Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Çin medeniyetinde bir çok şeylerin Avrupalılara ne kadar karmakatiışık göründüğü malümdur. Bunlardan hiri de Çin alfabesidir. Bu alfabenin “kor - kunç!,, öğrenilmesi güç olduğunu herkes bi - lir. Fakat bizim bilmediğimiz bir şey varsa, o da Çin isimlerinin, bizim 'çin içinden çıkılmaz bir “Arapsaçı,, olduğu dur. Denhal şunu söyliyelim ki, Çinliler hayatlarının müuhtelif — zamanlarında muhtelif sekiz isim alabilirler. Hec 1sim onların — meselâ edebi, siyasi, ilmi ve saire gibi — faaliyetlerine veya ha- yatlarının mühim hâdiselerine bir şekilde intihap edilir. Her Çilinir evvelâ Çin tarihinin en eski devirlerinden kalma bir kabile ismi uygun vardır, ki buna “Sing,, derler. Çinliler çoök kalabalık olmalarına rağmen eski- den ancak 438 kabileye ayrıldıkları için, bü kabile isimleri, yani “Sing,, leri de 438 i geçmemektedir. —Bu isimler (Pe— Scia — Sing) adlı bir kitapta toplanmıştır.. Ve küçük Çinli Jaha mektebe gider gitmez bunları ezberle- mektedir. Çinliler (Sing)lerini çok ender manalrada ve ancak hayatları bağlı olduğu zaman değiştirirler, (Sing) ler daima diğer ferdi ve ş<ref isimlerinden evvel gelir. Çinlilerin, bu iptidaf kabile isminden maada, hayatları esnasında sekiz 'sim daha alabildiklerini söylemiştik. Do - ğuşundan bir ay sonra zengin elbiseler giyen ve. kafası tıraş edilen yavru Çinli büyük bir merasimle (Siao — Ming) za- buna Winiştyani küçük ismini alır ve bu ismi V) sim ELI mektebe gittiği ana kadar müuhafaza e- der. Umumiyet itibariyle, babanın ak - rabalarından veya yakım dostlarından biri tarafından seçilen (Siao — Ming) ismi güzel bir fikri ifade eder; meselâ: Yu — Çen — Çkıymetli taş), Teming (parlak fazilet), Tsin — Sin (sakin kalb) ve yahut ta, kız isimleri: Lae — Pao (müstakbel papatya), Sin — Lien) (yeni Nilöfer) ve saire... Küçük Çinli mektebe gitmeğe başla- İyınca muallimi ona yeni isim verir ve bu ismi talebesinin doğduğu güne ve saate uydurur. Yirmi bir yaşına gelince, genç Çinli, tam bir mânayı ifade eden iki kelime - den müteşekkil yeni bir isim alır. Bu üçüncü isim.bir nevi kat'i müfus sicili olarak kalır. Gazete ve kitaplarımızda gördüğümüz ve ekseriya iki kelimeden müteşekkil olan Çin isimleri işte bu ü- çüncü isimlerdir. Fakat heps? bu kadar değil. Elli ya- şından itibaren, her Çinli, ölümüne ka- dar muhafaza ettiği “şeref ismi,, ni 2lir. Bundan başka, yuakrıda da dediğimiz veçhile, edebi, siyasi, ilmi ve saire kıy meti varsa, kandisine bir de beşinci isim verilir. Nihayet ökim de, Çinlilere yeni bir almak fırsatr verir. Müteveffa, evin en güzel odasma konduktan sonra, sile si tâbutü etrafına tcm'anır ve ona yeni bir isim takar. Bu isimler, ölünün başlıca hususi . - yetini hatırlatır: meselâ: (Fazilet ay - nast), (h tabet çeşmesi) ve saire ; Yakın akızba ve dostlar - da alçıncı bir isim takarlar ve bunu başkalarından gizliyerek yalnız kendileri ve dostları için kullanırlar. Ve bunu başkalarından gizliyerek e - ğer kaza ile bir Çinliye bu altıncı is - miyle hitap edarseniz, en büyük haya - liğr ' ve alçaklığı işlemiş olursunuz. Bitirmeden 'evvel, şunu da söyliye lim ki, bilhassa halk tabakaları arasın- da alay için takılan lâkap ve isimler pek iazladır ve böylelikle işler büsbütün çatallaşır. Ticaret alâmetlerine gelince bunla- rın İntihabr çok; sıkı kaldelere ât'idir. Hiç bir tücc&r, dîğeı- bir ailenin alâme- 'r.,.ı y 2 ş&m k denebilecek kadar karışık - ve | Çinliler öldükten sonra da İsim alırlar Hayatlarının muhtelif devreie- rinde de sekiz ayrı isim seçerler tini alamaz, hattâ ticaretinin mevzuu bahs ailenin yaptığı ticaretle hiç bir lâkası olmarsa bile. —Bu - alâmetlerin, isimlerden daha şairane olduklacını söylemeğe hacet yoktur. İçlerinde, şöy- le mânalara gelenler çoktur; “saadet ve istirahat kumaşları,, “mükemmel fazilet oteli,, ve yahut “büyük refah ev eşyAaSsI,,.. YÜ “Dükkânınızın kapısı- Ticarette açık kapı siyaseti nı daima açık bırakınız !,, Bir İngiliz gazetesi, dükkânerlara şu nasihatte bulunmaktadır : Kapalı bir kapı ile açık bir kapı ara- sındaki fark çok büyüktür. Bu fark bil- hassa ticarette kendisini derhal hisset- tirir, kışın, dükkâncı, iki vaziyet karşı- sında bulunur: Ya mağazada soğuktan donmak ve yahüt da müşterileri kay- | betmek! İnsan kapalı bir kapının tokmağını çevirmektense, caddenin karşı tarafına peçmeği ve hatta 200 adımlık bir mesa feyi katelderek açık bir kapıdan içeri gir meği tercih eder, Niçin? Çünkü, belki kapalı bir kapı bizim tahteşşuurumuzda, kapalı bir. mağaza hissi verir ve çünkü taliimizi denemek- te çok tenbellik ederiz. Onun için, hava cereyanma rağ- men kapısını kapamak istemiyen — bir berbere hayret etmemeli; o, tecrübe sa- yesinde pek âlâ bilir ki, kapısını kapar- sa belki iyi Bir miüşçteri kayheder. a. Vakra, müşteriler soğuk bir mağa- zaya girince şikâyet ederler ama, ayni müşteriler hiç bir zaman kapalı bir ka- pıya el uzatmak zahmetine katlanmaz- lar. Berber, kapının kapalı veya açık o- luşunun işlerine yüzde 30 tesir yaptı- ğını hesap etmiştir Diğer dükkânlar için de vaziyet ay- nidir. Bazıları, kapılarının — üzerine: “açıktır,, levhası asmakla meseleyi hal- lettiklerini zannelderler. Halbuki — bu- nun hiç bir tesiri yoktur. Ticarette açık kapı siyaseti her za- b Heykelde 'DiP define ! Fırtına sayesinde yüz bin lira bulundu Prag civarındaki Brunau kasabasn- da bundan bir müddet evvel şidedtli bir | fırtına olmuş ve on altıncı asırldan kal- ma çok eski bir heykele yıldırım düş- müştür. - Heykel parça parça ol - müş ve ayni zamanda y etra- fa birçok altın ve gümüş paralar ve zin- cirler, kıymetli taşlar, bilezikler, yüzük- ler ve daha bir sürü müvecherat dağıl- mıştır. Bu eşyanın ve paraların ekserisi on altıncı asır sonlarına ve on yedinci asır başlangıcına aittir. Şüphesiz bunlar 30 sene harpleri esnasında heykelin içine saklanmıştı. Bilezikler'den birisinin üze rindeki armalar, bu mücevheratın asil bir protestana ait olduğunu göstermek- tedir. Bunların değeri 2.300.000 Çek koro- nu, yani takriben yüz bin liradır. man elzemdir! - Ayancıkta tavukculuk ıH ! | “lı ll l Âi Ayancık hususi muhabirimiz yazı- yor: Bilhassa bu — sene Ayancıkta Halk hemmiyet verilmiş, fazla miktar yumüur ta istihsal edilmiş, civciv yetiştirilmiş- tir. Şimdiye kadar köylülerde bulun- mıyan “ligoren,, ve “rodelant,, yumurta ları Paâı tarafından parasız dağıtılmış- tır. Köylü bu yumürtaları kuluçka ya- tırarak üretmektedir. Köylü bu vaziyet ten çok memnundur. Resimde Ayancı- ğa yalnız başına bu iki cins tavukları ge tiren, çoğaltan ve köylülere yalnız. bu sene bin iki yüzden fazla cins yumur- tayı meccanen dağıtan Emin Borayı'ta- vuk ve civcivleriyle görüyoruz, Festival münasebetile tertip edilen güreş müsabakalarına iştirak edecek olan Fınlandiyalı güreşçiler dün şehr* mız.e gelmişlerdir. Bunlar ücç kişidir. T9 kllodln N 'Wi di 61 kilodan Kerkeinin, | lin ve ağır sikletten wa Macar ve Estonya yarın veya öbür g __'Ğî/ Dünkü Maraton koşusu Görülmemiş bir netice : mesafjeyi iki koşucu göğüs göğüse bi Bu seneki Balkan olimpiyadında ilk defa olarak, maraton yarışına girece-| ğimizi yazmıştık. Şimdiye kadar bizde yapılmayan bu nevi uzun mesafeli yarıslarda, memle- ketimizi temsil edecek koşucuları ta- yin için; federasyon bir müsabaka ter- tip etmiş ve, bu müsabaka, dün Fener- bahçe stadile Maltepe arasında gidiş geliş olarak yapılmıştır. Koşuya 10 atlet iştirak etmiş ve bunlardan 8 i yarışı muvaffakiyetle bitirmiştir. Bilhassa Galatasaraylı İbrahimle Amlnemale Çüsalsl Ht L A ğ AA A A ca çekişmisler ve bütün gayretlerine rağmen, birbirlerini geçemiyerek, ar- riveye göğüs göğse gelmişledir. Bu, şüphesiz, maraton yarışında, görülme- miş bir hadisedir. İbrahim ve Şevki 35 kilometrelik mesafeyi 2 saat, 23 dakika, 12 saniye- de katetmişler ve bu derece Türkiye rekoru olarak kabul edilmiştir. Üçüncü olarak - ikinci saat 29 dakikada Ankaralı Ali gelmiş— tir. Dün bu ilk maraton yarışını muvaf- İÇERİDE: * Dün şehrimize iki vapurlar Poölönyalı ve İtalyan seyyahlar gelmiştir. * Bazı memleketlere olan altı aylık mün. Zam ihracat müddetine altr ay daha ilâve e. dilmiştir. * Elektrik şirketinin satm — alınması İşi Üüzerinde istişari temaslara eylül ortasında tekrar başlanacaktır. * Adliye vekâleti gördüğü lüzum üzerine İstanbul ikinci noterliğini lâğvederek bütün mMmuamelâtını altımcı noterliğe devretmiştir. * Üsküdar Adliyesinin bütün teşkilâtını istiab edecek kâgir bir bina aranmaktadır. | * Festivale iştirak edecek Rumen heyeti dün gelmiştir. * Büyükçekmece nahiyesi müdürü — Vas. finin Ordu, Eminönü merkez nahiye müdürü Abdul'ah Vehbinin Sinob, Alaçatı nahiyesi müdürü Osman Salihin Giresün Seferberlik memurluklarına tayin edildikleri — Dahiliye vekâletinden İstanbul vilâyetine bildirilmiş. tir. * Ana caddelerde bulunan toerkos: ve ha. | midiye çeşmeleri arka caddelere nakledileces — HY | & Kabukları soyulmadan genen meyveler camekaânlarda satılacaktır. * Hudut ve sahiller, tahlisiye ve nakliyea inhiğarlar, öorman, posta ve telgraf ve Devlet Demiryollart idarelerinde Üücret'e — çalışan mütekait doktor, baytar, eczacı ve mühen. dislere tekaüit maaşlarının tam olarak ve- rilmesi takartür etmiştir. * Merkez bankasınca 25 liralik — evratıı nakdiyenin basılmasına başlanmistır. 100,500 ve 1000 HHralıkların da, mevkil tedavüle çi *-İktisat vekâletince hazırlanan çekirdek siz kuru üzüm ihracatmın — Müurakabesine dair olan nizamname Vekiller heyetince tas. dik edilmiştir. * Merkez bankası müdürü Sait, İş han. kası umum müdürü Muammer Eriş dün İz, mirden şehrimize gelmişlerdir. * Bu sene ilkmektep kamplarında bulu. nan 2000 çocuk kampların bitmesi münm betile bugün Fener stadında şenlik Yyapacak lardır. . * Posta, telgraf ve telefon ümüm müdürü Nazif Ankaradan şehrimize gelmiştir. * Gazeteci ve saylav Falih Rıfkı Çorlu da bir otomobil kazası geçirmiştir. Falif Rıf, kı Atayın otomabili bir hendeğe yuvarlanmış fakat kendisine bir şey olmamıştır. DISARIDA: * Yunan torpido Mmühriplerinden mürek, kep bir filo dün Girit sularına hareket et, miştir. Bu filo bir buçuk ay sürecek manev, karılması için emir verilmiştir. i 18 ÇARŞAMBA AĞUSTOS — 1937 Hicri: 1356 — Cemaziyelâhır 11 Güneşin doğuşt? Güneşin batrşş 5,12 19,05 Vakit Sabah Öğle İkindi ” kesam Vutsı Imayt 8,87- 12,18 16, 06 19, ÜO 2047 3 19 Hİ — çe A A AAi d A l 4 ralar yapacaktır. Yunan veliahdi Prens Pol da manevraları takip etmek — Üzere filo |le birlikte gilmiştir. . *& Almanyanın Luithansa tayyare şirketi Almanya ile Çin arasında bir tayyare servi. si kurmaya karar vermiştir. Yunan — hükü. meti bu tayyarelerin Atinadan — geçmesine müsaade ötmiştir. # Başvekil Stoyadinoviç, Adriyatik sahi, tinde kısa bir seyahatten sonra dün Belgra. da dönmlş ve İstasyonda merasimle karşı. lanmıştır. * Romatıya demiryollarının — profesyonel cemiyetleri federasyonunun komitesine men sup altr aza ikinci kolordunun askeri mah. kemesince tevkif edilmişlerdir Nesredilan hir tehliğde simendifer memurları aras“ınıdlda tahrikât vanılmata tesehhile edilmesi Üzeri, ne bu tedbirin almdığı bi'dirilmektedir. * Alman hükümeti, &0Ü milyon mark kıy. metinde yeni bir konsolidasyon istikrazının tahvillerini piyasaya çıkarmaktadır. Tahvi!. .ler nihayet 15 sene icinde ödenecektir. * Kral, veliaht ve ilk defa olarak Muso. Hni, büyük Sicilya manevralarının son kıs. mindâa hazır bulunmuşlardır. * Leh hükümeti, Sovvet hükümetile mü. zakerelerden sonra, 1 kânünuevvelden itiha ren Harkoftaki Leh konsolaslırdu i'e Tifliste ki bestensolosluğunun kaldırılmasma katar vermiştir. * Viyananmım en meşhur profesör Gerlachın 15 yıllık s#onra kanser mikrobunu keafettiği hbildiri'. mekte, fakat profesörün ihtiyatlr. davrana., rak, keşfini beynelmilel bir komisyona tak. dim edeceği söylenmektedir. baktreriyolojı tecrübhelerden ' Kü ' Telkkl 3 Ş T 35 kilomel!' “"' fil İIİ fak yetle bitiren 8 koşücü a Bi nı tebriktirler. eçiri Sovyet spl)l'(’"ıa geliy sdvy“ıâ Ankara, 17 (Hususi) — ! liği spor takımı 5 eylülde gi gelerek, Halkevi takımile bir$ bakalar yapacaktır. yoktur .- 2 | Raif Needeti — kaybettik .. aüt wt tt FT şehrimize gelmiş b“w[:w,llfw İrfan hayatımızm maruf * dan olan muharrir ve muallî t'r Necdet Kestellinin Lond”daber ıldıbt tiğini büyük bir teessürle Hi Raif Necdet, son otuZ yılıîrmş ci tarihinde daima ismini gÖ* nfupt'” iyi bir şöhret kazanmışti. aK ,gilî.dl' olduğu hastalıktan kurtülm ndlny’ yar diyar gezerken nihayet PU - ıi kasını kurtaramadan Londr et gir Arkadaşımıza Allahtaf wuf’ riz. : azesi bir haftâ » ı? Merhumun cen şehrimize getirilecektir. Ahretten ııatw" ofi"' -w":î.ıv' yet, ar, F Vaşington 17 (AŞA,) — sefiri, Moskovadan bir telgraf telgrafta Moskoya ve h-koulîk nın kaybolan tayyareci Lovant'” hdi dan gönderilmiş olmasi tahmif takım işaretler almış olduklar? tedir. Alaska ve'Kanada 18147 l ayni işaretleri alrp almamıs ? tırılnıktadır. imhua edi d Firar eden Seyit takip ediliyor ; Elâziz 17 (Hususi) — ç gelen malümata göre pDersin! lanmanın elebaşısı Seyit Rm;“,wf li v oğlu Şeyh Hasan avenesil . sını bulmuştur. Ovacık jandarma müfre takip edi'en Seyit Rıza V* Sarroğlan mevkiinde bir m şılaşarak müsademe elm“ sonunda Seyit Rızanın aöl ve otuz avenesi kâmilen "nh h Firar eden Seyit Rıza şid dilmektedir. Yakında V muhtemeldir. Hat li zikllü SY .ı?uı.-â_..' -d ha eli <£ ü —.