız, imahir bir oporatörün cerrahi müdahalesiyle erkek cin- Macera bu kadarcık olsaydı tabii bu- nun değeri olmazdı yiyormuş, Kızlıktan erkekliğe geçen Macara gerek kadınlığı, gerekse erkekliği müddetinee sşktan kurtulmak muw- kadder değil galiba... Kizken bir delikanlıyı çılgınca se- Erkek olduktan sonra bir genç kıza tutul. muş. Zavallı delikanlmın kendisine bile bakacak para, sı yok. Onun İçin istediği kızı vermiyorlar, Delikanlı, sevdasını, bol bol gözyaşı dökmek ve sevgilisine hara- retli şiirler yazmak suretiyle beslemeğe çalışıyor. Sev- gilisine hitaben yazdığı şiirleri “tali, bunu sen istedin. ismi altinda bir eildde toplamıştır. Bu elldi tabedecek, para kazanacak, zengin olacak, sonra sevgilisiyle evle- meçckmiş. .milapet bir, tesir ETYEN HABER — Akşam postası, yi iKi Askeri kütüphanemize kazandırılan eserler Türk ordusu, yurdu. korumakta tamamile orijinal bir harp doktrinine sahiptir Genel Kurmay matbaaşsının biribirin. dn mübim birçok eserler neşretmekte olduğunu görüyoruz. Herbiri bir mübim mevzuun münevver bir asker gözüyle, yüksek bir san'at feragati İle ve dikkat, le etüdünden doğmuş olan bu Eserler, yalt;z ordunun değil, ber Türkün fikir, görüş ve münevyerlik seviyesi üzerinde yapacak kiymettedir. Bunun için Genel Kurmay başkanlığının tensibiyle neşredilen bu seçme eserle - rin milli kültürümüzü zenginleştirdiğini söylemek İstiyoruz. Bütün memleket ki- dapşılığının on Yil içinde, genel kurma- yn dört ayda neşrettiği eserler değerin- de neşriyat yapmadığını açıkça iddia ©- debiliriz, Masamızin Üstüne yığılan cscr- lere şöyle bir göz atmak, ordunun bizde kitapşılığı dahi daha *yi başarnbildiğini izah etmektedir, Genel Kumay'm bu yeni neşriyat ham- teşi arasında, şimdilik, Kurmay Önyü başı YE. Sadeddinin imzasmı taşıyan “Bü- yük harbde İtalyan cepbelerindeki hare- kât ve İzonto yarması”, Konya saylavı emekli general Ali Fuad Cebesoy'un im- zasmı taşıyan “Birüssebi - Cazza mey- dan muharebesi ve yirminci kolordu”, Emekli General Halil Sedes'in imzasını taşıyan “1575 - 1878 Osmanlı - Rus ve Romen savaşı”, Yüzbaşı Nureddin Alp. kartal'm imzasını taşıyan “Büyük harb- do Makedonya cephesi" adi: eserleri ö- < / Yazan: 4018 Başianyrömdle eydi enukeyrsesi ne sürüyoruz. Bu eserlerin herbirisi mevzuu muhte- lif cephelerden tetkik etmekte ve ne yorucu bir çalışmanm mahsulü oldukla- rını bir bakışta göze vurmaktadır. Askeri mecmuanm tarih kısmında neğrettiği diğer bir eser Üzerine de dik- kati davet etmek doğru olurr 1912 » 1913 Balkan harbinde Şarköy çıkarması ve Bulayır muharebeleri etrafında kur- may yüzbaşı Hüsnü Ersu'nun yaptığı 6. tüd - bu mevzua kendisinden evvel te- mas etmiş olanlardan da istifade ettiği inkâr edilememekle beraber - eldden ek- siksizdir, Emekli general All Funt Cebesoy'un 19 orijinal kroki katarak verdiği eserde, Büyük Harbin üçüncü yılmda Osmanlı İmparatorluğunun vaziyetini bütün hat- larıyla mütalea etmek mümkündür, Genel kurmayın neşretliği eserler, bize münevver subaylarımızın he meto- dik, ne modern bir tarzda çalıştıklarını, bir mevzuu etraflı surette tetkik etmek İçin ne titiz bir dikkat gösterdiklerini de izah etmektedir ki bu bakımdan bu eser. ler diğer bütün münevverlerimiz için bi- rer nümune addedilmelidir demek doğ- * ru olur. Bu eserlerde müellif cımbızla l tuttuğu mevzudan zerre miktarı inhiraf ! etmemekte, asla fazla ve boş söz söyle-! memekie, ve mevzuu pek aydın bir tarz- | da perde perde inkişaf ettirip, okuyana | Nizamettin Nazif sıkmadan birçok şeyler öğreterek, teva- sula ortaya atılmasına rağmen gok sü- kemmei ve istifadeli neticelere ylaştır- maktadir. İşte bu eserlerden birisin bizi ulaştırdığı netice: Yüzbaşı Nureddin Alpkartal “Büyük Harbe Makedonya cephesi” adi güzel etüdünü göyle bağ. iyor: “Makedonya harekâtmı zaferle neti- celendirmek üzere 15 Eylül 918 sabahı saat beşte bir yarmayla başlıyan büyük meydan muharebesinin prensipinin ne olduğunu ve ne gibi tâli hareketlerden ibaret bulunduğunu ve taarruzun, yar - manm hazırlanması, yarmanın İcrası, muvaffakıyetten istifade gibi başlıca üç safhaya ayrıldığını görmüştük. Fransız kumandanı Franşe Despere- nin bu tertibi, birinci Napolyonun he - men her yerde ve her zaman başvurmuş olduğu muharebe usulüdür. Harb tarihini esaslı bir surette inceli- yenler, milâddan 546 sene evvel Key- hüsrev ordusunu zafere ulaştıran Tem, bre meydan muharebesindeki usulün, sırların istihalesine uğrıyarak, Napolyon seferlerinde denendikten sonra, Fran - sz tabiye sistemine ©sas olduğu görü- lür, Ayni şekilde terkibi hir etüdle şü neticeye erişilir: Milâddan 216 sana ev- vel cereyan eden Kan meydan muhare- besi Büyük Pridrihin elinde daha müte- vazı bir şekil aldıktan sonra Alman. ta- biye sisteminin temel taşı olmuştum.” Düşmanini oyalamak, yıpratmak, son. ra da mağlüb etmek sevkülceyş prensi. pini benimsiyen Türk ordusu ise tari- he 30 Ağustos İmha muharebesini kay- dediyor. Hulâsa yurd koruması; 1 — Sevk ve idarenin değişmez kai- delerine, 2 — Memleketin coğrafi bünyesine, 3 — Hudud vaziyetine, 4 — Irkin seciyosine dayanan bir sis- teme göre tobellür eder. İşte buna harb doktrini denir, Görülüyor ki Nureddin Alpkartal Ma- kedonya muharebesinin etidünden bi. zim orijinal bir harb doktrinine sehib bulunduğumuz hakikatini teberüz ettire, cek bir netice çıkarıyor. “0 Genel kurmaym bu fikri hareketi teş vik edişi her münevveri sevindirir. Sadik DUMAN Amerikada intihap Seyahat eden krallar propagandası gekli.. elde etmeği de çok ister, &:, Fakat yepyeni blüzlar giydirdi. propagandası MERİKADAN her gün eski dünyayı şaşırtacak yeni bir haber geliyor. İşte yepyeni bir intihap Ticaretin siyasete ne suretle bağ- İmhacağmı gösterir bir ders... Amoerikain Le Danyel isminde birisi var. Un ticare. tl yapar; boş vakitlerinde şarkı besteler; sesi de zarar- sızdır. Eş dost toplantılarında okuduğu şarkılar daima beğenilir. Le Danyelin siyasi fhtirasları da vardır. Be- İediys meclisinde demokrat partisi namma bir âzelık Bunun için hor intihab zama- nı fasliyete geçer. Bu seneki intihablarda da işe bagla- hir propaganda tarzıyla. Mükem- mel bir orkestra takımı tertib etti, Çalgıcılara beyaz Blüzların arkasında Danyel un depo- larınm reklâm yazılmıştır. Çalgıcılar umum! meydan- larda çalıyorlar. Etrafta kâfi derecede halk toplandı mı Danyel şarkı söylemeğe başlıyor. ler alelâde şarkılar değildir. Danyeli siyasi fikirlerini caktır, 938 yılı krallarm en çok seyahat ettiği bir yıl ola- İngiliz kral ve kraliçesinin Parisi ziya- rutinden sonra Belçika kralı Leopold, babası birinci Al- berin Pariste dikilen heykelinin küşat resmini yapmak üzere Pariae gelecektir. Sonra Romanyn kralı Karol, velirht prens Mişel ile beraber Londrayı »iyaret edecektir. Bu san ziyarete bü- yük siyasi kıymet atfediliyor. Zira bu meyahat yalnır kralla prenses Helen'in tekrar barışmaları neticesini vermekle kalmiyacak, Romanyanm barici siyasetinin kat'i veçhesini tayin edecektir. Romanya kralının, Al- manlarm Balkanlarda takip etmek istedikleri siyasete Fakat bu beste. muhalefet etmeği vaadedeceğini, buna mukabil de İn- gitereden mali yardım istiyeceğini Hattâ bu yardımm miktarının 20 milyon ingiliz lirasm- dan aşağı olmıyacağı da rivayet edilmektedir. söyliyenler vardır. anlatan ve muarış fırkanın namzedlerini hicvedea ger- kılar bestelemiştir. Bunlar terennüm ediyor, zevkle hem bu şarkıları dinliyor, hem do çalgıcıların #trtmdaki Danyol unlarmın roklâmmı görüyor, Halk bs