YA » “DAA 7044 İpU$ uüop zeurerex 'zyayeyooaupğ Wvuyık diyek ieoedek “ursyty sogdos opoy “Tezg Una “p$yul -10fayı0 UsOf ZBUETEX YOĞNUDMON UDOf ZUUrENEZ 401490 sofnpo ou uydng ““doy ıp yeti mas wurkunp Song olreğ YAJUULB Feat j “asşdodtaığug OĞp (OE ŞAL, YULİETMN UŞİŞ KUUŞTUYZON. nu0 A #EOĞJpNIpUYİ yuğzgi rejitoyfeg “ruyıodnyos ruz -4Teyek e(kireyloy Unzn UUPUU) Yy NO gznunsnU aofund Gtureğeğ OuopagB unroeğe an3ğos mg Lip “YI KuBof ZEUrE1SK "uryug Miğop dua yiyıye M8 urusuz 10 canğrurn rururuyışuş Soyd, Uuulro *eoun(0 UEĞYy -49pa aiyey uopamyoğ rerez Algöşy oupaşpa9N 4408 YO. —B0iu0eg JepuduLrey dolpuop;? deyrey “aşpuonumğog vek o -azopuğL KRAMMANTENE AMNZP 39 ŞUYU ag. çur ie) XML ire “2pUoUL 0) OAN a myspep yonbmod. “dagre,l WP Tureyozç üeop — Çopuşroy #194) xred 9 “yanos 39 (ınsan) sBuçod sıpad apre Sap? lime; vpeized srarğiao oumodaz — r ğe WP aç O, Gözed “ep 9) Suep-s0n0p 359 Sun) Vİ “noygeuL AeyE ŞEY Wer MD “mas Tn0n BYE, — G8 (40fis)0) 410559p. YUUYOŞN af 'sazpun) Gyo Soz? #aploy 4 ap UoĞMUZ and oy yurvusyimeu sele nL, — 2. “aoktureyae Ka Tadya Wepaeyuma UNU UP ZEUTEEX “dokıpa Kure akp YSA SH SH — “20120 85 "xnop 382,9 "pr UN ŞUULO9 169,0) “BOŞMAZ 40 Fuvp PE ver ri pini ii ie pi beri : ÇE İRİ $ ii iğ i 2 .E il H BER Eş Bİ sılpıidi, | iğ pi pir gi ii at ii ipiil ii E; iii 2 gk isigi ii : 7 iie PİM pa Mia KAHRAMAN KIz e a ayn Ge kurtardıkdan Hi m i : ? 4 ; ; : ; il İl N FESİ ği : : i 7 z : : i z ği j ira niçin kapandığımı an- en, Sevişiyorduk ve gizli o- 0, işin her Ymm mmm mm a a ynamly inilen yalamaya anlln uca şeydi. Ben de bütün mevcudiyetimle onundum. Yetimdi ve on sekiz yaşın. yordu. Vakur ve serbest hareketlerin. den dolayı ondan şüphe ediliyordu. İn- zivadan ve ormanların kuytu yerlerinde at hoşlanırdı. Bütün vücut idmanları ve hatta eskrim “ bile, onun için yabancı şeyler değildi. Onun içinde ne masum ve temiz bir ruh bu- lunduğunu yalnız ben bilirdim. Ondan bazıları da, onun kamçısını suratların- tükenmişti R “İspat et! Yoksa seni » öldürürüm!,,, Kardeşim korkunç bir şekilde gültimse- di ve bana şu cevabi verdi: “Bir delikan Ir mı istiyorsunuz? Bunu size göstere- ceğim!...... Baş uzun bir ürpermeyle titredi. Canlandırdığı hatıralar, senele- rin ve dini mesainin uyuşturduğu kin ve gayzı, uyandırıyordu. Trankavel tırnaklarını avuçlarıma saplamış, alnı ter içinde olduğu halde dehşet ve heye canla dinliyordu. Peder Jozef katılığı içinde yoğrulmuş bir vaziyette, hâlâ ha- »sketsiz duruyordu. Lâl dö Rişliyö devam etti; — Birdenbire. şatomuzda büyük bir hareket ve faaliyet başgösterdi. Kral dördüncü Hanri Turen ve Anpuyu ziya- ret ederken Şinon'a gelmişti! Ve R'şli. yö şatosunda iki gün misafir kalmağa razı olmuştu!... Şinondaki askeri bi- navı terkederek, bize ne kadar İtimet et tiğini göstermek için küçük bir muhafrr krtasiyle geldi. Aradan iki güh geçti şıkardı ve heyecan içinde - srkıf erden ip: 3 : dina ŞA ari w 3 yi 3 ig ij! Zye pt iş sie iyi io hı ale Sta Eği Ri EMİ Mİ; isi iş ği MI Ne ME e Eği ül z iii t iii cop de sabot, a fait tomber la baguette et la Libellule Ini a piguğ Ja main, je pinces oomme: c'est le Cerf-Volant. — Va, mon Cerf-Volant, me dâlivrer (kurtarmak) ce 3 3 3 iş 3 3 3 na EŞE çi A TezEli $s E 3öpağe 3 se RON $ E. İ EE 88 la ilin z ali, iii eiebirsiş iii âl345 in SÜRE eş ag ep e i e 4 LK 3 ğ 8 iile iy ii dil SİRİ i iyi dişe bayi i eh ; EE 3EEgi 8 şş8 ili iş ig il iBT ya dişiadız sağla halım isler tdi b KAHRAMAN Kiz v Ks aileni ve kendi eli, Korinyanın çenesi altıma kışıyor've parmaklar etlere giriyordu. çehre mosmor kesilmiti ve, birdenbire, Körinyan, yatağın boyunca hareketsiz kâldr.. Ttânkavel döşemeler üzerine düşen kamayı, çabucak kaldırarak, ku- şağina geçirdi. 'Bir dakikâ, heyecan içinde soluyarak, ölümü halk edenlerin, ölüm karşısında- ki sabit ve feci nazarlarını andıran na- zarlarla rakibine baktı.. — Yarabbim! diye düşündü, çok siktımi, : Kapıya kadar geriledi. Ve o zaman bu korkunç histen kurtuldu, zeiaa dakika sonra gardiyan bu açacak, diye mırıldandı. Rahibin kadavrasmı be muallimi: gibi, elimde kılıçla öleceğim! Yatağa doğru . koştu, Korinyann çıkardı ve derin bir nefes aldı. — Şimdi gelsinler!. Elimde bu iki oyumcak oldukça, bütün manastırların rahiplerine, bütün Bastiylerin gardi- yanlarına, bütüm... Birdenbire durakladı. v MANASTIRIN MAHZENLERİ Birkaç saniye, dehşet içinde, Korin- darbeeldi.. Birdenbire bir kahkaha ât- pe — Rahip olmak? cidden gülünç. Fa- kat neden olmasın? Bu rah'p (içeriye girdi.. Elbet de dışarıya çıkcak! hir hamlede, Korinyanın mantosunu ürpererek sırtına geçirdi!. Sonra, (orahibi iyice yatığa uzattı, yüzünü duvara çevirdi ve üzerine yorganı attı, Bunu müteakip de, başlıkla yüzünü İyice kapıyarak. eli kamarın kapzası üzerinde sıkışmış oldu ğu halde kapının yanma gitti ve sesini, şayan: hayret bir maharetle rahibin s€- sine benzeterek bağırmağa başladı: -- Bedbaht günahkâr! Ahi günahla- rını çıkarmak istemiyen cehennemlik! madamki öyle,ruhunu şeytanların mü. lewwes — vücudun pis bir çukurun malı olacaktır! Kapı açıldı. Gardiyan göründü. Gar- diyanm arkasında da beş altr muhafız vardı, — Oldir mu, Rütbetlü p — Evet; oğlum. Artık işim bitti, Bu hetbaht hiçbir şey dinlemek istemiyor, asmaktan başka çare yok. Hoşça kalm, oğlum!,, : Böylece konuşarak ve önünde eğil- miş olan muhafızları takdis ederek. sâlo nu geçti ve önünde açılan bir kapıdan, avlanun derin zulmeti arasında bir ara- ba gördü. Tam bu sırada bir ses — Cabuk binin, dedi, geç kaldık. 'Trankavel hiç tereddüt etmeden &- rabaya bindi. Kapıyı derhal kapattı ve araba hareket etti. Trankavel kasık- larını tutuyordu. Bu (şaka onu hem heyecan içinde bırakıyor, hem güldürü. yordu. — Serbestim! diye mırıldandı. Basti- ye girenin bir daha © çıkmadığını kim iddia ediyordu? Bu arabanın kapısını a- Gıp dışarıya atladım mr mesele tamam Via : Fakat Trankavel ayni zamanda, bir inkisarı hayal nidası kopardı: Arabanın kapısı iyice kapanmıştı! Araba seyyar bir hastahaneden başka bir şey değil di. Araba Sentonore sokağına vardı, ni hayet haç şeklinde birleştirilmiş güzel Guoi? Çusst-ce gu'il dit? —Ooh çivi başlariyle süslü yeni ve cesim biz