İ en berbad şartlar içinde Karada, denizde, havada — Damokles kılıncı değil Atatürk kılıncı... — Bir denizaltı gemisinin kızağa konması ve Trakya manevraları münasebelile — Yazan : Nizamettin Nazif Kasımpaşada yapılacak iki denizal- ) tı gemisinden il n omurgası bugün merasimle kıza; Türk milletinin eşsiz denizcilik hayatında hiç de büyük bir hâd'se değildir. Fa. kat Kasımpaşa tersanesinde, yarım a. sırdanberi unutulmuş bir güzel ve asil itiyadın yeniden belirmesine doğru ilk adım olmak haysiyetiyle bi- zi sevindirir; Battâ caşturur. Padişah Osman oğlu ikinci Abdül. hamidi mütaleca edenler onda daima “hiç bir faal vasıf bulmamak,, hata. sına düşmüşlerdir. Halbuki dünyanın en güzel 33 yılmda Türk milletinin kaza ve kaderine hükmetmiş olan bu haşerenin imhakâr dehası önünde hayretle durmamak mümkün değil. dir. Zira o deniz memleketi ve deniz- ciler memleketi olan Türkiyenin tersa- nelerini bile mahvetmiştir. Abdülhamid, — seleflerinden, belki | borç içinde züğürt bir hazine, borçlu | konuldu, Bu, armın karada kudret izhar edeceği bir devlet ve varidat kaynaklarının | tal yüzde yetmişi düşman eline geçmiş | gün yaklaşırken, Türk vatanının selâ- bir maliye teselllim etmişti. Lâkin — meti ve Türk devlet ve millet bünye. tahtma ramedilen memleketin mane. | $ sıhhati üzerinde en hassas olan vi kudreti sağlam bir ordusu, devrinin | zekâmız, buğün bize, ordunun denizde en ileri tekniğine sahib bir “bahriye., — harb yapan kadmosuna hasrettiği dik- gi ve bir tersanesi vardı. Abdülhamid | katin bir yenl nümünesini görmek fır- nam mendebur bunlardan ilkini, yani | satını verdi: 'Türk ordusunu bütün gayretine rağ. | — Türkiyede Yyapılacak iki denizaltı men felce uğratamadı. Zira Türkün | gemisinden ilkinin ilk çivileri çakıldı. ordusunu yeryüzünde tek Türk bır. Bu iki denizaltı gemisi, dünya de. rakmadan felce uğratmak mümkün | niz salnamelerinin 936 deniz progra- değildi. Netekim bu ordu bir gün | mımıza dair verebildikleri izahata gö- genç bir erkânıharp yüzbaşısının is- | re, yapılması kararlaştırılmış “dört tikbal Türkiyesine bir dahi vaadeden | den'zaltı gemisinden” ikisidir. Bundan kafasından fışktran — tılsımlı bir nur | başka büyük dört muhrib ve 8000 ton. ile harekete geçti, sefilin tahtmı başı. | luk iki kruvazör yapılacaktır. na geçirdi. Bir müddet sonra da bu Evvelce de bir fırsatla söylediği- ardunun zekâ kadrosundaki en müm. | mizygibigemi yapmak, gemi zahibi ol- taz silâhlar, yine onun irşadı, terbiye- | mak, büyük donanmalara hükmeden si, teşviki, tahriki ve yorulmaz azmi | devlet olmak gelir, gelir, gelir paraya ile noksansız bir hamle yantılar, Bu | dayanır., Fakat “kuvvetli donanma,, hamlelerden ilki Türkü can çekişirken | Parayla olacak iş değildir. Bu kadro kurtarmış, ikincisi ise yeniden dünya- | meselesidir. Denizin bütün cür'etleri. ya getirmiştir. ne daha cüretkâr, daha serkeş, daha Orduyla donanma arasında biz hiç. | serdengeçti bir çehre ve göğüs göste- bir fark görmeyiz. Donanma ordunun | recek, cesur ve ayni zamanda deniz ve denizde harb yapan kadrosudur. Tıp. | harb fenlerinin bütün inceliklerine vü- kı tayyarecilerin havada harb yapan | kıf bir kadro. ordu kadrosunu teşkil ettikleri gibi. | Biz gimdi küçük ve temiz bir iki fi. Ve bunun içindir ki, Abdülhamid ter- | Jonun sahibiyiz. Fakat inanmalıdır ki Banesini, kalm ve ince filolarını mah- — dünyanm en güzel deniz muharibleri- Vettiği halde Türkün denizde harb — ne, hem de bol bol malik olan devlet yapmak kabiliyetini öldürememiş ve | de yine biziz. Bunun için bizim küçük dahi Türk | ve.temiz filomuza katılan ve kâtıla- ordusu denizde harb yapan zeki, vatan | cak olan her teknede bir yeni filo kud. Bever, dinamik, cesur bir kadroya sa. | reti bulmak hata olmaz. hip olmuştur. Türk milleti, sahib olduğu denizle- Kemalizm, Türk milletinin Türk or- | tin emniyetini ve bayrağınm şerefini, HBusu demek olduğunu, Türk milletinin | ordusunun den'zlerde harb yapmağa bünyesinde kendini dalma izhar et- | Memur olan kadrosundaki bu denizci miş olan bu içtimaf şuuru en iyi &e. | ve muharib vasfa emanet edip karada zen siyasi akide ve en İyi göze vuran | olduğu kadar, denizde de sağlam oldu- adese olduğunu dalma ispat etmiştir. | dunu unutmamalıdır. Bunu, Kemalist cumhuriyetin on bez Bugün Kasrmpasa tersanesi, otuz yıla yaklaşan tarihinde açıkça müta- | sekiz yil evvel kızakta yarı kalan Ab. lea etmek mümkündür. Türk milletine | dülkadir kruvazöründen sonra ilk defa coğrafi, siyasi ve içtimal sıhhat vere- | olarak bir harb gemisini yapmağa bilmenin ancak Türk silâhlarını ta. | memur edilmiş bulunuyor. mamlamak ve Türk siJAhlarını tekem- Bu gemiyi kızağa koyan mücssese mül ettirmekle mümkün olabileceğini | bir Alman müessesesidir. Fakat gemi- yıllarca evvel teşhis etmiş bulunan | nin plânlarını yapan Türk denizcileri- Kemalist tabibin nekadar yanılmadı- | dir; Alman Krupp Germaniakerft fir. Banı, hastasını eline aldığı gün bünye. | ması denizcilerim'zin direktif, irşad sini nekadar iyi tanımakta olduğunu | ve idareleri altında ticari ve sınal bir zaman göstermiştir. taahhüdü yerine getirmekten başka bir İşte bugün yalnız bir serçe parma- | şey yapacak değildir, Geminin yapılı- Bında bile sayısız milyarlarca zülfika- | şında Türk işçisinin büyük bir rolü rın gihir ve efgununu biriktirmiş bulu. | olacaktır. Türk tersanelerinin. şerefli nan dev ordu cenubu şarki Avrupası- | mazilerine üstün bir istikbale ulaşma- na sulh düşmanlığını yaklaştırmıyor | smt ideal tutan İnönü hükümetinin ve başlıbaşma bir kıt'a, bir iklim, bir | çok kısa bir zaman tonra bize Türk cihan olan Türk vatanının tam emni- | tersanesinde tamam'yle Türk eseri ha. yetini tesis etmiş bulunuyor. Cenubu | linde gemiler yapmak imkânını bahşe- sarki Avrupa sulhünü bozmak istiye. | deceğini bilmeliyiz. Bugünden sonra ceklerin başında asılı duran bir De- | Kasımpaşa tersanesinin taş kızağında mokles kılmer deağil, işte böyle bir | sallanaczk her çekicten, her balyoz- Atatürk krlmcıdır. dan çıkacak ses, eski tersaneliler di. Trakyada başlamak üzere bulunan | yarı olan Kasımpasada yankılanacak manevTalar Türkün içtimaf bünyesin- | ve kara tahtalr Kasımpaşa evlerinde deki istidada Kemalizmin bahşettiği | bin b'r felâket sonunda sızip, sinip harikulâda inkişafın bir nümunesini | derin uykulara dalmış olan eski yük- ve bir zerresini görmek imkânını ve. | sok şerefli deniz inşaiyeciliğini uyan- recektir. Türk harb ve mildafaa vası- | dıracaktır. Her evi, deniz inşalyecili. Üstad Ubeydullah ile son mülâkat “Maltaya kavuşmak için kendi ©. kendimi jurnal etmiştim |!,, Yazan: Hüseyin Rüştü Tırpan — Her memlekette — çalıştım, iş yaptır A K Vaşinglonda bulunduğum canada — başımda İ çi — Avrupada nasil çoçindiniz » kırmızı büyük fesle pazar yerlerinde — “silk gandy, diye bağırarak keten helvası sattım. © Türk yemekleri pişirdim. Şurasını da söyü, yeyim ki, bü l işleri yapincaya kadar çok er. ( kıntı çektim. İ Amerikâda bulunduğum zaman — başıma gelenleri saysam berkes gülecektir, şaşacak. tir ve benim büyüktük ararken küçüklüğü. me zahip -olacaktır, Bu söüzümü — izah ede. yim: Ben ketdimi bildiğim gündenberi, hü. yük adam olmak kaygusu içinde çırpındım durdum. Bunün içimdir ki, kâh şarktan top gb atılır, garpte sesverirdim. Kâh cenuptan gülle firlar gihi şimale düşerdim. İşte bi. yüklük v? hürriyet aramak iplilâsi beni bi serseri gibi dünyayı dolaştırdı.. Bu satırları ekunyanlar, ben bilyüklük ararken küçüldü. küme zahip olacaklardır. Ben bunu bilirim. fakat benim nazarımda insan — küçülürken büyür, Ben eğer, lstediğim gibi küçülebilaey dim bugün daha büyüyecektim. Huyfa ki 8. lme frrsat geçtiği halde yapamadım. Önün için de büyüyemedim. Tik yazısı — İlk yazınız hangi gazetede çıkltı? Ken. diniz gazete çıkardınız mı? | Amerikada iken Şikago sergisinde altı ayda altı gazete çıkardim. İlk yazım orada | çiktı. Bu güzetelerden şimdi bir tane yoktur. Bergi komiseri Hakkı beydi. Sonradan Sad. razam olan Hakkı paşa.. Sanra bir çok KA- zetelere yazı yazdım. Bir de “Hak yolu,, di. ye günlük bhir gazete çıkardım. Aka Gündüz de bu güzetede çalışıyordu. — Mütazekede İngilizler sizi niçin tevidif edip. Maltaya yolladılar ? Kendi kendini jurnal ! Zahirli bir tebessüm dudaklarında — çimk. lendi: ._'Hıtp diye. Halbuki, — meclis! mebusanda Üşen, Ara gıra manpnbağa etrif miz muhalif MM biri — eğer sağ olsaydı adını söylerdim — Beni ingilizlere curnallamış: “Übeydullah — İttihatçıdır. ta. yankâr ve teşkilktçi bir adamdır. İstanbul. da kalması doğru değildir!., diye — yazmış. Bunun üzerine beni palas pandıras yakala. yıp Maltaya sürdüler. Sonradan iş unlaşıldı. ben Tstanbula geldim, fakat arkadaşlardan ayrılmak beni üzdü, harap ettl Bu — sefer, İngilirlere kendi kendimi curnalladım, “U. beydullah şöytedir, böyledir. yaman ittihatçı dır, banu İstanbula getirmekle hata ettiniz, ergeç haşımıza bir çorap örer bu adam?,, di. ye bir mektup yazdım. Bu süretle — tekrar Maltaya gittim. arkadaşlara kavuştum. Taif ziyareti ve Ali Suavi — Talfe niçin gittiniz Uetadım.. — Mitat paşayı çok geverdün, — Hürriyet geverliğine meftundum. Onun menfasını gör mek, yattığı, hapsedildiği ve boğulduğu oda. yı tavaf etmek için.. Bu ATZU içimi — yiyen bir dert olmuştu. Nihayet bir kübe gibi ora. türdüm. ,'-—'hu'?'ıı-vı ile tanıştınız Mi? — Hürriyet mücadelerindeki relit ııuııııuî:nzfl::n:;:. Gir? Onun çalışmaları — 34 . 4 menfi miys: Suavi için, bazıları harika de. recesinde Alim, bazıları da KâFS cahil diyor. lar. Bu iddisların Ve lehinde, aleyhinde söy. denen gözlerin hangisi doğrudur? ——— ginin bir dehasmı yetiştirmeğe haklı ve namzet olan memleketimizde deniz sanaylinin kurulması kadar tabil ve san'at seciyemizg — uygun bir iş ola- maz. Kemalizmin bunu başardığı gün Türk milleti bir büyük bayram daha kazanacaktır. Ve Kemalizm bunu ya- pacaktır. Z'ra 'Türkün denizej millet olduğunu, Türkiyenin denizli memle. ket olduğunu, gerek ticaret gemisine, gerek harb gemisine memur edilsin Türk denizcisinin "denizlerdeki yüce maz'sine ve şerefine lâyık bir bilgi ve seciye normasına sahip bulunduğunu evvelâ o sezdi, o bildi. Ve onun neler başaracağını bil. cisi hem onunla mağrurdur, hem on. dan emindir, Bununla beraber sumu da söyleme'iyiz k!, her Türk tersanesinde her yeni gemi denize indirilirken Tür. kün gözlerinden denizlere zu hitab fış- kırır: Ey deniz, gelen düşman değil, biziz. FEN Z ASN UbeyduRah (Bfendi) Maltadayken Ben Suavi ile Londrada tanıştım. Ga, Fip Barikullde, ikinci bir — nümunesi daha Olmayan bir adam. şayanı dikkat bir şahsi. yetti. Zamanmda ondan istifade etmesini bil Mediler, Pariste çıkardığı “Ülüm,, gazeto. zinde hayli kıymetli yazılar yazmıştır. Onün bakkındaki fikrim, Abttilhak Hâmidin fikir. lerinin aynidir. Hâmit, Londrudan göndardiği bir mektup. ta Suaviden bahaederkan “Sumvi ile çok gö. Tüşüyorüm, balini, fikrini, istediğimden Âlâ buluyorum. Bir de ziyan edilmesi âdet olan efadilden ve payimali hakaret edilen deline, lerden biri de Suavi efendidir... — Fakat Süleyman Nazif Merhum. Ab. dülhak Hâümidin sonradan Suavi hakkındaki Hikrin! #'“- ve kanaati aleyhine değiştirdiği. ni söylemişti. — HâAmit 40.50 yıllık dastumdu. Çok da :vımı. Fakat baca böyle bir.gey aöyleme. — Namık Kemal, Ziya Paşa, — Ebizsiya Tevfik, Kâni paşa zade Rıfat belki de Sua. vinin aleyhindeymişler.. Bunun sebebi nedir? — Suavinin bütün hüviyeti. yalnız o za. man doğü, bugün bile aydınlatılamamıştır. Ateyhinde bulunulmasının scbebini bu noktu da aramalıdır. Benim fikrimce Buavi kafatı bir adamdı. Filozaftu. Fakat şark filozofu Medrese, filosofu değildi. Bed'atlere - kapıl. mamışli. Arapça, faraça, fransızca ve ingi. Hzcenin edebiyatına vakıftı, İyi konuşur, iyi yazardı bu Hisanları. Ona gararkâr diyenler oldu. Ben gazazkârtığını bilmiyorum. Fakat Hâmidin dediğği gibi mağ'tbu emeldi. Abdülhamit devrindeki hayatı — Abdillhamit devrine cit en — heyecantı batıranız hangisidir ? — O yıllarda yaşadığım bütün günler be, nim için heyecanlıydı. Çünkü gece - gündiz arkamda hafiyeler vardı. Adım başında ta. kip edilen adamın hayatr hangi gün heye. cansız olur. Maamalih, bir hatıra söylemek için, anlatayım: En heyecanir günüm Yıldız. da Arap İzzetle aramızda geçen bir muha. vere oldu. O beni padişah hainliğiyle ithanı etti, ben de: — Belki ben püdişah haniyim. Pu niha, yet bir tek adamdır. Fakat emir ve bendeleri bütün bir milletir haini değil misiniz? Bu sözü © kadar kuvvetli bir sesle bağır. mıştım ki, Arap İzzet yavaşça: — Biraz yavaş söyleyinla, — efendimizin duyması ihtimali vâr! Diye ricada bulundu. . * . * ©O gün aklıma — gelirmiydi Ki, sağtığımda yaptıfım röportajı, ölümünden sonta neşte. deceğim. Hüsevin Rüştü Tırpan (Bu makalenin ilk kısmı dünkü sayı- mızda çıkmıştır.) Bir Alman kadını Bütün çocuklarını nehirde boğdu Münih; 14 (A.A,) — Bir - delilik buhranı esnasında Bavyeralı bir köylü Eğede bir yeni Türk gemisi, Egede | kadın bir nehirde bütün çocuklarını sulhün bir yeni bekçi kazandığıma delâlet eder. l Nizamettin NAZİF boğmuştur. Kadmn kendini diğer bir nehire ata- cağı sırada*tevkif edilmiştir. işte o kadar. fpç e rrer Nai Ş Hayata dall “ Seyahat ,, Ki bir w ENİ okuduğum w’.#' » Y Josoph Kessel, cak bir iki hafta içiP Öyf?ı” dama şöyle bir şey söl - ğişikliğin böylesi ne a KT sak, ne kadar da mutt yatl İnsanım dalma W;::” # dalma bir memlekette EM iyi değildir, gezip eııığ' üN yetü zımdır. Böylelikle muhitif? kendini de daha iyi An"'"l bir şeyin mahiyetini “’Jn mukayeseden üstün ” Fakat münakale rakkisi, zamanımızda ’dg’ yerinde oturmaz etti. Htf '# çıkıyor ve bir iki ay süre Tn te birçok gehirlere sanız hepsi de az çok yir ziyen kısa sahnelerden DASFE ilalif anlatabildikleri yok. BU V in “Gezdik, dolaştık” diw“""; g laşıyorlar. “Sanat — içif ”,,0 “Seyahat için ıeyıh-'""./ : nu sırf yolcu elbisesini / Zarib kıyafete girmek İSİP gs’ olduğunu söyleseler ga görüp öğrenmek için göstermek için de değil, K€ (4 yolk rini seyahat eder g'örmek kıyorlar. Nİ'M Bunların hiç umulrnldî:r” < ği oluyor: gerek bir büfi kafile halinde seyahat €deP dikkat edin, çoğu biZ? garib yor, Bir yerde uzun m bİr dıkları için mahalli %" kavrıyamıyor, gülünç ol uidart aralarında, misafir - old istt rin insanlarına hatacık-xı’u direcek hareketlerde büli luyor. Ş İnsanların ekserisi, ait düşünceli olanları, milletin bir tek veya :::” ördükleri tuhaf hallı e ş _.;Pıı:ıî..l :"ıh(ı tendjarleriit Bunu sanırlar. Bunun İ6? hatler, milletleri biribirin€ |Oi tan, sevdirmekten — Zi i hakkında sathi ve yınll!w> , melerine, aralarında Mi ç A se de bir soğukluk Çıl x'&'k * - * luyorlar. Bu hale birçok de hizmet ediyor: alı:llî'u., memleketler hakkında _.d./y lar yazıyor ve esaslı malüit »İ diklerini hissettikleri İSİP __./ olmazsa alayla, nükte il€ Myf calışıyorlar. Bu yüzden, #Y y larma inananların çoğu: kw M; lerinden başkasmın daifti — yık val hayatı süren yarı VAt » sanlardan müteşekkil bir'” olduğunu sanıyor. Bir mehi w'; zun müddet kalıp onun w:ı:“ ğ öğrenmeden ünce o — mefi y kitab yazanların, söZ M methine de, zemmine d"/ vakit gecirmek için OkU Mesafe sl"" ,': Yeni otomobilimle birküt aREK serüeia hai KA AA tan sonra bunu ayar el ge % K da yüzde ön eksik kikatte olduğundan yüzde 00 moğe başladığına göre, aafeyi tamam olarak # kaç kilomaetra katatmiş om*"' K Bunu bulabilir misiniz? Bu bilmecemizin cerabııf * — mızda bulacaksınız. Gümüş takım! nın çalınmM” ( Dünkü Arap.saçınıı W n *Gümüş Hasan,ın hırsız / olmazsa suç ortağı olduğu kü, pazar günü rezmi Hyerek işin içindan aryrılmak ki, konuasar, ona, hrrarzlığıf Ş pilimiş olduğunu söyle