İL. 46 EYLUL — 1987 m mdıklarımdan: “İseyin Hilmi ;, Paşa b > meşhur adamların — gö # kadarı — portrelerini çiziyo- & ğöhlardan bir! eski sadrıâzam Hü İni payadı « MN boylu, ince yapıl, zarif gi- Bİ siyah“ sikalıı ve Ozaman ük gözlük © kullanan bir zattı. #Mlilk bildiğim zamandanber © Ben üç dört yaşımda iken, #ğ tun böşkât'bi ol nuş. Üsküpte la, Selâtikte konağına onu / gider VR #ğlera kendisini ne zaman gördü # Hatırlamıyorum. Fakat, bir sefer İth Manastıra onun peşinde gi Babam: “Ben, paşanın tr&- ivle gidiyoru İmenle mi gelirsin?,, dedi. An- *cih ettim. Fakatipişman ol» İA, bizim adi katar paşanınkine yla selâmlanarak, n : b Mümlyarak, pürihtişam vagö- ai, treni kalktı. Ve biz, uyun İtasyonda saatlerce bekledik. Binden sonra, paşayla beraber #hemmiyetini anladım. Ne za- Sen bizim ? bik İtatını bulsam yanına çıktım. ir yli müşkülât çektim, gırrl zırıl g el Ayin Hilmi paşa, Yemende uzun wi dulunmuş, hatta bir de kurşun ij vücudundan çıkarılmamış, a ha rdu. Bu srcak memleketlerde & Yüzünden hararete pek alış- vi Rümelinin mutedil havası ona ge geliyordu. Bizim ferah ferah açabildiğimiz günlerde bile, o, o vin fanilâyı üst üste giyer, oda i İş derce hararet verinceye kâdar “Üy Yâktırır, otururdu. ğ Futiyetten evvel kendisinin va- EN *İne hâkim Rumeli müfettişi ol- BEİ imdur. İşitirdim ki, bütün ev- ire t okumak meraklısıymış. Ba. an gece yarısı çağırtırdı. Gün- ağ (1 saat çalışırdı. leriyle ahbaptım. Şimdi inhi- ei bulunan Bay Kemal, benden li “üktü, “Tabif ahbaplığımız Ola N e Kemal, Hüseyin Hilmi ik eye İlk oğlunun adını Le 4 İşin Kemal koymuş. Diğer oğul w İntf ve Osman benden'büyüktü- İ, Avallılar, ikisi de, bilâhare yük- y 5 illerini yaparlarken, İsviçrede ie k, merlesinden biribiri ardr “sıra hk“ hafta rarfında vefat ettiler.) bir kerimesğ, ve Ali ile Namik İki oğlu daha vardı. Namık, ij: A adenin adı şarla, konakta ve bahçede © Konakta, Midillinin mukaddes i ya muhafaza eden ananeler di Paranın ihtiyar annesi ve kain ği e manasiyle mübarek birer N ar hanımıydılar. Zevcesi de vi İk üzere hiç biri, diğer memur gi ma kibir ve azamet taslamar- 4 Ün, tün © ihtişam içinde, aile, Hi, tevazu içinde yaşardı. İm... Evet, lâf değil. Konak, Pdr... Misal olsun diye, bakmız, A Mşanın mutfağını anlatayım: iman bir aşçe başı vardı. ki, çPiğme fabrikasının Çeyet, buna İnğil fabrika demeliydi) önüne, yn kurar, içeriye adımı bile i,, Maliyetine her biri meselâ “© biri et, biri sebze dairesinin Mi olmak üzere muhtelif aşçıbâşı- müdürleri tarzmdar çalışırlar. ©” 6 ğa, # a İ ş* iy, Yemek hazırlanınca, kepçeyle i “e 4ç'haşrya getirirler, o, tatar; $$, “taz daha kaynatın. get | dut: b? $ Tencereyi soğük suyun içine © ir çeyrek bekletin! emrihi ves m . iy * gene tokur tokur nargile... i türü böyle çeşniye bakmakta k keYin Hilmi paşanm konağında vvde bilâfsız "iç beş sofra kur zan birkaç yüz kişi yemek yer» İ ,Plât ardma kadar fakir fuka- yet NX bulunurdu. Ramazanlarda / Naş kap yemek piştiği olurdu. pr” e tatlıya kadar yenir, o zama- İk, , Mucibince her on on iki ye- 5. Üıy Bene tuzluya dönülür, tatlıya pi" 1 , Meşal m Hilmi paşayı sonra, sadrr- f (VA -N0) (Devamı İl incide) Yağ iskelesi civarından bir görünüş. Istanbul konuşuyor ! Yağ iskelesindeki tüccarlar “ — Tahmil tahliye işi bir yoluna konmazsa bu sene çok zarar edeceğiz.,, diyorlar Yazan : Haberci Yağ iskelesi ve eski Meyveboş civarmda, ki esnaf diyorlar ki: - Buranm Henri vaziyeti çok © bözuldu. Halis, yapılması, buradaki yaş yemiş ticarü tisin tamamen bale gitmesine sebeb oldü. Bu, drardaki dükkân Kiralarınm kıymet. ten düşmesini intaç ettiği gibi, (civardaki, bakkal, lokantacı gibi sanafm da vaziyetini sarstı. Şimdi, büraya, sovan, yumurta, sabulb, zey tin gibi şeyler geliyor. : Bizi asıl #arsan tahmil, tahil; işlerinin bozukluğudur. Arkadaşım foto All, civarda dolaşıp, sağın solun resimlerini alırken, ben yağ İskelesi önündeki kahvede, etrafıma (toplanan, va yekünu gittikçe kabaran büral! esnafin konu şuyorum, Yukariki sözleri pot ettikten sora temiz giyinmiş, orta yaşlı bir zat dedi. Siza bize çok eziyet veren iye işlerinin iç yüzünü anlatan Va sanki “münasip değil mi,, dermiş giti strafmdakilerin yüzlerme baktıktan — sonra anlattı. Halbuki, peki belediye Bizamnamesi mu eibince, bamalların ancak: malları kayıkiz: Şıkarıp araya koymasına müsande ediliyor, Hatta sahile Bizim işlerin, ca civcivli zamanı, kışın. dir. 'Teşrinisani aylarmda mallarınız, &ÂB etmeye başlar. Şimdi ölü bir ayda bile, dola mavna'ar dizildiğini gördüğünüz bu sahiller. de, o zaman iğne atsanız, denice © düşmez Öyle zamanlarımız olur ki, kayıklardali 5 h çıkarmağa yelişemeyiz. Halbuki, gelen ix lin denizde kalması. töccar için, | fevkalâğs zararlı bir iştir. Yağmur yağar mal ıslanır, Kiymetten yari yarı kaybeder, Firtma olur, Kayıklar batar, Evyel$i sene Uakupanı köp. ” rüsücü yerinden Koparıp, bu sahile “uyan fırtınalar gibi , mallar mahvolür. Ve daha bir çok sebebierle, gelen Mal: mutlak boyat. mak lâzımdır. 10.15 meter memafedeki dük. kânlara kadar bile mal taşımak yasak. İske Jedan on adım ötedeki bir düxkâna gidecek bir kayiktan arabaya, nakledip sncak öyle götüreliliyoruz. Bu, masrafı çok arttır Alğı giti, hakikaten gârip bir vaziyet te olu. yor.. Diğwr taraftan, srabacıların Ga vaziyeti ganimet bilip ihlikâra kalktıklarını unutma. mak Hâzimdir, Şimdi iğ az olduğu için bu ih. tikâr: kismen önilye biliyoruz o Ama, iş za. manlarmda öyle olacak ki, 15 kuruşa nak. ledilecele bir denk için, tüccar bazan bir fadan (a3'n masraf etmek mecburiyetinde kalacaktır. Çünkü tüccar bu kadar fazla bir parayı vermemekte ısrar etse malı o açıkta kalacak ve daha fazla zarar edecektir. Bu seneye kadar, Be 19, ara wra “yetiş. tirememekle beraber, gene kör topal işimizi görüyorduk. Fakat sirt hamallığının kaldırı! sansi yüzünden bu seBe Öyle sanıyorüz kl va ziyet bambaşka otacak, değil bi. iki gün, gö. Bu vaziyetlerin zararını tabil yalnız tüe. rünilşe göre, bazan aylarca Kayıkları boşalt. | Ger çekecek değildir. Malt Yollyan köylü de mamız imkânı kalmıyacaktır. "Mişünün bir | zarar edeceği gibi, fiyatı artacak, halk da kere, şimdi ölü mevsim olduğu halde, tahil pahalı mel alarak zarara uğrıyacak; takliye izi o kadar bozuk gidiyor ki, bir a'm başlarsa, ne olmaz vasiyet. Bunun sebebine gelince; Yolların darlığı arsbalarm buralarda isten diği gibi kullanılamamasıdır. e Civarda öyle yollar. vardır ki, araba değil, buradan ha. mal bile zor geçerdi. Bütün bunları hir pefeste anlatan zat yo. rulmuştu. Biran sustu, terini sildi. | İhtimal tekrar söze haştıyacaktı AMA, bu sefer bap. ka biri daha atik davrandı. — Bir de, dedi, Belediyenin cezalardan burak uzandek, Meselâ, çok kere derlenecek bir kayıktan malları (akelenin bir kenarına boğaltır, oradan da dük“Ann nakletmeğe baş Iâzız değil mi, hemen bir Ceza hağırdır. Ne 0'"'yolu işgal etmişiz... Şuradr kör bir sokak var ki Arabaların göşememesi için de demir çubı larla kapanmıştır. Mallar: götürüp koruz gene ceza hazırdır. Yolları işgal etmek CetayI müstelzim tir iştir. Amiadık -—a, kurum sİZA #örarım, bu. rada Şol meredeki, bire (yolları i capa yazılabilsin. Bu sörleri söylerken iskele toprak sahili işaret etti, sonra — Buşurun, dedi, Size ağ?! demirlerle ka. İ patıimış olan yolu da göstereyim. İ © Yerimden kalktım. Kahvenin köşesini Bö. ner dönmez görünen dar bir sokağın, sözi birkaç demirle hakinkten kapalıydı. Elini u. atarak bunu gösterdi Bu çikmaza da yol deyip ceza yazmağa değer mi? diye tekrar tekrar söylendi. O saman, demindenberi sessiz sessiz duran bir ihtiyar söze karıştı Pisiki, dedi belediye haklı o'abilir. Fakat ilecar da e yapsın, Berice böyle iglerle,m, murlar çapesleiipi görüp biraz insafir dav, ranmalı, ve mecburi veziyetler o dolayı yapılmış nizamsızlıklara bir parça müsama, ha etmelidirler, Onlar söylüyor, ben mot alıyordum. Bussl. oraya a1) iye Givarmdaki t 1 N v a vi İ Yağ iskelesinde rasgelinen tiplerden gurnacı Yeğ iskelesi yanındali kahvede Heh “bir ağız yanıyorler tci bir halde de r kan nde kalmıştım. hamatları idare başlamış, mevzuu n aktan t Bu sırada bu o civardaki eden, bir salla konuşmağa yarın bu sütünlarda okuduğunuz iamağa çalışıyordum ki, nasıl vldu bilmem, Birdenbire tiz bir zurna sesi kulaklarımı tırmaladı. Benim gibi herkes se. sin geldiği tarafa dönmüş bakıyorlardı. Va görsem beğenirsiniz... Ben şişmiş bir kafa ile, buram buram ter içinde, sağa sol çene yel irmeğe çalışırken, bizim fotoğrafçı bayt Alı, keyfin yolunu tuttarmuş, yoldan g»çen bir suracıyı çevir adama bir sigara ikram gderek köşeye çömelmiş çaldırıyor, kendi eline de bir fincan o kahve almış, keyf çatıp vakit geçiriyor. Benim dik dik baktığımı görünce, iği piğ. kirliğe vurdu. Gülmeğe başladı. Artık, deği, Çok yorulduk — değil mi? İstersen gidatim. Zaten işimi bitirmiştim. Buranın der, pis kokulu sokaklarından Adela köşarak, Eminö nü istikametine doğrü ilerlerken, o zurnanın tiz sesi hâlâ devam ediyordu. Dostum — Görü m ya, dedi. Bizi zurna ile t*>. yi ediyorlar, Bir davul eksik doğrumu. HABERCİ YARINA: HAMALLIK DERDİ. Denizin pisliği yetmiyormuş gibi sa. hile bir de çöp kutusu koymuşlardı TAN'da Başvekâlette değişiklik Ahmet Emin Yalman, başyazısında Buşve, kâletteki değişiklikten, yepyeni bir mevzi, dan bahsetmektedir. Başvekil İsmet İnönü nün bir buçuk aylık mezuniyetinin bir for, malite meselesi o olduğunu O hakikat halde Başvekilin katl surette çekdidiğini, faks Meclin açılmcaya kadar Celâl Bayarm vaki sıfatile bu vazifeyi göreceğini — söyledikten sonr diyor ki: Memleketin hayrına ve inkişafına taall6. ku,olan düşünceler dolayısile < İsmet İnönü Başvekâletten çekilmeği faydalı görmüştür Önümüzde bulunan davalar hep iktisadi yette davalar olduğu için Atatürk, iz bımızın yeni merhalesinde doğrudan doğruya bir iktimatçınm iş başmda bulunmasının azn N ve faydalı bir hareket olacağını düşünmüş. tr. Prensip itibarlle bu karara © varlıdıktan sonra bu mevkii Celâl Bayarın (o doldurma, sından tabii bir gey olamazdı. — Gelâi Bayar Türk bankacılığında ve Türk iktisadi haya. tında geniş görüşü, ameli ve verimil çalışma usulleri, prensiplere bağlılığı sayesinde medi Weket için hayırı varlıklar kurmuş, yeni ye. pi çığırlar açmıştır. Demek ki inkılâbın ye. ni devresinde hükümetin başma geçen yeni Başvekli, üzerine aldığı vazife bakımından çok esaslı tecrübelerden geçmiş kiymetli bir şahsiyettir. Maziden kalan fena (mirasiatdan biri de kırtast zihniyettir. İdare mekanizması için. dn saplanıp kalmış olan bu zihniyet ve bu mun doğurduğu dar usuller, geniş ida bir inkişaim engelidir. Celâl Bayar, maziniz bu fena mirasını az bir zamanda tasfiye et. mek hususunda memleketin en ziyade güve. peileceği bir şahsiyettir. Zaten senelerden beri bir uzvu bulunduğu hükümetin muvaf. fakiyetli çalışma usullerine ve prensiplerine bağlı kalmakla beraber bu sahada #liratli bir inkişmi temin edeceğini Ümit edebiliriz. Tebedililin memleket için hayır: olması temenni ederiz. Yeni hükümetin muvaffaki, yetine elbirliğile çalışmak hepimiz için bir vazitedir. Bu vazifeyi en candan Ha ederi. rin başımda, hiç şüphe yok ki dalma İsmet İnönüyü göreceğiz. Çünkü 'Türk inkdlâbının gerçevesi içinde hiçbir şahın davası yoktur. Bu inkilâdın en Üstün tarafı, bütün beni lerin vazifenin yüksekliği ve güyenin kutsi. yeti karşısmda eriyip gitmesi, (hiçbir nevi sen ve ben hissine bir yer (bırakmaması el birliğiyle çalışmanın derin zevkini herkesin eneduymasığır. CUMHURİYET”de: Hitler - Musolini mülâkalı Yunus Nadi, Hitler . Musolini mülâkatm. dan bahsediyor. Hitlerin Almanyaya gidişi. ni söyledikten ve bu iki devletin de mine. rit siyasetlerinin sebeblerini anlattıktan son. ra diyor ki: İtalya ile Almanya arasında gittikçe kuv. vetlenen muksrenetin Bakiki sebehi her iki devletin siyasi sahada yalnızlıklarıdır. Millet ler cemiyetinden çekildikten sonra Alman. ya münferit kalmıştı. Habeş o macerasmdan sonra İtalya münferit kaldı. Her iki devlet içi cı makta birleşen bir menfaat İktiyacı belirmiş oldu. Halbuki düna kadar İtalya Avusturya. ya müteveccih Alman siyasetinden (dolayı Almaayanm baştıca muarıst idi. Doltan'un katli faclası Üzerine 'Tirola tahşit olunan İ. talyan fırkaları dahs dünün işleridir. Italya ile Almanyanm anlaşebilmeleri için herşeyden önce Almanyanın merker! Avrupa ya müteveccih #iyasetinde tadilâl yapılmış olmalıydı. Görünüşe göre bu tadilât yapi, uş ve hattâ İtalyanm tavsasutile bir Avus. turya , Almanya anlaşması ds temin olun. muştur. Biraz pamukipliğine (o bağlanmağa benzemekle berber bu anlaşmanın — zahiri şekli bugün için bir hakikattir. Buna göre Almanya Avusturya istiklâlini #b1Sl edecek hareketlerden tevakki etmek hesabıma başla tsraflarda hareket serbestisi kazanmış ci. mak ve ezelimle Alman kolonilerinin iadesi meselesinde İtalyanm yardımını temin et. miş bulunmak lâzım geliyordu. İM faşist devlet korltizme karşı mücadeleda de bir hareket vahdeti bulmuşlardı. Bu son nokta bilhnasa İspanyada meyva veren bir tohum oldu. Halk cephesi hükümetine o karşı İz. panya dahilinden patlıyan askeri isyan Yin. ya ile Almanyanın mlşterek milzahereline mazhariyetle #ki devletin yakmifıdarını ds. ba ziyade #rklaştırmış bulundu, Bu İspanya rneselesi İtalyan - Alman-anlajmasma za. man zaman çok genişliyen yeni ufuklar açti, Habeş davasında Milletler gemiyeti devlet, lerinin mümansatile karşılaşan . İtalya bu yüzden zuhur edebilecek müsademenin v rabileceği hesapları gesiş tutty. , Böyle bir mllsademe kapdisinâ Versay müshedesinin revanşıni temin elmek ihtimallerila Alman. yayı da faal ve mütendd! bir vaziyete sokt İspanyada Italya le Almanyanm dedikleri, nin olması, garp demokrasilerini (o yıkmak #çin bu iki'devlete yeni yeni imkânlar verebi, lecek“bir yer gibi görünüyordu. Ayni sebeb. lerden dolayı ayni İspanya meselesinin garp demokrasilerin! fazla işgal etmiş ve etmek olduğunu söylemeğe hacet bile yoktur. Nihayet iş ferliye ileriye o Akdenizdeki denizaltı korsanlarile Nyon © konferansın Kararlarına dayanımca bütün (devletlere ve binaenaleyh İtalya ile Almanyaya göre har. bin artık hakikat olmğa çok yaklaşmış kor. kunç ihtimalini derpiş etmek lâzım gel (Lütfen sayfayı çeviriniz) A i