Hğ Wrtos HAPKIPARLĞO LIEŞÂNUNYO NEL —— SGLEŞANANAS SÖTAYI Betuzez eX vpağeaı aa aa Sazığ çdoyoyLu) KPUYAŞADIİ IKM Iİ ğ :'.GUİ" ZınguweH — e) Pun 221 “YOGRL, s) TAYAZMI İPTerı TESYORAMA SNY — TOLARNPUFUNUE depurergösynacı GözeH 999018 19p yer döyiyadk — :949SNPULZOH 'ŞIJMA " "9961901() WOA — FOPDERDUTUSYLUĞ *UFSON, JKO APRLUZEİD “OYLİ 18f I9NJsn y aP YURAN — iZamgueyj YIEU 2))4998395 OdyA UDLUMMOY — “yAzenparı HSAOf 2)80KHOĞSULAL TAŞEN PY A YÖON Ğ 15 SMPUNUYEIS paa gaö “OOM IHÜ P8ç30 PUYR 906 “Oğaya TYaK “EÇ — t B B v z B y B ğ B x E E E E E B 3 z F e ğ - £ ğ g F CÖMOY NEJ AM AAT YBNU YA YNYG OG MN “ddyeyn Od Nrz YŞB YA OİTYA 'GATUOK NZ TöyNeyLAR “-DĞDMYO HPOPYM YDLEZUS WORİŞİ "TH9 06 vün *zazaçanpord nz yandouu aç ZöPDE O HYÖY “OĞDUZA TOSAEŞ BeRiyÜyetr TASeNA #fÂnz 2)2)5 v yşa Yiyen pi 12p MagdAYRAA Z0NDY RBP) WÇ3S 69998 vf Puzma aLışRMpuy p Hagarıysogıd âepuy nönppo unyumu vurep YYaLkeİ vesi U, “YVYO ARGIDUL YDOMO DUYUP UYUYNİDUDE YPALADĞ KOSS,, “TKtpop wap “3J0Y540YL 9A — eepedruay esssuyıg “Tsydağ — gaK Link vuy mHeoeayı NUH — TEREyİL UrurAntuny — vosvaRT, SH3 topazı eçt Kep3na da pap “una 449p9 çet Hapappemı wuy İveH — 12503 1 dUT 13308 suryesmuyı M Hrasİünaye N pun duyuypodura pusryposinacı suş plla seM — “1apa iualsusa “un ep Lreyrowenıye UUDfIREND dİRANİ Weyo YADAPLAAĞ “Has43 Teçung “uryalızaa Tzaxy lalu 'rK Si Had 15 ön JOYİMYO NELJNON. CAY0 ua yanp y 3ADA UYOYDA UY gopLay “IRŞIPOYASR OUUŞ WEZN UONT OparSr deyorgem KANyorö BN0s Sarıepö Tei tanan yuROISURA VİNVEIY BPOĞOY UŞ DDT Yanp Paoy oputda “ıpıîrp sa SAğıyo A tyyaNamIş YUPyağa gn " İLUNMÇY YUPY OPLLAMİ DA TOYUUŞ O Yöğ “AYIDANS NG U “ANY NUŞNO PüyeLdA 'Opuysakes HAAANN NS NUŞNO “SINS TUNNEK aplak wENNgüg ATUDON UBU UaPA ÇESYİYS! TUT “Any Nne ONGUZLENA GYNEŞMPS YD #Y PfDA 188 ' PARDAYANIN KIZT — ———————— ——— — - Teşal Dankr parmağını dudağının ü. Zerine koymuştu, susmasını tavsiye e. tiyordu. Dudakları “sonra Anlatırım,, sözleri hafifçe çıktı ve he. Ten arabaya doğru yürüdü. Kraliçe Leonora ve Konçini arasın. da son bir konuşma da yapıldıktan Sonra, mareşal Datkr karısını araba. Ya bindirdi. Ve kıza doğru dönerek Yüksek sesle: ei Ricam üzerine kraliçe hazretle. Pi sizi nedimeleri meyanına kabul et- Mek lütfunu esirgemediler. Geliniz ev. im, kraliçenin maiyyetinde bulun. ;"Ak şerefini kazanmış bulunuyorsu - z Florans yaklaştı. Konçini onun da Arabaya binmesi için yardım ediyor. Ün. Tam bu sırada bir kadın tarafın - idare edilen bir köylü arabası Kaze sokağına girerek kraliçenin ara- ma doğru ilerledi ve durdu. Bu a. Tabada Madam Perin vardı. Genç kız arabaya bineceği sırada "İnci çi. Seği,, diye bağırdı. cevab verdi: — Perin! — Luiz nerede? Evvelce söylediğimiz gibi genç kız Lvizi tamamiyle unutmuştu. Nişanlısı Bi bile hatırlıyamamıştı. Konçiniye Töndü: — Ah mösyö. Sözünü bitirmemişti. Mareşal Dankr Gedi ki: — Asla düşünmeyiniz. Ben çocuğu hf kadına kendi elimle teslim edece . Bim — Allah sizden razı olsun mösyö, — Siz çabuk arabaya bininiz. Unut. ::îmıı ki, kraliçeyi bekletmek ol. | | “Perin bu sözleri duymuştu. “Krali. | çe mi?,, diye bağırdı, Bir Floransa, bir Konçiniye, bir de arabaya bakıyor, fakat ne olduğunu bir türlü anlıyamı. yordu. ? Genç kıza gelince; o, bu geçen sey. ler yüzünden küçük kızı ve Valveri unuttuğuna sıkılryordu. Merasimi bil. mediği için Konçininin sözlerine rağ. men Perin'in yanma kadar gitti ve: — Konçini benim babamdır - dedi . Ama sus, sakm kimseye söyleme. Ode. ye haber ver, beni Luvr sarayında bulsun, İsmim gimdi Floranstır. Bunu da kendisine söyle, Kızıma iyi bak. Benim tarafımdan onu sev. Valver kı. gı senin yanında olduğunu bilmelidir. Eğer lâzımgelirse mösyö dö Pardaya. na da haber veriniz. Tamimi sakın u. nutma, Floranstır. Allaharsmarladık. İhtiyar kadını şaşkın bir halde bi « rakarak hemen arabaya atladı. Konçi. ninin bir işaretiyle araba hareket et. t. Kapmın önünde onların uzaklaş - malarını seyreden Konçini ve Perini biraz yerlerinde bırakarak biz evvelce haber verdiğimiz köşebaşındaki iki papasın yanına gidelim. Bunlardan bi. ri küçük, ince yapılı biriydi. Diğeri i. se dev cüseeli bir adamdı. Arkasında. ki elbisze dar olduğundan her hareke - tinde çıtırdıyordu. Bu iki papas taştan birer heykel. miş gibi kımıldanmadan duruyorlar . dı. Konçininin kapısının önünde olup bitenleri görmemiş gibi hareket etme. Jerine rağmen, her ikisi de bütün söy. lenenleri işitmişler, bütün olanları görmüşlerdi. Araba hareket ettiği ra. man küçüğü büyüğüne dedi ki: — Gördün mü Dalbaran, Leonora vakit kaybetmiyor. İşte küçük çiçekçi kızı kaçırdı. im rür'gobit, ayzen'eriş unil zayn, öhle, so wird sich dort di — DERRCLERİ raisport'kostu niht 20 hoh ALMANCA t man an ayner şielr, rle setzt voraus. D t so hocl acin, Ezberlenecek kelimeler Bisenindustri bulunursa, orada büyük orman DORSLERİ ALMANCA yakınında dırlar.., Dabei dürfen die Transporkosten nicht 50 hoch sein, (di holts'industri zettst for'avs, das grose velder gantş daf sich die Ausbeutung nicht, mehr lohnt, der nöe zint.) Die Holzindustrie setzt voraus, daâ groBbe Wild ganı in der Nühe sind. Büyük ormanların yanıbaşında odun sanayiü “odun sanayii istilsem öder, İi mamiyle madeni ve ayni zamarnda taş kömürü demir ve çelik sanayii kurulur. PARDAYA — Hayır madam, söylenenleri işit. medim, İşitmiş olsaydım da bir şey an lıyamıyacaktım. Çünkü italyanca bil - mem, Fakat ben düşündüm; kraliçe hazretleri benim gibi fakir bir çiçekçi kızı tanımaz. Böyle olduğu halde ken. disini takip etmekliğimi emretti. Hal. buki benimle alâkadar olmasında bir mana yoktu. Bundan şu neticeyi elde ettim: kraliçe hazretlerinin bu alâka. &1 ancak mareşal Dankr'ın ricasından dolayıdır. Genç kızın bu kat'i ve tereddüd et. meden söylediği sözlerin doğruluğuna Leonora şüphe bile etmiyordu. Fla. rans büyük bir pervasızlık ve meharet göstererek annesinden bahsediyor, bu sözler ağzından öyle bir tarzda çıkı . yordu ki, Konçininin karısı genç kı. zmm hürmetle bahsettiği bu kadını i« di annesi olarak tanımadığına kat'iy. yen hükmediyordu. Laonoranın genç kız hakkındaki 'dü. şünceleri onun lehindeydi. Maamafih kolaylıkla aldanmıyacak kadar zeki o. lan bu kadın sorgularına devam eder. ken karşısındakine daha samimi gö. rünmeyi düşündü. — Dikka sahibi bir genç kız olduğu. nuzu görüyorum - dedi - etrafınızda o. lup bitenleri çok güzel muhakeme e. debiliyorsunuz, düşünmek kudretiniz fazla, sizi tebrik ederim. Laonora bir hayti müşkül bir mü . cadeleye girişmişti. Karşısında müt - hiş zeki bir hasım vardı. Dessas kadı. ni aklı ile mağlüb edebilirdi. Florans | Leonoranın bu sözlerinde bir istihza hisaetti ve dedi ki: e' nakliyat maaraft, » lart - ler çelik sanayli » sich anseledelte . sich angesledelt — tavattumn etmek, yerleşmek - yerleşiyordu - yerleğmiş die Holzindustrie, . odun sanayil ı VOTAUS « vıırııı.lgeeekt taş kömürü, maden kömürü - lerl — dustric, . n — demir sanayli industrie, - n « ansiedeln demir madeni, - leri Rur havzası ayni zamanda - yer, mahal, mevki, n * Betzte zam etmek - ediyordu - edilmiş der Transportkosten, . et vorausasetzen die Ausbeutung, - en das Ruhrge masrafları Waaserkrüfte ğsin. igerzuğgt durch öder dadurch, daB man an Ört und Stelle die Braunkohle zur Erzeugung von elektrischer Kraft verbreant und diş me ki, işletmesi zahmete Bununla beraber nakliyat masrafları pek yüksşek ol. (da'bay dürfn di transport'kostn miht 26 hoh zayn, das Bih di avs'boytunk niht mör Tönt.) “bununla beraber mezim dirlar nakliyat değil o kadar yüksek olmak, bi kdr değil artık sahmete değiyor.,, Elektrizitât wird bil Elektrizitât in Kabeln weithin durch das Land leitet. mamal! NIN KIZI 185 güvenmek âdetiniz midir? Dikkat edi. niz kızım, bu hal biraz kendisini be. ğenmiş olmayı gösterir. Florans başını sallıyarak cevab ver. di: — Hayır madam... Cahil bir fakir kız olduğumu bilmez değilim. Fakat eğof aldandımsa çok hayret edeceğim. Eğer dediğim doğru çıkmazsa kraliçe. yi düşününüz madam. Fransa krali. çesinin benim gibi zavallı bir kızı gö. Tür görmez hakkında bir teveccüh bes lemiş olması lâzımgelir ki, bunu da mümkün görmüyorum, Kendini tanıyanlarca asabi görüle . cek bir halle gülerek: — O kadar inanılmaz şey ki, bunu iddia etmek için insanm deli olması Tâzımgelir. Halbukl! Leonora Floransı bilmedi. ğiaden onun bu sözlerine kandı. Çok fazla gittiğini anlamıştı. Düşündü: — Ne aptalım. Eğer bu kız doğru söylüyorsa onun nazarını Maryanın Üzerine çekmek benim vazifem değil. dir, O Konçininin ricasiyle kraliçenin kendisiyle meşgul olduğunu zannet. sin!, Ben Maryaya haber vereyim de © da bu suretle hareket etmiye basla- Bın, Sonra yüksek sesle dedi ki: — Bözlerimi yanlış anladmız kı. zam, Hakikati keşifte gösterdiğiniz mehareti hayretle takdir ederim. Ha. kikaten de kraliçe hazretleri mareşal Dankrın ricası üzerine serinle alâka. dar olmıya tenezzül buyurdu. — Bunun böyle olduğuna emindim. Bir müddet çarpıştıktan sonra din. — İfade tarzınız nekadar garih ki ma. dam. Yoksa aldandım mı? Böyleyse hayret edeceğim. — Niçin? Muhakemenize o kadar lenmiye ihtiyaç duyan pehlivanlar gi. | bi biraz sessiz durdular. Bu kısma ka. dar Florans galipti. Bunu hissediyor, « ler — işletme, aich lohnen - sich lolhnte - sich — gelohnt —— zahmela değmek - değiyordu - değilmiş (elektrilsitet virt bilik er'tsoykt durh vaser'krefte 0. der da'durk, das man an oört nt ştele di bravn'köle isur er'tsoygunk fon elektrişer knaft fer'brent unt di ölektri.