İÇ SAHİFELERDE • > 3 üncüde: Büyük davalar W. N. Ewer 4 üncüde: Hikâye Bir garib âdem Fıkret Adil 5 incide: İçtimaî baiisler Operatör Mim Kemal Lübnan mektubları Onrjördüncü yıl sayı: umhuri yZü Telgraî ve mefrtub adresl: Cumburlyet tstanbuJ Posta fcutusu: tstanbul No 248 y3rŞ3fflD3 L.U IKH1CİK3DUI1 ludö Teleîon: Basmunanij ve evl: 22366 Tahrtr hevetl: 24298 tdare ve matbaa nsmJ 24299 24290 r H A K terazilerinin Deposu : Kantaralar No. 46 62 M taklidleri çıkmuftııv A | # markâsına M i\ dikkat. Milletjer Cemiyeti Konseyi 100 üncü içtimaını yapıyor Iş hacminin genişlemesi, büyük inkılâb ülküsünün gerçekleşmesi demektir. Bu şerefli yolda yürümek yalnız bir tarih borcu değil, ayni zamanda bir inkılâb borcudur da.. Dresden: 21 sonkânun 1938 ok değerli Başvekilimiz Celâl Bayarın ilk program nutkunu kim okumuşsa pürüzsüz bir fikir edinmiştir: Nutuk, politika ve ekonotni bakımından ulusal gerçekliğimizin tam bir aynasıdır. Ufak cümlelerin arkasında iyi kavranılmış büyük hakikatler vardır. Bu nutuk, hiç şüphesiz, ulusal tarihimizin çok düşündüren büyük bir vesikası sayılabilir. Nutkun söylenişile bu satırlann yazılışı arasında biraz zaman geçmiş olabilir. Fakat Celâl Bayarın nutku, öyle derin program nutuklanndandır ki, ulusal problemlerimizin münakaşasında, her vakit onun dirilttiği gerçeklik dünyasına dönmekten zevkalabiliriz. Mevzuuna hükmetmesini bilen tarihsel şahsiyetlerin büyük faaliyet izleri gerçeklik sesleri ürperen nutuklarda belirir. Nutkunda bize diri kalkınma tabloları seyrettirmesini pek iyi bilen Celâl Bayar, ulusal refah kaynağmuzı üstad kavrayışile işaret etmiştir: îş hacmi Modern devletin, modern ulusun, modern cemiyetin en aldatm'yan ölçüsü iş haemidir. Bunun büyük ehemmiyetini sezmiş olan eski cemiyetler de vok değildir. Herhangi bir ulusun sıskalaşan is hacmi, o ulusun en başta gelen tehlikeli bir hastalığıdır. Kudretli ve hasmetli Romanın en büyük d p rdi, boyuna eriyen ve daralan is hacmi idi. İş hacmini tam bir anarşiye düşüren hâdiseler, Abbasoğulları devletinin yıkılışında en büyük rolü oynamıştır. Bu arada Bizans ve Osmanlı Imparatorluklannı da hatırlamak lâzımdır. İş hacminin mahiyetini iş ve istihsal tarzlarını tayin ve tesbit eden çağların genel şartları verir. Onun için ortazamanın iş hacmi mahiyet bakımından çağdaş iş hacminden büsbütün başkadır. Fakat bu mahiyet ayrılığı neticelerin ayni olmamasında tesirli değildir. Genel bir cemiyet nizamı olarak diyebiliriz ki: İş hacminin herhangi bir menfi sarsıntısı, her çağda, cemiyet varlığı için düşündürücü bir hâdisedir. Celâl Bayar, büyük bir devlet adammın sağlam görüşü ile bize müjdeliyor: İş hacmi genişletilecektir. İş hacminin genişlemesi; büyük inkılâb ülküsünün gerçekleşmesi demektir. Feodal Osmanlı çağınm kötü genel şartları altında sıskalaşmış bir iş hacmi; yaratıcı Cumhuriyet çağınd? elbette istediğimiz kalkınma temeli olamaz. Yeni devlet ve cemiyet ideologilerı, iç hızı bileyen, yaratıcı kudreti kımıldatan, yeni bir varhkgüreşi dinamismi tutuşturan büyük değersistemleridir. İdeologiye bundan başka bir rol düşmez. Son zamanlarm fikir edebiyatma göz gezdirdiğimiz vakit, gerçeklikle ideologinin birbirine karıştırıldığını görüyoruz. Sarsıntılı içtimaî tecrübe imtihanlan geçiren bazı çağdaş uluslar, bu büyük yanlışlığm kurbanlan sayılabilirler. İdeologinin vazifesi, asıl rolü, yukanda dediğimiz gibi, bize yeni bir hız, yeni bir hamle vermektir. Fakat bu ideologi ile bilenmiş hamlenin işlemek istediği gerçeklik, baslıbaşına bir hâdise telâkki edilmelidir. Bu hâdise yalnız kendi şartları, kendi kanunlarile münakaşa ve muhakeme olunabilir. Onun için inkılâbları yalnız ideologilerile değerlendirmek doğru değildir. İnkılâb herşeyden önce genel hayatm istediei muvazeneyi kurmaktır. Atatürk; büyük ve eşsiz şahsiyetile Türk tarihine yeni yolunu gösterirken nekadar anıtsal (monumental) dır: Kılavuzumuz gercekliktir. Osmanlı devletinin yıkılış ve çöküş yılları, bastanbaşa bir hayal ve kuruntu yığınıdır. Bütün cemiyet nizamı böyle bir kuruntu sisile çevrilmiştir. Ferdin geliri, rızkı, yani bu ferdi cemiyetle kaynaştıran faaliyeti, iş hacmi; yeryüzünün üstünde 6aitanat sürı bir iradenin elindedir. îş ve mülkiyet; korkunc bir anarşi içindedir. Bu yıllann bilânçosu karşısında yalnız Millileştirilen miiesseseler Izmir Telefon Şirketi de hükumetçe satın alındı şirket murahhasları tarafından imzalandı Başveltil Celâl Ingiltere sükunun iadesi için Habeş Iki senedenberi devam eden müzakereler bittiBayar »8 iş hacmi ilhakınm tanınması kararına vardı ğinden mukavele dün Ankarada Nafıa Vekilile Amerika ilhakın tasdikına muarız Ankara 25 (Telefonla) îzmir telefon şirketinin satın alınması için iki senedenberi devam eden müzakereler netıcelenmiş olduğundan mukavele, Nafıa Vekâletinde hükumet namına Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya ile şirket namına Izmir belediyesi daimî encümeni azasmdan Faik Enez ve şirket direktörü Rapp tarafından imzalandı. îzmir telefon santral şebekesinin te sıs ve işletme imtiyazı Dahiliye Vekâle tıle İzmir belediyesi arasmdaki mukavele ile 35 sene müddetle îzmir belediye sme verilmişti. Belediye, bilâhare bu imtiyaz mukavelesini kendisinin de serma yesine iştirak eyledıği bir anonim şirkete devreylemiş ve tesisat bu şirketçe kurulup işletilmiye başlanmıştı. Memleketteki bütün telefon servislerinin P. T. T. kanunu Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya hükümlerinden olarak bu idarenin inhisan altında tevhiden işletilmesi ve tarifeler sından faydah görülmüş, şirket murah de yeknasaklığın, şehirler arası mükâle haslarile bu tesisatın raşa müddetinden melerinde bütün şehirler halkına ayni evvel satın alınması hususunda mutaba muamele ve kolayhkların temini nokta lArkası Sa. 7 sütun 3 te] Konsey Hatay intihab işioi de tetkik edecek Dr. Rüştii Aras Belgraddan geçerken M. Stoyadinoviç'le mühim bir mülâkatta bulundu TZenevre 25 Milletler Cemiyeti konseyi yüzüncü içtima devresinin ilk celsesini, yann İran Hariciye müsteşarı Mus tafa Adlenin rıyasetinde akdedecektir. Bu ilk celsenin büyük bir kısmı mutad olduğu üzere, hususî mahiyette olacak tır. Bu içtima devresinde konsey masası etrafmda yedi hariciye nezarmın yer ala Konseyin geçen içtimaından bir intıba Reisicumhurumuz Dün Abbas Hilmi Paşayı kabul ettiler Yalova 25 Sabık Hicüv Abbas Hilmi Paşa bugün saat 16 da Yalovaya gelerek Cumhur Başkanı Atatürk tarafından kabul edilmiştir. Atatürk, Abbas Hilmi Paşayı bir saat kadar nezdlerinde alıkoymuşlardır. (a.a.) Şanghayda büyük bir yangın! Bir Çin hava filosu, Japon gemilerini batırdı Bir Japon kruvazörü de dün İngiliz suları haricinde Namtau'yu bombardıman etti cağı tebaniz ettirilmektedir: Eden, Delbos, Litvinof, Beck, Spaak, Micesko, Munters. Bir sekizincisi de Türkiye Hariciye Vekili Rüştü Aras, Hatay hakkındaki müzakereleri yakından takib etmek üzere gene Cenevrede bulunacaktır. Konseyin bu içtima devresinin oldukça [Arkasî Sa. 7 sutun 1 de] ingiltere ile münasebatın tevsii Yeni Rumen Başvekilinin de Ankarayı ziyareti muhtemel Heyet bugün Ankaradan hareket ediyor Üç büyük bankamızın müdürleri Almanya ve Pariste tetkiklerden sonra Londraya giderek yeni iktısadî müzakerlere girişecekler Ankara 25 (Telefonla) İs Bankası Umum Müdürü Muammer Eris ve Eti Bank Umum Müdürü İl hami Nafiz Pamir yann aksamki eksUmum D r e s l e Ankaradan sehirlere uğrıyacak lardır. Bu şehirlerde Eti Bankın mü nasebette bulundu ğu firmalarla temas ve müzakereler yapılacağı ve görülen islerin mahallerin de kontrol edileceği Merkez Bankası VmUm mum Müdürü Müdürü S a M an!as,lmaktad.r. lâhaddin Çam Merkez Bankası Umum Müdürünün iltihakmdan sonra hevet Londraya gidecektir. Banka müdürlerinin İngilteredeki te maslarında esasları konuşulmus olan bazı meseleler üzerinde görüşmede devam edi[Arkası Sa. 7 sütun 3 te\ Şanghay 2 5 Çin ' menabiinden bildirildığine göre, bir Çin tayyare filosu, dün sabah Anhuey eyaletinde Suanceang'ın şimalinde şrmali şarkiye doğru ricat et mekte olan Japon askerlerini taşıyan mü teaddid Japon nehir nakliye vasıtalarmı Ankara 25 (Telefonla) Ankarada bombardıman etmiş, tcplanacak olan Balkan Aantantı kon bunlardan onunu ba Ç i n s u larındaki Japon harb gemilerindbn Nagato zırhlısı styinde bulunmak üzere dost ve mütte tırmış, 300 Japon asbir bombardıman esnasında fik devletler yüksek mümessillerinin şu kerini öldürmüs ve müteaddid Japon top ri telâşa düşürmek maksadile yapıldığı batın 18 inde şehrimizde olacakları anlamevzilerini tahrib eylemiştir. zannedilmektedir. şılmaktadır. Ancak alâkadarlardan öğ Bin Japon kruvazörü mü? 3ançhay 25 Bütün beynelmilel rendiğime göre, müttefik devlet nazırla Honkong 25 Japon kruvazörü ol bölgenin suyunu temin eden fabrikada nnm gelecekleri gün henüz kat'î şekilde tesbit edilmiş değildir. Konseyde bulun duğu zannedilen bir harb gemisi, bugün mühim bir yangm çıkmıştır. Şanghay'ın mak üzere Yugoslav Başvekili ve Hari İngiliz suları haricinde bulunan Namtau tekmil itfaiye teşkilâtı yangını söndür meğe çahşmaktadır. Fabrika, halen Jaciye Nazırı ile Romanya, Yunanistan yu bombardıman etmiştir. Zannedildiğine göre Çinliler, Japonla ponların kontrolu altında bulunan Hariciye Nazırlan memleketimize gele nn bu havalıye asker çıkarmalarma çok Yangtsepu mahallesindedir. ceklerdir. Bu münasebetle yeni Rumen Japon gemisine ateş Başvekili M. Goga'nın da memleketimi tanberi intizar etmektedirler. Bunun için burasını iyice tahkim etmişlerdir. Bir çeyzi ziyareti ihtimalinden bahsedilmektedir. Tokyo 25 Cenubî Çmin ablukasîni rek saat süren bombardımanın, müdafileİArkası Sa. 7 sütun 4 te] . J Balkan Antantı konsey içtimaî Kendi kendimizi tenkid: "" l l " 1 1 1 "" 1 " 1 ""''«'•" lllllllllllllllllllllllllllllınn llıllHIIUIIIIIIllHllllllıınııı,,,,,,,,,, llllll,ı.ııı,,.ıı.ı..ı,ıı.lı,,l, „, H Dayak mevzuu bahis değildir Başmuharririmizin mekteblerimizde yer yer bazı fena tezahürleri görülen disiplin buhranına bir çare bulunmasınx istiyen ve işin yalnız manevî tesirlere bırakılmıyarak daha sıkı maddî tedbirlerle de takviye olunmasını zarurî gören basmakalesini bir akşam gazetesi: Maddî ceza, yani dayak ve jalaka mı? Sualile karikatürleştirmek istemiştir. Fikir ve maksadını pek iyi bildiğimiz Başmuharririmize tercüman olarak hemen söyliyelim ki, dayak ve falaka mevzuu bahis değildir. Kanunen memnu olan dayagın insan haysiyetile telifine de imkân yoktur ve onun terbiyede büyük bir rolü olabileceğine inanmayız. Burası böyle olmakla beraber, mek teblerdeki şimdiki manevî mücazat şekillerinin kifayetsizliği de kimsenin inkâr edemiyeceği veçhile aşikârdır. Gerek talim, gerek terbiye bakımlarından hiç olmazsa eski tevkif ve izinsizlik cezalarının iadesinin hiç de jena olmıyacaqı hatıra geliyor. Mesele çok ciddî ve çok ehemmiyet lidir. Memleketçe onun bu hayatî mahiyetile mütenasib bir hal şekline bağlanması için kılı kırk yaran bir dikkatle gö'zden geçirilmesi elzemdir. * * Teruel muharebeleri Bati olmakla beraber Franco kıtaatı ilerlemekte devam ediyor. Barselon tekrar bombardıman edildi 75 Bankast Müdürü dir. Ayni heyete dahil olarak Londraya gidecek olan Merkez Bankası Umum Müdürü Salâhaddin Çam daha sonra hareket ede cek ve heyete önümüzdeki subatın 15 inde Berlin veya Pariste iltihak edecektir. İlhami Nafiz Pamirle Muammer Eriş lecektir. Fransa ve bilhassa Almanyada birçok dehşet duyabiliriz. Ferdin en büyük sığınağı SADAKA'dır. Sadaka için uzanan kolların sayısı arttıkça cemiyetin nizamı tehlikededir. Otuz yıl harbinden sonraki Almanyanın hali böyle idi. İş hacminin daraldığı. içtimaî teşkilâtın bulunmadığı yerlerde böyle acıklı tablolarla karşıla«mak pek tabıidir. Feodal bir çağın bıraktığı kötü mirası temizlemek kolay bir iş değildir. Fakat bu ise nereden başlanacağını bılmek, çok büyük bir devlet adamı meziyetidir. Cumhuriyetin kurulduğu günden, bugüne değin, bu yolda aülan adımları, takdirle karşüamak lâzımdır. Türk ulusunu yııırıııııııııııiPiiMiııııııııııııııııııııııııiıııııııiMiMiıııııııiMiıııııııııııııiıiTrıııııııiMiıııııııııııııııııııııııiııııııııııııııiııiMiMiMiııııııııııııııı ardı arkası kesilmijen harblerden ziyade boyuna sıskalaşan iş hacmi yıpratmıştır. Osmanlılık çağında Türklüğün iş hacmi norma' olsaydı, yani çağdaş uluslann iş hacimlerile kulak kulağa gitseydi, harblerin büyük bir kısmı yapılmamış olurdu. Mars, yorgun ve bitkin sandığı ülkelerin sınırları dibinde zırhmı şakırdatır. Adriya kıyılarından Hind okyanuslarına kadar uzanan genis bir ülkede 18 milyonluk bir Türk varlığı tam bir yoksulluk içindedir. Bu kadar geniş bir ülkede yalnız geniş bir refah göze çarpmalı idi. Fakat öyle M. NERMİ tArkası Sa. 1 sütun 3 te\ Barselon 25 habiri bildiriyor: Teruel'in etrafında vaziyet değişmiştir. Asiler Altas, De Celadas ve Muleton'a yaptıklan hücumları neticesinde ağır zayiata uğramışlardır. Cumhuriyet Teruel cephesine sevkedilen kıt'aları ihtiyat kuvvetlerini muharebeye hükumetçi kuvvetler sokmadan kendilerini tepeden tepeye a dım adım müdafaa etmişlerdir. Şimdi iyi taarruz neticesinde Frankistlerin Te tahkim edilmiş mevzilerde bulunmakta ruel'in şimali şarkisindeki ileri hareketleri dırlar. 12 kilometro genişliğinde ve 2 kilometro 17 sonkânunda yapılan ikinci mukabil {Arkası Sa. 3 sutun 1 de]