28 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

28 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SERGÜZEŞT — Allaha ısmarladık, Bob?. — Güle güle Jim, talihin açık olsun... Fakat dikkat et. — Merak etme canım.. İnsa- Min elinde iyi bir tüfek, oltm- da da böyle bir st olursa hiç korkulur mu?. Bu sözler üzerine genç kov- boy atını hafifçe mahmuzladı Ve ilkbaharın yemyeşil bir ren- Be boyadığı ovaya daldı, Henüz on altı yaşlarında © lan bu delikanlının büyük müs” tehei gözlerinde, en küçük bir korku ifadesi © görülmüyordu. Başı dimdik, bakışları mağrur Olduğu halde ileriye doğru w- Suyordu. Nereye gidiyordu?. Bu esra Tengiz ovalarda çok tehlikeli olabilecek bir meçhule doğru Deden gidiyordu? Çünkü hür bir hayatın heyecanlarını, yani Megüzeşti aramağa gidiyordu. Sergüzeşt.. Bu kelime önü teshir ediyordu. & Sergüzeşt. Bu, tablate karşı meydan o- güzelliğiydi. Bu bir Mücadele, yırtıcı hayvan av: Ye kimbilir... Belkide, belki de bu yırtıcı hayvanlardan da- ha zalim hayvanlar olan in- Manlara karşı mücadeleyi! Jim bütün bunları düşünmüş tü. Ve başka birisini, korkut- Mast tabif olan bu tehlike dü- Yüncesi, onu sergüzeşte sevket- Bişti. O, bu sergüzeşte, yalnız Şına, atı Ville ve karabine- e atılıyordu. Bir at ve bir silâh onun na- #arında en büyük kuvvetti! Tim, ilk günün akşamı, gü A güçlükle nüfuz ettiği ka- Yy Ye bol yapraklı bir ağacın da mola verdi. Ağaca bağ" Nan atı Vi, sanki onu muba- Om *diyerdu., Jim, memnun Mesiit bir halde uykuya daf Yoğüne arrusu sergüzeştti. 18 ona doğru yürüyordu. Bun başka ne istiyebilirdi. ait kadar uyudu? Delikeniz daş nda uyku saatleri © ka- tatltdir ki, kat'iyen iz bırak dör © Beşer. Jim, birdenbire, Mak arkadaşının kişne- * uyandı. R Ne vâr, vü? m ren kişnedi. Bunun &- | Merdan kr de gülümsiyerek di Eer at lisanmı bilsey- Hiç yeriki derdini — anlardım. RE tehlike görmüyorum. tu, gecen hayır el. Ne Doğrusu benim © uykum B - Sözler üzerine; Timi * gene dahi, Uzmmarak, tekrar uykuya Vir, bu detay İş Yeni bir kişneyişi onu #ndişeye düşürdü. De- — çEözlerini iyice açtı, iyim, Sürüsü, Vi, ben' teni Uyan, » Beni buşuboşuna azam, Her halde bir » Korktuğun besbelli, yemiş kg leri henüz Bema kümç bir ikük- Pete yı tat vücudile ör- sesini iyice tanıdığı için yanılmasına imkân yoktu. Bu bir kaplan sesiydi ve bu ses o kadar yakından gelmiş» ti ki, Jim hafif bir korkunun kendisin sardığını hissetti, Başımı kaldırdı ve bir ham- lede ayağa fırladı; Yandaki çalılığın yaprakları arasında, iki ateş parlıyordu. Kaplan yanına kadar sokuldu. — Beni kurtaramazsın, ari- zim, şu iki ateşten gözünün or- tasma şimdi ne yerleştireğimi görürsün, Cesur genç titremeden, ni- şan aldı. Fakat tetiği çekeceği sırada arkasında bir kükreme daha duydu. Yerinden kıpırdamadı. Geri dön düğü takdirde, nişan aldığı er- kek kaplan tarafından kolay- hıkla boğarlanacağını, halbuki ona ateş ettiği takdirde, sonra, arkasında bulunan dişi kapla- sa dönebileceğini bir saniye i- çimde düşündü. Böylelikle bir çeyrek saniye kâr ediyordu. Çünkü erkek koplana zâten ni şan almıştı. Krvlermdan iki gö zün arasına üstüste iki defa a teş etti. Hemen akabinde, atmı sıçratarak korkunç bir iniltiyle, yere düşen bir iri vücudun çr- kardığı sesi duydu. Bunun ü- zerine bir hamlede geriye dön. dü. İki başka ateşten gürler, yakmda, belki de yanımda dola- şeyordu. Jim baktı. Ölüm etrafında . dolaşıyor. fakat delikanlı onu görmüyor- du. Parapa ovasının kanunu, ba bası ve kardeşi öldürülen bit kızıl deriliden sakınmak lâzım | geldiğini söyler, Ayni kanun, eşi