19 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

19 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A b LT e ÜB - n*ııv - B oA “ DA a h?;lb&ın Landrinin red” cevabına l kkak M seni muha suürette lstiyor Yarın Sen Nikez soka- hkh aki Söoriyentes konağında kîmğ; Kapıyı üç defa vuracak, açan Sin. “Lagorel,, parolasını verecek- L“dm bu İsmin söylenmemesini as- beklemiyordu. “Hayretle tekrar etti: — Lagorel mi? %ı.";'hm bu şaşkınlığma karşı N gayet sakin bir tavırla: ı.,ninnümm senin vaktile Flognoa L.;,Brerek kiliseye kaydettirdiğin | .%Wel admda bir kadına emanet w ::ı hakkında görüşmek isti- şunu. söyliyeyim ki; . Se- ma"nmıa görüşmenden sonra bu edilmiş istikbali ve saadeti temin fersen Olacaktır. Ona iyilik etmek is- a bu davete icabet etmelisin. %fih Son derece şaşırmıştı. Ma- Vüadetti: t % saadeti mevzubahs olun “'Wsa olsun, bana söylediğiniz “"hım yerde bulunacağım. Vabı Zaten hafifce güldü, alacağı ce- M biliyordu. Baska bir söz söy ağir ağır uzaklastı. Wm ortasında — saşırmış k,m bir halde idi, kendi kendine bir De de eç lT Soruyor, fakat hiç bir'si- N huhmıyordu._ “Iıy t kapıdan girerken şu kararı -— l%q?“m”-hlhbu* anlarım, bu ) .hıp hnım““uk Yarm ne yapın . yı. Si görmefe gıtmnlı*im huğu tehdit eden bir tehlike B mesam aa | duk mmümMmemq 'm zel ğ'â__îğ!_ ; îîmğ%ğğîş p OBRePESE; Hit M P ZB ğğğ ağg’âü;,”’ » E E ü g Eğ BE $ 'îğââğı. RER Ş 5 ÇEPEJERRP DU »: ga şi E - İ g ğgğıâwıg < Ki -. 4 g ŞE e muğwgıı © a Be * ğğ ğ' MA LA ü ğ e ğ | âğ'â ğ-ğ B O Ğ8lüçE b OYi RURA U V Ç Reştok a Ş âğ İRÜİE İ ÇEişER b © B 4 A : ee %gg ğî FodERiSE € £ Kİ g ğ eC B A” S2 ğ : ğ% ?îg BE Ş $izrrt f ğâğğğ ğğâğL #şel #4 £. YÜğ'z İseşf/ Fsltl İte ğâ ' © E.ğ ge n e VA V aka © b . % ""G:ğ.“f; ES-4 ğğ n f 8 ö ğw İ Sltş Çylçibir Si R Ü . it.. eşi4 Di Bd € ç 753t e$ Si (F n ğ— g EEEâ ğğ;ğ ÖS Üa B P4 ğ zi . 5Nn ğ'ğ Mi SE İ : ; _ K 0b0 İ y B K ye : T Hİ 54 'î ç | B ; y : z SS İ ğ ! . Mi PARDAYANIN KIZI Filhakika ertesi ıı.hah Valver gene sevgilis'ni görebilmek için sokak sokak dolaşırken, Landriyi Kokönar da dağ- ruca Soriyentes konağına gitti. Dalbaranım söylediği gibi kapıyı çaldı, Lagorel parolasını verdiği anda kapı açıldı. Eski serzeriyi çok güzel » döşenmiş bir bekleme odasıma aldılar, Landri kendisile görüşmek istiyen bu Düşe- sin neler söyliyeceğini keşfe çalışıyar« V Tam bu sırada arkasında bir ses duydu: — Bütün azizeler bana muin olsun- lar.. Bu gördüğüm Landri Kogunar değil mi? Landri dönerek hayretle hağırdı: — Lagorel sen buradaşın hal. - Acuze karı en sadık gülümsemesile: — Benim ya.. Kim olacak? Ah Lan- driciğim haydut heriflerin elinden kur- tulduğuna ne kadar sevindiğimi bile- mezsin. Seni o kadar müşkül vaziyet« te gördüğüm zaman ne büyük azap duvmuş'um : içim parça parça oldu. Ah gördüm, görmek felâketine uğ- radım, Yavahbi, o sırada hiç de şimdi- ki kahadayı ha.lin yaktu. Ulu taşrı , Nasıl elemli elemli etra- | fıra hattrömı ölünceve kadar unuta- mavara'ım. Hele yakayı sıyırabildin! Sevindiğ'ni öyle meyus bir tavırla söy- liyordu, valan söylediği ilk bakışta an- lasılıyordu. Tasdi-in düstüsü kötü vazıyetı an- latwe'con gözleri parlıyor, o andaki his- İ #-*tiTi rev'nei ister İstemez göstenvor. dn. Landri koca karınm sözlerine kan- mes>aak Bedar zeti idi. Cewap verdi! .__._ f—n—__ -ı—h - -— 595 — « DERSLERİ l z T Pi — ! MA ğa vi âs :gg*s g. 3 $ Gr3 e | TÜ ya d ğ.ğ M D d0ş10 <30 İRİlE : 3 A B Gt O Ha G az GA H —ae D ği ğ e y Ş og. — ğ"ü.'g;,._o 'e g:: £ 9 B0 demaae 5 SĞ dY l ça N âgwâ AERLE 533>ğ Zös4sd & 88 SEdA 4 Cez L oe b İ gâztşi a $ gKÜ g iş Eîâg e-i i ğğ ââğ - uââââs'â SA |:-| :a.g_N'ş, .â*-*':_ B 'â ğ.h:ğ İ o.xegğug '— ğâ ön ü Suakzlm xt a d 33 GGG ÜER ÖON u A " 4Gİk B Ğ5lEg1 33043 irföyatA £ Vİ B 5 SO ETEEMEE ':â.âg“-' '="3g_ğ%’-:'=_ iRe İes - ö d a n S 9 ĞA gAYEA ğ'd-g aöi z z hâ- n e & & © & aa ö 3 : ağ-ğ SİĞAgtBy 2it Ey yür öt (— ER .- >RĞ BĞi 5ei T SEeMRELAERARE '4 B ST GY ELEEİP S L EET 0 S e YA aa S LA B e KF k Gt F YA E K â"' ü ö ( M OA ' âğj p o D * .g'a e FELİRE H AO n a P £ M D ğ K SAA C B et KY Ş L S- ço K - — * e Çhi - * 1 p ea K G 3 DAAR (B B b © Sreki F M 5 ğ AA Er UA TF B Ti Y İK KA 5 & 3 Ş Ki R A EY d N b B SA v ei İ LAT MOS D ğ 2 P $ Jğş Ş e) &a 5 ei HL S V19ös0 aN Du. Gd Ü D İ .—i c — E S ER ĞAL çei G0 DS0 e E_h Ha y he . B ğğ 3 'ğ' e î ” â ğğ â TKEk : w% 8 t $ 4 D ŞU R S ll & B -g.â gğğğ Sa a Ft w __%ğ ığm B . Tükas Dd0 Do Ü gie Gi - Ha ti MA - ğ 9 & ee "i ei -ağ %ğ ğğğ-a_ğ R 3 ç *A ;ğâqğgg“ Z dölly 375 gia agt n EPetyizi SİyAŞ. 3554i ği Sie dat3 5FN * ei -| * SAit iğsisürsü Üüit üş TEL9sAĞİ g 'ğ“sga:.-_—îşğm.sz-g AMĞ Ş =âğ âğağ?-— 3 G g$ A aei AA A e B Handsa mlsamal PARDAYANIN KIZI S3 , — gelince; size yegâne söyliyebileceğim söz şudür ki, düşes fevkalâde zengin ve son derece açık elliliği ile şöhret kazanmıştır. Sizi temin ederim ki, tek lif edeceği şartlar tasavvurunuzun fev İkisi birden ayağa kalktılar, Dalba- ran samimi bir tavırla dedi ki: — Sen Nikez sokağı nihayetinde bu. lacağınız Soriyentes ikametgâhma ne vakit teşrif edeceksiniz? Böğ bulunan Vâlver az kalsın, “he. men” diyecekti. Bereket versin ki ken_ disini topladı. — Madam lâ düşesin emırlerme &. “madeyim, cevabını verdi. — Bugün çarşambadır. Cuma günü akşamı saat yedide teşrif edehilir mi- siniz? — Cuma, yani öbür gün.. Peki, tam saat yedide kapıyı çalacağım. Dalbaran başıyla muvafakat işareti verdi, fakat henüz gitmeye hazırlan- Mmıyordu. Son derece zarafetle şu söz. leri söyledi: — — Yakında sizinle beraber olacağımı. Zi Ümit etmekteyim. Bunun için evvel den ve bütün samimiyetimle fevkalâ. de sevinmekte olduğumu size söyleme ye mecburum. Harikulâde kuvvetiniz bende hayret ve takdir uyandırdı. — Bu talt fleriniz benim için çok kıymetlidir. Sizin nadir bulunur bir kuvvette olduğunuza eminim. Dalbaran pazılarma bir nazar atfet- tikten sonra sahte bir memnuniyetle Şu tevabi verdi: — Evet, ben de kuvvetliyim kont ce- napları. Bizden olduğunuz zaman yeni ırkadışa karşı icab eden her türlü mua Wneü esirgemiyeceğimi şımdideıı Va. - adederim. (iş Ü W I-l | düşesin eseri sahı v—ammmwmmamüm& lemiyorum, kont. Bütün şeref bana ©- lacak ve bundan çok istifade edece- ğim, | Her ikisi de doğru söylemiyorlardı. Aralarında büyük samimiyet temin eden bir hâdise yoktu. Dalbaran resmi nezaketi bir an bile terketmemiş, Valver de ihtiyatı bırak. mıyarak ayni resmiyetle mukabelede bulunmuştu, Nihayet ikisi de gayet samimi iki dost gibi biribirlerinden ayrıldılar. Kapı kapanınca Valver, Dalharanın ağır adımlarını bir müddet dinledi ve sonra kendi kendine: — Bana karşı oldukça samimi dav. randı, fakat giderken el ııkmasmx ha. tırlıyamadı.., Biraz daha düşündükten sonra du- dakları garib bir tebessümle kıvrıldı: — Hoş, ben aynikusuru yaptım ya, acaba el uzatmasını unuttu mu, yoksa bana karşı bir centilmen gibi mi hareket etti. Fakat öyle sanıyorum. ki, hiçbir vakit dost olamıyacağız, Allah vere de bir gün biribirimizin can düşmanı olmasak. LANDRİ KOKÖNARIN KÜÇÜK Ode dö Valver kayıtsızca om nı silkerek masaya y mış olduğu elma rinden aldm Da ehemmiyet ve mişti, Şimdiyıe ) le mücevheri e kıra -bıyadlm!_ zsptıdoniw

Bu sayıdan diğer sayfalar: