Yazan: Rahmi YAĞIZ Gedikli Şarli Kapo Ile Zeynep, işaretleşerek bir haylı anlaşmışlardı ns Birkaç gündür burada bekledikleri renksiz. inden anlaşılan 3 mahpus da merak! ni gelenleri seyre başlar Jardı, Gedikli yanlarına sokulunca bu me rak saikasile ona yer gösterdiler, Şarl Ka po, genç bir kadın ile iki Ermeni muha- cirin ıda toprağın üzerine oturdu. E yanlarına gelen çavuşa türkçe — Hoş geldin! Dediler; bundan bir şey Kapo, bön bön yüzlerine baktı; evvelki. ler el işaretile birlikte sözlerini tekrarla. yırca anladı; kendi dili ile cevap verdi £sirler fransızcadan başka dil bilmi. yorlardı. Muhacirler de çe ve erme. nice konuşabiliyorlardı. Onun için dikli ile üç mahpus muhacir ara konuşma epey gülünç oldu. Önceleri dil yok kaç dakikadan &or vasıta 7 mıyacaklarını Şarl Kapo, deneme yaptı.. Ötekiler de işaretle buna cevap verdiler. İşaretleş- me yavaş yavaş ilerledi. Çok geçmeden muhacirlerle esir Fransız bahriye çavuşu anlaşmağa dılar, Şarl Kapo kendilerinin ele geç. tiklerini bunlara anlattı. Onların burada ne beklediklerini sordu. İşte anlaşmanın güç burada kendini gösterdi. İki erkek muhacir bir türlü meramla. rını Şarl Kapoya anlatamadılar.. Zeynep birçok uğraştı. o Nafile yere yoruldu Fransız çavuşu bir türlü bunların muha- cir olduklarmı anlamıyor, anlayamıyor- du. Gün kararırken esirlere yemek verildi. Sabahtanberi binbir korku içinde Türk güllelerinin arasnıda bocalayan, nihayet esir olan mürettebatta yemek hal yoktu. İçlerinden bir lokma aldılar, Sonra hepsi gelişi (o güzel yerlere uzanarak derin bir uykuya daldı- lar. Şarl Kapo geç vakte kadar yeni tanıştı ğı muhacirlerin arasında oturdu. Yeme- ğini onlarla beraber yedi. Gediklinin ne. dense bir türlü uykusu gelmiyor, canı u. yumak istemiyordu. Birçok esnedikten sonra toprağın üzerine serilmiş battaniye lerin üzerine uzanan iki Ermeni de uy- kuya dalınca, önünde dolaşan çifte Türk nöbetçilerile Zeynep denen o genç kadın bir de çedikliden başka uyanık kalmadı. Gedikli ile Zeynep işaretlerle bile hayli anlaşmışlardı. Saat 24 ü vuturken hâlâ yalmayan bu iki mahpus. kapının üstündeki delikten bakan nöbetçinin gözüne ilişti. Bunların uyanıklığını fesat kurmalarına hamleden er, delikten seslendi: — Hey.. Ne yatmıyorsunuz 8iz? Şarl Kapo bu sözü anlamamıştı.. Fa. kat gerek nöbetçinin sesindeki eda, gerek yanmdaki kadının telâşlı cevap (o verişi, yatmadıklarının sebebini araştırmak ol duğunu gedikliye anlatmış, o Şarl Kapo hemen olduğu yere uzanmıştı. Zeynep nöbetçinin sorgusuna acele ce. vap yetiştirdi: — Rütubetten uykum kaçtı da.. — O esirle ne konuşuyorsunuz? — Hiç! — Nasıl hiç! — Şuradan buradan, dereden tepeden konuşuyor, dertleşiyorduk? — Biribirinizin dilinden anlıyor mu. sunuz? — Yok, anlamıyoruz! Ama işaretle an. Jaşryorduk! — Neyse yeter artık. Zıbar da uyu, Yarın sabah yolculuk var?.. Hazırlan! Son cümle Zeynebin aklını başıma ge- tirdi. Demek yarın sabah sevkediliyorlar dr. Bu. onun ikinci sürü Genç kadın derin bir düşünceye (daldı. Olduğu yere uzandı, gözlerini oyumdu. Fakat uyumadı, kendini (bildiği andan şa dakikaya kadar başından © geçenleri tıpkı bir film seyreder gibi