ST v T! e — o » » » v 5 t E D Biüz. K vs ığâ B OGRDREELNE DACİRE ! — ©. Çir ( 11 l6 şğie_î%aâîiîî:' Pi —*——ğ*ğğî & O 5; G - liî Drrgişi PED g Ca DERücİte: ; e$i Dt GH AA H DİRESİ ; Ği HT HHH (HU DEfSsl y .li Sisli OLRe T D pi — zz 3) ğ ' Dak Glin | O ter Baht İ G slle le £ Siscdileiş PS GS İ Bab eli ( P BUK OR N PEB g:: îg%.. 5%3 3Şi : Üti 34 ğî BN İ BĞ âğiğ ğ ş%ğâ.ğ, F ! SA KS ; ğ di uiîâiîğ[ H PK D. LDdE Üni Tet ske YEERREİ 6 Hİ b m%%gââğ%*gğuğ:%_ : OD D Ce g İK p gilşll rE — İja K Ki 5 (6 Tei — — Bİ ! : Cei ( k0k Hpatkbiı — dağiflani * ' ğ:_ 8 'ı') ığ ; î :ğ' ı ; % Sa l ç HU ĞpÜ HOLi — FBK RTE â L K i v -x 'L_ı,:.—" 8 V,'ixılıiinnı Kİ n KAHRANAN KIZ SĞ ) KAT e ea S Te SS a AAAT SN aa geeT YoA Ka de yi || Skbmek. l bi n a gn ea Da sete Tkl ÇKL TÜ İ M aemmlye ” l ee Te yep B Aram Di Taslai Vat — ti 18 DA - batea deei $ et yarr di e yi DA e Rad slayışlar yaP rzzetinde bir mücevhet parlıyor, Benim ise, bizzat babamın yaptığı bu demir yürükten başka bir şeyim yok. - (Par- mağını dudaklarına götürerek yüzüğü öptü) ve doğrusu bu gençerkek haki- katen güzel. Aksi iddia edilemez. Bu esnada genç kızla meçhul asil- zade ayağa kalktılar. Trankavel acı bir tavırla: — Müzakere bitti, Diye mirıldandı. Filhakika, Annaişle genç erkek yek- diğerine bir şeyler daha söyleliler, Pencereye tıçradı. ve - bileklerinizi kuvvetiyle bahçeye doğru inmeğe baş- ladı. İpin ucuna geldiği bir sırada, düştüğünü hissetti. İp — Kopmamıştı. İpin düğümü gevşemiş ve pentereden ayrılmıştı. Trankavel ayakları üzerine düştü. T .- Eh! Bir şey yokt... Bir yerim de ağırmıyor |.. İşin güç tarafı atlanmıştır ! Fakat, işin ancak en kolay cihetini atlatmış olduğunu farketmekte gecik. medi, O zaman anladı ki, iyi bir maksat la olsa, başkalarının evine bu garip şe- oldu.. Bir felâketin kendisini yutaca. Hanı hisetti ve garip bir tebessümle mr- rıddandı; — Üzerimde hangi felâketin dolaştı ğinı ve bana kati darbeyi ne zaman im. direceğini bilmiyorum... Fakat bu dar. benin korkunç olacağını biliyorum. Trankavel bir denbire — omuzların: kaldırdı ve silkindi. — Pek alâ! dedi, Mademki akade- malm mahvoldu, bana öyle geliyor ki ben *ö lar yagapyana içeriye girdiler, le olmasından daha - tabif ğ hht. bahçeye müdekkik bir nazar makta pek mahirdir! Bi VII ne olabilir. Kard'nalden duyduklarımı bu esnada pen- Dedi ve Trankavel ikinci bir .ııdi- Ş ANNAISIN İKAMETGÂHI ve kapüsenler manastırında tereden .,nıa ve devrilerek kırılan mo- .wın de diğer bir yoldan yanmâ Könhyün ve Raskası, Kardinalle baş- derhal öğrenmesi lâzımdır. bilyelerin gürültüsü Trankavelin kulak Hini gördü. Te başâ birakarak, Tednkavelin sergüzeşt Süratle kapıya doğru ilerledl ıı— larına kadar vardı. — Mösyö, pencerelerden başka't | |lerine avdet edelim. Dücllo üstadı, mu- monaıwm.amnıımun- Düello üstadı hiddetle: nen bahçelerine nasıl inildiğini bize tat sıranın üzerinde Annais dö — Ah alçaklar, odamı yağma ediyor öğretir herhalde. gana görmüştü ve demin de dediğimiz gibi, _“wmphn lar! Ve üçüncü bir tilâhşör de onun yanında, ara sıra genç kızın elini ceki şey tekerrür edecek. Şüphesiz dost- Diye söylendi ve her ne bahasına o- çikti. çe tutarak İSüball - bir gekilde — konuşan lar tçin... Nişanlı için!... Bir nevi kapı lursa olsun, dışarıya fırlıyarak evine gir — Mösyö sökağa atılan şefinin genç bir asilzade vardı. vurmak tarzı vardır, ki bunu ben bilmi- mek maksadiyle gizlendiği yerden çıltı. nDıra gidemiyecek ç Trankavel bu asilzadeyi tanımıyor- yorum... Ne yapmalı?... Doğrusu her ne Fakat ayni zamanda, müthiş bir gürül- Ve dördüncü silâhşör de GĞ h du, Fakat, onun herhalde çok mühim olursa olsun.. Bu eve girmem llzım!. tü duydu: Bu, bütün şiddetiyle kapıyı arladaşmın yaptıkları ğıi.“:._ n bir şahsiyet olduğunu anlamıştı. n Si G Süete NNN vuran Raskastı.. bir selâmn vererek yanına sokuldu. | p İ Tranxavel elemle mırıldandı: rankavel: bir 5 ü Tüytrek çekmeceden uzun bir ip çıkar- Trankavel cile üstadı, şayanı — hayret DU O ga  MAT İN PY e di ve — percedenin kenarına - ermaıkı — İşte iki kasırga arasında kaldım ! karlılık ve nezaketle bu dört #i adarıla nasıl rekabet edebilirim? ea ee Diye düşüncü ve kulağını kabarttı. iade etmişti. İçinde bir nevi jakaydi — İ Basadaca Sucapağk bir. Marki veya DA LA LA DE e ielği B'rdenbire bütün bu gürültüler kesildi. vardı, : 3 Düktür. Benim adım İse, sadece Tran- ee Bu ani ve derin süküt içinde, Tranka. ğ kavel.. Eğer Kont dö Molüs olsaydım! bir taklak fazla veya'eksik atmanin ne- vel, iki gündenberi, içinde çalkandığı “W*"'“,'w.aı” Doğrusu bu azilzade pek şaşalı, Her ha- sketüimiyeet olabıllir.; felâketlerin bir devamını hisseder gibi HSA şDBNlae dT siz arkadan taarruz îu:rımıwdıolu ww Binmenaleyh, hiç dım bekliyemezsiniz. vap Trankavel ayni sakin sesle 5 verdi p _,ıenyıılnıııl engimde? dndıuhıınhmuvrl#:m' gene ayni silâhşör devam — Mösyö, halinizden, giyiniş WEE Ş t N | ğ i nızdan, diğer haydut ari N sonra möçhut aslizade genç - kızta — iki l kilde inmek kend'sine pahalıya mal ola- af çıktı ve bir anlaşılıyor yanağından öptü. TrıM birkaç , bilirdi. En yakın ağata doğru koştu ve o:ng.;hm kıın:.* Kat ::.hıu:u:ü T Oldağua adım ger'ledi. Yüzü bembeyazdı. İç: 'nde' arkasına saklandı. Sonra, penceresine sranm yanımı u"—“' K SE B adai Biııeıılıwyhı d M" bir şeyin parçalandığını histetti. Yıkı- kadar olan mesafcyi aşağıdan yukarıya pt SHWMM_ "';ıı_ Ş pefek A seğ, Y ÜLRÜRR Blaçek SF dan, bir silâhşörün kendis'ne doğru iler kakoay ha ae ea FÜ Tekrar pencereye yaklaştı ve Anna- ——Aılvıuhnımndım'maq Tağiğiak SLARİK B üaü İK a ya dd n İ isle genç erkeğ'n meydanda olmadıkla- [ kası bacağını kırardı. Günah çıkaran dim kadı y Dağatalal _İ'm arkadaşlarım, ü 4 rını gördü. kudurmuş Korinyan olsaydı, bu M bir tımı ıı. Bbi Mıık'ı : Mhrl"vdîk-