HARER — Akanm Bostust Son maslak faciası münasebetile ae ee rrmmam e — aa v AT Yol emniyetinin esasları nelerdir Amerikanın en geniş şosesinde niçin çok kaza olur ? Yol kenarlarında ağaç, parmaklık, telefon aireği gibi haillerin bulunmamasına dikkat etmek, mukabil istikametlere giden arabaların yollarını ayu mak, Lol emniyelinin baştıca esaslarıdır DS ada eee DEERAN DAaEERN DN aü ada aA — ( Eskli emniyet usülleri değişmeli, bugünkü sürat mefhumuna daha uygun yeni usuller ortaya konmalıdır Yazan: Paul Haffıman Amerika olomobil müessesesi - reisi MERİKA, dünyanın en çok otomobil kazası olan memieketidir, Bu, Ame- rikalıların lâzım olan tedbirleri almakta kusur ettiklerinden değil, ora- 'a dünyanm her tarafr Mmda yolların emniyeti içi'e alâkadar olan m T. Bu arada “Otomobil emniyeti müessasc: r di 8: Şuilar üzerinde tetkikler yapmak ve otomobillerin ger İtaya gidenler için kabil olduğu kadar emtiyı irer nakil Şarelerini araştırmaktir. Studbaker ot etinin ve aynl Müülcssesenin başkanı olan Paul Hoffman'ın, yolların - münakalât 'da pek gayanı di daki bey t bir yazısı çıkmıştır. 4 değildir.. başlığını tağı ası münasebetiy'ı tarafında kal! ih örde vukua gele ndan fazla otomobil bulunuğundan ileti geliyor. Ameri, ve hususi teşekklller çok, maüeasese vardır ki, içindekiler vasıtası olmaları zamanda bu bakımından #mniyeti hakkında Amerikanın en çok okunan haftalık meemuası gerek Saturday bu etüdün w, Lâkin bu zayıf bir ihtar. erce kaza bu ihtara kulak aamadığımı- ler. Yolun ortasına çekilen beyaz çizgi kâfi Jananları iki sınıfa ayırmak lâzımdır: gerek başkalarına tevlid edebileceği zararları takdir da o hak ve salâl usulleri değişmeli, bu günkü süral mefhumuna daha uygun ortaya konmalıdır. Son samonlarda ortaşından ayrılan Nev Jersey — yolit.. DANN DA DA DAİA 4 — Çoj cür aldanmışmı - dediği kulaklarında çmladı. Yal- Diz yere ldıiğını biliyordu... Bonra da kendine gelir gelmez lanarak evden çıktığımı... Arkasından ağlıyan İrfan y gözyaşlarını unutamıyordu; Bu ihtiyar adam bir çocuk ğj“u ağlanıştı. Ya Safinaz Hafimı? Onu ve iyi kalpli Fatmayı $ unt » haber getirmişti: uad Bey bildiğiniz gibi . demişti. Hattâ biraz daha asabi. Durduğu yerde duramıyor... Gözlerinin iyileşe. ©Ği de yokmuş... Selim Bey göz doktorlarından Nedim Beyle f_':'“’-'m'l'ı Ağabeysinin vaziyetini anlatmış.. O da: “İş anlat- '8mız gibiyse artık gürmesine imkân yoktur. Boşuboşuna uğ- Taşmayın... Sarfedeceğiniz paralara yazık olur, Vâkit geçmiş,, * demiş, - Paşa buna Tağmen ümitli: “Olmazsa Viyanaya gönde- baktırırım,, diyor. Bir de mektup yazacaklar - oraya... Ev. e anlatacaklar, alacakları cevaba göre de hâareket edecekler. a Küçük hanmmcığım, Suad Beyin bütün üzüntüsü, yemin ederim ki görmemesinden değil, sizin için.., vauv Sabiha bilmiyor muydu sanki?.. Onu Sabiha gibi te: z bir ınşmm hatırasiyle Feride adındaki alçak kadınm ha. reketi harab etmişti. Ah bilseydi. Bilseydi Ki Feride de Sabiha- dır. O dı“onun kadar iyi ve alçaklık'a alâkası olmıyan bir ka- d_î:dn'. Bütün bu ıstıraplr hayata yalnız kendisine verdiği #özü tutamamış olması yüzünden katlanmak zaruretinde kalan bir kadın. Sabiba sön sarsıntınım öldüremediği bir vücut hiçbir #eyin yok © Mülüna h d"""!f“ğîm ingaryor ve İnsan bünyesinin taham- Hat ae Hayret odiyordu. Suad'in hâlâ kulaklarmda çınlıyan sümlelerini nasıl dinliyebilmiş, nasıl sabredebilmişti fe Ona Kkarşı içinde'en küçük bir kırgınlık yoktu. Ferideyi DA bir kadın telâkki etmesi gayet tabif İdi. Kardegine iha- î,"f îd” bir kadmı bir ağabey baska bir gözle görebilir miy- lbö.*l SArştamdaki kadının Sabihâa olduğunu bilteydi, o, yine a y'e ve belki de ihanetin kendisine yapılmış bulunmasından faha glddetle hareket ederdi. Zaten Sabiha bunu bildiği için- değil midir ki Suad'in İi amblalen. bürüi” 'i berakani) tüi yeti akzanma'ya lâyık olmryan « Yol emniyetinin dört esası Bügünkü istatistiklerimiz gösteri . yor ki, her 100,000.000 otomobil mi - linde 159 ölüm. vakası olmuştur. Bu hesaba göre, vazat bir Amerikan oto, mobili kimseyi - öldürmeden 240 defa dünyanın etrafını dönecektir * demeks tir, Bu gösteriyor ki, bütün şikâyetle- Ğ rimize rağmen Amierika, kaza nispeti en az olan memleketlerden biridir. Yal, nız her sene memleketimizdeki oto. mobiller 250 milyar mil katettiklerin- | den kaza nispeti nekadar az olsa bu bÜğeeea $ yüzden ölenlerin miktarı yine akıllara jti hayret verecek kadar mühim bir ye. kün teşkil ediyor. Emniyet meselesi mevzubahs edilir- ken bu işi ikiye ayırmak lüzmdır: is- tikbal ve hal. Yani biri beş senelik, bi. ri de 30 senelik olmak üzere iki “yol emniyeti,, programı yaptlmalıdır. Muhakkak ki bugln bilinen hi r Jer bundan on beş sene evvel bilinm olsaydı, ve yollar da ona göre yapılsa: HABERİN EDEBİ TEFRİKASI: 33 Yazan;: Hasan Ras:m Us melerini dinlemek, cevab vermemek mecburiyetine katlanmıştı. Sabiha karyolarlaki vaziyetini bozmamıştı. Kolları gözleri tis. tünde duruyor, yağmurun devam ettiğini camlarda ardı arkası kesilmiyen donuk şıkırtılardan anlıyordu. Feridin gelmesi gecik- tikçe garib bir histle bunalıyordu. Yerinden kalktı. Pencoreye yaklaştı. Yanan alnmı soğuk cama dayıyarak caddeye baktı. Uzakta bir çatı altına sığınarak yağmurun hafiflemesini bekli- yen iki adamdan başka kimse Ünmüyordu. Az sonra demir tekerleklerin kakdırımlarda çıkardığı 1sink sösler arasına karı- şan na) sesleri duydu. Bir arabacı atlarımım dizginini eline al- miş, bir hayli yüklü arabasını yokuşa tırmandırmaya çalışıyor, du. Hayvanlar aciz gösterdikçe sırtlarına keskin kırbacını in- diriyordu. Bunun akabinde hayvanlar gayrete geliyorlar, ça- bahyorlar, az sonra yine kesiliyorlardı. Sabiha atları kendisi- ne, arabayı ıstıraplarına benzetti. O da bütün ömrünce acıla- rınt böyle sürüklemeye mahkümdu. Kapmın açıldığmı duymamıştı. Birdenbire yanında işittiği sesten irkildi: — Fatma geldi Sabiha!, Dönüp baktı: — Korktum yenge... Ben Ferid'i bokliyordum. Acaba bir şey â oldu çocuğa.. — Bana bir şey söylemedi canmm. — Gidip bakayım... Sofada mı? — Yorulma.. Buraya geliyor. Sabihanm yengesi genç kadma candan bir alâka gösteriyor. dı bugünkü kazaların adedi yüzde yet. miş beş azalmış olurdu. Bugün Ameri- kanın şehirler arasındaki yolları otuz senelik bir mesat ve 26 milyar dolar AAA Y Amerikonın güzel yollarından biri, 2 — Mütehassıslar, resimde gö. rüldüğü gibi yolları ortasından ikiye bölen çizgiyi kâfi bulmuyorlar, $ — Şikagoda bir sanat mektebinin en mühim derslerinden — birini otomobil kullanmak teşkil ediyor. sarfiyle meydana gelmiştir. O yolları istenilen emin şekle sokabilmek için bir otuz sete daha çalışılacak ve belki (Devamı 15 incide) DİLLERE (NAKLİ HAKKIİ MAHFUZDUR & du. Sabihanın eve geldiği gün ne yapacağını bilememişti. Ço- cuğu yoktu. Kaynanhasının ölümünden sonra evde kocası Sabri ile yapayalnız kalmıştı. Sabri tekâpuyu sevmiyen tok sözlü bir adamdı. Sabahtan akşama kadar gümrük kapılarında do« laşır, tanıdığı birkaç tüccarın komlayon işleriyle uğraşır ve, bütün gayretine rağmen ayda eline geçirebildiği birkaç kuruş. la da ailesinin ihtiyaçlarını gidermeye savaşırdı. İrfan Paşa, Sabriyi çok severdi. Paşa, tahsili yerinde olan bu genç ağa- mı pek âlâ bir memuriyete yerleştirebilir ve onun böyle hiaso. lunur bir ihtiyaç içinde bunalmasına meydan bırakmıyabilirdi, Fakat Sabri memuriyetten hazzetmiyordu. Kayıt altında ya, şamak düşüncesine çok aykırıydı. Bu yüzden paşanm birkaç defa tekerrür eden tekliflerini hep teşekkürle karşılamış ve ha. linden memnun olduğunu söylemişti. Sabiha eve gelmekle bü. yük bir yük altına da girmiş bulunmuyorlardı. İki sene kaybettikleri annelerinin yerini dolduracak, ayrıca karısı renin yalnız kalmamasına yarıyacaktı. Sabiha, yengesi renin kendisine gösterdiği candan alâkaya mü' havaf lâflarıyla oyalanabiliyardu. Nadire Hanım, şen, gakrak, mihneti kendisine zevk yapma. nın yolunu bilen bir kadındı. Güzel sayılmazdı. Hele iri vücue du, insanda bir kadım azmanı tesiri bırakırdı. Bununla beraber sevimli bir hali, vücudundan umulmrıyan çevikliği ve çok iyi bir kalbi vardı. Fatma hissolunur bir çabuklukla: — Küçük Hanmcığım! . diyerek odaya girdi. Nadire Harı, mı etekledi. Sonra Sabihanım yanma yaklaşarak: — Size evden selâmlar getirdim . dedi. —— Ferid gelecekti, ne oldu? — Merak edecek bir şey yok Küçük Hanımcığım. Paşa ba- rometrenin düştüğünü görünce yerine beni gönderdi. * — Otur bakalım. Fatma oturdu. Birkaç saniye nefds aldı: — Size yeni yeni, taze taze haberlerim var Küçük Hanımçı: gım, Lütfiva Hantm yok mu? € ÇDevamı var)