Franşo Ton, Joan Kravford, Rober Mongo- meri, artistler sendikasının erkânı harbiyesi idiler — 33 Güzel, son derece güzel bir. hava var. Otomobilde, ağır ağır Sunsmet Bulvardan geçiyorum, Yolcular kal . dırımlar üzerinde acele acele yürüyar- lar. Bir amele ayaklarını sürüklüyor. Bir satıcı kız çikletini çiğniyor. 'Tabil burada, Holivuda alelâde bir şehir nazariyle bakan yani sinemayla ! alâkaları olmıyan, burada doğan, ba- balarının mesleklerile, meselâ kundu. racılık veya banka memurluğu — ile | meşgul olan insanlar da var, Fakat Holivudda, bu cihet ekseriya unutu - lür. Al.. Çirkin bir kadın geçiyor! Bu hüdise cidden durup bakmaya, baş çevirmeye değer. Hakikaten çirkin bir kadın. Neredeyse, gidip onu öp - mek İstiyorum. Esasen herkes, onun yanından geçerken memnuniyetle gü- lümsüyor. Herkes ona kargı bir sem, pati duyuyor, İşte, iki palmiyenin — arasından (Vandom) un cephesi görünüyor, O- tomobilimi kaldırımın kenarında bıra- kıyor ve gazi bile kesmeden, iniyo. rum. Kapinın önünde duran mavi ü- niformalı çocuk hademe yerime atlı- yor ve otomobilimi yer altı garajına götürüyor. Lokanta hmca hmç dolu- dur. Sağda, ilk masada, her gün ol. duğu gibi ve her zamanki gibi yapa- yalnız, Vallâs Beri oturuyor. Holivud- da, onun ahlâk ve tabiatlerini hâlâ kimse anlıyamamıştır. O her tarafta görünüyor, her yere girip çıkıyor, fa. kat ayni zamanda bütün entrikalar- dan uzak ve âteşin dostluklardan a- zade bulunuyor. Artistlik mesleğine fil trmarcısı sı. fatiyle başlıyan bu haşin adam musa- habelerinin — meziyetleri hususunda pek şüpheli görünmekle beraber, kon- disi son derece iyidir. Çocuklara ba- yılır. Etrafında daima, kurtardığı, evlâtlık olarak kabul ettiği veya yetiş. tirdiği çocuklar vardır. Kazandığı pa. rarın yarısı, çocuk hayır cemiyütleri- ne gider, Bu sabah açık mavi gömleği içinde, kocaman biftek'ini sert hareketlerle Viğniyor ve gözlerinde son dorece müstehzi bir ifade okunuyor, Çünkü kargısında, heyecanlı münakaşaları, bu yerde cari olan nezaket ve ifşaat tonunu bir hayli aşan adamlar oturu- yor. Bunlar siyasetten ve içtima! ka. nunlardan, grevlerden, — fabrikalarım işgalinden bahsediyorlar, Eaasen bun- lar müttefiktirler, koyu sendikalist - tirler, sadece patronların kuvvetini e- ritmeyi istihdaf eden metodları mü . nakaşa ediyorlar. Bunlar dört kişidir. Vasati olarak, herbiri, senede on beş milyon frank (takriben dokuz yüz bin türk lirası) kazanırlar. Bunların isimleri Joan Kravford, Franşo Ton, Ceyms Kagney ve Rober Mongomeri. Bunlar, aktörler sendikasımın erkâ- nıharbiyesini teşkil ediyorlar ve Mon- gömeri reistir. Bundan bir sene evvel, artistleri, grev yapan stüdyo işçilerile müştereken harekete bunlar tahrik etmişlerdi. Joan Kravford, saçları karmakarı. Şik olmuş bir halde, tezgâhların çivi- lerinde ipekli çoraplarını yırtarak, iş- gileri coşturuyor, Mongomeri Vaşing- tondaki iş nezareti müsteşarlarile Ho. Bvuddaki film kralları arasında me. kik dokuyarak temaslarda bulunuyor du, Bütün bunlar samimi miydi, yokaa | kurnaz bir reklâmdar. mt ibaretti? Bu husustaki noktalnazarlar muhte'if - fir. Vallâs Beri'nin ax'aycı nazarlart, | onun şahsi kanaati hakkında bana bir fikir verebiliyor. YILDIZLARI DEHŞET İÇİNDE BULUNDURAN LOKANTA SAHİBİ Bütün bu adamlar gevezelik ediyor, dişlerinin ucuyla armut büyüklüğün. de ve bittabi tatsız zeytinleri ve şal- güm gibi şişmiş turpları kemiriyor- | A —— z lar, Yemekleriyle beraber içtikleri li- monatayla sütlü kahve, adetâ kafa. larımna vuruyor, Ağızlarmdan “ma ger!” ler yağıyor. Hor masada telefon çalıyor. Öyle yıldızlar veya ajanlar vardır ki “Vandom"” u adetâ büroları haline getiriyorlar, saat 14 le 14,30 a. rasında orada randevu alıyorlar. Esa- sen hiç kimse, işlerinden, bu müşte- rek salonda, yüksek sesle bahsetmek. ten çekinmiyor ve hiç kimse bundan sıkılmıyor. Holivudda, boşboğazlının asla kıy- meti yoktur. Çünkü burada yalanla hakikat yekdiğerlerinden tefrik edile- mezler, Çünkü burada sir saklamak mümkün değildir. çünkü reklâmlar propaganda ve reklâmlar her şeyi sah- toleştirir ve çünkü doğru olan şeye hiçbir zaman inanılmaz ve bilinmiyen şey de uydurulur. Kapının önünde, ayakta duran lo- kanta sahibi, vahşi hayvan terbiye- cisinin hayvanlarına — baktığr gibi, müşterilerine bakıyor. Bu adam, sine- ma diyarının en kuvvetli şahsiyetle- rinden biridir ve arşimilyonerdir; yıl- dızlarla mütehassıslar onun karşısın- da titrerler, onun gözünden - düşmek- ten korkarlar, Halbuki o,haddızatın: gda, iki lokanta ile küçük bir gazete- nin sahibinden başka bir şey değildir. Bu adam, öğle yemeklerinin ancak “Vandom,, da akşam yemeklerinin de ancak “Trokadero,da yenebileceği hususunda, Holivutluları ikna etme- sini bilmiştir. İşi baailtleştirmek için de “Vandom,,u yalnız öğle — üzerleri, “Trokadero,,yu da yalnız akgam üzer- leri açar. Bu nizama riayet. etmiyen herkes patronun çatık kaşlarile karşır laşır. Kendisi ayni zamanda, küçük bir yevmi gazetenin de direktörü ve sahi: bidir. Tamamile sinema işlerine tahsis e- dilen bu gazetenin ilk sayfası, haber- kerle, doludur. Bir tek aktör, bir tek sahne vazii, bir tek yıldız yoktur ki, her sabah bu gazeteyi titriyerek aç- masın, Senelerce devam eden bir gay- reti, bütün bir istikbali mahvetmek ve ahlâk kurumlarının zalim pençele- rine bir kurban teslim etmek için ano- nim on satır kâfidir. Efkârı umumiye ve halkın aksülâmeli korkusu okadar büyüktür ki, hiç kimse zehirli haber neşriyatı karşısında mukavemet ede- miyor. Hiç de abdal olmryan müstah- siller bile, bu tazyik karşısında âciz kalıyor ve bedbaht neşriyat kurbanı- na şöyle diyorlar: — Çok müteessirim, fakat bu rolü tevdi edemem. Bu son — zamanlarda sizden bir hayli bahsediliyor. Bu sa- Millı kümenin sürprızlı maçı Muhafızgücü Beşıktaşı 3-1 yendi Beşiktaşlıların, Ankarada 7-0 kazandıklart aynı takıma mağlup olmaları takımlarının İşi teşbil edilmemesindendir. Ankaranın Muhafızgücü futbolcü . leri dün Taksim stadında, dört bine varan bir seyirci kalabalığı önünde ilk maçlarını Beşiktaşla yaptılar, Dün çıkan yazımda tahmin etliğim gibi, bu maçta Böşiktüşm Ankarada aldığı 7-0 lik galibiyet tekrar beklenemezdi. Fakat ne yalan söyliyeyim, Muhafız takımını kendi sahasında ve kendi se. yircileri önünde büyük bir gol farkı ile kazanmış olan siyah beyazlıların dün de 3.1 mağlüb olacaklarını bir an bile düşünmemiştim. Bu gayritabit neticenin sebeblerine den biri, Beşiktaşlıların “nasıl olaa yeneriz,, düşüncesiyle sahaya çıkmış olmaları, diğeri de, Galatasaraydan başlayıp, hattâ daha doğrusu Fenerde başlayıp Galatasaraya, şimdi de Be - şiktaşa sirayet ettiğini gördüğümüz oyuncuların yerlerini değiştirmek ve bu suretle kabil olduğu kadar fena bir takım teşkili hastalığıdır. Galatasaraylılar, bunun acısını mü. teaddit defalar çektikleri halde hâlâ iddialarında sabittirler. Temenni ede - lim ki, Beşiktaşlılar aldıkları bu ikin. ci dersten sonra dahâ isabetli takım. lar teşkil etsinler. Takımlar ve oyun Saat on altıda evvelâ Beşiktaşlılar, biraz sonra da Muhafızgüçlüler saha- ya çıktılar ve halkı selâmladılar. Ha- DE- Devamı ti incide FÜ RAE amsenorana a müsabakaları Final dün Beyoğlu Halkevinde yapıldı Beyoğlu Halkevi tarafından tertib e- dilen eskrim müsabakalarının finali dün yapılmıştır. Flöre müsabakalarma giren kızlardan Nasibe, Bellâ ve erihan mü- savi puvan aldıklarından birinciyi tayin etmek kabil olamamıştır, bunlar 9 ni- sanda karşılaşacaklardır. Erkekler arasında e&pe müsabakasın- da İlhan ve Sermed de müsavi puvan aldıklarından bunlar da 9 nisanda tek- rart karşılaşacaklardır. Erkekler arasın- daki flöre müsabakasında İlhan birin- ci, Bedi ikinci, Söha üçüncü, Ezad dör- dürkü olmuşlardır. Kasımpaşa sahasının inşaalı Belediye tara- Jfından durduruldu Kasımpaşa Spor klübü tarafından, Perapalas otelinin arka tarafıma İsa. bah (...) ile olan münasebetinize dair | bet eden Aşıklar mezarlığında bir fut. haberi okudunuz mu? Haberin prensipi — ve şudur: 'Bize iddia edildiğine göre, iki bü- Yük aktör Varner Baksterle Konstana Benet bir müddettenberi biltün gece- lerini beraber geçiriyorlar. Şüphesiz bu bir fitnedir. Çünkü —hem Varner Bakster hem de Konstans Benet evli. dirler.,, nümunesi (Devamı var ) Galatasaraylı Necdet EBabasını kaybetii GCalatasaray klübü umural kaptanlı- | gtudan: Klübümüzün ve milli takımın sağ a- çığı Bay Necdetin pederi sabık rüsu. mat müdürlerinden bay Fazıl Kayral uzun süren bir hastatığı müteskip a- ramızdan ayrılmıştır. Cenazösi Şisli Fransız hastanesinden 3 Nisan 1938 pâzar günü saat 11,30 da kaldiri'arak Beşiktaş camiinde ramazı kılınacak tır. Necdetin nersina bütün — Galatnen raylı arkadaşların iştirak ettiini bil | dirir ve kendisine Allahtan sabır ver- mesini dileriz. bol sahası hazırlarımakta olduğu ma- malümdur. İkinci kümenin bu çalışkan klübü- nün kendi azaları tarafından vücuda l getirilmeye çalışılan bu sâhada bele- diye imar şubesi, herhangi bir tesi . sat ve inşaat yapılmasını menetmiş - tir. Bunun üzerine klüp idare heyeti a- | zalarından bazıları dün belediyeye ge. lerek fen heyeti müdürünü görmüşler, ı men kararımın kaldırılmasını istemiş. İ lerdir. Yedak Sııbu_/ okulu - Beykos lmrıılamnv'mlnn çok güzel bir e'ıîafnnimıu Beykoz Yedek subay okuluna yenildi Beğşiktaşla Muhafızgücü arasmdaki milli küme maçından evvel Taksim stadında Beykoz birinci takımıyla Ye- dek subay okulu futbolcüleri Ahmet Ademin hakemliği ile karşılaştılar. Yedek subay okulu takımında, Gala- tasaraydan Suavi, Ekrem, Beşiktaş . tan Nuri, Beykozdan Şahap, İstanbul- spordan Samih, Hasan, İzmirin Üçok Namik o gibl tanınmız | klübünden de #sporcular yer almışlardı. Müsabaka karşılıklı hücumlarla ve Mütevazin bir şekilde başladı, oyunun Hlk golünü Beykozlular penaltıdan at- tılar. Mağlüb vaizyete düşen yedek subay okulu futbolcüleri bundan sonra daha düzgün oynamaya başladılar. Oyun evvelâ ortalarda, daha sonraları da Beykoz gahasında cereyan etmeye başladı. Ve birinci devrenin sonlarına döğru yedek subaylıların bir frikik ce. zasından beraberliği temin ettiler. İkinci kısım yedek subay okulu ta- kımının faik oyunu «itmda cereyan #Çti ve merkez muhacim Şahap karşı. sındaki müdafilerini kıvıra kıvıra Beykoz kalesine kadar sokularak ikin. ci golü attı. Müsabaka bundan sonra Beykozluların neticesiz gayretleriyle geçti. Yakaladıkları bir iki fırsattan istifade edemiyen sarı - siyahlılar devrenin sonlarma döğru üstünlüğü tekrar rakiplerine terkettiler, Yedek subaylılar, son on dakika i. çinde biri Şahabın, diğeri de Ömerin ayağıyla iki sayı daha kaydederek maçı 4.1 kazandılar. Kayık yarışında | Oksfort Kembriç'i yendi Londra, 2 (A. A.) — Oksford — ve Kemberiç takımları arasında — yapılan senelik kayık yarışını geçen sene oldu- Ku gibi bu sene de Oksford takım; iki kayık boyu farkla iki dakika 32 saniye- de kazanmıştır. Galatasaray idare heyetinden Yeni istifajar Galatasaray klübü idare heyetinden Muslihin çekilmesinden sonra ikinci reis Osman Müeyyedin istifa etmiş olduğunu dün haber vermiştik. Bugün ayni klübün muhasebecisi Arif Neşe- tin de bir fikir Ihtilâfı yüzünden is- tifasını verdiğini duyduk. En eski klü- bümüz idare heyetinde boşalan bu üç yerden ikinci reisliğe İstanbul mebu. su Yaşar getirilmiştir. Muhasebe ile / veznedarlık iglerinin kimler — tarafın- henliz malüm , değil « Matbaacılar arasında Devlet ve askeri matbaalar berabere kaldılar Yeni teşkil edilen Devlet Basrmevi futbol takımıyla askeri matbaa futbol takımı arasında dün Karagümrük sa. hasmda bir müsabaka yapılmış ve dev, let basımevlilerin üstiünlüğü —altında cereyan eden bu karşılaşma sonunda takımlar birer golle berabere kalmış- lardır. 4JOoe Luis EBu sefer de rakibini yenerek Yine dünya şampiyonu kaldı Şikago, 2 (A. A.) — Ağır siklet ve bütün katagoriler dinya Şampiyonlu- gu için yapılan 15 ravundluk boks ma- çında amerikalı şampiyon Joe Luis, a- merikan namzed Harri Tomaus'ı $ inci ravund da nakavt etmiş ve bu suretle şampiyonluk unvanını muhafara eyle- miştir. k İ İ ŞERERDTRADADAREEÜ -