o 31 MART — M Hayata dair Kaplan AZETELİERDE okuümuşsur uz. dur: bir İngiliz kadmı, iki bar «©ağı ve bir kolu feloe uğramış, kafaca da pek sağlam olmiyan beş yaşımdı ki çocuğunu « iyileşmesi imkânı olma- dığını öğtenince - öldürmüş. Evlâdı. nı sevdiği için, onun ıstırab çekmesi- ne gönlü razı olmadığı için yaşama: Masını tercih etmiş.. Önce idama Tahküm edilip sonra cezası hafifle, tilmiş, İlk bakışta o anayı haklı bulmamak kabll değildir. Kurtulmıyacağı anlaşı- ı"l bir hastayı yaşatmak, ona çok a. Bir ıstıraplar çektirmek insafsızlık de- Eil mi? Oylo hastalari ortadan kaldır mak belki cemiyet için bir vazife ol- malıdır, Pek ihtiyar analarını, babala. Tını öldürmeği evlâdları için dini bir Vazife sayan cemiyetler varmış; o in- sanların bizlerden daha insaflı, mer. hametli olduklarını iddia etmek kabil- tdir. Kaplan, yeni doğurduğu yavrular içinde zayıf, cılız olanları - parçalâyı- Verirmiş. Haksız mı? Kaplan haklıdır; çünkü insanm değil, kzplan'dır. Hayvanlar öteden beri bil. dikleri ile, insiyakları ile yaşarlar. Ze- kâlarından bir mucize, bir kendini aş. ma beklediklerini gösteren hiç bir e- Mmare yoktur, (Varsa bile biz bilmiyo- ruz, belk! hiç bir zaman da bilemiye. ceğiz.) İnsan Ise zekâisma iİnanır; bu- Zün yapamadığı şeyleri yarın yapabi. mesl Ihtimalini kabul eder. Bu ümidi kesmeğe hakkı yoktür. Düşünün bir kere: yarın, a çocukça- Zızdaki hastalıkların tedavisi - çaresi bulunursa, onu öldüren ananm hâli ne olur? İnsan ağlunun vasıflarından biri do Mucizeye inanmaktır. Mucizeyi tanrı- lardan bekler, Tanrı'dan bekler, ilim. den, yani keadi zekâsşından bekler, ha. Bılı daima ümlid eder. ©O İngiliz kadınının idam edilmeme, Bine elbetce ben de - memnun- oldum. (Zaten ölüm cezasma hiç bir zaman faraftar dağilim). Fakât bernetine kâ” Tap verilmmeyip hüküm giymesi lâzim- dı. Çünkü o kadın en büyük cürmü iş. lemiştir, evlâdmı öldürmekten de da- ha ağır bir cürüm: mucizeden -ümid kesmiş... Asrınuzın ilme inandığı iddia edilir. Fakat çoğumuz ilimden ziyade âlim. lerin - ekseriya yanlış anladığımız - Sözlerine inanıyoruz. Hiç bir - hekim: “Falan hastalığı iyileştirmek kabil değildir,, diye düşünmez; öyel bir söz cöylerken; “,.. bugün için, bizim bu. günkü bilgilerimize göre kabil değil, demek ister; yoksa ümid kapısını, matcize kapısnı kapamak istemez, Â- lömlore değil, sayruret balindeki ilme inanalım. O zaman o İngiliz kadınmın asıl cürmünü anlarız. “Mucizeyi hesaba katalım ama O mucizenin tahakkuk edeceği, yani de. vasız sanılan illetlerin dovası buluna- cağı güne kadar hastanın hali ne ola- €ak? Ona istirab çektirmek doğru mu? Aeoba kendisi de ölmeği, ıstırab. larından kurtulmağı şüpehli bir mu - cizeyi berlemeğe tercih etmez mi?,, denehilir. Ne yapalım? mücizeyi bek. llyen insan 'oğlunun bu ümid uğruna Istırablara katlanması, sevdiklerinin retrrab çektiğini görmek tatırahma dahi razı olması lâzımdır. Nurullah ATAÇ S >a Pe at li Ihşvekll ve Hariciye vekilinin seyabatleri Ankara, 30 (Telefonla) — Başve - kil Celâl! Bayar 23 Nisanda Atinaya giderek Yunan Bağvekiline iadei ziya- rette bulunacaktır. Başvekilin dönüş- t Bolgrada da uğraması muhtemeldir. *Bundan başka Hariciye Veki!i Rüş- tü Aras da 6 Nisanda İstanbuldan Ka- hireye harcket edecektir. ——— Fon Papen İiçin tstimzaç yapılmadı Ankara, 30 (Telefonla) — Fon Pa- penin Almanyanm Ankara büyük elçi- liğine tayini hakkımnda hükümetimiz - Gen istimzaç vaki olduğu 've hattâ bü- na muvafakat cevabı verildiğine dair bazı gazetelerde çıkan haberler asıl - sızdır.Alâkadar mahafilde agreman İstendiğine datr hiç bir malümat yok- tur, z vi aki Se ee ll A di ai FİABER — Aksam postast Ücretli memurlar “üvey evlât,, vaziyetinden kurtarılmalıdır ! mayr- Baştaratı 1 incide meliyetini KGıo vüran bir güzel nü: mune olacaktır. Yeni kanun, memura, çocuklarını kolaylıkla okutabilmek imkânularını vermektedir: 1 — Devlet memurunün İlk çocu- Bua devlet mekteplerinde — ücretsiz yatılı olarak okutulacak. İkinel ço- euk için yarım Ücret alınacak. Üçün- eti, dördüncü ve İlh. çocuklar için de ücrelin dörtte birini vermek kâfi ge- lecek, 2 — Devlet memurlarının, hasta landıkları zaman, ait oldukları da- ire delâletile bedava tedavi edildik. leri, hastanelere, sanatoryamlara ve İstirahat müeaseselerine yatırıldık. Yarı, tabib, ilâç, rontgen parası ver. medikleri ve tedavi altında bulun- dukları müddet zarfında vazifeleri. nin birer veki! tarafımndan çovrildiği ve sıhhatlarınt kazanır kaxanmaz tokrar eski işleri başrna getirildikle- ri malümdüur. Şimdi bu elhetin daha esaslı suratte halline çalışılıyor. Esrarkeşin karısı Kocasını suç üstünde yakalaltı Karağiümrükte Sulukule caddesi 80 numarada oturan Hacer, kocasının 64- rar i;mesinin ölüne geçemediğini gö- rünce dün polise müracaa* etmiş ve koçası . İbrahim suç üstünde yakalan- mıştır. Yapılan tahkikatta İbrahimin esra- rı Bursalı Hakkıdan aldığı anlaşılmış, ve Hakkı da yakalanmıştır. — Gümrük ambarında hırsız Devlet demiryolları dokuzuncu iş- letme müdürlüğünün Sirkecideki güm Tük anbarima girmek >üzere duvara merdivon koyan sabrkalılardan - Mus- tafa tam içeri gireceği zaman zabıta memurları tarafırdan yakalanmıştır. Uzounoğlunun eli de uzunmuş Arap camij Fermeneciler caddesin. deki terzi Ledilya KElyasın dükkânma Şehreminli Cemal Uzunoğlu girmiş ve dükkâzi sahibinin dalgınlığından İs- tifade ederek 16 Jira kıymetindeki kumaşı çalm kaçarken yakalanmıştır. Beşiktaşta da buna benzer bir vaka olmuş, sabıkalılardan İsak, bakkal Le- onun dükkânma alış veriş bahanesile girerek 21 paket 11,5 lık cogara çolıp kaçarken yakayı ele vermiştir . AA A A MA * Milli Yunan bâyramı münasebelile Re- islcümbur Atatürk e Yunan kralı arasın. . da telgraflar teati olunmuştur, * Çekoslavakya yeni elçisi Roberi Say- çer itimatmamesini dün Alalürke takdim elmiştir. * Başvekli Celâl Bayar, 1 nisanda Anko- Yapalasta Vekiller heyeti İle- ecnebi elçi. Hkler erklnına bir akşam ziyafeti verecek. e. * Hükümetirsiz Mısırda ve Yunanistanda birer yeni sefaret binası yaptırmağa kârar vermiş ve arsaların satın alınmasına 107 blu Tira tahsis edilmiştir. * Şehir meelisi yarın nisan deşresinin Ülk Setimamı — yapacak ve bü . toplanlıda 1938 belediye bütçesi müzakere olunacak. tır. * Lokantalarda her nevi havlu kullanıl. ması belediyece yasak edilmişlir. Havlu yerine ince kâğıtlar kullanılacaktır. * Nafia vekâleti ile belediyenin müşte- rekea yaptıracağı Haydarpaşa şimendifer geçit köprüsünün insasına haziranda baş- Tanacaktır. * İş bankası hissedarlar umumi beyeti bügün toplanacak ve müessecelerin 14 ün- cü çalışma yılına ait rapor İle 1937 bilân. çosu akunacaktır. * Gümrüklerdeki sahipsiz eşyanın hayır 8 — Devlet memuru — tekaltitlük hakkına maliktir. Yani çalışamaz bir hale gelince veya muayyen ça- lışma müddetini bitirince devlet ken disine ikramiye verir, maaş bağlar, sefalete düşmesine İmkân kalmaz. 'akat devletin bütün bu nimetle- Ti sadece “maaşlı memurlara,, inhi- sar ettirilmiş bulunuyor. — '"Ücretli memurlar,, resm! müesseslerimizde — mnaülesef — üvey eylât halindedir. Ücretli ve maaşlı memurlar ara- sında ne fark var? Acaba bu farkın dovamı fevkalâde mühim bir devlet pronsipt olarak mı kabul edilmeli- | dir? Bunu bir meselo halinde münaka- şa etmek niyetinde değiliz. Biz bu- rada, #adece ücretli memurların bu vaziyetleri yüzünden tahaddüs eden bazı halleri göze vuracağır. Bir “ücretli memur,,un-hastalan- dığını farzediniz. —Bu vatandaş bir “maaşlı melcur,, gibi göğsünü gere- gere âmirinin karşısına çıkıp: — Bfendim ben hastalandım. Diyobilir mi? Paraâr varsa, hayatını işine tercih edebilecek vaziyotto — İse'der tabil. Fakat çok kere bunun aksi ile kar- gılaşılıyor. “Ücretll memur,, hasta- lanınca; 1 — Kendi parasile tedavi edilebi. leceğini, 2 — Hastalrğmı tedaviye kalkıştı- Bi anda işinden olacağını, Biliyor ve çoluğunun , çocuğunun nafakasını temin edemez — bir hale, düşmakten Inrkırık hnulı IDI B k Mryoy. ! 399 Nümüneleri h!ç d6'ar orhnıvuııı bu tomayül yüzünden; a 1 — Bazı vatandaşların cınlı ©6 naze halinde İken bile — harıl haril çalışmakta olduklarını görüyoruz. 2 — Eğer bir satt haştalığı var- sa, bunu, yanıbaşında çalışan arka- daşlarına sirayet etlirdiğini — görü- yoruz. Ücretli memurlâardan bir çoğu an- cak “haletinezi?,, başladığı zaman İş- eeasileye d İ gü üi et dlerdeani Hırsız mektep hbademeleri Boğiktaşta 20 inci okul hademele- rinden Taşköprülü Arslanla ayni yer- de hademe Ramazan çalıştıkları mek- tebin saçaklarındak! kurşunları çal- mışlar, fakat tam satacakları sırada yakayı ele vermişlerdir . ——— - Bira stokları İnhisarler umum müdürlüğünden: Halen memleket ihtiyacmı karşıla- yacak miktarda bira mevcut olduğun. dan son zamanlarda bira stokunun azal dığı veya tükendiği yolunda intişar eden yazılarmı hakiki vaziyete teta- buk etmediği tavzih olunur. Müesseselerine tevzil için Sıbhiye vekâ. letine müracaat edilmişti. Vekâlet 33 mü- essesenin İsmini vererek tevzlatın bunlara yapılmasını bildirmiştir. * Emnlyet müdürlüğü şehrin — muhtelif setatlerindeki İşsiz güçsüz ve “bimekân,, takımını toplattırmağa başlamıştır. * Avasluryanın Almanyaya ilhakı dola. yısfle Avusturya purası alan Şiting de tma- yıstan itibaren tedavülden kaldırılacaktır. * Belodiye kooperatifi Ziraat bankasın. dan istikrar yapacaktır. Kooperatif müdü. rü bu İş için Ankaraya gitmiştir . * Sirkecide her sene kurulmakta — olan kavan ve karpuz sergileri bu sene Keresto- eilerdeki Hal binası yanına nakledilecek. tir. * Atatürk köprüsünün dubalarından bi. rineisi yerine konulmuştur. — Yakımda di- Berleri de sıra İle komulacak ve yaz orta. sında köprünün Öt kısmının inşastı başla- yacaktır. * Letonya ile hükümelimiz — arasında Ristada Imzalanmış olan ticaret mukayele. sinin tesdikine dair lâyiha meclis ruzna. mesine alınmışlır, ! lerin! torketmektedirler. Bu ne focf haldir? Filvakt bunlar arasımda, bir baş- ka iş bölümünde tekaüt olduktan son ra& ücretli memur olmuş kimseler vardır. Bunlar tabil — diğer hüviyot- leri ile — devlet memurluğunun ni- metlerinden istifade etmekledirler. Fakat sadece ücretli memuür olanla- rın halleri”berbattır. Devletimizin no insan içli bir dev- Iet olduğunu bilenlerden olduğumuz için memurlara temas — eden yeni kanün lâyi rının — yapıldığı bu- günlerde bu cihetli tebarüz ettirmek istodik. Ücretli memurlardan biri hastalandı mı, müsssesenin ücretli ve maaşlı diğer bütün memurları İ- çin bir tehlike halini alıyor. Hani Geretli bir memur nezleye tutulma- ya görsün, bütün müecsseso apşırma- Ka başlıyor. Maaşlı memurların te- davileri ve gocuklarını okutmaları için gösterdiğimiz kolaylıkları üc- retli memurlara da teşmil edelim. — HABER— Suyu kesilen hamamların vaziyeti Kırkçeşma suyu kesilen otuz hama- mın vaziyetlerini düzeltmek ve bütün hamamlara ucuz tarife ile terkos suyu almak hususundaki! teşebbüsleri elân bir netlceyo varmamıştır. İş şimdi do başka bir safhaya girmiş bulunmak- Tağıa; nanuy & Yalal Kımımahr ecınlyd:i ınhrlu bir kış- mımdan kırkçeşme suyu çeşmelerinin gürül gürül akmasma, bir kısım ha. mamlarm dahi bu suyu kullanmasma, devlet daireleri ve evkâfa bağlı mües- seselerde suyun elân mevcut bulunma- &ma rağmen bir kısım hamamların su- yunun kesilmesini garip görmekle be- raber kendilerinin kırkçeşme suyunu yüz dereceden fazla bir hararet altın da kaynattıktan sonra halkım istima- line arzettiklerine göre suyun içindeki mikroplarm da imha edilmiş olacağı nt ileri sürmektedirler, Yalnız bu va- ziyette hamamlarda kullanılan soğuk sular kalmaktadır ki, hamamcılar bu goğuk suların terkos suyu olmasına razı bulunmaktadırlar Hamamlara tenzilâtlı bir tarife tat- bik edilmesi hakkındaki emre rağmen belediye henüz böyle bir tarife tatbik etmeğe başlamamıştır. Bu yüzden bir kısım hamamlar yüksek su Ücretini verememiş ve kapanmak mecburiye- tinde kıhıudı!d!r —.Hw * Türk bayrağı hakkında hazırlanmış o- lan mizamnsme bütün mekteplerde tatbik edilerek talebeye öğretilecektir. * Belediye müzeler idaresine müracaat ederek muhtelif aeıntelrdeki 120 — kadar sebilin tamir ettirilerek kiraya. verilmesi- ni bildişmiştir. * Şehir tiyatrosu bu akşam son temsilini verecek ve yaz tatiline başlayacaktır. Sa- natkârlar nisanın 11 inde iki grupa ayrı- larak Edirne ve İzmire gideceklerdir. * Köy okulları için yetliştirilecek eğit- menler için açılacak 11 kursa 910 bin lira Yahsis editmiştir. * Eminönü halkevi tarafından her ayın ilk pazartesi günü verilmekte olan aylık orkestra konserlerinin üçüncüsü şimdiye kadar yetiştirilmeleri için çalışılan, koro beyetinin de iştirakile ( nisan pazartesi akşamaı sant 20,30 da Cağaloğlundaki salı. nunda verilecektir. * Soön yapılan ticaret anlaşması muci. bince Bükreşte ilk Türk - Rumen ticaret odası © kurulmüuştür. İsfanbulda da bir Türk - Rumen ticaret odası kurulması mu. karrerdir. * Cumartesi günü öğleden evvel, Askert Baytar tatbikat mektebinde toplanılarak fen şehitleri bir için ihtifal yapılacaktır. birakıyor? Galiba ikincisi..., , K a | - e !. Z ? KURUN'da Yeni akdeniz muvazenesi LMANYANIN Brenner geçidine kadar dnişinden sonra İlalyaaın Akdanız siyaselinde dikkate değer bir değişiklik başlamıştır. Musolini, İngiltere ile anlaj- ma yollarını arıyor. Yugoslar — doslluğuna büyük birz ehemmiyet veriyor. Asım Üs, Almanyanın bir Akdeniz dev. leti olmak arzmsanun ilk merhalesini tep. kil eden Brenner geçidine Enişini İngile terenin de iği karşılamadığını kaydettik- ten sonra dipor kiz *“Cebelültarık ile Süveyş arasında olan Akdeniz İngilterenin icabında barbi göze alacağı hayatl imparatorluk yoludur. Bu yol Üzerinde İtalyan rekabetini kenidisi için bir tehlike gören İngiltere Tiryeste yolü ile Almanyanın da gelerek Akdeniz işlerine karışmasına asla kayıtsız kala. mar. Diğer taraflan Almanyanın — Brennera inmesini memnuniyetle karşılar gibi gâ- rünen Müsolininin de içinden hissetliği endişe ise şüphesir İngiliz başvekilinin endişesinden daha az değildir. Nitekim A. vusturyanın ilhakından sonra Müusolininin gözünde Yugoslavya dostluğu biraz daha kıymet peyda etmiştir. Geçen hafla içi de Romada İtalyun - Yagoslav anlaşması.. — nın birinci yıldönümü büyük terahüral ile | kutlanmıştır. İki gün evvel de bir. ajanc —— telgrafı İtalyan maarif nazırının Belgras — da gidoceğini bildirmiştir. Ba köcük hâdis' seler şunu gösleriyor ki İtalya bir taraf. tan İngillere ile başlayan enlaşma mürakec telerini kat! bir neticeye bağlamak istiyor, diğer taraftan da Tiryestede görünmele başlayan Alman fehlikesine karşı Yugoss lavya ile biraz daha sıkı dost olmak |lıll. 1 yacını hissediyor. Bu takdirde vaziyeti şu suretle hülkse —| edebiliriz: Orta Avrupada Avusturyanın i ortadan kalkarak Almanyanın bir taraf. tan İtalya,diğer taraftan Yugoslavya Buduf Irına gelmesi ve büyük Almanyanın emeli| leri arasında Tiryesteye inmek arzrilarınt uyanacağının muhakkak bilinmesi şimdiye' kadar Akdeniz muhitinde biribirlerini ra» kip gören devleller arasında yeni bir müte, vazene formulü üzerinde anlaşımak um. retini hissetlirmektedir, Hattâ denilebilir. ki Akdenizde daha geniş bir çerçeve için. de bir muvazene formulü aramağa doğru Kitmek sartreti şimdiden ufukta belirmek- tedir., , CUMEURİYET 'lte Koca karı ilâçları! « TURHAN TAN, memleketimizin ban M zı taraflarında kocakarı — ilâçlarımı! sebeb olduğu faclalara elân rastlanıldığıı esefle kaydettikten sanra, cahalctin sallam nat sürdüğü devirlerde bu garip — tedavl tarzının saraylarda bile muteker ol nn hatld bu yüzden birçok lüm İşte j diğini söylüyor ve üçüneü sullan Muraz din sarayında geçen bir vakayı anıu!ıynıJ *Ba adam, malüm olduğu üzere, kadın. cıldı. Kelebekleri çok geride — bırakacal bir hafiflikle çiçekçen çiçeğe — konardır Koşanın yorulması pek tabil olduğund! Sultan Murad da bir gün yorulda, kadın. B17 kelebeğe döndü, miskin miskin düşü, meğe koyuldu. üzere, bötün yakınları yakıştırmıyor! O seböble kocakarı Hâçlarına başvurulı Köpek tersinden inek sidiğine kadar nalı manasız birçok şeyler « amberlerel tılarak, gülsuyu ile karıştırılarak - ken, disine yedirildi, içirildi. Fakat yağı bite kandil, dua ile canlanmaz. İşik vermek çin yeniden yağ ister. Sullan Murad © durumdaydı, bir türlü eski neşesini bud Tamıyordu. 4: İşte bu bal, Valde sultanın — dikkatin? celbetti ve uzun incelemeler yapıldı. No- ticede birkaç halayığın — padişaha büyğ yaptıkları meydana çıktı. Onlar, sihir le, kocakarı — ilâçlarının - güya - muhakk olan şifa verici tesirlerİn! gideriyorlarmış Bu kara kanaat Valde sultanı — çiledem çıkardığından zavallı — balayıklar hemem yakalandı, birer çuvala konuldu, Sarayea burnundan denize atıldı.,, ARŞAM' da Lâubalıllk “nıdyndın türkçe sesler gellyor: — Kısa boylu, yeşiller giyinmiş bir bağ yan görüyorum! Kendisini gözüm ısırır.. Kocası vardır; fakat bugün buraya ğ başına gelmiş... Öte yanda bizim şişma Falk, mütemadiyen simit atıştırıyor.. D semirecek... ilh.. Bazı spikerler, mevzalarımn dışına karak, kalabalığa göz atmağı ve ı—'mıuıa rini böyle Mübalice mikrofon karşısını anlatmağı kendilerine janr yapmışlar. — * Bilelim ki bu tarz başka memlekelle yoktur. Acaba bu hafıflik bizim milletli mMmeşrehine uyuyor M? Üzerimizde bir ibda tesiri mi, yoksa bid'at intibar