22 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-S Edirnede 300 kişilik bir ziyafet (Baş tarafı 2 incide) proğram ve plânlarla izah etti ve böy. lelikle sulh istiyen Türkiyenin iktısa. di kalkınma yolundaki azmini tebarüz ettirip Fidanlık ziyafet ve toplantısı- nın sulhperver karakterini tebarüz et. tirdi, Buna ziyafette mevcut yabancı subay ve generallerin en kıdemlisi o. lan General Nediç şu güzel cevabı verdi: (*), “— Ekselâns, Burada, Edirnede — ekselânsınız tarafından ve Trakyanın her tarafın- da, temas fırsatını bulduğumuz halk tarafından bize karşı gösterilen iyi ka. bulden dolayı kolleklerimin namıma ve kendi namıma teşekkürlerimi suna. rım. İdareniz altındaki mıntaka etra. fında ve bu mmtakayı yükseltmek i. çin cumhuriyet idaresinin tanzim et- miş bulunduğu kalkınma plânı etra . fında bize vermek lütfunda bulundu. ğunuz kısa, fakat çok müessir izahat için de ayrıca teşekkür ederim. - Ekselâns; bu manevralar esnasında güzel vilâyetlerinizde geçirmek fırsa. tmr bulduğumuz birkaç gün zarfında kalkımnma plânınızın birçok güzel ve mes'ut neticeleriyle karşılaşmış bulun duğumuzu arzedebilmekle şeref du. yarım. Birçok köylerinizden geçerken çok müsait, çok enteresan manzaralar. la karşılaştık. Bu köylerden yarısı u- zun asırlar zarfında kurulmuştu. Bir kısmımın ise son birkaç sene içinde ya. pıldığı açıkça göze vuruyordu. Bunun. la beraber bu yeni köyler eski devir köylerinden çok üstün ve mükemmel bir manzara arzetmektedir. Bu köy. lerin herbirisinde en büyük ve en gü. | zel bina son yıllar içinde yapılmış o- lan mekteplerdir. Her köyde bir de hal kevi bulunduğunu gördük. Bu evler de, okuma odaları, ve kütüphaneleri. le birlikte son yıllarda yapılmışlardır. Eğer ekselansınız, kısa nutukların. da bize bu mımtakada gösterilmiş olan yüksek mesaiden bahsetmemiş ölsalar- dr bile, gözümüze ilişenler, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin buralara - hasretmiş olduğu büyük enerji etra. fında bize tam bir fikir verebilmiş o. lacaktı. Bu mesainizde, sakin, calış . kan ve vatanma son derece bağlı olan halkmız tarafından hiç şüphesiz bü. yük bir yardım görmekte bulunuyor- sunuz. Bu halkın ordusunu bu manev. rada ne büvük bir heyecan ve antuz- yazmle karşıladığımna ve büyük devlet reisine ve devletin yüksek mümessil. lerine ne muhteşem ve samimi bir ka- bul gösterildiğine şahit olduk. Ve bu karşılıklı itimat ve muhabbetin bir ne ticesi olarak, kahraman Türk ordusu. nun misafiri sıfatiyle burada bulunan bizler de, halkınızın bu samimi misa. firperverliğine muhatab olmuş bulü- nuyoruz, Ekselâns, size ve Trakya halkına her fırsatta bize izharmdan çekinme. diğiniz hararetli dostluk hislerinden dolayı teşekkür ederken, güzel Trak. Yyanızm yükselmesi, kalkınması ve hal kı şerefine kadehlerimizi kaldırırız. * k b Yemek bitince misafirler bir müd. det fidanlıkta kendi aralarında konuş. tular. Koskoca ziyafette yalnız iki kadın vardı. Bunlardan biri fedakâr bir askerdi: Sabiha Gökçen. İkincisi ise bir saylavdı. Tayyareci Sabiha Gökçeni o zama, na kadar şahsan hiç görmemiştim. Ne mütevazı bir bayan. Doktör Vedad Ned'm Tör beni ve Vâlâ Nüreddini kendisine taxkdim edince dudaklarında bir nezaket gülümsemesi dolaştı. Bize elini uzattı. Tayyare manivelâsı ile mitralyöz kullana kullana sertleşmiş olan bu eli sıkarken Vâlâ ona birçok şevler soruyordu. Sıra bana gelince: — Âtı sever misiniz? - dedim . Şu cevabı verdi: — Eskiden çok severdim.. - dedi. . Zaten bana uçak merakı da süvarilik. ten geldi. — Ya otamobil? — Onn kullanmasımı pilot olduktan sanra Âğrendim. VAA müdahale etti: — Şimendiferden hic hazzetmezmis. Biniz. doğru mu? — — Eh.., Doğrusu trenle seyahat ca. nımı sıkryor. Ama trene bindiğim yine trende ne gezer, Tekrar ben sordum: — Yarın geçit resmine istirak ede. cek misiniz? — Elbette.. K Bu sırada yarbay rütbesinde bir tayyareci koşarak yanımıza geldi: — Bayan.., - dedi . Eğer bunlar ca. nımı sıkarlarsa bize bir işaret ver, bö. lük orada. Gelir, seni bu sual yağmu. rundan kurtarırız. Gökçenin buğday benizli yüzünde nazik bir tebessiim dolaştı. Ve bizi ha. fif bir baş eğmesiyle selâmlıyarak ya. nımızdan uzaklaştı. Vezir Sokullu... Ziyafetten sonra misafirler atomo- billerle şehirde bir iki saat dolaştılar. Bü meyanda Sultan Selim camii de zi. yaret edildi. Misafirlerin hepsi bunun sadeliğindeki — ihtişamdan hayretle bahsettiler. Bir aralık general Nediç | Maresala sordu: — Mehmet Sokoloviçin Trakyada bazı hayratı ve eserleri bulunduğunu söylerler, nerededir? Mareşal şu cevabı verdi: — Sokullu Mehmet paşanm Lüle. burgazda bir camii, bir medresesi ve kervansarayı vardır. Zamanla harab olmuşlardır ama, Mimar Sinan tara. fından yapıldıkları için bunlarım tami. rini istiyen bir cereyan vardır. — Sokullu ailesinden hayatta hiç kimse kalmış mıdır? Bu suale Örgeneral Fahreddin ce- vab yerdi: — Bir tanesini hen tanıyorum, — İyi mi tantyorsunuz —? — Evet... — Nerededir? — Buradadır, daha doğrusu dama. dımdır. Amerikan ataşenî_ııîn sözleri Sultan Selimden çıkarken — Ameri. kan Aataşemiliteri ile karşılaştım. Tam bir kovboy gibi giyinmiş, kara gözlükler takmıştı. Bu seyahate çık. bileceğini o kadar sanmış ki elinde u- puzun bir kamçı taştmaktadır. İhti. saslarını öğrenmek istediğimi anlayın ca gayet nazik, ama çok ciddi bir ta. vırla dedi ki; — Manevranın cereyan ettiği mm. taka bizim Teksas eyaletimize pek benziyor. Bizim o eyalette gayet fazla askeri tahşidatırmız vardır. Gerek as. kerlerimiz, gerek toprağm tabiatı bi- ribirine pek benziyor.. Manevralar bana şu neticeyi verdi: Sizde bundan yirmi otuz yıl evveline gelinceye kadar askerlik fenni; bizim bir.zamanlar kovboylara, haydudlara ve yerlilere karşı yaptığımız muhare. belerden pek farksızdı. Fakat şimdi a. zZizim, isler tamamiyle değişmiştir. Biz AÂmerikalrların üç jenerasyon zarfın. da ulaştığımızı sandığımız neticeleri siz tamamiyle başarmış bulunuyorsu. nuz Ordunuz benim bütün tahayyülâ- trmın fevkinde güzeldir. Bir kere efra. dmız çok güzel. Size bizim Teksaslıların seciyesi et. rafında kısaca bir fikir vereyim: Bunlar harbin sporcu mahiyetine kendilerini kaptırmışlardır. Sizinkiler ise hem tamamiyle asker, hem tama. ;niyle spor delikanlılarına benziyor . ar, Otomobillere biniyorduk. Vakit yok tu. Sözü hiç de kısa kesmek istemiven ıl:îr hali vardı. Son söz olarak dedi — Bu güzel ordunun her tarafı ta- hayyülâtırmızın fevkinde güzeldir. Ba. kalım, yarın geçit resminden sonra yine konuşuruuz. Nizamttin NAZİF (*) Bunutuk muharririmiz tarafın. dan sofrada söylenirken, aymen tercü. me edilmiştir. tAğı zaman ata binmek Yirsatmı Dula. Hariciye Vekili ve müsteşarı Dün Başvekille görüştükten sonra Âtatürkü z'yaret ettiler Başvekil İsmet İnönü dün heybeli- “adadan şehrimize inerek Park otelde Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekre- teri Şükrü Kaya, Maarif Vekili Saffet Arıkan le bir müddet görüşmüştür. Bu esnada Hariciye — müsteşarı Numan GS MA K ğ Ğ Hdi - ai Dünün ve Isyol gemi- sini batıran tahtelbahir (Baş tarafı 1 incide) ru da İspanyol vapurlarınm — âkibetinden bahsediyorlar, İşte bugünün bahtsız yolcu. larımın bekliyenleri, Vapur kıçtan rıktırma yanaşırken başları bereli İspanyol gemicileri göründü. Bütün gemicilerin insiyaki iİle vapurun yattığı tara fa toplanmışlardı. Etraflarına bile bakma. dan aralarında konuşuyorlar. İspanyol konsolosunun arkasından vapu. ra çıktığımız zaman önun felâketzede vapu run kaptanına yeşil bir telsiz telgrafı ve. rirken gördük. İspanyol kaptanı — telgrafı açınca: “— O, karımdan dedi.Sağ olup olmadığımı soruyor. Sonra filozofane ilâve etti: *“F'aşistlerin sayesinde şimdilik sağız,,. İspanyol vapurunun kaptanı Antonla A. | lanso bütün felâketlere rağmen neşesini kay betmemiş kırsa boylu zarif vücutlu bir adam. Öbür kenara çekilmiş konsolosla konuşurken biz de bunları kurtaran Kemal vapuru sü. varisi Hüsameddin kaptanla görüşüyoruz:. — Çok cana yakm adamlar, diyor. Sene. lerdenberi denizlerde dolaşırım. Birçok kim, seler kurtardık. Fakat bu kadar bize yakm. larmiır görmemiştim.., Sonra anlatıyor: “*— Biz onlarım telsizlerini aldıktan biraz sonra yetiştik. Fakat o zamana kadar baştan kara ettikleri gemiden sahile atlamış bu. lunuyorlardı.,, Hüsameddin kaptan çok söylediğine kani olarak lAfr değiştiriyor.: 'G— Bakımnız diyor. Kumandanları ne cen. tilmen bir adam..., Bu sırada konsolos kaptanla görüşmesini bitirmiş beşinci gubeye gitmek Üzere dışa. rı çıkıyordu. Bizi görünce: “— Bildiğiniz gibi, dedi. —Fazla bir şey yok, Şimdi hepsini çıkarıp Haliçte “Macella, nos,, vapuruna götüreceğiz. Orada 116 kişi daha var.,, — BSonra... “— Sonrası, kimbilir?!, Hemen kaptanla görüşmeğe O gülerek bize bakıyor: * — Konsolos söyledi ya diyor. İsla ge. mimiz batırıldı, biz kurtulduk. — Nasıl bir denizaltrydı bu? — Şöyle diyerek bir kâğıdın üÜzerme resz. mini çiziyor. Balta burunlu İtalyan tipinde bir tahtelbahir.,, Gülerek Nâve ediyor: aN — T atbelbkealide bweşi ğ yeria izijlk Tyssatllor' kiler italyanca söylüyorlardı. O sırada fotoğraf çekmek istiyorlar Kan. tan Antonlo Hüsameddin kaptanm kolun. dan çekiyoör ve: “— Faşistlere inat diyor. Yaşamakta ol. duğumu görsünler.,, Fotoğraflar çekilirken, vapurda bulunan. lardan biri anlatryor: — Biz yetiştiğimiz zaman vapur baştan kara —etmişti. Bize — anlattıklarma göre bir denizaltı gemisi suyun yüzüne çıkmış... Kendilerine dur kumandasını vermiş. O za. man kaptan büyük bir cesaret gösterip ka, raya vurmağa teşebbüs — etmiş ve arkadan * numaralr anbar üzerinden torpili yemiş.., Başka birisi de İJâve ediyor: '— Hepsi kurtulmuşlar. Yalnız bir tane. sini üzerine yığın halinde gelen buğdaylar yaralanmış. Bakm şu telsizcileri bize mite. madiyen S, Ö, &.. işaretini veren oydu. Fa. kat zavallınım bu esnada asabı bozüulmuş ve tİnir buhranları geçiriyorT.. — Acaba, diyoruz, vaka Türk suları da. hilinde ml olmuş? Herkes susuyor. Kimseler bir şey söyle. mek istemiyor ve halk birer birer dağılıyor. Yalnız bir kişi fısıldiyor: “— Evet..., — Ne malüm”? « Vapur telsizinin verdiği tul ve arz da. freleri vapurun jurnalmda — kayıtlıdır. Bu nokta Türk suları dahilindedir.., Ispanya — maslahatgüzarının beyanatı İspanyanın Ankara — maslahatgüzarı dün de şu beyanatta bulunmuştur: — Evvelki gün hariciye — müstesarı Nu. man Menemencioğlunu — ziyaret ederek İs. panyol gemilerine karşı Türk sularında ya, pılan hücum hakkmda malümat rica ettim. Hariciye müsteşarı ile mülâkatım çok dosta. ne oldu. Türk sularımdaki İspanyol gemilerinin hi, mayesini İstemiş değilim. Böyle bir müraca, ate lüzum dahi duymadım. Çünkü Türk hil, kümeti, Türk sularında kendine düşen va, zifevi dalma yanmaktadır. Bu itibarla veri, len haber asılsızdır. Bu meseleler hakkında görüşmek — üzere hariciye vekili Dr. Tevfik Rüştü Arastan bir randevu rica ettim. Bugünlerde görüşebilece gimi ümit ediyorum., Bir rivayet daha Marmarada görülen denizaltı gemisine ait gidiyoruz. Pa TTEFM buguhqğwhap —Menemencî;ığlı'ı_ Perapalasta bulunan Hariciye Vekili 'Tevfik Rüştü Arasla bir müddet görüşmüş ve sonra vekille müsteşar Park otele giderek Başvekile mülâki olmuşlardır. Park ötelde bir görüşmeyi mütea kip Hariciye Vekili ve Hariciye siyasi müsteşarr Floryaya giderek Atatürk ta | rafından kabul edilmişlerdir. —— t L'.ı ’“',' b BiLsüki M L T liraya götürüp getirmişlerdir. Hususi ve taksi birçok otomobiller de Trak. yaya gitmiş bulunmaktadır. Dost Yunan gazetelerinin neşriyatı Atina, 21 (ÂA. A.) — Atina ajansı bildiriyor: Gazeteler Trakyada yapılan büyük Türk manevralarmın muvaffakıyeti - ni müttefikan alkışlamaktadırlar. Katimerini gazetesi diyor ki: “Yunan erkânıharbiye reisi gene . ral Papagosun alenen ifade ettiği şevk ve heyecana, Yunan ve Türk askeri organizasyonunda Balkan yarımadası ve yakın doğu barışı için en müsbet âmili gören bütün Yunan efkârı umu. miyesi iştirak etmektedir.,, Geçit resmi başlamak üzere Çorlu, 22 (Saat 2,20- manevraları takib eden arkadaşımızdan) — Türk ordusunun büyük geçit resmi başla. Mak üzere. Saraydaki ziyafetten geçit resmi sahasına gelmekte olan Mareşal Fevzi Çakmak ve misafirlerinin Piş. tarları şimdi geldi, Trakyanın bu muazzam ovasını hiç bir zaman görülmemiş mahşeri bir ka labalık doldurmüş, Basit bir hesapla yüz binden fazla insan heyecan içinde bekliyor. Sabah saat 3 den itibaren burada halk toplanmıya başlamıştı. Daha ak. şamdan burada yatanlar vardı. Muha- cir, binek arabaları, faytonlar, otomo. biller, otobüsler ve trenlerle gelenler kızgım güneşe rağmen diz dize, omuz Omuza bekliyorlar. Dört günlük yol. dan geldiklerini söyliyenlere tesadüf ediliyor. Yalnız İstanbuldan gelen oto. mobiller 500 kadar. Sabat saat 9 da buradan geçerken 15,000 kişinin burada toplanmış oldu- Büyük geçit res (Baş tarafı 1 incide) ] sırtlarından itibaren W | yetlerin karşılaşrirmmdan ve pu y? paek & FENFİE t on i ğunu görmüştüm. Sa.a | kün en az 80.000 klşıyeğ% Geçit resmi tam saaât cak. Bu geçit resminin îkigmıulw' fazla süreceği muhakak müz pütüğ Tam teşkilâtlr bir kolordüTE g? teçhizatiyle ve motörlü . Bi gi çit resmine iştirak edece” geçtî y retle 50,000 subay VE grt ”. göreceğiz, Bu esnada man_e;ğdm tirak eden hava kuvvetleri Manevraların teı; 000 ıf: Çörlu 22 (Manevralari ":îi gyralarif We) daşımızdan) — Bu sabâh, ğ kidi yapılacaktı. Saat tam İ rında Bağlar sırtında 16$ ebus bütün misafirler, davetli ”;wqı] ve komutanlar toplandılar: Çakmak da hazır bulunu Saat tam onu beş g0? ön mî“( masaların etrafma otuf“m:wed otufla, Mareşal ve erkânıharbiy? 10 beş geçe örgeneral Fahr* i fd 1 rinde izahat vermeğe D::;ıtel” :;"'E Orgeneral harekâtın BE ga _': nin çekilmesi, kırmızınım llî:m çi !l'# gönra her iki taraf komrdîkıl ndü dı_' halesi ve Bağlar sırtı mmwe A l’ı j eden katf neticeli muhare ; M : tarafeyin kümandanlarının Wd ve asi * yir ları ve bu kararların doğTU ü t ve süret * larını hazırlanmış vaziyt ti Üzerinde anlatarak 1.5 saat kit yaptı. Örgeneral ıözleî'ml yüksek manevra kudret V* kındaki takdirkâr kelimelerle â Mareşal, Fahrettinin aîı çıni İ iştirakla beraber bazı NO â l ” yapacağını söyledi ve har?k: geettt y nihayete kadar çok veciz bİF 4 v *rı lâsa etti. Muvaffakıyetten ! man ve zabitleri tebrik V* teşekkür etti. ç M Bundan &onra misafirler 0':: : fmdan Sarayda hâazırlanmış ol ıhüü"u - ın - 1 . 41 VA Kİ s ajansının muhabiri bildiriyor: Mütemadiyen havada dolaşan Japon tay. yareleri bugün Şanghay demiryolunu böm. bardıman etmişlerdir. Çin tayyareleri de a. rasıra görünmekte ve pek yüksekten uçarak İzomo gemisini yeniden bömbardıman etme. ğe uğraşmaktadırlar. Japon ve Çin topçuları düellolarma devam etmektedir. Fecir vakti şiddetli bir bombar. dımana başlıyan Japon harp gemileri daha ağır ateş etmektedirler , Şark mımtakasmdaki yangınlar devam et. mekte ve takriben iki kilometre — murabbar genişliğinde bir sahayı kaplamaktadır. Du. manlar Şarnghayda gökü karartmaktadır. Çın tayyarecileri faaliyette Şanghay 21 (A,A,) — Çin tayyareleri bu. gün Yangtsopu mahallesini — bömbardıman etmişlerdir. Paotingde Vanghoonun sağ sahilinde bü. yük bir odun deposu yanmıştır. Japon tayyareleri Kianguan — tersanesini şiddetle bombardıman etmişlerdir. Japon tayyaresi düşürüldü Nankin 21 (A,A,) — Japon — tayyareleri Yongşov tayyare “meydanmım — Üzerinden Uçarak birkaç bomba atmışlardır. Çin tay. — Röyter Japon harbi: Yeni bir hâdise ; anı Şanghayın bombardıl o mühtelif rivayetler dolaşmakta devam et. mektedir. Bu meyanda — üÜzerinde —en çok zamanlarda bazı memleketlere denizaltı ge. mileri ısmarlamış, fakat muahedeler muci. bince denizaltı gemisi bulunduramıyacak o. lan Karadenizde kıyısı bulunan bir devletin sön yapılan iki — tahtelbahirinden — biridir. Bunlar gizlice Karadenize geçirilmekteydi. Fransızlar gemileri batıran tahtelbahirler Italyanındır diyorlar İspanyol asilerinin Akdenizde mütemadi. yen gemi batırmakta oluşları Fransız hari. ciyesini -sinirlendirmiştir. — Paristen gelen tolgraflâar, batıran tahtelbahirlerin İtalyan tahtelbahirleri olduğunu bildiriyor. İngilizce Niyuz Kronikl — gazetesi Paris muhabiri şunu yazıyor: “Fransız resmi mahafili, İspanyol asileri. nin ve faşist müttefiklerinin, Akdenizde tica ret gemilerine karşı açtıkları harpte kulları dıkları tabiyeye kızmaktadır. Akdenizde gemileri batıran bütün tahtel. hiç şüphe edilmemektedir. d! telâkki edilmektedir. Zira bu, 5 vi T kllır, Ve İ N durulan haber bu denizaltı gemisinin sön | Japon konsol0*$ bahirlerin ve kruvazörlerle muhriplerden — hiç olmazsa — bazılarının İtalyan olduğuna İtalyan tahtelbahirlerinin ve kruvazörleri. nin faaliyeti, general Franko hesabına harp eden İtalyan tayyarelerininkinden daha cld. doğrudan doğruya ve hemen alenen bütün milletlerin gittiler, _/I#/y + yareleri hava müharebesine — Jâapon tayyaresi düşümw"duw | başif yi? Domei yf Berlin 21 (AJA,) — yor: Sövyet makamları Jaoho nehrinin menbama 00 mesafede bulunan ufak bİF sığlık yerleri işaret etmek / bir vapuru zaptetmişlerdir. ançvk” , git Bu ada Mançukoya Ütur':;nlıw # matı keyfiyeti derhal çe gd , de WP“' dinde protesto etmişse ıhâf'g Ü h gükolü İle bir beyaz Ruwl, rettebatı henüz serbest [[lg gdü al © lizlere pahalıyâ mfdp&'r; Londra, 22 (A.A.) ;IW bir kaynaktan gelen ggi ’wj Şanghay harekâtından i uk nin gördüğü zarar bir b;ş“,,&;:; Sterline yükselmektedir: düğü zaratı tahımin etmoti i'::î Japon tayyar” — , düşürüldü ş,uğâ Sanghay, 22 (A. A-) ;pd*“ # daki Çin umumi karar MW rildiğine göre Formos tü Mı | len 24 Japon bomb M y | Nankin, Nanşang ve Yi # den uçmuşlardır. ğ W"' Tayyarelerden ikisSi d“?ğı içjwt ğerleri benzinleri kalm ge$ puya inmek mecburiy* dır. ta ; Japon tayyarecîlefî_ of bizzat tahrib etmişıerdır.gouw Yeni kuvvetler © V j SŞanghay, 22 (A irî; ğm, ;:S,F News ajansının bııdt Jepof je. bin kişilik bir kuvve Mıı;:ğy nı takviye etmek üzer? — lp pon harbh gemilerinin den.ı h ngif ya yğ w g ğu Tiyençine gelmişler" ” arkasında Kaf Şanghay, 22 (A. ; w cephesinde cumartes! ” Japon deniz topları çjnwlşl şiddetle bombardıman ** Saat 20,30 da Japon K€ nin tam arkasında 41087 u <j

Bu sayıdan diğer sayfalar: