ta Stimal *Şkilâtımızı hale yola Sokmalıyız A6 “YOİİ S a Marı rıhtamına, iki küçük ba- Üai e Müş, vapura girmek üzete, 4 a9 P KYT & mavırc v &ğ N gelmesini bekliyordum. O es- ha Tümda parmaklık gibi bir yerin xk"'—'r'ığî kişi ilişmişti. Esnaf - ame- Bent de Hç adam. KÇ Ardan biri beyaz sakallı, fakat Küp 't dinçti. Sesi, yüksek perdeden T etrafa zeki ve canlı Hafif — Karadeniz şivesiyle 4, Pordu. Yanmdakilere heyecanlı Boi Bir şeyler anlatıyordu. kulak verdim. Sonra muha- Ottasındaki bazı sözleri dikka- *Nn;::ylğa kalktı. Yanında du- _%ndîn: aldı: Ü, e Yürüyemiyorum... Aya- N&'îleıd fakat bastonsuz gi- KT Siniri — kötürümleşmiş! - b::;:uhly:tle bağırdı: k ha . .hıi!mekîen kurtardılar. Nk::xlmi;, ha böyle kalmış.. N ktan sonra... Üstelik, bas- %h'nn Ayağım takma ol ıhn“ pryor. Ayağım na o Bir aST boyu vardı. Yumrukla- m, sırtr. kanbursuz, .m_ıd"'l Bonra ne yapacağım? K'“*“kecim?_ . Sokak ortasında b*#L_: Rüzetecilik var. Dayanamayıp .—fı!" S N ';“Gııı bir kaza mar geçti, baba? *Yaz Ayağıma koca fıçı N x;:"!de? :'"îxdı Öit çalışırdın? g,ml"in tahmil ve tahliyesin- &rda sapan yapardım. Vince X__'e"“nen eşya alırdım... Kuv- H n Yaşında olmama rağmen er“"un. kadar çalışabileceği- “:,ıı üm Fakat işte başıma bu ş em de - çalıştığı . Lî':fînın çalıştığım — sırada, ı&hhy: Sirketler zamanında böy- Uğuyan tazminat alırdı. ö% urdı. & N AA N BAA YN a v iki ayeyvel, bir amele '%.,hlnh_zıı düşüp öldü. Kapta- & Pağını iyi kapatmamış diye ıq ıqn:'na. dava uzayıp duruyor. â,,:* ';,d:: çocukları dileniyorlar.... asında kazaya uğradım... Söin;, w5 &— 4 Bu halde iyileşmiş sayı- Görüyorsunuz.... Reçiniyorsun şimdi?? 4 yardım kasamız vardı. unda günde yarım lira Günde sekiz buçuk kt- “çerim. Buna rağmen ya- e b_" medardı. Fakat artık * Sayılıyorum.. Bu para- Sonra kesecekler, öm- u ıl:dar ne yapacağım? * ümiz, & « Wm muhtelif sahalarında k M7 ba ler var. Fakat o terakki kı'(u,_? ,çüllgomlımık, hülâsa, af teşkilât işi ayni kaj l Y ,_; ahi pe” dahilinde gitmiyor. g Tgtlıklı yardım, ihtiyar üt i, ::iî.'ıj: © kadar da muğlâk bir aa M_cdent memleketler- bi İzamı uzun tecrübe- t edilmiştir. Bu saha- teşpa T Celbetmeli, mutla: “kilâtimezı bir. hale yola * S aS AAA AA W e ( Vâ-Nü) y Mece y Z 'ğ"'h?“haclr mıntakasına Çü n h * |A 'tan, ” yerleştiriliyor NN g“nb;ım:ım göre bu sene h.,“:u.ı bini Romanyadan, Ş Ş hüı,n'lindın olmak üzere İşilüy Fürış,, Hhacir gelecekti. —Bu şı“"ı:î":“m n ıf;:'.ın gelmiştir. t A’*ad muntakasına, %h,:- 3509 “olunun muhtelif vi. Yerlaş , GEN fazla — göçmen ı!ş::'”miuir. Geri kalan Nh.d 1'7_ içinde gelecektir. »";’f'“ Büyükçekmece Hirilmesi için tetkik- *Büraya on binden Yetleştirilecektir. Şeıiın görüşüm: | Cerrahpüşadaki bu günkü parti bir mahalle mekte inin yerindedir... 1 böyle bozuli bir. yolun üserinde, mezarlığa bitişik ceki İstanbul konuşuyor ! Cerrahpaşalı gençier Müthiş tozdan ve berbat yollardan biran evvel kurtulmak istiyorlar Yazan : Haberci Cerrahpaşantn en büyük derdi toz - dur. Aksaraydan uzanan caddeden, hasta- ne münascbetiyle her gün bir çok vesait geçer, bu yol ayni zamanda Koca Mus. talfapaşaya işliyen otobüslerin de geçt tiği yerdir. Fakat hiç bir zaman sulan. madığı için, her otobüs, her araba, her otomobil geçişte muazzam toz bulutla- rı, Cerrahpaşa caddesinde - sıralanmış, dükkânları, evleri, ve buradan geçen yolcuları, tahammülsüz bir vaziyet içinde bırakır. Biz Cerrahpaşayı döalşırken, ilk ağır da mititemâadiyen tozdan şikâyet edildi. Son zamanlarda kaldıtımların bozu - lup Terkos borusu döşenmesi ve sonra bozulan kaldırımların da günlerce oldu. ğu gibi molozlar içinde bırakılmış ol- ması bu toz afetini iki kere daha art tırdı. Hastanenin karşısındaki bir evin ö- nünde iki genç duruyordu. Onlarla da konuştum « — Evet, dediler, tozrdan hakikaten çok çekiyoruz.. Fakı.t bu sene başımıza öyle bir başka afet musallat oldu ki, toz derdini filân unuttuk, — Nedir bu? diye hayretle sordum. Çocuklar güldüler: — Aman bayım, dediler, haberiniz yok mu yoksa? Bu sene tifo en büyük tahribat: burada gösterdi. Biz ikimiz birden bu menhus hastalıktan yakamı. mızı sıyıramadık. Yataktan daha yeni kalktık. Bunları söyledikten sonra kendilerini takdim ettiler: —İstanbul lisesi talebesinden Sabri Özgören.; — Davutpaşa orta mektebi talebe - sinden Beşir Gültekin..; Tifo salgınının en büyük hızını gös. | terdiği Cerrahpaşada bu iki genç de tifoya yakalanmaktan — kurtulama. | muşlar ve henils yeni iyi olmuşlardır | b Cerrahpaşa gençleri ve mahalle mü messili Haberoi ile konuşuyorlar İkisi de edebiyat meraklısı gençler * ı miş. Gazeteciliğe çok bevesleri varmış. Onun için mahallelerini dolaşırken bize refakat ederlerse memnun kalacaklar- mış « Böyle bir teklifi reddetmek için hiç bir sebep yoktu, Arzularını memnuni- yetle kabul ettim, onlar da bizim gruba dahil oldular, Yürümeğe başladık. Bir taraftan da konuşuyorduk. Ben: — Ey neler var, bakalım burada hize göstermek istediğiniz? diye sordum. — Çok şeyler, Fakat Parti binasın - dan ve Gençler Birliğinden bahsetmek, isteriz, Hastane duvarının bittiği yer . den Yokuşçeşme sokak denen dar bir yola saptık, Onlar anlatıyorlardı: — Partiye şu yürüdüğümüz yoldan gidilir. Sokağın vaziyetini görüyorsu- nuz? Burası kuytu, yoküş, berbat bir yoldur. Hele geceleri geçmek daha güç tür. Halbuki semtimizde gençlerin top- lanabilecekleri yegâne yer Parti ve Gençler Birliğidir. Fakat gerek soka. Bın fenalığı, gerekse, binanım müsait olmaması yüzünden bu iş olamıyor.. Filhakika kışın hafta da, yazın da 15 — 20 günde bir burada güzel tiyatro temsilleri veriliyor amma, bu ihtiyaca kâfi değildir. Biz her akşam, her gün vaktimizi okumakla, çalışmakla geçire- cek, gençleri bir araya toplayacak bir Yürüdüğümüz yol, kçe kötüle. a. Topuklarımıza kadar çıkan bir töz ve moloz yığınları arasında ilerliyor dük. Yolun yarısınıdan fazlası ise biçim siz bir tümsek halinde uzanıyordu. Ya- nimdakiler bunu şöyle izah etiler: giyor. — Aşağıda, Parti binasının hemen yanında bir çeşme vardı. Onun suyunu terkosa tahvil ettiler de, bu yolu boru döşemek için bozdular. Sonra da ta- mir etmek şöyle dursun, molozları bile kaldırmağa gelmediler. Vaziyet gördü. ğünlüz gibi kakdı, Bu gokak zaten Şahı- tı, şimdi Şahbaz oldu. Bu sırada artık Parti binasının önü- ne gelmiştik. Harap bir mezarlığın ya. nında, eski medrese usulü tek katlı bir yerdi burası.. Bize yol gösteren bir genç: — Eski bir mahale mektebiymiş bu bina, dedi, İçi oldukça geniştir. — İyi kötü bir de sahnesi varklır amma, işte hepsi bir salon, bi sahneden ibarettir. Ne kütüphane, ne idare odası, ne de başka bir şey armayınız. O böyle anlatırken, Parti idare hey- eti azasından, tiyatro kısmınır da idare eden çok nazik bir zat yanımıza gel- mişti. Ricamız üzerine bize binanın içe, risini de gösterdi. Burası hakikaten an latıldığı gibi âdi. Buranın tek yolu olan ayni bozuk sokaktan geri döndük, Yanımızdaki genç caddeye çıkmcaya kadar müte. madiyen: K (Devamı 4 üncü de) £ 3, Ud K Cerrahpaşa semtinde —mısuzluk öyle | bir hal almıştır ki, çeşmelerin başı daima hıncahınc doludür. " (Yamm yarın) CUMHURIYET'de: Axdenizin emniyeti meselesi İtalya ve Almanya hariç olmak üzere | yanda Akdeniz devletlerinin yaptığı tı, her geyden evvel sülhü muhafara sdebil. mek içindi. Çünkü unmumi harbin kanları ve ataşleri içinden daha düm çıkmış olan millet. ler, elbette bilerek ve istiyerek yeni bir yan. gina sürüklenmeği kabul etmezlerdi. Ispan. ya işleri dolayısile yeni bir Avrupa harbinin çıkmaması, birinci derocede ehemmiyeti ha. tz bulunuyor. Bütün bunları görzönünde tuta. rak toplanmış olan Niyon konferunsını izab ederken, Yünüs Nadi diyor ki: Akdenizde veya kimler tarafındar gunu bu kaya kadar eh Tükadımızca bu meselenin haleldar olan emni; hammülü olmaktan ziyade dikkate vardır, ve Akdeniz emniyetinin mı nt derülte eden davli tereceklerine itimat e letlerin hayat ve saadetleri meti o kadar büyüktür ki cihan umumt ef. kârı önünde onun ihlâlini bafiflikle üzerine alacak devleti ve devlet adamlarını düşün. mek bakikaten zordur. Fin had şekline geldik tan sanra nihayet vaziyetin akliselim icabla. rına tevfik odileceğini ümit mek daha doğrudur. Ba hüznüniyetle otacaktır ki İn. giltere şimdiye kadar olup biten bâdiseler 0. zerinde fazla tevakkuf etmeyip bundan srm. ra yeni hâdiseler çıkmıyacağı Ümldini lzhar etmiş ve mulhl muhafaza edecek emniyet tedbirterinin ancak hale vo istikbale gamll olması lâzrmgeleceğini açıkça söylemiştir. olur. Mil n kıy. Yunun Nadi bundan sonra, — Türkiyenin yaziyetine geçerek, İspanya hâdisesi karşımın da gösterdiğimiz kat'i bitaraflığa işaret edi. yor. Ve harbi neticelendirmek için en uygun yol olarak bu siyaseti tavsiyo ediyor: Dünyanın geçirmekte olduğu — fevkalâde nazik vaziyet üzerinde Türküyenin sulh le, hine olarak alabileceği vanifeyi düşü n herşeyden Önce bizim İspanya içinde taraf tutmadığımızı ifade etmek muvafık olur. İn. panyol işinde Avrupa sülhunu tehlikeye kan vaziyetin yalnız ve y terden doğduğunu — görmiyen ve yoktur. İspanya işizi hakikaten — dahili bir İspanyol kavgasr haline irca etmek biricik gelâmet yolüdür. Birakmalr ikt Tapanyol ta. rafı kendi aralarında kazlarını paylaşsınlar, oadan sonra elbette aıra İspanyol milletine gelecek ve elbette bu müllet kendi — mukad. Geratma verilecek istikameli tayinden âciz Kkalmıyacaktır. n — taraf; bil Akdeniz konferansına İtalya İle Almanya, nn iştirak etmemiş olması şayanı tecasüftür. Makale muharriri bu cihote de — dokunarak diyor kit Bu konferansa Almanya ila İtalyanm işti. rak etmemiş olmaları şüpberiz teesasüf olu. pacak büyük bir noksandır. Fakat bu devlet. lerin Ge konferans mesalsine ve netibelerine iştiraklerine intizaren Akdeniz geçitlerinin emniyet ve selâmetinde derece derece büyük hayatt mnfaatleri bulunan devletler bu em. niyet ve selâmeti mahfuz tutacak teknik tısultn başlıca asaslarını karar altma almış bulunuyorlar, Kabul olunan prenalplere kar, Bt ne İtalyanım, ne de Almanyanın Jtiraz ve Tauhalefette ileri gitmiyecekleri güptesiz sa. yılabilirse Niyonda varılan neticelerle Av. rupa sulbünün bir Gaha tehlike atlattığına bükmetmek mümkün olur. Acaba Bulgaristanın da diğer Balkan dev. letlerile ayni gaye uğrunda Akdeniz konte. ransına iştirakinden, Balkan siyast teşekkülü hesabma bir mama çıkardabilir mi? Yunus Nadi, Bulgaristanın Niyona gelmekle, Bal. kan antantına hir parça daha yaklaşmış bu. danduğunu Ümnit ederek şu cümleleri yazıyor: Bu meyanda Balkan devletleri Antantının Hasınrt üzerine almış olduğu vazifenin ehem. miyetine bilhassa işaret etmek isteriz. Saml. mi gayeleri sulhü bozulmaktan vikaye ölan bu devletlerin aralarındaki ittifak bağı kuv. vetli ve mükesirdir. Ve pek yi — bir alâmet olarak bu defaki vaziyotte Bulgaristan dahi diğer Balkan devfetlerine ltihak — elmiştir. Bulgaristan tarafından bu fitihakın Balkan Antantına iştirake doğru eldât bir adım teş. Kil edebilmesi Ümidi ise bilhanan mamnuniyet l16 kayda lâyik mesut bir hâdise gibi görün. müştür. Bu vesile ile şurasını dahi bütün bir açık. likla takrar etmiş olalıra ki biz Avrupa dev. letlerinden hazılarmı biribirina katan ideolo. # davalarında şu veya bu tarafı fltizam ot. mekten kat'iyyen uzağız. Bllkis on şiğdeti hiseiyat halino sokulan bu kavgaların yer. siz olduğunu ve her ideolojinin onu kabul ve tatbik Deden —memlekete — mahsüs - ol, ması ve onun hudutları içine maksur kalma. B JAzım goldiğini her fırsatta açık ve yülkmsek ( Böylemekten geri durmamışızdır,