Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
r. :ı fi h T « Te F ibem Döe L -x Yüzm rüiie Çi ge L ae SD yi eee aallğ AM el y ON DN - lâfın devamı müddetince, — B CK ÖELE a unnm —— Alenm noetamt Ber- Baştarafı 1 incide Arslan da hazır bulunmuştur. Vesikaların imzasından sonra, Dr. Tevfik Rüştü Aras Fransız büyük el- çisine hitaben, bu mühim vesikala- O , rim mesut bir sürette aktedilmiş ol- masından dolayı memnuniyetini bil- dirmiş ve bu vesikaların, Fransız - Türk münasebetlerinde yeni bir dost luk devresine hareket noktası teşkil eylediğini ilâve eylemiştir. Dr. Tevfik Rüştü Aras, bilâhare betle, memleketinin Suriye hakkın- daki sempatisini beyan etmiştir. Fransiz büyük elçisi B. Ponsot da birkaç söz söyliyerek, elde edilen an- laşmaları İmza edebildiğinden dola- yı derin bir sevinç duyduğunu kay- dettikten sonra, Ârasın İmzası yanı- na üçüncü defadır ki imza koymak “bahtiyarlığına nail bulunduğunu ve bunların Montrö Boğazlar mukave- lesi, 1937 Cenevre anlaşmaları va nihayet bugün imzalanan vesikalar olduğunu söylemiştir. B. Ponsot, bugün İmza edilen vesi- kalar münasebetiyle, Montrö Boğaz- lar mukavelesinin Akdeniz havza- sında emniyet hissinin husul bulma- sına müessir bir tarzda hizmet eyle- diğini hatırlatmış ve bugün İmza e- dilen mukayelelerin Türkiye - Fran- sa ve Suriye arasında iİtimada müste- nit dostluk münasebetleri tesis ede. ceği hususundaki ümit ve kanaatini izhar eylemiştir. Ankara 4 (A.A.),— Hatayda genel kurmay müzakerelerini idare etmiş olan genel kurmay ikinci reisi Korge- neral Asım Gündüzün riyaseti altında- ki Türk heyeti bugün hususi trenle saat 12,35 de Ankaraya dönmüş ve is- tasyonda Hariciye, Milli Müdafaa ve Genel kurmay ileri gelenlerile, vali, merkez kumandanı, ve emniyet müdü- rü tarafından karşılanmıştır. Bir aske- ri müfreze ve bando selâm resmini ifa etmiştir. Mua'teden'n metni Ankara 4 (A.A.) — Bugün Hariciye Vekâletinde Hariciye Vekili doktor 'Tevfik Rüştü Aras ile Fransa büyük elçisi B. Ponsot arasında imza edilen metinler şunlardır: TÜRKİYE İLE FRANSA ARASINDA DOSTLUK MUAHEDESİ 'Türkiye cumhüriyeti reisi ve Fransa - €cumhuriyeti reisi, İki memleketin müşterek menfaatleri uğrunda samimi bir dostluğun bağları- nr sağlamlaştırmak arzusunu güderek, Bir dostlük muahedesi akdine karar vermişler ve murahhas olarak, Türkiye cumhuriyeti reisi, İzmir mebusu Hariciye Vekili dok- tor Tevfik Rüştü Arası, Fransa tumhuriyet reisi, Türkiyedeki Fransa büyük elçisi B. Henri Ponsst'yu murahhas tayin et- mişlerdir. Bu murahaslar usul ve nizama üygun görülmüş olan salâhiyetnamelerini yek- diğerine tevdi ettikten sonra aşağıdaki hususları kararlaştırmışlardır : Madde 1 — Yükek akit taraflar iç-. lerinden birine karşı müteveccih siyasi veya iktısadi hiçbir anlaşmaya ve hiç bir kombinezona dahil olmamayı taah- hüt ederler. Madde 2 — Yüksek akit taraflardan biri, müsalemetkârane vaziyetine rağ- men bir veya müteaddit devlet tarafın- dan taarruza uğrarsa diğer taraf, ihti- mütecavize veya mütecavizlere ne vaziyette olursa olsun hiçbir yardım ve muavenette bü- lunmayacaktır, Madde 3 — Umumi sülhün ve şarki Akdenizde emniyetin muhafazasına ay- ni derecede merbut bulunan yüksek akit taraflar, inkişafı, 29 mayıs 937 ta- <rihli Sancağın tamamiyeti mülkiyesini tekeffül muahedesinden kendilerine te- rettüp eden garanti taahhüdünün tat- bikini icap ettirebilecek mahiyette her vaziyet karşısında taahhütlerinin ifası- nı temin ve bu hususta mütekabilen birbirlerine muktazi kolaylıkları bah- şeyekleme için i::işarede bulunacaklar- dır, i Madde 4 — Umumi tahkim senedi iş- — bu muahedenin imzası anında, iki yük- "“. ııu'l,i,J e' , F YAK VA P Kdü A eai A” sek akit taraf arasında meri olduğu nis- bette ve bu müuahede meriyette bulun- duğu müddetçe aralarındaki ihtilâf ve anlaşmamazlıkların halli usullerini tes- bitte devam edecektir. Madde 5 — İşbu muahede, iki yük- Bek akit taraf arasında, bazı ihtilâflar hakkında, hususi bir hal sureti tesbit eden ahkâm ile tearüz etmez. Madde 6 — İşbu muahede, Milletler Cemiyetine düşen vazifeyi tahdit veya Milletler Cemiyeti paktı dolayısile yüksek akit taraflara terettüp eden ve caibe halel verecek şekilde tefsir edi- lemiyecektir. Madde 7 — İşbu muahele tasdik edilecek ve tasdiknameler mümkün olan süratle teati olunacak, tasdikna- melerin teatisi anından itibaren meri- yete girecektir. Müddeti on sene ola- cak ve müddetin hitamından altı ay evvel, fesholunmadığı takdirde her defasında 5 senelik yeni bir müddet için kendiliğinden yenilenmiş addolu- nacaktır. Tasdiken bilmakal yukarıda isim- leri geçen murahhaslar işbu muahede- yi imza ve mühürleri ile tahdim eyle- mişlerdir. Ankarada, iki nüsha olarak 4 tem- muz 938 de tanzim kılınmıştır. Müşterek beyanname Türkiye ve Fransa hükümetleri, Türkiye ile Fransa arasında mev- cut 3 şübat 930 tarihli dostluk, uzlaş- ma ve hakem muahedesinin yerine ka- | imm olmak üzere, bugün imza olunan dostluk muahedesini itibare alarak, İşbu müşterek beyanname ile aşağı- daki hususat hakkımda mutabakatlarını müşahede etmişlerdir: 1 — 29 mayıs 937 tarihinde Millet- ler Cemiyeti konseyi tarafından kabul edilmiş olan İskenderun Sancağı sta- tü ve anayasasının meriyete vazı ve tatbikme - Santikta “Türk elemaninın tefevvukunu tanımak suüretile Türkiye hükümetine kendi tarafından Sancak meseleşinin Türkiye için bir arazi me- selesi olmadığını teyide sevk etmiş olan 20 ilkteşrin 921 tarihli Ankara itilâf- namesi mefhumu dairesinde devam et- nazarı | mek. 2 — Manda rejimi altında 30 ma- yıs 1936 tarihli Ankara mukavelena- mesiyle Türkiye ile Suriye ve Lüb- nan arasında teceslüs etmiş dostluk ve iyi komşuluk münasebetlerini mu- hafaza etmek, Ve bü mukavelenin ve onu tamam- İryan itilâfnamelerin vadelerinin ka- bulü dolayısile bu münasebetlerde vukua gelebilecek her türlü inkıtaa mâni olmak için, bunların meriyeti- ni bir senelik bir müddet için tem- dit etmek, Şu kadar ki bu anlaşmaların otlak ve mer'a haklarına müteallik ahkâmı bugünden itibaren mülgadır. 3 — Türkiye ile Fransa arasında ki 3 Şubat 1930 tarihli dostluk, uz- laşma ve hakem muahedesine mer- but protokol ile müesses Türkiye ile Fransa Cumhuriyeti otoritesi altına konulmuş olan memleketler arasında- ki uzlarma ve hakem üsullerini ayni müddet için meriyete bırakmak, 4 — Türkiye Hariciye vekili ile Fransa büyük elcisi arasında 29 ma- yıs 1937 tarihinde teati olunan mek- tupların birinci fıkrası yerine kaim olacak bir yeni protokol'ile optanlar meselesinin halli için son usulleri tesbit etmek, İşbu beyannamenin imzası günün- den itibaren buna merbut olan bu protokolün meriyete girmesi mukar- rerdir. 5 — Türk tebaasını Suriye ve Lüb- nan'dâa, Suriye ve Lübnan tebaasını Türkiyede ikamet hukuk ve şeraiti ve bilhassa adli salâhiyet hususunda en ziyade müsaadeye mazhar millet muamelesinden istifade ettirmek, 6 — İki hükümet, Suriye hükümeti yapabilecek mevkide olunca, 'işbu be- yannameni'n ikinci fıkrasında tasrilı edilmiş olan şerait dairesinde meriyet- te ipka edilmiş clan bugünkü iyi kom- şuluk mukavelesini, mandanın inkişa- fının yeni şeraitine uydurarak Türkiye Suriye ve Fransa arasında üç taraflı Resmi tebliğ Bağ- Başlaralı | incide Ankara, 4 (A.A.) — “Resmi tebliğ,, 1 — Bugün saat 18 de hariciye ve- kâletinde hariciye vekili doktor Aras ile Fransız büyük elçisi Henri P. ssot arasında dün “3 temmuz 1938., üzer- lerinde mutabakat hasıl olan vesikalar imzalanmıştır. İmzalanan bütün vesi- kaların: Dostluk muahedesi, müşterek beyanname ve merbut protokolun der- hal neşri'kararlaştırılmıştır. 2 — Antakyada 38 temmuz tarihin- de imza edilen genelkurmaylar anlaş. malarına tevfikan Sancakta Fransız kuvvetlerile teşriki mesai edecek olan Türk kuvvetlerinin kendilerine tahsis edilen menatıkta konuş yerlerini inti. hap etmek üzere konuş müfrezeleri bu akşam “4 temmuz 1938,, de Hataya gireceklerdir. Türk — kuvvetleri yarın “5 temmuz 1938,, de gündüz girecek. lerdir. Ş retalHPEKKİN A püygyyorSEREAA Kat Yöyagagy yetKAF Kt gayages SAa yayı bir dostluk muahedesine kalb ve itmam etmeği kararlaştırmıştır, 7 — 30 mayıs 926 tarihli dostluk ve iyi komşuluk müukavelesi Türkiye hü- kümeti ile Suriye ve Lübnan üzerinde beynelmilel senetlerle kendisine tanın- mış olan salâhiyetlere tevfikan hareket eden Fransa cumhuriyeti hükümeti arasında akdedilmiş olduğundan, ah- kâmının Lübnanı alâkadar edenlerinin zamanı geldiğinde hususi bir anlaşma mevzuunu teşkil edeceği mukarrerdir. Diğer taraftan şu da mukarrerdir ki: İmkân hasıl olunca Türkiye Suriye ve Lübnan aralarındaki ticari münase- betlerin inkişafını teminen müzakerat açılacaktır. 8 — Nihayet Türk ve Fransız hükü metleri, Türklerin Frarisada ve Framw sızların Türkiyedeki vaziyetini tesbit | için bir ikamet mukavelesini yakın bir zamanda müzakere etmek hususunda mütabık kalmışlardır. İki nüsha olarak Ankarada 4 temmuz 938 de yapılmıştır. Optanlara mütedair protokol Lozan muahedesinin 31 inci mad- desinin tatbiki dolayısiyle Türkiye lehine hakkı hiyarlarını istimal et- | miş olan kimseler ile 30 mayıs 1926 tarihli Ankara mukavelenamesinin 3 üncü maddesi ahkâmına tevfikan Suriye ve Lübnan lehine hakkı hi- yarlarını istimal eden kimselerden bir taraftan Türkiye, diğer taraftan Suriye ve Lübnana ikametgâhtarını henüz nakletmemiş olanlar aşağıda mezkür şerait dairesinde hakkı hi- yarlarının istimalinin temin ettiği menafil kat'i surette kaybedecekler ve resen bir taraftan Suriye veya Lübnan tabiiyetini diğer taraftan Türkiye tabilyetini iktisap edecek.- lerdir. l1 — Eğer gelecek ağustosun 5 İn- den evvel, salâhiyettar makamat nezdinde evvelce yapmış oldukları hiyar beyanlarını teyit ötmezlerse, 2 — Veya eğer, derpiş edilen müh- let zarfında hiyar beyanlarını usüu- len teyit ettikleri halde, ikametgâh- larını 15 kânunusani 1939 tarihin- den evvel hiyarlarını lehine kullan. dıkları memlekete nakletmezlerse, İkametgâh nakli şartile hiyarın temin ettiği menafii muhafaza ede- bilmek için muktazi beyanlar Türk optanları için Suriye ve Lübnandaki Türkiye konsolosluk makamatı nez- dinde Suriye ve Lüban optanları için Türkiyede Fransız konsölosluk ma- kamatı nezdinde yapılacaktır. Gelecek 15 ağustos tarihinde ka- panacak olan listeler diğer tarafa 1 eylülden evvel bildirilecektir. Lehine hakkı hiyarlarını istimal ettikleri memlekete ikametgâhları- nı nakledecek olan optanlara emval ve emlâkine nihayet gelecek eylülün birinci gününden İtibaren serbestçe tasarruf edebilmeleri için idari ve nizami kâfi tedabir ittihaz oluna- caktır. Bu oeşhas Türkiye veya Suriye ve- ya Lübnan arazisinde mutasarrıf ol. dukları emvali gayri menkuleyi mu- hafazada serbest olacaklardır. Bunlar her türlü emvali menkule- lerini beraber götürebilecekler ve bundan dolayı kendilerine giriş ve- ya çıkışları İçin bir güna vergi ve re- sim tahmil edilmiyecektir. Maruzzikir ahkâmın tatbikine mütedair kâffel hususata evli kadın- lar kocalarının ve 18 yaşından küçük çocuklar ebeveynlerinin tâbi olduk- lâarı şeraite tâbidir. İki nüsha olarak Ankarada 4 tem. muz 1938 de yapılmiştir. Fransız!lar memnun Hatay aalaşması hakkında Fransızca “Parissuar,, gazetesi şunları yazıyor* Fransa ile Türkiye dostuk bağlar.zı tekrar tesis, daha 'doğrusu takviye et- tiler. Jerj Bone bizzat gidip resmi mu- ahedeyi yerinde imzalayacak, bravo!.. Türkiye Avrupa ile Asya arasındaki bir kilittir. O koskoca, heybetli dünya | makinesinin mühim bir kısmı, kuvvetli —.. .r- SKT Ç .933 k ——— rk - Fransız dostluk muahedesı dün imza edildi DDt YÜK PN p ygyyyigREİĞİİN y BERERİREN y LAİTT aN bir şefin idaresi altında Türkiye Yyük bir siyaset gütmüştür., Şunu ünü- tamazdık ki bu şef, diğerlerinin aksine - olarak, kuvvetlerini kendi hudutların - dan dışarı yaymağa düşünmüş değildir. O halde küçük tırmıkların tesiri ile zehirlenmeğe nasıl — razı olabilirdik? Şimdi bütün hastalık geçmiş bulunu - yor. Fıansa ve İslâm Fakat Fransız — Türk anlaşması is- lâm noktai nazarından da sevinilecek bir hâdisedir. Şüphesiz ki Atatürk din meselesinde daima tam bir bitaraflık tutmüuştur.. Fakat Türkiye en büyük müstakil is- lâm âleminde büyük bir itibara maz - har bulunmaktadır. O kaadr ki hâlâ bütün gözlerin ken- - disine çevrilmiş bulunduğu bir memle ketle dostluk temin edebilmiş olmamız bu islâm âlemindeki bizim vaziyetimiz için çok iyi neticedir. Karısını ve kaynata- sını öldüren garson Bu sabah ağır ceza mahkemesinde suçunun hesabını vermeğe başladı Bundan üç ay kadar evvel Divanyolun da karısı Zehra ile Zehranın babası Ha- sanı feci bir şekilde bıçakla öldüren ve Mehmet isminde birisini de ağırca ya- ralıyan Eminin bu sabah ağır ceza mah. kemesinde duruşmasına başlandı. Katil Emin sorgusunda sabıkası bulunmadığı- nı iddia ettikten sonra şunları söyledi: '-- Ben Divanyolunda ahçı Mehmedin lokantasında çalışıyordum. Sık sık evi- me gelen giden ustam Mehmet son gün- lerde karımla sıkı ahbab olmağa başla- mıştı. Bundan şüphelendim,Cinayet ge. cesi saat 11 de eve geldiğim zaman ikisi- ni bir odada yatarken yakaladım. Kan beynime çıktı. Bundan ötesini bilmiyo. Tum.,, Hâkim bundan sonra katilin memle- keti olan Kastamonu — müddeiumumi- liğinden gelen evrâkı okudu. Burada ev- velce Eminin Kastamonuda bir kadına sataşmak maksadile bir eve — taarruzda bulunduğu ve bu suçundan altı ay mah. kümiyeti olduğu bildiriliyordu. Hâkim — Hani hiç sabıkan yoktu. Bak altı aya mahküm olmuşsun ve cezanı da görmemişsin. Emin — Bu cezayı ben İstanbula gel. dikten sonra tebliğ ettiler. - İtiraz ettim. Bunun için cezamı da çekmedim. Öldürülen Zehranm Beşiktaşta oturan kız kardeşi Atiye şahit olarak dinlendi. Şunları söyledi: “— Kardeşim Zehrayı bu adama 14 ya şında verdik, daha ilk günlerde bize “sizi kesmek için bıçağımı biliyorum,, demeğe başladı. 11 sene yaşadılar. Üç çocukları oldu. Son zamanlarda artık ailesine bak. miyordu. Babam ve ben çocuklarma yar- dım ediyorduk,nihayet o gece babam Ha san Zehraya gitmişti.Gece saat 12 de bana haber gönderdiler. Zehrayı ve Hasanı öl- dürdüğünü bildirdiler. Eve — gittim, kız kardeşim taşlıkta kanlar içinde yatıyor- du, babam da yukarıda sofada ölmüştü. Zehranın ahçı Mehmetle alâkası oldu. Bundan haberim yoktur.,, Bu srrada suçlu yerinden kalktı: — Bay hâkim bu yalan söylüyor. Ken. disi karımın ustamla görüştüğünü bili. yor.,., dedi, Arkasından Beşiktaş Ortabahçede otu- ran katilin akrabalarından birinin koca- sı Osman dinlendi. Bu da: “— O gece, Emin geceyarısına doğru bizim eve geldi ve “karımla — ustamı bir yatakta yakaladım ve öldürdüm,. dedi,. Ben de karakola haber vererek yakalat- tım, Son olarak dinlenen şahitlerden polis Besim şunları söyledi: “— Gece yarısı Alemdar — merkezinde oturürken cinayet haberini verdiler. Ke- miserle kalktık gittik. Evin altında kadın yukarıda sofada da ihtiyar bir erkek ce. sedi vardı. Evdekilerin sorgularında bu. lunmadım, Yalnız hastanede yaralı olan ahçı Mehmedin ifadesini ben aldım. Bun da şöyle diyordu. — Emin benim yanımda çıraktır. Ba na her zaman “karımla geçinemiyorum,, derdi. Hâdise akşamı bana “usta, dedi, karımla yine dargınız. Babası beni eve almıyor. Gel seninle beraber bize gide. lim de karımla beni barıştır.,, Ben de kalktım beraber evlerine gittik. Görüştü- ler; bir aralık Emin dışarı çıktı. Yarım —saat kadar sonra biz çay. içiyorduk. Bu esnada birdenbire içeri ben ayırmak istedim. Zehra kaçtı. Emin hırsla üzerime atılarak bıçakla — vurdu. Kendimden geçmişim. Başka bir şeyden haberim yok,, Katil Emin bu sırada gene maznün mevkiinden ayağa kalkarak itiraz etti: — — Bu şahid de yalan söylüyor.,, Hâkih ihtar etti: şeyedos-ıbirm , — O kendi fikrini değil, yaraladığm | ustanın hastanede yatarken verdiği ifa. deyi anlatıyor.,, | Bundan sonra bir iki şahit daha din. lendi. Mahkeme gelmiyenler için baş'ka— bir güne talik edildi. Camilerden halı çalan Bir adam yakalandı Polis dün akşam uzun zamandır elde edilemiyen bir halr hırsızımı yakalamış- tir. Said ismindeki bu hırsız İstanbulda ne kadar cami varsa şimdiye kadar hemen hepsini dolaşmakta ve yalnız halı ça!-i avlularına girerek kapı kilitlerini kır- mak suretiyle yapmaktadır. Evinde bir- çok halr elde edilmiştir. Saidin son hır- sızlıkları Yenicami ve Merkezefendide olmuştur. Bir kamyon dıvara çarptı — Şoför Hakkının idaresindeki 3750 nu- tutmaması yüzünden yol kenarında dw-ı vara çarparak parçalanmıştır. Şoför tehlikeyi görerek direksiyonu duvara kırdıktan sonra kendini yere a! mış ve kendisine bir gey olmamıştır. Romanya krali Londraya gidiyor Bükreşden “Taymis,, gazetesine bil” dirildiğine göre Romanya kralı î” ağustosta Londraya gidecektir. ; Kralın bu seyahatinde kendisine eli Rumen başvekili Tataresko da refak_. edecektir. / | l n e SS K — 4 SA VAA l AM