6 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

56 MAYIS — 19937 Benim görüşüm Bir köy yatı mektebin! ziyaret Cumhuriyet rejiminin en feyiz- Ni eserlerinden biri de köy yatı mek- tepleri olduğunu, bu Anadolu seya- hatim esnasında anladım. Bunlardan mükemmel bir nümuneyi Giresonun şark cihetindeki Keşap nahiyetnde- gördüm. Vilâyet içinde bu tip okul- lardan iki tane daha var. Diğer üç ta esinin daha yapıldığını ve yapıla" <ağmı öğrendim. Fakat Keşaptaki şimdiden müsbet netice vermiş bir enmuzeçmiş. Bu okul mecmu nüfusu 26 bin kişi olan 49 köy için yapılmış. 289 talebesi var ki 48 i uzak köylerden alınmış leylilerdir. Bu yatılılar için, | öylerinden sadece bir yatak yorgan Ve senede otuz lira isteniyor. Mek- tep muhtelittir. Muallim kadrosu içinde ikisi kadın olmak üzere altı Söretmen vardır. Talebenin yirmi Uç tanesi Okız. Yatılılar (o yalnız erkeklerdir. Sonuncu sınıfta 28 ço- Suk okuyor, Birinci sınıfı iki şube- Ye ayırmak lüzumunu hissettirecek derecede kalabalık: ÖR senedir tecrübe olunan bu İshakpaşa sokakları gektepler bilhasan garp vilâyetleri: | üm İyi netice vermiş Keşaptaki Yedi yıldır devam ediyormuş N ilk açılanlar arasındaymış.. Girennda Ortacami yatılı mektebi ! Müessesenin faal müdürü Bay shak Külekçi ertesi günkü müsame *e hazırlığına rağmen kıymetli Za manından bir buçuk saatini bana e Yat Üzerinde ayrı ayrı ll 1 İçi im köy, göndereceği talebe ediyo, “misyonumuza 30 lira teslim dn ii Kitap ve sair levazımın te- Sisa de, Ayrıca, çocuğun kendisine kor Daha muhtaç olanları koru- ei himaye kurulumuz vardır. tanblıa haneleri geziyorum: İs- kini i ekser hususi liselerin “daha temiz, daha sihhi, bun- » TV ve yerleri 18 günleri boşaltılıyor alıyor, Yani mere salonu halini Portatif,, şeyler! meye gelince, Bay İs- diyor ki; ği i sa, biz de se €me| hak Külekçi Seşit gıda alınıyor- ruz. Meselâ lara âynını yeriyo- sulye, yahut mr? ekmeği, etli fa- bulgur. Bune li fasulye, yahut veriyoruz. Gi Yalnız bir kap kahvaltı ve iki öğ, erin € bir Çocuk köyüne önünce emi gamasm di - mai ver mi böylece X e görün « iy in, köy nil ken için aya; (288. çatal, bıçak, her kullandırıyı 27: tabak, ayr bardak köylü kadı <2 Bü yemekleri bir di” adın Pişiriyor. »kleri iğreti: Ki da nülönari O Ol hakkım: TE silmeden sonra ele ge Burala; mi 34, asgari 42 hire yor, MX olduğu için m edi Yal eselâ ev kiras ia alnız hademenin, di beş liradır. 10 liradır. O Maallimlerin ber imtiba bıra” : plarında halkın fik- erek mel rek tedris komle vid kıyorlar, - rini aldım, > » Bu; : Ze neticesi görülmektedir. ele 209 evlâtlarını mektebe gön e istiyor. Tehacüm, her yıl iü m ve yeni müesseselere diğe mi ki, vilâyetin ğ sür temellerinin atıldı Asıl bahsedilmeğe değer nokta başında. sudur: Binanm fenni, havadar, zi yadar oluşundan, mevkiin mektep Bu sütunlarda eg sırası dün hak maahilesinini i, İ nakl camii ile Ticaret mek. mahallesi, bu röportaj» ehe yl bahsettiğimiz Küçükayaso!ya mahallesi ile hem hudut ba burası da eskiden Küçükaya- İ sofyaya bağlı imiş, Sonradan ayrı bir İ mahalle olmuş. ğ | erden içindir ki, Ishak paşanın dertleri hemen heme Küçükayasofya, , dertleridir. “Dün muayyen saatte İshak paşa ma. | ballesine gitmek için Sultanahmet mey» İ danmı geçerek, Ticaret mektebinin sa4 ğına düşen ve oldukça muntazam görü- len bir yoldan aşağı doğru inmek İste- dik. Fakat otomobilimiz henüz 40.50 hm yg sında bütün yolu kaplayan büyük bir gukurla karşılaştık. Yolun ağzına ufak bir işaret bile koy- mağa lüzum görülmemişti. Bir lâğamcı, bu pisliğin çukurunu hâlâ büyütmekle meşguldü. Yoldan değil otomobil, biraz sonra insan bile zor geçecek. Biraz hızlı gelmiş olsaydık ve ya frenlerimiz sağlam olmasaydı, yo. kuş aşağı bir dönemecin hemen yanında açılan bu çukura yuvarlanmamız işten ile değildi. en olduğundan manevra yapıp eri dönmemiz imkânı da yok haydi Ki gerisi geriye, tekrar Sultanah» medö; “Picaret mektebinin yanına, Burada İshak paşaya giden başka bir ol daha var. deniz kenarına moloz ta“ c ın arabaların geçtiği bir yol, Sapaf yiye “Kendinizi görülmemiş bir toz öneli içinde bulursunuz. obilimizin etrafında muazzam tları yükseliyor, ve hiç mübalâ, yer ir” bulutlar bir metre ilerisini gö” Soli bir bale sokuyor. “Bu pis ve mikrop yatağı yolda biraz örüdükten sonza, mahallenin kömürcü dükkânı örlinde duruyoruz. ME a ğa İayık bir noktada seçilme sine api aletlerine kadar her $€Y: insanı tatmin edici mahiyettedir. | Mektebe bir oyun bahçesiyle bir fin dık bahçesi ilâve edildikten si ocukların artık hiç bir noksanı kal Eğik denebilir. Denizin kena İstif tabiat “ortasında tem Sap rındaki manasiyle “yaşıyorlar,,! Mesut cum huriyet ç0€ rı! lektebin ders aletleri de tamam mia Bunlar, kutular der a rupadan getirilmiş. 400 — mi ya mal olmuş: , Metre sisğemi ye motöre, cisimlerin soğuk ve 8 inbisatına. kadar, çocuk ta oku- duğu her şeyi, madde halinde göre- biliyor. : Anadoluyu ye insan bir bedbinane manzaralara r Laz Fakat tam yese düşeceği sıra- da karşısına işte böyle bir ümit ve ici manzara çıkıyor. Bu iyi şeylerin b şüphesiz mektepler gel mektedir. (Vâ-Nü) Başka şeyden şikâyete meyda — Ishakpaşa tozdan boğuluyor —Bu dert bütün dertlerimizi unutturuyor. Yollarımız Yazın tozdan geçilmez, kışın da bir sinek kâğıdından Bu mahallede moloz arabaları çocukların eğlencesidir. Bu 2» karlı yerin apskba lahtalarmn bulunmasından içindeki mektepli kendisini taniyabilirse malbaamıza uğramalı tını almalıdır. Buranın sahibi resimde gördüğünüz gibi seksenlik bir ihtiyardır. Kendisi uzun seneler Yemende bulunmuş, bir gok harplere girmiş emekli bir binbaşı- dır, Eski kanuna göre tekaüt o'duğun. dan geçinmek için çalışmak mecburiye- tindedir. Her taralı, titrediği halde bu mikrop yuvasının göbeğinde beş on pa- ra kazanmak için hâlâ çalışıyor, İsmi Emrullah. Kendisile konuşmağa başladık. Biran içinde etrafımızı mahal- le sakinlerinden birkaç kişi daha sardı. Onlara dertlerini sormağa vakit bul. madan anlatmağa başladılar; — Mahallemizin. dertlerini mi yaz- mak istiyorsunuz, bize sormağa ne ha- cet. İşte görüyorsunuz. Derdimiz say. makla tükenmez. Amma velâkin bu toz yok mu, hani şuna bir çare bulunsa başka bir şey düşünmüyeceğiz. Bakım şu evlere,'bu sıcakta bir tek açık pencere görebilecek misiniz, Hayır değil mi? Çünkü burada oturan biçare. ler sıcaktan'yanıp kavrulsalar da hava almak iğin bir saniye olsun pencereleri- ni açamazlar. Bu sırada moloz dolu birkaç araba sokaktan aşağı hızla indiler. Bir saniye içinde yine toz dumanına gö. müldük, Yarım adım önümdeki adam- ları bile göremez olmuştum. Mendilimi cebimden çıkarıp burnumu dar kapa- dım. Ve o zaman, burada oturan biça. relerin her nefes alışta ciğerlerine do- lan, binlerce değil, milyonlarca değil, milyarlarca mikropla nasıl ünsiyet kes- bettiklerine akıl erdiremedim. Narhtan kurtulan unlu maddeler Belediye içine bir miktar şeker ve ya yumurta girerek ekmek narhından dışarı çıkıveren unlu maddelerin pek fahiş fiatlarla satıldığını gözönüne a. larak bunların fiatlarımı da kontrole karar vermiştir. Bu hususta tetkikler yapılmaktadır. Atalürkün tebrikleri Reisicumhur Atatürk Japon impara- toru İle Yugoslav Naibi Prens Polun doğum günlerini tebrik etmiş ve cevap. lar gelmiştir. ül N kind az farksızdır. : fobi l i arasmdaki yeşilliklerinde keçiler < atlar otlıyan bakımsız bir mahalledir. Istanbul konuşuyor ! n bırakmıyan bir âfet: olacaktır. Toz dumanı yatıştığı zaman etrafım. dakiler tekrar anlatmağa başladılar. — Yaz geliyor diye korkarız, çünkü bu toz bizi boğar, kış gelince yine kor. karız. Çünkü bu tozların kapladığı yol. lar sinek kâğıdından farksız olur. Aya. ğınizt attığınız yerde yapışıp kalırsınız. Buralardan dalgıç elbisesi ile bile geçil- mez, Hem anlamıyoruz, âlem apattiman yaptırmak için denize moloz döktüre. cek diye, koca bir mahalle halkının, çoluklarile, çocuklarile, böyle >ehirlen- mesine medeni bir memlekette nasıl müsaade edilebiliyor. Amma derdimizi kime anlatabilirir ki. Doğrusunu İsterseniz buradaki ev» | lerimizi, yerlerimizi çoktan fakat İstanbul plânı yapılıncaya kadar buna da müsaade etmiyorlar. Baktım bu acı ve çok haklı: şikâyetin ardı arkasi gelmiyecek, mecburen etra. fımızdakilerden müsaade İstiyerek ma- hallenin başka taraflarına gittik. Bura- #( eski bir yangın yeri. Seyrek olarak birçok yeni ve kâgir evler yapılmış. Ne yazık ki, İstanbulun manzara itibarile en güzel mevkilerinden birisi elan bu, ralarda yol namına bir şey yok. Yeni evlere gitmek için arsaların arâsın'an geçmek lâzım. Kışın bura sek'nlerinin evlerine gidebilmeleri bir hayli cambaz- ğa bağlı olsa gerek! Ishak paşanın İyi bir tarafı varsa s0. kaklarında kâfi derecede elektsik lâm- basi bulunmasıdır. Bu mahallenin belki daha başka dert- leri de vârdı, Fakat bu toz felâketi baki kaldıkça biçare halkın başka şeyleri düşünecek hali yok ki,, Medeniyet namına, insaniyet namına binlerce vatandaşın başına belâ olan bu âfetin biran bile beklemeisn önüne geçilmelidir, Eğer moloz arabalarının hetgiin ze, hir saçarak buradan geçmesine bir çare bulunamıyorsa, eğer buraları sulamak | imkânı olsun yoksa bütün bu mahalleyi istimlâk edip buralardan yalnız insanla, rt değil hatta bütün canlı mahlâkları kurtarmak için vakit kaybetmemek lâ- zımdır, HABERCİ | Saytiyelerde konfor İnsan sayfiyeys niçin gider? Din- lenmek için tabii... Halbuki bizim say. fiyelerimizin birçoğu hasarat yata, dır, Peyami Safa, her halde bu | bir tarafa göç etmeye karar vermiş olacak ki, mevsim boylarken sayfiye. lerimizde konfor olmadığını şöyle ha- tirlıyor; Sayfiyölerimiz, . evlerinin dışında modern plâjlarile, gazinolarile ve ev. lerinin içinde eski dekorları, eşyalı eski hayat tarzlarile bize iki devri bir. den yaşatırlar, Kapınızın deniz kenarma gidineiye kada rek asrın Üstünden atlarsinız. Plâjda Marie Bell gibi denize giren modern bayan, evde kantocu Pe hanmı gibi sarmsaklı cacığı atv yatağa girmek mecburiyetindedir: Haşaratın iğnelerile bütlin vücudünün haşlaridığını hissetmemek icin Sayfiyelerimizin . çoğunda konfor yoktur ve ne tuhaftır ki insan da $a; fiyeye evvelâ rahat etmek için gi AÇIK SÖZ'de: yYaponyada askeri diktatörlük kurulabilecek mi ? “Japonyada Hayaşi adlı bir gönera- Din iktidar mevkiinde bulunduğu ma bümdur. Bu adam iki mühim Japon siyasi partisiyle uyuşamiadığı için par lâmentoyu fe shelmiş ve yeni intihap yaptırmıştı, Gelen haberler Hayasi. nin ancak 49 saylav çekarabildiğini ve muhaliflerinin ise 350 saylavlık ka. sandıklarını bildiriyor. Parlâmentolik memleketlerde hükümet bir ihtilâf netioesinde parlimentoru kapatıp ni intihabat yaptırırsa kaybettiği tak. dirde istifa edip çekilir. Acaba G ral Hayaşi bu yola mı gidecek; we diktatora mı kuracak. Ahmet Esmer bugün bunu tetkik ediyor. , Üç gün evvel yapılan seçimde'orduz” nun, Japon siyasi hayatına hilim'o- lan iki büyük partiden ayrı bir üçün. cil parti teşkil edeceği ve bu partinin de ekseriyeti kazanadağı tahmin edi. liyordu. Fakat bu tahmin tahakkuk etmemiştir. Bilâkis Japon kamoyu or- dunun siyasi meselelere karışmasını. ve Japon diş politikasını idare etmeğe tesebbüs etmesini takbih etm Bakalım ordu ve ordunun hü ti, Japon milletinin, partilere ve reylerde tezahiir eden iradesine boyu mu eğesek? Yoksa meclisi ilga ederek 15keri bir #ik*n*örlüle mü. kuracak? Uzak sarkta birçok şeyler bu karsra bağlıdır. krü Ş KURUN'da: Izmir Belediyesinin yeni bulduğu mühim tedbir Hasan Kumçay bugün İzmir beledi. yesinin dikkatle okuyacağını tahmin ettiğim bir yazı neyrediyor, Lütfen o. Teypler © İzmir Şehir meclisinde masraf büt- çesi konuşulurken azadan birinin e. lektrik sarfiyatından tasarruf İçin mehtaplı gecelerden istifade teklifinde bulunması, bir fe mevzuu gibi te. Vâkki edilmemeli, Ay ışığı bir sehri ay dınlatmağa kâfi olun olmadığını dü- şünmeli, Eğer kâfi ise mehtablı gece- lerde elektrik tenviratmı kesmeli İhtimalki bunu itiraz edenler olabi. lir; — Bir senede kaç mehtab gecesi o. lür? Bitkaç gecelik elektrik sarfiya- tından yapılacak tasarrufun koca bir şehir için ne ehemmiyeti bulunur? Diyenler çıkabilir, Bu türlü itirazlara karsı verilecek cevap şudur; “Damla damla göl olur. Bugün melitabdan ist fare .dilir. Ya rında gözler Hattâ bu iz, yalnız belediye meselesi de değildir. Ayni usul fayda verdiği takdirde İrtanbula, Ankaraya, bütün betedivelere teşmil edilir Bu suretle İzmirli bir iktısat. cemin fikrinden bütün memleket istifa» de etmiş ölür. Gördümüz mü vu İzmir belediyesinin düsündüğü ger? İr seniz hi he nüz “elektrikle te: edilmiş bir 46. (Devamı 6 ancıda) Kara DAVUT karanlığa