21 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

21 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABERİN TARİHİ A. Cim Medreselerden fırlayan, sarıkla- vını Ceplerine sokan yobazlar kışlalara dağılmışlardı — Kâmll, dedi, viş Vahdetiyi buldurup huzura ihzar | edersin; bir de bu gece düşün baka- lum, gu donanma işi için aklına bir şey yin arzetmeyi | ekilere döndü: diye ilâve etti Yarın akşam bitirir bitirmez oturduğu ; yürüdü, harem tara- adığı, sultanın tatbik fırsat gözlediği isyan, opagandasile her gün bi mlaşıyor, her an bir par e yaklaşıyordu. Taz daha o ça daha ga . karışmış - an yapılan te- dunun zabit kad - m bir yekün tu- ere, bunca yıllar ri )—ı'p'ır gibi gülte- Ün yarın kenacr nuhu:ıkıxrıı. mektepli zabitlerle doldu- Zahi abitlerin getirtilip kenara lay, « S kalamıyor, YA soktlar T felkinleri altında tası sayılması a. 'Terakki aleyhinde Ş yavaş pa- atan bu sü- âle çalışryor. *Jı!“' Bizamı Slemi hi a: Cuk t:'ld[ nda; İle ocağı ve ocaklıyı harital Alem l , Sildirse!. nda can ve İ hropag Tep, Tiyordu. Her gün artan söylen- | ler aleyhinde ita- kadar varıyor; liseler o!v:.yvr, VUziaoi, Bektepli derece '.yı yn:—llk Haliç açık denize lanınış, hapis | tantıda n rın erkenden Der- ı senelerinin tahribatını tamirlerle ge- çiğtirmeye uğraşıyordu... Ordudaki mektepli, alaylı henüz kendi derdile gul bahriyeyi sarmam Donanmada efrad olsun, zabitan ol- sun ona hürriyet veren İttihat ve Te- rakkiye büyük bir merbutiyet göste- riyor, ocağı halâğskârı sayıyordu.. Za ten bahriyenin; bemen hemen donan - manın bütün erkânı İttihat ve terakki nin gizli ocaklarıma yazılı bulunuyor, henüz yazılmıyanlar da bu gizli teş. kilâta intisap için acele ediyorlardı. Donanma kumandanı miralay Hafız Torahim bey (sarayla alâkası bulun . masma rağmen) İttihatçılara da mü- samaha gösteriyor, ocağa yakm veya uzaktan mensubiyetlerini bildiği erkâ- iş başında bulunmasına müsaade ediyordu. Meselâ korvet kaptanı Va- sıf beyin Hamidiye süvariliğine tayi- nini tasvib eden de oydu. Vasıf bey İttihatçıların bahriyede mümcasili sa- davaları bulunan Tütiü yatlar nezaret etmek üzere İngiltereye gitti. İttihat ve Te geniş ve | vatanm kurtulu! se lâmetini ancak bu cemiyetin iktidarın. da görüyordu... Hulâsa yıllarca sahile bağlı, bakım. sız kalan donanmıa erkiânı zabitler ve mnreu.—nı arasmda samimi bir an- Şma, saraya karşı Y ttihat ve Terak- tervic eder bı' sanların ikmali şirken yıllardı a terbiyesinin de geliştirilmesini düşlün'ü bütün donanmada talimler, ve duruyordu. saraydak! top. donanma yor; tafbikatlar yapılıp l Kemal beyin arzettiği | miş, o zamana kadar düşünmek z«h - metine girmedikleri bu mühim keyfi- | hatırlatmıştı. Hünkürm 1- # ertesi gün bu İşe dair alümat vermekle tavzif edilen Kâ- mil ve Sait paşalar müşterek bir muh. trra takdim etmişler, bu muhtrrada bilhasta gemi süvarilerinin ahvali ru. rile karakterlerini gerh ve izaha ehemmiyet vermişlerdi.. paşayı bir gece uykusuz bıraktıran bu 30 sayfalık koca lâyihada söz dönüp dolaştıktan sonra gu noktada bağlanı- yordu: — Orduyu kolayca tahrik etmek, bir Ihtilâle başlatmak işten bile değil- dir; fakat bahriye bu emelin tahakku- kunda engel olacak yeti onlar: vetlerine mücssir olması imkânsızdır. İhtilâlin muvaffakıyetle başarılması için donanmanm müzaheretini temin etmek elzemdir. Bu müzaheret imkân dahiline girmediği takdirde hiç olmaz. sa deniz kuvvetlerinin seyirci vaziyet. te kâlmasmnı hazırlamak gerektir. Yal. nız donanma işi halledilmedikçe hare- kete geçmek kabil olamaz. Abdülhamidin bu lâyihaya canı sı- kılmamış değildi. Fakat ne yapabilir- di? Bahriyede y nakillere ve ta - yinlere vaziyet müsalt görünmüyordu. Hem böyle bir. teşebbüse kalkışmak kendisinin gizli emollerle hareket et . tiğini, bir hareket hazırladığını ihsas edebilirdi de... Padişah günlerce bu işi düşündü, taşındı, nihayet hareket! ha. anlarla birlikte gu noktada fikir birliği hâsıl oldu. (Devamt var) | | | Baba oğul iki | ettedir. Mü - | derrislerle medreselilerin deniz kuv - | Denizbankın ilk olarak bu işle meşgul olması icap eder Yazan : HABERCİ ı İ | İ İ En asri tahlisiye vesaiti ile teçhiz dan bir Aksa vapurunun Karadenizde kaza- ya uğramasından birkaç gün sonra . di. Epey zamandır görüşmediğim bir denizci dostum ziyaretime geldi. Ve da ha merhaba dememe vakit kalmadan: — Sana, dedi, Çok söyliyecekleram var, onun için geldim. Ben anlatayım da, sen istersen yaz, istersen yazma... Ve bir an dalgın dalgm düşündü. Sonra anlatmıya başladı: — İki üç gün evvel Aksu vapurunun başına gelenleri biliyorsun. İşte bu son vaka. Çoktanberi söylemek is- tediğim dertlerimi tazeledi... Sana bi- zim gemilerde tahlisiye teslsatmın pek fena bir vaziyette olduğundan bahse- deceğim. Denizcilikte, en mühim ve en çok dikkat edilen bir nokta, gemilerdeki tahlisiye vesaitinin tam ve mükem - mel bir halde bulunmasıdır. 'Tahlisiye denen gşey, senelerce, hat- t4 bir vapurun bütün Ömrünce belki hiçbir zaman lâzım olmaz Fakat bir kere de lâzım olursa tam olur. Eğer vesalte büyük bir itina ile bakılma - raşsa, kaza kargısında facla muhak . kaktır. Bakımsız bırakılmış tahlisiye âletleri hiçbir işe varamaz. Mısırda kız talebe- ler açık saçık geziyormuş|! Mısır halkı, büyük bir neş'e ile genç kral ve kraliçelerinin irdivacını — kutt- lularken Ezher üniversitesinden bir hicap rüzgürı esmeğe başladı. Üniversite reisi, kız talebelerin pek açık saçık gezdiklerinden ve bilhassa kumaş tüccarlarından şiktyet etmekte- dir, Rele, muaarif nezaretine verdiği muhtırada şöyle demektedir; “İslâm proptgandası Cemiyeti mer- kezi, kumaş tüccerlarmın kış mevsimi için pazara çıkardıkları emprime ku- maşlar üzerinde müyolu ve yarı çıplak denilecek derecede açık kadın resimleri bulunduğunu büyük bir tecesürle gör- Bu resimlerin iffetli bir çok kızlarda ve kadınlarda yazın umum! pliâjlara git- mek, açıkta Mayo ile banyo etmek he- vesini uyandıracağı muhakkaktır. Bu yüzden aileler arasımda geçimsizlik çık- matsı da muhtemeldir . Binasnaleyb, bu gibi kumaşların edilmesini bekle Raçı.. ğimiz vapurlarımız- Denizcilikte ileri gitmiş memleket. lerin gemilerinde, tahlisiye âletleri, başlıbaşına bir âlemdir. Başta kaptan olmak tzere, en küçük tayfaya kadar herkes bunlarm her zaman nok ve hazır bulunması için gösterirler. Gernli de bile belki arasıra İhmal gösterildi. ği olur da, tahlisiye vesaiitnin bakrm ve tamirsiz bırakıldığı asla vâki dir. Çünkü hakiki Gdenizciler çok iyi azami ç hatır ve hayala gelmi. kargşısında yogüâne ümüit ve kurtuluş, etlere bağlıdır. Hemen hemen gemilerin her seferinde teker teker elden geçirilen sandan ve filikaların içinde, bir kaza neticesinde bununla denize açılacak insanların aç ve susuz kalmaması için, su leri, pekslmet etleri bulundurutur. Ben, senelerce ecnebi gemilerde ça- lıştığıma için bütün bunları yakmdan gördüm... Fakat gel gelelim bizim gemilere. Manlesef, büyük küçük bütün gemile. rimiz, ve gemi işlerile meşgul idare . ler tahlisiye işleri hakkmda pek ih- malkâr davranmaktadırlar, Şimdi kalk en büyük, en yeni gemilerimizi şöyle yen — fel Dünya Briç haftası