gözlerinden geçirdi.: Anasını tarımyor, babasını bilmiyor. geçirilen bir. işaretlerden başka kestiren ü olacaktı. anlamıyan | du. Maydosda 7 yaşında bulunduğu ta- hatırlıyordu. Maydosun şimal o mahrecinde, köyün bostanlarından birinde, iki dönüm kadar bahçe Hamparsun isminde yaşlı bir bah- çıvanın yanında bulunuyordu. Bahçıvanın karısı Aksabet dudu adlı ihtiyar bir kadındı. Zeynep onların elinde büyümüştü. Fa. kat bir gün olsun ne ihtiyar bahçıvanın pe de karısının, ebeveynini öğrenmek İ. i Zeynebin sorduğu suallere cevap ver- iği görülmemişti. Onun burada bulunuşu bir sır gibi sak lanıyordu. Küçücük (oyaşında, şefkate en muhtaç zamanında Zeynep ana baba ihtimamından uzak (yaşamış. bu yaşlı Ertneni ailesinin yanında, yaşından bü. yüklere mahsus işlerde çalıştırılmıştı, O. nu, ev hizmetlerinden başka boş zaman- larında bahçe işlerinde de kullanırlardı. Büyük harp patladığı sıralarda Zey. nep 16 yaşlarında kadar vardı. Köy mu. hitinde, Boğazın saf ve temiz havasile gelisen vücudu onu 20 yaşında gösteri- yor, olgun, istiha gıcıklayan bir meyva güzelliği ile gözlerde ve gönüllerde yer bırakıyordu. rihten itibaren hayatını Zeynebin babalığı ihtiyar (o bahçıvan Hâmparsumun Çanakkalede bir kardeşi vardı. Orada murabahacılık eden ve sarraf ismile geçinen bu adamın, hacı Mirat a. ganm, Artin adli genç irisi delikanlı oğ- lu, amcasının bahçesine (gelip gittikçe Zeyneple tanışmış iki genç bu kimsesiz, issiz muhitte gem tanımayan gönüllerini sevginin deli rüzgârına kapıp koyuvermiş erdi. Tam bu sıralarda büyük harp patlak vermişti, Askerlik Çağına yeni giren Ar- tin ilk ağızda çağrılmış, o babası sarraf Miradın uğraşmaları sayesinde Çanakka le hastanesinde yerleşmiş, o askerliğinin ilk senesini burada yapmıştı. Boğaz mu, harebeleri kızıştığı sıralarda Maydostan Çanakkaleye taşınan halk arüsında ihti. yar Hamparsumla karısı Aksabet de bu- lunuyor, bunlar Haci Miratın evine yer. leşmeğe gidiyorlardı. Zeynep köydeki kulübesinde, sakin mu hitinden ayrılmasına önce üzülmüş, fa- kat bu suretle Artine daha yakın olaca- Kın düşününce bu vaziyeti daha cazip bulmuştu. Zeynebin Çanakkaleye gelişi, amcası. nm yanına yerleşmesi, Artine hiç yara. madı, Zeynebin bir iki defa hastane bayırın- da Artinle buluşması etratm dedikodu mevzuu oldu.. Artinin arkadaşları. hasta nedeki diğer hizmet neferleri çabucak bu nu dillerine doladılar. Bakla ıslanmıyan ağızlarda bu havadis süratle yayıldı. Her kes biribirine: — Gördün mii? diyorlardı; . Artin en. tes bir Türk kızı yakalamış! Önceleri Zeynebin aslmı bilmiyenler bunu dağdağalandırmakta biribirlerile yarışa girişmişler, etrafa yaymakta rekor kırmağa çalışmışlardı. Hastanenin hizmet bölüğündeki gedik Vi başçavuş bu işi çabucak kaber aldı. Ar- tini çağırdı, ona sordu: — Arin! — Buyur başçavuş! — Sana hergün bir kız geliyormuş bu- raya, konuşuyormuşsunuz, Öyle mi? Artin gafil gafil cevap verdi: — Evet başçavuş! — Kimdir bu kız? — Amcamın evlâtlığı!.. Başçavuş Artinin yalan söylediğini zannetti. Birdenbire öfkelendi. Masası. nın başından kalktı, önünde saygı vazi. yetinde duran delikanlıya sokuldu, Sesi- nin bütün dehşetile gümbürder gibi hay- kardı: — Yalan söyleme kârata.. Nereden am- canım evlâtlığı oluyormuş... Kız Ermeni değilmiş ki! (Devamı var) Aydın'da Bayramda Iyi ve temiz suya kavuşuyor Elektrik tesisutı yeni baştan ıslah ve tevsi ediliyor Aydın, (Hususi) — İki yıldır faaliyet» te bulunan Elektrik tesisatı 120 beygir kuvvetinde (Roston) marka gazözen motöryle müteharriktir. Fakat bu mo- tösün istihsal ettiği cereyan şehrin ih- tiyacınım ancak üçte birini karşılıyama- dığından Belediyemiz fabrikayı 240 bey gir kuvvetinde ikinci bir motörle takvi- yeyi ve şebekeyi de şehrin en uç yerle- rini aydınlatacak ve bütün sanayi mü - esseselerine cereyan verecek şekilde ge- nişletmeği kararlaştırmış, buna göre ye- nl bir proje yaptırmıştır. Motörü, binası tesisatı ve muhavvile merkezleriyle bir. tikte 75 bin liraya mal olacaktır. Bele - diyenin bu İş için hazır on beş bin lirası vardır. Mütebaki parayı temin ve alâ - kadar makamlarla temas etmek üzere belediye reisimiz Ankaraya gitmiştir. Eğer bu yıl 75 bin liralık tesisat yap- tırılamazsa, otuz bin liraya imal olacak olan motörle, motör konulacak bina he- himdir. Çünkü bugün mevcut aboneler, motörün istihsal ettiği cereyanı tama- men harcamakta, mevcut şebeke Üzerin de bulunan ve yeniden abone istiyenlere cereyan verilememektedir. Su aşi Aydının sıhhi ve temiz suyu Haftis şirketine verilmiş ve üç ay evvel tesisat ve inşaata başlanmıştır. Mecradan top yatağındaki rezuvvara kadar olan kısma boruları döşenmiştir. Yalnız bu kısım üzerinde daha çok taz- yik yapacak küçük bir kısım vardır ki, bu kısma çelik boru döşenmesi muvafık görülmüştür ve Avrupaya ısmarlanmış tar. Bu çelik borularla şehir şebekesi bo- ruları da İzmire gelmiştir. Bu hafta içinde Aydma getirilecek bunların da döşenmek ameliyesine başlanacaktır. Top yatağına yaptırılan Rezuvvar bitirilmiştir. Teşrih havuzu ile baraj ve şehir şebekesinin de Eylâl sonuna kadar bitirileceği kuvvetle ümit olunu- yor. Aydın, Cumhuriyetin on beşinci yıldönümü bayramında temiz bol ve şıh- hi suyuna kavuşacaktır. Evlerine su ala cakların tesisat malzemeleriyle saatleri için belediye Haftis şirketiyle müzake- rededir. Fakir halkın ihtiyacı için de belediye şehrin muhtelif yerlerine 23 çeşme ko- yacaktır. Elektrik ve su gibi şehrin birçok ih. tiyaçları için de tahsisat ayrılmıştır. Su boruları döşenmesinden açılacak döşemeler yaptırılacak, şehir sokakların tesviyei türabiyesine asri mearzlık inşa- atına ve parkın islâhma devam olunacak tır. Sıhhi sebeplerden kapatılan hanlara örnek olmak üzere belediye han: sıhhi bir surette yaptırılacaktır. Şehir temizlik amele kadrosu geniş letilecek, yeniden beş araba daha alma- rak araba sayısı arttırılacaktır, Torbalı'da Antepte plân, su ve elektrik işleri Nafıa Vekâleti Antep Elektrik Şirketile müzakereye girişti Ağustosun on beşinde iyi ve temif su tesisatı bitiriliyor - şehri” imar plânıtastik edildi $ » ç ii Bir ay sonva temiz ve bol su, bol ışığa Gaziantep (Hususi) — Mimar Yan. sen tarafından hazırlanan ve Nafia ve. kâletince burada tetkik © ettirilen şehir imar plânı projesinin tasdiki o yapılmış ve plân şehrimize gelmiştir. Nafia vekâ. leti plânın