* “TPğsni AKaRupı| epaophaoy YÖY anaili Xe yarra “TENİ padöy SOLMUŞA HD4N a19 XÖY ULUMne GU AUYUTp AU ©T TĞHEYI IÇ DA YAĞU AVPUY VUTPAY VUNTEP SĞYAY 'N AP3OĞ XAĞT IYG Şiyem YAKIpYIĞI Zısanaa I9 » ZARPMÜ PUSĞYLUZ MEAGOM DODSUDAİ UPTO YASIYAIĞ e “TAYa303İ TURLITINYAR ATUMEĞELK MraaIDYAYLANP NACAİ TPAA9 MopommdAĞ SUNMIRLARSS NOUN OÇ APZINNRASP NE “AOĞTULDA 9)8439pP TOĞSİ NUNE “moun 6 ULOZIB0z39 PEAPUNAIEN ZTULTORKLIP VOZİSTEL A Ç3NME AHEYYATEİ SOYURİ DAT JANI) * 2ADIPVIL ULASD TIULULAN I 9)991s suwuanbu'a np SuoOnyUaALI Ssa7 OT 319912199920 RIZISUBA J vi ZISYAZDA VOZİSNVUA 76 FRANSIZCA F””RSİZ 4 — Combien de jours encore Maurice y resta-Lil? — Ti n'y resta pas encore Tonstempe; İl partit le Jendemain matin â güatre heures. 5 — Et gnand revenaitcil â la Maison? — Le trolsiâme soir de son döpart, -3i vv Çevrilecek olan türkçe metnm tercümesi sedur: Lorsyue Mauriçe entra dana la maison, Margucerite pa- rut d'abord, et se jeta dans res bras. — Toi, Maurlce, tol. Puis, elle ajouta doucement: — Depuis hier, je Vattendalis, Elle Vemmena â Ja salle â manger. Le couvert n'etait pos edcore enleve, Mamrice demanda.tdl:; — Et oü est le pöre? — Apröz le ölner, il s'est enfermi dans son cabinet pour travailler, pendant gue je döshabillais le petit Jullen, N avait faim, et il n'osait pas manger les plate gu'elle allarıt cherehar clle.möme â la cuisine Psndant gue Maurice dinait, Marguerite alla au cabi. net de :0n pöre, — Papa, Mavrice est revenu, BU Rocguzvillard, gui etalt penehe sur un livre, se leva, ve Sa GNŞ * SA TAE T « NaK e$ c « “uypo 11603 TULLY #pytağ/ dngag Peyis UO Bo UOYA OYT L — T “ AlTm . OA (11) “ayoa *oyoa 'nayi * £ Je “gaoser — “TpiNoese “Jayyo w9 “Yyuj Va “aLIoPAP-aNNMCd “Eçı *mavranus Sunuy “I0TUY) “SUĞ03 Hoj 'sLdm00 “aypuazd “tu09 'NAMWOLIRUÇUN “EAPMEZ D1 'DYDAPNUZ ÇA “ANYEZ & Çi *Eşad nad & 'paogel &ep op “öonburasemı “zeğ öp o09 '00ğ todetmmop yredae 93 *91de e TÇ “oyNOYDA *Ni “GRITE “yudum Taoprad Yaşıp Yomenos 'azaayated fay30d “oyunocaI SULAÜŞDUMU D0 YUADf İ D323 WLLDLAGOZ DA BNY NĞ -m>- TamuoLıyıgokı? Yuşp LeyuoASEISI UNTNA VYEPEİNLA V USMOY UYUMH — OT BAA ZaOKpur aa MHUĞLURI DU “YSAŞI — 6 TU vLvreN “ry TEPÇAGNEYEY SŞT SNEKKEL, “P9A3 'SoUNO tUNE — 8 : “yok Tyesısa) YOKTANIZ SOW SPEYTARYOYANUDU LurEİ KT AYH — 1 "e rapo yNAN) KKEMONS — 9 ibi Xof ğ zronğndıye Tepy o 'ng 'YUN3 TMIynmn TLvULES YİLMYOYE 1040 İV — & "g SA JOpçriTeRYesTne) “UMALeY “TIğOYOJO “ACAUTUI) 'UOK “IZLASYAZ 'ERDUNS “YELİYAY '(TOJANO) ZIRIA)) CAPEN — b * YPNPOS9YUĞ YEPULTAYYEOT ULİSE PPUYULIA — £ “umJo4çpda “üwz TPACA YERI YPAX TİTE zW v0 yöyüğ TUNAJOAFOMIR — Z İ|BUMZDE VOZİISNVUA o6 PRANSIZCA BÖZERBSİZ « TT Egzersiz:10 Les inventions du vingtiğme siğcle (YİRMİNCİ ASRIN İCATLARI) Bu dersimizde size evvelki derslerimizde geçen bir €ok mevzuları bir arada görecek bir parça veriyoruz. Bu. u gimdiye kadar öğrendiğiniz fransızca ile anlamak ve türkçeye çevirmek pek kolaydır. —İ— Türkçeye çeviriniz V'autre solr, aprös diner, dans un salon oü &talent rü. mnies güelgües personnes - d'iddes differentes, mals gul 8'exprimalent avec calme, on parlait des mervellleuses in. ventians gui, depuis cinguante ans, &tonnent les hommes, Un jewne homme lesş nommait et en disait Jes services, — Par exemple, dit une jeune femme, vous ne pouvez pas he pas reconnâaltre gue V'avlation est une İnvention admirable, Cet &tâ, ma petite fille a eu une maladle. Nous #tions â la campagne, trös loin de Paris, Tmpossible de trouver le mödicament â la petite ville volsine. Ön a tâ. Iöphon& â une pharmacie de Paris, et, deux heures aprös, le mödicament arrivait par avion. — Ah! Ah! eria le geune homme, Vollâ un fait cü le tölöphone, I'avlation et les döcouvertes de la medecine Bont röunles pour sauver une enfant. — Aloara, fit la jeune femme, comment — voulez. vous gue je n'admire pas Vaviatlon? Sur guol, les personnes prisentes nommörent une â Sevişr d e seer M PARDAYANIN KIZI PARDAYANIN KIZT denin fevkalâde kuvvetli olduğu ko - layca belli oluyordu. Valver hiçbir 274 li miyim, neyim ? Ne akılla bu işi yap. tım, Luvr sarayınm ortasmda, kralm, kraliçenin velhasıl bütün saray halkı. gedibaşE YAPLALIDEpAlE Gpşaytaşşt aa VedA VKİ Gi nüR İA0t li falln Gişikiemii Yüi wmmmmjw_ : Tni N el el ÜN h GK HGH LH İRİR HİT baneye göndermeli! Acaba hakikaten | sanki can verdi. Bvvelâ Mari dö Me- LüRE Keşki başıma bin türlü belâ gelsey- | den birine cevab verdiği muhakkaktı. di de bu işi yapmasaydım. Burada böy | Diyordu ki: — Artık ne olursa olsan kabul-et. | Mümalıdır. Valverin pişmanlığı hakikiydi. Fa . meliyim. Lâzımsa kafamı kessinler. Valver istemiş olsaydı, kimse tara. fından çevrilmezdi. Fakat o bunu dü. şünmedi bila. Halbuki kafasını kur . kat maalesef çok geç kalmıştı. Kendi. si de bunu anladığı için, içinden şöy. le bulunduğu tarafa doğru ilerledi. Onun İ veri teslim etmek, ellerimi; ayaklı le kabadayılık taslamak hiç olür mu? decaxler. Benim gibi asil bir alleye mensup bir genç, bir Valver böyle hir harekette bulunur mu? Ne de fena ta. biatım var, nn önünde böyle dellce hareket olur mu? Beni zincirlerle bağlayıp tımar. Kuvvetli olduğumu krala ve onun ya. nındakilere gösterdim de ne oldu san. ki, Şimdi ben tehlikeye düştüm. De. rimi diri diri yüzseler yeri var. Şimdi beni terbiyesiz, rezil bir herif zanne. Fakat kaba bir herif zannetmesinler. Herhalde kralla konuşmalı, ona mese. Teyi anlatmalı, özür dilemaliyim, tarmak için en doğru hareket de bu terbiyesiz ve kaba bir adâam olmadığı. n göstermekti. Bu arzu içinde 6 ka . dar şiddetliydi xi, hayatının tehlikede olduğunu bile unutmuştu. Zihni meş. gul olduğu hâalde kralla Pardayanın çıldırdım miı? Gözlerinden de onu taklid edi. belirmet. na kadar yuvarlanmıştı, Bir daha gö. ne tesir yapmış olduğunu görmek is. XAXXXI PARDAYAN TEKRAR MÜDAHALE EDİYOR Vaziyet fena idi. Kral susmuş du. Rospinyakı gördüğü zamanki deli. Hiği geçmişti. Yaptığının çok fena ol. duiu::nınlıdı. Pişman olmuştu, için. den —Elındı.mu“ kaldırarak çevirmişti, Arkasını kendi. | tiyordu. sine doğru çevirdikten sonra onu ya. kasından yakaladı ve: cak münakaşadan nekadar korktuğu. nu göstermemeye çalışıyordu. Herkes neticenin ne olacağını beklerken yal. nız Pardayanın dudaklarında hafif bir tebeseüm alaycı bir alev saçılıyordu. Valver bunları gördü, fakat umumi! bir hare. muş yüzlerde, kendisini azarlryan bir diler. Kral sıkmtısını, Konçin! ile ola. ketsizlik tüylerini Üürpertti. Bu don. hal görmekteydi. inilti duyuldu. Baron mamış gibi Rospinyak, dönmek zahmetini çek. medi, çünkü Valver bunları göylerken | kabaca hareketinin Emrini kat'i bir ifadeyle verdi. Diye bağırarak Rospinyak'ın arka. sına, müthiş bir tekme indirdi. Güzel yakışıklı bir genç olan baron Ros. yediği tekmenin şiddetinden 1 bir çuval gibi açık kapı. dan düğmesinden — WHopla baron... bir taraftan da baronu bir tüy gibi — Yürü.. arada dört beş adımlık mesafe vardı. Kapımın önüne gelince yere - bıraktı. Bir saniye durdu. Kapıyı açtı, sonra iki eliyle baronü tuttuğu halde bir a. dım geriledi. Rospinyak bir şey ya. pamıyor, Valvere karşı duramıyor. du. Onun önünde adetâ bir oyuncak olmuştu. Valver bu vaziyeti almca: