Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
AKŞAM POSTASI Sahibi ve Neşriyat Müdürü Hasan Rasim Us İDARE EVİ : Istanbul Ankara caddesi Posta kotosu : İatanbul 2A, Tolgraf sdresil İstaabol HABER Yazı işleri telefonu: 23872 idare KA “ : 24370 ilân . a : 20335 © ABONE ŞARTLARI Yürk Pen Senelik #.400 Ka #.T00 Ka ö &ayvlık Tt10 , 1.450 * 3 üvlik *00 4 800 » V öylk b0 » sH0o » Dış Siyasa Arasın ve Me- taksasın nmnutuk-: larına görepakt. Yazanı: Nizameltin NAZİH ÜRKİYE Dışbakanı Doktor A- 'ras taralından verilen ziyafette söylenen nutuklarla, Balkan pal:tının mânası ve kıymeti üzerinde hldirmek- te israr ttiğimiz müsbet fikirlerin ha- kikatlere aynen intibak etmekte olduk- ları ve bu fikirlerin marazi bir nikbinlik sutetinde tefsirine cclâ imkân olmadığı bir daha tebarüz etmiş bulünuyor Balkan paktının en büyük hususiyeti nedir? Doktor Arasın nutku bü sorguya göyle bir cevap veriyor: ; — Her türlü muzmer fikirden âri bir siyasetle dünyaya itimat vermiş ol- mak... » Ayni mukadder sorguya, general Me- taksasın, konsey başkçıcır sıfatiyle ver- idiği nutuk ta şu cevabı vermiş bulunu- yor: “— Balkan paktı bir anm siyaset icaplarına istinat eden bir bina değildir. Hiç kimse aleyhine mütevzccih olma- Mması itibariyle hedefini ortodan kalkmağa mahküm bulunmu- YOr.,; Evet, insanlık duygularımın ve mua- sır medeniyeti kozçuma endeşelerinin siyasa terazilerinde artık hiç bir mâna ifade etmediğ'ni sandıracak binbir se- beple karşılaştığımız bugünlerde insan- lığın ve medeniyetin — devamına bizi inandıran biricik vesika asla kısa ömür- | lü olmağa mahküm değildir. Balkan Paktı dördüncü yılına, ilk günlerdeki kıymet ve kudretini sarf ede ede değil, bilâkis başladığı günlerle nisbet kabul etmiyecek derezede sağlamlaşarak, şu- urlaşarak, yüksek bir kudret olarak u- laşmış bulunuyor ve bu hal şu betbaht dünyanın en büyük teselkszidir!. Acaba Balkan Paktı devletleri, bir hayli çetin yollardan geçerek vardık- ları bugünkü merhaleyi, güzel anlaş- malurının bir sonu, şerefli bir gayes gibi mi farzetmektedirler? Hayır.. Muhterem doktor Ârasın nut- kunda büu mukadder suale de şöyle bir mukabe'e buluyoruz: “— Dört yıllık yorulmaz bir faaliyet- ten sonra Balkan antantının tam ve mutlak muvaffakıyeti hakkında en kü- çük bir ihtirazi kayit dermeyan etmek- sizin onun bilânçosunu yap: biliriz. Fa- kat kuvvetimiz, yalnız geçmişe bakabil- memizde değildir; istikbali de, barış olan davamızdaki doğruluğun bize ver- idiği tam itim-ıtla ve onun zaferine olan imanımızla derpiş edebiliriz.,, Bugünün hiçbir siyasi itttifakı, hiç- bir siyasi kömbinezonu, “itilâlf,, ı, “mih- ver,, i, anlaşması ve dostluğu namına konuşan hiç bir devlet adamının nut- kunda ve sözlerinde böyle bir itimat ve nikbinlik sezmek mümkün değildir. Ni- tekim ayni itimat ve