S Talısız bir hanedan Habsburglar Stenokerzel satosu ve Arçidük Otto ile annesl Vaktile Imparator ailesinin saltanat sürdüğü şato bugün derin bir sessızlık içindedir VUSTURYANIN son hukumd.ır hanedanı olan Habsbürg hane- datnı uğursüz bir sülâle Bibi görünü- yor, Umumi harpte Avusturya İmpa- ratoru olan ihtiyar Fransuva Jozef bütün aflesi fertlerinin birer birer ölümünü gördü. Kardeşi Maksimil- yen Meksikada idam — edildi. Oğlu Rodolf Mayerlingde ya — öldürüldü. Yahut Intihar etti. Karısı imparato- riçe Elizabet Cinovada 1898 do kat. ledildi. Yeğeni ve veliahdi Frangşuva Ferdinand 28 haziran 1914 de Sa- ray-Bosnada bir kurşunla yere serll. di; nın en kuvyvetli tahtlarından birini işgal eden bu adamın etrafında dö- nüp dolaştı. Bazı müverrihler Avus türya » Macaristanın yıkılışında Fransuva Jözefin geniş bir mesuli. î':t hissesi olduğunu da İleri sürüyor r. Ihtiyar lmparator; SİZ bir adamdı. Nazırlarının - elinde Oyuncak oluyordu. Bu müttehlr - iki hükmeti Umumi harbe - sürükliyen işte bn diplomatlar olmuştur. Riya Yetlere İ'nanmak Jâzımgelirse, 1908 de A urya Bosna Herseği ©ttİğİ vakit o tarihbte — vellaht Fransova - Fer and derhal . bıstana harp &1 İçin İmpara- IND — A, Böyle kenden gelip alacağım. disine çeki n versin. lerinden şüphem yok a . Refika Hanım, bu pek beklemediği sevinçli haber sında duraklamıştı. Akşama doğru Nimet eve geldi. Annesinden bir gün evvel daha tahakkuku müphem bir teşebbüs halinde bulunan könuş- maların kat'ileşmiş bir şekle büründüğünü işitince rengi de ti. Memnun olmamıştı. Yaşayışı - kısman bile olsa . başka b iStikamete sürüklenecekti. Hemen odasına kapandı.. Vakit çİrmek için gece ziyaretine gelen iki kadım arkadaşma evde bü- '““'dığmı söyletti. ŞM düşünüyordu: Doktor Nedim'e birkaç gün önce evlen- mesi hakkında henüz müspet bir şey olmadığını söylemiş ve hattâ bunun imkânsızlığa doğru gittiğini anlatmıştı. Şimdi bir. denbire tahakkukuyla karşılaşmıştı. Onu belki de kendisinden dahâ çok sarsacaktı. Nimet o geceyi büyük tir Uzüntü ile geçirdi. Ertesi günü ilk İşi doktora telefon etmek ve onu çağırmak oldu. ırada Nimet yine odasında bulun zayıf, irada — Sen harbin no ; mezsin; defa di bİ yde saka olur mu hiç... Sizi, Cuma günü er. Beraberce gideriz. Nimete söyle de ken- Hoş, öylece de kendisini beğenecek- karsı — Nedim, haber hiç de hoşuna gidecek gibi değil! - cüm. lesiyde izargıladı, — N& var? — Lütfiye Hanım dün gelmiş. Suad Beyin benimle evlenme- yi kabul ettiğini söylemiş... Cama günü de İrfan Paşalara gide. cekmişiz. Nedim, şimdiye kadar bir masal diye dinlediği - meselenin bir hakikat safhasına girdiğini öğrenince, Nimetin tahmin et- Üği gibi tesdeiire kapıldı. Genç kağdın: — Söylediğim gibi üzülmeye mahat yok Nedim, - dedi. Bir Ukcaba gibi-beni sık sık ziyaretine imkân var. Lütfiye Hanım bunu da temin , Fransova Jozef urbıstana harp açılması için ken- disine müracani eden nç ahde şu cevabı vermişti: veli. olduğunu bil. barp açmadan evvel iki ASTIR'AP VE FACİA -ROMANI Yazan: Hasan Rasim Us — Bunu ben yapamıyacağım Ni: kardeşi benim kim olduğumu bilir., ruadık bir yerde, birdenbire örta Tay akıl erdiremez. Rahatınla 0) — Böyle düşünme İlk tanışıklık bi Doktor Nedim, Nimetin bu tekli gel ladı. GUNLER , ay! dönüşünün birinci y tora müracaat etmiş, imparator da — Sen hiç harp gürmedin. Ben har bin ne demek olduğunu bilirim. Sa- vaş yapmadan evvel iki defa düşün.- mek lâzımdır! cevabimı vermiş. Nazırlarına karşı zaafı olan impa- ratorun, annesi Arişdüşes BSofl Iclu de büyük zaafr vardı. Bu kadın imparatoriçenin — im- parator üzerindeki nüfuzunu kıskandı. Her kaynana gibi Arişdü. şes Sofi de nefret ettiği gelinini sa. aştırmak — için hiçbir ımedi,, sarayın havasınt ıı.uıWı. uıayu imparatarice için yaşanmaz bir hale soktu. Bu müca- deleden yorulan iİmparatoriçe kede. rinden ne yapacağını şaşırdı. Diyır diyar dolaşan serseri bir kraliçe ha. line geldi. İmparator hiçbir şey söy- lemeğoe, hiçbir harekette bulunmağa cesaret edemiyordu. Oğlu öldükten — ((Mayerlingdeki hâdisenin mahiyeti bugün bile an- laşılmamış Rudolfun — öldürüldüğü veya intihar ettiği hâlâ teşbit edile- | memiştir.) ve evli kızı kocası prens Otondan ayrıldıktan sonra İmpara- tor Fransuva Jozef Viyanadaki sara- yının yüksek duvarların içerisinde kederli ve soluk bir hayat Bürdü. Ye- | rısı İik çocuğunu dünyaya getirdiği W şamadı, | zaman, imparator, bu kadından do- | DAYĞ ni vellahd ile bir türlü a HABERİN EDEBİ Yi RİKASI çıkan akrabalığı ve başlamış olur, ayları, aylar seneyi tam ,».—.ı sdı ni gelinlerine kapılarını açmış bulunuvordu, Nimot, köşke, o güne kadar gö Derin bir sessizlik içinde ae da, gimdi, cogkun bir hayat kaynıyordu. gamış, Safinaz Hanım yadırgamış. yadırgamıştı. tirmişti. Nimetin dostları, sterdikleriydi. masiyle kaybolmuştu. Safinaz Hanım, genç kadınm kıymetl Evleneceğin adamın Yabani otlar gibi, umul. Cuma günü ı»!ııgı ) sen de acı bir gülüşle karşt dönümünde, İrfan Paşa köşkü ye- i yeni bir hayat da ge. elerini eskiten bu yuva- Bu hayatı Pasa yadır- Seliri yadırgamıs, Gün olmuyordu ki köşkün kapısını bir yabancı el açmış olmasın... Gelenler h rabaları, Nimetin akraba di yın!., O, kendisini tamamiy akrabalarıyla birlikte beslenecek hizmetçilerin elindeydi. Evin intizamı Sabihenin kapıdan cık. Sund'i sorma- bitrakmıştı. Eve bir gelin deği! bir. kadın alırmıstı.. simdi daha iyi an. Bir yankesiciye açık mektup Yüzünden » Gönderilen tavzılıler Gazotemizin 1 nisan — ta- rihli sayısında (bir yanke- sİiciye açık mektup) — buşlı- iile uzunca ve hususi bir ilân çıkmıştı. Bu İlâna mu- hatap olan da dünkü nüsha- nuzda mektubu yazana et- | raflı bir cevap vermişti. A- ralarında — kendilerini alâ kadar eden işi bittiğini sanırken, dün, memleketi mizde tanınmış iki ilân te- sekkülünden “mühim,, kay- dile birer tavzih mektubu aldık. Bizce münasebetimiz ve doöstlüğumuz bulunan — ber iki teşekkülün basit ve sah- Sİ bir ilân işinden hemen endişelenmelerine hiç se- | beb yoktu. Bununla — bera- ber sarih surette bildirelim ki (Bir yankesiciye acık mektap) başlıklı İlânı bize gönderen Ankara caddesin- de 38-5 numaralı Rasapyan hanmın 2 inci — ve 8 üncü katlarında bulunan (İstan- bul ilânat merkez acentalı- ği)dir; büna cevap olarak verilen İlânı da sahibi biz- zat getirmiştir ki kendisini şahsan yakından - tanıdığı- mız ve İtimat, ettiğimiz için basmakta mahzur — görme- | Miştik. Bununla beraber - tayzib gönderen dostlarrınızın ar- zularını yerine getirmekle kendilerini memnun etme- l arkadaşlık dik, Her ikisini de aynen aşağıya dercediyoruz: | Birinci tavzih: Sayın Bay direktör: Propaganda servisi 1 Nisan tarihli nüshanızdaki (Bir yankesicdiye açık r—ı.klup% ilânt ve ona verilen cevabla hiçbir suretle-alâkadar dağildir. Mü- vazifesi bil. | essesemizin ne — gazeteni. gazetelere böyle bir ilân ğini ehemmiyetle tavzih abumuzun ayni aygılarla rica ederiz. Ikinci tavzih : (Haber) gazetesi idare işleri direk- gönderme eder v sütuna de 'adesinde bulunan ilânat büro Disan ta nde — gazetenizde *“Bir yankesiciye açık mektup.. ilânile ona verilen cevabın kendi tarafın gönderilmediğini kat'i surette be ve bu tavzihin ayni sütunda çıkmasını da ayrıca taleb eder. Büro âmtrliüğ Bu da bizim tavzihimiz : Gazetelere her türlü ilânlar verile, bilir. Gazeteler de bunları istenildiği tarzda basabilirler. Kanunun hükür leriyle tearuz etmedikçe, bu ilânla: mündericatından gazeteler mes'ul de. ğildirler, Biri maruf bir Cün acenteliği tarn- fından gönderilen, diğeri bizzat sahibi tarafından getirilen ve şahsı ma muz olan iki açık mektup suretindc ki ilânın bizce kanunsuz bir tarafı gü mediği içindir ki dercettik, Ve bu i ler devam ettiği takdirde battı hakkımızı istimalde tereddüd etm ceğiz. Dostlarımız müsterih olsı badema bu ilânlarm kimler tarafı dan gönderildiğini sarahatle bildireceğiz. (İstanbul ilânat merkez acenteliği)n- | den gönderilen ve yarınki sauymmıza konulması istenilen: rin “Amatör yankesiciye ikinci açık mektup başlıklı ilânı da yarınki sayımızda aynen neşredeosğiz. Bu suretle neş. rinden önce mengeini bildirerek arka- daşlarımızı ikinci birer tavzih yazmak külfetinden kurtârmış oluyoruz. Ya - hattâ ondan nofret etti denilebilir. Onun köntes Şölek ile evlenmesine de razı olmadı. Hattâ veliahdin ka- V LÜ Sabihayı mukayeseye evine bağlı, nekadar kadınsa öbürü o kadar havni, o gezme ve eğlenceye düşkündü hayatından aşağı yukarı hiçbir şey kaybetmemiş sayılabi Lütfiye Hanımım dediği olmuştu, “Amatör yankesiciye ilânmı alâkadar- rin bu sütunda ikinci açık mektup,, ların mutlaka okumalarını tavsiye e. deriz. I ğan çocukların Avusturya tacı Üze. rinde hiçbir hak iddia edemiyecek- lerini resmen bildirdi. Bu vakadan sonra Fransova Fer- MEp- Devamı 1 lacide HAKKI MAHFUZD dahi imkân bulamıyordu. Biri nek kadar Nimet evlenmekle, ana evindeki ilirdi. Doktör Nedim, istediği za. manda, istediği dakika köşke gelip gidebiliyor, Nimet istediği 35 dakikada Nedimi arayıp bulabiliyordu. Nimet için Suad, Suad için Nimet ilk günlerde bile birer gibiydi. hayal Bu, Nime Evlen üzülüyordu. Tunmasmdandı. bir 2i geçm lerin doğmaama kâfi kolay ko. bizimle Sonradan bu yalnız Nimet için böyle Suad'e gelince, o, Nimetin, akrabası diye tanıdığı Nedime far la alâka göstermesinden ve hadden aşırı haval bulunmasından Bu kısa zaman Suad'in içinde bazı kuldı. adını, taşımta bu- kisa e- sevdiğinden değil şım eleri Üzerinden daha a!tı ay gibi gelmişti. Bununla beraber Sund hizle. rini saklamakta büyük bir tahammül gösteriyordu. Ferid' dar küvve ya dedesi ad'in eve alışma vey anası hakkımdaki hisleri, babasınmkiler ka- olmamakla beraber, bu lmdmın hareketl. le, Baba annesine muamel getirdiği gürültüyü iyi görmüyordu. Üvey annesinin kendi n ırmelaı isze hambaşka, şimdiye kadar gürmedi bir şekildeydi. x Pa. ini, sakin mühitlerin Bu yüzden ondan mümkün old kadar uzak kalmaya çalışıyordu. Ferld rıya çıkması, Suad'in netin ek, Kösk küstaher hareketini Paça da doğru bulmamış, hattâ kızmıştı. Nimst sular karardıktan sönra eve dönünce Paşx, yart di vuı saka Lonunu taşryan bir sesle: — Hantm kızımız, böyle geç vakitlere kadar dışarda do- laşmana Suad muvafakat etti mi? - vabı almıştı: İrfan Paşa köşkünün çatısı altında bulunanlar Nimetin p: k sağlam pabuç olmadığını kolaylıkla anlamışlardı. Köşkxe gelişinin daha haftasında Nedim beyle birlikte drn. şüphesini fazlalaştırmıştı. Nimetin bu diye sormuş ve ondan şu “— Ben gezmeye alışkın biriyim, Buraya bu şartla geldim zaten. lyordu. Evden ayrıldıktan sonra her şey değişmişti. Nimetle, KDevamı var)