“Denizlere hâkim olan devlet karalara da hâkim olur !,, 1940 da bütün devletlerin harp gemileri İngiltere 406 inni p ii senesinde Kar- — tisliyöye verdiği “bahriye pro- “Denizi başına şu cümleyi yazmıştı: “re hâkim olan bir devlet ka <da hâkim iş ii tün devletler bunu, Mr bir (düstur) ittihaz et - Birey Miyan kısa bir zaman içinde 35 tonluk diçi eeehiz yapmıya ka- ii gin Amerikada derhal tesi- Me bin Ti; kongre toplandı ve 50 rae tonluk Üç zırhlı yapılmasına ları 2 bin tonluk zırhlılar in- Mağ Yor. Bu zırhlılar 406 m/m ça- “ikti, Müthiş toplarla teçhiz edile e devletler arasındaki silâh. Yarışı bütün şiddetiyle devam in Simdiye kadar denizlere hâ - hi Vaziyette bulunan İngiltere- Köye « #Ylârda bu hâktmiyetin tehli- dagi, olduğunu anladı. sekli > Alman bahri anlaşması bu arttırdı, İngiltere hatasını ka b u, mümkün olduğu ka - Vird bir zamanda tamire karar iin İçindir ngiliz tezgâh- Desinde büyük bir faaliyet ça Parçadan fazla gemi in- buki 1934 te, 20, 1933 se ei gemi yapmıştı. Bugün hlarında 100 den fazla k destroyer yapılmak- aliy, Üni zgiette Kağıda zirhlilerm ade &.. a © çikarmak, Bunlardan 60 » Kaza. AZ 10 tanesi 18 yaşm - main a holi gömilerden beşi ba imleri de konulmuştur: | “e, — re, Prens dö Gal, An- ie e Betiy... ey 1040 sene “ak ti a ie si sonbaharmda, P, 1 ilkbaharında bite- aylarda Hindistan maruz kaldığ ta, aldığını gör- i Akeni ar erinin büyük hir kıs» toplamaya mecbur | | alan Har | Yan filosu gün gün - Enmektodir an ve sön on dört | ekehmli etmiştir. - Uzun | ağn bizzat ida- 1034 te. m > ya da büyük ii ni zırhlar, bilhas. | “ Littoriya ve Vito; İd İ zırhlılar inşasma N 28) gi biilarn herbirinde 12 e Mizg ilimetrelil; £ top buluna- leri 2 mil olacaktır. | ve tezgüblarmda tomo ve İmpe- > “3 er bin tonluktur. Yazörler, Destroyer - ti ir a li ir, “su bilyük bir iruvvat mil yapiyor. i Almanya, 1925 de maskesini attı. j Versay muahedenamesini yırtmıya karar verdi, İngiltereyle silâhlanma meselesinde anlaştı... İngiltere bunda yanıldı. 1 sonkânun 1937 de.Almanyanm 6 hattı harb gemisi, 27 hafif zrhlı, 2 tayyare gemisi vardı. Bu sene içinde 14 denizaltı gemisi, 35 bin tonluk ye- ni bir zırhlı inşasma başladı. 1938 yılı ilk aylarında 26 bin ton- luk bir zırhlı bitmiş olacaktır. Bir ü- çüncüsünün de yine bu sene içinde in- şasma başlanacaktır. Bu, 35. bin ton büyüklüğünde olacak, 8 tane 380 mi- limetrelik ve 12 tane 150 milimetre- lik topu bulacaktır. Almanyanm, yalnız bir deniz üze — rinde hududu .bulunduğu için, bu 420 bin tonluk kuvvet Şimal denizinde ve Baltkta toplanacaktır. Sikago 5,5 mliyon tonu bulacak milimetre çapında müthiş toplarla teçhiz edilmiş 52 bin tonluk zırhlılar yapıyor küçük, fakat kuvvetli zırhlı saatte 26 ş Amerika hükümeti, Japon tehlike- si karşısmda bahriyesini kuvvetlen - dirmek mecburiyetinde kalmıştır. Ve tesgâhlarında 300.000 tondan fazla ge mi inşa olunmaktadır, Bu seneki bah- riye bütçesi de 528 milyon doları aş- mıştır. Bundan başka, büyük zırblılarn geçebilmesi için (Panama kanalı) nı genişletme ameliyatına da başlan. mıştır. Japonyaya gelince: son günlere ka- dar bahriye işlerinde büyük bir ketu- miyet göstermektedir. Tokyo bahriye nezareti, 35 bin tonluktan fazla ge Mİ yapıp > yapmadığını Söylemekten imtinâ -etmiştir. Halbuki Japonyanm 46 bin tonluk :zırhlılar yaptığı ma » lümdur, Binaenaleyh, dünya tezgühlarmân yapılmakta olan bu barb gömileri bit- tiği zamari devletlerin deniz küvvet- leri 5,500,000 tonu, geçecektir. faciası filme çekildi. kes, gülüp oymiyor, öğleiyord A: papniz vuran kampanalar, yeni