28 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

28 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Evkaf, Eyüp ve Topkapıda iki imaret açıyor Üsküdar ve Lâlelideki imaretler gibi buralarda da fakirlere yemek dağıtılacak Vakıflar İdaresi yeni sene bütçesin- de tahsisatı konulmuş olan çok mühim bir iş için hazırlıklara başlamıştır. Evkafa para, mülk ve irad olarak bırakılmış bir çok vakıflar arasında fa- kirlere yeyecek, içecek, yakacak gibi yaştıcı maidelerinin daim! veya zaman zaman tevzii için de yapılmış bir çok- ları vardır. Zamanla bu vakıfların ihti- va ettiği para miktarı, bugünkü rayiç ile Kâfi bir miktar ifade etmediğinden ve araya giren harp yıllariyle Evkaf bu neviden bir çok gelir kaynaklarını kay- bettiğinden eskiden mevcut olan imaret. ler kapatılmıştı. Bir kaç senedenberi bümmalı bir fa aliyet ve modern bir zihniyetle çalışan Vakıflar idaresi bu işi ele almış ve ayrı ayrı bir işe yaramıyan bu neviden vâ- kıflar gelirini birleştirerek biri Üsküdar» da diğeri Lâlelide iki imaret tesis etmiş. ti. O civardaki fakirlere, tevzi ettiği sicak yemekle onların yüzünü güldüren bu imaretlere şimdi biri Eyüp, diğeri de de Töpkapıda iki imaret daha ilâve e- dilmektedir, Bu iki imaret için Evkaf idaresi yer tedarik etmiştir. Fakirleri çok olan bu iki semtte de yakmda imaretler faali. yete geçecektir. İÇERDE: * Orta tedrisat kadrosunun bu sene tem. müza kadar tamamlanması kararlaştım!. yaştır. Öğretmenlerin yerlerine gitmeleri mektepler açılıncaya kadar temin oluna. caktır, * Halıcılar dün gümrük başmüdörlüğü. ne müracaat ederek hah antrepolarındaki muaraelelerde kolaylık gösterilmesini iste- * Kırşehir (o felâketzedelerine verilmek üzere İstanbul Alman mektebi talebesi a ralarında 355,5 Hera (toplayarak Kızılayı vermişlerdir. * İnhisarlar idaresi, avetlığı teşvik için, Barut fiyatlarını ucuzlatmaya karar ver. miştir. 1 Hazirandan itibaren 500 gramlık bir i bir kutu ay barufn 110 kuruşa satılacaktır. * Velide hanının yıkılmasına devam &- Ailmektedir. Hanın srkasındaki 29 bina da temmuza kadar istimlâk edilecektir. * Maltepe ile Selâmiçeşme ve İstinye ile Bebek arasındaki yolların asfalt olarak in- yasına birkaç güne kadar başlanacaktır, * Belediye tarafından kaldırılacak cena. zeler için Fatih ve Kadiköyündekilerden başka Bakırköy, Adalar ve diğer yerlerde de "İstasyonlar, kurulacaktır. * Taksimde bir yeraltı garajı yapılması ma karar verilmiştir, Belediye tarafından yaplırlacak olan bu garaja otobüs ve tak. siler çekilecektir. * Üç aylık maaşların verilmesine, hazi. randa başlanacaktır. Eminönü malmüdür. löğüne tabi maaş sahipleri oaylıklarını defterdarlığın yanındaki çaki emniyet di- yektörlüğü binasındaki şubeden alacaklar. Air. * Musevi cemaatine ait olup geçen sene faaliyetini tatil eden Şişhanedeki Gold. şınli mektebi binası maarife bırakılmıştır, Buarada resmt bir okul açılacaktır. * Taksi otomobillerinin bir renkte ol. maları hakkındaki kararın » kaldırılması muvafık görülmemiştir. * Denizyolları tarafından (o Almanyada yaptırılın gemilerimizden ikineisi “Sus,, yapuru yakında limanımıza getirilecektir. Yaparu teslim alacak beyet (yakında AL manyaya gidecektir. * Türk borcu tahvillerinin kuponlarına alt yüzde 7,5 ların tediyesine başlanmıştır. * Lise ve orla okulların kamp (yerleri tesbit edilmiştir. Kamplar bu sene de bir devrede yapılacaktır. Yalnız Galatasaray ve Haydarpaşa liseleri muaf tutulmuştur. * Belediye hududu haricindeki kazala- tın da imarına karar verilmiştir. Bilhassa Yalova ile Kartal şebir plânına uygun bir şekilde imar edilecektir. * İzmir sergisinde elektrikle “Yıldır gece,, tenviratı o yapılacaktır, Bunun için İzmire elektrik mütehassısı çağrılmıştır. * Pamuk ipliği buhranına karşı çare ol. mak üzere, tezgübların daha fazla stok mal çıkarmasına karar verilmiştir. * Pazar günleri açmak müsaadesi olan dükkânlar müsande edilen maddelerden başka şey salarlarsa ruhsatiyeleri geri alı. nacaktır, * Üniversite ikinci cerrah! kliniği do- çeniliğine operatör doktor Rıza Halit Ka- nuralp seçilmiştir. * Devlet hava yolları idaresi Yeşilköy. de yeni bir hava İstasyonu yapmağa karar vermiştir. * Dahiliye vekâletince (hazırlanan bir Kanun projesine göre itfaiye teşkilâl köy- lere varıncaya kadar teşmil edilecek ve it- faiye hizmeti mecburi olacaktır. * Sirkerideki yeni maliye binasının in. şsata tomamlanmıştır. * Hazirandan itibaren Floryaya giden #renler çoğaltılacaktır. * Uzun yallardanberi o memleket Irfan ve İlim hayatına büyük (hizmetleri olan Darüşşafakayı muvaffakiyetle yaşlan Türk okutma kurumu heyeti umumiyesi yarın öğleden sonra saat 14 de Darüşşafaka mek | tebinde yapılacaktır. DIŞARDA; * Hamburga petrol nakledecek olan Ak man petrol nakliye gemilerinin yakında Meksikaya gelmesine intizar olunmakta dır. * Amerikada piyasa mürakabe komisyo. nu eski Avusturya borçlarını nasıl ödeye- ceğine dair izahat vermediği takdirde Al manyaaın Amerika piyasasında ihraç el mekte olduğu istikraz tahvilâtının geri ka» lan kısmını menedecektir. ve Sövyaler birliğinin Paris elçisi Surita Jki göne Kadar nizami mezuniyetini isti. mal etmek üzere Moskovaya hareket ede. cektir, * 16 nisanda tatiline başlıyan Fransız parlamentosu 31 mayısta yeniden toplantı Tarına başlayacaktır. Hâdiseler, fikirler iç Bakanın son nutku münasebetile Yazan : Nizamettin Nazif Bep Baştarafı 2 incide memiştir, Fakat bu sular, Anadolunun başka başka manasızlıklar nam ve he- sabma israf edildiği yıllarda ya kuru. muş, ya yollarını değiştirmiş, yahut da sihhi şartlardan mahrum bir hal aldığı için kullanılmaz olmuştur. Yi. kık bendler, boruları aşırılmış kemer- ler, tozlu yollar boyunca sıralanmış Susuz veya Üzerlerine “buradan su £. çilemez,, ibareli levhalar asılmış ku- ru çeşmeler bu iddlamızı haklı göste- rir, 1941 de 58 kasaba ve şehrimize te. miz ve bol akar su ulaşması yalnız bu 58 kasaba ve şehrin değil, bütün Türk diyarmm bayramı olarak kutlulana - caktır. Ve güphesiz bu, Kemalist rejimimi. zin, ne bügüne kadar halka bahşetti. ği eserlerin, ne de 1941 den sonra bah- sedeceği eserlerin en mühimmi olacak- tır. Kemalizm bize bir vatan kazan . Bunlar, 58 gehre su vermesinden çok daha başarılması güç ve mühim eser. lerdir. Kemalizm bize vatan üstünde bir “memleket, yaratmak yolundadır ve yaratacaktır, Hiç şüpbesiz bü müstak- bel ve büyük ünlü hedefe ulaşmak da 58 kasaba ve gehrimize su temin et, mekten daha mühim bir başarı ola- caktır. Biz kudretli milletiz. Bir şeyi bir kere aklımıza koymıya görelim, Koy- duk mu, mutlaka başarırız, ve her ba. şardığımızı bir son değil büyük mede. ni hedefimiz için hız veren bir yeni adım sayarız. Büyük medeni kedefi- miz için, Yani Tiirk vatanmda, mede, Hatay davamız a” Başlarafı 1 incide Bunu yapan kimlerdir: Müstemleke memurları. Biz, biliyorur, çocukluğu- muzda biraz Fransız kitaplarını okuma, ğa başladığımız zaman gene Fransız- larm “Fransız müstemlekeciliği İngiliz müstemlekeciliğine benzemez, dedik- lerini öğrendik. Fransız müstemlekeci, Uğini tarif ederken “memur zulmü, memur tahakkümü, diye ifade ederler.,, Hatip bundan sonra Suriye ile bir komşuluk muahedesinin mevcut bulun- masma rağmen iki memleket hudutları arasında daimi olarak hüküm süren em- niyetsizlik ve asayişsizliği tebarüz etti. Terek Irak ile İran ile olan iyi komşu- Tük tezahürlerini memnuniyetle kayd - Yusuf Kemal, Suriye ile münasebet, Terimizde tipik olarak tezahür eden ci- betin, dalma Türke eza olduğunu ve bunun en ziyade Fransız müstemleke memurlarının zihniyetinde kendini gös- terdiğini söyliyerek “Fransa hükümeti benim bildiğim zamandenberi Türki, yeyi anlamadı, anlayamadı, anlamak istemedi. demiştir, Yusuf Kemal, bu arada Türkiyeyi ve Türk davasını anlamış bulunan üç şah- sn Briyan, Franklen Buyyon ve Her- bertin hatıralarını anarak, “Şarkta tek kuvvet siszsiniz,, deyen Briyan muka- bil bugünkü Fransa hükümetinin bu halrikati anlamamak istemekteki israrını söylemiş ve şöyle devam etmiştir ? “— , Hatay hiçbir zaman müstemleke olmamıştır ve müstemleke muamelesi görecek yer değildir. (Değil. dir sesleri.) Biz, Fransa ile meseleyi 2- ramızda hallereddik. Halletmemiz li sw gelirdi. Çünkü tarihlerimizi açar o- kursak hep Fransa . Türkiye dostluğu- nu görürür. Yanmda da bir kelime bu- Yunur ; An'anevi dostluk... Milletler Cemiyeti bir süs mü olmalı ? “ Mağemki Btedenberi döst, as'snevi dost olarak yaşamakta idik, niçin böy'e- <e anlaşmadık? Çünkü Milletler Cemiyetine gitmek, Fransaya daha hoş göründü. Biz, ne ya- palım? Belki biraz safdık, Biz de Mil» letler Cemiyetine gitmeği hoş gördük; gittik. Zaten bunu tenkit etmiyorum. Fakat ümid ederdik ki, bu meselede Wransa ile anlaşalım. Bize “bu manda meselesidir. Cemiyeti Akvama ait bir geydir. Burada halledilsin,, dediler. Bu gün yapılan zulümlerin yanımda Cemi, yeti Akvam mümessilleri vardır. Millet- ler Cemiyeti bir süs olmalı mı? Her yer 'de bir Habeş, bir Çin, bir bilmem ne mi olacak? Bazı devletler susacak ve bir emrivâki olacak, öyle mi? (Öyle sesleri), “Yani bunlara bakınca İnsan diyor ki Hunları hepsi boş şeyler. Harp namına söylenen sözlerin hepsi başkalarını iğ- fal için söyleniyor, Yalnız hâkim olan bir şey var: Kuvvet.. (Öyle sesleri). Şimdi Hatayda tesçil yapdıyor. Biz yakınlarda bir iki plebisit tecrübesi gördük. Avusturyanm sabık başvekili Şuşnig, kendi arzu ettiği plebisiti ya- pabilseydi, gazetelerin teyidine göre, muvaffak olacaktı. Şuşnig yapmadı. Hitler geldi, yaptı, Demek ki, arkadaş- tar, bu gibi şeylerde oradaki tesirin, kuvvetin yeri vardır. Yusuf Kemal, İskenderun, Antak «- yanın Türk olduğunu, fakat vaziyetin son haberlere göre, vahim bir şekil al- dığını, tesçilin tazyik altında cereyan ettiğini kaydederek dedi ki; “— Müsaade ederseniz sizlerle bera- ber orada Türküm diyen kimselere se- Jim gönderelim, (Alkışlar ve selâm ses- leri.) Hürmet gönderelim ve diğer Türklere de kemali cesaretle gidip (Ben “Türküm) diye bağırmalarını dileyelim. (şiddetli alkışlar.) Hatip Pranklen Buyyon ile akdeğil- miş olan muahedenin müzakere safhala- rını anlatmış ve Franklen Buyyon ile İneboludan Ankaraya kadar olan yolcu- “ni ihtiyaçları günden güne artan Tür. ke lâyık olabilecek modern bir mem- Jeket, cihanı hayrete boğacak derece. de mükemmel bir medeniyet merkezi kurabilmek için, Saym Şükrü Keyanm nutku nikbin. İiğimiz! bir parça daha arttırmıştır. z Nizamettin NAZİF luğu esnasında geçeceği bütün yollarda ihtiyar, genç, kadın, erkek ve çocukla» rın cepheye silâh taşımakta olmalarını gördükten sonra, Fransız deleğesinin, “ber zaman bir millet böyle çoluğu ço- cuğu ihtiyarı, genci ile bir davaya sarı brsa behemehal muvaffak olur.,, diye tahassüslerini ifade etmiş bulunduğunu hatırlatarak Türk milletinin bugün de ayni suretle Hatay davasını almış bu - landuğunu kaydeylemiştir. Hatip sözlerini bitirirken, hükümetin daha müessih tedbirler alması lüzumu- nu İleri sürmüştür . Yusuf Kemalden sonra Urfa meb'u- su Fuat Gökbudak söz aldı ve Pransa ve Suriye ile olan münasebetleri izah e- derek Suriye hükümetini Suriyedeki a- rapları bu meselede almış olduğu vazi- yetten dolayı takbih etti, Başvekilin sözleri Urfa meb'usunun bu beyanatı Üzerine Başvekil Celâl Bayar kü:siye gelerek şunları söyledi; “ Şüphe yok ki mebus arkadaşları» mız kanaatlerini kemali serbesti ile söy- lemek salâhiyetini haizdirler (işitmiyo- ruz sesler.) Hepimizin bildiği veçhile mebüş ar- kadaşlar kanaatlerini serbest ve açık olarak söylemek salâhiyetini haizdirler, Bu bedihi bir şeydir. Her mebusun söy» Tediği sözler ancak kendi mesuliyetleri altındadır. Yalnız muhterem hatibin sözlerinin bir noktasında durmak mec- buriyetindeyim. Dava ancak kendi da- vamızdır. Bizim davamızda arap cephesi voktur. (Bravo sesleri alkışlar), Fransız siyasetinin iki yüzlülüğü Başvekli müteakip Maraş mebusu Hasan Reşit söz alarak Türkiyenin mili menfaatlerini daha ziyade sulh yolu ile korumak ve muzaffer etmek şeklindeki harici siyasetinin ana hatlarını izah et- miş ve göyle demigtir: “— Yaptığımız ittifaklar, kurdu « ğumuz paktlarm sağlamlandırdığımız dostlukların neye İstinat ettiğini dün. ya öğrendi. Şimdi medeni âlem bize elini uzat- mış, gönlünü açmış bulunuyor. Medent .