heyeti umumiyesini iyi bul- muş ve yalnız bazı omoktalarda tadilât istemiştir, Bu tadilâtın en mühimmi hü- kümet civarının modem bir şehre yakışa- cak bir şekilde değiştirilmesidir. Yansen htikümet binalarınm yapılacağı yerlerde, Atatürk parkı üzerinde daha fazla meş. gul olacak, buraya kurulacak resmi ve. hususi binaların ve Atatürk parkının teferrüatı plânını hazırlıyacaktır. Elektrik tesisatının belediyeye devri için Nafia vekâleti ile şirket arasında yakında müzakerelere başlanacaklır.Kilovat mü. zakerelere başlanacaktır. oKilovat fiyatı ihtilâf; da bu müzakere sırasında hallo. Tunacaktır. Tesisatm - belediyeye devri müzakerelerinin birkaç hafta içinde biti- rileceği umuluyor. Kömürle çalışan elek- | halka ucuz su temini maksadile as8i trik motörlerinin Dizel motörlerile tebdi- | bir tarifeye bağlanması düşünülüyor. Kayseride ve kazalarında eni imar işleri li kararlaştırılmıştır. Motörler tebdil 8 dikten sonra sık sk vukubulan elek” arızaları nihayete erecektir, Motörler sisat belediyeye geçtikten sonra bel ce defiştirilecektir. Su tesisatının 15 ağustosa kada; mesi için şirketten kati vaat a z Şehir dahili tesisattan başka şirket KA ve yeni mezarlığa da su verecektir. Şehirde gelip gidişi güçleştiren, ves nakliyenin seyrüseferini durduran ve # sıra mülessif kazalara da sebebiyet Sü Bengekrerinm açisindan Tübaran! tı gün içinde behemehal kapatılması rarlaştınlmış ve şirket ona göre almıştır. Evlere verilecek sularm fiyatını te etmek üzere yakında şehir meclisi # kalâde olarak toplanacaktır. o Evlere ton hesabile verilecek şehir o meclisi yapılan belediye dairesi Kayserinin yakınmda bulunan İncesu kazasmda yeni Kayseri, (Hususi) — Kayserinin otüz | Yerden iyi bir su fışkırdı Torbalı, (Hususi) — Göklere yükse- len çamlıkları, zümrük gibi yeşillikleri ve pazarıyla meşhur olan kazamızda da biraz geç olmakla beraber büyük bir kal. kmma hareketi başlamıştır. Kurunuvustadan kalma pazar yeri modern bir halo getirilmiş, yeni lokan- talar, oteller ve parklar yapılmıştır. Torbaldıların bu çalışmasını tabiat da pek beğenmiş olacak ki, bir tek akar su- yu bulunmadığı halde dedelerimizin bü- l yük emekleriyle meydana geldiği anla . gılan ve şimdiye kadar toprağın altında gömülü kalarak kimse tarafından bilin - | miyon bir menba suyu son günlerde pat- lak vermiştir ve belediye bu suyun tah. | Mlini yaptırmakta, menbamı araştırmak- | tadır. zerinde çok eski tarihi bir kasaba olan İncesu kaza merkezinde müdeddeden za- rif bir belediye binası inşa edilmiştir. Kayseride asri bir kabristan inşasına başlanmıştır. Afyon Karahisar vilâye- tindeki asri kabristan plân: aynen tatbik edilmek üzere tesisata girişilmiştir. işan, düğün içi mız ucuzdur. beş kilometre uzaklığında demiryolu ©. | Açıldı Cennet Köşkü Tasi Numaralı masalarınızı telefonla angaje edebilirsin!” müsait şartlarla verilir. Meşrubs” mn amm a Taksim Abide karşısı yp Alp köyündeki madensuyunun deni” sisatla akıtılması temin edilmiş v8 mevkide bir de banyo havuzu in bazlanılmıştır. Bu ayın dokuzuncu günü Maraş kevinden ve öğretmenlerden kep otuz kişilik bir kafile kura y9" dan Kayseriye gelmişlerdir.