Dünya Biriç müsabakaları S—15 şu- batta (Kan) da, Mırmar sarayında ya- pılmıştır. Franasa Btiç federasyonu tarafından tertip olunsa bu müsabakaya kont dö Şambur riyaset etmiştir . , Büyük Briç haftasında aktolunmuş, ve beynelmilel müsabaka- lar yapılmıştır. Müsabakada İngiliz, A- merikan, İtalyazı ve Belçikalı bir. çok Briç amatörleri harır bulunmuştur. bir kongre merlekete girmesi gümrük idarelerin- ce menolunmalıdır. Kadınları bu suretle baştan çıkarmak istemek memleket için büyük bir tehli- kedir, Hatta; afyon ve kokaimden daha Maarif nezareti, üniversitenin talebi- ni yerine getirmek mecburiyetinde kal- mış ve gümrükler idaresine bu gibi ku- maşların gümrükten — geçirilmemçsi €emrini vermiştir: ! ı Vapurlarımızdaki tahlisiye vesaiti noksan ve bakımsız bir haldedir , tahlisiye Aletlerini yakmdan et, göreceğin manzara yürek. ndalların, filikalarm Armozları güneşten birer parmak açılmıştır. Han gisini suya indirirsen, birkaç daki. kada her taraftan içine su girmeye baş har. Armozları açmamış bir sandal bu- lursan, bunun da ya kürekleri eksik. ti hut da 1sl -rmn—lu'ı takılmamış. tır. Bın met pa le olmadığımı $ hacet yoktur. A vapuru kazasında denize imy ilen filikalardan çoğu derhal su al. hâdiseyi — gözleriyle ı"' arkadaşımım anlattığı bu nk'a öa; SAĞIİRİ ispat etmez mi?.. Burudn dostumun sözlinii kestim: — Darılma ama, dodim. bana biras mübalâğa ediyorsun gibi geliyor!... O, bunu şiddetle reddetti ve: — Tİspatr kolay, diye söylendi. He- men büyük vapurlarımızdan birkaçı - nı gez, hattâ bilhassa tamirden henliz çıkmış olanları ara, bul; tahlisiyetem x tibatma şöyle bir bak. 'Sen denizci de ğilsin ama, bakrmsızlık o kadar açık. tır ki, yine deaer hakikati kolayca anlryabilirsin... Daha fazla söylemedi, deminki söz- lerimden biraz muğber olmuş bir te. vırla veda ederek yanımdan ayrıldı. Si gün, dostumun sözleri etra» fında tahkikata giriştim, bir çok de .. nizcilerle konuştum, bir iki vapura gi. rerek dolaştım ve maalesef arkadaşı- Salerinin tamamen hakikat oldu- ı—rî, su şişelerinden eser bi- ve etmeme herhalde amış, 'Tahk'katım esnasmnda bu İşin sebe- bini de araştırmıştım, o zaman bant göyle dediler: — Gemilerin ve gemlellerin nefes aldıkları yok ki... Durmadan se- J yorlar, on beş günlük, bir «y- lik yola gidip geliyor, sonra İstanbul. da topu topu iki gün kalıp nefes bile almaya vakit bulamadan tekrar yola çıkılıyor. Onun için gemilerin bakmit ile uğraşılamıyor. Bu haklı bir iddia olabilir ama, ne olursa olsun gemilerimizde tahlisiye ibatma azam? ihtimam göstermek Gemilerde bozuk ve işe yara. alisiye tertibatı bulundurmak, yı.zlcn)c vatandaşı feci bir ölüme mah- küm etimektir. Deniz işlerini henüz eline almış olan Denizbanlkım, ilk olarak, bu mühim meseleyi halletmesini bekleriz. HABERCİ anı 21 ŞUBAT — 1938 PAZARTESİ 18.30 çocuklura masal: Bayan Nine, 19 Tnci Şan: Piyano ve keman refakatile, 19, 30 Memleket şarkıları, 19,55 borsa haberle ri, 20 Rıfat ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,90 hava ra- poru, 20,33 Ümer Rıza tarafından arapça söylev, 2043 Belma ve arkadaşları tara; Yından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Sant #yarı), 21415 Facıl saz heyeti: Oku yanlar, İbrahim Ali, Küçük Safiye, Katan Muammer, Klarnet Hamdi, Ut Cevdet Ko- zan, Tanbur Salöhaddin, Keman Cevdef, 21,50 radyo fonik temsil stüdyo orkestra- sı, refakatile. (Tosca), 22,45 Ajans baber leri, 23 plâkla sololar, opera ve operet par çaları, 23,20 son haberler, ve ertesi günün programı, 23,30 son.

Bu sayıdan diğer sayfalar: