27 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Uata dau: 'Ş ! "lu yan mışfar h lRî Benç ile konuşuyordum. ; — Son zamanlarda, dedim, te- H&t. e epeyce kitab çıktı. İçlerin. A, ctbi fena.lm olduğu gibi iyileri Meselâ Remzi kitabevinin “Dün- uıı"1'l'it'leı'ıııf;len tercümeler serisi,, e'İllmı' musunuz? Hem temiz » hem de pahalı değil; şimdi- da yirmi iki, yirmi üç cild kitabevi de ne güzel ki- & mğ;kmyor' Şu son günlerde An- h%m Symphonie pastorale'mnı, 'İn hikâyelerini ve Abb& Pre. î Manon Lescaut'sunu — verdi, y Lescant: dünyanın en güzel en “::ihtıru romanlarından Diri... *l mu? Neler okuyorsunuz? h'z::tim yok ki! dedi. Yyıl evvel gençlere niçin oku. sorulunca okunacak kitab , diklarmı söylüyorlardı; şimdi Üeğişti: “Vaktim yok!” Bazıla- kitabm pahalı olduğunu söylü- İi Onlara hediye olarak veya geri ,, Cek üzere kitab verin. Görüyor- | M Hİ çoğu başka bir bahane bulu. * Hikâyedeki kız gibi onların da yok. Va D da ne demek? İnsan mecbur ol- G m"?i yapmak için vakit bulamaz & ? Siz kendinizi okumağa mec- ÇA okumağı sadece bir Nürpoyera bir ziynet sandığmız için —'w. | ne kadar tutumlu bir hq_ İduğunu bilirsiniz. Aşağı yüka- i sız para biriktirir. Başka hîl'&hat etmez.- Bir almanakta “ Sey görmüştüm: “Asgari ma.. Memurun büdecesi”, karşısın. TYAKgurt teret &lan işçinin bild- Eq- ikisinde de tasarruf faslı % Ani eline pek az para geçer bir Nlçhl de o paranım bir kısmımı ar- çh' ihtiyac... “Havayici zaruri- * Kitab okumanm da sizin i. k ş:nhîr ihtiyac, “havayici zaru. ğ E ——-p:r-_—)_aı olması lazımdır. O zaman Ursunıız. Almanaktaki büdce EEİRE dlye vi “sey % Onun için de her gün o- n Hiç olmazsa bir saat, iki sa- Nlh i'h , bu ihtiyacı duyuyor- % '0 mıı gerçekten kendinizi gn-miş sayabilirsiniz. dediğimiz işte . %Wn' Ama iyisi olur, büyü. 1 "ayıfıvafenmdaoıur.o l%w işi ne kadar çok olur. . hşeğğünün bir kısmını okuma. yen adam - en yüksek de şahadetnamesi, şaha- olıa yine münevver, in. !' medreseye gidenlere “suh. * Sonra bizim “softa” diye *tiğimiz kelime. Softalığı, h,mmülgı mana ile sevmem, hem fakat medrese de ilim, Ihvı ile yanan ıda.ma %hmm! gönlü yanmış diyen- çoT söz söylemişler. Sizlerin " değilsiniz, bunun için W vakit buldüğunuz hal- U olmryan kitabları oku- fıht bulamıyorsunuz. Gönlünü. hhb — , başka türlü felâh çare. Nurullah ATAÇ b vvhldehağı ,. ntoryomunda Yo tesisatı eti bü sene İstanbul toryom ve sanator- tün dünya. istasyonlarını a.heı tesisatı yapma- tşir. On beş lâmbalı bir ve ön hoparlörden hu tesisat. memleketi- Tadyo tesisatı olacak. . H | Kğ:ğ:ğîmlî; Şoförler ve işçileri es- ı.'ı"'l"“!tı:ıu:ıu İdare 'heyeti tarafnıdan D aâmnın L.k.s'“hbmm otomobil,otobüs,kam _M %;'h Dlerile*şoförler ve iİşçi- l ıq“ Bünn saat 14 de Ca- tetkiki ve 938 BVİ salonunda ikin- tesbıt edildi BAğ- Baştarafı 1 incide etikettekinden başka et satan kasap- lar hakkında takibat yapılacaktır. Bu gibilerin verecekleri para cezası da en az S0 liradır. Tesbit edilmiş olan fiatlar azami . dir. Bt fiatlarmı murakabe komisyo- nu her hafta toplanarak yeni fia'tları tesbit ve yeni değişiklikler yapılırsa halka ilân edecektir. Valinin beyanatı Et fiatları meselesi hakkında vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ, dün gazetecilere şu beyanatta bulun. muştur: “ — Sehrimizde et fiatlarımın on ku- | ruş indirilmesi hakkında ittihaz edil- miş olan karar martm birinci günün. den itibaren fııIı yat sahasında tahak- kuk etmiş bulunacaktır, Halkımızm iyi beslenmesi bakrmın. Balıkçıların kongresi :Balıkçılar cemiyetinin senelik he- yeti umumiyesi yarın Eminönü Halk- evinde yapılacaktır. Gürültülü olacağı anlaşılan bu toplantının dedikoduları şimdiden yapılmaktadır. Balıkçılar cemiyeti diğer cemiyet- lerden çok farklı vaziyette bulunmak- tadır Çünkü bu cemiyet altı aydan fazla bir zamandanberi idare heyetsiz. tından çıkan ve İktısat Vekâletinin de müdahalesini icap ettiren bir iktısadi meseledir. ; Geçen sene balık işlerile dolayısile resmi sanatı olan iki zat İtalyaya gi- derek İtalya hükümetile temasta bu- lunmuşlar ve İstanbulda balık ihra- catmın yanlız kendi ellerile yapılması- nı temin edecek bir inhisar kurmağa kısmen muvaffak olmuşlardı. Bu ha- ber İstanbulda şuyu bulunca derhal şikâyetler yükselmiş ve İktisat Vekâ- leti işe el koyarak İstanbulda Türk- ofis vasıtasile ve sonra müfettişler de- lâletile tâhkikat yapılmıştı. O zaman bu meselenin büyümesin- den çıkan ihtilâflar yüzünden Balık- çılar cemiyeti idare heyeti de ikiye ay- rılmış ve idare heyetinin reisile iki azadan gayri uzuvları istifa etmişler- di, Bu istifa işinde Ticaret odası ida- re heyeti karar vermeğe kendini sa- lâhiyetli görmediğinden mesele İkti- sat Vekâletine bildirilmiş ve yeni bir tahkikat devresi başalmıştı. Şimdi heyeti umumiyenin toplanma- sı münasebetile yeni heyetin seçilme. si zarureti hasıl olmustur. Fakat o za- mandanberi ihtilâf körüklendiğinden toplantıda epeyce münakaşalar olacağı anlaşılmaktadır. l J dan büyük bir ehemmiyeti haiz olan bu gıda maddesine hükümetimizce cid- di surette el konulmuş olması ve ka- saplık hayvanların istihsal mıntakala. rından istihlâk mahallerine gelinceye kadar bütün seyri hareketleri gözö- nünde bulundurularak ilk hamlede et fiatlarından on kuruş düşürülmesini İstanbul müstehlikleri hiç şüphesiz “minnet ve şükranla” karşılıyacaklar. dır. Bu tenzilât, kasaplık hayvanın muh- telif kademelerden gecerken, istihsal mahiyetine inzımam eden unsurlar ü- zerinde en başta hükümetimiz olmak üzere İstanbul Belediyesi ve ticaretle alâkadar vatandaşların yapmış olduk. ları fedakârlıkla elde edilmiştir. Bu tenzilât işinin tahakkukuna ça- lışırken kulağıma gelen ve ötede beri. de tekrar edildiğini işittiğim bir de- dikoduyu burada bilhassa mevzubah- setmek istiyorum, Bazı “menfi ruhlu adamlar: “Et fiatları muayyen bir zamanda zaten düşecekti, bu itibarla iddia olunan tenzilât bu fiat sukutu. nun tabif bir neticesi sayılmalıdır.,, yolunda şurada burada bazı sözler sarfetmektedirler. Halbuki vaziyet hiç böyle değildir. Bizim yapmış olduğu - muz tenzilât, istihsale ve normal arza yüklenen ve bu itibarla bunlarla pera.. kende satış fiatı arasındaki mesafeyi açan unsurlear üzerindedir. Bu tenzilât payı daimi olduguna na- zaran 1 marttan sonra ilân olunacak fiatlar tenzilâttan evvel teşekkül et- mesi lâzımgelen fiatlardan daima on kuruş aşağı bulunacaktır. Şüphe yok ki bu müdahale eti dâimi surette mu. ayyen ve mustakar bir fiat had ve se- viyesinde tulmak maksadmı gütmek de değildir. Bütün tüccar mallarının tâbi olduğu fiat temevvüçleri elbette mevsime, arz ve talep şartlarına istih. sal fiatlarma nazaran et fiatlarında da cari olacaktır. Bizim, müdahalemiz bu normal temevvücatın muhassalası olan fiat üzerinden het mevsimde ve bütün şartlar altında kilo başma on kuruş indirmek esasına müstenittir. Pekâlâ biliyorsunuz ki İstanbul gi- bi çok kuvvetli bir istihlâk merkezine memleketimizin çok uzak yerlerinden kasaplık hayvan sevkolunur, Müuhte- lif istihsal mımtakaları, muhtelif mev. simlerde İstanbulu beslerler. Meselâ mart ayı koyün bakımmdan Karade- niz mevaridatının hâkim olduğu bir aydır. Bir müddet sonra kuzu ve bu. nu takiben nisan ortalarma doğru di- ğer mmtaka mahsulleri de gelmeğe başlar. Bu intikal devreleri yani bir mintaka mahsulünün azalmağa yüz tuttuğu ve diğer mıntakalardan ka - saplık hayvan sevkiyatımm tamamen bollaşmadığı devirlerde et fiatları yük. selmeğe meyletmisş bulunur. Mart ve nisan aylarında et fiatları böyle bir va- ziyet arzeder. İstanbulda tatbik olunacak et fiat. larını tayin eden komisyonun koyaca- ğı fiatlar azami fiattır. Bu fiatlardan ucuza satılacak olursa müdahale edil- miyecektir. Komisyon hu fiatları hay. van borsasiyle mezbaha toptan satış fiatları esası üzerine tesbit etmiştir. Bu komisyon bu hafta toplanarak fiat- larda bir değişiklik olduğu takdirde tekrar fiat tayin edecektir. İlân edilen fiatları behemehal tat . bik edeceğiz. Bütün zabıtai belediye memurları bu hususta kat'i talimat almışlardir. Tesbit olunan fiatlara et vermiyenler veyahut nevi üzerinde oöy- namak itiyenler derhal cezalandırıla - 'caktır. Bu noktayı izah ederken muhterem halkrmızdan da bir ricamız vardır. Bu hareket sırf halkın doğrudan doğruya menfaatini istihdaf etmekte olduğun. dan et alışverişinde halkımızm da dik- katli ve hassas davranması, resmi ma. kamat ve memurların işlerini çok ko. laylaştıracaktır. Herkesin aldığı etin ve parayı ona göre vermesi kasaplar- dan resmen İlân edilen fiatları arama. sı bu davayı esasından halledecektir.,, Bir Türk gencinin Fransada muvaffakiıyeti Galatasaray — İisesi ve İstanbul Hukuk * Fakültesi mezunla - rından olup Hukük doktorası için Pari- &e gitmiş olan Ha- lim ? “Teyfik * Alyot doktgrasını vermek için çalışırken ayni zamanda — Sorbonda Felsefe — fakültesini ikmal etmiştir. Doktorasını “yeni malbuat rejimi,, tezi Hukuk doaklorüu — ile çok iyi derecede Halimme Tevfik — kazanmış olan Halim Tevfiğin tezi gerek profesörleri ve gerekse münevverler mu- hitinde büyük bir alâka — uyandırmıştır. “Revue nouvelle du Dorit' international priv&,, ve “Revue international de la radi- öelectricite,, mecmuaları kendisinden şu şekilde bahsetmekledirler: “Halim Tevfiğin kitabı, Fransa bhukuk edebiyatının darin bir boşluğunu doldür- müştür. Şimdiye kadar ancak, ilmi olmak tan ziyade — siyasi mahiyette — makaleler yazılmışltır. Halim Teyfiğin kitabı gibi bir eser cidden eksikliğini hissettiriyordu.,, “Kitap, geniş bir küllürün — ve bu eser için elzem olan edebi ve felsefi olgunluğun mahsulüdür.,, Kendisi Paris Türk talebe birliği mües- sisi ve reislerinden olup, ayni — zamanıda “Paris Balkan talebeleri ittifakı,,inın mü- essislerindendir. Bu ittifakın Tiyasetinde bülünduğu müddetçe Pariste, gerek Kema- list Türkiye ve gerekse Balkan ittifakına dair alâka ile takip edilen konferanslar l vermışlır. lOPlanltva herhal- | l'lcı edeı-iı_ —ii ea Tn N İÇERDE: * T.H.K. İstanbul şubesi tarafından her sene terlip edilen Tayyaâre balosu dün ge- ce Perapalasta verilmiş ve davetljler saba ha kadar zevkli bir gece geçirmişlerdir. * ANKARA MEBUSU Rasim Aktar dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün kaldırılacak ve Erenköy mezarlığına defnedilecektir. * İZMİR mıntakasındaki tülün rekolfesi 36 bin tondur. Bu miktarın hemen hepsi müşteri bulmuştur. * DAHİLİYE VEKÂLETİ —Zonguldağa su getirtmek için, Zonguldak belediyesi- nin belediyeler bankasından 120 bin lira borç almasına müsaade etmiştir. * VEREMLE MÜCADELE - cemiyetinin senelik kongresi dün aktedilmiş ve 20 ki- şilik bir merkez heyeli seçilmiştir. Bunlar gelecek hafta toplanarak heyeti — idarayi seçeceklerdir. * VİLÂYET 938 bülçesinin varidat ve masraf kısımlarının müzakeresi bir mari salı günü başlıyacaktır. Bütçe 4468105 li- radır. * Muallimlerden kıdex;ı zammat alamiyan lar için yapılan teşebbüs üzerine, zamla- rın hazirandan ilibaren verilmesi karar- laştırılmış ve bülçeye tahsisat konmuşlur. 4 “akllelal * TÜTÜN EKSPERLERİ içinde piyasa- da serbest olarak çalışanları imtihan için kurulan komisyoya 18 müracaat yapılmış ve bunlardan sekizi muvalffak olmuştur. * MÜZELER idaresi şehrin — muhtelif yerlerinde bulunan eski Bizans eserlerini Ayasofya camiinin bahçesinde teşhir ede- cektir. * UMUMİ hapishanenin — tahliyesi için Adliye vekâletinden emir beklenmektedir. Şimdiki halde buradaki mahpusların sayı- sı 500 kadardır. DERİ SANAYİİ'nde görülen küçülme ü- zetine tetkikata başlayan müfetlişler işle- Jerinin ilk safhasını bitirmişlerdir. * İSTANBUL LİMANI için Hamburgda inşa edilmekte olan su gemileri denize in- dirilmiştir. Bunlar nisan içinde tamam- lanmış olacaktır. * HUKUK FAKÜLTESİNDE yapılmakta olan doktora imtihanları neticelenmiş ve imtihana girenler arasında yalnız medeni hukuk asistani Ferit Hakkı muvaffak ol- “—muştur. Te A” G e ” TT Ö e * EMİNÖNÜ meydanının açılması mak- sadile yapılacak olan islimlâk — yüzünden bu civardakik diğer dükkânların kiraları birdenbire yükselmiştir. * * B. M. MECLİSİ iki martta açılacaktır. Ruznamede birkaç hesabı kal'i lâyihası İle zeytin ağaçlarının korunması hakkındaki lâyiha vardır. * KÖY MEKTEPLERİNDE ders vermek üzere yetiştirilen ve orduda çavuşluk ya- panların âlındığı kurslara ilkimektep mezu nu köylü kızlarının da alınması kararlaştı riliflıştır. * EKALLİYET ve HUSUSİ mekteplerde, tedris ücretinden gayri talebeden hiçbir nam ile para alınamıyacağı alâkadarlara bildirilmiştir. * KÖMÜR ve ODUN fiyatları havaların soğuması üzerine birdenbire — artmışlır. Kömürün kilosu 7 kuruşa, odunun çekisi de bazı yerlerde 5 liraya satılmaktadır. * ERZURUMDAKİ kehribarcılar ile do- kumacılar bir kooperatif kurmak için ara- larında temaslarda bulunmaktadırlar. A- lâkadarlar arasında yakında — umüuümi bir toplantı yapılarak her iki kooperatifin teş kili için icabeden tesmi — teşebbüslerde hulı_xşııdmaşı karar altına alınacaktır. cinsini ve mahiyetini dikkatle araması | KURUN'da Milletler Cemiyeti ne oOlacak? SIM US, bugünkü —başyazısında, İn- giliz başbekili Çemberlayn'ın Avam kamarasında Edenin Cenevre — siyaselini tenkid yollu sözleri üzerinde — duruyor:; onun Milletler cemiyeti hakkındaki düşü- nüşünü tesbil ve tahlil ediyor. İngiliz baş- vekiline göre, Milleller cemiyeli bugünkü teşekkül tarzile kolleklif - emniyete köfi değildir. Kararları bugğnkü sanksiyon u- suüllerine bağlı oldukça mühim ve hapatt olan vazifesini ifa edemez. Kurun başmuharriri diyoör ki: “İngiliz hariciye nazırı ile — müsteşarı Lord Kranborn istifa ederken — Milletler cemiyetinin şimdiye kadar sözde var olan manevi prestejini de beraber götürdüler. Milletler cemiyeti bugünden itibaren bey- nelmilel sulh ve emniyet işlerine müda- hale edebilecek bir müessese olmaktan artık çıkmıştır. Ancak diplomatların zaman zaman uğ- rıyarak orada kendi meslektaşları ile has- bihal edebileceği beynelmilel — bir klüp, yahut dünya meseleleri için beynelmilel bir istişare odasi haline gelmiştir. Bununla beraber İngiliz — Başvekili şu ümidi veriyor ki bugün en hayati vazile- sini yapamıyacak vaziyete — düşmüş olan Cenevre müessesesi bir gün belki canlana- bilir; fakat Cenevre müessesesinin bir gün gene canlanabilmesi ihlimali — ne kadar var ise bugünkü zaaf halinin gittikçe arta- - rak bütün bütün dağılıp yok olması ihti- mali de o nisbelte bulunduğunu unutma- mak lâzimgelir.,, AKŞAM' da “Dörtler misakı,, fikri KŞAM'da F. Tanur,: Dörtler misakı fikrinin gene dünya siyaselinin &e- saslı meselelerinden birini lteşkil etliğini söylüyor: “Demokrat zihniyetinin kaidelerile, kü- çüğü, büyüğü, orltancayı damının altında toplıyan ' Milletler Cemiyeti, faşist devlet- lerin yadırgadığı bir teşekküldür. Malüm, Onun için birer birer çekildiler. B. Muso- lininin hayli zamandır fikri, İtalya, AL manya, İngiltere ve Fransadan mürekkep, dört devletin elele vererek Avrupa sıyase— tini idare elmesidir. Deveran eden rivayellere nazaran, İn- giliz Başvekili, Sövyetleri ve Milletler ce- miyetini kenarda bırakarak böyle bir an- laşmaya meyletmiş. Edenle aralarındaki ihtilâfın esası da buymuş, İtalya ve Al- manyayla mütabik kaldıktan sonra, Fran- sayı da arkasından sürükliyecekmiş.. Fakat, Lord Halifax'ın iktidar mevkiine geçer geçmez İtalyan gazetelerini memnun etmiyecek şekilde Milletler cemiyetinden bahsetmesi, bu tevatürün bir dedikodudan ibaret olduğu hissini kuvvetlendiriyor. Buna rağmen, bazı devletleri, yeniden kuvvetle ortaya atılan bu “Dörtler misakı,, sözü memnun eltmemiştir. Meselâ Lehistan Hariciye nazırı Bekin yakında Romayı zi- yaret edeceğinden bahseden bir telgrafla, Varşovanın fikri şöyle bildiriliyor: — Bir “Dörtler misakı,nın aktedilmesi- ne veya ayni surelle teşekkül edecek bir devletler grupunun diğer devletlere hük- metmesine muarızız, Bizim mensup bulunduğumuz ve artık klâsikleşmiş bir tabirle “bir devleti muaz- zama,, halinde olan Balkan antantının da bütün bu vaziyetlere karşı siyaseti malüm dur: Milletler cemiyetine bağlılık ve dev- letler arasındaki bültün anlaşmaların Mil- letler cemiyeti prensiplerine uygun olma A Son Pastada Sakat bir tamım AARİF vekdleti son günlerde mektep- lere şöyle bir tfamim yaptı: “Bir muallimin iktidarı talebesinin muvaf fakiyetile ölçülür, halbuki bir çok mektep- lerde birçok talebenin dönmekle olduğu görülüyor: Müunallimlerin, — vazifelerinde muvaffak olduklarına dair rapor alabilme- leri için sınıf mevcudunün en az üçte iki- sinin sınıf geçmesi lâzımdır. Bundan son- ra bu esasa göre çalışılması İcap eder. Burhan Cahit, bu kararile veköletin teh- likeli bir tecrübeye girişliğini — söylüyor. Muharrire göre, bugünkü tahsil ve terbiye sislemi muallimin bilhassa orla tahsil dev- relerinde talebe üzerinde müessir ve olo- riter olmadığını isbat etmiştir. — Yazısına şöyle devam ediyor: “ Ne evinde, ne mektebinde hiçbir zabt ve rabta bağlı olmadan — ve hiçbir zeerl tedbirin kendisini tazyik edeceağinden korkmıyan haylaz, tenbel bir talebeyi ıslah etmek için vazife âşığı en kıymetli bir mu- allimin tatlı dilinden başka ne silâhı, ne vasıtası vardır? Amerikan ve Alman peda- Roji sislemleri o seviyede talebe içindir ki daha doğuşta tam bir medenl insan terbi- yesi ile yetişir ve mektep çağına geldiği zaman kafası ve rühu mektebin talim ve terbiye metodlarına adapte olacak şekilde pişkinleşir. Bunu bizim mekleplerimizde Kü (Lütfen sayfayı çeviriniz)) « 4 mü'l » e M l TT F A A GA FT