““anızyığap , (peodos 45 yüşd öyö) “ayyıfes (aryıpouuez) Cap 19 Pb 1g m4) “ulag ve poOİ 0g 0) ““öpazpanme Lap yp zpöup,, “anpaoğs ng Sri 05 tparsere Yptu OpASSUT Op 7103 oysa, “ALIŞĞUJ OPMÖŞ önuplinli PpusvaD yi9y YOĞ Mpvp svap /(06 da sşwo),, Ge bize uzatıyorsunuz (Konçini elini uzatmadı. BBilâkis geriye doğru çekil- di) O zaman biz elinizi alıyoruz ve sizi yakalıyoruz. — O zaman ben Karkan, bileklerini- Ji şu sağlam iple bağlıyorum. Filhakika, Karkan bunları söylerken, hiddetinden köpüren ve (boşu boşuna kurtulmağa çalışan Konçininin bilekle, rini çabucak bağladı. Bu andan itibaren gösteriş hakiki mahiyetini (aldı ve üç arkadaş onu iyice iplerle sararken, kah- kahalarla gülmeğe ve alay etmeğe baş- ladılar. — Mükemmel Karkan! — Canım o kadar köpürmeyin.. — Size, Yanı nasıl yakalıyacağımızı göstermek istiyoruz. — Bundan sonra kollara geçiyoruz... — Yahu, durun bakalım öyle çırpın- mayın! —Dedik ya, size göstetmek — istiyo. ruz. — Bundan sonra, bacaklara geçiyo. rüz,. Ha şöyle, artık kımıklayamıyorsu. nüz!,.. Bundan sonra, s'zi bu mantonun İçine iyice sarıyoruz ki, daha sağlam bir İş plsun. N — Ama bağırıyor ba! Tıpkı boğaz- lanan domuz gibi. — O zaman ağzımıza şu güzel bezi tıkıyoruz. — Ha şöyle, hiç olmazsa kulakları- mız rahat etti, — Bundan, sonra sizi yavaşça incit. meden kaldırıyoruz. (kabaca ve şiddetle kaldırıyoruz deselerdi daha doğru olur» du) bu kapıyı açıyoruz. (Üç (arkadaş, Kahkahalarla, alayla, bedbaht Konçiniyi, bacaklarından ve kollarından, sağa sola çekerek odaya götürdüler ve Grengay devam ettiy: Sizi yavaşça şu (yatağın “üzerine koyuyoruz. (Zavallr Konçiniyi Gü 4 bedii ğ : Yişp? epin YERI ELİE ORRR EYERRONESEER 5 2 aka) piltedi ço şeeiekni Şişe 3 ie RÖRİEE.RELİRİ,Eİ, za 4 dier mile yEZERERRE ee ERİŞ © Be Şezçö, EREKBeğöa pile Bişek B nn AASSRARİ, ipa Bi: gitim eleyinin, İBB 2 Re. Sip) Çisil iti BESE SESE © BE ERLLRERE Rp BEİ 9 ieep KİKEE” Eelskikz & Edi Mi inip uu no İİİ Mili ke e m 25 "İİ 21 şe & 3 34 ğ a £ SU tg di EZ gili SHE 2rEğŞd Es :: BİRER se LEE şi“apE > E g a BİSE SEsgEk © gi“ vi RE — 2828 Egz BERE: 2 Geze S, | > e 33 © #2 RE Tisder Siyi,#: ? 2.5 ente, piri, teşri $ İç ” derili p küğe Silaei a ei Sed ie S0 REFile. © 4 SSK E 3 3 EEEİ : gel k 1 m yksek m i z 5» > Ne g lt. İ : .i z R ei Mi ; ğ “e z 90 PARDAYANIN OĞLU bütün kuvvetleriyle yatağın Üzerine sa- vurdular) ve şöyle diyoruz (üçü birden Janın önüne sıralandılar): — Mösyö Jan, işte (tıpkı: bir sucuk gibi mükemmelen sarılan senyör Kon. sini... Bizi sizinle beraber şu (odâya kitlemek için can atıyordu. Ve eğer on. dan aha kurnaz birer tilki olmasaydık bü maksadını mükemmelin © yutacik- tik! xv Konçini odadan kaybolduktan sonra, Yiğit Jan hiç de eddişe göstermedi. Hiç bir hareket yapmadan, bir tek © kelime söylemeden genç kızın yanında kalmış ona gülümsüyordu. Herhalde Konçini- yi bekliyen âkibeti biliyortlu. Bertiy de onun, böyle sakin ve endi. şesiz durduğunu görünce, (fazla ısrar etmemiş ve kendisini tamamiyle ona terkederek, bütün soğuk (o kanlılığını toplamıştı. Jan, büyük kapıya yaklaşmak Tüzü- munu bile hissetmemişti. Konçininin,o- nu kapamış olduğuna (emindi. Hiçde telâş etmemişti, çünkü, herhalde vermiş olduğu emirlerin icra edileceğine itima. dt vardı. Fakat, bu emirlerin icrası ne- dense gecikiyordu ve bü onun (canımı sıkıyordu. Çünkü, genç kızın biran ev- vel bu pis evden çıkmasını istiyordu. Kapının Üzerindeki kilidin sesini du. yunca, bunun neye delâlet ettiğinden emin bir vaziyette genç kıza döndü ve sonsuz bir şefkat ve ihtimsmla kendi mantosile onu iyize sardı ve (tatlı bir Sesle izah etti: — Geceler serin oluyor. Genç kız, bu dikkat ve ihtimamdan son derece mütehassis olmuş bir vazis- yette ona doğru güzel gözlerini kaldır. dı ve mesut bir tebessümle gülümsedi. İNGİLİZCE DERSLERİ ısuad aozlılloNi zi - İNGİLİZCE DERSLER! . ama we o“ ü (2 2 İİ 7 MEmi)ize öleli imi giri Nİ.) sinllii 9 İlgi A N d8.) “Oyunlar dırlar oynanmış bütün ortasında Avrepa, değildirler onlar?,, yapıyor, değil mi ya” — Yes, 1 believe they are. (yes, ay viliv dey ar.) Evet, öyle zannediyorum. - But English people are suppöded to be exceptionaliy t them. J ingliş gipl ar sdpozal tu bi eksepşmali gud et dem.) good (dat “Fakat İngiliz halk dırlar sannedilmiş olmak hariku. Hide surette iyi de. onlar.,, (gömz ar plöyd ol av'er Yörop, arnt Bugün bütün Avrupa spor A den türkçeye çevrilmek üzere verdiğimiz tercüme vazife, idi killerini görelim: Türkçeye çeviriniz Fakat İngilizler sporda son derece mahir sayılır. - 1 — Are tennis and golf also very popular in England? ğ Geçen dersteki vazifeler Çevrilecek olan ingilizce cümlelerin türkçeleri gunlar« dır: — Seksek, körebe, birdirbir oynarlar. 2 — Uçurtma uçururlar mı? z — Evet, 'uçururlar; topaç da çevirirler. 3 — İngilterede çöcuklarm ve erkeklerin ksa İkl (oyunu) sporu nedir? — Yazın kriket, kışın futbol, 4 — Futbolün iki nevi hangileridir? — Rağbi ve “birlik”, 1 — Çocuklar ne oyunları oynarlar? ingilizceye çeviriniz. 1 İlgineler öğcei mesi mi? Evet, çök meveridği 2 — Sporlar bütün Avrupada oynanır, değil mi? — Yes, they are; and s0 indecd are athletics, 2 — What are the athletics? — Evet; fakat İngilizler bu oyunlarda mahir sayı, — Running, jumping, swimming and rowing. 3 — What are the other games? — Boxing and horse.racing. 4 — Does horse-racing go on ali the year round? — Yes, it does. PARDAYANIN OĞLU 91 ——Z———-—-—-m --—MG— — Üç arkadaş içeriye girdikleri zaman, genç kız başımdan © ayaklarına kadar iyice mantoya sarılmış o bulunuyordu. Grengay İzahatını bitirdikten . sonra, Tan onlara bir tebessüm ve baş sallama. sile teşekkür etti. o (Jan galiba onlara iltifatta bulunuyordu, çünkü üç arka- daş neşeli bir tavırla biribirlerine dirsek atmağa başladılar) ve; — Gidelim! * Dedi. Fakat herşeye rağmen, çikma» dan evvel, yatağın üzerinde hareketsiz yatan Konçiniye bir nazar atfetmekten kendini alamadı ve bu bakışın farkına vatan Bertiy, bütün vücudunda bir ür. perti hissetti, Jan, biran evvel Bertiy'i bu adi yer- den çıkarmak için acele ediyordu. Ona öyle geliyordu ki, burada teneffüs edi- len hava bile kizm saflık ve temizliğine halel getirebilirdi. Arkadaşlarile fazla alâkadar olmadan genç kızı aşağı sü. rükledi ve ancak, sokağa, yıldızlar için- de pırıldayan semanın altıma geldikleri zaman durdu. Bu müddet zarfında, Grengây, Eskar gs3 ve Karkan kılıçlarile kamalarını tek rar bellerine takmışlar ve her odayı an- cak, kapı ve pencereleri iyicec kapadık. tan sonra terkediyorlardı. vi D:ş kapının eşiğine geldikleri zaman Jan sordu: — Ya iki uşakla hizmetçi kızları ne- yaptınız? — Onlar da Konçini gibi iyice bağ- © lanarak odalara kilitlenmişlerdir. Hiç mezak etmeyin. — Pekâlâ, kapıyı kapa ve (anahtarı bana ver. Teşekkür ederim. Bunun üzerine Jan, genç kıza döndü ve her zamanki sert sesinin o tamamile aksi olan çok tatlı ve şefkatli bir sesle: — Evinize dönemezsiniz. dedi, orada kalmanız doğru bir şey olmaz, Güzel çehresinde bir dehşet ifadesi belirdi, Başiyle: Evet! ceyabı verdi: Mi nereye götürmemi emreder. Genç kızın Luvra! diye cevap verece- Gini zannediyordu halbuki hiç de öyle emniyet ettiğini açıkça gösteren şu bir tek kelimeyle cevap verdi: iğ — Gidelim,