—— Şişli Nur, Orla bünyede, orta boydasınız. Hassas ve zekişiniz. Hayatla bazı inkisarlara uğra maş olduğunuzu ve bu sebebiç bir ara bed binliğe meyletmiş — olduğunuzu tahmin ediyorum. Hayalla istekleriniz tevkolüde şeyler değildir. Basit; sade ve Tokul mesut ve âtiden emip bir yaşama, bedefinişdir. Saadeti, sadelikte arayan bir ruhunuz yar dır. Bünlarş tamamen erişemedinizse se- bebi, etrafınıza kolaytıkla — inanmanızda arayınız, Bir de evyelce — kendinize h- Rünkünden çok farla güvenmiş olmanızın (da tesiri muhakkaktır. Fazlg iİtimnda de- ğer edilmesi icap edea — tedbirleri ihma! ettirmiyorsa iyidir. Fakal böyle olmuyor- sa zararlıdır. İyi gecilmiş eserlerin müta- loası, size kiymetli — tehberlik gdebilir. Edindiğiniz teçrübheleri, ilerisi için hatır- lamanız doğrüu ölür, Bu esaslar hakkında- ki düşüncelerİnizi yazarsanız daha ctral: hi konuşabiliriz. —di6— Beşiktaş 876: Yaşınız 20 etrafında olacaktır. Bünyece ne şişman ve ne de zeyifsıniz. — Boyumuz iyidir ve ypuml vaziyetiniz mülenesintir. Calışkan ve zekisiniz. El işlerine kapiliye tiniz iyidir. Böyle olmamakla beraber, u- zun sürecek ve fazla emek ve dikkal isli yecek işleren çabuk yorulur — ve çabnk fzülürsünüz. Sıhhaliniz iyidir. Haşsas ve alıngan bür yaşadılıştasınız. 935 denberi ruh! baezı tahavölleriniz olmuştur. Bu ta- havvüllerde bir kulb inkisarı görmek müm kündür. 835 deki imzanızın son imzanızla karşılaştırılması evvelce * 935 de » daha sakin olduğunuzu gösteriyor. Birar daha sabırlı ve soğuk kanlı olmanız, tavsiyeye acaba neden lözum gördüğümü şiz hana yazabilir misiniz? —T—- Mercan A. Ziya: Yazınız tam bir tahlil için kâfi değildir. Buadan dolayı sağ ve 301 ellerinizle yaza- cağınız diğer yazılarınışı ve mümkünse eski İmzalarınızın bir kaçını elinizin şek- Hini da gönderisniz. Bunlara intizaren size şunları da söyliyebilirim: Kendinize fazla güvenen, lemayüz edeceğinizden kaliyyen emin bir zafsun ı ! ÜTÜN tafsilâtile karakteri- Gizi; meziyet ye kusurlarınızı; gizi hayrete düşürecek kadar vazsıh ve sarih olarak huysusiyetlerinizi; tut- tuğupuz voya düşündüğünüz işte mu- vaffak olup olmıyacağınızı; njhayet beş farkla yaşmızı size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan ve- ya aklınızdan yazacağınız dört satır- lik yazıyı; son aylardaki Imzalarınız- dan ikisini gönderiniz, zarı dikkati celbetmek ister, ihmal edil- meklen fazla eza duyarsınız, Düşünceleri- nişe, hüküm ye kararlarınıza bağlılığınız da fazladır. Tahlile devam İçin isteklerimi bekliyorum, Sarih, adyesinizle yazdıklarım hakkındaki mütalesnızı da bildirebilirsi- nİz. —is— T. 83: Orta bir boydasınız, Bünyece şişmanla- mağa müstalt görünüyorsunuz. Yazı tahlili Pe bir düşüncenin teferrüatinş nüfuz e- meğe imkân yoktur. Mahzur görmediğiniz takdirde tşsarladığınız iş hakkında kısa 1- şahat verirseniz bunun karakterinize uy- gun olup olmadığını bildirmek — ve icap eden tavşiyelerde bulunmak mümkündür. Zeki ve başladığı bir işi intaç elmeğe gay- ret eder bir karakterde olduğunuz da mu- hakkaktır. Tekrar müracaatınızı bekliyo- rum. —179— Fatih, B. N. Y. 9-3: Yaşınız 30 duna fazla olacaktır. Boyu- puz uzundur. Bünyece zayıf görünüyorsu- nuz. Asabi ve kavkacı bir tşhlatle olduğu- nuzu, hiddetlendiğiniz vakil her şeyi unul- tuğunuzu yazınızdan — anlamaklayım. Bu şerait içinde samimi bir muhit yapmanıza Amkân olamazdı ve olamamışlır da. Her- şeyden evvel asabi vâ kavgacı — tablatin! terektmelişİniz. Bunu yanmadıkça — diğer gayretleriniz fayda veremez, —A$0— Şişli - Emel - 23: Genestnie. Boyünuz ortadan — fesladır, 368 £KAURAKWNAKN KY2 —— Z U aa eee dt — Cevapları veren Profesör Sanerk Gratfo'oji ve Grafo netri mütehassısi Girar şiymansınız. Yarıpızdan çalışmaktan pek hoşlanmadığınız peticesini çıkardım. Hayatta aradığınız ve en fazla kıymet ver diğiniz, lüks bir bayattır. — Kpnforu bol muhitte, her istediğinizi üzülmeden bul- mak, nazarı dikkati celbederek yaşamak emelinizdir. Fakat kendi zekânıza, kendi enerjinize istinat etmiyen ve mubitinize de fayda vermiyecek bir yaşamayı, haya> n en zevkli — ve randımanlı şekli gayk mağa imkân voktur. Clddi eserler okuma> mızı, hakiki hayatlın — mahiplif sabıne ve safhalarına dikkatle nüfuz etmoğe calışma- mızı ye bundan sonrya busjinkü programı» nızı bir daha tetkik etmenizi tavsiye ede- Bi N —iöl— 17-06-55 Vaşınızı tam ılıul tesbit edebildiğimi iddla elmemekla beraber — herhelde 35 i aşkın bir sinde olduğunuzu söyliyebilirim, Ciddi ve calışkan bir zatsınız, Yalmız sizi birax pahalsız görüyoruz: Mustaripsiniz. Bibassa şon — senelerde — bu isbirabinizi şritıracak bazı bödiseler — olmuş olacak- Ur. Hüdiselerin verdiği — üzüntüyü tadil edememek, bir çok defalar üzülmektir. Bu Üzüntü, işlerinize ve ilerinize de tesir et mektedir. Bu suretle üzüntü, hasıl ettiği tali Üzünlülerle de sizi — mütgessir eyle- mektedir, 026 ya noravan 938 de sikletiniz ozalmış olaçaktır. Tarlılımız, buluşumuüz Asabetini eörecekşiniz, Ep ezalma, bir ki- kodan da (fazladır. A$3— Galala - H.S.N. A: Yaşınız 20 dan noksandır. Bir ohıldı ve meselâ bir lisede talebe olduğunurzu tab min ediyorum, Riyaziyeye — istidadınızı iyi bulmaklayım. Zekj ve — çalışkansınız. Yalaız muntazamı çalışmıyorsunuz. — Daha programlı bir çalışma ile sâlnizden daha büyük bir randıman almak tabildir. Mesal kabiliyetinizi ve kudretinizi, dağılmamı- mız da şayanı tersiyedir. — Tecasüirlü 2a- da bütün düşüneelerinizi süyle bundan da vazgeçiniz, Hi en e BAA EMEN YS n L ..— çıktığı zaman, maiyetindeki zevat, gö- hirde istirahat ederek içki içebileceği iki yer gösterdiler. Kral Hanri buraya geldi ve büyük annem Roz Kateria, bu kadehi işte bu münasebetle aldı. Kadeh © zamandanberi asla kullanılmadı. Başpiskopos, gülümsiyerek bu kü- gük hikâyeyi dinlemiş ve mütehassis olmuştu,.. Yovaşça başını salladı ve: — Bana âdeta kzal muamelesi yapı- yorsunuz |.. dedi. Hafifçe sararmış olan genç kıt da şü cevabı verdi: — Monsenyör, siz benim için bir kraldan daha fazlasmız, siz hayatımın en büyük sırrını bilen insansımız., Şimdi. eğer tenezzül edersenir, sizi rahat ede- bileceğiniz bir salona götüreyim. Löi dö Rişliyö derhal ayağa İkalktı ve kend'sini, alleriin salonuna götüren genç kızı takip ettl. Sönra, Roz'un kçendisine döğru sürüklediği koltuğa oturarak : — Yövrura, dedi, sizi davete geldim. Motmazel Annais dö Lespar, ikamet- güâhında bugün vereceği yemek riya- fetine sizin de gelmenizi rica ediyor. — Ben mi, monsenyör?. — Evet, siz yavrum.. Siz burjuaziye mensüp okluğunuz için mi, size böyle bir davet yapılamaz?, Genç kız, mağrür bir eda ile başını kölditde; bir an düşünceli durdü, son- Ta göyle dedi; — Monsenyör, kont dö Molüs fazla konuşmaz; onun düşüncelerinden bazı- larını © bana söylemediği halde ben keşfettim. Fakat bir gün, nasıt ve ne- iden olduğunu bilmiyorum, bu şeylerden bahsettik; ona burjualarla asiller ara- sında hiçbir şeyin dolduramıyacağı bir uçurum bulünduğun söyledim. O dâ cevaben, asaletön, burjuazin'n, dü- kalığın, prensliğin, kontluğun ve hattâ hükümdarlığın, ehemmiyetsiz ve kıy- metsiz birer kelimeden ibaret olduğunu Söyledi ve bığılacın sahte birer uydur- ı l ı ına olduklarını da ilâve etti, Evvelâ an. Tamadım ve itiraf edey.m ki, âdeta hay» retler öçinde kaldım, Fakat mösyö dâ Molüsün bütün söylediklerine inaruyo- Başpiskopos ta: «— Evot, dedi, onun düşüncelerini iyi» ce tetkik ettim. Goriptir; © da aynen benim gibi düşünüyor; yalnız ben, ilâht emre Estinat ediyorum, o da. Ne ise, bu sözleri bırakalım yavrum, Mademki böyle düşünceleriniz var, daveti kabul edersiniz.. — Gelip matmazel dö Lespar'ın ma- sasına oturayım mı? Büyük bir wevinç- le, monsenyör, fakat bu gün değil.. Başpiskopos hemen sordu: — Yane zaman?. Roz cevap vermedi. Uzaklara dalan gözleri hülyalarını istievap ediyor gi- biydi.. Başpiskopos, genç kızın bu da- veti kabul etmiyeceğini ve kocası — ta- rTafından takdim edilerek, her tarafa, hattâ kralın nezdine bile girebileceği günü bekliyeceğini anladı. Bunun üze- rine bu genç buzjua kazının vakarıza hayran kalarak, oradan ayrıldı ve şöy- le düşündü; —- Düniyayı idare edenler, beşeriyetin için! görebilselerdi.. İşte o gün, Liyon başpiskoposunun yaptığı gar'p teşebbüls, Bir defa daha söylemiş olduğumuz veçhile, Lâi — dö Rişliyö geyet as1 düşünceli bir insandı ve samimi, müşfik ve çok derin imanı ona ancak insant! düşünceler ülham edi- yordü. O gün, Kurto sokağındaki ikamet- gâhında matmazel dö Lespar, hoyatı- ma borçlu olduğu üç insana, yani Lüi dö Rişliyöye, Molüs"e ve Trankavele veda ziyafeti veriyordu. Bu ziyafet cid- den soğuk oldu. Annais garip bir heyecan içindeydi « Başpinkopos, etrafı tetkik ediyordu.. Trankavel âdeta aptallaşmıştı. Her zaman gayet az konuşan Molüs, _vui- yetl kustarmak için, kendisinden hiç te beklenilmiyen nükteler yapmak mecbu- riyetinde kaldı.. — ” “Yemekten sonra, Annais, misafirleri- ne teşekkür ve Anjudaki malikânes nde, kendisini görmeğe davet etti ve ertesi günü horket edeceğini de bildirdi. Tram- kavelle Molüs çekildiler. Vedalar, dücl- lo üstadının kalbini sızlatacak derecede soğu kolmuştu. Molüs lâkayt bir. ta- vırla omuzlarını siükiyordu" Kart — Fis sokağındaki eve döndük- leri zaman, Trankavel, acı bir tevirlat — Artık her şey bitti ! edi ve Molüsün cevap vermediğini nce İlâve etti; — Evet, bitti, çünkü yarın gidiyor! Molüs takin bir sesle; — Ne çıkar? dedi, gldlp onu Anju ida görürsünüz. — Avât, — Haldemız var, onu Partiste görmek daha iyi... — Kont, alay ediyomunuz.. Söyle diklerini duymadınız mı? Yarın — gidi- yor! Bunu kendisi söyledi. — Eh! Bundem ne çıkar?. Trankavel o kadar büyük bir ümit- &'zl k içindeydi ki cevap vermedi. Mo- Tüs te israr etmedi.. Annais dö Letpar, hareket hazırlık- İarını yaptı. Başpiskopos, onun ikamet- gâbhına yerleşmişti.. Mademki, — artık katdinalle barışmışlacdı, saklanmağa lüzum yoktu. .Bunun İçin ev tekrar es« ki halini âlmış ve an Eki kadar uşakla hademe de, evin hizmetler'le meşgul ol- mağa başlamışlardı. Bu adamlar, genç hrammlariyle beraber Anjuya güdecek- lerdi. Erteti sabah, her şey hazırdı. Başpis- kopos ta Liyona dönecekti.. Fakat ha- reket hazırlığı için hiç bir emir verme- mişti. Annaise de bir şey söylememiş, sadece büyük bir dikkatle onu tetkik eınlıtl. thıyel.ırıhıyıhmrkmık gelince, genç kizin elini elleri arasmâ aldı ve şefkatli bir sesle şöyle dedi — Bir kaç gün daha kalmanttt etsem, kabul eder misiniz? ,Belki —Ö her rzamca için Nn'bnıiıduıyn“’ h. xımıuıııııımuumiıhl“" belki de hiçbir zaman — görmü Bir veya iki haftanızı bana ı—ı—" m'siniz? Annals Ürperdi. Dikkâtle başpiskö” poıunıehndnhhncıuw Jarında, kürmaz, fokdt tatlr ve şefketl bir tebeselim gördü. Hismiyarını Sf miyecek kadar mert bir kazdı: Heyetari içinde titriyen bir sesl€! — Baba.. Diye töze başladı. Pakat göz yaslt içinde süstü. Dullhıhdlnıdyîe.ıvı"w yebek kadör mütehassis ölan başhi't'” pos tat —Kııııevııuhı—l.. Diye kekeledi.. Annais, ’_._, gayret sarfederek, heyecanımı ş ten sonra devam etti. —Iöıyö'l'uıhıdhıw ıümhdml.lykoıılıııııiıl' mu istiyorsunuz., Pekâlâ! Şu baldi den on beş gün mühlet isti! Te lııpııhoı»ı.mknaddl bİZ le: <e UU ’.' —s&:eddm.unucnım'" rTum, dedi. ; Bunun üzerine Annals kaldi- ı’ beş gün müddetle, hiç kimsenin # yay, dılıııqel.,unmliurlwi” ör Onu yakından tanıyan herk’-u_' dece, intikamı peşinden koşdü mmıamrqanunml“'ıl k bi ki: ınunııe ,051 cel genç *î bâkir bir ruhun bütün ,ı ve içindekdi gürtiriyle bile, t rik eden mübalâğasını ın”"" di.