21 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ISpanyol HABER — A'kşnm postast — —— salhanesi.. Yazan : .şekip Gündüz Franko arkadaşı Molayı da katletti, fakat işte nihayet Bilbaoyu zaptetti. Endülüsün sön günlerini, Üğçüncü Abdürrahmanın Gırnatadan ağlıyarak ayrılışmı hatırlarken, o günkü İspan- olun, o günkü Endülüslüye galebesi. ne kızanlar, hiğ şüphesiz, o mağlüp Endülüsün bugünkü sefil ve makhur evlâdı olan şu Faslılarım haliskan İs. panyola karşt hâkim döğüşmesine da. ha çok kızmaktadırlar. Zira Endülü. sün betbaht akıbetine ağlıyanlar, hı- yanete ve hissizliğe hayra.n olanlar de. gillerdir. Yarab! O ince Endülüsün günahı i bu derece büyük miydi ki, büyük ba- baları İspanyol tekmesiyle koğdurdun, ve onlarm “tohümlarından yirminci asra musallat olanları cinayetin, va. tan hryanetinin, kalpsizliğin, hissizlik ve ahlâksızlığın muzaffer ordusu hali. ne sokuyorsun! Fıaııkomm yıktığı yuvasına ağlıyan kimbilir haç İspanyol anası var? | Franko Bilbaodadır. Bilbaodan çıkıp gidenler ise o betbaht kahramanlar. dır ki, tarih Franko ile Frankoya tâbi olan sürülerle ve Frankoya yardım eden yabancı küvvetlerle onları mukayese ettiği zaman, daima, harb taliinin yirminci asırdaki bu misilsiz allâklığına lânet edecektir, | Bilbao düne kadar haklı bir davanın ve bir kahramanlığın bayrağı gibiydi. Bu bayrak Frankonun eline geçmekle ne dava kaybolmuştur, ne kahraman- lik göçmüştür. Hak hâlâ ayaktadır, ve kahramanlık göğsünü bir başka kale Önünde siper etmiye karar vermiş bulunmaktadır. Madrid önünde kafasmı pârçalıyan vatan hryanetinin Bilbaoyu ele geçirmesindeki Mana, Frankonun ,zimmetine bir harab gehir, binlerce maktul vatandaş ve on binlerce evsiz barksız betbaht daha kaydedilmiş olmasından ibarettir. Hâdiselerin bü sa. tılmışa, yabaneı menfaatlerin bu uşağına bütün borçları ile beraber buü borcu da ödeteceğine inanmamak için ortada hiçbir sebep yotur. Hakkın müdafaa. Bmı deruhte etmiş gibi görünen cephe, İspanya gehirleri yakılrp yıkıldıkça bu günkü akide, telâkki ve hedef ayrılıklarmdan kurtulacak ve Faslının süngüsü ile geberenlerm sayısı arttıkça yalnız haklır olmanın para etmediğini anlıya,. cak, ayni zamanda milli olmanım, bir millet çehresi göstermenin ve CGisiplinli asker olmanm da sırrma erecektir. Harp başıbozugun ve modası geçmiş pana. yır hatiplerinin yapacağı iş değildir. Harbi ordu yapar ve bir ordu ise belki Halkçı olmryan, fakat mutlaka milli olmrya mecburdur. Aksi takdirde inhilâl mukadderdir. İspanyadaki harbin talii haklı, haksız aramtyacak, hangi taraf- fa milli vasfr görürse mutlaka. o tarafa gülecektir. Franko bu vasfr kazanmır. ya Valâns ise bu vasfı büyük bir kıskanclıkla muhafazaya mecburdur. Ajanslar iki gündenberi Franko haydudumwm 'ımıha rib addetmelerini istediğini,; haber vermek Bunun manası “katile-resmf cellâd ve kutfar tmxe encîinı müdafaa eden namuslu köylü teşhisi konulmasımı,, istemektir, Ne İngiltereyle Fransanm, ne de medent dünyanın buna ya.ııaşmryacakları muhakkaktır, Zira medeni dünya zâfımdan doğan bu büyük İspanyol cinayeti Karsşısında belki hareketsiz durabilir amâ buna “meşru bir kasaplık,, şekli ve. rip en vahsşt katliâmm sahnesi olan İspanyayı “resmi bir salhane,, olarak kabul edemez. | Şekip GÜNDÜZ Muhittin Üstündağa açık mektup — Festival için misilsiz bir facıa Yazan : Sayın Hemşerim; Ben birçok feha, basılmış risale, brö- şür gördüm âma, İstanbul festivalinin propagandası için dağıtıları Broşür ka- dar kötü yazılmış, kötü dizilmiş, kötü tertip edilmiş ve kötü basılmış bir NES. NE'ye |düne kadar tesadüf etmemiştim. Sayın, Üstündağım bu büyük güna- hrmr Affedeceğini, iyi niyetime bağışla- yacağını tahmin ederim. Zira İstanbulu ne kadar sevdiğimi, İstanbul festiyalleri nin ne büyük taraftarı olduğumu ve İs- tanbulu canlandırmak için — gösterilen devlet cehdinin en ufak tezahürü karşı- sında ne İderece hassas bir alâka göster- diğimi bilirler... sanryorum. İstanbul festivali, İstanbulu canları- dırmak, İstanbula memleketin her tara- fından misafir ve dünyanın her tarâfın- dari (hiç olmazsa Balkanlardan) seyyah celbetmek, İstanbulur tabit, tarihi, me- deni kıymetlerini iştismar etmek gibi güzel ve yerinde bir düşünceyi — öttaya atmış olanların büyük koözların'dan biri- dir; yani 'İstanbul festivali en basit bir nökfasında dahi alâkadar edilenlerin lâ, ubali ve lâkayt hareket edebilmelerine müsaadesi olmayan bir iştir; bir mem- leket meselesidir. F İ imdi, dünyanın en muhteşem tabiatı ıçıîlde, msanhy;gam on altr, on sekiz, hattâ belki de 20 asırdanberi kıymetini anla- mısş Ve tadını almış buulnduğu, Türk ze- kâ ve zevkinin beş asırda yatattıgı bu buyuk,,cşıîz ve benzersiz. “müze—şe- hir,(n|yatı Aresmi festivaliti propagan- &% "’u.rîbedbaht 'Broşüre bir gözl çıkarılan bröşürün olduğu babındadır — Karadavut İ$TANBUL FESTİVALİ Festival için garib ve esrarengiz bir ihmal ve lâkaydi ile hazırlanan broşür ğîdirelim. Evvelâ yazılışından başlaya 1 — 11 inci sayfada kara bir çerçeve icin KARADAVUT (Devamı 4 üncüde) l vatandaş « Sana bir daha Arap pasaportu verecek - mollanın alnını karışlarız! ,, Yazan : Bügün büyük bir zafer günümüz. dür. Bir kale, bir ülke, bir diyar de. ğil, bir âlem zaptediyoruz, Buna bir “istirdat” doğru olur. Zira bir mânâ, mavera ve uhra içinde dahi tecavüzü kabu' etme yiz. Ama unutmamalıdır xi, bu, yine bir çetin harbin sonudur, Bir harb ki, silâhla değil, zekâ ile; saldırışla değil, sabırla kazanıldı: Bugün Kemalizmin medeni âlem € karşısında büyük bir baş kaldırışma tesadüf eden gündür! Bugün ilim âle. minin dokuz astrlık irtidadından İbni Sinayı tesellüm ediyoruz. Bundan son. ra İbni Sinanm Türklüğüne itiraz eden İ olmryacak. Araba bir hakkı tanıttık, garbı ilzam etmiş bulunuyoruz; — ya. rmdan öteye ve bundan böyle büyük "' ş âlim İbni Sinanin türbedari Türkün () tarihidir! İmparatorluğun seyri bir garibeler yığmıdır: W İstanbulu aldı, rönesansı doğuracak malzemeyi garba fırlatıp attı. Fransa kralı birinci Franstayı Avus turya İmparatoru Şarlkene karşı mü. dafaa etti, donanmasmı Akdenizde do. laştırdı, Barbarosu Çivitavekya'ya yol. ladı; Viyanayı muhasara eden ordu- nun gülleleri Avusturyalının hâlâ ödü. nü patlatan bir hatıradır. Fakat Ka- zan hanlığının İvan Lö Terrible gibi bir ıeaerl tarafından imha edümeeînş göz 4 UŞU «HN 5 y ŞTT ei -J —&nml—wlımm “kubbeleri altm kaplı müslüman Arab gehirleri. ni, Bağdadı ve Mısırı aldı; İbmi Sinayı Arablara bırakmakta beis görmedi. Cezair bizim oldu, İrakı Arab ve İrakı Acem bizim oldu, fakat Fârâbi. ye ve 'Tos'lu Firdevsiye Arab ve Acem damgası vurulmasına aldırmadık bi. le, Unutmıyalrm, İmparatorluğun en büyük bir ihane- ti de budur. Türkün zekâsını, Türkün dimağını göz göre göre gaspettirip galdırmış ve günün birinde zekâya, ir. fana muhtaç olunca, cehlinden kaptır- dığı öz malmı kölelerinden, uşakların. dan dilenmeye, bir atıye, bir ihsan, bir lütuf gibi almıya başlamış ve on. ların uşağı olmak tehlikesine maruz kalmıştır. Milletler kafalarından esir ' olurlar. Bunun en büyük misali işte bu “impa. rator Türk,, ile kiminde beş, kiminde dört, kiminde üÜç asır hüküm sürdüğü müstemlekeleri arasmdaki münasebet.. lerde göze vurur. İdare ettiği milletin bilgi mazisini o milletin en gerefli an'anesi haline yükseltmeyi bilmemiş olmak Osmanlı İmparatorluğunun en büyük hatasıdır, Yirminci asrınm gözlerimiz önünde cereyan eden büyük macerası karşı- | sında Kemalizm büyük hataya tam teşhisini koyduğunu bize ispat edi. yor. İdeoloji ile mitralyözün İâboratu. var ile baruthanenin el ele yürüdüğü ve gazetenin bomba ile atbaşı beraber gittiği devirde bilgi mazimizden çalr.' nâanları toparlıyor ve ilim âÂlemindeki büyük hünerlerimizi millt an'ane edini yoruz. Bilmelidir ki bu dünya her zamân | böyleydi. Medent âlemde alnı dik ya- şıyabilmek için “çok eskiden medeni- yete hizmet etmiş olmak;, ve bunu ta. nıtmak lâzımdır. Bugünkü medenf nümayi$ğimiz, Kemalizmin hâdiseleri ne derece vazıh gören bir dürbüne sahip olduğunu göze vuruyor. Bundan yarın için daha sağlam bir emniyet ve | bugün için büyük bir güurur düyuyo- ruz. Imparatorluk Arabm dilini kullana. rak İranlıya; “ — ÂAcem!/” Dedi, ı - Fikir ve San at l 900 yıllık bir ayrılıktan sonra.. Aramıza hoş geldin demek daha İ Ibni Sina! Nizamettln Nazil Bizim İbni Sina — Mübalâğayı sever! Dedi. Tahranlı politikacının İranlıya; — Serdar Mehmet Han - bin kişiye bedeldir. Serdar Ali Kuli Han min ker: re min kişiye bedeldir. Şeklinde yaptığı telkinlerdeki milli gurür manasını anlamadı, alay etti. İ. ranlımım Firdevsi'yi, Hayyamı iç etme. sini pek tabif gördü ve İranlılar kim- bilir nağıl oldu"dâ“ “Mevlânâ da biz. dendir,/ dameyi- hatırlavina eetireme- diler. Getirebilselerdi - ltır'w #den' mi- olurdu! Arab şairinin Şîmm, Arab müverri. | hinin tartihini ve Arab masalını, Arab harsmın hürafelerini bir bir ezberle. di. Muhammede, Emreülkayse hayran oldu. Bedevinin Sina ile Fârâbiyi bir Nizamettin NAZİF (Devamı 6 ancıda). Yerleri değiştirilen rakamlar İki rakamla ifade edilen bir Sâyt var. Buy İki rakamın yekünu (10) dur. İkl —rakamın yerleri değiştirildiği zaman elde edilecak a yı birinclırakamdan dört misli fazla va zalt (15) olur. İlk rakam nedir ? Bu bilmecemiz mükaâfatirdır. Halledenler. den İkt kişiye hediye verilecektir. Cevapla rm 27 haziran tarihine kadar — Bgönderilmiş öolması Jâzımdır. Çin usulü bilmecenin cevabı (Dünkü Artp saçının hallidir): Dünkü tabl Robinson 87T44 defa 'okumık kabildir . Kaç dedemiz vardı ?*r | (15 haziran) tarihli Arap saçınım hallidir; " Bundan geriye ğrıaemk kaç dedemiz olabileceğini size ıormu,ıuk_ N ol Ş | “Siz de benim varm:ı olduğum 540 milyar | Sayısını mı buldunuz? (Şunu aklımızdan çı karmaymz ki dediğim rakam tırpatıp tamam değildir). Bü rakamın dünyada yaşamakta olan insanların .sayısından pek fazla olduğu | nu İleriye sürerek bana itiraz. — edeceğinizi biliyorum. Dalma itiraz etmesini seven insan lar pek çoktur. Hepimizin bundan bin sene övvel yâşamış olan ve torunlar — yetiştiten bütün insanlardan gelmekte — olduğumuzu kabul ediyor musunuz? Daha doğrusu o çağ da yaşamış olan bütün beyaz ırkm torunları yız, Falan kral benim yeğenimdir diyen a« damla alay etmeyiniz. Çünkü hepimizin de- deler hususunda iştirak noktamız — vardır, Müştörek dedelerimiz arasında ayni şekilde köleler, haydutlar, hirsız. ve katiller de bülun duğuna hiç şüphe yoktur. *A , Bütün İnsanlarm bir menşeden çıkmış oldu #u' düşünülünce hesabrmız pek de aykırı gel miyor değil mi? —“ 1 En uzün gün UĞÜNKÜ Fransa'nın belki ©© * büyük- şairi olan M, Pati Claudel'in Cette heure gwi est enire İ? printemps et Pöte ((Bahar ile yaz ar3- sındaki o saat) adlı bir eseri vardir: Okumadım. Daha doğrusu hundal haylı zaman evel M. Paul Claudel'in şiirini henüz anlıyamadığım yıllardâ okudum, Fakat eserin adı.beni het dü- im, hele haziran ayının yarısındall sonra her an, düşlendirir (1) durur. Bahar ile yaz arasındaki-o saai... O- nu bu akşam geçireceğiz. Yılm en v- zun gecesine “şebi yelda” diye bir ad takmışlar; fakat en uzün günün bir ismi yok. Bilmem niçindir? Belki de en uzun gecede bir elem, bir sıkımt! sezdiğimiz için önü yılm günleri ara- sından ayırıp bir isim koymuşuz; el üzün gün ise neğeli günler arasında farkedilmeyip gidiyor. Halbuki ben asıl bu günde, bu yaz inkılâb: günün. de içimde bir hüzün duyarım: yıl, ol- gunluğunun son haddine varmış, ar- tık yavaş yavaş inhitat edecek. Ger- çi en güzel meyvelerini bundan soönra . verecek; baharda gecirdiği fırtınala- ra, kararsızlıklara rağmen yaz mevsi.. minde süküna kavuşacak. Fakat bu zahiridir, o için için düşmektedir: her gün bir dakika, iki dakika.. Gençli- ğin ateşli yıllarını yaşayıp da artık | olgunlaşmış, eserlerini vermeğe başla. mış adamın yavaş yavaş, ağır ağır ölüme gitmesi gibi değil mi? Yılm ta içinden vurgun olduğu an. cak sonbaharda, yapraklar sararıp da ortalığa tatlı bir baygınlık çöktüğü zaman hissedilecek, gözle görülür bir * hale gelecek, Bahar ile yaz arasındaki © saüt,.. Hürmüz'ün en büyük zafer günü., Fa. kat o saatte artık ilerlemekten vazge- “gİyYor, duruyor, ezilmiş, küçülmüş Ah. rimen'e belki istihfaf ile bâkıyor ve o andan itibaren mağlübiyetini hazirla. mış olüyor. | Biliyorum ki* yılın inkilâblarmı, / günlerin-uzavin. «kısalmasını —mühim- ” birer,hâdise sayıp da Sevinmek! veya” kederlenmek, bugünün insanı için bir az da, çocukça sayılacak hareketler- dendir. Şimdi insan oğlü karanlığı da, soğuğu da hice sayabiliyor. Fakat ne yapayım ki her mevsimin başlangı. emda, bundan binlerce yıl önceki ced. dimin duyduğu hislerin gönlümü bir. denbire kavramasına müâni olamıyo- rum, Kendime bunu unuüttürmak için ne yapsam böş: yılm her inkilâbını içimde büyük bir hâdise gibi duyuyo. rüm, Nurullah ATAÇ (1) “Düşlenmek,, kelimesini yeni duydum: hulyaya mnnak “röver” mnasmda. kelimesini tB.rn ' 'gene evvel yanl — kirk nesil, || Bu bilmecemizi yalnız Fatihde Bahice Kal mal halletmiştir. Ve mükâfat kazanmıştır. “ Dört üçler 14 haziran tarihli bilmecemizin cevabıdır. Meseleyi şöyle halledebiliriz: veş :hîmı İ öv3e8 î w "î' G.q'.lw-'—ş——f r—fısı.ıu:r F &ğ*—l—gı *L'E'*'"' H M—;Ğfs-w î*â“'—"!'âi's 0+;+ı+—3——ıu Bu bilmecemizi mutelif şekillerde — halles denlerden: Cihangir İlyas All | sokağında 23 numarada Seorgfanis ile İstanbul yağ is kelesi kantarcı oğlu asökak 19 — numarada Kâtip Emin mükâfat kazanmışlardır. Arc: p saçı kuponu 21 HAZİRAN — 1937 :

Bu sayıdan diğer sayfalar: