Kibar Zabıtamızın yeni bir muvalffakiyetini | haber aldık. Bu, İngiliz general konso- Josunun apartımanını soyan bir hırsızın iki saat zarfında yakalanmasıdır. Taksimde Reço — apartımanının bir numaralı dairesinde oturan İngiliz ge- neral konsolosunun dâiresine dün sadt on ikiye doğru uzunca boylu, temiz Bi- | yinmiş bir adam girmiştir. | Kapıyı konsolosun Maltdlı hizmetçisi Mişel açmış, — temiz giyi hizmetçiye şöyle demişti — Ben Ankaradan geliyorum. Gene- ral konsolos ıhb:ıl.»xı—ıdır Kendisile go- rüşeceğim. Hizmetçi kendisine ingilizce hitap eden ve çok kibar davranan bu riyaret- çiye konşsoölosun evide olmadığını, bir müddet sonra gelmesinin muhtemel ol- duğünu söylemiş, isminin Ekrem oldu- ğunu da sözlerine ilâve eden kihar zatı kabul salonuna almıştır. Bu zat salonda bir müddet oturduk- tan sonra hizmetçinin yanında — telefo- nu açmış, könsoloshaneyi aramış, kon- solosla görüşmüştür. Hakikatte ise bu zat telefonu açmadan konuşma taklidi yapmıştır. Gözlüşmeden sonra kibar zat: — Konsolosla tandevu aldrm akşama görüşeceğiz diyerek ayağa kalkmış, ko- | ridordan geçerken yatak — odasının ka- | pısında duraklayarak — hizmetçiden bir bardak su İstemiştir. — Hizmetçi Mişel salona gitmiş, bir dakika sonra su dolu bir bardakla gelerek konsolosun ahbabı | na ikram etmiştir. Ankaradan gelen zat suyu içmiş, bar dağı hizmetçiye verirken: — Thatk you — verymuch (size çok teşekkür ederim) diyerek daireden çık- mıştır. Yarım saat sonra konsolosun zevcesi yatak odasına girip yüzliklerini takmak isteyince 250 İngiliz Hirası kıymetinde- ki pırlanta yüzüğü ile yakut taşlı küpe — miş olan zat hırsız ve diğer mücevherlerinin yerinde olma- dığını görmüş, hizmetçiyi — çağırarak sormuştur. Evde yapılan araştırma mücevherat bulunamayınca Taksim mer kezine, oradan emniyet 2 ci şube 3 üncü kasmına haber verilmişti.Kısım komiseri Eçref ön arkadaşını yanma alarak he- men apartımana gitmiş, yerinde — keşif yapıp izahat aldıktan sonra bu hırsız- Lğı paşazade Sait Cemilin yaptığına ka naat getirerek Beyoğlunun her tarafın- neticesinde da araştırmaya başlamışlardır. Bir saat sonra Sait Cemil Kumbaracı yokuşunda ele geçirilmiş, Emniyet müdürlüğüne getirilerek sorguya çekilmiştir. Sait Ce mil kendisinin böyle bir vaka ile alâka- ylemişse de üzeri ara- kıymetindeki & olmadığını 8 nımca 250 İngiliz larlık yüzük fanilâsı ile frenk gömleği arasın da iğne ile iliştirilmiş bir kalde bulun- | muştur. Bunun üzerine Sait Cemil suçunu iti- taf etmiş konsolosun dairesinden çıkar- ken hizmetçinin su getirmeye gittiği sı rada yatak odasına girip mücevkerleri çaldığını söylemiştir. Sait Cemil apartımandan — çıktıktan sonra Aynalıçarşıda bir kuyumcuya iğ- nelerkdlen birini on liraya rehin — etmiş, sonra Bosfor bhirahanesine gidip yemek yemiş, orada tanıdığı İrfan isminde bir kadına küpeleri hediye etmiştir. Sait Cemilin itirafından sonra rehin ve hediye verdiği mücevkherler alınmış, | diğerleri ile birlikte general konsolosun evine götürülerek konsolosun zevcesine gösterilmiştir. Kadın, hizmetçi ve apar- tıman kapıcısının eşkâl verememelerine rağmen haber verildikten iki taat sonra hırsızin yakalanarak — mücevherlerinin meydana çıkarılmasından dolayr Türk Zzabıtasına karşı büyük bir — hayranlık duyduğunu söyliyerek — teşekkürlerini bildirmiştir. Bilbao dayanıyor Bu sabahki gazetelerden bazıları İs. panyada Asilerin “nihayet,, Bilbaoya girdiklerini “husust,, kaydiyle bildir - mekte idiler. Fakat felâketli âkibetine maalesef yaklaşmış olmakla beraber Bilbao henür Ssilerin eline geçmemiş . tir; müdafileri cidden kahramanca bir gayretle şehre fsilerin girmesine mâni olmaktadırlar. Bu hususta bugün gelen telgraflar şunlardır: Bilbao, 19 (A.A.) — Bilbao cephesi: 19 (A.A.) — Havas Ajanımın muha - biri bildiriyor: Franco katalarının elinde bulunan Belgona sırtlarından ölmüş bir şehir manzarası arzeden Bilbao tamamen görülmektedir. Sokaklardan — sür'atle geçen kamyon motörlerinin sesleri sırt lara kadar gelmektedir. Bilbao evlerinin Gamlarına ve balkonlarına konan mit . ralyözler Santodomingodaki Franko mevzilerine ateş etmektedirler. Santander yolu açık Gaklacano, 19 (A A.) — Havas ajan. dının muhabiri bildiriyor: Bilbaonun etrafındaki çember git . tikçe daralmaktadır. Santandere giden yoldan başka “tahliye subabrı,, vazifesi- ni görecek mahreç kalmamıştır: Dün ilk defa olarak Baskların top kullanmadıkları görülmüştür. Yalnız General Frankonun krtaları dün San . estebana girerken Begona etrafında ha reket eden Bask milislerine ait beş tank toplariyle ateş etmişlerdri. Batan zırhlı Kartecena limanında tamir edilmekte olan hükümetçilerin Jairne Primero zırh lısında meçhul bir sebepten an! bir in . filâk olduğunu yazmıştık. Zırhi bu infilâk neticesinde batmış - tır. Böylece İspanyanın elinde hiç bir hattı harp gemisi kalmamış olmakta . dır . Salamanka, 19 (A.A.) — Öğrenil - diğine göre Jaime Primero, vukubulan infilâk' neticesinde batmıştır . Bu mühimmat nereye gönderiliyor ? Ünited Press muhabiri — bildiriliyor. Son günlerde Almanyadan Tİtalyaya gönderilen mühimmat doölu trenler A. vusturya hududundan - geçmektedirler, En son 35 yagondan mürekkep mühim- mat dolu bir katar geçmiştir. — Geçen gün de mühimmat dolu 30 vagon geç « mişti. Avusturya memurları bu vagön- lart müayeneye bile lüzum görmemiş . lerdir. Bu mühimmat Akdenizdeki Alman gemilerine teslim edilmek üzere Napo - Hde bulunan bir Alman müessesesine ait olduğu rannedilmektedir. Astler de giremediklerini itiraf ediyorlar Salamanca, 19 ÇA A.) — ÂAsilerin ka. | | rargâhı umumisi tebliğ ediyor: , Bilbao cephesi: Kıtalarımız Netvi - onun sağ sahilinde San Barnabe -ve Luchanayı işgal etmişlerdir. Bilbaonun cenubunda kuvvetlerimiz Uncetayı zaptetmişlerdir. Miravallesin hizasından katedilen Nervionun sol sa, hilinde Camapa de Pastel ile Oporta iş. gal edilmiştir. Bilbaoya hâkim bir mevkide bulun . maktayız. Bulunduğumuz yerden şeh. rin tenha sokakları görülmektedir. Ankarada üç amele taş altında kaldı Dün Ankarada İsmetpaşa Kız enstitüsiyle Tayyare Cemiyeti ara- sındaki boş arsada bir amelenin ö mesi ve iki amelenin yaralanmasiyle neticelenen feci bir kaza olmuştur. Kazanın olduğu yerde bulunan bir kayanın yıktırılmasına bir aydan beri çalışılmaktaydı. Dün bu kaya- nın son parçaları yıktırılırken büyük bir taş parçası kaymş, çalışmakta o- lan ameleden Mecit oğlu Sadık, Ço- rumlu Abbas ve AÂrifin üzerlerine düşmüştür. Bunlardan Sadık derhal ölmüş, Abbas - Arif hafif surette yaralan- ıı;ı:ılır ve hastahaneye - kaldırılmış- ır. Muammer Eriş geldi İş bankası umum müdürü Muammer Etriş bu sabah Ankaradan şehrimize gel miştir. Yaralanan çocuk Çubukluda oturan 14 yaşında Recep cadde üzerinde top oynarken Rızanın idare ettiği yük arabası kendisine şid . detle çarpmış, Recep başından ağır su- rTette yaralanarak Haydarpaşa nümune hastanesine kıldmlnııım: —_.HABİ—ER' Akşam postas, Başvekil Elâzizde (Baş tarafı 1 incide) Çakmak dün Ankaradan şehrimize gel Mmiştir. Başvekilin seyahati Büyşvekil İsmet İnönü şark seyahatine devam etmektedir. Başvekilimizin seya hatine dair şu telgraflar gelmiştir: Kayseri, 19 (hususi) — Başvekil İs- met İnönünün hususi trenleri saat 24 te şehrimizden şarka döğru hareket et- miştir, Refakatlerinde — bulunan Miltt Müdafaa Vekili burada kalarak askeri mücsseseleri teftişe başlamıştır. Malatyada Malatya 19 (hususi) — — Başbakan dün buraya geldi. Halk coşkun Ttezahü ratla karşıladı. İnönü teftişler yapıyor. Çötinkayada Çetinkaya 19 (husüust) İsmet İnönü buradan geçti. Malatyadan hareket Malatya 19 (hususi) —— Burada 40 dakika kalan Başvekil halkın — alkışları arasında Elârize hareket etti. Taksiler ücuzluyor Belediyeye verilen direktif veçhile benzin fiyatlarının inmesinden — sonra taksi ve otoblüs ücretlerinin ne kadar inmesi lâzım geldiği hakkında tetkik . lerine yarın başlıyacaktır. Emniyet al- tıncı şube müdürlüğü bu hususta şim - diden bazı esaslar hazırlamış bulun . maktadır. Belediye, bu yeni vaziyet dolayısiyle şehrin bazı yerlerinde eski otomobiller.- de elân kaları böyÜük taksileri de tama. men kaldırmak kararın: vermiştir. Tak- si ihdag edilirken bu büyük taksiler lüks otomobiller için konulmuştu. Fakat bugün bilâkis şehrin en kötü, en ber . bat eski arabaları büyük saat taşımak - tadır « #ER A K Franız kabinesi düşüyor mu? Malt vaziyet müşkülât çıkarıyor Paris 19 (A.A.) — Mühim bir siyasi zat matbuata beyanatta bulunarak eğer frangın müdafaası için parlâmentodan Tâzımgeler salâhiyetleri almazsa kabine nin daha üzün müddet iktidar mevkiin de kalmak mesuliyetini deruhte edemi- yeceğini söylemiştir. Âyanın kabineye karşı vaziyeti Paris 19 (A.A.) — Yarın parlamento nun kabul ettiği mal? metin âyan mec- lisinde münakaşa edilirken Blum kobi- nesinin akibeti belli olacaktır. — Sureti umumiyede zannedildiğine göre netlze- — Başvekil de iki meclis arasınlda muvakkat bir an- | laşma olacaktır. İstifalarının sebeblerini anlatmak için kambiyo muvazene sermayesi ekgçerle- rinden Rist ile Bandouin'in hükümete tevdi ettikleri mektup ayan meclısihin maliye encümeninde büyük bir heyecan husule getirmiştir. Eacümen azası mektubun met-ini if- şa etmemeğe kâarar vermişlerdir. Zanne dildiğine göre maliye nezaretir.de yük- sek bir makam işgal eden Rue'f do İsci- fa edecektir. Fransa ile tica- ret muahedesi Salı günü Ankarada imrzalaaan Türk — Fransız ticaret anlaşması iki taraf a- rasındaki mübadeleyi — çoğaltmağa ve bloke hesapları krsa bir zamanda tasli yeye matuf bir takım maddeleri havidir. Fransadan ithal edilecek lâvanta ve tuvalet maddelerine mukabil Fransaya 'Türkiyeden gülyağı ihraç edilecektir. 'Türk ihracatının kıymetinden yüzde o- tuz beşi Türkiyenin nefine, hususi bir serbest döviz muamelesine tabi tutula- caktır. Bir temmuzdan itibaren tatbik mevki ine konulacak olan bu ticaret anlaşma- sının müddeti bir yıldır. Ve bu müdde- tin kitamından iki ay önce iki taraftan bir itiraz çıkmazsa — kendiliğinden hir yıl müddetle daha yenilenmiş olacaktır. 10 HAZİRA: 19!7 a 22 temmuzda bayram yapmalıyız! Bugün 1937 yılı haziran ayının on dökuzuncu günüdür. Bundan tam bir yıl önce, yani 1936 yılı haziran ayı. nm on dokuzuncu günü Türkiye dış bakanı Dr. Arasın roislik ettiği mu- rahhaslar heyeti, birçok türk gazete. cileri ve askeri, bahrf, sıhhi, mali ve idari müşavirlerden, eksperlerden mü rekekp kalabalık bir kafile ile birlik. te Sirkeciden trene binmiş, İsviçreye yollanmıştı. Doktor Aras, bu İsviçre- nin Montrö adiIr gehrinde arsrmılusal bir konferansı içtimaa davet etmişti ve Türkiye murahhasları bu konfoe. ransta Türkün büyük bir *davasmt halle memur edilmiş bulunuyorlardı. Yani Lozan muahedesiyle İstanbulda Tophano kasrında karargâhını Boğazlardaki arsrulusal köntrolun kal dırıilmasını istiyecekler ve imparator- luğun Türke kaybettirdiği boğazlar hâkimiyetini Komalist Türkiyenin tek rar Türke lade ve hediye etmeye ka, rar verdiğini göyliyeceklerdi. Binae. naleyh bugün Montrö konferansının bilflil başladığı günün tam ve hakiki yıldönümüdür. 1936 yılı haziran ayı dünyanm kor- kunç bir umum? harple burun buruna yaşadığı bir devre tesadlif ediyordu, Avrupa tam bir emniyetsizlik içinde idi, Almanya ve İtalya mütemadiyen emrivakiler yapıyorlar ve herkeste normal ve meğtu yollarla siyasi dâva. larm halledilemiyeceği kansati uyan, mış bulunuyordu. Doktor Arasın İsviçre topreğima a, yak bastığı gün, “Boğazları askerfleş. tirmek,, gibi mühim bir davayı, araı- ulusal sryasa alanında bomba gibi patlıyan bir davayı dIplomasi kana, lımdan ve açıkça konuşarak halletmek iddiasında bulunan Kemalişt Türkiye. ye kargı, en dost yabancıların gözle- rinde bile hafif bir istihza seziliyordu. Hiç kimsa Kemalizmin göstereceği yüksek siyasi hünerin farkında değil. di ve herkes Montrö konferansmın Türk davasımna uygun bir neticeye u. Jaşamıyacağına emindi. — * Yabancıları bir tarafa brrakalım. İstanbulda murahhasları, gazetecile. ri ve eksperleri teşyle gelenlerin bir- çoğu dabi endişeli endişeli göyle söy. lenmekteydiler: — İşi velveleye vermeden ânt, yıl. | dırrm gibi bir emrivakile boğazları iş- gal etmek varken, İsviçreye — gidip beyhude gevezeliklere neden lüzum görülüyor? Mevcut siyasi $ârtlar için. de murahhas heyetin, konferanstan “imzalanmış bir muahede,, (*) İle dö, hebileceğini sanmak çocukluk olur, Bütün nikbinliklerine Tağmen bir. Çök arkadaşlar Bulgaristanı, Yugos- lavyayı, gimali İtalyayı hep bu so. Buk sözlerin tesiri altında PİS pis di. Şünerek geçirmekten kendilerini ala- Mamışlardı ve davanın muvaffak ola, tağına tekrar tam bir itimat elde ede, bilmemiz için bir gece Doktor Arası dört saat dinlememiz lâzımgelmişti. Sırası gelmişken burada bir tarihi ha, kikati kaydedelim : Türkiye başmurahhasi Montröde bir konferans toplanması için Şeflerin tehsibi ile ilk teşebbüse giriştiği gün- den konferansın imza edildiği Na ka. dar Boğazlar dâavâmızın —azmulusal meşru sıyasa yollarından hal'edileca, ğine bir mümin gibi itikat etmiş ve sarsılmıyan bir. imanla çalışmıştır. Milli Şefle ve hükümet relisiyle geceli gündüzlü temas ederek, en hurda te. ferrilatı dahi Şofin tasvibine arzede. rek muharrik kuvvetini Türkiyede Şeften alan ve İsviçrede bulunan bir makine gibi işlemiş, iğnesini, ipliğini, modelini, atlasını ve renklerini hep Şeften tedarik ederek Montrö gergefi. ni örmüştür. Bir ay devam eden bu çalışmanın humma ve heyecanını Moatröde bu. | lunmuş olanlar unutamıyacaklardır. | Montrö yalnız Türkiyenin dünya sıya- sasında dürüst iİş başaran bir devlet olduğunu ispat etmekle kalmamış, Türkiyeyi idare eden Kemalist deha. nın cihan diplomasisinde ne rakipsiz, ne maveral bir kudret olduğunu da ia. pat etmiştir kür. | muş bir yabancı mücssesenin Vâğvını, | Çanakkale zaleri, nasil Kemalisi rehberin doğuşunu göze v..n:mli““ Mustafa Kemalin Samsuna ayak b sışı nasıl Türk milletinde uyamkl ı başlangıcı olmuşsa, Dumlupmar il’" rmlıtıkl) Türkiyeyi yaratmış ve La zan nasıl Müstakil Türkiyeye düny4 yı blat etlirmişse Montcö de tıpki bunlar gibi başlı başına bir deyreyi temsil eder. Montrö, kurulan yeni TÜf kiyenin kendi dehasının öz malr olâf metodlarla kazandığı ilk “modeff devlet zaferi,, dir. Montrö zaferinin büyük initiatei” Ünden Ve onun İrşadlarını en iyi tate bik eden hükümet reisimizle Montrö nün büyük amelesi Arsatan buhset” tikten sonra bu büyük siyasi hâdisöer de şefler tarafından takdir edilen bif kıymet olarak yükselen Menemont oğlu ile General Asımı, Amira! Fahrk yi, Paris ve Londra Büyük Elçilerimit Fethi ve Davazı mümessil Sadakı bit rada zikretmeyi unutmak iztemiyoru Zira bunların devamlı, muntazam *€ şuurlu çalışmalarına bakan yabancılle rTın Türk murahhas heyetinir disiplif ve ahengine hayran - oldukları avlari uhutamtyoruz. >i Şimdi Montrö konferansımın mos'ut neticesini verdiği tarihi güne tam bi ay yaklaşmış bulunuyoruz. Boğazlar mukavelesin'n imzasile müstakil Tür. kiye hem büyük bir milli davasın! dünyaya bir “meşruiyet dersi,, vererek halletmiş, hem'de büyük Avrupa dev- letleri arasına karışmıştır. Binaenaleyh biz Türk milletinin bit büyük yıl dönümünü unutmamasınl, hattâ birinci yıldönümü pek muhte. şem bir bayramla tes'it etmesini lstls yoruz. Önümüzde bir ay vakit vardir. Bu bir ay içinde memleketin her tü« rafında hazırlıklar yapılmalı ve 22 temmüuz günü ve gecesi, dünya Tür kiyenin kendi siyasi dereccsindeki devletlere yakışır bir vakar içinde muhteşem bir bayram yaptığını gör.” melidir. 'Teklif ediyoruz: 22 temmuz günü ve gecesi Türkiye. nin boğazlardaki tam hâkimiyetini tes'it etmeliyiz. HABER (*) Convention — signde.,, Almanya Çekoslovakyadan Tarziye istiyor! Berlin, 18 (AA.) — Alman istihbarat bürosunun yarı resmi u- zun bir notasında — Pragda tevkif ve birkaç hafta evvel tâhliye edilen Bruno Weigel adındaki Alman tandaşmın “uğramış olduğu azap ve işkenceler,, tasvir edilmektedir. Salâhiyettar mehafil, Almanya- nın şimdiden diplomasi — yoliyle te- şebbüsata girişmiş olduğunu, pro- testoda bulunduğunu ve bu hareke- tin tamir edilmesini istediğini beyan etmektedir. Alman hudutlarının himayesine müteallik olan 9 mart 1937 - tarihli kanunun bir Alman vatandaşına kar şı keyfi tedbirler alan her ecnebi hükümete karşı mukabil tedbirler alınmasını derpiş etmekte bulundu- gu hatırlatılmaktadır. Lokal Anzeiger, diyor ki: “Çekoslovakya hükümeti, Al. manyaya tarziye vermediği takdir- de Çekoslovakyaya beynelmilel hu- kukun ne demek olduğunu anlat. mak için daha ağır tedbirler derpiş edilmesi zarureti hasıl olacaktır.,, Hâdise kapanıyor Prağ, 19 (A.A.) — Almanya ile Çe- koslovakya Bruno Veigel meselesi hak kında siyasi görüşmelere başlıyacak . var lardır. Çekoslovakya, Almanyanın Prağ sefiryle mutabık kalarak Alman mat - buatınm hücumları durdurulmak şar « tiyle polemiklere nihayet vermeği ka . bul etmiştir. Vukubulacak hâdiseler diplomasi tarikivle halledilecektir.