nikb'n! ğin ayni de- recede güzel bir ifadfesini de gene Mmuhterem generv' Metaksasın nutkun- da şöylece bulabiliyoruz: “— Dost ve müttefik dört Balkan devleti arasında kurulan ve bu devlet- lerin karşı'ıklı münasebetlerinde hâ- kim olan itimattan küvvet bulan an- laşma, beynelmilel sahada, aradaki bir- lik ve ahenk sayesinde her«'in deha bü- yük bir ehemm'yet almaktadır. Öyle ki Balkanların istiktarı için tasarlanan Baltan paktı umumi sulh davası hiz- metinde de kıymetli bir âmil olmuştür. Bir'ifimizin 'stikbaline sarsılmaz bir imanla mütehassis bulunuyoruz. ,, 'Tekrar ediyoruz. Muasır tiyasa dün- yazınım hicb'r ittifakı, hicbir. komb"- Nnezonu ,anlaşması, mukavelesi veya mihveri bunlarla ilgili bulunan hiçbir devlet adamına böyle nikbin konuşmak * bülur bulmaz : ıll kede bırakılmamalıdır. bt â:::::::::::::::un:::::::::::sc:::::::m Dojru ::::::i:'::.. Leğil mi ? : ETE Bakumsnzhkfî idaha ne kadaı—g idevam edecek: # Gün geçmiyor ki, tramvay şirke- Emin, arabasarına, yollara ve tesisa $ lina harşı göslerdiği lâkaydi ve ba- ş Cımsızlıktan bahsetmiyelim. $ Çünkü, her gün haikın aleyhinde ! t olan yeni bir bozukluk veya tehli. # ke doğurabilecek hüâdiselerle, kaza . -.. .. .. v 4 larla karşı karşıya kalıyoruz. Daha iki gün evvel, üç günde 20 iramvay arabasının - bozulduğunu ; yazmış ve alâkadarların nazarı dik. ; katini celbetmiştik. Dün de sanki # şirkelin gösterdiği lâkaydiyi ispat : etmek istermiş gibi, tramvay tesi. satında iki mühim bozukluk daha ol- müuştur. H Bunlardan biri sabahleyin erken - İi iş den Ortaköy hattında arabaların iyi * B işlememesi neticesi yapılan araştır ! ma sonunda anlaşılmıştır. H Ortaköyde hatltı havaiye cereyan fi H veren kablonun bozuk olduğu mey. : !: & dam çıkmış ve seyri'sefer S0.40 da- #i kika inkıtaa uğradıktan -mra kablo ; $ hamir edilmiştir. :ğ İkinci bozukluk ise köprü üzerin *i teki ana kablonun köhneliği yüzün |: İ den vukua gelmiş ve burada tram . t ! vaylar bir. müddet işliyememiştir.. iğ Bu yüzden birent matandaşlar işleri- İi ve geç kalmışlardır. ğş t İ ! : ::m::a::::.::::::::::::ı::::: HÜ NURE AA Hi b Pi bit ; : ! sessLsrassee ğ : : $ : ; “ane Ve GEĞENEEDAE A A NGU sarı dikkatini celbederiz... Bu şirketin köhne ve bozuk tesi mfmı bir dn evvel dö>e'tmesi iç'” Kati talimat verilmeli ve İstanbul :£ 'İ tıların hayatı. bir şirketin hasis dü. â sünseleri yüzünden daha faz'a tehli- â Hbiibebrit bbbit bbbit L L Nafia veküâletinin tekrar tekrar na. : Devlet ziraat işletmeleri Devlet ziraat işletmeleri kurumu, teşkilâtını tamamlamış ve faaliyete geçmiştir. Kurum iktısat ve ziraat ve- kâletleri tarafından aldığı iktısadi ve ziraf direktifler dairesinde çalışmala- rına devam etmektedir. Atatürk tarafmdan hediye edilen müesseseler müdürlerinin Ankarada kurum merkezinde yaptıkları toplantı. larda bu müesseselerin vaziyetleri e saslı surette tetkik edilmiş ve idare ve işletmeleri hakkında yeni kararlar ve. rilmiştir. imkânını bahşetmez ve eğer bu neviden bir devlet adamı nikbin gözükmek sa- lâhiyetirâ, bir an için, kendisinde bulur- sa dinleyenlere asla bir ittmat telkin e- demez. Balkan antantı namına konu- şan devlet adamlarının nıkbinliklerini dünyanın İtimatsızlık ve isthza ile kar- şılayamaması Balkan paktının böyle bir itimatsızlığa ve şirretl ğe zerre ka- dar imkân vermemekte olmasındandır. Bu tılsımlı hzl, Balkan Paktının bir zo- raki mihver, bir tecavüzi ittifak veya tazyik kombinezonu — olmamasından, yalnız bir takım siyasi şahısların veya zümrelerin eseri olmamasından, doğru- dan doğruya dört medeni ve insan mil- letin müşterek İimanı ve kalbi oluşun- dan ileri gelmektedir. 'İşte bunun icin, bu derece insani ve samimi olduğu iç'ndir ki Türkive Dış Bakanının “bugün dağılmaz birliğimiz- le milletler arasında bir dostluk vasıta- sı olmak emelindeyiz.,, deyişi insanlığa bir teselli ve büyücek mânalı bir Ümit bahşetmiş oluyor. Nizameddin NAZIF L Hatıralarımı anintan CEYMS NOBODİ Uzattığı kâğıt Almanların Şarlrua | istihbarat teşkilâtında - çalışan Hurter «imli bir adamın raporu idi. Arman Ja- nın İtilâf devletleri hesabına çalıştığını bazı şahitlerin ifadelerine atfen bildiri- yordu.. Raporu okuyup bitirince; — Hâdise hakikaten çok vahini, de- d m. Fakat raporda ileri sürülen iddia- ların isbat edilmesi şart.. Bana kalırsa bu adam bir hain değildir. — Bu kanaatiniz neden ileri geli- yor? — Çünkü Arman Jan şimdiye ka- dar bize bir çok büyük hizmetlerde bu- lunmuştur. Ceyms Nobodin n Hotmon- da bulunduğunu, onun sayesinde öğ- renmedik mi?, — Onun mücrim olduğunu isbat e- den şeylerden biri de bu değil m? yar, Hayretle sordum: — An'ayamaldım.. — Büunda anlaşılmıyacak bir nokta yok.. Meseleyi etraflıca muhakeme e- derseniz Ceyms Nobodinin suç ortağı olduğunu kolaylıkla anlarsınız. Arman Jan, Ceyms Nobodin'n Hotmonda 0l- duğunu, flân günü, filân saatte orada bulunactağını bize 'hbar ederek dikka- timizi hep o nokta Üzerine çekmiş, böylece İngiliz casusunun Moböj mer- kezinde kolayca çalışılmasını temin et- miştir. Muhakeme mantıki :di, beni de İlzam etti. Filhakika Arman Janın, kendisi- ni Ceym Nobodi diye tanıtan adamla anlaşarak böyle hareket etmiş olması mümkündü, Bir nokta benim de dik- katimi çek yordu: Almanya hesabına çalıştığı Belçika istihbarat teşkilâtınza malüm olan Ar- man Jar benim izimi takip için gittiği zaman tevkif ed lmemişti, -Bunun- se- bebi ne olabil'rdi?. Arman Janı müdafaa mı etmel', yok- se büsbütün mahvi iç'n çalışmalı mıy- dım? İtilâf devletleri hesabına — çalış- tığını anladığım takdirde birinci şıkı ihtiyar edeceğ'm muhakkaktı. Amma bu nokta henüz aydınlanmış bulunmu- yordu. Bu şüphe içinde ne müdafaa, ne de itham taraflarına yanaşmamağı mü- nasip buldum. Bu sebeple fon Birken- hayma şöyle dedm: — Muhakemeniz mantıki.. Yeni ve mütemmim malümat elde edinciye ka- dar onu hain telâkki etmek mecburi- yetindeyiz.. Ne yapmak fikrindesiniz? — Arman Janın evini araştırmak lâ- Zim,, — Evet.. Nerede oturuyor? — Bu civarda br yerde.. Hemen şim- di beraberce gidelim | Bir kaç memurla beraber odasına gittiğ'miz zaman o yoktu.. Kapıyı kır- dık, İçeriye girer girmez durakladk. Odanım ortasındaki masanın üstünde Moböj merkezinden çalınan dosyalar- dan dördü duruyordu. Fon Birkenhaym bana dönerek hay- kırdı: — İşte! Ben size dememiş miydim? İşte mükemmel, harikulâde br cürüm delili.. Ben diüşünceli ettim ? — Çok garip bir delili. . — Ne gibiz. — Arman Jan mesleğinin bir dâhisi değ İse bile çalınan dosyaları evine ge- Tonton amca düşünceli mukabele Entellicens Servisin en meşhur casuslarından Arman dJan'ın kapısını kırıp odaya girince masanın üzerinde çalınan dosyaları gördük aşık TEFRİKA No: 42 tirip böyle göz öriline koyacak derecede budala değ ldir. Bu dosyaların evinde bulunmasının onu idama götüreceğini akıl etmez miydi?, Birkenhaym ile Elvers biribirlerine bakıştılar. Sözler mdeki mantık onla- rı da tere'düde düşürmüştü. Yüzbaşı bu şaşkınlıkla sordu: * — Yani ne yapmamız lâzım?, — — Ne yapacağınızı tayin etmek size düşer. Fakat ben s'zin yerinizde olsay- dım Arman Janın hiyanetine hemen hült tmez, tahkikatın netices'ni bek- lerdim. Derhal nezaret altına almmalı, lâkin cezasını tayin 'çin tahkikat yapıl- malıdır. Bu iş bana bir tuzak gibi gö- rünüyor. », Arman Jan bir saat sonra yukalandı ve ik! Alman polisinin nezareti altında evinde ikamete memuüur edildi. Ertesi günü yüzbaşı fon Efrkenhayma gönder- diği bir mektup bu adam hakkında Almanların besled.kleri şüphenin yer- siz olduğunu Bana anlatmıza kâfi gel- di. Azlen Belç'kalı olan bu vatan haini mek'ubunda öyle köpekçe yalvarıyor, Almanlara yaptığı hizmetleri utan- madan, hattâ övünerek öyle bir sayıp dökü yordu ki bunu yazzıı adamın itilâl devletlen' hesabına çalıştığını kabul et- meğe imkân kalmıyordu. Bu husustaki kanaatimin doğruluğu iki gün sonra teeyyüt etti. Akşam üze- ri oturduğum otele dönmek üzere s0o- kaktan geçerken b r kapı dib'nde, Hat- moön da şarkı söylettiğim çocuğu * gör- | düm.. Etrafta kimse olmad:ğını görün- ce hemen yanına yaklaştım ve yavaş sesle sordum: — Hayrola? Ne var? Beni m! ara- dın? — Evet sizi aradım. Föirisi ıize mektup gönderdi.. e End'şeye düştüm; — Birisi mi? Km?. — Kim olduğunu bilmiyorum. — Be- nim sizi tanıdığımı öğrenen birisi Hot- monda bana bir mektup verdi, size götürmemi töyledi. Mektup .