Sovyet Japon ihtilâlı a Baştarafı i incide için selerber etmiş bulunmaktadır ve bu harp onun ilk zamanlarda zannettiği gibi kolay ve basit bir “askeri cevelân,, şek. linde olmamıştır. Bu itibarla Japonyd şu müşkül anlarda başma (bir de Sovyet Rusya ile harp gailesi oaçmağa hiçde taraftar değildir. Diğer taraftan sulhçu siyaseti olan Sovyet Rusyanın da pek mecbür kalmadıkça Japonya ile harbe gi rişemiyeceği muhakkaktır. Sovyetler Ja- ponya ile harbe karar vermiş olsalar bile bu harbe Çin - Japon harbi bittikten son Ta başlamaları makul olur, Çünkü o za. man galip veya mağlüp Japonya herhal. de çok yıpranmış, zayıflamış ve düş. müş olacaktır, Tokyodan gelen haberler Japonların ar tik yüksekten atıp tutmadıklarını anla. tıyor. Gerçi Litvinof - Japon sefiri mü- Yâkatı etrafımda Tas ajansının neşrettiği tebliğde Japonyanm tehditkâr bir tavır aldığı bildirilmekte ise de bu mülâkatm Üç gün evvel yapıldığı ve © zamandan. beri vaziyetin değiştiğini o unutmamak Tânımgeldiği tebarüz ettirilmektedir. Bu sebeble Sovyet Rusya » Japonya har- bi tehlikesine bir defa daha atlatılmış nazarile bakılabilir. Hudutta yeni b'r hadise "Moskova, 23 e — Habarovek'din Tas ajansına bildiriliyor: » 21 temmuzda o Mançurililerin iki mo. törlü bir sandalı Usuri nehrinde dolaşa- rak Vidnoe kasabası civarında hududa tecavüz etmişler ve Sovyetlerin Fengov adasına altı asker çıkarmışlardır. Bu as- kerler, o civardan geçen bir Sovyet san. dalma karşı ateş açmışlardır. Sovyet hu- dut muhafızları, bu altı askeri yakala. mağa müvaffak olmuşlardır. Bunlardan ikisi yaralanmıştır. Japonya yumuşadı! Tekyo, 22 da), e Havas ajansı bil. diriyor: Sovyetler kıtaatı Çangufeng dağını tah liye etmediği takdirde Japonyanm kuv- vete müracaat edeceği haberleri kati ola- rik salâhiyettar mahafilde tekzip olun- maktadır. Hariciye nezareti o mümessili yaptığı , Japon büyük elçisi tarafından Sovyet hariciye komiseri oLitvinofla 20 temmuz mülâkatında böyle hiçbir şey söylenmediğini ve ziyaret o maksadının bir tarzı hal bulunması ve bunun için de her şeyden evvel Sovyet kıtaatınm geri almması olduğunu, ancak bundan son. radır ki, hududun muslihane bir tarzda tahdidi derpiş edilebileceğini bildirmiş- tir. Fakat bu teklif Litvinof tarafından ka. ti olarak reddedilmiştir. İyi malâmat alan mahafil her iki tara. fn da hâdisenin hallini temenni ettikle- ri mütaleasmdadır. Japon ordusu Sovşetlerle harbı istemiyor Tokyo, 22 (A.A;) — Harbiye” ne. zareti mümessili Havas muhabirine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: “Ordu, Sovyetlerle çıkan Çangku. feng hâdisesinin halini şimdilik dip. lomatlara birakmış bulunuyor. Fakat müzakereler akim kalacak olursa har. biye nezareti hâdiso mahalline vazi. yeti tetkik etmek Üzere bir asker gön. derecektir, Biz Sovyetlerle harbetmek istemiyoruz, Bugün Çinde meşgulüz. Fakat Mançuko - Sovyet o hududunda ber türlü ihtimale karşı koyabilecek kuvvetimiz vardır. Moskovadaki mülâkat Moskova, 22 (A. A.) — Tas ajansı bil- dâiriyor: 20 Temmuzda Japonya büyük elçisi Çigimetsu hariciye halk komiseri Litvi. nofu ziyaret etmiş ve aşağıdaki böya- natta bulunmuştur: “Hariciyo halk komizerliği, Sovyet kıt'alarnın Hassan “Çançi” gölünün gerbinde küln tepeyi tahliye etme- leri hakkındaki (oOJapon talebini red- deylemiştir. Japon hükümeti, Mançu hükümetinin elinde bulunan vesaika istinaden meseleyi yeniden tetkik eyledikten sonra, bu mıntakanm Mauçukuo'ya git olduğu teticesine oyarmıştır. vesikaların meriyetini ve şayanı ih- tığını bildirmektedir. Sovyet hükümeti, sulh eğim ve hudut mmtakasında statükonun idamesi arzusunu dalma izhar eyle- mektsydi. Bu sebepten, bu statüko nun ihtâli mesuliyet! kendisine alt bulunmaktadır. Japon bükümeti, kududun bemen derhal sarih suret te çizilmesinde israr etmemekte, yalnız Sovyet kıtalarının merznuba- his mmtakadan derhal çekilmesini israrla talep eylemektedir. Bu, va- ziyete sükün getirecektir.,, Litvinofun cevabı Litrinof, Japon büyük elçisi Çigi- metsuya şu cevabı vermiştir: “Japon maslahatgüzarma, resmi vesikalar ve ezcümle Khunçun an- laşması ile buna melfuz haritalar gösterilmişti. Bu haritalarda, Has san gölünün garbındâki dağlar be yunca geçmekte olan hudut tam bir sarahatla çizilmiş bulunmaktadır. Bu haritalar, eski Çin hükümetinin mümesşsilleri tarafından imzalanmış vesikalardır. Bu vesikalarm ibrazım- dan sonra meselenin nihayetlenmiş olması lefbederâi. Halbuki Japon hükümeti, hiç bir suretle reddedilmez mahiyetteki bu büzhanlara karşı, Sovyet hükümetine bildirilmeyen gayri sarih malâmat ve Anonim Mançu halkının kontrol edilemez beyanatını İleri sürmekte dir. Hassan gölünün garbındaki tepe- nin Sovyet arazisinden bir cüzü teş kil etmesi keyfiyeti, tamamiyle sa- rihtir. Evvelce de oraya Sovyet müfrezeleri gönderilmekte idi, Şim- di de gönderilmektedir. Sovyet arazisi dahilinde, Sovyet kıtalarını barekâtımı yalnız Sovyet makamları tanzim eder. Başka bir devletin hiğ bir müdahale veyahut talebi kabul olunamaz. Sovyet müf- rezelerinin, bu mıntakada, Sovyet hududunda statükonun müdafaasın- dan başka bir hedefi yoktur. Diğer devletlerin aksine olarak, Sovyetler Birliği, kendi ordularını, başka dev- letlere yollamak için değil, fakat yal nız kendi hudutlarını müdafaa için idame eylemektedir. Kızıl ordu, bu hudutların ihlâl edilmez mahiye- ti hakkmdaki mesuliyetini tamamiy” Je müdriktir ve harekâtında bu me- suliyotten mülhom olmaktadır. Hudutta tam bir gükün hüküm sür- mektedir. Bu sükün, ancak Japon - Mançu tarafından ihlâl olunabilir. Bu takdirde neticelerin mesuliyeti kendisine raci olacaktır. Sovyet kr taları, her nerede bulunurlarsa bu- lansunlar, yabancıların arazisini tehdit etmez. Eğer bilâhare Japon hükümeti, mevzuubahis ettiği mançukuo clin- deki malümatı bildirir ise, Sovyet hükümeti, bunları memnuniyetle tetkik eyliyecek ve bu husustaki fik- rini bildirecektir. Mukabil cev» Japon büyük elçisi Çiçimetsu, ce- vaben demiştir ki: Hükümetimin, hariciye halk komi- serinin cevabından memnuü kalmr yacağıni tahmin ediyorum. Sovyet tarafı, hiçbir yerde neşre- dilmemiş lâalettayin haritalara isti- nat eylemektedir. Hudutta sükünu yeniden tesis etmek ve havayı teskin eylemek için tedbirler almak lâzım- dır. Aksi takdirde Japonya, kuvvete Biüracaat mecburiyeti neticesine Yâr racaktir.,, Çigimetsu, Sovyet kıtalarının ge- ri çekilmesi talebini tekrar eylemiş ve bir Japon jandarmasının Sovyet askerleri tarafından öldürülmüş ol- masından dolayı protesto eyliyerek sözlerini bitirmiştir. Titvinof, şu cevabı vermiştir: Çigimetsu gibi tecrübeli bir diple- matın, devletler arasında hudutları tesbit eden resmi haritalardan, bü derece hakir görerek bahseylemesi, şayanı hayrettir. Zamanında bu ha- ritaların heşrolunup olunmaması, HABER — Aksam posası 48 saat serbestlik Bir sabıkalı bapis- haneden çıkar çıkmaz gene © adliyeye düştü İki gün evvel hapishaneden kurtu - Jan şabıkahlardan Zenci namiyle marut Abdülkadir, dün bem davacı, ve hem de suçlu olarak tekrar müdüciumumi - liğe teslim edilmiştir. Elleri kelepçeli olan Abdülkadir müddelumumi tarafın- dan yapılan sorgusunda şunları ve meyi “— Ben tevkifhaneiş rslâhe hal et- miş ve usju uslu oturuyordum. Bu va- ziyetimi gören tevkifhane idaresi bana bir vazife verdi. Ziyaret sırasında mah kümlara zehirli madde getirenleri giz- lice haber verecektim. Bu vazifemi çok mükemmel yapıyordum, Günün birinde baktım, Mahkümlardan Avni ismiride birisi de afyon satmağa başladı. Derhal kendisini göz hapsine aldım, Hiç histetirmeden gizli gizli kimleriz temas ettiğini ve afyonu nereden aldı- ğını gözlüyordum. Bir gün baktım, Av- nin akrabalarınkları polis Hasan ismin- de birisi kendisini ziyarete gelmişti. Görüşmelerinden ve bir Xöşeye çekile- rek biribirlerine bir şeyler verdiğinden şüpüelendim. Ve derhal müdüriyete ihbar ettim. Sonra ben içeride oldu- ğumdan ne olduğunu bilmiyorum, Yal. nız Avsi ve polis Hasan bana çok kız- muşlarüt, Neyse aradan bir müddet geçti ve nihayet iki gün evvel hapisten müddeti- mi doldurarak çıktım. Yolum Galataya düşmüştü. Ve Tophaneye doğru gider- ken polis Hasanla karşılaştım, Beni görünce: “— Sen beni korkmadan idareye ha- ber verirsin ha.. Şimdi ne yapacaksın, gel de karakolda bana hesap ver baka- Işm,, dedi, ve beni karakola 'götlirerek adamak:lir dövdü, her tarafım yara be- te içindedir.,, Müddeiumumilik Abdülkddiri adliye doktoruna muayene ettirdi, Muayene - de Abdülkadirin muhtelif yerlerinde yara bere izleri görülmüştür. Halbuki diğer taraftan polis Hasanın İladesine göre, Abdülkadir kendisini yerlere atmış ve bu suretle yaralanmış- tır. Bunun için Abdülkadir zalutaya ha- karet suçiyle adliyeye sevkedilmiştir. Müddeiumumilik her iki ildiayı tah- kik etmektedir. müların mecburi gurette neşri kaide- Bin! hiç de gütmiyen bir hükümetin mümessilinden bu tarzda sözler işit mek şaşılacak bir şeydir. Bu hükü- metin, gizli anlaşmalarını gayri me- ri telâkki! eylediği şüphelidir. Herhangi bir vesikaya istinat et- meyen askerlerin geri almması tale- bi, kabul edilmez bir mahiyettedir. Bu'derece esassız bir talep netle sinde, Japon bükümetinin kendi kı- talarının vaziyetini değiştirmeğe muvafakat edeceği pek şüphelidir. Kuvvet istimaline gelince, bazi devletlerin mutavaat eyledikleri bu gibi tehditleri ve korkutma ları eğer büyük elçi İyi bir diplomatik vasıta gibi telâkki ediyorsa, bu vasıtayı Moskovada mu- vaffakıyetle tatbik edemiyeceğini de anlamış olması İcabeder. Tokyodaki Sovyet . elçiliğine taarruz Japon jandarmasma gelince, bu, gir- memesi icab