ESİRLER Köleliğin, uzun asırlar müd. Öetince, beşeriyetin en kor. felâketlerinden birisi o- devam etmiş olduğu Malümdur, Okuyucularımıza bu köleliğin betbaht kurban. bazılarının çektikle - Tİ işkenceleri anlatmayı fay. dalı bulduk. Anlatacağımız bi- Ye, efendisinin bütün alle- Sini yangından kurtardığı için İirriyeti iade edilen ve ken. Ü zekâsile çalışkanlığı saye - Binde, kendiliğinden Amerika. UR“ meşhur muharrirleri ara» amda yer alan bir zenci tara- yazılmıştır. ... Bir gin, arkadaşlarımdan 49 kişiyiş beraber, ben de, A. , Çarleston pazarına #vkedildim, Ellerimize, esa - tetin basit bir nişanesi olan bizi ler geçirildikten sonra. ayal vapurun ambarma tık. ve biz burada, güçlükle bi, alabilecek bir şekilde si- magiratle ilerlediğimiz bir sr- milthiş bir rüzgüra ka, Didik. Geminin sallantı ve bip rı, daracık ve karanlık Yere kapatılmış olan biz yer için, tahammül edilmez bale amıştı, Fırtmanm şid- rl kat daha arttı, müret, tm çığlıkları, eğilen di- Merin gcirtilariyle, yrtılan ler dehşetimizi kisbü . arttırıyordu. Çe müddet sonra, geminin &ldığı görüldü. Burun üze iha Jar, bizi güver, lar ve kelepçeleri> maç ararak suları boşalt . 2 emrettiler. köpüklü cesim ve &i- Yanı dalgalar uçurum ca. ti gibi üzerimize doğ- biç Sum ediyordu. Kâh mayi day, umman dibine düşüyor. Miraz Du uçurum bizim üstü. te,“ Köpanıyordu. Kâh bir su Yak İn üzerinde havalara bo Keriz ve coşkun bir ÖN yrediyorduk. ve kaptan gemiyi La nm İmkânsız olaca - anladı, in İçin, hareket hazır - hk mn başlandı. Muavinleri, Li İsi tabancalarla İliç aldılar ve mürettebatı sandanlarından Mâ, dalgalar alıp götürdüy. » büyük yetkenliyi denize Biz Ye muvaffak oldul””, Projeyi henüz anlama. mürettebat büyük dala binmeye başlamıştı. Yiy, | farkına varınca, ile- Yep ,Döru atılarak bize de ini, yalvararak ri # 8 # bu hareketi zaten lerinden bizi karşı - hazırlanmışlardı. Ba- i. bize tabancalaria ateş » dlğerleriyse bizi pala. Kayalar. Ayni zaman. zi söyliyerek, Sİ barlanınca bizide a- 2 İİ yelkenli açıl. e kedimizi gö dik, hşet cığlığı kopar- ? dan Uç dört zeval- Rüyyş DYE yetişmek ümldile “Bulur! bir hareketle deni. ze atıldılar. Hepside birani. çinde, korkunç dalgalara gö- müldüler, Yalnız içlerinden dev cüsseli bir zenci, fevkelbe ger bir enerji sarfederek, ar- kadaşlarından daha ileriye a. tılmıştı, Va bir dalga onu yel. kenlinin arka tarafma kadar slirükledi. Bunun Üzerine 06, elini uzatarak dümeni yakala- dı, Kaptan tabancayı onun ka» fasına sıktı, Fırtmanımn gürül tüsünü bastıran kanhıraş bir çığlık duyduk ve betbaht esir ebediyen dalğalara gömüldü. Bizi saran dehşet hakkında bir fikir vermeğe imkân yok. tur, Güvertenin üzerinde üç, dört yaralı kıvranıyordu. Ko- yu bulutlarda dolasan ölüm, kurbanlarmm adedini sayıyor gibi idi, Gemi heniiz mukavemet gös termekle beraber, köpüklü dal ğalar mütemadiyen Üzerimiz. den aşıp geçiyordu. Eğer pompaları bırakıp sula Ti bogaltmazsak geminin bat- makta geçikmiyeceğini anla. dım. Bunun üzerine henüz kenâi- lerini tamamiyle kayletme. miş görünen adamlara hitap ederek, vaziyetimizi anlatma- ga çalıştım; fakat, beni duya cak halde değillerdi. Son bir ümidle, ileriye doğ» ru atılarak bütün kuvvetimle bağırdım; — Pompalara yapışın, ar. kadaşlar! Hayatınız mevzuu bahsoluyor. Bü cümle, kaptanla muavin: lerinin, bizim faliyetimizi ida. re ederlerken, tekrarladıkları cümleydi. Arkadaşlarım bir nevi insi, yakm tesiri ile, bu emre itaat ettiler ve Pompaları etrafma toplandılar, Gayretleri gemiyi hafifletmemekle beraber hiç olmazsa, onu saran ani felâket ten kurtardı. Herkes büyük bir cesaret ve enerji ile çalıştı. Fakat bu defa da pompalarm biri kırı- larak diğeri de işlemiyecek bir şekilde tıkandı. Bu aralık fırtma hafiflemiş ti ve ümlidsizliğimiza rağmen, gemi hâlâ su üzerinde duruyor du. Sonra yavaş yavaş yük. selmeğe bulutlar cesim taba- kalar halinde toplanarak kay. bolmağa başladı ve biz, muh- telif fasrlalarina güneşi gör- dük. Güneşin battığını mı, yoksa doğduğunu mu bilmiyorduk. Fakat uzun bir münakaşadan sonre, sabahın dokuz veya 0. nu olduğu neticesine vardık. Aramızdan bir kaç kişi, a- şağı inerek, ambarlara inmek cesaretini gösterdiler. Bütün yiyecekler sular yüzünden 24 rara . Maamafih, ye nebilecek halde bulunan iki gu val ekmek meydana çıkarıldı, Ve biz de mükemmel bir şekil de karnımızı doyurduk. Yemeğimiz henüz bitmişti” k! bize doğru gelmekte olan bir gemi gördük. Yolken parçalarrat sallamak suretile bu geminin mazari dikkatini celbetmeğe çalıştık. Gemi durdu ve bize bir kayık gönderdi. v Kâyıktaki tayfalar yanımı- za yaklaşıp da güvertedeki sahneyi görünce hayretlerin- den dona kaldılar. Zabite,esir olduğumuzu, ge. minin terkedildiğini ve güç- Jükle kurtulduğumuzu izah et. tim. Zabit, derhal gemisine dön- düve oradan kaptanla bir usta ONLA Şen Mükemmel bir deniz seyahati — Nasıl dostum, a 3 ilk seyahatiniz iyi Ze geçti mi? A > Mükemmel bir 2 eP seyahat, dostum; güzel bir gemidey- dik; hattâ, eğer mütemadiyen deniz hastalığına tutlmasaydım, denizde bulunduğumun farkım da dahi olmıyacaktım. ... Garajda — Bana elli fit- re benzinle iki it- re yağ verin.. » Başüstüne, bayan, — Sonra, lâstiklerimi de şişi- rin, — Fakat bayan, sizin Jâstikle- riniz pekâlâ gişkin. — Olabilir, fakat sekiz gün ev- vel şişirtilmiş olduğu için, her halde içindeki hava bozulmuş- tur.. Tazeleyin?.. Uyku ilâcı!! Uykusuzlukta n şikâyet eden bir adam doktora mü- racaatla, buna ça- re bulmasın; ister, doktor da kendisi» ne, yatağına girince, uyuyunca" ya kadar 1,2,3, 4,5, ilâhiri.. saymasını söyler. Ertesi günü doktor tekrar ge- lerek sorar: — Tavsiyem veçhile hareket ettiniz mi? — Evet, doktor, 31.794 e ka- dar saydım. © rr — Eh! Sonra uyudunuz yâ, inşallah? — Hayır doktor, kalktım. — Neden? — Çünkü sabah olmuştu. Zeği satıcı.. Mühtelif — firma- N ların acentası 0- İs) lan iki satıcı ko t nuşuyorlar: Birinci sata — Bu işi nasıl yapı- yorsunuz destum?.. Nereye git- seniz muhakkak size bir şey 1s marlryorlar. İkinci satıcı — Madem ki 50. ruyorsumuz, size (söyliyeyim, Her şey küçük bir hamleye bağ lıdır. Kapısını çalarım; bu kapı açan kadın kaç yaşında olursa olsun, ona şöyle sorarım: “An- reniz evde mi, kızım?,, ——şş7ş72 getirdi. Aralarında görüştük- ten sonra, gemiyi Norfolka gö türmeğe ve mürettebatların. dan bir kısmının ihtimamına bırakmağa karar verdi. Usta derhal, pompalarla, su yollarmı tamire koyuldu. Ge- miye gelişi güzel bir direk ya. pıldı, yelken dikildi. Sonra hareket ettik. Bizim imdadımıza gelmiş o Jan geminin ismi Aretüz idi; belki yardımına ihtiyacımız o lar diye hizmı yavaşlatarak yanımızda gitmeğe başladı. Akşam olmadan evvel, Ka- ranm görüldüğü haber verildi. Ertesi sabah Norfolk lima- nına girdik. Arotüz, rıhtıma yanaşır ya. naşmaz, bizi derhal karaya çi- kararak şehir hapishanesine kapadılar, Böylece, cesaret ve enerji. miz sayesinde sefil mevcudi- yet'erimizi ölümden kurtarma ğa muvaffak olmakla beraber, yine de korkume bir vaziyette bulunuyorduk, Çünkü yine de “esir olarak kalmıştık. Rüyet hatası, bazan hakika. te uymıyan manzaralar arze- der. Bu rüyet hatası eşyanın nis- betlerini, mevzilerini ve yahut Perspectiv kanunlarını bozar gibi görünür. İşte bir misal: Kalm çizgiler birbirine mail gibi görünür. Halbuki tama. men müvazidir. Bu resimde gördüğünüz in- san gölgelerinin biribirinden büyük olduklarım görlüyorsu- nuz. Halbuki ölçerseniz hep- sinin biribirine müsavi olduk. larını görürsünüz. Tecrübe ediniz. 3 numaralı gölge 1 numaralı gölgeden bü- yük gözüküyor. Bir ölçelim. A Bir Perspectiv hatası, Bu mik'âbın dip delılarınm daha büyük olduğu görülüyor, hal- buki ölçelim: A, B, C dıkları- nn A, B, C, dılılarınm tulün. de olduklarını görürüz. > Bu resimde B hatınn A hattının temadisi olduğunu yannedersiniz, Bir cetvel alı- nez ve bakınız. Göreceksiniz ki G hattıdır A hattınm temağisi, ——. HABEF ÇOCUK SAYrASI Bilmece kuponu 11 HAZİRAN — 1938 Sinek avcılarına Bir tok sinek ödürmekle neler imha ettiğinizin farkm- da mısınız? Değilseniz izah edelim de bakın: Bir sinek vasat! olarak 600 yumurta yumurtlar ve bunlar dan takriben bir ay sonra $i- nek çıkar, Bu 600 sinek de yu. murtladi mı üçüncü sinek nes. linde miktarları 300.000 i bu - lur. Bunlarm hepside yu. murtlasa dördüncüde 216 mil- yon ve nihayet beşincide de 129.600.000 sinek meydana ge lir, Altıncı sinek neslinde TT milyar 760 milyon miktarmı bulan sineklerin hepsi de yu. murtlamağa Kksltılar mı bu müz'iç omahlüklarım adedi 466.560.000.000.000 i bulur. İşte sizin, bazan bir bez ve ya defterle, ehemmiyetsiz te . likki ettiğiniz küçük bir jes- ti yaparken gördüğünüz kor - kung bir İş. Fakat bereket ki, bütün yu- murtalardan sinek çıkmıyor. Sinek avcılarınm haberi ol. sun! Çinde her sene 4000 ton zambak çiçeği kullanılır, daha doğrusu yenir, Bu çiçeklerden gâyet besleyici olduğu iddia edilen garip bir çorba yapıl - maktadır. 'Tiburan adasında yaşıyan yer İiler, resimde gördüğünüz veçhi- le, bizzat yatpıkları garip “yu- va,, lar içinde yatarlar. tL 1521 de, yani Panama ka- nalmın inşasından 4 asır evvel, Jil Gonzales adındaki İspanyol gemicisi, gemisini küçük parça- lar halinde, her ne bahasına 0- lursa olsun, katetmeğe karar ver diği Panama'dan, kiraladığı yüz lerce esirin omuzlarında geçirtti. Çinde, o vergi makbuzu, küçük bir bilezikten iba- rettir ve mükellef için, muhakkak surette bunu ta gimak mecburiyetindedirler, Şikago şümendüfer kumpanyalarından biri, 40 kilometrelik me- sale üzerinde seyrüseler eden bir lokomotifte, kömür olarak, ekşi- miş sütten imal edilen tuğla kullanmış ve bir tecrübe yaptırmıştır. İki ton “Süt tuğlası,, yakan bu lökometif on bir vagonu kolaylık» ia sürüklemiştir. Afrikada yaşıyan bazı ipti- dai kabilelerin, av ilâhlarmı temsil eden heykelleri vardır. 'Bu Ilâhlara kurban olarak, av- “ların eti ve kanı verilir, Resimde gördüğünüz garip nakil vasıtası 1895 de, Nüyork şehrinde bir Amerikalı tara- fından yapılan ilk otomobiller den biridir, Bilmece Yukarki dört mustatilin içi ne onların altında duran siyah parçaları öyle bir şekilde yer- leştiriniz ki, siyah kısımlar. dan arta kalan beyazlıkların her biri bir harfin geklini al- sm vebu harflerden biri, Memleketimizin isminin ilk harfi, diğeri bütün dünyada gençlerin ve ihtiyarların pek sevdikleri bir hareketin bış harfi, üçüncüsu de, bizde pek çok revaç bulan bir spor ha; reketinin remzi olsun. Bu bilmecemizi halledenler den birinciye bir kol saati, i- kinciye bir hokka takımı, ü- çüncüye bir şişe kolonya ve ayrıca 200 okuyucumuza da muhtelif hediyeler vereceğiz.