öldürülen bir erkek veya dişi hayvandan sakınma icap ettiğini de söyler. Jim, hayvanlar, etrafında do» laştığını ve erkeğinin ölümü, onu mücadeleden vaz geşirme- ettiğini biliyordu. Bunun için- dir kl, tüfeği yanağında ve par mağı tetikte olduğu halde bek Tedi. Bütün dikkat ve hisleri bir tek noktada temerküz etti; Yırtıcı hayvanın yaklaştığını duymak. Gafil avlanmamak. Jim ancak, evvelce duy'duğu s6 si üzerine istikamet tayin ede- biliyordu. Halbuki, bu defa sa kmmağa başlıyan (dişi kaplan bir türlü ses çıkaramıyordu. Ağaç yapraklarınm hafif bir titreyişi üzerine Jim başını kaldırdı, Hiç bir şey göremedi. Fakat gözlerini yere doğru in- Girdiği sırda, ağacın yannda bu kadar büyük bir heyecanla beklediği iki parlak krvilermt gördü. Tüfeğini süratle yanağı na götürdü. Kıvılcımdan iki gör birdenbire söndü. Korkunç bir kükreme, bağlı bulunan atı şa- ha kalktı ve Jim kendisine doğ Tu uçan kocaman bir cisme steş etmeğe ancak vakit bulabildi, Yana sıçradı düşünmeden, ka- rabinasındaki bütün kurşunları boşalttı? — Ya öldürür, ya ölü. rüm. Mücadeleden çekinmeğe imkân yok! Korkunç sıçrayış esnasmda vurduğu kaplan onun ayakları dibine yıkıldı ve son bir ham leyle ona yetişmek istediyse de, bereket Jim bu defa yana doğ- ru sıçradı. Kaplan son bir defa çırpm- âr ve erkeğinin çıkarmış oldu. ğu korkunç iniltiye benzer bir #nilti çıkararak, hareketsiz kal» dr, ölmüştü. F | Biliyor musunuz ? Kesimde gördüğünüz sütün bir zafer heykeli falan değil, fakat dünyanm en büyük ba- rometresidir. Bu barometre, İ- talyada, barometre mucidi To. riçellinin doğduğu Faenza şehrinde inşa edilmiştir. Ha. va tazyikmı ölçmek için, bun- da zeytinyağı kullanılmakta LAST ve iii Knoksville (İllinua) mezar- lığında bir mezar taşı üzerin. de şu garib satırlar yazılıdır: “Bir adam malmı ve mülkü nil ölmeden evvel bırakırsa bu çekici alıp kafasına indirin. Şayanı hayret bir makine Avastralyalılar, dakikada 1000 aded madeni parayı kon. trol eder ve kat'iyyen yanılmı- yan bir âlet icad etmişlerdir. Bu &let sahte paraları derhal bir tarafa (fırlatmaktadır. Bundan başka, bu âlet bir dakika gibi kısa bir zamani. çinde paraları Sayurak paket yapmaktadır. Makinenin bas sasiyeti, şayanrı hayret derecs- de büyüktür. Maamafih bu makine bir hayli pahalı olduğu için, bunu küçük tüccarlar alamamakta ve sadece bankalar kullan. maktadır. xxx Garip âdetler Eğer otel müstahdemleri, datıralarmı yazsalardı kimbi- Jir ne şayanı dikkat hikâye - ler anlatabilirlerdi. Filhakika onların gölü ö. aünde, her türlü insan gelip geçer. Amerikanm büyük otelle . rinden birinde senelerce ça - ışmış olan bir hademe, ora. ya gelip giden (müşterilerin garib âdetleri hakkmda şu bir kaç misali zikretmektedir. Bir seyyah, kendisine gös- terilen odayn girer girmez ce- binden bir pusla çıkarmış ve yatağın vaziyetini bu puslaya göre değistirmiştir. Filhaki . ka bu garib tabiatlı seyyah, yatağm başı wen şimal, ayak ıcu da <cenub istikametinde yulunmadıkça imkânı yok uy. cu uyuyamıyormuş!! Bir kibrit tüccarı, hep yan- gin korkusu içinde yaşadığı için, dalma zemin katında ya. tıyor ve el altmda uzun birip bulunduruyordu. Bu ipinne- ye yaradığını veya yarıyaca- ğını soranlara ise kat'iyyen bunun sırrını söylemiyordu. Bir kadın da, odasma giren herkesin beyaz eldiven giy . mesini istiyordu. Bunun sebe. bi, mikrobdan korkmasıydı. Daha bir çok misaller sayı- Jabilirse de, buna bütün ga. zetemiz bile kâfi gelmez. *» X aa ———-— m Dar bir yeri ihtiva eden bu boruda deveran eden suyun tazyikı, zannedildiğinin aksine olarak borunun dar yerinde da" ha azdır. Jim, önünde yatan iki kapla. na uzun müddet baktı. — Bu sadık Vil olmasaydı, bu iki kaplara eziz bir yemek vazifesi görecektim... Doğrusu bu kadar güzel bir çiftin ocak- larile bereber hayatlarını da söndürdüğüm için müteessirim. ama, ne yapalım? Mücadelenin sonunda ya benim yahutta on. ların ölmesi lâzrmdı. Vil, iki yırtıcı hayvanın pen. şelerinden kurtulmasından mü- tevellit memnuniyeti izhar et- mek istiyormuş gibi kişmedi. — Biliyorum, Vil sende memnunsun.. Esasen ben seni değil de, sen beni kurtardın. . Kendine göre izhar ettiğin teb rikler ise, benim nazarımda diğer bütün tebriklerden üs tindür. çünkü sen, yalan söy“ lemesini bilmiyorsun, sevgili atım, Bu sözler üzerine, Jim, atına atladı ve (şefakla bembeleşen berrak semanın altında, kendisi nl teshir eden sihitli sergüzeşt- Tere doğru yoluna devâm etti, Bu muazzam çan Japonya - da, Osaka şehri yanında bir mabedde bulunmaktadır. Ça nin ağırlığı 114 ton olup, yük. gekliği 8, diyametrosu da 5 metrodur, Madenin kalmiığı ise 55 santimetredir. Şen Fıkralar Palavra şam- otomobilimi aldı . ğım günden beri, akşamları dola - şamıyorum, — Neden? —Çünkü, öyle hızlı gidiyo » rum ki, fenerlerimin ışıkları- nt bile geçiyorum. Bunun için de, hiçbir gey görmeme imkân kalmıyor! » » Teselli de yok Bir memur, ıslık çalan meslekdaşı- na: — Kuzum diyor, mütemadiyen 15 - ık çalman cidden tahammülsüz bir gey. — Fakat sen tam İstasyo nun yanında ikamet ettiğine göre, trenin düdük ve ıslıkla- Ti na alışkm olman lâzım. — Evet, ama, o zaman hiç olmazsa trenin çıkıp gideceği. ni düşünerek müteselli oluyo- rum. Bu defa ise, bu teselli de yok, Kiymetii bir general Cenubi OAmeri, kada sik sık vu - kua gelen küçük Örten birisin. ie, bir general düşman askerle. ritarafından esir ediliyor, Bu- nun Üzerine esir mübadelesi için bir murahhas gönderili . yor ve bu murahhas şu teklifi yapıyor: — Generalimize (mukabil size İlç albay teklif ediyoruz. — İmkânı yok. — On iki binbaşı veya yir. mi yüzbaşı tercih eder misi « niz? — Hayır! İşte son şartları, mız: beş paket sigara! 4» Müşteri — Gar - son, bana iki yu. murta yaptırın, fakat, muhakkak taza olsun. Garson — Bay, patatesli köfte arzu etmezler mi? Cidden fevkalâde bir sey, Garib bir tesadiif eseri olarak, Londrada tam 50 seneden. beri, her 16 mart günü yağmur yağmıştır. Musiki kabiliyeti v Her halde piyano ve keman resital- lerinde bazır bu « ) lanmuş ve virti. e ozların, omotasız çaldıklarmı gör- müşsünüzdür. . Hans fon Bolov adındaki Al man piyanisti, Bah'm List'in, Şopen'in, Bethoven'in, Şuman. m ve Brahms'm bütün eserle. rini aklından çalıyor ve kon - serleri esnasında, bir tek ha- ta yapmadan vasati 00.000 nota çıkarıyordu. Yine, böyle şayanı hayret bir musiki hafızasma misal olarak, şü vaka zikredilmekte, dir. Meşhur bestekâr Mozart henüz on dört yaşmdayken Mi lânoda Allesrinin “Miserere,. sdmdaki dini eserini dinlemiş ve bu hâva onun nazarı dikka- tini o derece celbetmiştir ki, çocuk bunu bafızasma nakşet- miş ve öve dönlünce, baştan 80. nuna kadar, hatasız çalmıştır, / ... Mikrobun vasati büyüklüğü takriben milimetrenin binde biri nispetindedir. Bilmece (0100101) İşte size 9 kibrit bu 9 kibriti öyle bir şekilde yerleştiriniz ki, vücda gelecek şekil $ müselles teşkil etsin, Bn bilmeçecsisi *hallşdez den birinciye bir mektep tası, ikintsiye büyük bir şişe i- Tonya, üçüncüye bir şişe küçük kolonya ve ayrıca iki yüz okuya cumuza muhtelif hediyeler ve- receğiz. HABEF ÇOCUK SAYVAS: Bilmece kaponu 25 MAYIS — 1938

Bu sayıdan diğer sayfalar: