< 1İLKTEŞRİN — 1937 Ekonomi . ; Sabalı garetilei KT Y ; sabah pazarları| Bu sabah şehir iktısakliyatında bü" yük bri ehemmiyeti oları yeni bir hare - getin başlangıcı ile karşılaştık. İstanbu. lun dört kazasının seksen bu kadar ye- yiride “Sabah Pazarları,, kuruldu. Pazar yeri ve pazarcı, İstanbullular için aşina birer simadır. İstanbulda | piç bir ev yoktur ki pazar yerleri ile a. jâkadar olmasın ve civarda kurulan pa - zarın gününü bilmesin. —Çünkü uzun tecrübeler, halka pazarın, kesesine en KURUN'da Celâl Bayara yardım Asım Us, bu başlığı taşıyan yazısında, İs, met İnönünün Atatürkle yakınlığını, en kü. çük bir ihtilâfın bile mevcut olmadığını baş. vekâletten ayrılma sebebini kat'i noktalara İşaret ederek anlattıktan sonra göyle diyor: Bu ifade, şu hakikati — gösterir ki İsmet İnönü başvekâletten çekilmekle — Atatürk Türkiyesi içinde mevkil değişmiş — olmıyor. O, gene dün olduğu gibi bugün de, yarın da üygün ?lış veriş mahalli olduğunu gös. İ ü 54 AT B AAA termiştir. ; Haberci ile konuşan kunduracı ve Âlinin minimini otomobilini oyuncağa be nzeltikleri için derhal etrafına topla. îaît:ırkîzğîîğî Ğîmı:yyîwğxk“;î Esnaf ta en kesif müşteriyi pazar ye- nan çÇocuklar.. yoruz ki İsmet İnönü fiilen htikunut reisi iken nasil Atatürkün direktiflerini: — tatbik rinde bulacağını ve binaenaleyh en iyi gatışını da orada yapacağını kat'i ola . rak bilir. İstanbulun bir smıf satıcısı vardır: Onun adı kısaca “Pazarcı,, dır. O ara - basına veya hayvanınıa yükünü yükle. tir, her gün İstanbulun neresinde pazar yarsa oraya gider, Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi pazarları, muhtelif semtlere ismini verecek kedar şöhret kazanmıştır . Halk pazarcıyı, pazarcı halkı gayet iyi tanıyan iki ahbap olmuşlatdır, Biri alrcı, diğeri satıcı olan böyle biribirine zıt menfaatli iki zümrenin kaynaşıp analşması pek az ahvalde vâki olabilir. Bu da pazar yerlerinin halkın kesesi k.ıdar hissiyatını tatmin ettiğini göste- rir. Bu sabahtan itibaren kurulan — yeni İstanbul konuşuyor ! - Şişhaneden Kuledibine giden cadde Ufak bir tamir görürse, hem şehir güzel bir ? ' yer kazanacak, hem de binlerce seyyaha mahcup olmaktan kurtulacağız Yazan : Haberci Evvelki gün matbaaya geldiğim Zzaman, kapınım önünde mini minl garip bir otomo. bil gördüm. Hem otomobil, hem de mini mi, Razt oldu. O sırada Şişhane — yokuşundan aşağı iniyorduk, bu teklif üzerine, tam yoku şun dönemeç yerinden sağa doğru saptık, etmeği kendisi için en büyük bir vazife bil. miş ise, bugün fiilen o mevkiden çekildikten ve yerine Celâl Bayar geçtikten sonra gene. Atatürkün direktiflerini takip ederek — yenl kabinenin — vazifesinde —murvaffakiyetlerini kolaylaştırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bizim bildiğimiz İsmet İnönü, böyle yüksek — meziyette ve — karakterde bir şahsiyettir; böyle olduğu da çok geçmi. yecek, hâdiseler ile anlaşılacaktır. Ulüs başyazıcısı kabine — değişikliğinden bahseden sözlerine son verirken: “— Atatürkü seven herkes, Celâl Bayarın yardımcısıdır.,, i Diyor. Celâl Bayara yardımeı olacakların başında İsmet İnönlü bulunacağı — şüphesiz olduğuna göre, bilmiyoruz, bu yardımcılık hususunda hizmet edebilecek vaziyette olup ta bunda kusur edecek başka bir vatandaş var mıdır? CUMHURIYET'de: Harp akademimizin - bu yıl çıkardığı istikbal paz'ar yerlerinin bambaşka bir hususi. ni! diyorum. Bu nasıl şey diye sakm şaş. Kuledibine geçip bu caddenin ağzımda oto. yeti vardır. Bu pazarlar muhtelif semt- | mMmayınız. Gördüğüm arabanın — benzerlerini mobilden İnerek, işimize başladık. komutanları " lerde haftada bir gün değil, her gün | *©© zamanlarda belki siz de kaç — kereler Yürüdüğümüz yolun ismi Şehsüvar imra., Yunus Nadi, dün, Harp Akademimirde yapılan diploma merasiminde bulunmuştur. kurulacaktır. Srk mesafelerle şehre ya. | yılan bu pazar yerlerinde halk aradığı- nr, istediğini kolayca bulabilecektir. Buralarda tabit olarak esnaf arasın. 'de bir rekabet doğacak ve halk bundan istifade edecektir. Bunun şehirlinin g- da maddelerine ayırdığı bütçesi üzerin. de oynıyacağı rol mühakkak — ki çok Bu suretle halk mahalle bakkalının, Zerzevatçısının? manavının dar ve key- fine tâbi satış sahasından çıkrp daha geniş hi ae iş bir. satış sahasına kavuşmakta- Dahiliye Vekâleti bundan bir müd. det evvel pazar . yi yerlerini Ş dü;imüyo;du_ İşte " çoğaltmağı zuyu da yerine getirdi, A, FAİK görmüşsünüz, ve yolunuzda biran durup, u. zun uzun seyretmişsinizdir. Bu İstanbul sokaklarında son zamanlarda görünmeğe başlayan iki kişilik yerden bitme hakikaten bir oyuncak kadar mini mini, fa, kat bu küçüklüğüne rağmen de, göze zarif Börünen arabalardan birisiydi. Benim belimi geçmiyen bu küçük otomo. bili birakç dakika yanmdan seyredip, — beni içine alrp alamadığını gülerek hesap ettik. ten soönra, matbaaya girdim. Yazı odasmma çıktığım zaman, karşılaştı. ğim manzara şu oldü. Bizim Foto ÂAli, benim mâsanin kenarma oturmuş, bön bön sırıtıyor. Arkadaşlar bir taraftan kendisine tebrik yağdırırlarken, bit taraftan da teşci edip duruyorlardı. Ben odaya girinci, Âli yerinden Daha merhaba demeden: — Haberin var mı, dedi. Dün birdenbire, Hrr karar verdim. Bir ötomobil aldım. Ha Biran içinde aşağıda gördüğüm mini mini N ğ tomobil aklıma geldi. fırladı. Bu mahallede pek bol bulunan seyyar hor cadesi idi. İki tarafta oldukça muntazam binalar yükseliyordu. Fakat yol, geniş çukur ları, bozuk kaldırımları ile tasavvurun fev.. kinde kötüydü.. İmrahor caddesinde, — kendisinden sonra gelen Hendek sokak ile beraber Galata kule sini Şişhane yokuşuna bağlayan yegâne o. tomobil yolu olduğuna göre, küleyi gezmeye gelen binlerce seyyah, mütemadiyen bu bo. zuk yoldan geçmiye mecbur oluyor, demek. tı. Bu cadde Üzerinde konuştuğum ilk adam, bir fırıncı oldu. Bu zat, yolun kötülüğünden bahsettikten sonra dedi ki: — Yol yapiıldıktan sonra, meselâ burada gsıralanmış bütün evlere de ayni renkte birer boya yapılmasını mecbur tutsak,. Gelen sey. yahlara şimdikinin tamamen — aksine güz-el bir manzara göstermiş oluruz. Bu srrada, mahalledeki kedi bolluğu nazarı dikkatimi çekmişti, Fırmcı buna da: — Aman, biz kedilerden çok memnunuz, sakın bunun aleyhinde yazmayın, dedi. Ve Mektep komutanmınm mezunlara — söylediği nutkun yüksek ve edebi krymetinden bahset. tikten sonra şöyle demektedir: Korgeneral Fuat Erden kendi idaresindeki yüksek mektepde yetlşen gençlere belki söy. lenebilecek sözlerin hepsini söylemiştir. Bua lara ilâve edilecek fikir veya söz kalmamış olmasına rağmen, büyük devlet müessesesin. de ordunun mevkli o kadar ehemmiyetlidir ki bu mevzu üzerinde bir iki — kelime de biz söylemek heyecanmdan kendimizi alamıyo. ruz. Büyük devlet milessesesinde, — ordunun mevkilini anlamak için, devletin — dahlit ni. zamile haricl emniyet ve selâmetinin ancak ve ancak orduya istinat ettiğini düşünmek — kâfidir. Ordu yoksa devlet yoktur. Bu kat'i hakikat orduya ve mensuplarına büyük şeref ve haysiyet verir mi? Elbette. Fakat ondan daha ehemmiyetli olarak bu vaziyet ordunun ve mensuplarınmı vazife ve mes'uliyetlerinin ağırlığını gösterir. Memleketin — selâmet ve emniyet içinde iİnkişafr onların omuzunda. ai — Yoksa şu aşağıdaki oyuncak senin mi, n : R d ———ı——— diye ıordumş UCSEKTA a bahkçdardmı birisi gl ::Leud;ıer olmazsa, sonra fareler götürlür dırmmm Fuat Erden — yakm ve urak a yo k a ydl ye | — Kelime ağzımda tamam olmamıştı ki, ar. bizl.. harpler zikrederek Türk milletinin oldumola. &. K kadaşlar toptan bir kahkaha kopardılar. Ar. Fakat, Şehsüvar caddesinde pek — mebzül örkerlik & bir mlllet © _h ucretıe r' tik iş anlaşılmıştı. Gördüğüm Âlinin araba, görülen seyyar satıcılardan bir kısmı bu fi. gun“uı Söyü dehıımml w ; ddn-_'oı. sıydı. Ve arkadaşlar demindenberi öona kim kirde değildi. Meselâ, tablasının etrafından mp"mkmmı sıa:wühtu"uıw' e Pai Bugünden itibaren Cezalı olarak | verilecek Dün akşam müddeti biten normal radyo kaydiye ücreti tahsilâtından sonra. bu sabahtan itibaren cezalı tah. Silâta başlanmıştır. Bu cezalı tahsi . İât bu aym 31 nci günü akşamına ka. devam edecektir. Ondan sonra da radyo kaydiye ücretini vermiyenler - den ruhsatnameler istirdad edilecek ve âYnen kacak radyo kullanmış gibi müddeiumumiliğe verileceklerdir. bilir ne kadar takılmışlardı ki, benim sözü. ml de fırsat bilerek Âliyi büsbütün çileden çıkarmak için kahkahayı — koyuverdiler. Âll hepsine sinirli sinirli birer kere baktı sonra bana: — Ufak falan ama, mükemmel araba val lâh dedi, İstersen gel bir dolaşalım da göre Bu sefer kahkahayı atmak sırası — banâ gelmişti. Hem gülüyor hem de: — Ne diyorsun, sen, ben 'dünyada sgığmami Oraya diye israr ediyordum. Fakat arabasının sağlamlığını isbat etmek istiyen, ve benim gibi yüz küsur kilo bir â- damla yapılacak tecrübeden daha mükemmel bir isbat — bulunamıyacağını — tahmin eden dostum ©o kadar ısrar etti ki, nihayet ber3- ber gezmeye razı oldüm. Biz odadan çıkarken, hâlâ müziplikten VAZ bir türlü ayrılmak istemiyen kedileri, elin. deki koca bıçakla kovalayackk kadar sinirle. nen soyyar bir balıkçı, hayvanları hem ko. yalryor, hem de: —- Allah canmızı alsm, yok olün, — hıinzir mahlüklar sizi, diye avaz âvaz bağırıyordu. Bu sokakta hemen her adım — başmda, yere gömülmüş küçük dükkânlara yerleşmiş ayakkabror eskicileri vardı. Fırmmcıdan sonra bunlardan biri ile konuştum. — Yok, dedi, hiç bir derdimiz yok. Mahal. lemizde rahatız, biz de rahatız, gül gibi ge. ginip gidiyoruz maşallah.. Bu adam halini daha bir hayli methetti ama, © sırada caddeden geçen yük arabaları öyle müthiş bir gürültü çıkarıyorlardı ki, 1âfların bundan sonrasını anlamadım.. Yukarıda da söylediğim gibi, bu sokakta. ki sebebleri düşlüindük. Bunu güzel ordu ve bozuk askerlik ifadelerile hulâsa etmek müm kündür. Eğer Nizamı Cedidle Avrupal asker. liğe dönmemiş olsaydık — İmparatorluğun bakiyyesinden bir Türk milleti çıkmağa im. kân bulamazdık. Yüz bu kadar yıl Önce aç. tığımız Harbiye mektebile hemen bir asır sonra memleketli kurtarmağa muvaffak ol. duğumuzun tarihini ibret almacak sayfalar halinde temaşa etmek mümkündür. Geçen gün, Cumhuriyette Plevne muhara., belerini yazan derin anlayışlır asker, İmpara. torluğun o devrinde memleketin orduya nefer veren yerleri şimdiki cumhüriyet devrimiz kadar bile geniş haklır ve hakikt olarak kaydediyordu.. Şimdl cumhuriyet dev rinde imparatorluktan daha kuvvetli ordula. ra malik olmaklığımızın tek — sebebini milli Bugünden k e her radyon itibaren yeni almacak | geçmiyen arkadaşlar bana: NĞ ki seyyar satrer bolluğunu şimdiye kadar hiç | irfanrmızın artmasında bulabiliriz. Plevnede. Un posta idaresine ücreti. — Dostum, hakkını helâl et.. Bu art . bir yerde görmemiştim. Şehsüvar İmrahor | 141 Gazi Osman, Erzürum ve Karstaki Gazi nin yatmîmlş olması lâzımdır. Elden öyle bin, diye takıldıkça, All âdeta küplere caddesi, âdeta seyyar satıcıların bir istilâsı. | arahtar, Çanakkale İle Sakarya ve Dumlupr. ve kullanılmış Olatak alinadak F adyo biniyordu. zRz na uğramıştı. Kavunculardan, üzümcülerden | ,, gakı Gazi Mustafa Kemal, fıtraten asker ların da behemehal rulînatn inir; ?feyss uzatmıyalım, dostumun :;1" yeeei ( z ekmekçilerdan, balıkçılara ku.du-r;;m;:kîî olan 'Türkün yalnız ve yalnız ifran hamle. ——— — aranması iktıza SAĞ Ümidimin fevkinde olarak- sığabild'. kar, | Muledibine giden caddenin umumi bir | çeşit seyyar esnaf e n S n leriydi. Halerli imdi alman etmektedir. de oldukça rahat bir şekilde. Babrâliden :: Z görünüşü bunların grasmda benim en fazla tuhafıma Modern millet, bütün efradile — münevver o0 ş_ım L Bi ruhaatnameler 1938 se | kıp, Beyoğlunun yolunu tuttuk. Şı:.(îı:îe:.. giden, horoz şekeri, kabak çekirdeği, leblebi | olmak mecburiyetindedir. Modern askerlikse j — DAĞ Mer'idir. 1938 sönesi | Pu küçük araba ile gezmenin baS anlattığım Artık gezmemiz tamam olmuş, geri dön. | ve pestil gibi şeker satan iki esnaf oldu. Bun | frtrt kabiliyetlere yüksek terbiyenin inzima. : haziranı sonuna kadar radyo makine. | * Yerdı. Düşündüklerimi Aliye L | Shek üzereydik Âliye: lar birer pislik nümunesiydiler. mile tekâmlll — edebilmektedir. Bin, on bin İ si alanlar bu radyolar :« K n Zaman, cidden hoşuma gitti. l4 verlüts — Hazır dedim, beraber çıkmışken, bir iki Bilhassa bir evin merdiven — basamakları I zabit yetiştireceksiniz. Srrası geldiğinde bun 1 Ü ba l d BAF için 10 liralık | yvardı e'bet. İnsan avuç döluüsü P röportaj yapalım, seninle.. üzerinde birbiri üzerine — yerleştirilen bazı | larım hepsinin kadroladığı ordu iyi işler bir 4 aydiye ÜCTELİ vereceklerdir. Ha- | aldığı malin beğenilmesini ister- pestillerin sefaletini daha fazla — görmemek | maline manzarasile yürürken onların içinden İ birkaçı, hatta bazan bir teki müstesna ka. Ü zirandan sonra Tadyo makinesi alan- lardaâan nısıf ücret almacaktır. Bazı kimseler makinelerini kullan. madıklarını ileri Sürerek posta idare. lerinden bu makinelerin mühürlenme - | ler kullanılsım kullanılmasın kaydiye ücretinin. verilmesi kâNlinun hüküm . leri iktizasmdan bulurnMaktadır. A dan Bd Kt ( Kör çakı ile yarala- nan eski sevgili Şişi!de Ayazma sokağında oturan — Emine dön Lütfiye tsminde Bir arkadaşı İle çocuk hastanesi yan:ndan geçerken birkaç Aydan. beri arası açık bulunan dostu İdris. — önüne çıkmış, kör bir çakı ile Emineyi iki yerinden | yaralamıştır. Emine hastaneye kaldırılmıştır. —— — Ankara Müzik Öğ- retmebs Okulu Direktörlüğünden: a Okuluna imtihanla parasız ve Ankara Tiyatro ve Üper yatılı talebe almacaktır. Kabul şartları Ulus, Tan, Cümhuriyet ve Akşam gazeteleri- : ar, çarşamba ve cuma nüshalerımda inlişar etmektedir. Hü F:îklı:lîrin İstanbulda Şehir Tiyatrosu Rejisörlüğüne ve steklile ; a. tİYEz Direktörlüğüne müracaatları. Ankarada Müzik öğretmen Okulu Direktâ g"3618” (öciz) için, buradan âdeta başımı çevirerek geçmek mecburiyetinde kaldım. Bu cadde üzerinde rastgeldiğim ikinci kö. tü manzara, lâkerdacı sokağı denen berbat kağın haliydi. ıonmm kaldırımsız olan yolun berbat. lığı ,yetmiyormuş gibi, çocuklar burayı bir umumti halâ haline de sokmuşlardı. Biz ge. çerken iki çocuğun köşede alâmeleinnas ab. dest bozduğunu gördüm, Fakat — biraz geri de kalan Âli yetişip de bu çirkin manzaranın resmini almcaya kadar çokcuklar işin farkı na vardılar, ve koşa koşa kaçıp gittiler. Bu iki çirkin manzara bertaraf — edilirse, bizi Kuledibine kadar götüren bu geniş cad. de İstanbulun en rahat ve temiz yerlerinden biri olarak kabul edilebilir. Bu gatırları yazarken — düşünüyorum: Na olur belediye biraz himmet eftse de şuranın yolunu da yapıverse, 0 zaman yalrırz seyyah. ların rahat geçeceği bir cadde değil, — şehir biliyetlerle hayalleri gölgede brrakacak ka. dar ileri ve yüksek zafer neticeleri alacak. tır. Yarınların sinesinde saklı ihtimallere ka. sı ordumuzun yeni nesillerinden temayüz ede cek o birkaç, hattâ o bir tek kim olacaktır.? Bu sualin cevabı şöyledir: —Bütün genc, hususile kurmay subaylarımızdan — her biri, yani hepsi, bu müstesna mazhariyete ermek ihtimal ve aşkile çalışacaklardır. Onlar böyl- yaptıkları nisbette aralarından çıkacak millt daha yüksek ve daha parlak olarak temayüliz etmiş buluncaktır... Mukaddes vazifelerinde dün neşet edenlerle seleflerine ve haleflerine böyle çalışmalar ve böyle sonuçlar temnni deriz. hesabına da güzel bir yor w olacak tır.. HABERCİ YARINA; Küledibi. ai | |