ve da“ ha büyük bir yangının başladığını ha- ber vermiş, ortalık alt Üst olmuştu. Şidiletli esen bir rüzgâr şehri baştan başa yakmış, kül etmişti. Birilerce in- gan, bir panik halinde, canlarını kur- tarsbilmek için şehir eivarmdaki göle eni ola Mİ hele az alk esra cl | alin çam ADAMA yanmaktan kutrulayım der- ken suda boğulup itme Amerikalılar, bu büyük faciayı can- landıracak hil film hazırlamayı düşü- nilyor, fakat tatbik imkânmı bir'tür- W bulamıyorlardı. Büyük fedakârlıklar yapmak, mil- yonlar hareâmâk lâzmigeliyordu. Şim- diye kadar hiçbir sinema şirketi bunu Afrikanın da bir | &reta Garbosu var! ingilizler Şarki Afrikada asri bir sinema şehri kurdular İngilizler Tanganikada, şarki Afri- kada eski Alman müstemlekesinde en asri bir sinema şehri kurmuşlar. Bir senedenberi de çalışıyorlarmığ... Buraya, Habeşi yıldızların Holi « vudu denilse yeri var, En âdi figü - ranlardan tutun da, en nüfuzlu kabi- le reislerine kadar burada toplan - mıştır. Sanatkârların hemen hepsi Habeştir, Yalnız, filmi çevirenler be- yaz, Bu yeni Holivudun binası için lâ- zımgelen 50 bin dolâr (o sermayeyi (Kameçi milessesesi) vermiştir. Ga - ye, filmler vasıtasiyle Habeşleri ten- vir etmek, malümatlarmı arttırmak.. Bugün İngiltere nüfuzu ve idaresi al- tmda yaşıyan ve sayısı 50 milyonu geçen Habeşler, bu filmleri büyük bir dikkat ve alâkayla takip ediyor, çok memnun oluyorlar, Müessesenin müdürü, Habeşi bir Greta Garbo bulmak için hayli güçlük çekmiştir, Zira, Habeş kadılar, baş- langıçta sinemâ makinelerinden, pro - jektörlerden korkuyor, kaçıyorlardı. Bunları alıştırmak çok müşküldü. Nihâyet, Bap aâlr bir Habeş pren- ses, kocasınm ısrarı Üzerine, sincmâ makinesi karşısına geçmiye rıza gös- terdi. Buna mukabil 'de büyük bir pa- ra aldı; 2 dolari,. Bap; rolünü muvaffakıyetle yaptı. Ve ismi (Kap) tan (Dar es Salam) a kadar yayıldı, büyük bir şöhret ka - zandı. Kendisine rekabet edecek yal nız bir sanatkâr var: Habeş Şarlo Manjora,.. Bu cidden komik bir Habeştir. Per- dede göründü mü, yerler yerinden oy- nar, Seyirciler, filmin sonuna kadar hem gülerler, hem. de ellerini biribi- rine çarparak, ıslık çalarak alkışlar- lar, Filmlerin mevzuu Habeşileri alâka- göze alamamıştı. Nihayet meşhur bir Amerikalı sah ne vazı,, Hanri King, bu muazzam filmi çevirmiştir. Film, Nevyorkta pek büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Buradaki resim, filmden bir sahneyi tesbit etmektedir. Geçen yüz yılın en müthiş faciala- rmdan biri Şikago yarngınıdır. Yan- gm, 8 ilkteşrin 1871 de çıkmıştı. Şe- hir ahşaptı. Buna tağmen, itfaiye bü yük fedakârlıkla uğraşmış ve başka mahallelere 'sirayetine meydan ver- meden söndürmeye muvaflak olmuş- tu. Afrika Greta Garbosu Prenses Bap dar edecek, malümatlarmı arttıracak surette seçilir; . senaryolar ona göre hazırlanm. Propaganda için de film- lerden istifade olunur. Beyaz bir dok- torla Habeşi bir sihirbazın münakaşa» smı gösteren bir film cidden hoştu Sonra, vergilerin toplanışı ve top- lanan paralarin #arfolunduğu yerleri Habeşilere göstermek için . yapılan film de, propaganda bakımından dik kate değer. Habeşi, vergi olarak verdiği ehem- miyetsiz paranm, diğerleri tarafın - dan verilen paralarla mühim bir ye - küna baliğ olduğunu, #onra bu para ile yollar yapıldığmı, su hazinelerinin tamir olunduğunu görür. Bu film de çok rağbet kazanmıştır. Faydalı bilgiler Kunduralarınızın altı su alırsa... Her hangi bir boyacıdan biraz Verni Kopal alınız, Alyakkabınızın altında, su alan yeri zımpara kâğıdı ile iyice düzle- yizini, Sonra bu maddeyi, bir fırça ile de- Tik yere sürünüz. Kuruduktan © sonra bir, iki defa daha sürünüz. Delikler kapanır ve bir daha su almaz. HABER Istanbulun en çok satılan hakiki İlânlarını akşam gezelesidir. HABER'e verenler kör ederler. m e a en AN YENİR TAE mik LE Gİ ilmi Haberin deniz ve macera Yomam: / Yazan: AH Muza Saya Orada, genig, uzun güvertede iki üç yüz 26- bani gibi izsan vardı ki, yüzleri kaptan Blâkın emrini işitmek üzere yukarı kalkmış olarak, düş- man Kruvazörünün elektrik ışığı içinde korkunç, coşturucu bir manzara yapıyordu.-Ben yüksek köprü üzerinde durarak bu tabloya bakıyordum. Gözlerim aşağıdaki vahşi, kudurmuş korsanlar- &nn ilerideki İngiliz kruvazörüne çevrildikçe ak- Irmda şü sorgu bir Kasırga gibi dönüyordü: - Eğer savaşı biz kazanırsak, eğer bu kor- kunç adamın önüne çikan bu detlet kuvvetini ge- ne biz alt edersek ne'olacaktı? İsin böyle olması da umulmaz bir şey de- #ildi. İngiliz * Xrovasörü yakit © vakit elektrik profektürünü ufkun dört kenarında dolaştırıyor, böylece kendin! çok kuvvetli bulmadığını ve ar kadaşlarından yardım beklediğini anlatıyordu. bâkin kruvazörün bu İşaretlerine hiç cevap veril- miyor, ufukların derinliğinden bir ümit ışığı 0- na doğru uzanmıyordu. Gecenin karanlığı içinde ve dalgalı deniz üze- rinde, milletlerin düellosunu etmek üzere iki go- mi yalnız, karşı karşıya idik! Şunu da bugün a- çıkça söylemeliyim ki, muhit ve şeraitin müstos- na gartları içinde, ben de işin böyle olduğundan ihtiyarsız seviniyordum; çok garip bir . büyüye, esrarlı bir caziboye kapılıyor “altın zırhlı üstün gelsin!,, diyordum. Bu Blakın hayatının on kritik anıydı, Köprü üstüne çıkınca karşısında ellerini uğuşturan, yö- »ünde derin bir açı dalgalanan Alman makinist Karlı gördü, zırhlıya kumanda eden “dört gözlü, de telâ“'* “ürünüyordn, Kaptana dedi ki: . — Efendim, eğer yağ bulmadan geldinizse işimiz ço« kötüdür, Biz yağsızlıktan Iki oOgündür ancak iki makinemizi çalıştırıyoruz. Sizden um- duğumuzu bulamazsak pekaz sonra bu imakfne- ler de çalışmaz! “Dürt gözlü,, bu sözleri söylerken makinist Karl dâ acıkir hareketlerle, ellerile, kaş ve göz- Terile, o gözlerden dökülen yaşlarla İzlandalınm doğru söylediğini anlatmağa çalışıyordu. Kaptan Blak kumanda köprüsünün kenarma doğru yürü- dü, koca bir buz dağmı ihtizazile: parçalayacak bir sesle tayfaya: ! - Susun, dinleyin! Diye haykırdı, her yanı bir ölüm sessizliği kapladı. Bu sessizlik içinde yalaız hışırtısı ve rüzgârın inlitisi duyuluyordu. İngiliz kruvazörünün projektöründen fışkıran ışık için- de kaptana bakan yüzlerce muhteris çehre ko” Kung bir beyazlık gösteriyordu. Kaptan Blak tekrar haykırdı: — Çocuklar; Işte şurada bir devlet harp ge misi duruyor. Siz pek iyi bilirsiniz ki, ben her va- kit savaş, kavga arayan bir adam değilim. Çünkü isim bu değildir. LAkin şu anda gemimizde yağı- mız pek az, Adeta yoktur; silindirler şimdiden ki yışmağa başlamıştır, Eğer yirmi dört saat içinde yağ elde edemezsek İşimiz şeytana kalacaktır. Çotuklar, ya asılacağız, yahut şn harp gemisini va İçindeki yağı zaptedeceğiz. Hangisini yapar- sınız? Bn sorguya karşı, korsanların verecekleri cevap belliydi. Böyle bir sorguya ancak bir ce- yap olabilirdi. Öbür yandan da İngiliz kruvazörü zaten ceva- bı vermişti: Kaptan Blak sözünü bitirir bitirmez İngilizin büyük topu patlamış, humbara hasımı- zın üzerinden geçerek ötemizde dalgalara . sap- lanmıştı. Korsanlar göklere çıkan yüce bir hay- kırış yükselttiler, Lâkin gene homen bu sırada baş taratlan Üç dört ses birden içltildi: (Devamı var) A e en