eylediği Sovyet arazisinde öldürülmüştür. Nihayet Litvinof, büyük elçinin naza- ri dikkatini aşağıdaki vaka üzerine ç6- kerdk sözlerini bitirmiştir: “19 temmuzda lânisttayin bir Japon çetesi, Tokyodaki Sovşot büyük elçili- ğine girmiş ve tahrikâmiz beyanname ler atmıştır. Sovyet büyük elçiliği civa- rmda vazife görmekte olan büyük mik- tarda polis kuvvolleri tarafından tevkif olunmadan Sovyet büyük elçiliğine had- diratında kimse girmemekteyse de, bu polis kuvvetleri, büyük elçiliğin bu çe- te tarafından “egaline mâni olmak için herhangi bir teş&bbüste bile bulunma - miştir, Tokyodaki Sovyet büyük elçiliği. nin huzur ve elikünu ve normal surette çalışmast için, Japon hükümeti, mes'ul- leri cezalandırmak için tedbirler almalı Hatayda şapka buhranı var Hatayın Suriye hududunda Türkle e çıkarılan zorluklar devam eders& mukabele Antakya 22 (A.A.) — Halebe gidip gelen Türklere Suriye hududundaki jandarma karakolu tarafından gösleri- Jen müşkülât son dereceyi bulmuştur. Bu karakoldaki Suriye memurlarının €n az yaptıkları işkence ötomobil ve kâmyonların içlerindeki kadın ve çö- cuklara âcımayarak cehennem stcağın- da saatlerce sebepsiz yere bekletmek oluyor. Bu hal devam ettiği takdirde mukabele bilmisilde bulumulmak üze“ re ayni yol üzerinde bir Hatay kara. kolü tesisi derpiş edilmektedir. Kayıt muamelesi Kayıt müamelesi dün bildirilen se- kiz büroda bu sabah başlanmıştır, Bü- rolar tamamen Hataylı reis ve azadan müteşekkil olduğu için müameleler Milletler Cemiyeti delegeleri marifeti- le ve tercümanlar: delâletile yapılan İngiliz kralının Paris ziyareti De Baştarafı 1 incide Kral ve kraliçe, saat 17,27 de, refa. katlerinde cumhurreisi ve madam Löb- rön olduğu halde hariciye nezareti bina- sından ayrılmışlar, Envalid istasyonuna gitmişlerdir. İstasyonda Saro ve beledi. ye meclis reisi, kendilerini (o karşılamış. lardır. Hükümdarlar, Fransada ikamet- leri sırasında hizmetlerinde (o bulunmuş olan memurlara hararetle teşekkür etmiş lerdir. Kral ve kraliçeyi taşan hususi tren 10,30 da, Löbrönün treni 10,35 de ha- reket etmişlerdir. Kralın treni 17,16 da Kaleye varmış, ve hükümdarlar, başta Fransa hariciye nazırı Bone olduğu halde hükümet erkâ. np taralından karşısanmıştır. Veda çok samimi olmuş, kralm yatı, Fransız filosunun refakatinde, Fransa- nın büyük misafirlerini alarak saat 17, 30 da Kale'den hareket etmiştir. Kral Jorj Löbrüne bir telgraf çekerek kendi hakkmda göstetilmiş olan dostluk tan ve misafirperverlikten dolayı hara. retle teşekkür etmiştir. Kral, bu telgrafın da demiştir ki: “Kraliçe ile ben. zevkimiz ve istiraha- timiz uğruna gösterilmiş olan ihtimamla» ri takdir için kelime bulmaktan âciziz.., Telgrafnamede şu sözler de vardır: “Pâris şehrinde yapılmış olan tezyina. tn İetafet ve tenevvüü bizde uzun müri. det tesiri zail olmryacak bir intiba teylit etmiştir... İngilizler, hükümdarlarını sevinçle karşıladılar Londra 23 — Kral ve kraliçe dün ak- şam saat 21 de Londraya dönmüşlerdir. Gerek Viktorya istasyonu o civarında, gerek saraya kadar olan yol üzerinde bi. rikmiş olan halk, Paristen dönen kral, ve kraliçeyi son derece şiddetle alkışla. mıştır. Hattâ halk, polis kordonlarını bi- le yarmış olduğundan kral ve kraliçenin otomobilleri biran için olduğu yerde kal» mıştır. Bukingham sarayı önünde coşktnluk azami haddini bulmuştur. Sâraym önün de ecnebilerden mürekkep bir grup, Fransızca olarak "yasasın kral,, diye ba. Tirmış ve marseyvezi terennüm etmiştir. Buna derhal halk ta iştirak etmiştir. Kral vt kraliçe, balkona çıkmişlar, bunun üze- rine halk kendilerini alkışlanış ve mülli İngiliz marşını söylemiştir. Kral, Fransız halkınm o “hararetli ve ti, istikbaline karşı hissetmekte olduğu minnettarlığı ve heyecanı ifade Italyan bahriye'ileri Be Baştarahı 1 incide şehir sokaklarında gençlerden mürekkep bir takım grupların tecavüzüne maruz kalmışlardır. Bu gençler “Habeşistan aklınıza getiriniz. diye — hağırmışlardır. Zabıta, Italyanları himaye etmek ve ken 23 TEMMUZ — :938 edilecek : evvelki kayıttan iki misli gbt 7 yapılabilmektedir. : Şspka buhranı Antakya 22 (AA) — İ fes ortadan kalıımış gibidir. BU£$ istihale piyasada şapka buhran. etmiştir. Birçok muhtaç kimse dilerine birer kasket verilmesi zi Malkevine müracaat etmekte ve kimseler de başaçık gezmeği f laşmağa”tercih eylemektedirlefe Konsoloslar değiştirildi. . Ankara, 22 (Hususi) — İ konsolosumüz Celâl Tevfik Kar Kudüs konsolosluğumuza naki yerine İskenderun konsolosu Denli tayin edilmiştir. 7 İskenderun konselosluğumu!t e düs m tayini ettikten sonra şöyle demektedir? “Ben bunuuzun müdelt memleketi yekdiğerine bağlıyaf” rek ideallere, müşterek fedak İstinat eden ve münhasıran &0 devamlı bir sulkun muhafazasını a kılınmış olan ihlâskârane d mütekabil takdirin bir delili rum. Fransız milletine “tekref rüz,, diyor ve kendisine yürekiği © kür ediyoruz, k Avusturalyalılar âbidesi açılma merasiminde Paris 22 — İngiliz kral ve * Ville Bretena'da, umumi harpi? vusturalyalılar âbidesinin açıl siminde bulunmuşlardır. Kral Jorj, bir nutuk söyliyerek © tir kiz “Bu sef âbidenin küşat yemini mek ve bugün topraklarında b€ muz ve kendisine tesit ettiğimi" S4 Yarın senelerin aşma Ja bağlamış olduğu büyük mili€ Fransız reisicumhurunun yi karmasını selâmilamak benim it” bir şereftir... Bunu müteakip Fransız © Löbrön şunları söylemiştir: “Majestenizin Fransayı ik #* rini bu âbidenin küşadile ayn£ © tesadüf ettirmek istemiş (Os bilhassa mütehassis etmiştir. A' ya hükümeti, bugünkü devlet reisini teşrik etmek yük demokrasi arasmdaki sıf bete bir kere daha işaret etmek ” tir. Avusturalya hükümeti bu demokrasilere kendilerinin ” danlarındaki Höhatlarmın gayi, gi lâl ve hürriyetlerinin muhal z Kumu da hatırlatmak istemişlir. . ge Fransız reisicumhuru, 9” Suretle devam etmiştir: “Haşmetmeap, evvelce e iki milletin dostluğu ve ad: deki müşareket, cihan nn “ garantisini teşkil etmektedir” pek 6 kadar çabuk bir i kaybolmıacak olan a > nasında bu cihetin teyidi, b tualite mahiyetini ve kuyyvetini faza etmektedir. Bu teyidin P arasınıla İcraat sahasma bir timada bir davet gibi akislef temenni olunur.., Fransız Ha generali Berlin, 22 (A.A.) — kuvvetleri kurmay reisi min yakında Almanyayi şiyar ni Alman D, N. B. ajan dirmektedir. Neşrolunan bir tebliğde “ve neralinin mareşal Göringin © rine Almanyada sekiz gün *