Nahkleden mn irite hanım kendi kendine bırs- Yen güzel! Öteki kadar güzel Balan bunu da sevmesi Jâzım. Her de Ferideyi unutmuştur. Oradaki İş kler de resmen konulmuş gey- > dedi, Sonra açıkça İlâve elti: Ferit beyin tekrar evleneceğini Rg ÜR memiştim. Alle isminin u- — Seağından korkmuş olacak. İr vazife, arife hanım Nerminin bu kadar Ray dane konuşmümna' şaştı, De- İşlitikleri doğru imiş. Ferit bey Sok güzel kadınla soğuk olduğu Bu #tlenmiş olacaktı. Nası) ölür! Büzel gözlerle lâkayt bir ruh? Bu Köye 251 ükilsiz söylemiş?Fakat her baz, in 3ok çekingen yla ada , © e cevaplar Veriyor suallere güzel pi £& hânım Feridedön bahsetme da, elite olduğunü anladı. “Hava Yak Ertesi günkü düğünden bahsede- Selay > rildilar. Nermin (o eve doğru & İlk katta Foridin yazı odası. Taş eleerc leri açıktı. .Nermin o ta- bi, , ŞGrlidü, Oakşamki ziyafete sit ” #ylep sormak lâzımdı. Onun Ya- bi, Ra biraz uğramak için böyle bab oluşuna âdeta sevindi. , Yaraş hanenin önünde İğilmiş yazı Ferit karısının geldiğin! göre İİ Baş Milkindi. Kaşın kaldırarak ona Yey ,» Gözlerinde bir hayret, ttri- sinde bir asabiyet vardı: AhI. Siz misiniz Narin. Mtagivet, sizi rahatsiz ettiğim İçin h Karay Fsiniz; Ziyafet bakkrhda neye | «verdiğinizi sormağa geldim. « Evet. Sahi, iç li karak bir koltuk gösteriyordu. Miş 0k teşekkür ederim. Biraz #- i a Neye karar verdiniz? Otursanıza A cevap veriyor, ne söyledi. di, zöarkında olmadığı anlaşılıyor- Bag alet hiç aklında değildi. Kar- Ken... duran o snda. esvabile hele bakan güzel kadını seyre- - İZelgi “ou BAVA EOZUTE DE Kite Dişe,“ Sağlarin: ne Kadar düz tara- Tarı hemen söyliyeniyor, her an : MEN kaçtığı bu güzel kadınm ya- Yanı bi Üz Büz Faz daha (kalması için lü- dak Yere tereddüt gösteriyordu. a her zamanki irades'ne hü“ m gg adığını yarı “sevinç yarı — yle anlayabilmişti. bir” Eöceki ziyafet için bana baş- <3 Sörliyeceğiniz yok mü? ! Bayı Mayer, İ kadar mükemmel haz : | Binin elini ahde. Bökişlarında ai, yetinin aksi -görülürordü. “A i Ütreği, Yavaş #8: Pil ben, biraderlme gösterdiği. e k kalbillikten dolayı size li T ederim. İJASIK b: —20- Tüy eek tabii bir arzu. Dahm:dej ALE YS EL TODD HIS, AşK ve IZTIRAP ROMANI : SUHEYLA ŞEFİK — — O benim de biraderimdir. Ner- min... —Sonra Sevim içi no kadar iyisiniz ki! Size bütün minnettarlığımı söyle- mek isterim. Feridin bakışları onun müşfik göz lerinde kayboluyordu. Ferit yavaş- ça: — Bana karşı minnettarlık! Kollarını uzatarak genç kadını 0- muzlarından tuttu, Heyecandan ren- ği uçan güzel yüzüne dudaklarını u- zatarak onu alnından, kapanan göz- kapaklarından uzun uzun öplü. Bu temas Nermini ütretiyor, bahtiyarlık tan kendini kaybettiriyordu. — Bilhassa babama karşi çok müş fik bir evlüt vazifesi görüyorsunuz. Asıl bon size minnettar ve müteşek- kirim, Nermin. Doğrularak kollarını yanına br- raktı. Yüzünün rengi uçuyor, gözle- rindeki mana sönüyordu. Şimdi bi raz daha soğuk devam etti: — Bu iminnettarlığı, ancak sizin sevdiğinize yardım etmekle, size da» ha »iyade yakınlaşmakia isbat ede- rim, Sonra Sevimden bahsettiler. Dün doktor onlara ufak bir ümit vermiş ti.. Yüzü geriliyor, göz kapakları ka» pantyordu. Nermin dışarı çıkar çık- maz yağıhanenin başına oturdu. Yü- zünü yanan elleri arasına nJarak daj dı: “Beni seriyor, şimdiye kadar be- nimle alikadar olmadığını zannedi- yordum. Fakat biraz evvel onun göz- lerinden beni sevdiğini * okudum. Ben sevilmek istemiyorum. Ne yapa- yım? Feride, Feride neden genin yo- rine bir başkasını getirdim? İşte ha- yatım bir işkönce oldu. Sana (karşı olan sadakntsizliğimi itiraf ediyo- rum Feride.... Ben onu da genin gibi sövecek kadar zayıf bir oadamım.. Fakat görüyorenn ki bir şey söyle- miyorum. Senin beni ayıplamaman için nikayöte kadar mukavemet €- deseğim. Onu da üzmek istemem Fe 4 Un ağar hir gin handan'askımı, bütün aşkımı İsterse Fert... Böni af. fedoceksin değil mi?,, Tiğ Düğünün ertesi günü bütün misafir ler gittiler. Yalnız Şerife hanrm ha- lazadeleri ile aralarmdaki bir dava- yı sebeb göstererek köşkte daha zi- yade kalmak istedi. Hikmet paşa af lesi de ona kaptlarını açmaktan büş- ka bir çare olmadığını o gördüler. Nermipin esasen kardeşinin de ra- hatsıznEma çok sıkıldığından bu misafire hiç memnun olinadr.. Şerife hanımın da Feride karşı gösterdiği vaziyeti beğenmiyorün. Ferit çök 1â- kayt gözüküyordu. Nermin gün geç- tkçe bu kadından daha fazla nefret ediyordu. Ferld de bunun (o fârkına vararak bir gün sordu: (Devamı var) r Meşhur ingiliz kadın tayyareci anlatıyor Rekorlar neye maloluyor ? Rekor kıran plot, bir komedinin baş oyuncusuna benzer! “Bugün zafer, şeref sizindir; takat yarın unutulmak, meteliksiz kalmak ihtimaliniz kuvvetlidir,, Mehur İngiliz kadın tayyarecisi Anny Jonson, ilk defa olarak bir 6- tomobil müsabakasına girmiş ve (Pa ris - Sen Rafael) yarışında, otuz ki- şl arasında yedinci gelmiştir. Tayyareci kadm bundan çok mem nundur. Yakında bir yarış motörünü İdare oedecektir. Sonra ( (Liyon- Kan) müsabakasına dahli olacaktır. Meşhur tayyareci, hatıralarını an- latırken diyor ki: “Tasavvur ediniz, bir gece, Avus- trâlyaya gitmeye karar veriyorsu- nuz. üykunuz Kaçıyor, sabaha kadar gözlerinizi o kapayamıyorsunuz. İlk evvel, uçabllmeyi öğrenmek lâzım. Bunun için en az elli İngiliz ister. Sonra da bir tayyare (lâzım. Eğer bir rekor kırmak fikrinde iseniz bu tayyarenin, rakiplerinizinkinden da ha iyi, daha süratli olması şarttır. Çok eshns alabilecek yeri, telsiz telgrafı, gece yolculuğu ve «Is için husust aletleri bulunan bir tayyare 2000 veya 3,600 İngiliz Urasıdır. Sonra esans, yağ, haritalar ve plân lar için 1000 İngiliz lirası.. En son- Ta da, Avustralyaya gidebilmek için on bükümetin müsaadesini almak lâ zımdır. Bu müsandelerin her (o biri için bava nazırlığına, tolgraf, ücreti olarak mühim bir para (o bırakmak mecburiyetindesiniz. Bir uçuşun va- sati masrafı 8,000 lira kadardır. Bu masraf, intihap olunan maki- nenin pine göre değişir. Bazı ufak tefok masraflar daha vardır. Talii- niz varsa esans ve yağı parasiz te- min edebilirsiniz. Benim Avustral- yaya gidip gelişim 1,200 İngiliz lira- sına mal oldu. Tayyaremi 600 İngi- Mz Ilrasına, Adeta kelepir aldım. B- bir aci Ta vaka TAMEK gizi Bir komedinin baş oyuncusu gibi... Şimdi, farzedelim ki bir. uçuşta muvaffak oldunuz. . Sekiz, on gün çalıştınız. Hayatınızı tehlikeye koy- dunuz, bin türlü ölüm tehlikeleri ge- çirdiniz. Açlığa ve uykusuzluğa da- yandınız, bir yere çarpmaktan, de nize düşmekten kurtuldunuz. Niha- yet, gideceğiniz yere vasıl oldunuz, Halkin alkışları oarasımda . yere iner İnmez gözleriniz kapanır, de- rin bir uykuya dâlarsınız. Ertesi gün nasıl uyanırsınız? Bin- lerce yabancı sizi görmek, © elinizi #ikmak; bir fotoğraf Imzalattırmak, hhatinize içmek, beraber : yemek yemek ister.. Gazete (muhabirleri, Li 7 Tayyareci Amy Jonson fotoğraf makineleri ellerinde karçı- nıza dikilir. Hayır müesseseleri, şe- reflerine bir konferans (vermenizi rica eder. Bütün bunlardan kârmiz n6? hiç... Tıpkı bir (komedinin baş oyuncusu vaziyetindesiniz.. (Sonra, yabancı bir memlekette yorgun, bit- kin bir haldesiniz. Bir gün, şöyle u- zanıp rahat edebilmeniza imkân yok tur. Belki cebinizde metelik de yok- tur! Bazan, bu gibi yolculuğunuzun no ye mal olduğunu bilmiyen fakat tay- yare İle alâkadar olan zenginlerden hediyeler alırsınız. Lord Yakefleld, bütçemin osığını mâk lütfunu e an “kendim iv ni addetmiştim. Dostlarımıdan birçok ları da ara sıra bana maddi yardım- larda bulundular. Bazan İnsanın tayyarecilikle ge- çinmesi mümkündür. Gösteriş uçuş- ları yapılır. Hasrlat,'pilot Ne bir ha- yır müessesesi arasında taksim edi- dilir. Fakat bundan en ziyade fatifa- de edenler sizorta “© kumpanyaları, nakliyat şirketleridir. Eğer roklama ehemmiyet — verir seniz, birçok hususi (o müesseseler, meamulâtını tanrttırmak için iyi para verirler. Farzedelim ki uçuşunuzda muvaf- fak oldunuz. Alkışlar, takdirler, ko- bul resimleri bitti. o Memleketinize döndünüz. Hesabınızı yaptınız; şere- finizle mütenasip güzel bir o apartı- AL kei DİLLERE NAKLİ man tutacak, lüks bir otomobil ala- cak paranız var. Fakat az sonra, bu hayattan bi- karsını, salırsızlanırınız. Geçirdi- iniz o tehlikeli, heyecanlı dakika- ları yeniden yâşamak arzusunu du- yarsımız. Gitgide bankadaki ihtiyat akçoniz azalmaya başlar. Texrar uçmaya mecbur olursunuz. Hesapta havaya para stmak da vari, Rekorlar pek çabuk kırılmakta- dır. Bunun için yeni ve gayet süratli bir makineye muhtaçsınız. Bunu te- darik uğruna bütün paranızı sarfet- mek, hattâ borçlanmak mecburiye- tinde kalırsınız. Fakat ekseriyetle yardım ve muavenet edecek birisini bulmak zordur. Bu defa, tayyare 5,000 İngiliz H- rasıdır. Yarış için yapılan bu tayya- reyi bilâhare kimseye satamazsınız. Binaennleyh buna verdiğiniz parayı havaya atıyorsunuz, demektir, Sonra, sigorta etmek lâzımdır. Bu çok pahalıdır. Kırmetinin yüzde 20 sini isterler, Nihayet vez geçersiniz. Hareket ettiniz. Bir fırtınada dü- süp kaybolmanız, yahud da yere in- mek mecburiyetinde kalmanız muh- temeldir. Makineniz sakatlanır, ya- kolunuz, ya bacağınız kırılır.. Bazan inmenize müsaade o olunmayan bir yere düşersiniz, bu oyüzden hükü- meotinizle yabancı hükümet arasmda bir hâdise de çıkabilir. Hastanaye, tayyarenin tamirine, âvdetinizi te- min edecek paraya muhtaçsınız. Var sa ne âlA; ya yoksa!, Paranız tükenmiş, kuvvetiniz bit- miş, cesaretiniz kıcılmış - bir halde yeni bir tecribe yapmayı düşünürsü- nüz. Bütün servetini kumar masası üzerinde bırakan bir oyuncu serseri- den farkınız yoktur. Kendi kendini- 2: “Tehlikeyl göze almayan bir şey kazanamaz!,, dor, teselli o bulursu- nuz. Tekrar borç edersiniz, (Ohatt& dilenci gibi yalvarırsınız, yolunuza devam için Tâzımgelen parayi teda- rik edersiniz. Ihtimal gene muvaf- tak olamazsınız. Bir Kaza, bir aksi- lik zuhur eder, Fakat, farzedelim ki muvaffak oldunuz, rekoru kazandi- nız, Sonrası?. Reklâm yok. Zira, bütün büyük firmalar lözumu kadar tantlmıştir. Halk; rekorları göre göre bıkmış- tir. Memleketinize gelirsiniz ve fena A Deva 11 incide DAKAINININNADUR EE n tin büyük bir cesaretle, mektubun satırlarını, ıslak kir- “i in ârasmdan tekrar seçmeye çalıştı: 21 Şubat 1588 m hardeşim, A in, Sabiha hakkındaki * kanaatlerinin hiç de iyi ol. #ğiftim... Bunun Sabihain yakırlan. tanımamış olma- #vellild ettiği hakkındali kanaatim sarsılmaz bir hdi- i Sevdiğini va saydığını Bildiğim için, babama şifahen v doğru butmadığım bir ricay, tarafımdan senin yap- ” İYeceğim. Umarım ki, bir gün gelip, Sab'hayı evimizin * tanıyınca, oğabeyinin bu yazılarında hiç de i : Olmadığını anlı yacaksım, Da evlenmene, babâmın itiraz ettiği noktaları şöy- Weğçe tahlil erlersen bana hak vereceksin. Babiha, , © Sakdığı gibi . basit bir ailenin kısı olmakla beraber - Gi Toüsüz, cahil, ana olmak kasletlerinden uzuk bir kğ O birçok asil ailelerde eşine vaslanamıyacak derece- : ie İMC8; hassas ve tamı bir ev kadınıdır. İş, dei hayatta mes'ut görmek ve sen ağabsyinin gül ip iy, Yorsaniz Fabihayla Evlenmemi bilâkis kolaylaştır. ' na söyliyeceğim' yahut yazacağım her keli- | i eeihinden başka bir şey olamaz. Bu di, beni gülünç , » #Eİyorum Ki, onun methini ben'değil, babam ve sen 1 * Bümun içinde Sabihey tommaniz, bir defa görme. mez kâfidir. Ağzından dökülecek; kelimelerde Sİ hay Wak, zengin bir paşa oğlu olduğuma tamah eden üyi ve para düşkünü olmadığım anlıyacaksınız. Ön- Ma dünyayı bilmiyen toy bir çocuk eşkıya değil, bi. mla sevdiğime dsaamanızı, Sahikanin da bana ayni pls * olduğuna itimat etmienisi isterim. Sa asalete ehemmiyet veremiyeceğine anem misal aaa O da Sabiha gibi fakir bir memur kızı değil miydi? ç k gördüğü bir seviyeyi bana niçin münasip gör- aya” Yazan: hasan Rasim Us Ricamı İnsaot tekrar edeyim: babamı bir defa Sabihayı gör- meye ikna et, Bu defa da ağabeyine sen ağabeylik yap... Suad Sabih mektubu bitirdi, artık ağlıyamıyordu, Uzan zaman, daigın bir halde, pencerenin kenarından içeriye giren ceviz cğa- & yapraklarma bakıp kaldı. Nerede bulunduğunu, he düşündüğünü bilmiyordu. Dağmık zihnini toplamaya çalıştı. Birdenbire hayalinde bundan tam on altı sene önceki Safinaz hanımı gördü. Beşiktaştaki kira evlerinin her adımda gicirdiyan tahta macrdivenlerini tırmanan Safiraz hanımı... Dünkü ve bu günkü kaynanasını... O gün neredeyse, yüreği ağzına gelecekti. Küçücük kalbi. nir çarpıntısı gizlendiği kapı arkasından, merdiven başmda. ki Safinaz hanımın işiteceğini #anmiş, sesi duyulmasın diye ellerini kalbine bastırmıştı. Suad, kendisine, annesinin evlerine geleceğinden hiç bahset- memişti. Onu birdenbire, cumbadan evlerinin kapısını çaldı- İri görünce gözlerine inanamamığtı. Hele karşısına çıktığı zamanı hiç unutamıyordu. Büyük temennisine rağmen nasıl olup da yerin yarılmadığına, na- #ıl olup da sağ kaldığına hâlâ hayret ediyordu. Maamafih, utan. ması, Safinaz hanımın, sicakkanlılığı karşısında pek uzun sürme miz, onun Suallerin: cevablar vermişti, Ayrılıp giderken anne- siyle beraber, kendisini köşklerine davet etmişti. Sabihava. bu davetin sebebi bugüne kadar meçhul kalmış. HADERİN EDEBİ TEFRİKA tr. Paşa babasının, Suadin kendisile evlenmesine muhalif oldu. ğunu bugüne kadar bilmiyordu. Suad, bilâkis Paşa babasının kendisine gelini görmesinden pek memnun olacağmı söyler dururdu. Bu Sundin © zamanlar bile üzülmesini istememiş ol- masma delâlet etmez miydi? Ya bu mektup?... Nekadar da medhiyle doluydu. Bu dakika da Suad yaşamış bulunsaydı, ondan hiç bir zaman esirgemediği ve ifadeden çekinmediği sevgisini, daha fazla, dahâ fazla gös- terecekti. Sabiha, böyle bir kocayı artık ebediyyen kaybetmişti, Bunu, yeniden ve bilyük bir acıyla hatırladı, Onun için artık Suad yoktu... Yerine Ferid vardı. Daha sonra da Selim. Kendisini temiz bir hisle, bağlı kalmıya mecbur gördüğü Selim vardı. Selim, Suadden daha mı az sadıktı. Ol. Hayır... Bilâkiş onun bu dört Sene içinde hiç uzutamıyacağı güzel hareketleri olmuştu, Bunları o ölünceye kadar unutamıyacaktı. O, Susdi sevdiğini bildiği için kendisinden aşk beklememiş, ıstırabını körüklemekten daima çekinmişti. Sonra, Sundin hatirasma hür. met etmeyi de biliyordu. Fırsat düştükçe Suad gibi bir ağabey. si bulunmuş olmasından bahtiyarlık duyduğunu, onu kaybet- mekten dolayı da teessürünün sonsuzluğunu anlatırdı, Eski kocasmı metheden bir koca nerede bulunurdu. Hattâ kar- deşi bile olsa... Suad, aralarmda meş'um bir gölge değil, bir bağdı. Sabiha bundan dolayı çok seviniyordu. Ya böyle olmasaydı ne yapar- dı? O azman bu evi oğluyla birlikte terketmek mecburiyetinde kalmaz mıydı? Sabiha, bu mektupla en hassas bir yerinden vurulmuş oldu. Okumamalı, Suadin kendisini fırtınalara göğüs gererek aldığı. nı bilmemeliydi. Bu mektup Suad'in fena bir tarafını ortaya koysaydı cidden memnun olacak, belki bu, onu unutmasına bir vesile teşkil edecekti. Şimdi Suadi çok sevdiğini bu vesile ile bir daha öğrendiği Selimi sevmese bile ons hürmet etmeye mec- burdu. (Devama var)