İngiliz görüşile Almanya eski müstemlekelerini kültürüne tesirleri geri alamaz ! bi Afrika döminyocti. nun, Londraüzki fevkalâğe komiseri Tü Waltor, harpten sonra Almanyanın kay. bettiği ve gimdi İngilterezin elinde Bulu. naa milstemlekeleri lade etmek — butüsa. nun, baymalmilel hir konforansta görüştü. ahaan taraftar olduğunu söyleri, lekelerin Almanyaya lade edilmesi taraf, Hisr olmamıştır. Bu münasebe' togilin gAzetelerinden bu sabah şehrimize gelen tiç tanasinin başmakalesinden güze çarpan kısımlarını alıyoruz.: Morning oPst gazetesi diyor ki “Te Water, müstemlekeler mesele- sini Almanya ile gözüşebilmek için bir konferans akdetmek ve onlarla başba- şa müzakere etmek cesaretinli kendi- mizde bulmamızı tavsiye ediyor. — Ve Cenubi Afrikanm, eski müstemlekeleri Almanyaya iade için, yapılacak umumi bir anlaşmaya memnuniyetle iltihak e- deceğini bildiriyor. Ancak, bu anlaşma nın, Cenubf Afrikanın emniyetini ih - Jâl etmemesi şart konyuor. Cenubi Af rika komiserinin, şu hakikatl kavraya - mamış olmasına hayretteyiz. Bugüne katdat Cenubt Afrikanın mes'ul maha- filnde hâkim olar düşünce, Almanya- ya eski müstemlekeleri iade edildiği takdirde, Cenubi — Alrikanın emniyetinin muhakkak haleldar olaca- ğı yolundaydı. Johansburg muhabirimiz den aldığımız malümata göre, bu düşün ce hâlâ değişmemiştir. Mr. Te Water söylediği sözlerin tamamen şahsi mü- talealarr olduğunu söylüyor , Fakat kendisi şunu bilmelidir ki, res. mi makamları işgal eden kimselerin şashi ve salâhiyetsiz mütalealarını dahi kastt ihtiyatsızlıklardan !ırl:mn!k pek güçütür. Bu sözletin dethal Ve hı'îyyen tek- zip edilçceğini bekliyelim.,, Daily Herald gazetesi şu bulunuyor : “Cenubi Afrikanım Loniradaki fev. Güzellik fikirde kalâde komiseri Te Water, Cenubi A£ - rika hükümetinin, müstemleek meselesin Almanyayla müzakere etmeğe hazır ol duğunu söylüyor. Bu sör, esas itibarile şimciye kadar müstemleke sahibi devlet leri:; ediklerinin aynid'r. Fakat metele şuradadır. Herkesin bild'ği gibi, Almanya, müstemleke me- selesini görüşmek İstem'yor. Hitler, müstemlekeleri geri istiyor. GCerek bu meselenin müzakeresi te man, gerek Mületler Cem'yetinin ayni mevzuu görüşmek Üzere Almanyayı davet ettiği sıralarda, -Hitler daima düpedüz bir “hayır!,, demiştir, dave. ti reddetmiştir . Filhak'kar Nazi hükümeti, müs - temlekeler meselesini iktısadi bakımdan tetki kettirmek istemiyor. Eğer naziler müstemleke istiyorlarsa, bu talepleri ik tısadi sebeplerle değ'ldir. Almanlar, sadece itibar için, ihtişam için müstem- leke istiyorlar.,, News Chronicle gazetesinin fikri şu yoldadır: “Dünyanın bugünkü halinde, Alman yaya müstemlekelerini iade etmeği dü şünmek pek müşkül, hattâ gayri müm- kündür. Daima silâhlı kuvvetlerinden ,bahsetmek suretiyle tekrar ettikleri bu mevzu Üzerinde kendilerine inkiyat e. dilecek olursa, naziler bundan sonta, fehditle her şeyi alabileceklerini sana- caklardır. Bundan başka, Almanyaya ve müt - tefiklerine ticaret yollarımızı tehdit et- mesine imkân verecek bir kaç deniz Üssü daha niçin verelim?. Bu İşin, uzun müdde devam ede. bilecek yegâne tesviye sureti, henüz Daminyon vaziyetine gelecek istidadı gösteremiyen bütün müstemlekeleri beyi l,hnml altına koyup — bü- tün milletletin İstifadetine arzetmek « tir, Bu gayeye matuf olarak pratik yollar ne kadar çabuk araştırırsak, o kadar iyi olur. ,, kraliçesi alışverişi Fransada güzel kızları kandıran bir şebeke M ile 28 yuş arasında altı güzellik kraliçe. | Bi, Fransanım Niş şebrinden Korsika adasına kaçırılmaktayken, Zabıta tarafından beyaz kadım tacirlerinin elinden almmışlır. Korsikasta tar işletan Jean Starth isimli bir erkek ve Seuva isimli biz kndım, — “adam ;ı.wımp kaçırtma,, suçuyla tevkif edilmişler. ir. Bir mülddettenberi zabıta, Btartb'in barına BK sk geler güzel kızlardan şüpheye düşe. rek, bu adamın izini takip etmekteydi. * Yapılan tahkikat neticesinde kızlardan bir çoğunun Rivelera sahillerinde yapılan güzel | lik müsabakalarına namzet olarak giren ve sonra Korsikada bir terzi aalonu için ken, dilerine mankenlik teklif edilen kızlar oldu. Ku anlaşılmıştır. Burunla beraber, kızlar a. Caya geldikleri zaman, ellerindeki mukave, Jenamelerin mutaber olmadığı — kendilerine söylenmekte ve barlarda çalışmağa mecbur Seyit Rızanın tevilleri Kabahatı başkaları- nın üstüne atıyor Etâziz 18 (Husust) — Şaki Seyit Rızanm fatievaptan çıkarken orşda toplanan halka hitaban bir şeyler döylercek istediğini bildir. miştim. Orada hulunanlre şakinin: * Ben #si değdim. Bes Türküm. Türki. yeye tayan etmedim... Gi sözler söylediğini duymuşlardır. Hain Sözlerini söylerktü balk galayan güstermiş ve Jandarınalar şakiyi götürmüşlerdir. Dün sabah erkenden başlayan — isticvap, — Teyit Riza haştalık alâmelleri gönter. diğinden — adat ön iklde kesilmiş ve fstle. vaba bu sebah sant mekizde — vaşlanmışlır. Beyit Rıza istlevabında mühim ifşaatta bu. Htmakta ve bazr isimler vermektedir. Yal TUR Jayanı hep diğer relalarin teşviklle yap. mafa razı olduğunu söylemeği İbmal etme. mekle ve kandisiniz taltia gevkile bu işin £ çinde buluzduğunu (öve etme'stedir. yakalandı edilmekteydiler, Birçoğu da sonradan harice gönderilmekteydi. Birkaç gün #vvel zabıts, Starthı eli kanda yakalamak içiğ bir tuzak kurmuş ve Rivlera da bir güzellik müsahakaar yapıldığı srrada. hâkemi heyeti arasına bir polis hafiyesi otur! muştur. Polis hafiyeni Startlın en güzel kızı seçti. kini ve sonradan bu kızlardan altı tanesina Madame #esuven milessesasinde çalışınak Ü. Zere İş teklif ettiğini öğrenmiştir. Nihayet bundan üç gün evvel, altı — yüzel kız, kendilerini angaje denlerle birlikte, Kor #ikaya gitmek Üzere vapur iskelesinde bu. Yuşmuşlar ve kendilerini gözliyen polia der. bal büakın vererek Staarth ile Seuve'i yaka. lıııııı. Iıı suretle İğfal edilen güzel Franarız u, beyaz kadın tacirlerinin — elinden İnırhmnıur Kont dö Martel Gelecek bafla Ankaraya geliyor Par'ste bulunan Fransanın Suriye fevkalâde komiseri Kont dö Martel gelecek hafta şehrimize gelezek — ve buradan Ankaraya giderek b'r kaç gün kalacaktır . Fevkalâde komtser, şimdi — Pa'rste büyük elçimir. Suat Davazla, Hatay statüslü hakkında temaslarda bulunmak tadır. Nikâh Matbasi âmire iri esbakı Bay Mahmut Zarif Selçukun oğlu Bay Sa. im Selçukla Bayan Nigâr Akkoçun nikâhları dün Kadıköy belediye daire. ginde aktedilmiştir. Yeni oılılzrc Sa. adetler temenni ederiz. | £ edild'ği za- | | Tarih Kurultayına gelenler Türklerin Avrupa Dün gelen âlimlerden Macar profesörü Kurultayda bu tezi izah edecek | Dün gelen ecnebi âölimlerinden Rahip | (“LaA Jourgâl — d'Orlant.,da — Danallofun İkinci Tarih Kurultayma iştirak et- mek Üzere dün de Macar profesörlerin- den doktor Feter Gera, canşız âlimle- rinden ve Pere Azais profesör Marina- tos şehrimize gelmişlerdir. Uzun senelerdenberi Macaristanda Türk Tarihi üzerinde tetkikler yapan profesör Feter Geza dün şu şayanı dik- kat sözleri söylemiştir* ' — Macar Maarif Nezareti Pruto Bulgarların, yani eski Türk — Bulk garlarının menşe, kiültür ve tarihlerine dair araştırmalarda bulunmak — Üzere 15 sene eyvel beni Bulgaristana gön- dermişti. Şumnu civarında caki Türk da Kurum han ve Ömurtag hana ait ve- sikalar üzerinde araştırmalar yaparak, eski Türk — Bulgrların payıtahtı olan ve halen Pliska adr verilen yerde hafri: yatta bulundum. Bu münasebetle, şim- diye kadar neşrettiğim 29 muhtelif e- serde Bulgar devletinin doğrudan doğ- ruya Türk teşkilât dehasının mabsulü olduğunu müdafaa ettim. Matbaaya verdiğim yeni eserimde, de eski Bulgar — Türklerinin harp tek- niğini ve tabiye usullerini tanıtryor, aye ni zamanda umumiyetle muhtelif Türk kavimlerinin Avrupa kültürüne yaptık- ları hizmeti teştih ediyorum. Bilhassa Balkanlardaki süvarilik, askeri kıyafet, devlet teşkilâtçılığı ve zirai kültür sa- halarında eski Türk — Bulgarların tol- leri hakkında bu eserde etraflr malümat vardır. Eâki Türk — Bulgar kültünü — de- yince, yalnız Tuna Bulgazlarını anla- mak doğru değildir. Eski Türk — Bulgar dediğim zaman Volga civarında üslüman olan ve Pekin ilelyon ara- sında ticari münasebata tavassut eden Bulgar Türklerini de kastediyorum. Volga kıyılarındaki devrin en mühim merkezlerinden biri olan Bulgar şeh- rinde bazılan sikkeleri İskandinavyada da buluyoruz. Bunlar bilhassa kürk ti- caretinde çok meşhurdur. Osmanlıcada bile Bulgar$ tabiri bir nevi sahtiyanla: verilen addır ve Efganistan, İranda, İ. talyada da halen ayni manada el'an yaşımaktadır. Tarih Kurultayında oku yacağım tezde bunları etrafiyle anlata- cağım. Şaksi kanaatime göre Slâvların dev let teşkiline Tüzkler büyük Smil ol- muşlardır. Tezim “Bulgar — Türkleri ile Macarların ve diğer muhtelif Türk kavimlerinin Avrupa kültürüne tesirle- Tİ, adımı taşımaktadır... Profesör Marinatosun söz'eri Girit müzesi müdürü bulunan Yu- nan profesör Marintatos da şuriları söy lemiştir: “— İstanbula ilk defa 1932 de yük bir seyyah lesinin başında ola- rak gelmiş ve ilmi tetkiklerde bulun- muştum. Bu sefer Tarih Kurultayına iştirak edezek, “Milâttan evvel 2,000 inci yılda Girit ile ön Asyadaki Eti Krallıkları arasındaki — münasebat,. mevzulu bhir tez okuyacağım. Girit ile ön Asya arasında çok ya- kın münasebat mevcut clduğunu ve her iki memleket medeniyeti arasında şa yanı dikkâk bir benzerlik bulunduğunu kalriyatta elde edilen ecski eserler is- pat etmektedir. Şahısl kanaatime göre bu eski çağlarda Giritten ön Asyaya bü. | | — Bulgarların kült yeri olan Madara- ı Aza'ş, Dr. Fehir krokisi) hi Gi ve Marinalos et edenler Girit medeniyetini oraya Kgötürmüşlerdir. Bu Girit medeaiyeti E- tilerden evvel ön Asyada yaşadığına göre, Eti devletinin teşekkülünden ev- vel bugünkü Hatayda Giritliler yaşa- Maştır. Kıbrisın karşısızda Rasşamran- da yapılan hafriyat neticesinde elde e- dilen caki eserler bunu gösteriyor. Bu Dazariye hakkında Kutultayda etraflı malümat vereceğim.., Fransız. arkeoloğu Fransız ordusunda rahip bulunan Pere Azais orduda bülunduğu mevkide Trakya ve Habeşistanda yapılan hafri- yata memur edildiğini bu vesile ile exki veserlerle alâkadar olduğunu ve Bükreş kongresine iştirakten sonra buraya gel- Bu sabah ge'enler Kurulfay fçin bu sahah da şahrimize ya, banct profesörlerden Rifka, — Dertvil, Pişa, rofaki de gelmişlerdir. Mebusları davet Cumhüriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinden : 20 eylül 1937 taşihinde:Dolmabah- | çe sarayında açılacak olan ikinci Türk. | Tarih Kurultayı ve sergisine bütün ar- kadaşlar davetlidir. Girmek için hüvi; yet varakalarını göstermek kâfidir. Şarlo öldü Fakat Çarli Çaplen degıl Şarlo ! Holivuttan ge- len haberler "Şar- l0,, nun öldüğünü bildiriyor. — Fakat ölen Şarlo, bizim bildiğimiz Şatla - nun kendisi değil- dir. Sinemada gör- düğümüz, — yersiz yurtsuz adam kı - Jyaletindeki — fırça bıyıklı Şarlodur. Şarlo artık bu kı müştü, Gerçi Şarlo, bu kıyafeti ile sinema potdesinden çel gidiyor ama, onun yerine, yepyeni bir. kılık bulmeştur... Acaba bu kılrk'nasıl bir şeydir? ” Şarlo bunu henüz bildirmiyor.... Eski Şarlb söz söylemezken, "yeni Şarlo,, filmde konuşacak, tamamen yeni bir gahsiyet olarak görünecektir. Evrensel şöhrete sahip olan kömik Şarlo, şimdi yeni bir film hazırlamakla meşguldür. Bu film bi: seneden evvel bitmiş olmıyacaktır. Filmde kadın rolünü yapacak olan artişt, Şarlonun karısı Robert Godâr- dır. Vakayı bu kadar anlatmışken, Şar donun şir e kadar sesli filmlerinde niçin konuşetadığın: yazalım. Serseri kılıklı adam vaz geçtikten sonra Şarloya ıon-mq- lar: — Bu adam neden konuşmuıyordu? — O kılıkta adama konuşmak — ya- rartuyordu onun için yeni bir şahsi- yet ve kıyafet ortâya koymaklığım lâ; zımgeliyordu. Şimdi onu yapryorum. î ı kiya I'ı-nvıf!'en y Delı | ımn.ıummın ıW’ ı madığı çıu ı)'ı yunun (akli selim) dwh takaim edilmiş şey olduğuna n Ve -der. Aptallığmda bütün d tifak edeceği zavallılar gabi - mazsa kendil alâkadar lezde . doğru düşi ler, Gerçi akıl danıştıklarini V. A cok kimseler verdır; fakat ? larına pek inanmaymı: dinlemeyin yine kendi bİĞEN görürler. Zaten onların mak” dedikleri şey ekseriya da kıllarını beğendirmek APzItlP ka bir şey değildir. b e .fı Yer yüzünde her: şeyi öY dll' ile gören, imkânları- sezef hın’ nevi olduğundan mıdır? nedir? irli i, hef mıymıntıca. düşünlip hef yw“gjw ı hamleyi kötülemenin .dml a£ kalsbik yu koymuşlardır. Bir nevi lâf bi lığma “edebiyat” dendiği gıbhy'" ş( kimseler de'6 güzel adlarm kin geylere takılmasına iSYAN * lerine bu hali kahul eder Y yu, sedebiyat'ı kötül Kendilerinin deli oIduk'l""" mekten, köndilerine deli den hoşlanırlar. Deli ol şerefli bir haldir. kalkif” Ka a ÇZ Gerçekten çıldırıp da saldıranl * Maneye, hekimlerin eline d’»»:u dd’ ,İara acınır, Ötekilerden, ""’.h lik iddia &denlerden lar, “sağ.duyu” denilen b“d*u":yv pılmamak için çoğü zamal OU sağeduyudan da uzaklaşırlar: B'*'"' bir nevi sabit fikir hasıl olur © &İn düşündüğü dulma Y& nlı ıl’d de ben daima herkesten ı;i düşünmeliyim,, derler V€ U"W hareket ederler. Herkesin doğru olduğu zaman -bilt onlar yak kabu! etmez, aksini -söylet karlar. Bü ademlar k.ıpılmı.k istef g - budalaca' sağ:dıryunum esİ tün Hareketlerini ona :Nv wi"* derlir. Bir'şöye, herkes'ak ıl.*'#’ ak diyen adâm'ne dereci ?.hlt”'w mahrum ise 'herkeB &k d!'dll' A ra diyen de o derece şahsi' vefe rumdur. Kendi kendine H yi mekten âciz demektir. » TAÇ Berline damid beraber gidiy ”.ı-" Berlin 18 (Hususij — İtâl " çisno B"W Musolini Bertine damadı KBoNi ıv'* raber gidecektir. İtalyan "'""::.ıı" n tine Hindenburg sarayı , yaret 27 eylülde yapılacaktır. gt Herlin Rrandenboruğ KAPIN ıl"' olan Musolini "büğrektlet dll"ğ:’ mi görüşmelerde uıııııı-'“' bindnin bütün kadrostle yapartit / da İtalyan başvekili ve Berhwn Mustafa hususi gukeı!e'—ın( M’ıu Rüşen - Sad limted şirketi '.uli" lederek Förd merkez * u yördür. £ glr derühde eylemiş bıhlf”" KU ee Memleketin ticaret V 9' minde kendisinden bY 5 beklenen bu halk ve SAf ölümü -allesi kadar kc'““ş ları dahi çok' müteellim © Cenazesi yarmki ı,;gl' Nl'*! $u.ll-d! Şevket bEY