âlem dedi, ne yözık ki bu âlemin mü- messili olduğunu sanan ve iddia eden devlet hâlâ bu zümrenin dışmda kal - mak inadını gösteriyor, Arkadaşlar bu devlet Pransadır. Uzun süren münasebetlerimizin he- men hepsinde benim tanıdığım Fransa diplomasisi, yüze gülerken de, Miz çö. küp yalvarırken de dalma aldatıcı ve 0- yalayıcı kaldi, Şimdi onun ikinci bir ti- pini de Hatayda tanıyoruz. Bu tip ev- velkinden şu farkla temayüz ediyor: Ayni zamanda iğtişaşcılara, ağzı küfür ve iftira dolu yaygaracılara dayanmak. Fransanın Suriyedeki mümessili bu marifeti dört başı mamur olârak başar. mış bulunuyor. Onların orada tesis et. tiği otorite dünyanm en sakin insanları olan Türk köylülerini tedhiş etmekle meşguldür. Ve orada Türküm diyenin ağzına yumruk savuran bir zümre var ki ne kadar çok insan yaralar, öldürür ve ne kadar fazla İzzetinefs rencide e- derse kanl: avuçlarının içine © kadar fazla bahşiş kıstırıyorlar.,, Hataydaki vaziyeti böylece işaret e den hatip bu facianın Milletlâr Cemi- yeti mümessillerinin huzurunda geş. mekte olduğunu ve gene bu komisyo- nun ortaya atmış olduğu Sünni Türk meselesinin bir gaflet eseri değilse mu- hakkak bir cinayet eseri olduğunu ve bunun meşhur “ayırt ve yut,, düsturü- nun tatbikinden başka bir şey olmadığı" nı söylemiştir. Reis Tankut, Hatayda seçimin de- vam ettiği yirmi gün içinde Türk hal- kına karşı yapılmış çirkin muameleleri ayrı ayrı sayarak Fransanın Hatayda yerleşmek yolundaki polltikasma ait müşmhedelerini anlatmış ve Atatürkür sıhhati hakkında Berut menbamdan çi- karılmış olan haberlerin daha önce bir kısım Fransız matbuatında yer bulmuş olduğunu kaydederek bu şayioile istih- daf edilmek istenen maksattaki küçük- lüğü ve çirkinliği tebariiz ettirmiştir. Sulhçuyuz fakat... Hatip sözlerini şöyle bitirmiştir: “— Yanıbaşımızda ve vaziyeti ahit- ler ile teminat altına almmış bir Türk mıntakasında sömürgeci bir idare sinsi sinsi aleyhimizde tedbirler alıyor, Alı, nan bu tedbirler ahde riayetsizlik, söz- de dürmamazlıktan çok daha (leri istik- bali tehdit edebilir bir tehlike hazırlı- yor. Düşman aldatıcıdır, şaklabandır, dal- ras güler yüz gösteriyor. Bizde ma- dem ki sulbeüyüz, sabır ve tahammülde devam göstermek, bize düşer mi diye- ceğiz? Hayr, arkadaşlar bütün dünya- nın selâmeti için bile olra zillet ifade eden sulhculuğa aslâ taraftar değiliz. Adana civarında da gözleri var Manisa Saylavı Turgut Türkoğlunun Hataydaki vaziyeti bülâsa ve müstem- lekecilerin yaptıklarını takbih eden be- yanatını müteakip kürsüye gelen An. talya mebusu Rasih Kaplan, Türkiyenin karadan ve denizden bütün komışula - riyle olan iyi münasebetlerini, buna mu kabil cenup hudutlarındaki huzursuz” luğu, emniyetsizliği anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etmiştir: “e Hall harpte miyiz? Demek ki arkadaşlar, yalnız Hatayda değil, ana yurdda da hayatımız tehlikededir. Bu- nu mübalâğa olarak arzetmiyorum. Şim di bir vesika arzedeceğim. 14 Kânunusani 1938 de Fransada bir kitap neşrediliyor. Fransız Akademisin- de müstemlekecilik ilimleri mütehas. «sr general Primen tarafından bu ki- taba bir takriz yazılmış, kitap Fransız dahiliye nezaretine takdim edilmiş. Bu bitap, başlıbaşına bizim yurdumuz olan yerleri, Fransız müstemlekesi yapama * dıklarından, Kilikyada Ermenistan ku- ramadıklarından bahsediyor ve “bir gün gelecek, Fransız bayrağı oralarda dal- galanacaktır,, diyor. Rasih Kaplan, bu kitap münasebetile Hariciye Vekâletinin de nazarı dikkati. ni celbettikten sonra Hataydeki Türk ekseriyetini mağlüp etmek için kam- yonlarla adam taşındığını ve bu hareke- vi Kitapla karşılaştırınca Hatyya Erme nİ taşımanın ne mâna ifade ettiğinii kolayca anlaşılabileceğini söyledi, Ve hitabesinde devamla dedi ki: “— Fransız hükümetinden sorabilir miyiz? Tekrar mr Adanaya gelmek is- tiyorlar? Dünkü Anada, dünkü Ma. raş, dünkü Gaziantep buradadır. Biz de buradayız, Gelsinler, Biz o kahraman- İkları fazlasiyle yaratacağız. (Temiz- lenmek için gelirler sesleri.) Rasih Kaplan vaziyetin ciddiyetine hükümetin didkatini celb ve bu işin kat'i bir sureti halle bağlanması lü - armunu ileri sürerek sözlerini bitir « miştir, Zeneilere talbik edilen siyase' Müteskiben Samsun mebusu Ruşeni bir kuvvet, kendi başma iş görecek Ayrı bir kuvvet ve ona milessir olam. yacak syrı bir Fransız hükümeti ve hirkaç ayda kabine ayrı bir demokrat Fransız devleti tasavvur edemem, Ben o kanaatteyim ki, müs. temlekeci kuvvet emrini bilâkaydü #art Fransız hükümetinden alır... Hatibin bu arada “Fransanm zenci. lere tatbik ettiği siyaseti Türke tat- bik etmesine hiçbir Türk tahammül edemez, demesi üzerine Rasih Kaplan müdahale etti: — Zenciye tatbik etmeye ne hakkı var? O da insandır. Ruşeni sözlerine devam etti: “— Arkadaşlar, Atatürk Türk vata- nmin hudutlarını çizmiştir. Hatay TTürk vatanı haricinde bir parça de- Bildir, Türkiye nekadar müstakil ve nekadar taarruzdan masun olarak yas samağa kadirse Hatay Türkleri de ay- mİ haklarla dalma müstakil yaşıys” Gaklardır. Fransıslar Türk vatanımız harimine, ayak bastık “ ları vakit Türklerden ne cevab aldi larsa Hatayda yerleşmeğe karar ver. dikleri vakit de ayni cevabı alacak « lardır. Çünkü bugün Türkiyenin ikipef bir Çanakkalesi İskenderin ve An * takyadır.,, Müteakiben Ordu mebusu Hamdi Yalman, Gazlantap mebusu Ömer A” sım, Kocaeli mebusu İbrahim Diplap, Aydın mebusu doktor Mazhar GermsY Eskişehir mebusu Yusuf Ziya ÖK © wap Devamı 11 incide

Bu sayıdan diğer sayfalar: