Dış Siyasa: Çan - Kay - Çek'in emriyle Kafası kesilen Çan - Su - Liyan... Yazarn : Şekip Gündüz ANÇURYANIN eski diktatörü Maroşal Çan-Su.Lin hususi - treninin geçtiği yolda patlıyan bir bom ba ile öldürülmüştü. Bu bomba gatib ve cehennemi bir isabetle tam kendi bulunduğu vağgonun altında patlam:ş, ya. ni vagon tam manasiyle berhava olmuş ve mareşalın bir kemiği bile buluna. mamıştı. Dün gelen telgrafların Çinde idam edildiğini haber verdikleri Mareşal Çan. Su - Liyan bu mareşalım büyük oğluydu. Mareşal Çan - Su. Liyan babasının feci ölümünden — sonra or. duünün itimadı ve —Japonyanım —müzahereti ile — Mançuryanın — başina geçirilmişti ve babası gibi Mançuryada —Japon — menfaatlerinin. hâ, misi olmak — istiyeceği —sanılmıştı. Fakat —yapılan büu tahminler bo. şa çıkmıştı. Genç mareşal Nankinden esen rüzgârların tesiri altmda kalmış ve günün birinde milli Çin Partisi “Kuo . Min - Tan" m büyük bir ta. raftarı kesilmişti. Kuo . Min . Tan Çinin, muhtelif generaller tarafmdan Müs. fakil veya yarı müstakil olarak idare edilen eyaletlerini birleştirmek, “parça. Janmaz ve müstakil bir büyük Çin,, yaratmak istiyordu. Bu arzunun husulü 1. Çin de iki yoldan yürünüyordu: 1— Milli temayüllü olanları propaganda ile kazanmak. 2 — Bolşevik olanları imha etmek. Genç Mareşal Çan . Su . Liyan, birinel kısmın llk ve mükemmel nümüne. sini verdi ve Mançuryanın bir nevi taçsız kralı olduğu halde Nankin'e giderek *“Kuo - Min - Tan" a biat etti. 1931 . 1932 Çin . Japon harbinin mühim sebeble. ri ve âmilleri arasında bu ciheti de kaydetmek doğru olur. Babası Çin mareşalı olmasma rağmen Mançuryada bir Japon jandarma çavuşu gibi Mikado hükü. metinin emirlerine boyun eğerken Japon iktısatçıları ve Japon erkânıharbiyesi Mançuryayı fiili surette ilhaka Kizum görmemekteydiler, Netekim kendisi de Babasmnı istihlâf ettiği zaman ayni Japon müzaheretini görmüştü. Japonya Or- dusunu ancak genç Mareşalda Çin milliyetperverliğini hissettiği anda etmiştir. Netekim 931 . 932 harbinin sonunda da Mançurya Japonyaya resmen ilhak edilmemiş, yalnız bu topraklar Japon menfaatlerine azami ihtimamı gös- tereceğini vaadeden “Pu . Yi" ye tevdi - pet a HMET EMİN YALMAN, Mihcasif tayyare kazamımın uyandırdığı derin teceslirden bahsederek şunları söylü, yor: “— Bütün Türk milleti dündenberi — derin bir matem İçindedir. Türk havacılığının yük. selmesine ömürtlerini vakfeden beş kıymetli genç, çok elemli bir kazanın kurbanf olmuş, Jardır. Kayrbımız büyük, teetsürümüz derin. dir. Bugün bütün Amkaranın iştirak ettiği bir. cenmze alayfle umumi teessür pek hazin bir edilmiştir. (Devamı 4 üncü de) Beş hava şehidimiz Ankaradaki | Şekip GÜNDÜZ Bu kederli törenden döndükten sönra ben. de kalan duygü şudür3 ” Bir cenazeden Geğil bir vatan! nümayişten geliyorum. Bu nümayişte beş muhterem &8. lünün huzuru en ço duyulmuştur. Bu şehit. leri havacılıktaki faaliyet arkadaşları, anne. ler, babalar, bunların arasında yer alan Ha. va Kurumu ve Türkküşü teşkilâtr Başkanı, Fust Bulca ve arkadaşları, sivil — tayyarecdi. lerin büyük ağadeyleri olan makeri — tayya- recilerimiz, diğer yüzlerce ve binlerce vatan daş bugünkü vatan! tezahüre karıştılar.., Üniversitemiz ve Avrupalı hocalar CUMHURIYET'de UNUS NADİ, bugünkü — başyazısında, Ünlversitemize Avrupadan hocalar ge, tirilişinde istihdaf odilen gayeyi anlatıyor. Başmuharrire göre, eğer maksat aadece Türk gençliğini Avrupalı Alimlerin ilimlerinden ve Tenlerinden müstefit etmek olsaydı. - bunun için Türkiyeye Avrupadan âltm getireceği. mize Türkiyeden Avrupa — üniversitelerinin duk, Avrupalk âlimler getirişimizin en mü. Bim sebebi buydu. Yunus Nadi, diyor ki: *— Bu fikrimize göre büyük fedakârlık. larla Avrupadan celbetmiş olacağımız hoca, lar burada kendilerile beraber — çalışmağa verilecek yerli elemanlarla elbirliği — ederek Avrupalı çalışma usüllerini burada kurmüş olacaklardı, ve böylelikle bir taraftan Uni versitemizin müuhtelif branşlarında Avrupat üsülle yapılacak tedrisattan talebe istifada #derken diğer taraftan sıraları geldikçe Av. rupalı höcaları isthlâf adecek yerti hocalar yetişmiş bulunacaktı. Muhtelif scbeblerle tür Galatasarayın tanburu Ayal gazetenin “Kendi kendimizi tenkid,, sütununda, Galatasaray Üsesinin — ananevi #“tanbur,una karşı duyulan tahassüsden babh sodiliyor. Muharrir diyor kir *Franatzca davul manasmna gelen Tambour Kkelimesi Galstasaray Hsesi için ancak fran. Bızca aalından aynen alınmak suretile türk, geleştirilmiş gayet muniş bir — sözdü, ki, o mektebe mahsus anane halinde bir vaziyetin mana cihanı bir fadesini teşkil ederdi. Bı. zıflara girişin, onlardan çıkılarak baehçelere yayılıp koşuşun kumandası, avniyesinin ka. kuletası, arkasına düşmüş etine dolgun be. gaş davulcunun değmeğile acele acele gürli. yen davulun mevzün ahengi tekearleme gü. rültüsü fle verilmiş olurdu., Wir aralık, mektepte müdürlük yapmış bir lü şekillerde söylenden aözlerin cümlesi yu noktada ittifak ediyor. Aradan dürt yıl geç- tikten sonra bu maksat yarıyarıya değti, hâlt tA dörtte bir nisbetinde bile iusul — bulama. mıştır. Ve en fenaaı ne vakit ve nasıl busül bulabileceği balli değildir. Biz kendi kanâa- Hirnizi açıkça ifade ederek tereddütsüz böyli. yelim ki gimdiki gidişle bu makşadın husu. Tüne imkân yoktur.., “Muke veleleri mucibince üç yıl — zarfında türkçe öğrenecek hocalar daha ilk günlerden ilibaren kendilerile beraber çalışmağa — B#V. kolunacak Türk asiatan ve döçentlerile ken. di meslekleri üzerinde tetkikler yaparak . min tettebbü ve tamiki huşusunda Avrupa! usulün bizde de tecasüsüne hizmet etmlş ola. caklardır. Sebebi ne olursa olmun işte bü i9 taraftan hüsnüniyet gösterilerek bu münaka- şaları müşterek işin hayrına yarıyan hiz. metler cümlesinden saymak mümkündür.... zat, Galatasarayın bu meşhür. — tanburunun Wllh—_--ü.—&. bin anane balindeki bir güzelliğini ortadan kaldırmış.. Yazı göyle bllüyor: *“Davulla zil arasında ne muhafazakârlık wardır, ne de yenllik. Yalnız bize öyle geli. yar ki davulun ahengi mektebin mazisini is. tikbaline dalma bağlı bulunduruyordu. Ora. da hergün günde yedi, sekiz defa — çalınan tambur, insana sanki mektepte ilk dövülen davulun sesini idayıe ediyor hiasini verirdi. Şereftli mazileri uzadığı niabette kıymetleri yükselen büyle trdan — müsessoşolerinin bazı basit ananeleri bile paha biçilmez — antika Kıymetini hsizdir. Bütün eski Öalatasaraylılar rica ediyorlar: Mektebin o güzel ve muniş tamburu lade o. hunsun., . mühendisi. ve Iktisadiyatçılarından “Tay. »le karıştırmamış olmak için Zamane hastalıkları Orijinal manilerden -Rober Taylorizm? 'a | i) Yazan *Taylorlam,, deyince hiç şüpbe yok ki ilk Bnes akla gelen gey, 1018 de ölen Amerikan y lor,un İş orgaaltasyönu için önd sürlüp de gölryt alan metodudür. Onü tintvdrsita fol. Befe gübesinin semliner münakaşalarına bı. rakryorum. Bön buğünkü muzsahabemle büz bütün. başka bir mMevzue, daba ziyade tabll ve İnarazt ruhiyat kitaplarına sermaye tes. kil edebilen bir meyzua ve bilbuzsa — birçok kadınlârin ve hattâ bazan da erkeklerin top tan tutuldukları modern bir hastalığa temas etmek niyetindeyim. Meşhur iktisadi sistem. “Taylorizm,, tabirinin önüne bir de “Rober,, — kelimesini katabiliriz; vakttle bir “Don Juanizm,, ol. duğu gidi... Son zamanlarda — hemen bütün Avrupa gazeteleri ve mecmualarının metbe. de ede bitiremedikleri ve asri Nâhlar merte. basine çıkârdıkları getç ertistin hiç olmazsa ismini duymıyan kalmamış gibidir. “Londan News,, resimli mecmmuasını açıyorum: Rober Taylor; “Marianme,, haftalık — mecmüsamı karıştırıyorum. Hayatr ve resimlerile dolu; “Parla Solr,, gazetesini alıyorum, fik sayfa. sında gene ayni mabudun büyük — harflerle İlân edilen ve gazeteden - kesilerek en kudsi Ayatler gibi hatıra Gefterlerinde — saklanılan beyanatı, Neryorkta uğurlamaya yahud da Lamdrada karşılamaya koşan binlerce çılgın kadına kargı söylediği vecizeleri okuyorum: *“Ban ne seyredilecek bir — valşiyim; ne de bir hayat arkadaşı aramıya çıkan — meraklı Bir erkeğlm.... Büyük bir İtalyan gazeçesinin gene lik Sayfamında ve Musolininin büyük resmi ya. Nmda gü gaal ile karşdaşıyoruz: — "Acaba düdyasın en güzel erkeği, Rudolf Valanti. manun hakikt vellahdi R. Taylor mudür?,, ... Geçen hafta bir akşam üstü — modern bir kayat sürmekte olat münevver ve hassaş bir aile kızmın birdenbire tutulmuş olduğu sinir buhranına hekim olarak çağrılmıştım. Misa. #ir odasında bir taraftan İstanbul radyosu. nun © strada çaldığı “Traviyata,, operasını, bir taraftan da haştamın dertlerini rum: 4 #Verter, vol N zak "Zâvallı Nöcdet 1 olkudum: İztirap! Bu. güne kadar okuyamadığım — “Graztyella, ya başladım, ağlıyorum boğuluyorum.. Şu moş. hur kifsik parganın bile ruhumda molânko. Nk bir hava yaratmaktan - başka — faydası yok.m derken kızgmlıkla ve müsaade alarak radyoyu da kapatıverdi. 'Tuvaletinde hiç bir eksiklik — olmıyan ve zengin jestlerinde biraz da fantezi ” 'sezilen bu zenğin alle kızınde korkulacak bir hasta. Hk olmadığı meydandaydı; bizsat — kendisi Bbile''ne inatçı bir nevroz!,, diyordu Valeriyan gaa bromüre kadaz tirgok sinir — ilâçlarını aldığını gördüğüm bu yarı hekim — haslaya ©o anda gene bir hap vermek manasızdı. Ber nar Şovün de son küçük bir — piyesinde çok Kgüzel tebartiz ettirdiği ve vaktile bir makale tle besim de methettiğim “musik! tedavisi,, aklıma geliyor; fakat bir dakika evvel on. dân da nefret — ediyordu.. “Traviyata,, ve “Kâzmıba,, gibi böşeri ıstırabi. — kam şüheserler yerine belki 'Tino Rossinin Mari. nellaar, yabut Karyoka gibi bir dana havast tecrübe edilebilirdi; de çare ki me ben vi. yolonist veya piyanlatim ve ne o &ada bu Plâklar mevcuttu. Etrafrma dikkatle bakııyorum — bir du. VArın et mutena bir yerinde asılı duran Ata. türkün büyük yağlı boya rezmi karşısında, Bttç bir kafa portresi güzüme — İlişti: Ga. Zetelerde ve her yerda ismini ve resmini gör. düğüm ayni meşhur adam: Rober — Taylor, bir lâhza içinde düşündüm ve geaç — kıza gu tavsiyede bulundum: * Bulranınız. ehemmiyetsiz ve bu inki. şaf çağında çok görülen normal bir akstilâ. mekden başka bir şey değildir; derbal hafif Bir gey yeyiniz; sonra da güzel bir fllme ve Möselâ bu gece gösterilmekte — olan “Sıcak memleketler hümmasaı — Namus borcu,, fil. mine gidiniz; — eminim ki hir geyiniz kal. maz..,, Tam bü sızada salona girmekte olan sporeu ağabeyinin seyinçle boynuna sarila. rük gu sözleri eöylediğin! ben de hastamına bir iyilikte bulunan bir. hekim — sevinci ile dinledim: bi *“ — Ağabey şimdi çok işiyim; Rober Tay lora gideriz ve doktörüumuzü da -beraber gö. türürüz değil mi?,. ; Büyük şair Dante ilk defa olarak Wloran. Bada bir kilise Ayini emasında güzel Beatrisi gördüğü zaman beyeçcanla “işlte — ruhumda Göğan ve bana bükmedecek olan li&D!...., da. mişti. Bunun gidi bugün, değil — yâlnım yeni dünyanm sengin ve ekzanirik — kadınlarını, İstanbulun bir tütün fabrikasında — çalışan || Bir bendesi yanında t bir ru iğin bulunmaz hir fırsattı.. Sinemaya gittiği. — Prof. Ord. Reichers Boch ve M. Şekibe — :,Dr. Rasim Adasal miz zaman ibcalardan bulkonun — €n yan ve arkâ ziralafına kaday hor taraf — bitcahinç P dotuygu; şeyirellerin büyük bir ekseriyetini de kadınlar toşkil ediyordu. Reber Taylorun bt filmdeki rolu, dünyami&ın bir Köşesinde — caki »kolera Ve veba — Balgınlatı gibi — bir Kati inaanlart A2 bir zaman — Zarfında bi. düren ;Yilr haştalığa çare arıyan âlim bir'dokt Maslok zevikine ve — dolüyasile Linsanlığa 'at sitrütat düygülarla — güzel bir kadını sevihenin doğurduğu hister arasında. ki Mmücadileyi * muyaffakiyetle temsil eden bu artisti seyirellerden çoğunun benim gibl ük defa gördüklerini anlıyordum. Ara sıra kulağıma kadar varübilen Lenkid. ler Ve hükümler başka başkaydı. — Kadının biri çehresin! uzun buluyor; başka birisi de çakır gözlerine bayılıyordu. Filmdeki şevgl Hsini yan! Barbara Stanviki beğeamiyorlı dı; belli ki bu tahtoşguurf bir — kıszançlıktı. Fümde, insanlık uğurunda hayatını tehlike, ye koyaryak nefe feragati ile öldürücü mcak memleketlere koşan doktoru sevgi — kudreti ile alıkoymak istiyen nişanlısını tenkid et. tğim vakit genç hastam — “aşk ölüm kadar kuvvetlidir.,, cevabını vermişti. Doğrusu bu cevabı Çok yerinde ve felseft bulduğum ci. hetle bir tedavi vasrtası olarak tavsiye etti. gim sinemada hastamın haloti — Tuhiyesini bozmamış olmak için sükütu ihtiyar ettim. Kendi xendime düşünerek ruhl — tahliller yapıyor ve hükümler — veriyordum: Rober 'Taylor İtalyan gazetesinin karilerine sordu. gu gibi bakikaten dünyanın en güzel erkeği miydi * Gerçi tir erkoğin güzel bir — erkek hakkındaki belildemi kadınlar — için de ayn! Kıymette bir ölçü olamaz. Fakat me de olsa gu ana kadar sahnede muhtelif rollerde gör. düğümüz birçok yıldızlarla ve mamelâ hun. | Jar arasında “Doön Juan,, fümi — kahramanı gc Küzünleti,, — mümeeslli Fredrik Marfgi * “Kürd şarkısı,ndaki güzel haydut Gari Kuper “Benhür,deki yakışıklı Roma, çocuğu Ramoa Noyarro; ile mukayı. sede bizlm bir hakkımız vardı. Her iki cinsin güzel vo senipalik — bulduğu Vili Friç'leri, Güstav — Fröylk'leri, Jan Piyer — Oman'ları hesaba katmızyorum bile.. Bütün bu saydığımı Holivud mabudlarının kalabalık kafilesi için. de gu sıralarda Reber Tayloru bir Kazanova veyahut bir Dor Juan şöhretine çıkaran kud Tet fri kermnikli uzun çehFesintü çizişileri, bü. yökx mütvi göürleri Veyâktd da dudaklarr ver. dır?. #süNYE'? S0i? r Sekine de bir kaymet wermemek 1âzımdı; çünkü en hassaa kalbleri fetbeden aşkını dö. kerken duyduğumuz seş maattocasüf kendi. sinin değil, belki de güzel franşızca konuşan bir Rus mültecisinin idi. ... Aşkın dibeliz ye ufuksuz bir. ummandan ibaret olan felsefesine ve ruhiyatına datmca bir koyun çobanımdan Erlâtıma kadar bütün Insanların vetebilecekleri cevaplar haşka baş ka olabilir; fakat hakikatte aşk mahiyeti 1. tibarite dalma aynl aşktır. 'Tarihin uzun se, yirli yolumda dilter, ırkdlar ve dinler mütema, giyen değiştiği halde aşk dofduğu — günden beri hep âynl şeklin! muhafaya etmektedir. Aşk, balıkçının sazdan kulübasinde — Beyae, Vindsor. dükasının şatosunda da odur, “Pol ve Virjini,,deki bir ÇİfİÇİ çocuğunun aevgisl ile güceşi batmıyan bir İmparatorluğun tah. tent birçaklarımızın güzel bile bulamadığımız eamerce bir çehre için feda eden — genç bir hükümdarın sevgisi arasında — bir fark var mıdir ? En tüyük bilozofların ve salâhiyettar TUR hekimlerinin tariflerine göre insanı çok defa körükörüne en fect ölümlere bile sürükliyen bu ruhi kudret bir nevi hastalık ve hiç ol. mazsa bir iptilâdır. Heraklitlere, Şopenha. verlere ve Froydfore baş vurmadan — taşkın duüygüları maharetle ve incelikle ifade et. mekte geri kalmıyan büyük şalr Götenin “Verter'ini söyletelim;. Verterin dert urka. daşı Vilbelme hitaben yuzdığı çok ac: ve yü. rek sızlatrcr ifadelerinde hep güzel Şarlotun siyah gözlerine tevseclih eden ve bir gün bile hatırasından silinmiyen ayni fikri sabiti, Ayni çılgın aşkı görüyoruz: “Vaktile (cinlere çarpılmış) olduğu telâkki edilen biçarelerin haline düştüm. Horan ayni kuvvetli — hiaxrin esiziyim, Bu na bir mücadale, ne de alelâde OPAZAR İLKTEŞRİN — 1987 — Hicri: 1356 — Şaban: 18 Güneşin doğuşu Güneşia batışı 6.21 T9 Güneşin Akrep burcuna girmesi Vakit Baban Öğle İktndi /.kşam Yate Tmaali €30 1158 14483 1710 16440 44i : dilmiş Prariizoasırir, İNE L . A Fotoğraj” Türkiğt. M aT Umum “Eyil biz muharrirlere, Fi gf güzel bir takvim göndersi” ' yf lerde Cumhuriyet bayrafti zi de aldık: büyük, nefis * İnsan kaç yaşma gelir9t j cukluktan tamamile kKUl rezme bakmaktan ho mün yüz elliden fazla olağ Ş ları da doyulmadan bakllt memleketimizin muhtelif rı, gerek tarihin bıraktığtı kuâbm yarattığı eserler. Bu temiz ve gayet vazıh * 4 rı bir kere göıüpdeııbh" tınız mı o, sizin için, DİP bi oluveriyor: dünden - bugünküleri mukayese ı y J kılâbm neler yaptığını ryıyorsunuz. Albüm, gibi mazisinc de hi g tirilmis:”düsü, hiç dly'_ ü ) w n / # « tiyen bir endişe yok. hakkınm verilmesi, ğımız meselelerin ebemmi'” y) gün yapılanların b o iyi meydana Çlhrü'“y N Türkiye, yalnız yüz elli seğli raftan Sbaret bir albüm . Üi her sayıfasında bizi düşük — eden bir eserdir. Yazık ki satılığa çıl f buat Umum Müdürlüğü 4 5 ryam hediyosi diye Te dostlarımıza ondan bİF 4 edebilmek isterdik. ADİN | tiği gün, bir çocuk sevinçi gö çok kimselere gösterdil- nerede ve kaça satıldığtfi ÖW Ti Kdi ki onlar da salonlârP y kitabdan bir tane koyat! lanacaklardı. * Hediyede kusur ırıml"_& ayıb olduğunu bilirim; fi tayı kaydetmekten Kendi # cağım: albümün başındt lrk bir mukaddime Vaf? ” Togilizceye, Almtandaya ÜN ypif mancakmr ökümak Belki ma türkçesi icin çabuk | nemez. Sanki önce başk$ g zalıp sonra türkçeye dar yabater Kelimelerli © nel, toleran, strüktür, bm'g j Matbuat Umüm Müdi Mm g miz önüne o nefis yi evvel kulaklarımızı - tif” miş. Bundan da pek l“ı h ğe yuvari” Ikisi ağır 13 yaralıdı” , İzmir — Maniza de AWT feci bir otobüs kazası hemen bemen hepsi de Yü Manisa plâkasını taşıysf * Kı'ırıpmı yal b Yasef dün karısı Sarayt söylenmeğe başlamıştır. emrindeh İğ