Eğer dayanırsa Japon enerjisini bir hayli tahrib edeceği muhakkaktır. Zi. ra Uzak Şark harbinin her safhası, Japon erkâmıharbiyesinin hesapln . yında çok yanıldığını sandıracak teza. hürler yapıyor. Bu gefer Japonya ile harbi kabul K etmiş olan Çin ve Japon rodusu karşı. h gında cephe tütan Çin ordusu, 932 de. ki Çin ile, 932 Çininin ordusuna pek benzomiyor. Çin subaylarımım 932 de — büyük kahramanlıklar göstermemiş olduklarını iddin edecek değiliz. Yal. i nız şunu söyliyeceğiz ki, 932 deki Çin 4 ordusu Japonlarla ilk ateş temasında — ne berbat bir. durumda bulunduğunu — göze vurmuştu. Halbuki bugünkü Çin ordusu gerek talim terbiye, gerek 'di. — giplin, gerek milli gurur, ve mücehhez olduğu modern harb vasıtaları bakı. mundan bütün menfi tahminleri suya düşürmüş bulunuyor. Japonya erkânıharbiyesinin tesiri ve hattâ tam idaresi altında bulunan YJapon diplomasisinin Avrupadak! fa. aliyetinde ehemmiyet verdiği en mü. him mesele, Çinin Avrupa silüh fabri. kaları İle ölan temasını adim adım takip etmektir. Japon diplomasisi ÇL nin silâhlanmasına hiçbir zaman mi. - ni olmıya çalışmamıştır. Yalmız Çine *“gilâh aldığı günün son sistem adde. Gdilen,, silâhlarını sattırmamak hüne. rini göstermiştir. İzah edelim: faraza 1988 yılındayız. Bir Çin aakerf heyeti “Avrupa silâh fabrikalarını dolaşmak. tadır. Bir kere şunu bilmelidir ki, Ja- azarlıklar hep 1927 modeli silâhlar üzerinde cereyan eder. Çinlilere taş çatlasa daha yeni bir modelde silâh teklif etmezler. 1933 de 1927 nin ailâhmı almak, si. Tâh sanaylindeki bu süratli tekemmül devrinda silâhsız kalmakla birdir. Zi- “Taksiler -ucuzlayınca )mobil müşterileri çoğalmaya başladı 'Taksi ücretlerinde tenzilât yapılma- sından sonra taksi âletlerinin değişti- Tilmesi için verilen mühlet bitmiştir. Bunun için henüz taksilerini yeni şe- kilde değiştirmiyen otomobiller takip” “we seferden menedilmeğe başlanmıştır. İlk zamanlar antre ücretini 26 ku- “yuştan 20 ve kilametre ücretini de iki kuruşa İndirmek için taksi saati kâmi- Ten değiştirilirken gortradan saatin son hanesinde tadilât yapılarak bu iş kolay- ca temin olunmuştur. Evvelce belediyenin bu - husustaki kararını büyük bir endişe ile karşılryan otomobil sahipleri ve şoförler — şimdi bundan memnun — görürimektedirler. Çünkü bütün goförler taksi ücreti in- dikten sonra işlerin bir hayli genişledi. ği ve müşterinin çoğaldığında — ittifak etmektedirler, Hali hazırdaki #iyatların bugünkü dhayat şartlarına çok uygun geldiği gö- rülmektedir. TKendisi himmste muhtaç iken... Yenicamide boyacıl:ık eden Salâhad. din ile Cemil, sarhoş oldukları halde, dün gece saat yirmi üçte köprünün Haliç iskelesinde bir duba üzerinde o. tururlarken bunlardan Cemil muvaze, nesini kayboderek denize düşmüştür. Arkadaşınm gözlü önüinde boğulma. dana tahammül edemiyon Salâhaddin #rkasmdan denize atlıyarak kurtar - mak istemişse de sular içinde o da bo- Zulmak tehi'kosiyle karşılaşmıştır. İ. ki sarhoa oü-ıı!tı;ı yetişenler dan kurtarılmışlardır. tarafın. l Çin sonuna kada 'dayanacak mı ? Yazan : Şekip Gündüz ı’ Çin sonuna kadar dayanacak mı? ra Çinin düşmanı olan Japon askeri 1933 te 1938 fin en son moödelleri ile müsellâhtir. Bu hal mitralyözün kar. şısına kaval tüfekle çıkıp harbi kabul etmiye benzer, Zaten kahramanlığın. dan değil, ancak bu talli yüzünden Ja. ponya 982 harbini k abilmiştir. İşte son harb bu vaziyetin tamami. le değişmiş bulunduğuna bir sürpriz hâlinde göze vurmustur. Demek ki Ja. ponlar pek boş avlanmışlardır. Çin ordusur en «on sistem #silâhları-kulla. nıyor, acaba bunlar nereden geldi? Kim verdi? Amerika mı? Mümkün... İngiltere mi? Mümkün... Rusya mı? Çok mümkün... Bu vaziyete Çinin milli birlik kur. muş olmasını ve bu milli birliğin git. tikçe kuvvet bulmasını da katacak o. lursak general Doihara'nın tasus teş. kilâtlarma, gizli çalışmalarıma, dağıt. tığı milyonlara rağmen ve Tokyo er. kânıharbiyesinin masum — çocukları #Frankoya rahmet okutacak bir soğuk. kanlılıkla bombardıman ettirmesine Tağmen, Japonyanın bu sefer yaya kaldığını sanmak da mümkündür. Çinin milli şefi ölü Sun.Yat.Sen'in oğlu Nankin parlâmentosunun başka- tıdır. Bu yat söylediği son nutukta göyle diyor: “— Son Japon askeri Çin toprakla.- Tinr terketmeden sulh kabil olamaz. Hiç kimse harbin nekadar süreceğin! tahmin edemez. Mütecaviz Japonya. tın cinayetleri ile milif birliği artan ve kuvvetlenen Çin, zaferi kazanmak İçin ne zamana kadar harbetmek icab tr l £ x7 - Eğer hâdiseler bu beyanatı tekzib etmezse Japonyanın çok mühlik bir MAT ŞEKİP GÜNDÜZ Adakale Türkleri Ana vatana hicret etmek istiyorlar Romanya ve Bulgaristandan mem- Jeketimize göçmen akını, havalar mü- sait gittiği müddetçe devam edecektir. Bu suretle gelecek ay başlarında dahi — bu iki memlekette nakil — vasıtaları bekliyen — göçmenlerin nakledilebile- ceği umulmaktadır. Romanya arazisinde bulunan Tuna üzerindeki “Adakale,, deki bir avuç 'Türk dahi hükümetimize- müracaatle 'Türkiyeye hicretleri İmkâtınım hazırlar masını istemişlerdir. “Adakale,, deni- len ufacık adacık üzerinde bulunan kö- yün hâlkı kâmilen Türktür, Gariptir ki muahedelerde hiç bir memlekete mll - dilmiyen bu adanın, halkımı da Tunaya sahili olan hiç bir memleket uzun müd- det benimsememiş, nihayet ada Türkle- ri Romanyaya iltihak kararı vererek Romen sahil hudut kumandanına bir el- Çİ vasıtasiyle bu kararı bildirmişlerdir. O zamandanberi Adakale Türkleri Ro- manya tebaasında bulunmaktadırlar. Yugoslavların matemi Büyük Kral Aleksandrın bugün ölüm yıldönümüdür Bugün dost ve müttelikimiz — Yugoslav milleti büyük bir matem içindedir. Yugoslar Kralt ve Yugoslavyanın — banizi kral Alek. sandr bundan üç gene evvel bugün Marsilya gda menfur bir sulkaşte kurban gitmişti.Bü. yük bir inzan ve kahraman olar Aleksandrmm hatira ve meriyetleri Yugoslav milleti ka. dar onlarmm dostu olan Türkler tarafından da unutulrryacaktır. Dost Yugoslavların millt matemine iştirak ederiz. — “Bir adam yaratmak,, — piyesine dair... * Bir gün, “Ağaç,, mecmuasının “oda,, sına girdiğim zaman onu mutad müba - Jâğalı jestlerle Henliz yazmağa başla- madığı eserini heyecanla Aanlatır bul - dum. Bir çokları tarafından hafif bir tebessümle karşılanan bu temeddüh * lerinden dolayı onu galiba bir ben be- ğendim: Eserinin kıymetinin farkında olduğu için.. Ne iste, burada Necip Fazılın şahsi- yetine değil “Bir adam yaratmak,, adı- nı koyduğu (kinci ve #on piyesine, bu- ş nun hayat ve hikâyesine temas etmek istiyorum; bu karatımdan haberdar olmadığı halde gücenmiyeceğini tasar- Jayacak kadar muhabbetine — itimadım var. Henüz basılmamış, hattâ oynanma- maş olan piyesin harici hayatla olan münasebetleri ve maceralarımilan bah - gedecek olan bu yazım, pek te uzun ol- ruyacak, Bu H#barladır ki “Bir adam yaratmak,, hakkında — kullanacağım sıfatları, ikinci yazımla vereceğim hü- kümlerden sonraya bırakıyorum. Bir eserin hayatı ve yazıldığı at- mosferin tahavvülâtı hakkında en hur- da teferrüatın bile o eserin izah ve tef- Giri üzerinde büyük değfşiklikler yapa- bileceğine her zaman inandığım için *“Bir adam yaratmak,, In bittiğini, oy-” nanacağını ve hattâ tercüme elileceği- n? okuyunca bu fkire kapıldım. Geçen yaz “artık kafamda noktasına, virgülüne kadar tamamladım,, dediği piyesini, meşhur piyesini (evet, daha o zaman bu piyes, alâkadarları arasında meşhurdu; bununla beraber bu göhret biraz da aldemi itimattan İleri gelen bir şöhretti) yazmağa Başladığı — za- man evvelâ sakin bir köşe aradıu Da- ima gürültücü Ve An.sntk vir Kârşaz- konuşan Netip Fazıl; yazmak' İÇİR Ser- szliğe muhtaçtı. Bunu asla gidemediği Polonez köylünde veya Yakacığın iki saat ilerisinde (.....) köyünde bulacağı- nı sandı. Aylarca ve tam bir sana'tkâr sebatsızlığiyle bu iki köyden birine git- meğe çalıştı ve bu müddet zarfında piyesin rastgele sahnelerinden, rastge- le parçalar yazdı. Böz, nümütenahi tas- bihlere uğrayan bu feveranlı parçaları nâmütenahi kere ve zevkle dinledik. Bununla beraber A ğustos sonunda ese- rin birinci perdesi bitmiş ve ikincisine başlamıştı. Bu aralık gene muhtelif sahnelerden, muhtel'f parçalar yazıl - makta berdevamidı, Şuna dikkat ettim ki, şair, kafasının kanevasından çok daha - fazlasını yaz- dığı eterini kâğıda geçirmek için bir gıra takibine lüzum görmüyordu. Haleti ruhiyesi müsaft oldukça, herhangi bir parçaya başlayabiliyor, buntınla bera- ber esas silsileyi brrakmryordu. Bina- enaleyh çok kuvyteli tekniğe malik o- lan piyes, bu Cephede kalitesinden bir tey kaybetmiş Heğildi. Bu ıı;ıd.ı “Ağaç., mecmuası ma- lüm sebeplerle kapandı. Daha doğru - su kapanmadı; tekrar çıkmağa Başla- yınerya kadar neşirden kaldı: Buna Ahmet Hamdinin yarısı çıkmış bir bi- kâyeti, yapılmış, fakat — kullanılmamış klişeler delildir. Öyle bir mecmuayı beslemek güçtü. Necip Fazıl bunu bi. raz geç anladı. Hele Babiâli muhitine kargı istikrahırır weskine asla muvaffak olamasdı ki, bütün bunlar muhtelif tarzlarda bu piyeste hicvolunuyordu. Mevzuumuzun, lüzumu kadar — ve sırası geldikçe bahsedeceğim “Bir adam yaratmak,, ölüm ve cinnet karşısında mücadeleyi, kaderi zorlamayı tem ola- tak alıyor. Piyesteki san'atkârın baba- $ kendini bir incir ağacına asıyor. Ben bunu duyunca, muharririn hayatiyle eseri arasırida aradığım müvaziliği bul- dum sandım ve birdenbire Necip Fazıla şeceresinin ölümü hakkında bir takım sualler sordüm ki bunları ayni piyes- te bir felsefe talebesi muhabir de pi- yesteki müuharrire soruyordu. Necip Fazıl bana piyesteki muharririn bir gey ifade etmiyen, daha doğrusu mâh- remiyetini saklryan sözleriyle muka - bele etti ve ömrümde unutmiyacağım yabancı bir bakışla Laktı. Yazmağa — karar verdiği — zamanlar. ekseriya Erenköyüne, bize geliedi. Ak- şamları geç yattığı haldö'gene çok de- fa bir satır dahi yazmadığına şahit o- Turdum. Bir sabah onu yatâkta dehşet- K astıraplarla kivranırken büldüm. (Bu yalan değildir), manevi tazyikler, sar- fettiğ7 cehitler, zekâsını zorlamak, onu büsbütün akim bırakıyordu. Halbuki huzürü kalbe malik olduğu anlarda daha çok muvaffak cluyordu. Bir gece- de on beş yirmi sayfa birden yazdığını hatırlarım. Metafizik meseleler karşısındaki ta- hassüsleri öyle buhranir ve öyle yıpra- tıcr İdi ki, ekseriya vazıyı brrakır, da- ha kolay ve daha seyyal olduğu için konuşmağa başlardı. Eylâl sonlarına doğru durdu. Ya- yım — kalacak diye çok korktuğum eseri için onu daima takip ettim. Ka- dıköyüne taşımdığımırdan, bize uğra - maz oldu. Artık “Ağac,, yoktu, Onun hayatında da'ma mistik bir unsur olan 'bu ağaç mefhumuna tesadül edeceğiz? Tohum, Bir Adam Yaratmak, Ağac, - (mecmua olarak), bu piyeste mühim | bir (motif — İcit) teşkil eden incir a- gacr ki hakikt hayatında da mevcut- tur, biribiriyle encak tabiatta görülebi- lecek derecede karışık bir intizam ve girifti içerisinde meztolmuşlardır. Bu ister biblik, ister tasavvufi bir temayül neticesi olsun san'atkârın bilhassa son senelertleki şahsiyeti — üzerinde hâkim olmak noktasından dikkate değer. Bu noktalara piyesin tahlilinde tekrar ve tafsilen temas edeceğim. “Rir ve üçi Adam Varatmak — ill mamdani üçüncü perdesinden de bir çok sah- | neler yazıldığı zaman henüz admı al- mamıştı. Ona isim bulmak mesele oldu. Necip Fazıl, eserini hazmettiklerini sandığı arkadaşlarına mütalcalar eor - du, bir iki itim değiştirdi, ve neticede, zannedersem ilk veya ikinci isimde ka- rar kıldı. Ben askerliğim dolayzsiyle kendisi- n göremez oldum. Diliyorldum ki eser orada kalmıştı. Nitelzim geçen mevsim oynanmadı ve basılmadı; bu belki bir çoklarını memnun etmiştir. Fakat bir kaç gün evvel okuduklarım, bütün en- dişelerime rağmen emin olduğum ne- ticeye varıldığını gösteriyordu. Z. S.G. Mısırlı zengin Nişanlısına 160 bin altın vermiş 70 çinden sanra 17 yaşında Viyapalı güzel bir kızla evlenmeğe kalkan ceki Misir başvoktli Nesim Paşanm ailesi, — nişanlınrma 165000 Mısır liralık bir servet hibe eden müstakbel damadın hacr altına alınması için mahke, meye müracaatte bulunmuşlardır. Bu ser. vet, Mıştrın muhtelif yerlerinde mevcut ara. Ki, ebalye ve eyrıca 30/000 Mışır Hrmat kıy. metinde ssham ve tahvilâttan mürekkeptir. Nesim paşa, nişanlısına bu kadar büyük bir servet terketmesini tenkit edenlere ceva. bea: “Genç kız ve allesi kendilerine — kargı Egösterdiğim bu muameleye lâyıktırlar.Bsasen servetimden hiçhir şeyi mezarrman götürecek dağilim,, demiştir. İki kaza Iki zavallı lokomotif altında ezildi 'Dün sabah saat 11 de Haydarpaşk latas., da Hasan oğlu Arif birdenbire lokomotifim önlne çıkmış ve karşı tarafa — gitmek iste. miştir. Fakat Arif bu hareketinde geç kal. Buş ve lokamotifin tekertekleri altında git. Makinist Muammer derhal makineyi dur. durmüşsa da o vakte kadar Arif tekerlekler altında parça parça olmuştur. D ' ğ SERİNDEN, hiç bir netice çı. E Karılmasını istemiyen sanat . Kkârda en çok kızdığımız gey, mesuli. yetten kaçışıdır. Etrafmda, gördükle. ri, politika, cemiyet, — kelimenin en geniş- manasile — ahlâk meseleleri hakkında bir fikri olmaması kabil de. gildir: mademki insanlar arasımda ya. şıyor, herkesi alâkadar eden — işlerin onün üÜzerinde de bir tesiri olmaması Kabil değildir. Ancak bunun eserinde bir iz brrakmasını, yani eserinde şe. hadet etmek iatemez. Cemiyet halinde yaşar bir hayvan (zoön politikön) ol. mak haysiyetile duyduklarını, sanat. kâr olmak haysiyeti ilo yarattıklarına karıştırmamak davasındadır. Eserini, hayattaki şahxi tecrübeleri ile değil, ancak tasavvurları ile vücude getirdi. ği, yani onun içine kendini koymadı. Bt Iddlasındadır. Boş bir iddia! Çünkü Banat eseri daima, ister istömez sami. midir; biz gördüğümüz, içinde yaşadı. ğitmız vakalar hakkında şehadetten kaçsak bile eserimiz bizim hakkımız. 'da şehadet eder, bizim nası) bir insan diselerinin aksini bulundurmak iste. miyen muharrir hiç olmazsa onların, sanatkâr için alâkaya değecek bir kıymetleri - olmadığını İleri sürüyor demektir. Bu da bir telkindir, bu da eseri okuyacak planları bir görüşe da. Daima değil, bazan sanatte hiç pir ahlâki tesir aramıyan bir Fransız şa. iri, Leconte de Lisle; “Ebedi olmryan bütün bu şeylerin ne ehemiyeti var ki?” demiş. Peki ama biz o fanf olan peyler arasında yaşıyor, onlarla zevk veya 1stırab . düyüyor, — insanlığımızı onlarla anlıyoruz. Zaten ebedi dediği. miz şey de, bütün bu ebedi olmıyan geylerin altında gizlidir: onlardan gözlerinizi çevirince ebediyi sezmenize imkân kalmaz, O sözü söyliyen şair, bu düRÜNCESİİR ÇERETEL Çekliehiz Tüğiken öseyi okunmaz oldu, yani #T. tık kimse onun eserinde ebediyi bula. muıyor. Halbuki geçici olan hâdiseleri hör görmemiş, onlarla da meggul olar şairlerin eserleri hiç olmazsa zaman. ları adamlarının hislerini aksettirdik. Teri için okunuyor. Nurüllah ATAÇ Dahiliye Vekilinin Istanbullulara teşekkürü İstanbulun kurtuluş bayramı münasebeti. le vali ve parti başkanımın Çekliği telgrafa, Dahiliye vekili ve C, H, P. genel sekreteri Şükrü Kaya şu cevabı vermiştir: *“Kurtuluşunun — 14 üncü yıldönümü. nü kutlulayan İstanbulur bu büyük ve hak. 1t geyidelna candan İştirak ve bu vesile ile partimize içten bağlılığını belirtmek yolunda halkm gösterdiği güzel düygulara teşekkür ederek saygılarımı sunarım.,, Beşiktaş yüzme havuzu Bütün sporeulara açıktır Beşiktaş Jimnastik İdübünden: Beşiktaş Jimnâstik klübü yüzme ha- 4 wuzumun cumartesi ve pazar günleri u- — mum yüzücüler için açık bulunduğu 'tebliğ olunur. ğ