26 Ocak 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Ocak 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 İkincikânun 1938 oUMHUKliET SON Hâdise!er arasında Cezadan kasdımız nedir? ugün mekteblerimizde bazı cezalar yok değildir. Fakat bunlar, ihtar ve tesçil gibi, suçlu çocuk iistüne yapılan hafif manevî tesirlerden ibaret kalıyor; ancak muhakeme ve temyiz kabiliyeti inkişaf etmiş ve uzak bir istikbalin zararlannı düşünecek bir seviyeye gelmiş talebeler için faydalıdır. Fakat, birkaç sene evvel Samsun vak'asmda olduğu gibi mualliminin evine bomba koyan ve daha sonra, muhakemeleri hâlâ cereyan eden bir çok vak'alarda olduğu gibi hocalanna, idare âmirlerine karşı silâha davranan talebelere karşı ihtar, tekdir veya tesçil gibi cezalar, hafif gözdağı verecek bir tesirden de mahrum şeylerdir. Hiç şüphe yok ki ideal terbiye, çocuğun kabahatlerini cezalandırmak değil, onu kabahat yapmaktan alıkoyacak bir seviyeye çıkarmaktır. Fakat, böyle bir idealden yüz çevirmemekle beraber, düpedüz realite çerçevesi içinde kaldığımız zaman, yektahtada böyle birşeyin miimkün olmadığmı görürüz. Ceza şarttır. Nedir bu ceza? Ne olmalıdır? ((Tekdir ile uslanmıyanın hakkı kötek» midir? «Maddî ceza» dendiği zaman akla hemen dayak gelmemelidir. Talebeyi bazı hürriyetlerinden ve zevklerinden alıkoyan, mahrumiyet sistemi iistüne kurulmuş her ceza, manevî olduğu kadar da maddidir. Pedagojinin miikâfat ve mücazat faslında, bu mahrumiyetlerin lehine ve aleyhine pek çok şey yazılıp söylenmiştir. Bu münakaşadan ayrıca bahsetmeğe hazırlanıyoruz. Bugün Avrupa mekteblerinde ceza sistemleri muhteliftir ve her biri, mücerred pedagoji nazariyelerinin değil, millî ve mahallî ihtiyaclann mahsulüdür. Cumhuriyetin yeni başlıyan anketine Ali Kâmi Akyüzün verdiği cevabda söylediği gibi, lngilterede dayağı ve para cezasını kabul eden mektebler bile hâlâ varmış. Amcam son seyahatinde böyle bir mektebi ziyaret etmiş. Fakat o da, biz de vaktile muallimleri arasında bulunduğum hususî bir mekteb müdürüniin «mahallî pedagoji» tabir ettiği dayağa taraftar değiliz. Başmuharririmizin yazısından böyle bir mana çıkaranların demogajilerinde, bermutad, herhangi bir münakaşaya kasınma istidadları sezer gibi olduk. Dayağa değil, ceza sistemimizin tekemmül ettirilmesine taraftarız. Bu yapılmazsa, mekteb sıralannda bile, çocuğu arada bir görülen vak'alarda olduğu gibi ceza kanununun daha sert maddeleri bekliyor. Mektebindeki disiplini temin için zabıtaya müracaat etmek mecburiyetinde kalan müdürler biliyoruz; bunun için çocuklarm terbiyesini ve inzıbatmı polisin elinden alarak mürebbinin eline verecek daha kuvvetli bir ceza usulü üstünde araştırmalar yapmanın artık sırası geldiğini söylüyoruz. Büyük davalar Teruel muhaı ebeleri Bati olmakla beraber Franco kıtaatı ilerlemekte devam ediyor. Barselon tekrar bombardıman edildi (Baş tarafı 1 inci sahifede) İktısadî Milletler Cemiyetî Siyasî vazifelerine nihayet verildiği takdirde muessese bir «Beynelmilel Mübahase Cemiyeti» halini alacaktır Yazan; W. N. EWER Meşhur İngiliz muharrirlerinden İHEM NALINA MIHINA Başvekil ve gazeteciler aşvekil Celâl Bayarla Dahiliye Vekili Şükrü Kayanın İstanbul gazetecilerile Hotel Termal'de yaptıkları hasbıhalde ben de bulundum. Gene bir Türk mimarının eseri olan bu güzel otelin muhteşem salonunda, nefis bir yemek yemek ve iki devlet adamımızın samimî sözlerini, izahlarını aydınlatıcı ve zarif nüktelerini dinlemek, bütün arkadaslar gibi benim için de, enfes bir ziyafet oldu; maddî ve manevî bir ziyafet. Karnımız doyarken gözlerimiz ve kulaklarımız da doydu. Fakat, bilhassa en çok doyan, gazeteciliğin herşeyi öğrenmek hususundaki doymak bilmez iştihası oldu. Biz sormaktan bıkmadığımız gibi Başvekil de, Dahiliye Vekili de sorgularımıza cevab vermekten bıkmadılar. Bu görüşmeler esnasında her iki devlet adamımız, tam bir demokrat ruhu gösterdiler ve bizimle tamamen arkadaşça görüştüler. Galatasarayın sıralannda yanyana, dizdize oturduğumuz Dahiliye Vekili Sükrü Kaya, zaten ruhan hiç değişmiyen bir şahsiyettir. O, daima Galatasarayda görmeğe alıştığımız samimi arkadaş halini muhafaza edegelmiştir. Başvekilimize gelince, muhterem Celâl Bayarı bu kadar eskiden tanımak şerefine nail olmadım. Kendisile ilk defa, Iş Bankasınm açılma töreninde şerefyab olmuştum. 14 yıl evvelki İş Bankası Umumî Miidürü, İktısad Vekili ve nihayet Başvekil oldu. Fakat her temas ettiği kimseyi kendisine meclub eden yüksek nezaketi ve kibar tevazuu da, muvaffakiveti, şerefi ve mevkiile mütenasib olarak arttı. Yükselmek bazı insanlann başmı döndürür ve ikbalin sarhoşluğu ile onlar, kendilerini büyük, etrafındakileri küçük s?örmek gibi bir duygu ve görüş hatasına düşerler. Ancak, yüksek ruhlu insanlardır ki, inip çıkmakla başları dönmez ve her irtifada, daimî ayni halde kalmak faziletini gösterebilirler. Celâl Bayar, işte böyle kibar ruhlu, insanlardan biridir. Sofrada, kendisine söz arasında, Ekselâns diyen Nizameddin Nazife, Türkiyede Ekselâns yoktur. diye verdiği cevab, Celâl Bayann tevazuunun, kibarlığının en güzel bir ifadesi oldu. Nizameddin Nazif, Ekselâns hitabında ısrar edince, Başvekil, bu Ekselâns lâkabını gazeteci arkadaşın kendisine hediye etti. Ve yaman bir halk çocuğu olan Nizameddin Nazif, artık 24 ikincikânuntarihinden itibaren «Matbuatın Ekselânsı» oldu. Bu Ekselâns hikâyesini, Başvekille Dahiliye Vekilinin gazetecilerle nekadar samimî bir hava içinde görüştüklerini gösterdiği için naklediyorum ve bunu naklederken de gazeteci düşmanı olmağı marifet sayan devlet memurlarına, iki büyük devlet adamımızdan ibret almalan lâzım geldiğini anlatmak istiyorum. Celâl Bayar, gazetecileri tenvir ederken son derece açık, samimî ve vazıh konuştu. Verdjileri cevablar, sorduğumuz siyasî ve iktısadi bütün meseleleri pek iyi kavramış ve anlamış olduğunu gösteriyordu. Başvekilin en büyük meziyeti hissiyattan ziyade hesabla hareket eden, hayalden ziyade realite peşinde koşan bir devlet adamı olmasıdır. Celâl Bayann hasbıhali, zaten coskun bir delikanh olan Nizameddin Nazifi pek coşturmuştu; dedi ki: derinliğinde bir arazi parçasile tahdid edilmistir. Asiler Alfambra Rio'ya hâkim bulunan tapeleri bir haftada zaptetmislerdir. Bu arazinin işgali cumlıuriyetçilerin müdafaa mevzilerini tehlikeye koymakta dır. Muleton'a yerleştirilmis olan Frankist topçu kuvvetleri şimali şarkiden Teruel'e giden ve Alfambra Rio sahilini takib eden yolu bombardıman etmektedirler. Fakat nehrin karşı sahilindeki cumhuri yetçiler daha yüksek tepelerde bulun makta ve buradan Teruel'in simali sarkî methalini müdafaa ve Conend'in irtibat noktasını ateşleri altında bulundurmak tadırlar. Barselona'nın bombardımam Barselona 25 Asi tayyareleri bu sabah Barselona'yı bombardıman etmişlerdir. Sivil ahaliden 39 kişi ölmüş, birçok kimseler yaralanmıştır. (a.a.) 140 tayyare düşürülmüş Bilbao 26 Umumî Franko karargâhının bir tebliğine göre, Frankocular son Teruel muharebeleri esnasında düşmanın 140 tayyaresini düşürmüşlerdir. Bulgar Yugoslav Dünya sulhu için dostluk misakı bir konf erans daha! İlk dönüm yılı hararetle kutlulanıyor Belgrad 25 Bulgaristan ile Yu goslavya arasında aktedilen daimî dostluk paktının yıldönümü münasebetile Yugosİav matbuatı birçok makaleler neşrederek Bulgar ve Yugoslav milletleri arasında arzu edilen ve asırlarca istenilen şekilde kat'î olarak kardeşçe bağlar tesis eden bu paktın ehemmiyetinden bahsetmekte cbr. • Bu hususta Samuprava gazetesi Bal kan itilâfı paktının Şövaliye Kral Aleksandr'm eseri olduğunu hatırlattıktan sonra şöyle yazmaktadır: «Ayni siyaseti takib eden Başvekil Stoyadinoviç 24/1/1937 de Bulgar milletile bir daimî dostluk itilâfı akdetti. Bu itilâf iki komşu millet arasındaki münasebetlerde yeni bir devrenin başlangıcma kat'î bir işarettir. Daimî dostluk paktı ile ik; kardeş milletin birleşerek teşriki mesai eimelerine senelerce çalışan birçok Yu goslav ve Bulgar vatanperverlerinin ar zulan tahakkuk etmiş oluyor. Struma'dan Tuna'ya kadar uzanan dikenli tejler kaldırılmış ve bu, uzun. hu* dud üzerinde itimadsızhk yerine yeni bir zihniyet kaim olmuştur ki o da şudur: Kardeşlik, teşriki mesai ve mütekabîî emnyet.» (a.a.) İngiliz Başvekili teşebbüse girişiyor Londra 25 Salâhiyettar mahfiller, Chamberlain'in bütün siyasî ve iktısadî meseleleri tetkik etmek üzere haziranda bir dünya sulh konferansını içtimaa ça ğıracağı hakkındaki haberlere inanma maktadırlar. Bu mahfiller, alâkadar milletleri bir araya getirmek kabil olduğu takdirde Başvekilin böyle bir konferansı tertib etmekte tereddüd etmiye.ceğini fakat maalesef îspanyol ve Uzakşark ihtilâflarının inkişafile îtalyan Alman münasebetlerinin vaziyeti buna mâni olduğunu ilâve etmektedirler. (a.a.) Bulgar kabinesinde istifalar devam ediyor Paris 25 (Hususî) Sofyadan bildirildiğine göre, Bulgar kabinesinde iki nazırın değişmesi üzerine Ticaret Na zırı da istifa etmiştir. Adliye Nazın da istifa edeceğini bildirmiştir. Bu şerait altında Köse İvanof kabinesinin istifa etmek mecburiyetinde kalacağı haber verilmektedir, .. .„ r,..,, , îtalya Cenubî Amerîka 8eferi Roma 25 Stefani ajansı bildiriyor: Albay Biseo, yüzbaşı Moscatellil ve teğmen Bruno, Mussolininin pilotluğun» da dün sabah saat 7,30 da İtalya Cenubî Amerika uçuşunun ilk merhalesi olan Dakar'a doğru Roma civarında Guidonia tayyare karargâhmdan yola çı kan üç «S. 79> tayyaresi saat 18,15 te salimen Dakar'a vâsıl olmuştur. Uçuş, baştan nihayete kadar 4 ilâ 5 bin metro yükseklikte cereyan etmiştir. ' 3 tayyarenin katettiği mesafe 4,500 kilometroyu tecavüz eylemektedir. Filo, bu uçuşunu, saatte takriben 420 kilo metro süratle yapmıştır. Dakar 25 Biseo. Moscatelli ve Bruno Mussolini tarafmdan idare edilen îtalyan filosu bu sabah seferin ikinci iskelesi olan Natal'a vâsıl olmuştur. Mısırda vergiler tenzil ediliyor Kahire 25 Kabine bugün topla narak vergilerin azaltılması hakkındaki lâyihayı tasvib etmiştir. Bilhassa köylerdeki küçük emlâk sahiblerinin istifade edeceği bu tenzilât yüzde 20 ilâ 50 raddesindedir. Siyasî mehafilde beyan olunduğuna göre önihnüzdeki intihabatta bu tedbirin tesirleri görülecektir. Diğer taraftan kabine, Nahas Paşa hükumeti esnasında fevkalâde terakki ettirilmiş olan memurların vaziyetini tetkik etmek üzere de bir komisyon teşkiline karar vermiştir. Milletler Cemiyeti Konseyinin (bugün toplanacak) ruznamesindeki tek bir mevzuun arkasında Milletler Cemiyeti heyeti umumiyesinin cezrî olarak yeni baştan tensiki plânı gizlenmiş bulunuyor. Ruznamede deniliyor ki: «Geçen sene Milletler Cemiyeti bü yük meclisinin dermeyan eylediği talebe binaen iktısadî ve malî teşkilâtın bünyesini ve vazifesini yeni baştan derpiş etmek ve bilhassa iktısadi ve malî muhitlerde beynelmilel işbirliği esasmı genişletmek maksadını gözetmek üzere •bir komite vücude getirilecektir.» Bu komitede aralarında Belçika ile Lehistanm bulunduğu bazı devletler; iktısadî ve malî teşkilâtın Milletler Cemiyeti çerçevesinden çıkarılıp bugünkü beynelmilel mesai teşkilâtı gibi müstakil ya hud daha geniş salâhiyetle teşkilât haline ifrağ edilmesini teklif edeceklerdir. Mevcud iktısadî ve malî komiteler (daimî iktısad komitesi) namı altmda birleştirilecektir. Yeni komitenin riyasetine tayin edile ceklerin isimleri arasında Avustralyanm sabık Başvekili Bruce ile Belçikanın sa bık Başvekili Van Zeeland'ın namları zikrolunuyor. İktısadî teşkilât senelik konferansını akdedecektir. Milletler Cemiyeti şimdiki iktısadî ve malî şubeleri Cemiyetten tefrik edilecektir. Bunlar iktısadî teşkilâtın ki tabet heyetini teşkil edeceklerdir. Bu esaslann kabulü üzerine Almanya, Italya, Japonya ve Müttehid Amerika hü kumetlerinin bu teşekküle dahil olacaklan ümid ediliyor. Bu plânla Belçika Kralı Leopold'ün geçen yaz yaptığı teklif arasında sıkı bir münasebet vardır. Kralın teklifi şuydu: «Umumî ve ci hanşümul, daimî ve müstakil bir organizm teşkil edilerek bununla iktısadî tetkikat yapılmalıdır.» Şimdi yapılacak teklif iktısadî ve malî teşkilâtın istiklâline aiddir. Lâkin bu" nun arkasında başka çok şeyler vardır. Milletler Cemiyetinin sıhhat ve içtimaî işleri de bundan tefrik edilerek müstakil teşkilât haline ifrağ olunabilecektir. Bu takdirde bu iki müstakil teşkilâta da Milletler Cemiyeti azası olan ve olmı yan her devlet dahil olabilecektir. Bu plânlar tahakkuk ederse şimdik Milletler Cemiyeti müteaddid hususî te şekküllere ayrılarak dağılmış olacaktır. Ayni zamanda gene aynı makamlar dan Milletler Cemiyetinin siyasî vezaifine bir nihayet verilmesı de isteniyor. Bu takdirde Milletler Cemiyetinin siyasî mahiyeti çok tahdid edilmiş olacak ve «beynelmilel bir mübahase cemiyeti» halini alacaktır. Milletler Cemiyetinden ayrılarak müstakil olacak bu teşekküllere Almanya, Japonya ve Italyanın dahil olacaklan muhakkak mıdır? Müspet bir cevab verilemez. Çünkü ortada bir misal vardır. Beynelmilel mesai teşkilâtı müstakil bulunduğu halde Almanya ile İtalya bun dan ayrılmışlardır. Bu noktanın da nazan itibara alındığı görülüyor. Çünkü Lehistan beynelmilel mesai teskilâtının Milletler Cemiyetinden büsbütün ayn olduğunun bir beyanname ile ilân edilmesini şimdiden iltizam etmektedir. Milletler Cemiyetini yeni baştan tensik için düşünülen hattı hareketlerin ne derece muvaffakiyete erişeceğini bize ati gösterecektir. Bu mesainin ilk safhasmı Milletler Cemiyeti komitesi teşkil edecektir. Komitenin bu kadar cezrî tekliflere muvafakat eylememesi bile muhtemel dir. ingiltere hükumeti bu meselelere karşı henüz alacağı tavır ve hareketi kararlaş tırmamıştır. Lâkin şurası muhakkaktır ki İngiltere hükumeti bu kadar inkılâbkârane değişikliklerin yapılması imkânını yahud şayanı arzu olduğunu biraz şüpheli görüyor. Bu yeni teşkilâtın beynelmilel iş bir liğini artınp artırmıyacağı belli değildir. Lâkin şurası muhakkak gibidir ki bu yüzden masarif artacaktır. Ayni zamanda Milletler Cemiyetine aza bulunmıyan devletlerin iştiraki temin olunacağına da inanılmıyor. Milletler Cemiyeti komiteleri daima bati çalışır. Binaenaleyh yukanda söylediğimiz tekliflerin de derpiş ve tetkik edilmesi uzun sürecek bir iş ola caktır. W. N.. Eıver Letonya Münakalât Leh Meclisinde Nazırının sözleri şedid münakasalar M. B. Einbergs Türkiye Mareşal Ridz Smigly'ye de gördüğü terakkilerden hücum eden General istifaya mecbur oldu takdirle bahsediyor Varşova 25 Meb'usan meclisi ordu encümeni reisi General Zolo govski'nin, Mare şal Ridz Smigly'yi hem ordunun şefi, hem de bir devlet memuru vazifele rini ifa ettiğinden dolayı yaptığı tenkidler üzerine parlamentoda cıkan ihtilâf vahimleşmiş PEYAMt SAFA Singapur manevralarına hazırlık Singapur 25 Röyter ajansı, kombine manevraların 2 şubatta başlıyaca gını haber almıştır. 54 ü Irak ve Hindistandan olmak üzere 1 10 tayyare gel miştir. Yarın limanda 20 harb getnisi demirlemiş bulunacaktır. Rio de Janeyro yolunda Neşredilen bir kararname Ankara 25 (Telefonla) Asker liklerini yapmamış olanların memurluk lara intisablarına dair hükümler kanunla KISA HABERLER tesbit edilmiş olduğundan buna dair tak* ATİNA Yunanistanla Romanya yidatı ihtiva eden muhtelif Heyeti Vekile kararlan son bir kararla kaldmlmıştı. Bu hükumetleri arasında yeni bir ticaret mukavelesi akdi için müzakeratta bulunacak kararname, bugünkü Resmî Gazetede Romanya heyeti yarm buraya gelecektir. * BAĞDAD Basra körfezinde yapılan neşredıldi. Natal 25 Saat 15,30 da Fernenda de Noronha üzerinden uçan İtalyan tayyareleri saat 16 da 5 derece 30 dakika cenub ve 33 derece 30 dakika batı mevzilerini veriyorlardı. Saat 17 de diğer bir telsiz, Tayyarelerin Pernabuk istikametinde uçtuklarını bildirmektedir ki, vaziyet tayyarecile rin, hareketlerinde haber verildiği gibi Natal'da karaya inmeden doğruca Rio de Janeyro'ya gitmek istediklerini göstermektedir. Martm birinci günü Millet Meclisine verilecek Suriye, Ankaraya konsolos gönderecek Şam 25 Fransa Suriye muahedesi ahkâmı mucibince, Suriye hükumeti, Kahire, Bağdad ve Ankaraya konsolos lar tayin eyliyecektir. 60 yaşını tecavüz eden müftiler Ankara 25 (Telefonla) 60 yaşmı teavüz eden bazı müftilere tahdidi sinne tâbi olduklan mülâhazasile maaş verilmediği görüldüğünden alâkadarlara kanunun buna dair olan hükümleri ve vazifelerini görenlere maaş verileceği bildirildi Politisin hizmet müddeti uzatıldı Atina 25 (Hususî) Bu sene tahdidi sinne uğrıyan Yunanistanın Paris elçisi Politisin bir sene daha vazifesinde ipkası hükumetçe kararlaştırılmıştır. araştırmalara rağmen tayyareci Moench'in cesedini bulmak kabil olamamıştır. Tay yarenin enkazı kazanın yegâne izini teşkil etmektedir. * LONDRA Orduda yapılan son ış laiıat icabmdan olarak bundan sonra İngiliz zabitlerinin emirber neferleri bulunmıyacaktır. Bu suretle bütün neferler azamî derecede talLm ve terbiye görmüş olacaklardır. Buna mukabil zabitlere bir «hususî hizmet» tazminatı verilecektir. * PARİS Sarraut, İngiltere Dahiliye Müsteşarı Sir Geoffrey Lloyd ile mukabelesiz müdafaa meseleleri ha&kında uzun bir mülâkat yapmıştır. Sir Lloyd halihazırda bu hususta bir tetkik seyahati yapmaktadır. * VİYANA LLschtenstein prensliğinde Vadiz'de bir müddettenberi bulunmakta olan Arşidük Otto bugün Parise hareket etmiştir. Orada birkaç gün kalacak ve sonra Stcenkerzel'e gidecektir. * ROMA İtalyan radyoları artık Yahudi bestekârlarının eserlerini venniye ceklerdir. * BREST Rıhtım amelesile boşalt ma müteahhidleri arasındaki anlaşmazlık sona emıiştir. Bu sene Mısırda toplanacak olan Beynelmilel Posta, Telgraf, Telefon, Radyo konferansına iştirak etmek üzere Mısıra gitmekte olan Letonya MünaAnkara 25 (Telefonla) Vekâlet kalât Nazın M. leıde yeni sene bütçesi için hazırlıklara Benhards Einbergs, devam ediliyor. Bütçe, 1 mart salı günü dün Tokatlıyan one kadar Meclise verilmiş olacaktır. Di telinde bir muharri Letonya Münakalât M. Einiergs ğer taraftan kazanc, muvazene ve buhran rımızı kabul ederek vergilerinin kabul edilerek mükelleflerden j aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: tek nisbet hakkında tevkifat yapılması « Memleketinizi ziyaretle, yeni yolundaki projenin hazırlığı da devam Türkiyenin tahakkuk ettirdiği terakkileri etmektedir. görmek fırsatına nail olduğumdan dolayı Bununla meşgul olan komisyon, önü kendimi bahtiyar addediyorum. müzdeki hafta tekrar toplanacaktır. A Bu terakkilere bizim de ihtiyacımız ollınacak kararlar, yeni sene bütçesile alâduğundan, Türkiyede gördüklerim beni kadar olduğu cihetle bu sahadaki çalış sureti hususiyede alâkadar etti. maların da şubat sonuna kadar netice Biz, Letonyalılar yeni Türkiyenin teleneceği muhakkaktır. Vergilerde yapılarakki ve inkişaflarını daima yakından cak tenzilât nisbeti de ancak o tarihde takib etmekte olduğumuzdan, Türkiye kat'iyetle takarrür etmiş olacaktır. nin bütün gayelerinde muvaffak olmasını Yunan Başvekilinin samimiyetle temenni ediyoruz. istişareleri Malumunuz olduğu veçhile, Letonya Atina 25 (Hususî) Başvekil Me ile Türkiye arasında yeni bir ticaret mutaksas, Ankarada toplanacak olan Bal ahedesi akdedildi. Bu muahedenin amelî kan Antantı konseyinin meşgul olacağı semereler vermesini ve aramızdaki ticaret şeylere dair dün Hariciye daimî müs münasebatının inkişafına yardım etmesini teşarı Mavrudis'le uzun süren bir mütemenni ederiz. Ticaret muahedeleri iki lâkatta bulunmuştur. memleketin yekdiğerini daha iyi tanımalarına da vesile teşkil ettiklerine göre, bundan sonra Türkiye ile Letonyanm diğer sahalarda da teşriki mesai edebileArkadaşımız Peyami Safanm yaceklerini kuvvetle umuyoruz. Yeni murın gece Tokathyanda yapılacak düahedenin bilhassa bu bakımdan verimli ğünii, eşinin rahatsızlanması üzerine şubatın 24 üncii perşembe günü olmasını temenni ederiz.» aksamına tehir edilmiştir. O gece M. Einbergs bu sabahki Toros ekspresaat onda gene Tokatlıvanda yapısile ve Ankaradan geçerek Mısıra gidelacaktır. Bunu haber verirken Nebahat Peyami Safaya âcil şifa temencektir. ni ederiz. Mısırda toplanacak olan beynelmilel kongreye beş, altı yüz murahhas iştirak Yeni sene bütçesi Düğün tehiri « Herkes tarafmdan sevilmek gibi ilâhî bir mevhibeye sahib olan BaşvekiMereşal Ridz tir. Smigly limiz, gazetecilerin faaliyet tarzmdan Millî blokun parlamento grupu ge memnun mudurlar? Anlamak isteriz.» neral aleyhinde siddetli hücumlara başBaşvekil, bu suale şu güzel nükte ile lamış ve generali encümen reisliğinden cevab verdi: istifava mecbur etmiştir. « Ekselâns, kendilerini methettirMillî blokun Vilna şubesi reisi resmî mek istiyorlar.» bir beyanname neşrederek generalin istifava mecbur edilmiş olmasını protesto Bu satırlar, efkân umumiyeyi tenvir etmiştir. DiŞer taraftan millî blok reisi Gene ve idare etmek gibi büyük bir vatanî varal Skwarezynski bu protestoya mu zife yüklenmiş olan gazetecileri, korkulakabil bir beyanname neşretmiş ve Vil cak bir mikrob değil; büyük inkılâb ve na şubesinin böyle bir protestoda bu terakki davamızm birer işçisi telâkki lunmağa hakkı olmadığmı bildirmiş eden Başvekile ve bu fikirde kendisile tir. (a.a.) müşterek olan Dahiliye Vekiline, meslek namına, teşekkür etmek için yazılmıştır. Cemil Mardam Bey Devlet adamlannın bu emniyet ve itimaLübnanda dı, bizim beklediğimiz yegâne manevî Beyrut 25 Lübnan hükumetile mükâfattır. gümrükler işi ve daha diğer meseleler üzerinde müzakere yapmak üzere ha len burada bulunan Suriye heyetine riyaset eden Suriye Başvekili Mardam Bey, dün, Lübnanda bulunan Kudüs Mevlid Basmüftisini ziyaret eylemiştir. Merhum Halil Vedad Uşaklığilin ruhuna ithaf edilmek üzere bu ayın edecektir. Kongreye bini mütecaviz ra otuzuncu pazar günü ikindi namazmpor ve projeler tevdi edildiğinden, mü dan sonra Yeşilköy camiinde Mevlid zakerelerin iki hafta kadar süreceği zanokunacaktır. Arzu edenlerin hazır nedilmektedir. bulunmaları aile tarafmdan temenni olunur. Sirkeciden saat 2 de tren Letonya Münakalât Nazırı kongre vardır. den sonra Yunanistan yolile memleketine dönecektir. , J

Bu sayıdan diğer sayfalar: