| İaler'den Tarihe Kahvehaneler tahdit edilmelidir Bıçaklı ve tabancalı talebeler, daha doğru tabiri ile mektebe giden baldırı Sıplaklar üzerinde ( büyük bir dikkatle durulacak bir mevzuun kahramanıdır. Geçen gün bu küçük mücrimlerin ba. baları, velileri onları cürüm ortakları. dır demiştim. Bugün de, çocukların br. : ca ile oynamalarına yol açan olarak kahvehane üzerinde du- 5 TEMMUZ — 19835 Bir ecnebi seyyahın dediği gibi. meselâ İstanbulun neresinde olursanız olunuz, diraz yüksek bir sesle “kahveci!,, diye ba simak kâfidir. Karşımızda dumanları tüten bir fincan kahve buluruz. Her s0. kakta, bir değil, birkaç, beş on kahveha- me sıralanır. Mekteplinin mektepten kaçtığı günler sığındığı çatı dalma © bir kahvehanedir. abını, notlarmı (o karıştırmayan par- r zar ve iskambil ile oynar. Mo. akarı, herif, ulan kahvede öğre hoca ve arkadaş kelime. güzelliklerini kaybeder. Çocuk borç denilen afeti kahvehane. de öğrenir. Çocuklar, kahvehanelerde ken disine kötü gözle bakan insanlarla tanı. (KIRAATHANEDE) Bir bezmi terab kim dolu o küban ile yeryer Kongi cihete atfı nigâk itmeğe şaş- dim (1) Zabıta arşivleri karıştırılan, uygun. #uz adamların anonim ika velerdir, kaçakçının anonl Velerdir, her kanlı o vakanın bi olan dedikoduların kaynağı gene kah- velerdir. Kayseride dikenli çocuklar için bir 15- lahhane açılacakmış. On ıslahhane açılsa faydasızdır. Kahvehanelerin tahdidi 14. #ımdır. Her an her aranılan ilâcn bulu- mabilmesi için eczaneler nasıl tahdit e dilmişse, kahvehaneler de, gençleri koru. in tahdit edilmelidir. Ve cebinde Pârası olan herkes bir kahvehane açama Malıdır, Çoluk çocuk sahibi bir kahveci, Oğlu mektebe giden bir kahveci, bir ma- amuslu adam diye şahadet et. , zabıtayı, babayı, ustayı ve idârelerini hergün yorup uğraştı- çocukların rslahı ve çocukla. Tr kötü insanlar tarafımdan kandırlma. Ması davasında kıymetli hir yardımcı o. lur, Bizde kahvecilik ruhsatnamesi çok zor alıran bir kâğıt olmalıdır. Fakat kahve- Silik de kazancı çok bir iş olmalıdır. Fena kahvelerin gençler ve ço- ği , gele. y Adliye., den nakledeceğim vesikalarla isbat edece. im, Reşat Ekrem KOÇU (0 Hayrullah, Hatırai ahdi şebâb 5.59 Muvaffakiyetli bir dönüş Dünyanın bellibaslı moda merkezi Olan Pariste kadın ve erkek terzilik 8- demilerinde sanatın bütün yenilik. ini tekemmül ettirerek, geref ma . Yasiyle taltif edilen ve yine Pari- €n büyük kadın ve erkek terzihs- Melerinde çalışarak büylik muvaffa » er kazanan Yavuz Sezen ilk mü. 2888 terzi olarak memleketimize lüştür. Genç sanatkârı tebrik e- Tran; İngiri, ton #por ayakkabılarını açık dikişler bu ayakka- Sok zari bir hala getirmiştir. MA, DAP ğnkkatıları yapmakta ne nu aşılamak,on etmek, 2 MESEL HABER —— Akşim Bostan Gazeteci ve avukat Yazan: Nizameddin Nazif Vata; çalışmağa kazanmağa, dai. | ma daha çok yaratıcı ve kazançlı olmağa teşvik ediliyor. Güzel. Bunu kim beğenme lir? Vatandaşa, gelirini çoğaltmak arzusu aima daha çok verimli olmasını istemek (dünyanın bugünkü şartlarına uygun ve doğru bir harekettir. | Fertleri ihtiraslı ve faal olmağa tahrik | şıldamağa ve araştırmağa | tahrik etmek demektir. Işıldayan ve araş tıran zekâ, ferde, en kısa ve kestirme yol» lardan refahı zaptetmek azmini o verir; onu. devamlı s4 lerden yılmamağa sevkeder, Fertleri bu | nevi araştırmalara va saldırıslara giriş miş cemiyetlerin daima hi i rilediğini bilenlerdeniz. Baş hacet! İşte, vatandı nın mesut bir inkişaf va ğu bugünlerde cemiyetimizin de, sür'at, le. rehavetten sıyrıldığını ve heran dina mizmini arttırdığını görmüyor muyuz? Bununla beraber her “iyi,.nin “kötü, ye yardım eden bir tarafı olduğu gibi para kazanma hırsının da, müsbet kıy. metleri yanında, son derece menfi ve za- rarlı tarafları olduğu inkâr edilemez. Vatandaşta kazanma temayülle! trirken, hedefleri sadece kazançla hülâ- bazı meslekler üzerinde durmamız lâzımdır | aşırı deretede par& k edebi mesleklerden tarsa bahsettiği- | nizi başka sahalarda istismar etmeniz daha doğru olur, mai bir zarurettir. kleri şöylece sıralıyabiliriz: 4 — Avukatlık, 5 — Tabiblik ve müştemilâtı. nı, refah arzusunu daima İ plânlara atmayı ( bilmeleri ve böyle bir ferdi feragati sevmeleri lâzımdır. Bu mes leklere girmek için (o hazırlananlara para | biriktirme iptilâşını o unutturmak dahi! caizdir. Çalışan vatandaşlara. makul de- | receli, dozunda bir hodkâmlik aşılamak | ne derece doğru ise bu mesleklere vatandaşlara da “deruni hazz,a bir ipti. | Vrangel adasındaki mamut RANGEL adasında ebedi buz mıntakasında bir mamut ölüsü keşfedilmiş olduğu malürüdur. Ha- len, bir heyet, bu mamutu Moskovaya getirmeğe hazır. lanmaktadır. Bu günlerde bu iş için Vladivostoktan Vrangele hare. ket edecek olan gemide, hususi frigorifik tesisat yapıl- mıştır. Gemi, pek muhtemel olarak mamutun bulunduğu ceni b sahiline yanaşamıyacağından, heyet, üç salupa t- Izerire bir sal kuracak ve sahile bu sul râiye kadar könterve halinde kalmiş olan mamutun ö. | , bü sal üzerire yüklenecek ve bu suretle gemiye alı. Moskovaya da hususi Şi nacaktır, Mamut, Vladivostoktan frigerifik vagonla yollanacaktır. Bir busenin kıymeti EÇENLERDE, son derece şik bir otomobil müte. madiyen sağa sola zikzeklar yaparak Londrada Uper Rişmon caddesini geçiyordu. Seyrüseferi idare eden memurlardan birisi motosikletle otomobilin takibine ko- yulur. Memur, arkadaki pencereden, direksiyonda çok şık giyinmiş bir kadının oturduğunu ve bu kadının yanı. başmda bulunan güzel bir delikanlıyla sık sık öpüştüğü- nli görür, cezasma mahküm etmiştir. Polis motosikletini daha hızlı sürer ve otomobilin önü. rey, geçer. Fakat, buna rağmen de genç kızm delikanlıy- 50 rekabote başlamıştır. Resim | la öpüşmekte devam ettiğini görünce derhal bir zabıt va. gösteri- | rakası tutar, Mahkeme, genç kızı bu suçundan ötürü beş şilin para elem garib amele il “... vatandaşı para ka- zanmağa teşvik ediyoruz. Fakat ferdi endişelere faz! layer vermiyen, fertler-i den büyük feragatler ara - i yan bir takım idealist mes-;| lekler olduğunu da aslâ ha: i tırdan çıkarmamalıyız.,, &| halinde aş rur duymaya alışt vicdanlarını * âdamına ve devlet .yı aşılamış olan tabibi bu memuruna bu “* devlet ve gazeti “İptilâ..ya tutulmuş c tandığına rukatı, kesi inamdırabilir, Aksi takdirde ne dev. let kalır. ne cemiyet. ye Ailemde babamdan, benden ve kârde- şim Ensari'den başka asker olmıyan yok- tur. Asker bir aileden türeyegelmişiz. Maamafih benim ve babamın asker ola. mayışıbız da sadece bir tesadüf işidir. O, Edirne askeri rüştiyesini sıhhi sebeb- ler yüzünden terke mecbur kalmış, tahsi. Bini mülki mekteplerde bitirmiş, avukat olmuş. Ben de deniz harp mektebini müz min bir lenfavi gudde ilhabından terke mecbur kaldım, başka mekteplerde oku. dum ve nihayet gazeteci oldum. Babam, asker olamayışından duyduğu azabı ölünceye kadar muhafaza etti, O. nun, hocalarından birine yazdığı mektu- ba aldığı bir cevabın ilk cümleleri hiç ha. tarımdan çıkmaz. Umumi bharbinilk- yılında, “mütekait mirliva Nazif paşanın şahsında tanıdığım bu hoca, eski talebesi avukat “Nazif Celâleddin.,e şöyle hitap ediyordu: , gerçi sultanülmesalik ise de i celili müdafaa,, dahi şiymei insani. ak ve adle uymaz “nabeca ahval,, karşısında, nev'ama kötülükle harbi an. dırır olmakla, elbette şayanı tezimdir..,, » $ # Askerlik hakikaten mesleklerin sulta. nıdır ve “kuruluş prensipi,, bakımından av lığı da yene hakikaten tazime şa- yan addetmemek (imkânsızdır. Avukat kadrolarına gösterilen son dikkat, tatbi- kat sahasında, yani ocemiyetteki hakikt çehresile de bu mesleği pürüzsüz ve tazi. me şayan bir hâle sokmak endişesinden tir. tir. yanaşacaktır. | caktır. * tır. M doğmuştur. Avukatlık mesleğinin, bundan sonra bugüne kadar oldu, ha başka ve asil mana gun bir şekle gireceğindi riz. Gazetehin yeri bu “şayanı nut bir n çok da- çok daha uy- müda, adım ileri- min olabili- & iva Nazif paşanım mek | henüz tüm Do. mühim V tuburu turu deri artık bizde de iyice tekemmi dedilebilir.Türk gaze den, mukayese edilemiyecek derecede ge. niş âdeta hudutsuz gibi v da, i ferdi menfaat hırsından u. bir diğerkâmlıkla rü Kaya, Türk gazeteci- i, bu büyük ve kendisine ile çerçeveliyerek göste- inn ifade ettiği yüksek hakikat işte budur. Türk millet nin mümessili olan Meclis, dalga dalga şefslet ve dağ dağ imkânsızlıklar önünde ıyarak her zaman ferdi feragatin en muhteşem nümunelerini vere vere vazile. sinde devamlı ve tam bir ısrar göstermiş olan gazeteciye mesleğinden aldığı i haz ile şeref ve gururun asla yer sız ve müstear olmadığını ihsas etmiş bü- Tunuyor. ... Ne kadar demoktatlaşırsak (o demok- lm. Sınıfsızlaşan ocemiyetimizde z, leşrifat ne derece ma. nasızlaşırsa ın. Bariz seci. yelerini ferdi feragatten alan meslekler ve müntesipleri, İstense de istenmese de, İs. teseler de istemeseler de daima bir kade- me ileride ve daima umumi o sathın Üze- rinde görüneceklerdir. Fi yarışında en önde giden ve diğerkâmlığın en mu. kaddes milırakı olan askerlik, daima say. gıya müstahak olacak; ve umumi menfa. ati ietihdaf etmesi zaruri olan meslekler, müfrit hodkâmlık zehrinden kurtulduk- ça, bu mesleklere girenler, ictimal rol- lerini cemiyete faydalı olmak suretinde anlamayı kabul ettikçe um r muhatap olduklarını göreceklerdir. Hü. kümetin, son aylarda, bazı (o mesleklere karşı gösterdiği hususi dikkatin ruhunu bu manada anlamak doğru olur. Nizamettin NAZİF ra merasim, imti NasIZ Yavaş büyüyen çocuklar AYADAN elde edilen antiraşidik “D” Sovyetler Birliğinde geniş tatbikat sahasi bul, maktadır. Bu sene, Sovyet endüstrisi, içinde “D" vitami- ni elde edilmiş mflhim miktarda tıbbi balıkyağı verecek- Moskovadaki vitamin fabrikası, 1938 senesi zarfın. da “D” vitamininden 120.000.000 doz istihsa! eyliyevek, vitamini, Bu fabrika, ayni zamanda, tavuklar için, ültraviyole şualarından geçirilmiş 18.000.000 doz maya da hazırlıya- Filhakika, kilmes hayvanları tecrübeler neticesinde, ültraviyole guamdan geçirilmiş mayalar, tavukların hacmini ve yumurtlama kabiliyetini pek mühim surette arttırmaktadır. Fabrika, halen, metabolizm için lüzumlu minini do istihraca başlamıştır. Bu için, kalb faaliyetinin azalmasında çok faydalı olacak- srasında yapılan “B-” vita, vitamin, alkoliXler Diğer taraftan, maya vasrtasiyle “B-2” Falvina vita. mininin hazırlanması ve imal olunması için tecrübevi fa- sliyet programı tamamiyle hazırlanmıştır. Yakında tat. bikat, sahasında çalışılmağa başlanacaktır. Bu vitamin, malüm olduğu üzere, yavaş büyüyen çocuklar için çok faydalı olduğu gibi, saçların çıkmasına da yaramaktadır. * Sovyetler birliğinde 150 Gil konuşuluyor ARR dil ve düşünce enstitüsü, Sovyetler Birliği milletlerinin dilleri hakkımda bir Jiste hazırlamış ve bu listeyi basılmağa vermiştir. Bu listede, mmtakala- ri ve nüfuslart ile beraber, memlekette konuşulan 150 dil hakkında mufassal malümat vardır. : | ma i 5 Kader Dünyada olduğu gibi mezar- ukta da Onları ayırıyor Bir adamı karı- sının yanına gömmediler Yirmi sehedenberi her gün karısı- nı ziyaret eden bir adam: n beni karımın ya. vasiyette bulun. Öldüğü; nma gömün, muştu, Bu adam bu gün öl gımın yanına gör verilmemiştir. Marvud Meluiş ismindeki bu âda - hikâyesi hakikaten çok acıklıdır. Marvud Melulş, harbe gitmiş ve İn. giltereden uzaklaşmıştı. Henüz yeni evlenip araya harb girerek ayrılmış olan karı kocanın aklı daima biribi. rinde Marvwd hemen her gün cepheden mektup gönderiyor, karısı da her gün ondan nihayet: “Geliyorum!” haberi bekliyordu. Fakat bu haber bir türlü gelmiyor- du. Bilâkis, bir müddet sonra Mar. vuddan mektup kesilmişti. Ölmüş müydü ? esir mi düşmüştü ? hiçbir ha. ber yoktu. Yalnız, kadın ümidini kes. miyor, yine bekliyordu. Her kapı ça- lımışında kocası geliyormuş zannedi. yordu. 1918 6) mütareke ilân edilmiş- ti, Askerler yurdlarına dönüyorlardı. Kayıplar uzak memleketlerden çıka, geliyor, hattâ öldü denilenler bile ai, lelerine kavuşuyorlardı. fakat karı- müsa&de Fakat Marvuâ meydanda Dört sene mütemadiy bekliyen kadın, boynu bü tı. Belki daha bekliyecekti; senelerce bekliyecekti. Fakat, ecel buna vefa etmedi ve kadın, bir gün kısa bit has- talıktan sonra öldü. yoktu, kocasını ük kalmış- İki gün sonra da Marvud İngiltere, ye gelmiş, evinin kapısını çalıyordu.. Fakat, kendisine kapıyı açan olma, dı. Mahalleli bu zavallı adama acıyor, felâketi söylemeye cesaret edemiyor- du. Adamcağız niçin iki gün daha ev. vel gelmemişti; hiç olmazsa karısını, ölmeden bir kere daha (görebilecek, kadın da, dört senedenberi gece gün. düz beklediği kocasma, ölüm ânmda bile olsa, dünyada kavuşabilecekti. Fakat, tali, kader öyle istemişti... Marvud bu felâketi öğrenince deli gi. bi oluyor ve hemen karısmın mezarı- na koşuyor. Sanki onu görecek ve ona geldiğini haber verecek, Bu yirmi sene her gün böyle de- vam ediyor: Marvud, her sabah, er, kenden kalkıp karısının mezarına gi. der, mezar taşının başında dua eder ve döner... Onun tek arzusu, öldükten sonra karısınm yanma gömülmektir.. Bu- Du da vasiyet etmiştir. Bugün, gençliğini dsima hatırasın- da bir mazi olarak yaşatmış olan bu adam ölmüştür, Onu sevenlerin ve hı, srmlarmın ilk işi, vasiyeti mucibince, kendisini karısın mezarına göm. mektir: Fakat, buna kilise derhal itiraz e- diyor. Çünkt Marvudun ölümü şüp - heli görlmilştür. Ölümü şüpheli o. lanların ve günahkârların cenazeleri, ni bu mezarlığa gömmeyi kilise me- netmektedir. Bunun üzerine, Marvud'un gilesi ve dostları dini rüesaya müracaat etmiş- ler ve zavallı adamın karısıyla bera. ber gömülmesine izin istemişlerdir. Fakat bu müsaade alınamamıştır, yirmi sene, ölünce karısının yanmda yatmak arzusiyle yaşıyan adam on . dan uzak bir yere gömülmüştür. Marvud'un hayatı ve akıbeti İngil. terede herkesi müteessir etmiştir. Kendisini tanıyanlar: — Zavallı adam, esasen bu dünya- da değil i yaşardı, diyorlar, daha doğrusu onun iki hayatı vardı. Biri bizimle beraber yaşadığı, diğeri de ölmüş karısıyla beraber olan hayali hayatı... Yüzünde dalma bir gülümseme gör. mek kabildi, Fakat bu, acıyı örten ölüm maskesi gibiydi...