w ğ ; “etaypmmaş göze 20 döppuey 2039405 HUT “poli #DAfDığ gpusy opsoğp ApaDMORANZ uoĞso oy YI 34ayZ ununa upyraayıpo url) 94 şsouypas Oroged) FpaSyra Uruş; Çzepe$) opuysoyuun) “UMolyağ ULUK Cuz) pin DUYMAZ v9 A A . MEP işer iliş, KE 3 MEK SEE ii z > e e şi ii E Er8 erEe Pei 3. RE OİRE İşi een sf ğ içi gyui 2 PE egR yi ii pll “araman göm ram SYESAN AR EUEy» ue, uepuryek ra 204 dorüdlüki 24 yzappığ sojuo apdyaolıjsız uDD: O, Ataer aa yay Ulay EJop Aodma apex ofrpuns “Hi “aye yanam on yopıg yaNd0 EAİVE “uns yaya sa döpyobup yayda DöVM,, ÇCongylazuoğ pun 2yOOŞM» yp DAOJ) “yoşasuep Dun OYLA Ap UAOA “LAPIİ ymgvğ uar —> “yeis yayaş İnz Daması Oft ONARMA ZEN 9A Teçreysiz oyyappı$ ucuuz © Aaşrp&oDyonuyums reyztiulop EpULY ZO Claw yüvş wp Gi 537 iyisin dini ari NR sein öp ilillire ; ie 5; ni ipi Rİ a ; EE 5 ep iipi ii çk p ele ariel ineeke eşe İRİ belin; bindi! li 43 eri tipi | zik KR 194 PARDAYANIN OĞLU gidiyorum ve dönüşümde.yani iki daki. ka sonrâ yemeğe başlayabiliriz. Janan, büyük bir ehemmiyet atfettiği bu husustaki endişesi zali oldu ve şak. rak bir kahkaha atarak: — Öyleyse zman çabuk mösyö, dedi, Çünkü açlıktan ölüyor ve sususzluktan boğuluyorum... Vakia iki kocaman bar- dak su içtim ama kâfi gelmedi. Pardayanın gaybubeti iki dakika dahi sürmedi ve derhal yemeğe başladılar, Yemek esnasında, Pardayan OJann kurtulması işine ne süretle (o müdahale ettiğini anlattı ve gayet basit bir işten bahsediyormuş gibi sade bir tavırla: — Mesele gayet basit, dedi, elde kı- bç, Konçiniyle biraz görüştük. Onu si- iâhından tecrit etmek suretile ayni kuv- vette olmadığımızı gösterdim. İnatçılı- ğa kalktı, — Şu İtalyanlar pek dik ka- falı oluyor galiba — zanreklersem biraz kaburga kemiklerini ve — bileğini açıt- tum. İşi tatlıya başka çare olmadığın: anladı. Öyle ki, evi iki saat için bana bırakmasını söyleyince aksilik etmedi. İşte bütün mesele bu. Pardayan, iniyle zevcesinin yap tığı gizli görüşme hakkında bir tek keli me dahi söylemedi. kat beşkalarna onun nazarında affedilemiyecek bir şe- tabil olarak bunu ehemmiyetsiz bir va- ka gibi telâkki etmekte haklıydılar, Fakat, bu hikâyeyi dinliyenler, Kon- giniyi yakından tanıdıkları için, onun kat'iyyen boyun eğmeyen bir adam ol- duğunu bildiklerinden Pardayanın hari- kulâde barı işler gördüğünü fakat bü- yük bir tevazu gösterdiğini veyahut da yaptığı işi hakikaten ehemmiyetsiz zan- nettiğini anlamakta kat'iyyen gecikme- Nitekim Jan düşüncesini şu sözlerle ifade etti: — Eminimki, mösyö, Konçiniyle yap tğınız mülâkat anlattığınız gibi Basit olmadı. Her ne olursa olsun, Obans bir iyilikte daha © Dulutdunuz ve bu defa hayatımı kurtardınız. Fakat bunları ar- tık saymağa lüzum görmüyorum, çünkü bu andan itibaren... Pardayan sözünü kesti ve tatlı bir te- bessümle : — Saymadığınıza iyi . ediyorsunuz. Çünkü sayılacak bir şey yek, iyisi mi bu nefis börelelerin tadına bakın. Nikol haton bunların üştadıdır. Pardayan hiç belli etmeden, yemeğin biran evvel bitmesini temin ediyordu. Çünkü, bu hususta hiçbir şey söyle- memiş olmasına rağmen, O Konçiniyle zevcesinin Bertiy hakkındaki mükâle- melerini biran bile aklından çıkarmıyor» du. Galigay herşeyi açıkça söylemişti. Ona bakılırsa genç kız o mezar gibi bir yere kapatıl ve ölmesi (o onun için daha hayırlı olutmuş. Halbuki, Pardayan, sabahleyin boğalı 9 — Amcanızın çok atları var mıdır” i 19 — Wbette, 8 — O zaman kaz yürüyüşü ile havuzu ararlar 2 iii ij ie ileğii BE i ii e ZU iliş: N: EE ö$ iğ a 0 da ii 2 in : $ İş ilişiği İN” 0 oieilliik pi dili ; eŞikılikmei di şleri 1s Zipe)'tieyi 3 işsz i »igi ili ci ti im leke iş, 3 : İaier O; Lı ağ z Sl işiğ e degeri ' e ER İM Ni Roş ii İefip pl işi E iii Eieiiilmeğliğam, 5 : 2 3 ili LE # ii zda ğ0 ç ööğeçieii ii Hill ipi me olda $$ diğslalslar ei SELE Gri ii (EŞ isiğitilel ; <a e eğ rgeğaslaşe , PARDAYANIN OĞLU 195 ———— bubetleri müddetince nezaret ve tayak- küzun bir kat daha arttırılmasını tavsi- ye etmekle iktifa etmişti, Hattâ kerdisi bile, evin etrafını iyice tetkik etmiş ve gayritabü bir şey göremiyerek, oradan rahat rahat uzaklaşmıştı. Şimdi Bertiy © hakkında duyduğu sözleri neye hamledeceğini bilmiyordu. Galigay hakkmda derhal hülemünü ver- mişti. Bu kadının boşu boşuna öğünecek bir kadın olmadığına âdeta emindi. O- nun iddiası muhakkak ki | doğruydu. Patdayan delikanlıyı daha evvel Fur sokağma götürmemişti. Çünkü onun iki günlük açlıktan sonra bir hayli #ayıf düştüğünü görmüştü. Jan bir sürü nefis yemek ve şaraplar sayesinde küvvetinin mühim bir kısmı pr tekrar elde etmişti, Bünün Üzerine, Pardayan, lüzumsuz gördüğü Grengây” Ja Karkanı bityüik bir iştihayla yemekte devam ettikleri nefis yemeklerin başm- da birakarak, Jarir kendisiyle beraber sürükledi, Delikanlı da gâyet tabii ola- rak nereye gittiklerini © sormadan onu takip etti, Yolda giderlerken, - Pardayan kati bir şey söylemeden, münasip bir Hisanla onu hazırladı ve neden şüphelendiğini anlattı. Dük d'Andiyi'nin evinde, Bertiy'nin Sabahleyin dışariya çıkmış olduğunu öğrendiler. Ve Parlayan kendilerine i- zabat veren kâhyaya manalı bir tavırla bakmca, adamcağız derhal ilâve etti: — Monseyör ve bizzat mösyö şöval- ye, bu asil genç kıza nezaret etmemizi emrettiniz. Fakat onu arzusu O hilâfına burada hapsetmemizi #öylemediniz.. — Yani genç kiz kendi arzusile mi dışarıya çıktı? > — Evet müösyö şövalye. Hem de hiç — bayan, kendisine büyük bir o hürmetle yaptığım tavsiyeye cevaben, çok mühim bir vazife için dışarıya çıkmak mecburi” yetinde olduğunu söyledi. Bundan ış ka, gaybubetinin de ancak bir iki saat süreteğini de ilâve ettiği için katiyyen endişe etmedik. Bu hususta talimat ta a için, onun arzusuna boyun «ğmek mecburiyetinde kaldık. O günün sabahında, genç peskopos Konçininin evine geldiği sırada, ihtiyar bir kadın da boğalı eve gelerek Bertiy ve Sojiyle görüşmek istediğini söylemiş * Kühya da sert bir tavırla, böyle isim- de kimsenin evde bulunmadığını söylir yerek, ihtiyar kadını savmak istemişti, Fakat meşum bir tesadüf neticesi ola- tak, odasında bulunan Bertiy, kadınım âdeta bağırarak telâffuz ettiği Soji adis ni duymuştu. Genç kız bu. isminin an- cak beş kişi tarafından bilindiğini dü- şündü: Kral, Jan, Pardayan (onu şimdi. lik ancak kont dö Marjensi ismile tan yordu) ve nihayet Dük d'Andiyiyle zev- <esi, Halbuki, halihazırda bu beş kişiden hiçbirisi evde bulunmuyordu. o Bertiy gönderildi- Gini düşündü, Kral, hiç şüphesiz, onu gönderen o değildi. Zaten kral, zabitle- rinden birisini gönderirdi. Dük ve dü- şes de değildi, çünkü ertesi günü zaten , Binaen- kendileri awdet edeceklerdi. aleyh kadını ancak (o Jan veya kont dö Marjensi gönderebilirdi. Gayet tabü olarak, tercihan © #htiyar kadımnı Jan tarafıdan © gönderildiğini düşündü ve ay'ni zamanda içinde büyük bir endişe belirdi. Çünkü kaldın, yandâ- asil ki odada, şöyle bağırıyordu: <