Tarihi macera ve aşk romanı i— Tü — Yazan: (Vâ * Nü) Ibrahim Çelebi, ölürken dedi ki: “ Müslümanlıkta intihar günahtır, haramdır, kadınlar... Fakat siz intihar ediniz. Emredi- yorum size... Çünkü hıristiyan erkeklerinin eline esir düştünüz!. ,, Geçen kısımlar hülâsası Sünbül &ğa | öldürülmüştür. Zira, hıristiyanlara casusluk ediyordu. Kendinin de bindiği gemilerin esir olmasına sebebiyet vermişti. Onu teslim ederlerse gemilerin serbest bırakılacağı Türk gemicilerine söy- lenmişti. Lâkin, bahadır Türk ge. mâcileri bu teklife razı olmadılar. Kahramanca veruşuyorlar. Gözlerimin önünde bir deniz muha. rebesinin en kanlı safbaları cereyan etti. Zavallı İbrahim çelebi, öyle can- sperane döğüşüyordu ki... Iki elinde de birer iğri kılmçvardı. Her önüne gelene yapıştırıyordu. Gözümün önün. de on Maltalıyı yere serdi. Fakat hâlâ hmemi alamıyordu. Bir taraftan da Sünbül ağaya küfürler yağdırıyordu. — Ah mel'un Arab.. Basireti. mizi bağladı. Bizi silâhsız yole çıkardı. Yoksa biz iki gemimizle de baş ederdik. Bunlara mağlüp olacak, esir düşecek insanlar değildik. Mas, kara olduk... Öldüğüme acımıyorum, maskara olduk... Denizeilerden biriz — Kahramanca çarpışıyorsun, İb- rahim çelebi! Niçin maskara olacak. sın? Yer gök şahittir. Nasıl olsa na- mın duyulur. Hangi muhârebenin es. rarı gizli kalmış? . dedi, i, kancıkça teslim olmadığı. m: herkes öğrenecek... Mesele © değil. Mesele, dakikada kadınları, ço- cukları öğ m. Şu heriflere ır Zımizı, bamusumuzu teslim etmyecek. tik. Fakat oldu bir kere.: Oldu ola, caklar... Artık geminin içine düştüler, Cephanelik tarafımı da emniyet altına aldılar. Ateşleyip hepimiz birden ber. hava olamıyacağız... Sünbül ağa bu hususta da basiretimizi Bağladı. Ah melun... Derin bir yara almıştı, Sendeledi, Kılıçlar, daha şiddetii başladı. Her köşeden bir feryat, bir İ z iti yükseliyordu. Hıristiyanlar, Türklerin adedince, belki de iki misli maktul, yaralı ver- mişlerdi, Fakat, çokluk sayesinde bi. 76 galebe ediyorlardı. Ancâk bir avuç Türk erkeği kalmıştı. Kadmlar daha şimdiden esir edilmişti, Kamaralar- dan çıkarılıyor, güverteye getirilerek düşman gemilerine naklolunuyordu. İbrahim çelebi, bu manzarayı gö. rünce büsbütün aslan kesildi. Yaralı olmasına rağmen bir hamlede birkaç hıristiyan askerini birden devirdi. Fa. kat bu mecnunane savletleri yapar. ken, onun da arkasma, iki küreğinin ortasına müthiş bir kılıç sapladılar. — Ah... Bittim... - deği. Bir direğe dayanarak durdu. Kalm ve yukarıya doğru kalkık kaşlarının sl tından korkunç gözlerle etrafıma bak. tı: Artık, ona hücüm edenler, durmuş- tu, Kendisini hürmetle seyrediyorlar, dinliyorlardı. çarpışmıya nara, ! — Ölüyorum! . dedi. . Hakkınızı he. | lâl edin, dindaşlarım. Bütün muharibler, kılıç makta devam ederek: — Helâl olsun! ve haykirdılar. Hattâ ben bile düşman gemisinin küpeştesine dayanmış olduğum halde, xendimi menedemedim, — Helâl olsun! - dedim. — Sen sus, köpek... Senin ne hak. km varmış ki helâl ediyorsun... Ca. sus yardakçisı... Casus köpeği... şakırdat- nı açtırmak için şirkete müracaat Beynimden vurulmuşa döndüm. Bilhassa bu sözler, kadınların ya. nında söyleniyordu. Bunları Ayşe de işitiyordu. Acaba onun tahassüssü na | sıldı? İşte yakalanmıştı. Esir gidiyor. du. Küçük Osmanı da elinden tutuyor- du. Tbrahim çelebi, güğredi: — Kadmlar... Müslümanlıkta inti, har haramdır, Fakat, sizin intihar et- meniz lâzımdır... Bu heriflerin eline düşüp bunca tahkirlere, tozyiflere âlet olacak yerde - kendinizi öldürünüz... Daha iyidir... Yine makammız cennet olur... Kadınlardan biri; — Gemimizi uçurtup bizi öldürmek senin elindeydi. Her dakika bunu bekledik. Niçin yapmadın? — Ah, o herifler. O herifler mâni oldu... Birinin cezasını verdim... Sür. bülü geberttim... Nerede öteki?. — Kim öteki? — Kadı Mehmet efendi olacak o he- Şikâyetler, Anlaşılıyor ki kaçakçılık, halk- tan fazla para almak gibi her gün bir yenisi meydana çıkan marifetler yalnız elektrik şirketine vergi değil- dir. Gene bu şirketin bir şubesi sa- yılabilecek olan havagazı Şirketin. den de şikâyetler eksik olmuyor. Feriköyünde Savaş sokağında 36 numarada oturan malül yüzbaşı Mehmet adlı bir okuyucumuz dün matbaamıza gelerek önümüze bu sirkete ait bir makbuz koydu ve şöy le dert yandı: “.— Apartmanımdaki havagazı. ettim. Benden 250 kuruş depozit, 50 kuruş açma parası ve 15 kuruş da pul parası olmak üzere ceman 315 kuduş adılar. Fakat buna mu. kabil verdikleri 897 numaralı ve 4 mayıs tarihli şu makbuz 250 kuruş. luktu. Üzerinde de gördüğünüz gibi 15 kuruşluk değil, beş kuruşluk pul yapıştırılmıştır. Açma parası namiy- le alınan elli kuruş niçin makbuza yazılmamıştır? Şirketin eğer açma parası adiyle elli kuruş almak hakkı tanınmışsa bu para niçin makbuza yazılmıyor? Eğer böyle bir para ol- mağa salâhiyeti yoksa bu keyfi tah— silâta nasıl cür'et edebiliyor? Sonra elektrik şirketi şube kirası almaktan menedilmişti. Halbuki şir- ket bu parayı almakta devam edi- yor. Mayıs ayma ait kirayı benden cayır cayır aldılar, Gene bu şirkete ait bir iş nyrarı dikkatimi celbetti. Elektrik şirketi amelesine tonu 18 buçuk liradan kömür veriliyor. Amele, ü den kesilen 18 buçuk li bil kendilerine verilen kömür alma kâğıtlarını hariçte 16 liraya kırdırı- yor. Bunun sebebi amelenin para- ya olan ihtiyacıdır. Halbuki şirket hariçten her kim olursa olsun beş ton kömür alana tonunu 16 buçuk temenniler Mavagazi şirketi halktan makbuzsuz para alıyor ! Elektrik şirketi şube kirası almağa devam ediyor. Harice 16 buçuk, ame- leye 18 buçuk liraya kömür satılıyor! rif... Nerede 0”... İntiharın haram ol. duğunu söyliyerek mâni oldu. Kadı: — Yine deayni fikirdeyim.. İnti. har haramdır... — Ya esaret? — Nice büyükler esir olmuşlar. dır. Sonra kimi de kurtulmuştür. Esir düşeceğim diye canına kıymak caiz değildir. — Bu adam fetvayı veriyor... Zira kendi de esir düştü. Çarpişmadan esir | oldu... Rahatinı düşünüyor, emniyeti. ni teminden başkı maksadi yok. İs. tanbuldan para getirtip kurtulacak... Bunca müslüman kadınm ırzını da dü. şünmüyor... İşte ben size fetvayt ve- riyorum, kadınlar... Hepiniz birer ça. resini bularak intihar edin!... Bu sırada, kadılar düşman gemisi. ne sokulmuştu bile, Yalnız bir tek kadın bâ mideydi. O da Ayge... Sünbül ağanm cesedi üzerine kapanmış ağlıyordu. (Devamı var) liradan veriyor. Şirket harice 16 | buçuk liraya satış yaptığı halde ace- ba-ameleye neden 18 büçuk liradan kömür veriyor? Bundan maksat a- melenin sırtımdan ticaret etmek mi, yoksa enspektörlere ve büyük me murlara bedava verilen kömürlerin bedelini ameleden çıkarmak mıdır? Bunu, kömür satmak için bana mü- racaat eden birkaç ameleden öğren- dim ve içim sızladı. Şirketlerin pek muhtelif şekiller de olan yolsuz hareketlerinin hepsi- ni hükümetin veya müfettişlerin bu lup meydana çıkarabilmesi kabil de: gildir. Bence her vatandaş şirket. lerden gördüğü haksızlığı ait oldü- ğu makamlara haber vermek, şikâ. yet etmek, gazetelere yazdırmak suretiyle alâkadarlara duyurmalı ve böylece yolsuzlukların önüne gecil- mesine çalışmalıdır.,, Okuyucumuz . düşüncelerinde haklıdır. Bizim bildiğimize göre, şirketlerin her ne nam ile olursa ol- sun halktan aldıkları paraya müka: bil makbuz vermeleri lâzımdır. Elektrik şirketinin şube kirası alıllaktn erk etsek e İğdir de ğildir. Meseleyi alâkadarların nazarı dikkatlerine yazediyoruz. mam Birinci sımf Operatör Or.CAFER TAYYAR Umumi cerrahi ve sinir, dimağ cerrahisi mütehessısı Paris Tıp Fakültesi S; Asistanı Erkek kadın ameliyatları, dimağ estetik - “Yüz, meme, karın bu- ruşuklukları,, Nisaiye ve doğum mütehassıs) Muayene: Sabahları 8 den 108 kadar Meccanen öğleden sonra ücretlidir Beyoğlu, Parmakkapı, Rumeli Han | muştur. İlk teminat tamzy No. 1 Telefon: 44086 geyazazı Yazanlar: 1 çesterton — 2 Sayora — 3 Agata 8. Henri Ved — 7. G D. H, ve M Kl — & 23 MAYIS — 1937 Erişti — 4, Vila Kirofin — 5 Vaytçörç — Milvard Kennedi — 9, Con Rüyd — 10 Rogald Aknoku — 11. Edgar Jepson — 12 Klemana Dan — )3. Anteni Berkeley, Çeviren: fa. Tefrika numarası — 51 — — — m Valter,, kız kardeşinin, o amiralden muvafakât almadan evlenmesinin fena olacağını biliyordu. Hem dayısı kızacak hem de kızkardeşi servetini kaybedecek ti. Kız kardeşi vasıtasile, 2mitalin hep Hong Kong işiyle uğraştığını biliyordu. Valter, dayısının evlenmeye muvafakat etmesi için, herşeyi göze aldı, kendi ya- 21 makinesinde bir muvafakatname yaz- dı. Yanına aldı, ve dayısını, katledildiği günü, çay zamanından biraz sonra gör- mek üzere Rundel Krofta gitti, bahçe. ye saklandı. Saklanışının sebebi, bu gö- rüşmeyi gizli tutmak, kendinin oralarda olduğunu kimseye göstermemekti. Valter, senelerdenberi daysımı ilk de» fa olarak görüyordu. Evvelâ amiral o- nunla görüşmek istemedi. Fakat Vaiter ona Hong Kong hâdisesinin iç yüzünü bildi söyleyince, amiral tavrın: de- giştirdi. O zaman, Valter cebinden kız kardeşinin evlenmesine müsaade eden kâğıdı çıkardı, amirale uzattı, Amiral tereddüt etmeden imzaladı. (o Valterde ona bütün bildiklerini (anlattı, Bunu yapmakla, Valter, Sir Vilirid Denniyi €- İe vermiş oluyordu, ama bu adam, nihâ- yet alçak bir adamklı, Ve kız kardeşinin sai namma bu haydudu ele vermek mühim bir kabahat sayılamazdı. Amiral hakikati öğrenince, çileden giktr. Derhal gidip Sir Denniyi tepele- mek istedi. Fakat Valter onu, ( binbir müşkülâtla da olsa, teskin etmeğe mu- valfak oldü, ve o akşam papazın evine gideceklerini bildiği için, onu gitmeğe ikna edebildi. Amiral söz ver- di, Sözünü de tuttu, fakat o ertesi gün muhakkak gidip herifi göreceğini, bun? kismşenin mani olamıyacağını Valter de, ertesi gün, erkenden söyledi. gidip Sir Denniyi vaziyetten haberdar edecek ti. Lâkin, dayısının, o gece, opapasdan | döner dönmez harekete geçeceğini tah- | min etmemişti. Maamafih, o akşam, pa- pazın karısile, papazın evinin bahçesin- | de randevusu olduğu için, amiralin, san dalı indirip Vinmuta doğru yollandığı- ni gizli olduğu yerden gördü. o Lâkin derhal peşine düşemezdi. Madam Mun- tun gelmesini bekledi, Ona meseleyi aç- tr. Papazla mülâkatı sonraya birakarak, | onlar da sandala atlağılar ve yola düş- tüler, Hâdisenin alt tarafı malümdu. Biraz evvel, bizzat Sir Denni amirâlin nasi) geldiğini, kendine nasıl hücum ettiğini | anlatmıştı. Valiter, eve, yani Rundel Krofta dö. | oraya nürce, kız kardeşine, dayılarının kaza- &n öldüğünü anlattı. Elma (fevkalâde müteessir oldu fakat cesaretini muhafa- za etti, beraber aşağı yazı odasına İnip evrakı aramağa başladılar . Vajter hikâyesinin burasına gelince, müdür sordu? — Kız kardeşinin elbisesinde kan le- kesi vardı. Valter cevap verdi: — Herhalde benim elimde cesedi tar şırken kalmıştı. O sürülmüş olaçak, Bu sefer müfettiş sordu: — Sandalın içindeki Valeryan gülü? — Ben koydum. Dayımın, Sir Denni tarafından müdafaai nefs kaygusile öl- dürülmüş olmasını bir dereceye kadar anlıyordum. Fakat Selinin katli. Mak- sadım, o gülü bırakmakla (size biriz göstermekti. Katilin asılmasını istiyor- dum doğrusu, — O halde ne diye gelip (doğrudan doğruya haber vermediniz. j — Muhbir rolü oynamak pek “hoşü- ma gitmez de ondan. Odada bir süküt oldu. Polis müdürü: — Bize dedi, şu Hong Kong mestlesi ri de anlatır mısınız? Vaiterin yüzü kızardı: — Peki, dedi, söyliyeyim. Bir akşam Sir Denni beni yemeğe davet (etti ve bir hayli içirdi. Ben de sarhoş oldum. (Yarın bitecek) Işçiler Bu aydan sonra iş kanunundan İs. # tifade etmeğe başlıyacaksmız. Bu kanun size ne haklar vermiş ve siz. ij den neler istiyor bilmeğe mecbur. i sunuz. ii Bunları size sual cevapla toplu ve # pratik olarak öğretecek olan: # Iş verenin ve işçinin kanuni hak ve ödevleri kitabıdır, Fiyatı So kuruştur. Inkılap kitapevinde satılır, . “ Dr. ihsan Sami BAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI Umumi kan tahlilâtı. Frengi noktai nazarından (Wasserman ve Kahn teamülleri) Kan küreyvatı sayılme-/ sı, tifo ve sıtma hastalıkları teşhisi, idrar, balgam, cerahat, kazurat ve| su *ahlilâtı ültarmikroskopi, kan. da Üre, şeker, Klorür kollesterin miktarlarnm tayini. Divanyolu No. 113 Tel.: 20881 GELE EET İT ER ELEYEREK GLİTAERER Göz Kamaştırıcı Pastevr'ün tedkikatı fı tihzar edilen Dental diş macunu ve su iyesi dairesinde İs gayet antiseptik ve nefis kokulu yunu kullandığınız lakdirde dişleriniz, göz kamaştırıcı bir beyaz- lık ve güzellik kesbededek “ sehhar an sümünüzle İler kesin takdirini kazanacaksınız. Dentol dis suyu ve macunu, diş etlerini kuv« W vetlendirir. Nefesi tasliye ve dişleri hüsnü ve» ) muhafaza ettiği gibi dişlere parlak bir be- yazlık verir. DENTOL; bülün parlümörilerle ecranelerde salılar, Her yerde DANTOL isteyiniz. Eczanelerle parfümörilerde satılır. Nafia Fen Okulu yon Başkanlığından: Yıldızda bulunan Nafıa Fen okulu ihtiyacı olan (505) metre ve (159.075) İ kürüş tahmin bedelli dahili elbiselik kumaşın şartnamesi yapılmak üzere 24-5.937 pazartesi gün (11932) kuruşt Satınalma komis- mucibince ihalesi Ü saat on beşte açık eksiltmeye kon" ur, İsteklilerin şartnameyi görmek ü- zere okulumuza gelmeleri ve ihale günü de teminatlarını yatırmış olarak ve belgeleri ile eksiltme sek mektepler muhasipliğine gelmeleri, in yapılacağı İstanbul erkek lisesi binası yanında yük- (2625)