Yazan: Depoya rastgele zımbayı saplıyor, İçi amonyak dolu saça delik açıyordu K Çi Mühendis işin alayındaydı Çarhçı ba- Şinim homurdanışına şaka sözlerle kar . şılık veriyor; kan ter içinde çalışan baş Çarhçıyı çileden çıkaracak hale getiri - yordu: — Bunu kimin yaptığını ben biliyo. Tum! — Hem niçin mahsus yaptığını da bi. liyorum! Çarkçıbaşı dayanamıyor, soruyor: — Biliyorsan söylesene!.. — Söyliyeyim... Ahçı yaptı! — Şe? Ahçı yaptı, sebeb? — Sabahleyin onu burada — gördüm. Ma_ngadu kimseler yoktu. Eline bir ağır çekiç Dir de ince zımba almıştı. Depoya ra.a:'t;ole zımbayı saplıyor, çekiçle de ü- Zerine vuruyor; içi amonyak dolu saça delik açıyordu. — Neye mani olmadın? B Dur, anlatıyorum... Mani olmamak kîıbıl mi? Ahçıya seslendim: Hey, dedim. Ne Yapıyorsun orada? Ahçı birdenbire burada, bu iş üzerinde tutluduğuna memnun olmadı. Ayağa kalktı. Yanına sokuldum. Ne cevop ver- se beğenirsin? aı_?aîçarkç_ı işini bırakmış, yavaş yavaş an hırsile mühendisi dinliyordu.0 su Süunca sordu: — Ne cevap verdi? Söylesenet!, neînî*dutfa'!_(ta. dedi, gevgir yok,. Bir ta- gemid.rdı Çürümüş, attık. Bu — deponun a ;e lîır_ıgevgir kadar. lüzumlu olmıy*fı. aç.acaı' düşündüm. Üzerine sıra sıra delik öi d_glm.. Sonra mutfağa götürüp gev- 1Ye kullanacağım.! 'VIUh('ndisin sözü bitince işin alay ol- muğunu anlayan-başçarkçı kendini tuta- âdı. Ağız dolusu bir küfür — savurdu. senç mühendis biraz uzağa fırlamış gü. lüyordu. — Canım şimdi şakanın sırası mı ya!, Siz tehlikenin farkında değilsiniz - gali- ba?.. Tamir yerine gelen Hanri Meryey Mühendise çıkıştı. Başçarkçı anlattı: — Depolardan hayır yok! — Nasıl delinmiş bunlar? ci Ben anlamadım. Yalnız bunda bir Süikast kokusu sezer gibi oluyorum. — Şimdi ne yapacağız? Tamir imkânı Yok mu? — Ne gezer! Çarkçı sözüne devam edemedi. Ani bir sâ_lrsmt: herkesi yerinden oynattı; sanki Sörünmez bir el Turkuvazı tutmuş oldu. ğu yerde bir defa silkelemiş; fena halde Sarsmıştı Kabinenin darlığında bir du- Vardan ötekine bocalıyan ikinci süvari | Şaşırdı: — Ne oldu? Diye söylendi., Sonra: — Felâketler biribirini kovalar derler. Galiba şimdi de ateşe — tutulduk. dedi, Olduğu yerden fırladı süvarinin yanmıma koştu. Alfred Didiye sapsarı bir benizle pres- kopun yanında duruyor. âleti arada bir d!şan çıkarıyor, sonra tekrar suyuün içe- Tlsırîe çekiyor, bu hareketi de mühim bir tehlikeye delâlet ediyordu. Pfîen'ey yaydan fırlayan bir ok hışmi. le içeri daldı. Didiyenin — yanma geldi; kaptana sordu: — Kanpiten... Etrafımızda mermileri mi düşüyor.. Süvas t ağır cevap verdi: NS Evet.. Sahil topçuları yerimizi keş- fettiler.. Ne yapalım?.. A Mervey büyük bir korkuya kapılmış- — Kâaçalım kapiten! — Nereye>, sıî:îe'rmiler biribirini takip ediyor, sar- v ilarla olduğu yerde çalkalanan Tur- tehîlî;nhÇOk yakınlarında infilâk ediyor, üp erşn artan bir dehşetle tahtel. iri tehdit ediyordu. __f;eît_î 'Dırliya ikinci süvariyi çağırdı: bi S daşı Hanri Mervey: & B“Yur kapiten! atacağız! Batırılacağım L&——_——,— HABEK — AKşam postan Rahmi YAĞIZ — Öyle görünüyor kapiten! — İki yol var burada.. biri, böyle bu- lunduğumuz vaziyeti — muhafaza etmek, Etrafımızda göklere doğru su sütunları yükselten güllelerin altında neticeyi bek- lemek; beklerken de bir isabetle parça. lanmak... Öteki de suyun üstüne çıkmak, teslim olmak! Hangisini yapalım?.. Mervey cevap — vermedi. Üzün uzün düşündü. Gözlerinde memleketi, evi, ço- cukları, genç karısı ve... Daha birçok ha- tıraların buğulu hayali canlandı. Ölmek! Şu dakikada genç Fransız — denizcisinin hiç de hoşuna gitmiyen bir haldi. Yaşa. mak istiyordu. Körü körüne bir ısrarla suyun altında beklemek; — etrafa düşen mermilerden birinin isabetile param par. ça olmak ne fayda temin edecekti? hiç... Teslim olmak!... Ağır bir hareket, izzeti nelis kırıcı, kü- çük düşürücü bir keyfiyetti.. Keyfiyetti ama bu keyfiyet ilerde iş görmek, mem- lekete faydalı olabilecek bir iş yaratmak için yeni bir zemin de hazırlayabilirdi. Çaresizlik içindeydiler. Ve bu çaresiz. lik içerisinde bulunuş, ilerde daha üstün hizmetler temin etmek maksadile pekâlâ teslim olmağa yol ve izin verebilir, ver- direbilirdi. Bu kısa düşünceyi kafasında derinleş- tiren Mervey aradan biraz fasıla geçme. sine rağmen süvarinin fikir danışmasına mukabele etti: — Burada kalmamız; şu top mermile. rinden birinin isabetile parçalanmamız bir fayda temin edecek, daha — doğrusu bir işe yarayacaksa kalalım, bekliyelim!.. Eğer ortada böyle bir mütalea mevzuu- bahs değilse suyun üstüne çıkmak, tes. lim olmak herhalde daha iyi olacak, çün kü böylece ilerde daha iyi iş görecek bir zemin, bir fırsat ele geçirince istifade e- der, bugün bizi küçük düşürecek şu ha- reketin telâfisine çalışırız. — Ben de böyle düşünüyorum. Maama fih biz bu kararı verirken mürettebatın düşüncesini hesaba katmıyorum. Bir de fa da onlara soralım, Fikirlerini alalım. — Çok muvafık kapiten, — Haydi sen bu işi yap. Mürettebatı mangada divan taburuna çek; ben ge- leyim. Vaziyeti anlatayım. Sonra çıka. lim, teslim olalım. Mervey kamaradan çıkarken Turku- vazın hemen hemen — burnunun dibine düşen bir mermi dehşetli bir infilâk yap- tı; tahtelbahir fena halde sarsıldı. Herkes yerlere yuvarlandılar. Baş varda bandra telâş ve heyecanla süvarinin yanına gel- di. Selâm vermesini bile — unutturan bir şaşkınlıkla haykırdı: — Kapiten, bir mermi dümen kenarın- da infilâk etti; dümeni parçaladı. Açılan delikten de su giriyor. Alfred Didiye yerinden fırladı, dışari çıktı; mangaya doğru koştu. İkinci kap- tan Hanri Mervey bütün — mürettebatı mangada toplamış, korku ve heyecan içinde bunalan mürettebat hoşnutsuzluk bakışlarile bu toplanışın manasını anla. mağa çalışıyorlardı. Son infilâk, taburda dyran neferleri de yerlere düşürmüş; süvari mangaya girdi- ği zaman onları yerlere serilmiş, tekrar Dün Mısırlı atletlerle yapılan karşılaşma Birkaç gün evvel memleketimize gelen kardeş Mısırın atletleriyle Türk sporcuları arasındaki karşılaşmalara dün Kadiköy stadında başlanıldı. İlk günkü on bir müsabakadan beşine iş. tirak eden Mısır atletleri girdikleri bu yarışların hepsini kazandılar. Saat tam 4,80 da önde misafirler, arkada da 35 kişilik Türk atletizm ekibi olduğu halde müsabakalara gi. | recek bütün sporcular halkınm alkış- ları arasında sahaya çıktılar. Mısırlı misafirler federasyonumuza bir çini tabak hediye ettiler, federas- yon reisi Vildan Aşir de misafir ta- kıma bir bayrak verdi. Kısa süren merasimden sonra 110 metre manialı koşu ile müsabakalara başlanıldı. 110 metre manialı koşu: 1 — Faik Galatasaray 15 2,10 yeni Türkiye rekoru. 2 — Vasfi Haydarpaşa lisesi. 3 — Yavru (Güneş). Eski rekör gene Faikte 15 6/10 ile idi. Bu müsabaka çok heyacanlı oldu. Faik bütün rakiplerini ilk anlarda ge- ride bırakarak, müsabakayı da bir mania evvel bitirerek haklı bir gali. biyet kazandı. Böyle ilk müsabaka. nın bâaşında bize bir rekor kazandı- ran genç atletimiz Faiki tebrik ede. riz, 100 METRE: 3 üncü kategori arasında icra edil. di. 1 — Neriman (Haydarpaşa Lisesi) il 6/10 yeni İstanbul rekoru. 2 — Cihat (Haydarpaşa Lisesi), 3 — Bülend - v Genç atletler çök sinirli idiler. 5 defa fodeporndan sonra ancak müsa- bakaya başlanabildi. Bu müsabakaya 5 atlet girdi. Gençlerin yarışı sonuna kadar çok heyecanlı geçti, Nerimanın almış olduğu derece çok iyidir; bil . hassa ikinci kategöride bu dereceyi az tutan atletler vardır. Genç atlet Nerimanı tebrik ederiz. 100 METRE: Bu müsabakaya 3 miısır ile 3 Türk atleti girdi. 1 — M. Ebeyd (Mısırlı) 11 3/10. 2 — Halük (Galatasaray). 3 — M. Halvani (Mıisırlı): Bu müsabaka sonuna kadar güzel geçti, Ariveye gelinceye kadar Halük 4 üncü vaziyette iken büyük bir effor sarfiyle iki rakibini, bilhassa Mısırlı. yı geride bırakarak 2 inci oldu. 1 inci gelen Mısırlı çok çevik, ince uzun boylu bir atlet idi: Almış olduğu de- rece iyi değildir. Biz bu yarışta daha sıkı bir müsabaka bekliyorduk. 800 METRE: 1 — Muskuüris (Mısırlı, 1. 58. 5/10, 2 — Galip (Ankara) — (d 3 — Recep (Güneş) Verilen izahata göre Mısırlı atlet Muskuris bu mesafeyi son zamanlar. da hep 2 dakikada koşmakta imiş, bizden de Recep ve Galip bu mesafeyi son haftalarda ayni deretede koştuk. larından bu müsabaka çok heyecanlı geçti. 3 Mısır atleti ve 3 Türk atleti işti- rak eden bu koşunun ilk turunda Misirli Recep ile arka arkaya gidi. yor, ilk 400 metrede Recep en önde idi, 2 inci tura başladıkları vakit da Recep önde idi, 4 üncü giden Mısırlı yavaş yavaş Öne geçmeğe başladıysa da 5 inci vaziyette bulunan Galip, de birer birer rakiplerini aşarak 2 inci. liğe kadar erişebildi. Mısırlının farkı Galipten iki buçuk ayaklanmağa uğrasırlarken — görmüştü. Süvarinin gelişi daha çabuk intizamı te- | min etti. Mürettebat sıraya — dizildiler Subaylar kenarda mevki aldı. Didiye ot taya geçti. Kısaca bir könferans verdi: — Arkadaşlar: Ordu ve donanmamızın muvaffakiyeti için aldığımız fedailik va- zifesinin ilk adımlarında talisizlik yaka. mıza yapıştı. Depolarımız delindi.. Bura- da geceyi beklemek, karanlıkta — usulca geldiğimiz yere dönmek kararını aldık. Fakat sahil topçuları yerimizi keşfetmiş, dehşetli bir ateş yağmuru altındayız. Ka- rarımızda ısrar edebiliriz. Bunda bir ih- timal mevzuubahstir: Beklenmiyen — bir tarafımıza vapılacak bir isabet bizi derhal imha edebilir. Halbuki — memleket hizi körü körüne ölmek için yetiştirmedi. ! (Devamı Var) Bu kadar alâka- sızlık olur mu ? Yüzme teşvik müsabakaları Ajan ve hakemler gelmediğinden Dün yapılamadı. müsabıklar K d Dün müsabaka yapamıyarak mahzun Dün Moda deniz hamamlarında ya. pılması icab eden yüzme teşvik müsa. bakalarını idare etmek üzere ne ajan- | lıktan, ne de hakemlerden hiç kimse gelmediğinden, yapılamamıştır. Uzak yerlerden kalkıp yarış yerine kadar gelen zavallı sporcular da, bir müddet kendi kendilerine dolaşmışlar ve mahzun bir halde avdet etmişler. dir. Kaç haftadır yazdığımız gibi su sporlarının idaresi bu sene tam bir mahzun mahzun geri döndüler Mör l l ğ x mahzün geri dönen zavallı yüzücüler keşmekeş içindedir. Eski ajan seya- hatte olduğu için, tabiatile vazifesini yapamıyor. Sön günlerde su sporları ajanlığı- na tayin edildiğini öğrendiğimiz Mu. hiddin Üstündağın biraderi Hikmet Üstündağ da nedense henüz yeni va- zifesine başlamamıştır. Mevsimin en güzel ve en canlı gün- | leri bu yüzden heba olup gitmekte . dir, Su sporlarmın, bu kadar bakım- | sız bir halde kalması, tek bir kelime ile: Ayıptır!.. metre kadardı, Galib ise Rğbîapten beş, beş buçuk metre kadar ileride o- larak müsabakayı bitirdi. Bugüne ka, dar 1.58 lik netice ile biten 800 met. relik koşüuyüu acarların atletlerinde görmüş idik. UZUN ATLAMA: i — Seyvan (Haydarpaşa 1lisesi) 6 m. 05. 2 — İstepan (Galatasaray). 3 — Cemal (Fenerbahçe). Bu müsabakanın neticesi şüktür. 400 METRE: (3 üncü kategori). l1 — Muzaffer (Haydarpaşa Lis; si)- 56 3/10, 2 — Merih (Bahriye). 3 — Kâzım (Kasımpaşa). Bu müsabaka da küçükler arasımda çok heyecanlı geçti, yarışm başından. beri önü kapan Muzaffer bütün rakip- lerini geride bırakarak kolaylıkla bi. rinciliği kazandı. 400 METRE: l1 —M. Ebeyd. (Mısırlı). 49 3/10 yeni Mısır rekoörü. 2 — Gören (Güneş). 3 — Andöriadis (Mısırlı). 6 Bu müsabakaya 2 Mısırlı ve 3 Türk atleti iştirak etti. 100 metreyi kaza. nan M. Ebeyd ilk anda bütün rakip- lerini aşarak ikinciliği kolaylıkla al, dı. Türk Gören ancak bir göğüs far. kiyle Üüçüncülükten zorlâ kurtuldu, M. Ebeyd'in almış olduğu netice şa- yanı takdirdir, Bilhassa yabancı bir sahada yeni bir Mısır rekoru yapabil. mek her halde kolay bir şey değildi. CİRİT ATMA: 1 — Saiyed Katp. (Miısirlı) 54 m, 58 2 — Rasim, (TekirdağlIı), — 3 — Şerif (Güneş). 5000 METRE: 1 — Abusbah (Mısır) 2/10. 2 — Artan (Beşiktaş) 16 d. 24 sa. niye, 2/10. 3 — İbrahim (Galatasaray). 1 Mısırlı ve 3 Türk atleti iştirak et- ti. İlk anlarda İbrahim önde, Mısırlı çok dü- 1Ğ d 2, arkada. Onun biraz gerisinde de Ar. —| tan geliyordu. Bu 3 üncü turun nihayetine kadar böyle devam etti. Bundan sonra Ar. tan önde Mısırlı arkada, ondan sonra da İbrahim geliyordu. 7 inci turda Ar- fan ile Mısırlı Hakkıya birer tur bin. dirdiler. ı 2 tur kalmcaya kadar Artan başta giderken, Mısırlı yavaş yavaş açma. ğa başladı, ve son turda da İbrahime bir tur bindirdi, Mısırlının finalı san- ki bir d00 metre finalini bitiriyor- müuş gibi geldi ve Artanı elli altmış metre kadar geride bırakarak 1 inci geldi. 4X400 BAYRAK: l1 — (Mısır) Malvani, Muskuris, Es. kenazi, M, Ebeyd. 3 dakika 28 saniye 2/10 yeni Mısır rekoru. 2 — (Türk ekibi) Gören, Faruk, Mehmet, İbrahim. ; İki ekip var: 1 Mısır,1Türk. —£ İlk turda bizden Gören koöşüyor. FBayrağı berabere verdiler, 2 inci tur- da bizden Faruk ile Mısırlı Muskuris rakibini 10 metre kadar açtı, üçüncü fturda bizden Mehmet girdi, bayrak almasını beceremiyerek yere düşürdü. Tabil rakibi mükemmelen mesafeyi Aaçtı ve bizimkiler de diskalife edil. miş sayıldı. Böyle olmakla beraber Mısırlılar güzel bir koşudan sonra 2 inci bir Mısır rekoru kırdılar. SIRIKLA YÜKSEK ATLAMA: 1 — Haydar Galatasaray 3 A F 2 — Muhittin Galatasaray Ka ra), 3 m, 1İ5. İ 3 — Halit ve Münir 2 m. 82. Muhittin Ankara Galatasarayından bu müsabakalara girmek üzere İs- tanbula gelmiş idi. Güzel atlayışları ile ve yaptığı 3,15 derece ile Ankara — — rekorunu kırdı. ; " a