Yazan: Rahmi YAGIZ Donanma torpido talimleri yapa yapa Istanbula doğru ilerliyor. aa Dedi. Limbosun bir söz söylemesine) ve geri çekmesi için Avusturyaya verdiği meydan bırakmadan oradan uzaklaştı. Yalpa vuran adımlarla, iri vücudunu mu vazenede bulundurmağa açlışarak aşağı güverteye indi. Kendisine tahsis edilen kamarasına girdi; Ceketini çıkardı, bir tarafa lırlattı. Ağır vücudunu yatağının Üzerine bıraktı, Buğulu kafasında bur.| gulanan binbir istihamı silkip atmak, bunların arasında en özlü ve izlisini teş. kil eden (Davist) in kapalı ve muamma. laşan harekâtile daha yakından al&kadar olmak için gözlerini kapadı, Kendisini (rüya) diyarınm muhâli mümküne çe. Viren okşayıcı ve tatlı iklimine salıverdi, uyudu. Donanma, torpido talimleri yapa yapa İstanbula doğru ilerliyor, Türk “destro. Yerlerinin torpidoculuktaki mahareti a- mirale parmak ısırıyor; torpido müte- hassısı Halifaks o Muavenetimilliyeden İdare ettiği tatbikatı fevkalâde buluyor; yanındaki Destroyer filotillâsı komodo. runun elini sıkarken; — Çok mükemmel, diyordu; raporum da bu fevkalâdeliği tebarüz ettireceğim! İkindiden sonra tatbikat bitmiş, saat 17 ye doğru başta amiral forsunu dal galandıran Barbaros bulunduğu halde Osmanlı donanması (Hayırsız adaları bordalamış, 17,25 de Haydarpaşa önleri- ne gelmiş, funda etmişti. Donanma demir yerine varır varmaz amiral Limbos mütehassıslarla birlikte Barbarosun stimbotuna (atladı. Doğru Kasımpaşaya, Divanhaneye (1) geldi. Nazırı görmek için haber gönderdi. Cemal paşa, sadarette mühim bir me. Selenin konuşmalarına iştirak (için Ba. bıâliye gitmiş, nezarette mühim © işlere bakmak üzere müsteşar kalmıştı. Limbos müsteşarla (görüştü. Paşanm Babıâliye gidişini mânidar bulan amiral, müsteşardan, acele İstanbula çağrılmala. rının sebebini öğrenmek istedi, — Hele sabırir olun!,, Akşama sabaha öğrenirsiniz! Den başka bir cevap (alamadı. Gene Müsteşarın tavsiyesile o Büyükderedeki demir mahallinde donanmanın #tim üze- rinde bulunması | lâizımgeldiğini de öğ. Tehdikten sonra, Limbos asık bir çehre taşıyarak donanmaya döndü. Akşam üstü Haydarpaşadan hareket €den filo, doğru Büyükdereye geldi, İs. tinye koyunda demir mahalline funda «ti. Subaylar, 15 gürlük zile hasretinin dindirilmesi için acele (izinli çıktılar. Limbos; derhal İngiliz talim heyeti arka. dağlarına haber göndertti. O akşam için hepsini albay Treskortun Büyükadada. ki köşkünde bir toplantıya davet etti, Geç vakte kadar bekleyip de nezaretten Yeni hiçbir emir almıyan Limbos, istim. botla Büyükadaya gitti; harita mütehas. #iirim köşkünde kendisini bekliyen ar- kadaşlarını buldu. n köşke gelişile toplu bir hal. de bulunan bütün heyet hemen müzake. Teye geçti, Amiral ilk sözü aldı. Ve top. lantının müksadını şöylece izah etti: — Arkadaşlar: N Yülardır emek verdiğimiz Osmanlı do- sınır, tam gelişme çağında bulun. dliğu şu sıralarda,mihim bir teklikenin idine maruz görüyorum. Avrupada, büyük bir karışıklık arite- mahsus fevkalâde günler yaşanıyor. tik imparatorların me istediğini bil. bir yaramaz çocuk tsrarile kabına , taşan, bulanık bir. mahiyet ilan »htirasları, bana öyle geliyor ki, b kıtayı kana boyamak, ateşe vermek için rsat bekliyen bir tavır taşıyor. iy Bosnada patlayan Sırp tövelve- "İNİN kurşunu sade Arşidük Ferdinand inde bir hmç dindirme tesiri gös. Eid. Bir kıvılcmla İştiala miheyya “ran, bir barut fıçısını andıran orta Av. Tuba siyasetini de ateşledi. Buzün Avusturya . Sırp hudutlarında pa demeler oluyor. Avusturya ordula- ile? topraklarında ileri harekete geç. «© Rusyanın, bu harekâtı durdurması ültimatomu, bir ilânharp takip edecek. tir. Mesele, Avusturya, Sırp, Rus devlet. leri arasında bir ihtilâf, bir karışma bir boğuşma, bir toprak kavgası değil, bütün orta Avrupa için büyük bir boğazlaşma- nın tohumu halinde duruyor. Avrupada bu kan ve ateş lırtıması baş, larsa vaziyet ne olacak? Bunu di ü ken, bir cepheli tetkik ve görüşle hü vermemize imkân yok! Gene bana öyle geliyor ki biribirine saat - farkı ile ilânı. harp edecek olan Avrupa devletleri bu meseleyi bir (cihan harbi) şekline soka- caklar; bu ateş ve kan davasından dün. yanın en uzak, mıntakaları en kıyı bu. cak toprakları bile uzak (o kalamıyacak; umumi kargaşalık bir (cihan harbi) şek. linde dünvayı saracaktır. Bu vaziyet karşısında biz ne yapaca- Kız? Burada vazifemize devam edebile- ok miyiz? yoksa... Amiral sözün burasında sustu, Düşün. celi bir tavırla arkadaşlarının gözlerinde gezinen bakışlarını torpido mültehassısı Halifaksın üzerinde durdurdu. Ona söy- ler gibi tekrarladı; — Vazifemize devam edebilecek mi. yiz? Halifaks, amiralin tekrarlayışı üzerine cevap verdi: — Tabit edebileceğiz. — Zannetmiyorum. Osmanlı impara. torluğu böyle bir harp ihtimali karşısın. da İngilterenin bulunduğu boka mı ilti- hak edecek? — Etmesi lâzım! Menafii o bunu icap ettirir. O takdirde de bizim Osmanlı do. nanmasından ayrılmamıza lüzum kal maz. ii A — Ya aksi vaki olursa? — Olmaz diyorum amiral; ve olmama. sı için biz de çalışmalıyız! Bütün talim heyeti birden sordular: — Biz nasri çalışır da böyle bir hale mani oluruz? Halifaks fikrini izah etti: — Meselâ amiral bir takrir yazar; bun da, evvelâ Osmanlı donanmasının yetiş» me usulündeki fevkalâdelikten bahsede. rek talimlerin donanmada meydana ge- Ürdiği yeniliği ileri sürer, ve bu halin devamı müddetince deniz kuvyetlerinin dünyanın sayılı o dönanmaları arasına Rirmeğe namzet bulunduğunu ortaya a. tar. Bu sırada yazıyı Avrupadaki karışık liğa intikal ettirir. Muhtemel bir harp vukuunda Osmanlar imparatorluğunun nasıl bir vaziyet alması icap ettiğini mü- nakaşa ederek bitaraf kalması lüzumun. da ısrar, ve eğer muhakkak harbe karış. mak icap ediyorsa vaziyetin İngiltere ile müttefikleri hlokuna intisapla en doğru şekle ircar kabil olduğunu bildirir. Nezaret raporu kabul — ederse ortada mesele kalmaz. Takriri nazarı itibara al. maâzsa © zaman nasl hareket edeceğim iti kararlaştırırız. Halifaksın teklifi amiralin hoşuna git- mişti, O da böyle bir takrir vermek ta. savvurundaydı. Şimdi arkadaşlarının da tâkrir vermeği münasip görüşüne mem. Bun oldu; bunu arkadaşlarına anlattı: — Ben de böyle düşünüyordum. Bir takrir yazmak, orada bütün vaziyeti açık ça münakaşa ederek Osmanlı imparator. luğunun Avrupada çıkacak harbe katış- maması menlaati iktizasındar olduğunu Söylemek; mutlaka harbe ( katışacıksa bunu İngiltere lehine bir müdahale ile yapmasmın en doğru hareket olacağını bildirmek, Bunu Babıâliye veririm, Ka. bul edilirse — vazifemize devam ederiz. Edilmezse biz de topluca istila eder memleketimize döneriz. Ne dersiniz? — Mükemel, mykemmel!., En iyisi bul Bu karar verildikten sonra heyet biraz daha öteden beriden konuştu, gece yarı. sına doğru herkes dağıldı. Evlerine çe. kildiler, (Devamt var) (1) Bahriyeliler arasında nezaret bi. nasnın adı “Divankane, idi. o R.Y. Fransada yapılmakta olan dünya kupası futbol maçlarının ikinci hafta karşılaşmalarının neticelerini - tel graf havadisi olarak - evvelki gün ver- miştik, Bu gün de bu mühim maçların tafsilâtını yazıyoruz: Italya - Fransa Pariste Kolom'b stadında İtalya mil, li takımıyla, Fransa milli takımı ara - sında yapılan maç bugüne kadar yapı- lan maçların en büyük alâkasmı üze- rine toplamıştır, 65.000 seyirci önünde yapılan bu karşılaşmada, bilhassa ikinci haftaym da Fransızlara üstün bir oyun çıka . ran İtalyanlar birinci haftaymı ii beraberlikle bitirdikten sonra 3-1 ga- lib gelmişlerdir, İtalyanlar maça başlarken rüzgârın arkalarında olması gibi bir avantaj ları vardı. Büyük bir ibtimamla hare- ket eden Belçikalı hakem Baeri'nin j- daresi altında her iki takım da çok sert bir tempo ile maça giriştiler. Bun- dan dolayı birçok favllar oluyor, is. lik konserleri biribiri arkasmdan ge- liyordu. Henüz maçm 8 inci dakikasıydı ki, İtalyanlar ilk sayiyı kaydettiler: sol açık Polaussi topu bir şandelle kaleye doğru havale etti, Fransiz kaleci bu havaleyi yumrukla defederken, topu kendi kalesine soktu. Ancak, top ortaya geldikten sonra düdük çalması ve Fransızların rakip kaleye inip derhsl gol yapmaları bir oldu: Veinani, İtalyan Udafii Foniyi atlattı; Nikolaya pas verdi. Fakat Nis le iLE dram, gi- yeerer topu sıkı bir Ja İtalyan kalesine soktu. İkinci haftaym başladığı zaman, fevkalâde kombine bir oyun tatbik e- den İtalyanlar, yine 8 inci dakikadan itibaren tekrar üstünlüğü ellerine al- dılar. Meazza, topu bir şandelle Fran- sız ceza sahasma gönderdi ve Piola 1. le kaleci Dilorto arasmda geçen kısa bir mileadeleden sonra top Fransz ka. Jesine girdi. Kupa şampiyonu, 27 inci dakikada, galibiyeti garanti altma al- dı, Piolo ile Palaossi arasmda bir iki paslaşmadan sonra İtalyan hücum hattını idare eden Piola üçüne sayıyı Yaptı ve bu suretle İtalyanlar 3.1 Fransız milli takımını mağlüb etti - Ter. Fenerbahçe ile oynamak üzere Yunanistandan Panatinaikos ve Eno- sis muhteliti geliyor Önümüzdeki pazar günü ilk defa Fenerbahçeyle ve bundan sonra da bir hafta içinde gayrifeğdere sakalli . yet takımlarından bazılariyle üç muh- telif maç yapmak üzere Yunanislanın en tanınmış takımlarından Pnatihai. kos ile Enosis klüplerinin bir muhte- liti, cuma günü Romanya vapuruyla İstanbula gelecektir. İçine on tane de milli takım oyun- cusu alan bu muhtelitin kadrosu İz - tenbullular için hiç de yabancı değil. dir, Aşağıda isimlerini yazdığımız bı İki takım o oyuncularmdan birçoğu muhtelif o vesilelerle memleketimize gelmişlerdir. Muhtelit takımm kadro. su şudur: Sklavunos (kaleci), Gesparis (sağ müdafi), Papadopulos (sol müdafi), Kritikos (sağ haf,) Kondulis (santr baf), İpafanidis (sol haf), Miyakis (sağ açık), Mavropulos (sağ iç), Ca- netis (santrhaf), Triandopulo (sol iç), Hristodülo (sol açık.) Bu takımda yalnız s0) haf ve sağ a- gik enternasyonal oyuncu değildir, Kadroda ayrıca 5 ihtiyat oyuncu ile iki idareci vardır. Isveç - Küba Antibde İsveç - Küba milli takımla. rı arasında futbol dünya kupası için yapılan maç 8-0 İsveçlilerin galibiye. tiyle neticelenmiştir. İsveçliler her ba- kımdan rakiplerine üstündüler. Birinci turdaki iki maçı ile yorgun bir halde bulunan İsviçre milli takı . mı ile Lil şhrinde 18.000 seyirci önün- de karşılaşan Macar milli takımı ra- kibine 2.0 galib gelmiştir. İsviçreliler Almanya milli takımma gâlib gelmiş olan ekipte iki oyuncuyu değiştirmeye mecbur olmuşlardır. Bunlardan biri takımda adetâ bir sed gibi duran ve Almanya ile yapılan karşılaşmada Pesserin ayağında top olmadığı halde kasten vurduğu tek - me ile dizinden sakatlanan müdafi Mi- nelli, diğeri de solaçık Aebidir. Minel linin yerine Ştelzer, Aebinin yerine de Grassi geçirilmiştir. “—. Isviçre » Macaristan Birinci haftaym baştanbaşa Macar- ların hâkimiyeti altında geçmiştir. Macarlarm sürekli bir şekilde Heyam Dil 4 . Belgrat sefiri Gala- may ki işli ii Kadıköy Halkevi takımı Dünya kupası maçları nasıl oynandı? eden akınları evvelâ İsviçre müdafile. ri önilnde, saniyen büyük bir feda - kârlık göstermiş olan kalecinin kurta rışları sayesinde verimsiz kalmıştır. Ancak, yine bu hücumlar ve baskı a. rasında 41 inci dakikada Macarlar merkez muhecimi Dr. Şaroşinin âya- giyle ilk sayılarını yapmışlardır. Ma. çın tatsız bir cereyan almış olduğu son dakikalarda sağiç Sengeler, Ma- carların ikinci sayılarını yapmıştır. Brezilya » Çekoslovakya Bordoda yapılan Brezilya ile Çekos. lovakya milli takımları arasındaki maç, spor kaidelerine pek az riayet &- dilmiş olan kaba bir mücadele halinde geçmiştir, Her iki takım da temdide rağmen kat'i neticeyi almay'a muvaf - fak olamamış ve bu suretle maç 1-1 beriberlikle neticelenmiştir. Maçın sas” Jı günü tekrarlanmasına karar veril. miştir, Büyük bir alâkayla beklendiği için, daha maç başlamadan evvel stade bü- yük bir kalabalık toplanmış bulunu . yordu. İ Oyuncular arasındaki ilk heyecan anları geçtikten sonra, cenubi Ameri- kalılar kendilerine has olan seri bir tempo tutturmuşlardır. Yarım sanat süren bu tempodan sonra kale önünde Martin'den aldığı bir pasla Leonidas Brezilyanın ilk sayısını yapmıştır. Bu golden sonra oyun gayet sert ve kırıcı bir cereyan almış ve bu kasırga esnasında baftaymın son dakikaların- da sağ muavin Jose yaralanarak sa. hadan çıkmak zorunda kulmuştır. 'Te- daviden sonra tekra royuna iştirak e. den Brezilya sağ muavini, Kincını çı karmak için Çek oyunculari ile döğüş- meğe kalkmış ve Macar hakem Hertz. ka tarafından sahadan çıkarılmıştır. Oyun ikinci haftaymda daha zorlu ve daha kırıcı bir şekil almıştır. Ne- tekim 20 inci dakikada Nejedlinin çek tiği penaltıdan beraberliği temin edin. 68 her iki tarafında sportmenliğe yakışmıyan tavrı hareketleri o dere- ceyi bulmuştur ki, hakem Çeklerin sağ açığı Riba ile Brezilya muavini Ofnsoyu da sahadan çıkarmak zaru - retinde kalmıştır. İkinci haftaym da bu suretle bir bir beraberlikle bitmiş. tir. Bundan sonrâki 15 er dakikalık iki devre baştan agağı ceza vuruşlarıyla nihayetlendiğinden vaziyet üzerinde bir değişiklik olmamıştır. Dünkü maç Dün oynanan çok sert bir maçtan sonra 2-1 yendi Bordo, 14 — Dünya futbol kupası şampiyonasında pazar günü berabere kalan Çekoslovakya - Brezilya takımla” rı bugün burada tekrar karşılaşmışlar- dır. Brezilya bu maç: 2-1 kazanmıştır. Oyun esnasında Çeklerden beş kişi ya- ralanmıştır, Kalecileri de pazar günkü maçta yaralanmış olduğundan Çekler zayıf bir hale düşmüşlerdir. Oynun ilk devresini 1-0 galip bitir dikleri halde, Brezilyalılar ikinci dev- rede iki gol atmışlardır. tasaraylılara ziyafet verdi Belgrat, 14 — Belgrat elçimiz Ali Haydar Aktay, bugün Galatasaraylı sporcular şerefine sefarethanede bir çay ziyafeti vermiştir, Dünya kupasna iştirak eden takım: | Adapazarına gidiyor ların en İyi oyuncularından bir kaçı... Yukardan aşağıya doğru: Beriz (Bre- Kadıköy Hakevi spor kolunun bi- rinci futbol takımı Adapazarma gide- zilya), Ceresoli (italya), Kapelle (Bel- | rek orada Gencay takımile'bir maç ya- sika) ve Rejediy (Çekoslovakya), O“ pacaktır,