Ferdin ölümü MERİKALI bir muharrir, Ps ris'ten bahsederki Mahal leden mahalleye geçerek şehrin her İ sokağını dolaşmak, kapılarının önün. de duran, pencerelerinden bakan ke- dın, erkek, çocuk herkesle konuşmuk onlara sualler sormak isterdim,, de - miş. Paris'li bir gazete: “İyi ama ka. pılarınm önünde duran insanlara sual sormasa daha iyi cder; onlar böyle şeyden hoşlanmaz, hâkları da vardır., diyor. Yalnız sual sorulmasından de; konuşmaktan da pek hoşlanmazlar: tanımadıkları kimselerle o konuşmak- tan. Avrupa medeniyetinin şehir ha. yatı günden güne, insanla insan ara- &mdâ duvarlar yükseltiyor; hele yük. sek ve orta sınıfların ferdleri mütema. diyen darlaşan bir muhit içine kapanı- yurlar, Hitsb edebilecekleri adamm kendilerine “takdim” edilmesi lâzım. Şöyle herhangi bir yerde gördükleri kimselerle konuşmaktan kaçınıyorlar. Bunu, ferdiyetçiliğin bir neticesi diye göstermek - istiyenler var. Ferd, kendi âlemine kimsenin müdahalesini istemiyor: ne kimseye bir eşy soracak, be de kitnseye cevab verecek... Şu ge. çen adam ona, o da şu geçen adama yabancı kalacak. Ne yâpsın? onu ta- nmuyor kil... : Bizdeki âdet, yani selâm verdikten sonra herhangi bir kimse ile konuşa. bilmek, hattâ çabucak . dost değilse de - ahbab olabilmek ödetimiz, daha koşüma gidiyor. Avrupa'nm cenub emleketlerinde ve (Amerikada da böyle olduğunu söylüyorlar. Şimalli - ler mütemadiyen kendi içlerine büzü- Tüyorlar, daha büyük bir kesafet ver. diklerini sanarak âlemlerini mütcma. diyen daraltıyorlar. Ferd, başka ferd- lerle alâkasını kese kese en sonunda havasızlıktan ölecek... Zaten bunda ferdiyetçilikten ziyade aksini görmek belki daha doğrudur. ünde, büyük insan cemiyetinin, ya . mili çemiyetlerin, dini cemaatle- rin bir cüzü diye saymıyor ama onu daha küçük cemiyetlere mal ediyor. Cemiyet küçüldükçe, daraldıkça ferdi boğar, şahsiyetini kaybettirir, onu et. rafındakilerle bir örnek eder. Sokak. ta ilk rasgeldiği adamı kolundan tu- tup ona ne düşlünd i soran, kendi. #inin de ne düşündüğünü söyliyen es- ki Yunanlı, ancak kendi fikirlerini ve Peşinhükümlerini taşıyanlarla görü. gen bugünkü Avrupalı aristokrat ve. Ya orta.smıf adamından elb '# bin kat daha fecidir. Onun için ferdler Vardır; kendisi ve konuştuğu adam, Perd ile beraber cemiyet de vardır Ve ferdlerin, o cemiyet i, Dakkın. da, biribirlerine söylenmesi lâzım ge- len fikirleri vardır. Halbuki bugünün Avrupa cemiyetlerinde ferdler yok, biribirinin düşmanı, biribiri ile boğu. San sınıfların peşinhükümlerine bütün #ahsiyellerini feda etmiş birtakım Mahlüklar var. Onlar, ilk raseldikle- Yİ İnsanla ne diye konuşsun? Her gün tekrar ettikleri sözlerden başka ne “öyliyebilirler, ne anlıyabilirler ki? ,, İnsanın insanla muhaveresi kesildi. Avrupa'nın dar cemiyeti medeniyeti nları, biribiri ile görüşemez (gö- ek ne güzel kelimedir), anlaşa. ancak dövüşmek için karşılaşır robot etti, Maz, Pirer Nurullah ATAÇ Meksikada sükün Meksika — Bütün memlekette sikün min sürmektedir, Asi general Sedile Me bulunduğu bilinmiyor San Lu de Misi ile memurları hep dağa kaçmışlar- eng, 25 (A.A.) — Mili müdafaa k Teti, 1200 den fazla Sedillistin hü- bilgi kuvvetlerine teslim — olduklarını i irmektedir. Zmir enternasyona Fuarı En ucuz alış veriş, bol eğlence ve bir ye Yeniliklerin doğduğu yerdir. Mutla. İtirak ve ziyaret ediniz. Milyonlar , mallarınızı bekliyor. 20 Ağustos - 20 Eylai 1938 “a “alt cetvelinde değişiklik yapılması, * Bursa mebusu ve eski Maarif Vekili miştik, Merhumun öenazesi dün Maçka daki apartımanından maz Beyand camiinde kılındıktan sonra Merkezefendi müştür, Cenaze merasiminde askeri mızka ve bir kıla asker bulunmuşla teesslirle haber ver. kaldırılmış, na» kabristanına gömül- sadın vofateni “r, Vali ifuhiddin Üstündağ, Istanbul Komutanı Korgeneral Halis Bıyıkdat, mebuslar, üniversite rektörü ve profesörleri, se mildür, muallim ve talebele. ri, ölüyü ebedi medfenine kadar teşyi etmişlerdir. ŞEHİRDE VE Galatada rıhtım civarının tanzimi Merkez rıhtım hanı karşısında bir park vücude getirilecek Galatada yeni yolcu salonunun İ şaatı ilerlediğinden, Denizbank, li - man mahallesini teşkil edecek olan mmm m mile Meccani leyli talebeler Maarif hizmetinde çalışmaya mecbur tutuluyor Ankara, 24 (Telefonla) — Mecca-| Di leyli talebenin mecburi hizmet)e- rine dair olan kanuna ek JAyiha ma- arif encümeninden çıkarak Tuzna. meye alındı. Encümen lâyiha üzerin- de bazı değişiklikler yapmıştır. Lâ- yihanın encümende aldığı son şekle göre resmi orta okullar ve liselerde parasız yatılı olarak tahsilde bulu- nanların son sınıf talebeleri arasm- da liyakat ve kabiliyetlerine vekâle- tin #htiyacına göre yüzde yetmiş be- şi geçmemek şartiyle seçilecek olan- lar kültür bakanlığının göstereceği yüksek tahsil müesseselerinden bi- rine parasız yatılı olarak girmeğe mecburdurlar. Bu gibiler öğretmen olarak yetişines devlet okullarında meccani leylt olarak tahsilde bulun- dukları müddetin bir buçuk misli kadâr kültür bakanlığı emrinde ça- lışacaklardır. Bu mecburiyet 1938 - 1999 ders yılı ile bundan sonra ge- lecek yıllar içinde 915 numaralı kanun mucibince orta okullarla li- #elere parasız yatılı olarak alınacak- Yar içindir. Bu kanunun nogri tari- hinde orta mektep ve liselerdeki pa- raSsIz yatılı talebe 1938 - 1929 ders yılı başına kadar vaziyetlerini ta- yine mecburdurlar. —— 0 Meclise verilen lâyihalar Ankara, 24 (Telefonla) — Birinci, üçüncü ve dördüncü müfettişliklerle müşavirliklerinin teşkilât kadroları hakkındaki kanuna ek bir proje Meclise verilmiştir. Bundan başka | Türk ceza kanununun Ye ceza mu- hakemeleri usulü kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkın- da da hükümet Meclise iki lâyiha vermiştir. LAylhalar adliye encüme- nine havale edilmiştir, Ceza kanunundaki değişiklik der- letin emniyeti faslındaki hükümler. ! dedir. Barem Kanununun maarife hava hücumlarına karşı pasif koru- ma ve damga resmi kanununun bâ- zt maddelerinin değiştirilmesi ve bu kanuna bazı hükümler eklenmesi hakkında da lâyihalar vortim!iştir. rıhtımın arkasma tesadüf cden Mum. hane ve Karamustafapaşa caddelerin- de yeni tertibat almaya ve mimar Prost tarafından da tesvib olunan bir projeyi tatbika hazırlanmaktadır. Karamustafapaşa caddesi Üzerinde. ki Galata yolcu salonu ve Mumhane antrepoları İnşastı da biter bitmez bu cadde de asfalt olarak Deniz yolları- na ve buradan 'Tophaneye kadar uzana iye de Karaköyde köprü an Tophanede yolcu sal ö nüpe kadâr olan caddı k olarak atifaltavşevrilmesine katar vermiştir. Yeni yoleu salonunun karşısmdaki un anbarı namiyle maruf antrepolar ile eski Rıhtım şirketi merkezi olan gümrük muhafaza teşkilâtı deniz ku. mandanlığı binası ve buradaki bir tü- tün deposu kaldırılacak, bunların ye. rine burada büyük bir otomobil parkı vücuda getirilecektir. Haziran sonunda bitecek olan de - niz ticaret müdürlüğü binasında ilâve edilen kısımdan sonra Merkez Rıhtım hanı karşısına gelen park tanzim €&- dilecek ve bu meydanm ortasına bele, diye tarafından altı lâmbalt bir elek- trik direği dikilecektir. MEMLEKETTE # Defterdar 46 nci ilk okul beşinci geçmişlerdir. K baskı ve dizme makineleri rmda kendilerine hayatla te ahd wo kismlarma alâka göstermişlerdir. snf İleBeleri başlarında mektep di- da izahat verilmiştir. Daha ül okul sırala. 1 verilen yarının nesli, bilhassa maki Yeme MA Eminönünde istimlâk işleri Ikinci kısım emlâke verilecek para Sa- hiplerine bildirildi Belediye, Eminönü meydanmm a - çılması İşinde ilk adımı teşkil eden Valde hanımın yıkılması bir hayli iler- olduğundan hazırlanan İstiklâk projesi mucibince ikinci kısmı teşkil eden Yenicami önünden Balıkpazarı ve Mrırçarşısı önüne ka - dar olan sahada bulunan mülklere kıymet takdir etmiş ve bu kıymetler dün mal sahiplerine tebliğ olunmuş - tur. Valde hanı evkafa ait olduğu için hanı pazarlıkla istimlâk eden beldiye ikinci sada bulman - emlâkin.istim. «lâkinde kanunun tarifi mucibince va. “ridatı ayrisafiydsinin Yirini elini kıymet olarak vermiştir. Fakat 1935 senesinde vergilerden yapılan yüzde yirmi beş tenzilât nazarı dikkate alı- narak bu kıymetlerden de yüzde yir. mi beş İndirilmiştir. Bunun için ken- âilerine tebligat yapılan mülk sahib. leri birleşerek itiraz komisyonuna iti- razda bulunmaya karar vermişlerdir. Esasen belediye de mülk sahiblerine on beş gün İçin itiraz mühleti vermiş. tir. Belediyenin şimdi istimlâkine gi- riştiği ada, Eminönü meydanmm açıl. ması için kaldırılacak dört adanm en büyüğünü ve en esaslısını teşkil et « mektedir, MiSAFiRiMiZ Çanakkaleye hareket etti Ordumuz hakkında hayranlığını bildirdi Izmir 24 (Hususi) — Yugoslav Har. biye Nazırı General Mariç Mili Müda- faa Vekili Kâzım Ozalp ve General A- sım Gündüz, Generallerilo birlikte sa- bahleyin Gazi ümire giderek tayyare garnizonunu gezdiler, Daf tayyare ba- taryalarmın atış talimlerinde bulundu. lar, Kumandanları tebrik ederek atker- leri takdir ettiler. Sonra Kızılçullu köy muallim mektebini ziyaret ettiler. Oğ- leyin ordu evinde ziyafet verildi. Son. ra Bayraklı vapurile Körfezde bir ge- yinti yapıldı. General Mariç müstahkem mevkli gezmiş, izahat ulmuş, akşam Ü- zeri İzmire dönülmüştür. Gece belediyede bir ziyafet verildi, General Mariç ilç belediye roisi sami- mi nutuklar söylediler, General Mariç »uikunda her tarafta olduğu gibi İzmir de gördüğü samimi dostluk tezahürle. rinden memnuniyetle bahsetmiş, iki dost millet arasındaki kardeşlik bağla- rının kuvvetini tebarüz ettirerek Avmuz hakkındaki takdir ve hayranlık. larını bildirmiş, Atatürkün sıhhatine, Türk milletinin saadetine kadehini kal- dirmiştir Genöral Mariç saat 23 te hususi tren. le İzmirden ayrdmıştır. Giderken as- or. keri merasimle uğurlanmıştır. General yarın Bandırmaya müvasa- let edecek, oradan Kocatepe terpitosu. na binerek Çanakkale, Mudanya, İzmit deniz üslerini gezecektir. Avrupada Kendi hesaplarına okuyan talebe Konturol edilecek Ankara, 24 (Telefonla) — Vekiller heyeti Avrupada okuyan Türk talebe. sinin kontrolü hakkında yeni esaslar kabul etmiştir. Bu esaslara göre köndi hesabına tah- sile gidecekler, Maarif müfettişlerinin — elçiliklerin ve konsoloslukların kontrollerini kabul et. tiklerini bir senetle alâkalı dairelere taahhüt edeceklerdir. Sınıfta kalan derslerle alâkadar ol. mayıp ta mektebe devam eder gibi gö- rünen talebeye döviz müsaadesi veril. miyecektir. Bir tahsil müddeti dört yıl olarak kabul edilecek; bundan fazla ka- lan talebenin de döviz müsaadeleri ke- silecektir. Çalışmıyan talebelerin veli- lerine mlifettişler tarafmdan malümat verilecektir. gittikleri yerlerdeki Haber'den Tarihe ırk yıl evvel misafir ağırlama Yakın geçmişin vesikaları arasında bir “Adabı muaşeret, kitabını, bugün Os manl: devrini bilmiyen ve gözünü Türk inkılâbının çocuğu olarak açmış olanlar, kelimesinin en kuvvetli o #manasile exo- Higue, başka bir cemiyete, âleme git bir eser sanacaklardır. İkinci Abdülhamidin halinden sonra “istibdadın enkazı,ndan sayılan ve Mah mut adında bir zatın “hafiyelerin tiste- si,, diye çıkardığı bir risalede de birinci sınıf haliyeler arasnda zikredilen Şüra- yı Devlet azasmdan bir Nazif Sururi bey vardı, Mithat paşayı mahküm eden mah. kemenin reisi Sururi paşanın oğlu idi. Abdülhamit devrinin pek az gösterilebi- len eli kalem tutan ricalindendi; Baba Tahirin Maldmat'ına “Adabı zarafeti, şarkiye,, diye yazdığı bir makaleler silsi. esi, yani Malümatta tefrika edilmiş. bir. Osmanlı adabı muaşeret. kitabı-bugün' şayanı dikkat bir vesikadır. İçinden me- selâ “misafir ağırlama,, bahsine dair ba- 21 notlar alabiliriz: * Ziyaret için kabul günü yoktur, * Misafir, istediği günde ve saatte arzu ettiği adamın evine gidip kendisini ziya- ret edebilirler, Fakat (ziyaret edeceği adamm ne vakitler o hanesinde bulunarak kendisile görüşebileceğini dü- şünmesi lâzımdır. * Teklifsiz dostlar müstesna, ziyaret tatil günlerine ve boş vakitlere tesadüf ettirilmelidir. * Teklifsiz olmıyanların sabahleyin er- ken ve akşam gün battıktan sonra olan ziyaretleri ev sahibi tarafmdan hayretle karşılanır; bu gibi ziyaretler mübim 80- beblerle olabilir. * Bundan başka olacak ziyaretlerde ev sahibi misafirini güler yüz ve tatlı sözle kabul eder, * Gelen adamın mevkiine ve göre kalkılır ve karşılanır. * Aile efradı müstesna, meşru mazeret olmadan gecelik esvabile misafir kabul edilmez. * Baba, büyük baba, yahut ayni dere cede itibarlı misafirler oda “kapısından, merdiven başından karşılanır. * Misafirin önüne geçmek ayıptır. * İnsan işinin çokluğunu ve canımın sıkıntısını misafirine belli etmemeğe ças lışmalıdır. * Misafir çok ise, hepsini o meslek ve mizaçlarma göre sözlerle idare etmelidir. * Misafirle konuşmamak, selâm ver- dikten sonra susmak ve hep misafiri din- Temek nezaketsizliktir. * Misafirin mevkiine (nisbetle fazla olan hürmet ve riayeti (o göstermek alay telâkki olunur, ayıptır, *Misafire kahve ve şerbet verilir. Es- kiden çuçuk da verilirdi. Uzun yasemin çubukların manzarası hakikaten lâtif |. di. Kehribar ve mücevherli çubuk ağız. lıkları şimdi antika olmuştur. Bunların en kıymetlilerini ecnebiler satın alırlar. * Erkek ziyaretlerinde kahvenin çabuk, kadın ziyaretlerinde geç verilmesi zarafet adabındandır. * Misafir istemeden (ikinci bir kahve (Lütfen sayfa çeviriniz) Reşad Ekrem KOÇU, şerefine