a e e e 0 0 AŞ PS ŞE A 7 A ER, Mİ >. , iz pe çi , 8 olur İM resmi keski birkme nis) We GEZEN er ş | Sa — İLAĞUSTOS — ögg * İayata dair 7 numaralı düşman e ndanberi bir gürültü ile A, adele... gürültüsüdür gidi- TİR ar 8 günkü Haberda Cinci yi, da oturanların her sabah, Mena, çabalarından çektiklerini an . ee adamcağızlar, tatlı uy- tan Yorlarmış... Sıkıntıları tasavvur edebilirim, e arsbala- Ti dayanılır gey değildir. Ya- Mi, “nlârın ne işe yaradığını dü- EN ari eziyetin tesellisini bu- *, * Yapalım? yehrin temizlenme- ve toplanıp nlılmasmı lâzım, Ma > temizlik arabam lâzım, ürültü eder. ei eş gürülülere ne diyelim? iy, Wârımlan geçerken « hem sa a kadar » bir dikkat ından çikan gü- havalar çalıyorlar ağın gıcırtısını, bos- LO Beye İS Gi i 1 da ondan farki de Şi Sn bir türkü söylüyorlardı, iş İNNA “Bir dane, olan bir türkü, al ae Sözünü anlıyamadım; bes, Bay fak boğuk hir şeydi. Cinci par- Sa “yin temizlik arabalarının Mi in ki o türküden bin Kat Yüy iç HİR. Onu miusiki diye karşılıyan e dan, dane” yi musiki diye dinli- Me a aksı addolunamaz. iniz ki radyoyu açma, hü la peta çalınmca kapal Yar ama radyo benim «sğ evime o âleti sokmadım, tuğum şey de onun ucüzle- iseler konuşurken duyuyo- ven a Alamanya” otuz Tanı slmabilinen bir radyo maki- Yöd& yüz yirmi, yüz kırk li- radyodan buği Ey . gunduzin koni ayan edon, hiçbir istasyonu tak, Olursa, oparlörü gramofo- Km #trafı velveleye boğan ge mL OR e e alıyorlarmış. Halbuki böy- Ve miş ağır olmalı ve seneden “4 ral li. Mademki evlerine rad- klardan & ân duyul ha kadar çevirip pencere- re lar, © halde onlardan 2. #ızca olmalı. Yıida de- tay, e va eat a yorum ki yiyecekle - klerinden keser, ayda yir- Moltuklarını kabarta ka» N a Man Verir, ar tüyte, * mücadele... Çok ği çok Kiş İSvAbbill, Bu işe gürültülerin abay ol, Ni, De Yadyodan başlamadı. Yy. Taka 5 kaldırılmasına tarafta - ÜN meta Beriicö benin: gi- düşü, A > Onun işin tamamile neee ük VEZEeetik, münasip vergi, Vİ e len Ne azalmasma v5 e 5 Mesel her sokakta aza- Ni bi “enabileceği pek &lâ tah- 3 şüp Şeye siz de üç - ea figan figan A in uşeunuzduz. Onu dü aj iz g © makul bulursunuz. Nurullah ATAÇ : Se mahpuslar, ıraktılar > Öğleden sonra €D büyük bir çete! tâarruz etmişler Pin Mi, İnsaf yok, evlerindeki gü- | diye | —in &lnsu yine çok değil. | SM bulunduğu Nur, | Faciayla birlikte gelen 350 milyon frank! Felâkei, telefoncu kızı milyoner yaptı Fakat, genç kız, kocasını ve gü» zelliğini kaybetmiş ATAŞ Yaşlı ve evli y ağdamm genç bir bar kızile olan ahbaplığı başına büyük | bir dava açmış, gerek kız, gerek &- dam mabkemeye sürüklenmiştir. Edna Cen Oks ismindeki bu bar kı- zi, yalnız adamdan para sızdırmak- la kalmamış, onu ölümle tehdide bile kalkmıştır. Mahkemede reisin: — Eâna ile ahbaplığınızın derecesi neydi? sualine: — Yalniz kucaklaşmaktan diye cevap vermiştir. — Kendisine para verdiniz mi hiç? ibaret dim. Fakat, borç olarek.. Ismi açığa çıkarılmıyan bu mister (..) anlatıyor: “Bdnayı barda tanıdım. Bilhassa konuşması ve samimiyeti hoguma git- ti. Çabucak ahbap olduk, “Bir gün bana: — Meçhul birisinden tehdit mektup ları alıyorum, dedi. Benden 200 Ingi- liz lirast istiyor, Bana para dokundurduğunu anlâ- dım. Fakat anlamamazlıktan geldim. Bunürla beraber, hakikaten tehdit e- dildiğini zannetmiştim. Kendisini! te. elliye çalıştım. » İli kaç yl iü ÖLÜ ie — Ne oldu tehdit 'mekupları mese tesi? diye sordum. — Parayı gönderdim, kurtuldüm, dedi. Aradan üç dört gün geçti, bana da bir tehdit mertinu gedir Hayrete kaldım. Edna kendisini tehâit eden mektupları benim gönderdiğimi iddia ediyor ve haydutları “benim teşvik ettiğimi, ona böyle bir tehdit mek - tubu gönderdiğimi söylüyordu. Bu iddialar ve ithamlar daha ziya. de beni tehdit içindi. Mektubun bir yerinde diyordu ki: “Siz bana bu tehdit mektuplarını göndererek benden 200 sterlin iste. diniz. Ben bu parayı, ailemizin yüz senedenberi sakladığı kıymetli eşyayı satarak buldum, buluşturdum ve adam larmıza gönderdim. Fakat bu tehdit mektuplarmı sizin veya sizin vasıtanızla adamlarınızm gönderdiğini biliyorum. Esasen si- zin benimle tanışmanız bunun için. di. Bunun da farkındayım. Fakat, bü tüm bu bildiklerimi ortaya koyup İs- minizi rezil etmek istemedim, sus- tum, Yalnız, mektuplardan size bah- settim, parayı zımnen sizden istedim. Fakat siz oralı olmadınız, “Bunun üzerine, adamlarınızın elinde ölmekten korkârak ailemin en âziz ha- tıralarını satarak bu parayı verdim. Yalnız sizden intikam almak azminde- yim. Ya bu parayı gönderirsini; kendinizi ölmüş bil Mister (..) bu mektubu alınca kızla gidip görüşmek istiyor. Fakat onu, her zaman oturduğu evde bulamıyor, nereye taşındığını da öğrenemiyor. Yalnız, ertesi gün Mister (..) bir mektup daha alıyor. Edna bunda teh- ditlerini tekrar etmektedir: “200 lirayı derhal göndermezseniz tekdit mektuplarmızı karınıza yollaya- — Iki kere beşer İngiliz lirası ver. — Görülmemiş bir dava Tehdit mektubu gönderen Bar kızımı? ihtiyar adam mı! Diğer bir tehdit meselesinde ismi geçen Hindi Seyid Fazl Şah cağm ve sizi gazeteye vererek rezil €- deceğim, Bütün şahsiyetinizle sizi mey dana koyacağm ve polise vereceğim.,, Bunun üzerine, polise müracaat eden bizzat Mister (...)) oluyor. Polis te derhal Ednayı tevkif ediyor. Bar kız nın hilesi anlaşılıyor$ Edna evvelâ, adamdan 200 Jira almak istiyor, Bunu, zımntn anlatmakla elde edemeyince, başka bir usul kullanıyor. Bunda da gene, evvelkinde olduğu gibi tehdit meselesini ileri sürüyor. Ha- kâse kendisini mistre (...) i tehdit ederken, bu suçu ona İsnat ediyor. Ak- nca, sister (....)) isminin ilân edilme- sinde korkarak meseleyi örtbas etmek için parayı gönderecektir, Mahkemede Edna herşeyi inkâr etmek bu mektubu kendisi. i söylemektedir. O- na göre, evvelce kendisine tehdit mek- tubu gönderen haydutlar, onun mister (0.) Ja iyi konuştuğunu bilerek adama da böyle bir tehditte bulunmuşlardır. İşin içinde hakikaten haydutlar oldu- ğu zannedilmektedir. Fakat, bunların bar kızının dediği gibi ona yabancı ol- ssd kızın onlarla birlik olduğu dü- iyor, "Diğer bir tehdit meselesi Bu günlerde Londrada diğer bir teh- dit mektubu davası daha görülmüştür. Bu davanm iki kahramanı da Hindlidir. Bunlardan Seyyid Fazıl Şah diğer bir Hindli olan Mul Şand'ı, kendisinden $0 İngiliz lirası istemiş ve vermediği tak- dirde öldüreceğini söylemiş olmakla it- ham etmektedir. Mahkeme suçu sabit görmemiş ve Mul Şandın beraetine karar vermiştir. Ayni gün ve ayni mahkemede Udam Sing isminde diğer Bir Hindili de, gene tehditle para isteme cürmünden dolayı muhakemeye çekilmiş, fakat mahkeme henü karar vermiyerek celseyi talik et- miştir. O gün mahkeme salonunu yalnız Londradaki Hindiiler doldurmuştur. | DEKORASYON | Mağazasının malları hem piyasanın en ucuzudur, hem de mukayese kabul etmiyecek derecede en zevkli- si ve en yenisidir. Beyoğlu, İstiklâl Caddesi Peri masalı gibi başlıyan, facia gibi Biten bir vaka, Haftada yalnız on beğ do- lar kazanan bir telefoncu kız birdenbire milyoner oluyor, fakat çok hazin bir su. rette, Ağustosun Ikinci günü meşhur otomos bil inşaatçısı Con Dodge'un oğlu Danyel Jorj Dodge fabrikasmda telefon memur. Tuğu yapan Lorin Makdonald isminde bir kızla evlenmiştir, Danyel 21 yaşında bir delikanlıdır. Aşka inanmadığını her fırsatta arkadaşı larına söyler durur. Fakat buna rağmen telefoncu kızın tatlı tebeasümlerine, bay gın bakışlarma dayanamamış, onu bir gün bir koridorun ucunda görür gör - mez içinden gelen arzuyu Yenememiş,' kızla gevezeliğe başlamıştır. Bu mükâ- lemeden sonra da kızm reşeli, zarif, zen' ki olduğunu anlamıştır, Görüşmeyi ge 4 zintiler takip etmiş, iki genç sevişmiş« Jer ve evlenmişlerdir. Lorin on sekiz yaşmdadır, Birdenbire kavuştuğu sandet ve zenginlik genç kt. zın başımı döndürmesmiş, o yine sade ve müteyaşi kalmıştır, Genç karı koca bal aylarmı Hüron gölü kenarlarında geçir- meyi kararlaştırmışlardır. Evlenmele- zinde şahitlik eden Loit Briyan isminde- Xi fabrikatörün çocukluk arkadaşı da bu seyahate iştirak etmiştir. Ağustosun on beşinci günü bir kano otomobille gölde gezerlerkon biraz din - Jenmek üzere bir kumsala çıkmışlardır. Kumsalda gezinirken Danyel birdenbire iğilmiş, yerden bir şey almış ve arkâ“ daşma uzatarak: “bak, demiştir, bir di- namit kapsülüne nekadar benziyor!,, Kadm ve Briyan yaklaşmışlar, fakat tam bu sırada kapsül Danyelin elinde patlamıştır. Genç kadın ve iki erkek çığ Tıklar kopararak kum üzerine düşümg - lerdir, Zavallı fabrikatörün &ol kolu vü- cudundan ayriimış, ve delinen kafatasm- dan beyni yere akmıştır. Kadın ve Briyan da yaralıdır. Fakat yaralarına rağmen birisi kocasını, öteki de arkadaşını kurtarmak için sstırabla- rmı yenerek Danyeli kâno otomobile sü- rüklemişlerdir. Kadın makineyi bizzat kullanmıştır. Fakat çektiği semın şidde- tine dayanamıyan Danyel, deli gibi bir , ti / — Torin Makdoncld halde suya atlamış ve bir daha gözük - memiştir, Kano otomobil bütün hızıyla fik Ilmana girmiş, bir taraftan kadın ve Briyan yakm hastaneye götürülür « ken diğer taraftan da araştırma heyetle. ri teşkil edilmiştir. 48 saat aaştırmaya rağmen delikanlı- nın ccosdini bulmak mümkün olamamış- tır. Bu feci vaziyeti, yaraları çok ağır o- Jan Briyan henüz bilmemektedir. Kolun- dan, yüzünden, bacaklarından yaralan - mış olan kadına ameliyat yapılmıştır, A- yılan kadnim ilk sözü Kocasını sormak olmuştur. Fabrikatörün vesiyetnamesi açıldığı vakit bütün servetini karısma bağışla , mış olduğu görülmüştür. Bu suretle on beş gün evvel günde on beş dolar yey- miye Ila çalışan bir telefoncu kız, 350 milyon frarklık bir servete sahib olmuş- tur, Fakat acaba bu para ancak iki haf. ta beraber yaşadığı gönç koğasınm ölü- münden ve ameliyat yüzünden yüzünün bütün gzelliğinin mahvolmasmda doğan büyük kederi umutturabilecek mi? Rasgele Cam adami! ANA eskimiş bir mevzu diyeceksiniz ama hiç de öyle değil..dinleyiniz:Ga- latasaray lisesinde yerli mallar sergisini ancak kapanacağı gün, küçük bir alış verişte bulunmak vesilesile gezebildim. Orada dost bir dükkâncıya: — İşler nasıl?.. diye soracak oldum, — Elbirliğile cam adama dua ediyoruz. O olmasaydı halimiz haraptı bu sene, dedi. Dost dükküncinm hakkı olacaktı, Çünkü sergi “Cam adam,,dan bahsetmişti. hangi tanıdığa rasiladımsa bana... açıldıktan o güne kadar Alakanın derecesini bununla da kestirmek mümkündü. Sergilere canlıların alâkasını uyandırmak gene canlıların yapabileceği bir iş gibi görünürken, bunu bir “cam adam,ın başarması aczimize mi delâlet e. der? İzmir fuarmın “cam adama ihtiyaç g rmiyecek bir zenginlikle hazır. landığını okuyoruz. Böyle olduğu halde oraya gösterilecek tehacüm, bakalım gene “Cam adam,,a mt izale edilecek.? Böyle olursa yazık canlılara... Tazminat p CABA hangi memlekette bir insan | yatı daha kıymetlidir? Bu suale cevap vermek biraz, biraz değil, bir hayli güç olacak. Elimizde bunu ölçecek bir ölçü yok. Yalnız şu var: Mahkeme kararları, Bize öyle geliyor ki birincilik İngilizlerle Amerikalılar arasındadır. Kardifte, bir otomobil kazasında sağ kolu ile sol bacağına felç gelen bir gocuk, kazayı yapandan 24000 lira tazminat kararı almış. Geçenlerde Maca. ristanda gene bir kaza neticesinde ölen şairin varisleri ancak 300 Vira almış- Tardı, Bu Kararla yalniz insanlığın değil, şa eden bir memleket yanımda memleketi; ebed si vâyın iki bacağını koparıp ve tiğin de kıymetsiz olduğunu ilân kıymetleniyor... Hiç olmazsa tram. meye o mahküm bıraktığı hem. cinslerimizin iranvaydan aldıkları tazminat miktarı , binden aşağı düşmez sanırım,