H âtlerde daima işinde bulunur. $mi rahat rahat görebileceğim. Ben hirsizem... Eh! Ne yapalım? a iştel.. Ama diyeceksi- hiz ki, hu şerefli bir meslek de. BİL. Aksini iddia © edecek deği: lim. Fakat ne yapayım?.. Ho- Suma gideri başka bir o meslek insanm müs sit olduğu mesleği intihap et- Mesi lâzımdır. - Eh! mademki hırsızlık edelim... (Do- İba doğru yürür ve birdenbi- İ . (Kapıya doğru yürü- Yertik anahtar deliğinden bakar) aman yarabbim!,.. Olur şey de- Rİ!.. Bay İzzet geliyor.. Halbu- Kİ bu saatlerde kat'iyyen evine - i.. Nereye * kaçmalı?.. Nereye saklanmalı? geliyor. A- Man! yatağa girelim! (Yorgan- irin altına girer) Bay İzzet (İ- Seriye girerek) — kendimi hiç “€ İyi / hissetmiyorum. Böşim , midemde de sancılar Vir, bacaklarım tutmuyor. İşe ÜR istedim, döktora, evime gel- eğ için telefon ettim ve işte üm; Şimdi hemen yatacar mA (Sart: ya! virerek 80 Yunmağa ars bsi Hırsız (başını usulcacık çıka- Mp tekrar süratle çarşafın altı- Ma sokarak) — Eyvah! şimdi ne > Bay İzzet — Bu ne? Birisi ko- «Batu ealibar,. Hayır, yalnızım. Kala içinde, insan sesine ben uğultular var. Anlaşılan hastayım. ( Arkası yatağa dönmüş ol halde, gerinerek * Hırsız bundan İstifa “derek, Bay İzzet sol taraf- ##İYE IRSIZ Küçük Komedya Bşhas: Hare, Bay İzzet, doktor, polis. şey, karyola aksırıyor.. (Kapı vurulur.) İşte!.. Bu defa da cin- ler kapıyı vuruyorlar!.. Doktor (İçeriye girerek) — Hiç kimse bana girmemi söyle- mediği için, giriyorum... Bay İzzet — Doktor, karyola ak$ırıyor. Doktor — Demek ki nezleye tutulmuş. Fakat onu bırakıp si- 2e bakalım. Durun nabzmıza ba kayım... (Nabzma (bakar. Bu sırada hırsız karyolanın altın dan çıkarak yavaşça kapıya doğ ru yürümeğe çalışır. Bay İzzetin nabzını dinlemekle meşgul bulu” nan döktor onu görmüyor. Fa- - kat Bay İzzet hırsızı farkedi - “yor.) Bay İzzet (Hırsızı göstererek bağırır). — İşte! İşte! Burada! Doktor — Ne dir burada olan? Bay Izzet — Bir adam!,. Doktor — Bir adam mı? (Ge- riye döner, fakat bu sırada hır- sız dölabın arkasına gizlendiği için bir şey göremez) Doktor — Hiçbir şey göremi- yorum, Yoksa sayıklıyor musü- müz? Şu halde hastalığınız ağır olsa gerek... Durun sizi muayene edeyim... (Başını bay (İzzetin göğsüne dayar.) Kalbiniz ne ka. dar da çarpıyor. O kadar çarpı” yor ki, başımı bile sallıyor. (Ba- sını, kalbin çarpıntılari tarafın dan itiliyormuş gibi, sallar.) (Hırsız gizlendiği yerden çi- si» karak tekrar kapıya doğru yürü mek, istârY Bay İzzet (onu görerek) “G ne ayni adam! Doktor — İşte! İşte sayıkla: malarma başladı, Hastalığınız pek ağır. İstirahat etmelisiniz. Rahat durun. Bay İzzet — Fakat bu sayık: tama değil, hırsızdır! (Yatağından fırlıyarak hırsr zn arkasından koşar. Odada koşmaca başlar. Yakalanmak ü #ere olan hırsız, dolabın içine girer. Bay İzzet — Ha şöylel Ma- demki dolaba girdi, Orada ka- ır. (Dolabın kapısını kilitler ve anahtarını cebine (Okor. Sonra çabucak giyinir.) o Şimdi gidip bir polis çağırayım. mek hakikaten bu, sayıklama de gil hırsızdı. Hırsız! Ben bu oda- da bir hırsızla başbaşa bülunu- yorum. Vakıa bu hırsız dolabın içindedir. Fakat pekâlâ “kapıyı kırabilir. Herhalde silâhı davar beni görecek!.. Aman yarabbim, pe korkunç bir şey! o Kendimi hiç de iyi histetmiyorum. Artık bacaklarım tutmuyor. Bayılaca- Kam. İyisi mi yatayım... (Yata ğa girer). (Bay İzzet bir polisle beraber gelir). Bay İzzet — İşte burada, bay polis, (Polis dolabın kapısına vurur) Hıruz (dolabın içinden bağı- rır) — Girmeyin. Poliş — Kanun namına dolâp- tan çıkım. | Şen Fıkralar Bir kasabm, dük- ği künda istihdam €- diletek birisine ih tiyacı olduğu hu- sususnda gazete » lere verdiği bir i- lân üzerine bir adam dükkü- na geliyor ve kasap soruyor. — Bundan evvel ne işle meş guldünüz? — Bir çiftlik dağıtıyordum. — Ya aylığınız ne idi? — Otuz lira alırdım, sütü- mü de verirlerdi, — Pekâlâ! Şu halde ben — size kırk lira vereceğim fakat sütten kesileceksiniz. e Anne — Yaramaz lık ettiğine nadim namına süt misin oğlum? Çocuk — Evet, an " reciğim! Anne — Nadim ol manın ge olduğunu biliyor mu- sun? Bu demektir ki: Bir daha yaramazlık etmiyeceğim.,, Bir saat sonra, çocuk gene yaramazlık ediyor, Anne — Oğlum, seni tekrar cezalandırmak mecbüriyetin - deyim, Çocuk — Evet, ama, ahne- ciğim, nadim olmanın ne oldu- ğunu unutma, Yazıhanede: Patron — Bayan. Lütfen söyliyece - ğim mektubu ya - zm, Hazır mısr nız? Pekâlâ!.. “Ba yım, kâtibem ga - yet nazik ve terbiyeli bir ba- yandır. Sizin hakkınızda dü - şündüklerimi ona yazdırmama imkân yoktur. Diğer taraftan ben de kibar bir insan oldu- Zum için, ağzımın ucuna gelip de çıkmıyan — kelimeler beni tiksindiriyor, fakat siz kâtibe- me ve bana benzemediğiniz İ- çin bu kelimelerin ne olacağı ni tahmin etmekte asla güçlük çekmezsiniz. ** Xx mi — Hadi baka - lm, sıranın sonu- na geç. Talebe — İmkânı yok. Çilnkü sonda OX» Kaligrafi o müallimi — Sizce, asrın en gü. >el keşfi hangisidir? Bir talebe Yazı birisi var? makinesi. Oyüncaklar: at üzerinde pekâlâ oturuyor. “Bütün resmi bir bristol kâğıdı veya karton üzerine yapış- “tırın. Sonra (tutkal iyice kuruduktan sonra) atla süvarinin muhtelif kısımlarını iyice ve dikkatli birşekilde kesip ayırın. Noktalı (o çizgilere birer kertik yapin. Sonrn küçük par- «çalârı bu kertiklerden biribirine geçirin: A yı Aya, B yi Beye, C yi C ye vesaire. Süvariniz böylece hem kollarına heri de bacaklarma ka- vuşacak ve atınız da, tıpkı küçük resimde olduğu gibi, ayakta duracaktir. M—————— a Hırsız — anahtarım yok” Polis — Doğru . (Bay İzzetten a- nahtarı alır, do - labı açar. Hırsı- a yakasından tu tar.) Bü daracık dolaba nasıl gire bildiniz.? Hırsız — Şey. can korkusu bay polis, çekmeceye — Hirsiz dole. bile sığardım. Yaroirahi. Polis — Hapisha Diğ nede size dahz genişçe bir yer bulunur elbet. «Bay İzzet — Ol! Çok şükür meseleyi hallettik ve galiba iyi leşir gibi oldum. Evet ama? Döktor nerede? (Yataktan hafif bir inilti duyulur. Bay İzzet ba- şmı çevirir ve doktoru yatakta görür). A vataktaymış bizim doktor! Hem de hasta! Şu felâkete.. Bu defa da benim doktoru tedavi etmem lâzım. İşte #ize küçlik bir süvari, ki resimde görüldüğü veçhile Bakım Resmini gördüğünliz bu pa pağan, asıl memleketi olan A- | Biliyor musunuz? | Harbin kurtlara tesiri Et yiyen hayvan lar, diğer hayvan larm etiyle besle nirler, Bunlardan bazılarının İnsan eti yemeleri tesa- difler neticesinde vukubul - maktadır. Şikâr kıtlığı, veya- hut da ihtiyarladığı için, ken- dilerini müdafaadan âciz in sanlar üzerine saldırına meç- buriyeli... vebuna benzer 86- bebler. Mâamafih, bir âlimin iddiası- na göre, Rusyadaki kurtlar, İnsan etini diğer etlere tercih etmektedirler. Filhakika, bu yırtıcı hay - vanlarm, kuzu ve . koyunları istihfaf ederek çobanlara sal- dirmaları sık sık vaki olmak- tadır. Bunun sebebi, harbi u- mumiye atfedilmektedir. Kurtlar, bir çok defalar, yara- hı ve ölü insan vücutları Üzeri- ne kolayca saldırmak fırsatı- nr bulmuş oldukları için, insan etine alışmışlar ve bunu tercih etmeğe başlamışlardır. Fakat insan etinin, hayvan etine ter- cih edilmesi, hiç de bizim ifti- har edebileceğimiz bir keyfi yet değildir. ".. Opposüms tabir edilen memeli hayvanlar, resim. de gördüğünüz y veçhile - başları -. aşağıya sarkmış olduğu halde uyuyorlar. ... Resimde gördüğünüz bir es- ki devir sövalyesi | değildir. Cenubi Afrikada yaşıyan Jiji admdaki kabilede evler- me, gayet ağır bir mecburiyeti icap ettirmektedir. Müstakbel koca, kafasma kırmızı bir maske geçirip, izdivaçtan ev- vel üç ay müddetle, bu Vazi- yette, tam bir inziva içinde ya şamak mecburiyetindedir. 0.0“ vustralyada bir kafesin için Öte de'tam 119 sene yaşamak sure tile bir rekor kırmıştır. Daha fazla yaşıyan papağanlar yok değildir, fakat bir Avustralya , Papağanının birasırdan fazla bir müddetle hem de kafeste yaşaması henüz görülmemiş bir hâdisedir . Dünyanın en büyük hasta- nesi Monreal (Kanada) dadır. Bu hastane tam 4757 yatağı ihtiva etmektedir, © Kitap hırsızlığı İngilterede kitap hırsızlığı gitgide arlmaktadır, ki - tap çalmak! Ama garip hırsızlık di- yeceksiniz. Tabii mesele, basit kitaplar çalmal tan ibaret kalsa, hakkımız Fakât bundan başka fakir talebelerde vardır ki, muhtaç oldukları kitapları alamadık ları için, bunları kütüphane - lerden bedava olarak almanın yollermı arıyorlar. Devlet, bu vaziyete bir çarei hal bulmağa o çalışmaktadır. Bunun için, umumi kütüpha- nelerin muhtelif yerlerine de- likler açılmış olup, buralârdan talebelerin gelip gidişlerine nezaret edilmektedir. Fakat bu usul de mahzurlu görülmüş tür. Filhakikâ, delikten bak- mağa memur edilenler, hirsiz ları görmekle beraber, hırsız- lar da nezaretaltında bulunup bulunmadıklarmı farkederek ona göre davranmaktadırlar . Binaenaleyh Oo görülmeden görmenin yolları aranmış ve bunun da çaresi bulunmuştur. Bazı camlar, ancak birtaraf- tan geffaf olmak hassasma maliktirler. Öyle ki hırsız, gö- zetlenip gözetlenmediğini asla farketmiyor. Bütün bu O tedbirlere rağ- men kitaplar kaybolmakta ber devamdırlar. Kelebeğin bir toplu iğne ba- şı büyüklüğünde olan dımağı nı teşkil Oeden maddeler 80.000 siniri ve 30.000 damarı ihtiva etmektedir. BULMACA Yukarki şekli dokuz parça. ya kesiniz. Sonra bu parçala. rı biribirlerile birleştirdiğiniz Zaman, meydana gelecek şekil de biribirinin ayni büyüklük- te dört'murabba vücuda gel. melidir, Bu bilmecemiz biraz güççe- dir, Ama, dikkatli ve düşüne. rek hareket ederseniz, hepini. zin halledeceğine şüphe etmi- yoruz Hal şekillerini bize yollar- ken yukarki resmi ne şekilde kesmiş olduğunuzu çizgilerle göstermeniz kâfidir. Birinciye bir saat, ikinciye bir büyük resim albümü, üçüncüye kir şişe büyük kolonya ve ayrıca 200 okuyucumuza (Oo muhtelif hediyeler vereceğiz. HABEP. ÇOCUK SAYFAS. Bilmece kuponu 4 HEZİRAN — 1938