Tenezzül etmedi! Dünkü kısmını hulâsası” Bir doktor şimgl ikliminde meşek. | katli yollardan geçerek, pars tarafın. dan parçalanmış bir hastanın tedavi- sine gidiyor. Meğer bu adam onun ka. rum kaçıran can düşmaniymış. Sonra bir dakikâ düşürüp, sert ve acı bir sesle; — Bu köhne dünya, dünya olalr- danberi kadın hırsızlarına böyle mua- mele yapilır. Genç köğm, munis bir sesle: — Haksızsmız, Linday! Pek âlâ bilirsiniz ki Rex beni ka. çırmadı. Ben ki sizin karmeızdım, İsti, yerek ona gittim. Hattâ ben onü çal. dım diyebilirsiniz. Daha doğrusu, ne o, ne ben... Biribirimizi istiyerek, ge verek, sevinçle birelştik ve gittik. — Kim olduğunu bilseydim zanna. derimisiniz ki buralara “kadar gelir- dim? Kadı, titrek ve heyecanlı bir se$- le: — Fakat artık geldiniz... Betbaht yaralmın yanındasınız.. Onu kurtarmak için hiçbir sey yapm: yacak mısınız? — Hiç dedim ya... Parmağımı bile kımıldatmak... Karımı çalan herife ne yardımda bulunabilirim ki?.. Kadm kaşlarmı çattı. Sert bir eda ile; — Linday! Beni dinle! Mademki hastayı kurtarmak İstemiyorsun, ben de ona göre davranırım. Kardeşine haber veririm. O, öyle sert bir herif. tir ki, gözll bir şeyden korkmaz, Seni ölümle tehdit eder. — Bu tehditler neden? Korkacak mıyım sanıyorsunuz? Beni bu kadar mi tanıyorsunuz? Hem beni öldürtse. niz re olacak? Rex kurtulacak mı san- oki? rs bi DALUK VAİĞİN AEFEĞ. Kadın, titrek adımlarla yerine otur. du. Kocasını helecanla süzüyandu, Ya. ralının nefes alışı, #stündeki örtüleri kaldırıp indiriyordu. Linday di bir tebesalimle: — Onu bu kadar mı seviyorsunuz? Kadın, içini çekti: Bakışlarında ne bir pişmanlık, he bir utanma alâimi vardı. Bilâkiş müthiş bir gurur her. halde parlıyordu. Başını sallıyarak: — Evet! .dedi. Erkek: — Müsaade edin, biraz düşüneyim... Sonra kelimeleri sfıyarak könüş. mıya başladı: — Bir hikâye okumuştum. Size onu anlatayım: bu, güzel ve genç bir ka. dınla dostunun maverasıdır. Erkek ressammış ve hayatta en fazla taptığı sey kadının güzelliği imiş. Fakat ser. seri imiş, Sevdiği kadın! hediyelere, > buselere garkettikten sonra günün bi- rinde ortalıktan yok olmuş. Zavallı Kâdım on sehe onun arkasından ağla- mış. Güzelliği solmuş. Taravet! gt. miş. Adets çökmüş. O müddet sonun. da ressam da kör olmuş. Tekrar bu.- tuşmüuğlar. Kadı ona malik olduğun. dan memnun, Ve bilkâssa güzellik &- gıkı ressom &oluk yüzünü görmüyör diye büsbütün bahtiyar... Ressam ha- yalinde onun eski halini tasivyür €di. yor. Ve öyle tasavvur ettiği için yi. ne çılgırlar gibi seviyor. Bütün Tâfla. ri onu methetmek ve güzelliğini tema. gü edemediği için yanık yenik gikâ, yetlerde bulunmak! Bir gün ressam, kadma, hayatında en büyük gayenin. eğer yeniden görmek kabiliyetine ma. lik olurse - beş büyük levha yapmak olduğunu söypledi.. Bunu yaptıktan sonra son nefesini rahat verebileceği. Ai ilâve etti. Tam o'sraldrda da tesa. düfen, kadin bir ilâç el4 gecirdi, Bu- nünla göz kapaklar uğulursa göz ili- #ecek. Biçare günlerce mücadele etti, Sürsün mü? Sürmesin mi? Sevgilisi. nin gözleri açılıp da kadındaki çir. kinliği görürse yenidek onu birakip gitmiyecek mi? Pakat ressamı öyle seviyordu ki, tek mes'ut olsun diya, kendi felâketini göze alâ: ve ilâer sür, dü. Linday sustu ve gözlerini karşısın. i ikerek: Wa eki bu: Rexe karşı olan aşkınız bu dereceye varabilir mi? — Cevabım evet olursa? — Öyle mi? kendinizi feda edebilir misiniz? Onu bir daha görmemeğe ra» zi gelebilir misiniz? Istırap duyarak kadın, yavaş yavaş: — Evet! » dedi. .—— imle tekrar gelmek şartiyle? — ii Eğer tamamen iyileşirse.. Evet! — Sözümü iyi eriyor” musunuz? olacaksınız? ve ei sararmıştı. , Baytliyor gibiydi. Fakat kendini zaptederek tek, sar: — Evet! . dedi. — Pekâlâ... Doktor şürbdli. Çantasını açtı. Dr. şardakileri içeri çağırdı. Hepsine sy. rwayrı birer iş tevdi ederek yatan has tanın tedavisine eyt Bu ok uzun sürdü, Günler. LR © Sençelegtiler. Yaralar açilip kapanıyordu. İşliyordu. Delikan İtnm ebediyyen sakat kalmak ihtimal. Teri oluyordu. Halbuki Linday onu *s- kisi gibi sağlam, eskisi kağar dinç o.| Yarak hayata iade etmeyi vicdan vazi, fesi bilmizti. Usta parmaklariyle ne ameliyatlar yapmadı; nice gectler, sabaha kadar, uykusuz, hastasını bekledi. Günler Ze- giyordu. Yaz gelmişti. Artık hasta | yavaş yavaş yerinden kalktı. Yürüme. ğe başleğı. Masajlar yapılıyor, naka. hat devri, bütün nikbin tezahürlerile ilerliyordu. Erkek tem eski haline geldiği ze- man bütün tecrübeler yapıldı. Deli- kanlmın ata hinmesine arsiie ei, ler Sporlarına da devam ediyordu. Doktor her hareketine endişeyle ba. kıyordu. Acaba - eskisinden bir farkı var mıydı? Halbuki Rex, gülerek: — Öyle iyi ki, hiebir ıstırap duyma- dan atlıyofüm, koşuyorum... Doktor, siye nekadar teşekkür etsem azdır. Be ni yeniden yarattınız diyebilirim. Linday: — Hastalanmadan evvel üç günlük bir yola gidip balık avlamışsınız. Ba- Kalım yine #Yhi yere kadar gidip de yorulmazsanıZ 6 zaman tamamen İyi leştiğinime kanaat getireceğiz. Haydi, hemen Dav'i alıp gidin. Ben karınıza ettiğinizi bildiririm. Bu mübaht88 bir gezinti esnasında cereyan ediyordü. Delikanir kendirini adamın bü emrine itant etti. Derhal yole çikti. Linday kulübeye döndüğü zaman ilk iş olarak Motörü hazmlatir. Son- ra kadının yanına gidip: — Rex ie günlük yola yolladım. bakalım Şimdi sözünüzü tutun. Benimle birlikte gelin... Gidelim... Genç kağın, Yesile: benden ansızın uzak. i “edın. Veda etmiye bile mâni oi. Bari Mü an de de yazın! o (Devamı 15 meide) Tercğme eğen: Hatice Sitreiyi iç mr mama bir mektup yızayın« © | Gi G Çelik yürağin maceralar TSEN SENİN İŞİN NE? Ahmet Paşa | 1895 yılı 24 mayıs günü gecesi 47 sene evvel bugün değerli tarihçi İ ve ilim adatti Ahmet Cevdet paşa Bebekteki evinde gözlerini ebediyen hayata kapadı. 5 Cevdet paşa, memleket kültürü ne eşsiz hizmetleri se çok eyer yn alli kiymetli li kendi el yazın tezkereleri mek devrinin . birçok gizli aydmlatan - eşsiz vesikalardır. Bu sebeplerden, bugünkü yazım dn Cevdet paşanın. bayatına biraz fazla yer ayırmak lüzumunu duys maktayım. Cevdet paşa, Deli Petronüm'esa. retiyle neticelenen harpte rol oyna- yan Baltacı Mehmet paşa ile bera- bet bulunan Yular kıran Ahmet ağa sülülesindendir. Babası Lofça eş- yafından Hacı İsmail ağa, annesi gene Lofçadan Topuz oğlu haneda- mından Ayşe Sünbül hanımıdır. 16 yaşmda İstanbula geldiği za- man, doğduğu kasabanm iptidai mektebini bitirmiş ve Lofça müftü- sünden birçok ders okumuştu. Ba- bası ve annesi Cevdeti İstanbula göndermek istememişler, fakat de- desi Hacı Ali efendi bu mümahaata #muhalefet'eti ve Cevdeti İstanbula önderdi. Genç Cevdet medresede #ksakal İh ihtiyarların senelerce bööalıyârak anlamağa çalıştıkları ilimleri kolay- ca hazmettikten maada Fransızca İ dersi almaağ başladı. Bu arada bir çok medreselerin başa çıkamadığı dersleri küçük Cevdete verdirmek isterdiler. Çünkü Cevdet bir. tale- be değil, her bahiste — geceli gün- “izlü okumakla meşgul olduğun- dan — malümat sahibiydi. Müna- kaşalı dersler, onun ilmini, ihatasi- nir herkese takdir ettirdi. Bütün bu yorucu, bünaltıcı işler arasında okü- fayı bir türlü bırakmadı. Asm en tanınmış, yegâne salâhiyet; sahibi ki ele didi kalktr. ei badaki Murat Molla tekkesine ; de- vam ederek Murat Molladan, E- yüplü Hoca Hüsamettinden mesne- vi, Şair Fehim efendiden farisi divan İri okudu. Kuşadalı İbrahim efen- diden en mühim müşküllerini hallet. ti: “Cevdet Yirmi 1 yide “kğ Murat Möllanm cübbesiyle Sultan. ahmet camiinde devrin vükelâ, vü- vii / URADA | İcağız V ALIÇESİ OLACAĞIM. / *füzüh Kiya kriket” — 42 sene evvel bugün Mecelle müellifi, müverrih Cevdet öldü Yedi defa maaıif, adliye, ticaret nazulığı yaptı. 30 senede yazdığı oniki ciltiik tarihi eşsiz bir değerdedir. Cevdet Pa- şanın neşıedilmemiş eserleri bulundu. Bunlar bir hazinedir zeta, şiymsi ricallerine Vaiz verdi. Cevdetin siyasi hayata atılması Reşit paşa ile temasa gelmesinden sohta oldu. Bü temas çok gariptir. Reşit paşa sadrâzam olduktan son- ra yeni onizamnameler, kanunlar yapmağa başlamıştı. Bir gün Babı. meşihatten bir âlimin gönderilmesi- ni istedi. Fekat âlim yerine genç Cevdetle karşılaşınca: — Acaip şey.. demekten kendi: ni alamadı. Bununla beraber Cev- detle konuştu ve çok az zamanda 0- nun zekâsmı takdir ederek yanından ayırmadı. Hatta © çocuklarına onu hoca yaptı. Cevdet paşa sade üslübü Reşit Paşadan almıştı. Merhum muallim Cevdet bunu şöyle anlatır: “Reşit Paşanın 6 sade üslüâbu Cevdetin ru- hunda eser birakir Reşit pasaya kadar usulü kitabetimiz İrani tarzda müsecda, - #nüselleş, * anlaşılmazdı. Devlet işlerine dair uzunca bir İâ- yiha veya takrir yazılsa İrani usul belâsiyle kasit kayboluyordu. ' Zira fikirler kelime- zincirleri arasında bağlanıyordu. “Paşa tarı “takiiri- mizde söylenileni yazmak sürâtiyle sade bir çığır acmıştır. Bu seref o- nundur. Cevdet, pasa ile temastan evvel Nerkisi, Veysi eserlerini oku- yâ okuya zincirleme usule doğru gidiyordu. Paşanin sade ve türkçe üslübu onun terbiye! ödebesinde inkılâp yaptı.., Cevdet Frönsızca öğrendikten sonra Ten, Hişle, Hammer, İngiliz tarihçisi Bakl, Makolay, Fransız âli- mi Monteskiyönün eserlerini okudu. Ali paşaya ders veren Cevdet paşa, darülmüallime müdür tayin edildik- ten sonra da öğrenmekten geri dur- madı. o Öğretirken, | öğreniyordu. 1774 yılından 1852 yılına kadar . reyan eden vakayii yazan on iki ci tarihini tam otuz yılda usanmadan yazdı. için “kavaidi Tür kiye,, yazan Cevdet, adliye hazır olduğu vakit muazzam mecelley vü cuda getirdi. Mecelle hazırlanınca- ya kadar mahkemiler ne yapacakla. rını şağırmış bir © haldeydiler. o bir “kadının mahküm ettiğini diğeri be- rast ettirir. Birinin suç saydığmı di- eri saymıyordu. Cevdet paşa 1864 yılında vezir oldu. Halep, Bursa, Maraş, Yanya ve iki defa Suriye valiliklerine tayin edildi. Üç defa maarif nazıri, İki defa adliye nazıtt, bir defa dahiliye nazırı, bir defa da ticaret nazırı, bir de şürayı devlet ikinci reisi oldu. (Devamı 15 incide) İM hi ri MO6OLİSTANA SAHİP O , BENDE, MogoL- * Li Mae