10. il Rk Nİ VANT A NE OLÜ- YOR..BU TA, YUK SESLE m——— DİN 19 TEMMUZ — 1935 SALI Heri: 1357 — Cemaziyelevvel: 21 vara dağa senesin. batıp 4,44 19,37 vaz saman Om izinm Aker vel Bema 2.51 1220 16,1R 19,37 21,94 233 Lüzumlu Telefonlar Yangın: Istanbul Için: 24772, Beyoğlu için: 44644, Kadıköy İçin: 60020, Üsküdar Içla: 60623. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere,Fenerbahçe, Kandili, Eren. köy, Karial, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kıralı, içini Telefon muhabere memu- runa yangın derek kâfidir. Rami ifaiyesi: 22711 Deniz ç . 38. .20 Beyazit kulesi: 21998, Ga'ata yangın kules!: 40060. Sıhhi Imdad: 44998. Müddelememilik: 72290. Emniyet müdürlüğü: 24382. Elektrik Şirketi: Beyoğlu: 44801 « İstanbul: 24378, Sular: İdaresi: Beyoğlu: 44783. Besiktaş: 40938. Cibali: 20272. Nuructma. niye: 21703. Üsküdar « Kadıköy: 60773. Havagazl: Istanbul: 24378, Kadıköy: 60790, Beyoğlu; 44842. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084, Bebek ciheti: 38 . 101. Kadıköy eibeti: 60447, Denizyolları Istanbul acenteliği: 22740. Karaköy: 42302. Pazartesi Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,34 Mudanya, 19 Karabiga, 20 Bandırma, Ga. Tatadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mersin. Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayva. Irk, 18 Bartın, Perşemhe Töphaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 114 BURİDAN —ş———— HABER — Aksam postasi OLOG. EK 19 TEMMUZ -— fi asa. Cumsrtesi Tophanoden 14, Mudanya, 20, Bandırma, Sirkeciden 15, Ayvalık, 18, Bartın Pazar Taphaneden 9, İmroz, 90,30 İzmit, Gelatadan 8,30 Mudanya, 10,10 İz. mir Sür, 12, Karadeniz, 22,20 Mudanya, Müzeler Ayasofya, Roma - Rizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askeri Müre ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi Müze: (Ru mözeler bergiin sanat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzes!; Pezartesiden başka hergün saat 10 dan 10 ya kadar ve Cuma eri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün sast 13 den 16 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cümartesi günleri 1$ de Köstenceye; Sah günleri 18 de Pire, Beyrut, İske 8. v Italyan vapurları: Cuma #ünleri saat 10 da Pire, Brendizl, Venedik, Triyeste. Avrupa Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlü, Yefon 23079 Seruplon ekspresi hergün widen saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni 5 te $i e rnvasalat eler, , 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün sast 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir. Anadolu hattı Hergün bareket eden şimendiferler; Saat 8 de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 da Eskişehir, 19,10 da Ankara ekspresi, 0 de Adapazarı, . Bu trenlerilen saat 9 da hareket eden Ankara mubteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. MUNAKASA İLANLARI; 5 Rergamada Bakırçay ovası ve nehir ıslahatı ameliyesi 1,564,363 lira keşif bedellle eksilimeye konulmuştur. Eksiltme 32 temmuz cuma günü saal 12 de Na. fia vekâleti sular umum müdürlüğü su eksilme komisyonu odasında kapalı zarf #ktır, » o muhafazasında Rizeden şehrimize getirilen bir katil, maktu. fan rıhlımda öldürüldü. | i Istanbul Rady 19 TEMMUZ — 4938 18,30 hafif müzük: Tepebe$i, gf bahçesinden naklen, 19,15 kon iy th halkevi namına: Mesut Get hakkında), 19,55 Borsa habi del ayarı: Granviç © rasathanesind Vedia Rıza ve arkadaşları t8 çi musikisi (Eviç ârâ, Mahur) 2049 Doru, 20,43 Ömer Rıza Doğrul arapça söylev, 21 saat ayarı: © 30 Cemal Kâmil ve arkadaşlari Türk musikisi (Hes), 22,40 varyele: Tepebaşı belediye naklen, 22,50 son haberler ve © programı, 23 saat ayarı son DOKTOR Necattin Atasag Her gün sabahları sekiz b akşamları 17 den 20 ye kadar U tayyare apartmanları İkinci &£| 17 numârada hastalarını kabul Cumartesi günleri 14 den 20 dat hastaların: para «, Kurun, vet okuyucularmı dakupon il) bilinde muayene eder. Telef: 24 BÜRİDAN © . 115 — Genç kız, dedi, Sen benim avımi- so. Doğru, senden nefret ediyorum... Bana azap ve ıstırap çektiren kraliçeye ayni azabı ve ıstırabı çektirebilmem için seni alet edeceğim. Margarit benim oğlumu öldürdü. Ben de seni öldür - mekle Margaritin kızını öldürmüş ola. sağım, / Mirtiy kendine geldiği zaman ortalık daha kapkaranlıktı. Acaba şu yıkılıp kaldığı koltukta ne kadar zaman bay gın kalmıştı. Bunu bilmiyordu. Mabe- lin sözleriyle setseme dönmüştü, “ Angerrand dö Marinyinin kızı! Mar. karit dö Burgony, Fransa kraliçesi Mar- garitin Kızı! Gayri meşru aşkların yüz kızartıcı semeresi.. Oh! Bazan: “Babacığım! Bana annemden bahset, derdi. O zaman Leskonun hüzne bürünen çehresinin ve gösterdi. ği nefretin sebebini şimdi anlıyordu. Başımı niçin çevirdiğini, dudaklarından dökülen bedduaya benziyen homurtu. nun sebebini şimdi anlıyordu. Mirtiy dehşet içinde kalmıştı. Ne düşünmeliydi ki yorulan ziknini dinlendirebilsin. . Kraliçenin ve nlifuz sahibi bir #da- mun kiz: olduğu halde yalnız başına ku- durmuş dalgalar üzerinde sürüklenip giden bir çöp halinde kalmıştı. Üstelik müthiş bir intikama bazırlanan bir ka- dınm eline düşmüştü, Bilmediği men - fur bir intikama âlet olacaktı. Mabelin, anriesi, kraliçetlen intikam alabilmesi ğrunda ölecektir. ER Bu ve bunun gibi daha bir takım karanlık ve korkunç düşüncelerle kol- tukta hareketsiz kalan zavallı genç kız ne olacaktı?, Karanlık, kapkaranlık bir geceydi. Bu sessiz karanlıklar onu müthiş bir korkuyu boğuyordu. Titriyor. Vücu - dunun buzlaştığını hissediyordu. Bir a. ralık kalktı, Karanlık düşüncelerine gömülmemek için karyolasına kadar gitmek ve orada uzanmak istedi. Tam ayağa kalktığı sırada boğuk sözler iç sıldıyan bir ses işidir gibi oldu. Mistiy titredi. Acaba bu ses nereden geliyordu? Yavaş yavaş geçen şeyleri düşünebil- miye başladığı için bulunduğu odayı yandaki odaya bağlayan kapının ara- lık okluğunu gördü. Ses, bu bitişik odadan geliyordu. Bedduaya benziyen bu sesin mırıltısını dinlerken, gözüne donuk bir ışık ta çarpmıştı. Kapıya doğru ilerledi. Bu - rası dört köşe, zemini gayri muntazam yerleştirilmiş geniş taşlarla örtülü, ta- vanı, dört kemerden vücuda gelmiş bir odaydı. Dört kemerin dört kısma böl- düğü paraçlardan birinde yeni yakıldı. ğı belli bir fırın Üzerinde muhtelif bü- yüklükte yedi sekiz kap kaynıyordu. İkincisinde büyük bir masa vardr. Masanın üzerine büyük, ağır oldukları arlaşıdan el yazısı kitaplar yerleştiril - miş ve bunlarin bazı sayfaları, uçların» da birer madalyon bulunan birer ipek kordelâ ile işaretlenmişti. Bu madalyonlar da tavanın crtasın. da güller arasına hâkkedilmiş bir keli. me göze çarpıyordu. Rafların arkasın. dan Mesibin gümüş heykelini hâyi bir Hib duruyor ve bu salibin üstünde de açık bir şekilde kanatlarından çivilen, miş bir baykuş görünüyordu. Üçüncü kısımda, içlerinde türlü su- larla dolu bir takım şişeler, dördüncü: sünde de bir çok kurutulmuş ve duvar» lara asılmış, nebat demetleri vardı. Kısaca burası, kitapların yazdığı ilâçları tertip için çalışılan, suların, ot- ların bulunduğu odüydı. Mirtiy bunları bir bakışta gördü ve ve büyücülükle itham edilen (o zavallı titriyerek mırıldandı; — Eyvah... Bir büyücünün evinde- yim. Bu sirada Mabelin ilşaatını, babası- rın Mârinyi, anasının kraliçe okluğunu unuttu. Gördüğü manzaradan o kadar ürk. müş, o kadar korkmuştu ki ayakta du- racak hali kalmamıştı. Her dakika bu perili ey denilen yer- de, Mabelin çağırdığına şüphe etmediği perilerin, hayallerin ortaya çıkmalarını bekl Mabel, frrınm yanında kendisine ar- kasmı çevirmiş bir balde ayakta duru. yordu. Kaynayan kaplara eğilmişti. Elini de masa üzerinde duran açık kitaplara uzatmıştı, Ara wra, Mirti; İer mırrldanıyordu » “Bu gecede, diyordu, yakın mezar. Yıkta, dirilerin ölülerle münasebette bu. lunacağı bu gecede, bu otlara kuvvet, bu pis suyu temiz ve sihirli bir su ha- Bne sokabilen sizleri çağırıyorum. E- ğer kitaplar doğru söylüyorsa, eğer dünyada bir aşk ilâcı, bir eksir varsa, eğer bana sırları söyliyen kelimeleri doğru okudumsa bu iş bu gece bitineli ve ben de neticeye bu uğurlu getede ulaşmalıyım.,, Mirtiy güçlükle nefes alıyordu. Mâ. nasını anlayamadığı bu ayrıltıları bü. yük hir korku içinde dinliyordu. Neredeyse çıldıracaktı. İçinden oda. ya girmek, "kadı tahkir etmek, kap- ları devirmek, şişeleri kırmak geliyor. dlı, Fakat korku onun harekitine bile meydan vermiyor. Bu sırada kırmızı bir ışık kendi bu- Murdeğu odayı aydınlattı. Mirtiy titredi. Başını çevirdi ve bu garip ışığın pencereden geldiğini gör di. Mirtiyi evvelce kapıya sürükliyen merak şimdi de pencereye çekiyordu. leden çıkaran söz- Camı kaldırdı. Demir parmaklığı tut: tu, Çünkü düşeceğini sanıyordu. Del getten idehşete düşerek korkular içind seyretti: Pencere, İnnosan mezarlığına bakı. yordu. Bu mezarlıkta, yere dikilen meğalelerin aydınlığında büyük bir labalık toplanmıştı. Bu kalabalık içinde her cins âdam görlüyordu: Kraliçeler, krallar, rahip, ler, döktörlar, kemâncılar, kardinallar, kadınlar, erkekler. Bunlar biribirlerin vahşice sarılıyorlar, deliler gibi bağrı: yorlar, açık bir mezarın yanı başınâ duran bir frçımn etrafında kâh biribir lerinden uzaklaşıyorlar, kâh yaklaşa zak biribrlerine sarılıyorlardı, dönü yerlardı. Fıçının üstünde geniş ve siyah bi mantoya bürünmüş ve korkunç gülüşlü bir iskelet keman çalıyor, arasıra bütüri sesleri, bütün gürültüyü bastıran kahs kahalarla gülüyordu. Fıçınn dibinde gene geniş ve mızı bir mentoya bürünen ve elindö büyük bir tırpan tutan bir iskelet dah vardı, Mütemadiyen tırpanını savuruyor yanından geçen, kendisini tırpanınâi kaptıranlar ölüme kavuşuyorlardı. Mirtiyin korkudan dili tutulmuştuğ Dehşetten donmuş, ellerini pencereni: demirine kenetlemiş bakıyordu. İskeletin tırpanma yakalananlar di şüyorlardı. Kardinalin biri bağı du; — Bırak beni! Bir tahsisat daha layım, sonra senin olurum.. Ah öli Tırpan darbesi onu, bu niyazını di: lemiyerek yere serdi. Bir fahişe yalvarıyordu: — Müsaade et yaşayayım, o Aşıkm bana yeşil bir elbise vaadinde bulund Onu giyeyim. Beni sonra öldür. O da yere yuvarlandı..