RENABE ER AKŞAM POSTASI Sahibi va Ne, Müdürü , Masan R m İDARE EVİ: Posta betaran teinabat 18, Yalama ere Yazı işleri, telefonu: 25872 idare “wv 34370 : 20338 Bütçe başlarken... UN Kamutay, Celâl Bayar hü. kümetinin ilk bütçesini müns- kaşa etmeğe başlamıştır. Bir hükümet "Avru pada casus | HABER — Akşam postası kadınlar çoğalıyor, ingiltere, etti Bu kadın | casus mu? bütçesi ile imtihan verir: İmdi, 1998 M sis Bikford'un şüpheyi yılı bütçesinin bir muvaffakıyet vesi- kası olduğuna şüphe yoktur. İkinci eümhuriyet bütçesi 129 mil, yon liraydı: On beş senede 250 mil . yonu buldu. Hiçbir yeni vergi tarhet- mediğimiz, hiçbir vergi arttırmadığı . mız, bilâkis, vergi tenzilleri yaptığı- mız halde, geçen seneki tahminlerden 21 milyon 300 bin Jira fazla tahsil e- dilmiştir. Yeni bütçe ve fevkalâde tahsisat, lar gösteriyor ki bütün kudretler iki hedef üzerine teksif edilmiştir: İnşa ve milli müdafaa! İnşa, yani, maddi manevi milesseseleri ile yeni Türkiye. yi kürmak! Fakat her şey, milli em- niyetin her türlü tehlikeden masın kalmasma bağlıdır. Kanlı bir hürri, yet savaşından doğan bu devlet, eğer emniyet tam olmazsa, ve bu tam em- niyet doğrudan ve yalnız milli imkânlara istinat etmezse, bir gin ne aci akıbetlerle * karşılaşmak mukadder olduğunu bilir. Sulh ve em- niyet, bir fedakârlık mükâfatıdır. Yeni blitçeden, Atatürk'ün program » mutkundaki esaslarla, bu enasları programlaştıran hükümet beyanatınm ne suretle gerçekleştirilmekte olduğu. nü görmekteyiz. Tatilden evel Kamu- tayda müzakere edileceğini bildiğimiz bazı kamınlar, hükümetin bu hususta. ki fasliyetlerini takviye edecektir. Hiç kimsenin şüphesi yoktur ki yeni Türkiye cumhuriyeti, bir nizam ve medeniyet #milidir. Barışçıdır. İn- gacıdır ve hakçıdır. Onda kimsenin hskkma tecaviz etmemek prensipli, kendi hakkma tecavüz ettirmemek İ- radesi kadar kuvvetlidir. On böş sens. lik sâylmizin eseri, ayni şartlar içinde başkalarının daha iyisini başaramıya. cakları kadar muazzamdır. Onun İçin, hiçbir kötülüklerini istememekte ol - duğumuz diğer milletlerden kendimi, ze hürmet isteriz. Celâl Bayar hükümeti 1038 bütçesi ile mili murakabe karşımda umum! politikasmn yeni İzahlarını da vere- cektir. Bu izahlar, eserimiz! tamamla- mak ve onu müdafaa etmek kudreti. mizin mlisavi olduğunu gösterecektir. Hemen söyliyelim ki bu eserin ön ma. yası milli şerefdir. Ona karşı her tür- lü kasd, tekmil milleti ayakta bulur. F.R. ATAY Mur nehri Günlerden heri ölü taşıyor Kazanın hasarı mühimdir, Münakulât kesilmiştir Graz, 24 (A.A.) — Karların birdenbi- re erimesi ve birkaç (o gündenberi yağan şiddetli yağmurlar neticesinde Stirya ve Korentiyada büyük fezeyanlar olmuştur. Şimdiye kadar 6 ölü vardır. Hasar çok mühimdir. Bütün Mur vadisi su altında- dır. Ve birçok yerlerde demiryolarlı mü- nakaâtı tamamile durmuştur. Mur nehri üzerindeki köprülerden bir çoğu da yı kılmıştır. Keza Graz ile şimal arasındaki rolinakaleler de kesilmiştir. Cuma günündenberi Mur nehri binler. ce #ğaç. ölü hayvan ve bina enkazı taşı- , maktadır. Larenzen ile Kinittelâfeld ara- sında demiryolu harap olmuş ve hat taş davet eden hayatı Cassuluk vakaları Avrupa memle - ketlerini bugünlerde yine çok meşgul ediyor. Bu vakaların kahramanları da ekseriya kadın: Amerikada, Almanlarm “Avrupa, transatlantiğinde tevkif edilen berber kadın, son defa olarak Berlinde mü- ebbel hapse mahküm olan Lehli kon- tes bunların arasındadır. Bu gün de, İngilterede Amerikalı bir kadm şüpheli görülmüş ve memle. kete sokulmamıştır. Misis Bikford İs. mindeki bu kadınm casus olduğu he- niz tesbit eğilmemişse de bu şüphe bükimdir. Yirmi beş yaşlarında güzel ve sa- rışm bir kadın olan Misis Bikford, müteksid bir Amerikan generalinin yarısıdır, General Bikford Amerika - nm iş hayatında tanınmış simaların . dan biridir. Bilhassa ağır sanayi İşle- riyle meşgul olmaktadır. Generalin karısı birkaç ay evvel İn- gütereye gelmiş ve Londrada kalmış. tır, Misis Bikford Londraya bundan evvel de sık sik gelir ve uzun müddet kalırdı ve kocası Nevyorkta nasıl meş- hursa, kadm da Londranm kibar mu- bitinde tanmmış bir sima idi. Hattâ bir müddet evvel, kadınla, İn. riliz siyasi mahafiline mensup birisi arasmda bir aşk macerası geçtiği şayi olmuş, fakat mesele bir skandal hali, | ni almadan kapatılmıştı. Son hâdise dolayısiyle, bu mesele yine hatırlanmış ve onunla bir alâka» si olup olmadığı suzli sorulmaya baş- lanmıştır. Son hâdise şudur: Misis Bikford son defa Londrada birkaç ay kaldıktan sonra geçen gün tayyareyle Berline gitmiş ve cuma İle pazarı orada geçiröikten sonra, yine bijyareyle İngiltereye dönmüştür. Fakat, Kroydon tayyare meydanma geldiği zaman polisler kadmm İngil. tereye ayak basamıyacağmı kendisine bildirmişlerdir. Misis Bikford şiddetle itiraz etmiş, fakat kendisine, dahiliye nezaretinin emri böyle olduğu, derhal tayyareyle Berline dönmesi lâzmzeldiği söylen » miştir. Amerikalı kadm, o sırada tayyare istasyonundan kalkan tayyare ile Al- manyaya gönderilmiştir. , Bu haber Londrada büyük bir he- yecan uyandırmış ve merakla karsı. lanmıştır, Resmi makamlarda kadı , rın casuslukla itham edildiği söylen. miyorsa da, kendisini uzaktan tanı- yanların birçoğu böyle bir şüphenin mevgubahs olabileceğini ileri sürüyor lar. Diğer taraftan, arkadaşları kadının masum olduğu kanaatindedir ve Lon. draya sokulmamasının sırf kendisini sevmiyen bazı kimselerin teşviki ile olduğunu söylüyorlar. Misis Bikford, ekseriya Londranm eğlence muhitlerinde, balolarda, bar - Isrda görülürdü. Kendisinin artistler- den ve varyete kızlarından arkadaş- ları vardı. Berline de Amerikalı var. yete artistlerinden Nina Pelrson fle beraber gitmişti. Nina geçen ay Core Kirke isminde bir İngilizle evlenmişti. Misis Bikfordun Londrada oturdu. ğu spartımanda, ayni katı işgal eden bir kadm, kendisi hakkmda pek fazla bir bildiği olmadığını söylemiş, yal - ns: “*— Berlindeyken benden para iste- di, demiştir. Bana telefon etti ve ora. Amerikalı | bir kadından şüphe “7 memlekete sokmadı Amerikalı gittiler gikagvda yaptıkları bolebda yemek yerlerken, bir mü- sabakada birinciliği kazanan inegi yanlarına almadan sofraya oturamamışlardır. İnege miasadaki (şeref mevkli) verilmiş ve önüne kümliş bir tepsi içinde ot konulmuştur. İnek, masada güzel gilzel yemek yemeğe de muvafak olmuştur. 20 yaşında 70 çacuk anası Belgradda 20 yaşındaki (bir genç anne 10 çocuk sahibidir... 11-12 yaşın. da evlenen bu kız, sekiz, dokuz sene zarfında on çocuk annesi olmuştur. Bu on çocuk içinde bir çift te üçüz vardır, Bir batında, iki kere, üç çocuk doğuran genç anne, bu suretle, az bir zamanda çocuklarının sayısmı ona çi karabilmiştir... (Allah bağışlaam!) da parasız kaldığımı söyliyerek derhal para istedi. Ben de hemen telgraf ha. valesi ile kendisine para gönderdim... İngiliz polisi, general Bikfordun ka- rısını Londraya #okmadığını Ameri - kan sefaretine de bildirmiştir, tan kurtarmağa şalı orlar, Vagner Yahudi mi, değil mi ?... Almanyada, büyük musiki üstadı Vag nerin 125 inci doğum yıldönümünü kut lamak üzere hazırlıklar yapılıyor. Bu münasebetle bir çok konserler, konfe- ranslar verilecektir. Vagnerin aslında Yahudilik olduğu- na dair bazı kaydlara rastgelinmekte idi. Büyük müsikişinasn hayatından İ bahsedenler onun yahudi aslından ol- | duğunu ileri sürmüşlerdi. Bugün, Alman gazeteleri bu iddianm yanlış olduğunu yazıyorlar. Vağnerin 2- sıl babası olan Greyerin on yedinci a6- ra kadar olan dedeleri ortaya çıkanılı- yer, bunların hepsinin Enslebende ya” şadığı, burada ise hiç yahudi olmadığı ileri sürülüyor. —— Çocuğun gözü gene tehlikede Amerikada, beyninde bir şiş çıkan ve hayatı tehlikede olan bir çocuğun meli” yat edilerek kurtarıldığını biliyorsunuz. Evvelâ, ameliyat neticesinde çocuğun iki gözünün de kör olacağı söylenmiş, anası, babast ontn için ameliyata razi olmamışlardı. Sonra, ameliyat, çocuğun yalnız bir gözü feda edilerek yapılmış- tır. Çocuk kurtuldu ve bir gözü görerek bir müddet yaşadı. Fakat, bugün haber verildiğine göre çocuğun sağlam kalan diğer görü de kapanmak tehlikesi gös- termektedir. Doktorlar, bir buçuk aylık olan He- len ismindeki bu küçük kızı kör kalmak Tramvay arabalarının tutuşmaları biz de olduğu gibi bazan Londrada da görü İlüyor. Oradaki tramvaylar iki katlı ve daha büyük olduklarına göre, telâşa düşen yolcuların adedi ve yanğının ehemmiyeti daha fazla oluyor. Burada, tutuşan bir tramvay arabası söndürülürken görülmektedir. e Argo ve halk tabirleri” RGONUN edebiyatla münasebeti et- A iindeki münakaşalardan sonra, Peyami Safa, şöyle yazıyor: “İikönce, arşoyu ve halk tabirlerini bi. ribirine karıştırmaktan çekinmeliyiz. Ar. go “kölhanbey,, dediğimiz bir o rümrenin dilidir; balk tabirleri ise, balk denilen ve içine bütün sınıfları alan hir kalabalığın veya bütün bir milletin ifadesidir; “Vız- gelir, arsodur, “adam sen de,, bir halk ta. biridir. “Surata bak da singüye davran,, orgodur, “yüzünden düşen bin parça olur,, halk tabiridir. “Fiyakalı,, argodur, “ça lımlı,, halk tebiridir. “Tüymek, argodur. "Sıvışmak,, halk tabiridir. Halk türküleri ve manzüumeleri İstisna edilirse balk tabirlerinin yarı dilimizde itibar kazanması bâdisesi yenidir. Buna birkaç zaruret ve birkaç fikir cereyanı «© beb oldu. Bu fikir cereyanlarından biri ve başlıcası milli yetçiliktir, Bu cereyam halka doğra inmek ve halkın konuştuğu gibi yaz. mak istedi, Ortaya halk yarısını folkloru örnek diye koydu. (Mekteplerimizde hâlâ öyledir.) Bn cereyan da biribirinden büs- bâtün ayrı iki şeyi biribirine karıştırmış. tı: Lisanın tasfiyesi ve özleşmesi başka, balk tabirlerinin istilâsına uğrıyarak nü. anslarını kaybetmesi başkadır. Halka doğ ru inmek orada kalmak için (değil, onu vukarıya çıkarmak içindir. & Folklor bir edebiyat örneği değil, sadece bir etnog yafi tetkik mevzuudur. Bir sanaikâr, halk tabirlerini kendi mütekâmil yazı dili ve hususi nahvi içinde bazan (kullanabilir; fakat bu tabirlerden ibaret bir yazı, bal km evvelce bulduğu sembolleri tekrarla- maktan ibaret, bir yerinde sayma bareket #lur. Bu fikir cereyanlarından Ikincisi, genç bir iki komünist röppesinin, umumi alâka- yı çekmek için, en iğrenç (o argoya kadar ber neri halk tabirlerini yazılarına kabul etmelerinden doğmuştu. Pakat pek hafif bir sirayet dalgası yapan bu cereyan sür” setelerin fıkra stunlarında yaşatmak is. #yenler görülüyor. Uyandırdıkları umumi nefret ve istihza, Türk cemiyetinden el. Aıkları notu belirtmeğe kafidir. TAN Tabiiye ve normale « dönüş A“ ENİN YALMAN, Londradaki mall anlaşma o dolayısile, Türkiye ile İngiltere rasında beliren doslluk ve pakınlığın İ “Cvile karşılanacak bir hddi- »e olduğunu, ümaml strette milletler ara- sındaki müncsebellerde emniyet ve kredi mefhumlarının felce uğradığı bir o strade Mt anlaşmanın dünyonın gidişine oykırı Mr hareke! teşkil ettiğini söyledikten son. ra diyor kt: “Bu anlaşma, iktisadi bakımdan bir alış veriş işidir. Fakat memjeketin daha umü- mi menfantleri bakımınNan müsbet bir iş "bernbertiğinin başlanııcıdır. İngiltere bi. #6 karşı dostluğun ve güvenin bülün icap. arım yerine getirmiştir. Bizden eski yol- da garantiler aramamışlır. Mali bir yar. dımı; siyasi veya Fktisadi imiiyaz ve inhi. sar barekellerile ödetmeğe kalkışmamıştır. Memleketimizin 'inkişafını ve kuvvetlen- mesini candan istiyen samimi bir dost ru- bu (e hareket etmiştir. Bu bareketile İn. giltere şunu orlaya o koymuştur ki, bizim dostluğumuza emniyet ediyor, mert seciye- mize güveniyor ve bu kredileri iyi kuk lanmak ve bunların temin edeceği İnki- şafla borcumuzu döviz olarak ödemek kud- retimize de emniyet ve saygı gösteriyor. Varılan netice (o bükümelimiz için hem başlı başına bir mavaffakiyetlir, hem de memleket işlerindeki (o sevk ve idarenin en yüksek bir harici emniyet ve (takdir nyandırâcak şekilde olduğuna bir imtihan dır. Biz gittikçe yükselen ibtiyaçlarımız & çinde hep: “İsteriz, isteriz, diyoruz. Fa kat az bir zamanda ne kadar ciddi ve müs” bet bir şekilde yol aldığımızın, İngiltere nin gösterdiği derin itlmat ve dostluk gibi bir vasıta ile belirmesi, hem milli siyaseti mizin çok İyi ellerde olduğunun, hem d€ bütün istediklerimize varmak küdretinde olduğumuzun bir müjdesi ve canlı bir de Hildir.,,