şte., Çocuk başından kasketin! çıkardı, as- tarını yırtıp arasındaın bir mektup çı- karırak bana uzattı. Etrafta gene kimse olup olmadığını kontrol ettikten sonra mektubu okudum: “Bu akşam saat tam oön birde Fenyi- de Alffred Bön:'rü'nün meyhanesinin karsısında bulunmanızı rica ederim. Si- zi şahsan alökadar eden çefi mühim bir meseleyi haber vereceğ'm. Parola; “Bule Britanie,, şarkısmımıın ilk notaları- u ıslıkla çalacaksınız. Ben de “Bra- bançanae,, şarkısmım ilk notalırımı 18- lıkla çalarak mukabele edeceğim. Bir dost,, Odama döner dönmez yaktığım bu hir mektubu yazan “Bir dost,, acaba kim- | di? Ne olursa olsun Randevuya gitme- ğe karar verdim ve çocuğa sordum: — Bu mektubu sareı veren adamı ta- nıyor musun? — Tanımaz olur muyum?. — Bonkmisin meyhanesine her gece yarısına doğru gelen adam., Hani ge- çen gün ÂAlmanlar yakalamak istiyorlar- dı, işte o... — Bundan errin misin?, — Tats'i eminim. . — Ne milletten acaba? — Belçikal.., . Ceyms Nobodi hüviyetine bürünen adamı nihayet tanıyacaktım.. Çocuğun eline bir kaç para vererek aytıldım ve O akşam muayyen saatte bildirilen ad- rese gitt'm. (Devamı var) L V1 Fi Z z 27 ŞUBAT — 1946 PA!.AR Hicri: 1358 — Zilhicce: 26 E İ , Güneşin dotuşa ttineşin bat Ç 6,40 17,56 — | takik İkinci Cemre (Suya) ğ B.leq Vakli — Sababh öğir — ikindi .:d:" Akyşılr 5,17 12,27 15,32 17,56 ın"î CüzümMmlu — Celetonla' Yangın: İstanbill içın. ZAZZZ, Beyokla-ıçinı HAĞt için: GOOZU, Üsküdar içim; 60825 Yeşiiköy, Balırkuy, Bebek, Trabya, M&"“"" şahabçe, Kandilil, Erenkây, Kartal, Büyükadt: beli, Bürkaz, Kınalı İçin: Telelon muhabert üt yafağın demek küâfidir. Rami itfalyesi: 22711 Deniz * « . 3Ü.. 30 Beyazıd yatığın kulesi: 21906. Gnlata yandif 40080 yazyl. Bahhi tmdad: 44918 — Müddelumumiliki yet müdürlülü! 24387 Elektrik Şirketl: a 5i f!' < B Fo nj A ğ! k 5; Beyoğla: 44801 - tstanbulı 23TE, V Bular idaresl: g0213 ' Beyoğlu: M47SI. Beşiktaş: 40918 Cihall: 4 raosmanlyer 21708 - Cakldar-- Kadıküyı 60175 !; - Huvagari : L ğ tatanbul- 24378 Kadiküyi GÜTYÜ Beyaftli? |6|£' z> Taksı öotomobili ııtel'l'l." M 10 '—RHiraa Böyüğlü eidetir 4J084 Bebek ciheti: SÜ * Küy elheti: SOMUT. veniz 'Gli.fl Teletont Eçlunbul neenlrliği: YETYU Karakâyi 42062 Müdaryayar Pazai, Balı, Perşembe, U saat 8J0 da Tuphını rıllımından kalkâr. — harabigüydai önir ve Cuma yünleri sant z_fi&;; N AFPİ nüne rihi.mindan kalkar ve Tekirdağ, Müre€' Şarköv takrlelerime uğrişatak Karahigaya V Akdeniz Postası: Yarın seler Y'P ca'ılır. : Karadeniz poslası: Karadenize P' günleri seler yapılmaz. # ÜZCİiCE Ayasolya, Boma - Bizans, tunnn eııılm"—_,ı Köüşk, Askeri Müze ve sarmnıçlar, Ticarci Ve tesi, Rihhi müze: el (Bu müzeler ner gün saat 10 dan 16 ya Hü üür. 1 y Fürk ve İslâm eserleri müzesi Pmnuli"“,jl | fer Kun saut 10 dan V0 ya kadaş ve Cumâ | den 17 ye kadar açiktır. Gi | Topkapı dlüzemi üer gün eat 13 den 16 97 | * ; Açıktır G Toplartılar gak | Tasfiye halinde bulunan ,Bnkırlıöğ'“ç# ' kaliye kooperalif şirketi — hissedar yıllık toplanlısı yarım saat 13 de Bü ' halk parlisi binaqında yaâılnca!..lır- “;İ. i Guçun senae ı * Bulgaristanda parti!erie hüküme, sında mücadele başladığı için bir W lük kurulması ümit edilmektedir. — pf | * Karâbükte yapilaca': olan. Celik | kasının inşasına başlanmak üzeredir- ı[ Wemlekec Cişideniz sete'', Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 dÜ j veye; Balı günleri 18 de Pire, Berut iİskend Malyan” vapurları: Cuma günleri saat 10 Ö8 . İ,' Beendiri, Veniğik, Tiriyesteye. Avrupa mnattı: Birkeci İstasyon Mülürlüğü: Telefon M Nemplom ekapresi nar gün Sirkeciden sant Z a"' nru&wwuumuuîsum J" vasalal edür, j Wonvatslyonel 20,30 dm Katkar, 10,37 de İ'“ L Edirna postasi ner gün saat 6,0 de barekti 19,53 de gölir ANADOLLU HATTI: Her gün hhreket eden Mf ler: Bazl 8.de Konyu, V da Ankara,15,15 de ve BSamsün, 15,00 a mmm I#tll da AŞ Bu t FPr'ı-n!unl W da mrı-ıtn m tellli pazartesi, gumba ve cuma .:unlqb " Müsülü “kadâf “seefer etmektedir ESinemalar " Türk: Macera adamı., Sardıy: kadın. /pek: Kara allım. Melek: Profl nı bildirmeniiştir. Sümer: Lüks llâf” karya: Yakan buseler. Alkazar: yumrukları ve Deniz ateşler için Proğramını bildirmemiştir. Yaldız? "lâklar açarken, Sık: Küçük lort ve ) vası. Şark: Kedi ayağı (Harold U Devriâğlem ve Rose Marie, Zafer: kraliçesi (türkçe?. Sancak: Yol keS€ dut ve danslar devam ediyor. İSTANBUL Ferah: Profesör Zati Sungurun yeni programı, ve sinemada Milli: Prosramını bildirmemişlir. Çıpltlak Melek. lıâl mını bildirmemişlir. Alemdar: nı bildirmemişlir. Halk: Pıograml memiştir. KADIİKÖY: Hale: Çinçin, Sâreuya Progra dirmemiştir. ÜSKÜDAR: Hale: Cabil:uşu, BAKIRKÖY: Miltiyad: Programını Bil #W . G üç üü VECGSAŞİ DKAM KINMI f v les y ffîf £ -e - !L?ffâ nıı'“ 'ng e , BKK L Bl!ff””x ' N: — YARATMAĞ N M - ı ’t'ıa '-v | h q& Yazan: Necip Fazt Ti Ğ'İ & D Je B?'?N KISASI Nh Komedi * ,__.,d * Yazan: Tl;' H“M ı:: Von Sehönthan Matine, — Pazar günleri 15,30 da -SON HAFTA TURAN- TİYATROSU yi Sanalkâr Naşil ve arknd“u Hakkı Ruşen ııırııl—lı ve MA 8 kişilik matmazel Micer Pen varvelesinin iştirnkile Gündüz: Binnaz milli i Gece: Düğünde mahküm ye perde ERTUĞRUL $ Yarın gece: (Kadtkö!f( (Bakırköy), Çarşamba: larında: Ü SEFİLLER & perde, Yazan: Tgk:::ad ) Şahzadebası FERAH | ’,,J Profesör Zati Sungur” ö mchüînı yeni programına her akşam ni (akiyellerle devam ediyor. RETİ — Ca HALK OPE reşikle $ 28 subat mı*ııırleel nkmıiı;. h ak S park tiyatrosund! 1 I :;nd ş 'EN" ı,sfu Raltı Kurtulüs $ f!i!&!g/fiiâffiâ OA O ÖRKESTRA A ":.': ı çoit $ 8 Martnersemihe gÜt ü | AĞ Süreyya. sine ıfvııvıq:::;la- bon 'edı H'î mit 28 Subal Paıarle'll günn akşl Sen Sinemada San' üç İ Zati Özgüler birl ”mı Syotla. ” Atillâ revüsü ve Cura heye