“gat APLK NONE “tama yapa LYMAMDDŞ yenada çı opumu0yat daf zaspusurozai değ g yaurap Key RONUYETI Agnıyaut — ApUDULOND :1PUEUCOY Cadaptz 9p asyaşonl Na od MA) *#aagr) s9p Aaamoozd snoa Zalmod SA 03 — ofişpodeya :sypydxo yöunr Ur) “> OAYOA sazand0ağ zünsyereyo aypapynuı - gemi na :Z01an0ğ SOOA EB) KIĞNİpISI YNLIpUOE) “eyamzpnB zunsLofiypo Mes ze Ky J01jmabyoz, p (olişpodsyaz 2479p na oy adap 97) “xp3ğx3 z04)6şp snoA orib sogozdap SE NUN pi OZLE — azep MA :z01S9p NON yeuyo SpaŞyndı — gphind :1)0ANOŞ “aransayıgepe Çad (zyuşsayygopo urutay Şad azruypusy) “amypmd yaza ua) 7S ZMASYDODO APOPYMM 2S, sopa SOMON “aoliyyaşeş LO py #pmey ol yutma — dan; :d3an0ğ, *ucuruz (Zçuğıpoysr) zoka “zam ya0alişjsp 218 UZ ON, Bapna na um; :zaıpuoa sno. puenb NIN Zçusyaoaknsı — yapma Na :Z0IPNOA SOOA “umanına, (uağeouna) PAN Tiujs1mst “TnunS10Ğr6; «- op Na :zaJn0A ENOA “gnoyma 9G Pİ Şb OPON,, Casganaz ol giy so m) zramanoaş sf onl a0“1s9 NO uuğuremg — pan) OL :çeanon umana “umoknna << amip of :oancry af da sopdypay doyyomat ZAUMİNPIYİ OpZTUNSIp ng — amsap seansa 000904 MO EAA O VANDA 74 SARI viSga NO :yodaı UO “PEIZŞ ZTN? AUER. “Yap> ŞMDODAYMUK 215 SPAZMI, #631pp2 na Öl Hp iramsazpe SsnDA Tnej (E Joke “aye — vmspe pp vyodaL yetpe "you Tageş — SöMADEDK i7oAAK “KöDapZ UZ) ZyUOL9 TELİM #03 ZE MEOEUE xEdeye godreye “ape yaşa yononunuz (245) 34303090 MET, sapa: a mipof pp :sassape Shona TApNOJ TI ıyaısuzad YVOZISNVU “YEDE GEÇİN oi “eğamyanpD LUPYDODO AYARININ, apanli WO406 449) 1) ) oppEEİ 140405 Saşol ST “GenşmeDpiyns YDODO 0, 2p40Ğ 0108 yi apaeğ vas apavb 9 yp sopasd wo Çç Sirurayeyus — 2p408 igpaeğ Yeurjres — 2p408 sprey “ayytrepyes Çanârmuepyeş) “#uumoyvs amp O, Çunppyos 91 Moy 05 DERİ) “oureyopa #aj uo,nl 20 y,nbsnf “yevefture yy *Çpeovyo sre) 1va71Sudu VOZISNA VU *repe dKaduNrUSI 46 PARDAYANIN OĞLU gilmiş gibi — affetmek istemiyen, sizi ben, yani kurbaninızın kızı ve kendisi de kurbanmız olan ben... sizin ve hare- ketlerinizin lâyık olduğu tarizlerden ve tefsirlerden sizi afiediyorum ve ancak , hâdiseleri anlatiyorum. — Çok teşekkür ederim güzel yav- rum. Devam ediniz, beni cidden alâka. dar ediyorsunüz. Bertiy ayni soğuk tavırla devam etti: — O adam, genç kızın namusunu pa- yimal etmek için kuvvetinden İstifade etti. Zannediyorum ki, bu cürüm, sizin affetmek İstemediğiniz cürümden çok daha müthiştir, mösyö, Bu! mösyö kelimesi üzerine, kral is- yan etti, Fakat derhal (o kendisini top- Jayarak İâkayt bir şekilde gülümsemek. Je iktifa etti, — Halbuki — bunu herhalde bilmi- Zaten bilseydiniz bile bu sizi cürmünüzden (o alıkoyamazdı —Blanş dö Soji'nin, şılgmca sevdiği. bir nişanlısı vardr. Hanri ürperdi. Bu ana kadar lâkayt görünmeğe çalışarak dinlemişti. Fakat, genç kızın işaret etmiş olduğu vechile, anlatacağı şeyler onca meçhüldü.Bunun için dikkatle dinlemeğe başladı. Bertiy devam etti: — Namusu payimal edilen o annem, bu hicabını sevdiği insana söyliyemedi: fakat, artık kendisini ona lâyık görme- diği için bir bahane bularak ondan ay- rıldı. Bu asil ve iyi kalpli genç anneme prestiş ediyordu. Bunda meş'um bir sir sezdi ve nihayet hiçbir zaman sevmek. ten vageçmediği nişanlısından hakikati öğrendi, O asil ve yüksek ruhlu o bir gençti Anneme, başka bir yere Bi ve herşeye rağmen evli teklif etti. Bu tklif bunu yapana ve buna mü- hatap am şeref veriyordu, Maattecs- er veli kadar mağrurdu. O zaman ölümde bir. leşmeğe karar verdiler, Bu gift intihar için herşeyi o hazırlamıştı, fakat tam o esnada, Blanş dö Soji anne olacağını anladı biliyor o Musunuz ne yaptılar, mösyö? Ancak çocuk doğduktan sonra projelerini mevkiifile koymağa karar- verdiler. Ve kârarlarını tatbik ettiler. Doğumumdan bir gün sonra, annemle nişanlısı ölümü ayni kadehten içtiler. Eğer Sojiye glerseniz mösyö, ayni me- zarın üzerinde iki haç görürsünüz. Bir adamın, kral olduğu için, sarhoş oldu- ğu için, eğlenmek ve vakit geçirmek is. tediği için, hayatta ayırdığı ve ölümde birleşen iki kurban işte orada metfun- durlar. Bu, çilte cinayet o değil midir, mösyö? z Kralın artık alay etmeğe hiç o niyeti yoktu. Biraz sararmış, başımı o önüne eğmiş, onu tahrik ettiğine son (derece pişman bir halde, bilmediği bu teferrü- atı dikkatle dinliyordu. Onun sustuğunu siimeğ.; kızı do- kunaklı bir tavırla devam etti: — Böylece, doğuşumun ertesi günü annesiz ve babasız kaldım. Buna rağ. men, anlayacak y: ince, öğrendim ki benim de, bir vardr, Fakat bu baba ner ? Ne yapıyordu? İsmi di? ordum. Annemi İs- « hizmetçi, yavaş yas vaş konuşmağa başladığım andan itiba» ren, gökte olan annem için o ve sonra, babamın bir kızı olduğunu hatırlıyarak ona doğru gelmesi için dua etmeği ba. Ba öğretti. Hergün tekrarlanan bu du- ayla, bir babam olduğunu öğrendim. Bu duanın, sütnineme bir çok sualler sör- mama vesile teşkil ettiğini o söylemeğe lüzum yoktur. Fakat hiçbir zaman tat- min edici bir cevap alamadım. — İbtiyat sütninem, ancak, babam'a karşılaşırsam, onu affetmem li ettiğini bana söyle, g . FRANSIZCA DERSİ DERSLERİ 1 Kendi kendice 1009 kelime ile FRANSIZCA 12 nci resim üzerindeki çalışmalarımıza devam edi, (12 numaralı “Postahanede” resmile takip edilecektir. yoruz. Resmin geçen derste görmediğimiz cihetlerini bu derste, yeni kelime ve onlara ait kaideleri - öğrenerel — gözden geçireceğiz. DERSLERİ Türkçeye çevirin 1 — Voudriez.vous recommander cette lettre? FRANSIZCA Tl faudra vous adresser ü “Mandats-Poste” guand vou$ voyudrez envoyer de Yargest ou toucher un mandat. (il fandra vw sadrese a manda post ban vu vwdve zanvusiye dö lorjan u inşe ön manda.) Para göndermek, veya gelen bir para bavalesimt al, “ mak istediğiniz zaman “posta havalesi, gişesine müraca. “Lâzım olacak iz müracaat etmek ye. posta havale- leri we zaman siz istiyeceksiniz göndermek den. para ve. ya almak bir havale. at etmeniz lâzımdır. Türke rilmek üzere verdiğimiz tercime VA. Z Geçen dersteki vazifeler Ji — Dosdoğru gidin ve sonra sağdaki sokağa sapın.” 2 — Memurları görmek isterdim. Evvelâ, geçen dersteki fransızcadan türkçeye ve çeden fransızcaya çevi Fransızcadan çevrilecek olan öümlelerin türkçesi $9e dur: 1 — Söyler misiniz, efendim, postahane nerededir? 3 — Postahaneye girmek ister misiniz? — Evet! Bir mektup yazacağım. 4 — Postacıyı görüyor musunuz? zifelerinin yapılmış şekillerini görelim: Fransızcaya çeviriniz 1 — Telgraf için nereye müracaat etmem lâzım? a — Le güichet, â Göt, Monsicur, No. 8. 2 — Je dösirerais faire recommander ce pli. Combien est-ce? — C'est un france de plus. 3 — Voulez.vous me donner un carnet de timbres? — Voilâ, Monsisur. — "Telgraf, (telgrafnameler) ibaresini taşıyan gi- 3 — Mektup yollamak için pul nereden alabilirim? — “Posta pulları, gişesinde. 3 — Para havalesi mi almak istiyorsunuz” 4 — Guel esi le tarif des lettres? — Pour Vâtranger, c'est 1 fr. 50. geye. PARDAYANIN OĞLU 4 rd Ben de artık ondan bu hususta ai bir şey sormamağa başladım. Bertiy bir müddet sustu. Hanri yavaş bir sesle: — Sizin için olduğu (okadar benim igin de acı olan bu şeyleri tazeliyorsu- müz? — Bilmeniz lâzımdır!,. Bunu siz is tediniz. Takriben iki sene oluyor, süt. ninem beni Soji'den alarak Parise getir- di. İhtiyar bir kadın euallerime cevap olarak, babamın bu büyük şehirde otur- duğunu böylelikle onun yanında olağa- ğımı, belki ona tesadüf Oo etmek, beni tanımaşıfı, bana merhamet etmesini te. min etmek Krsat: bulabileceğimi söyle- di. Fakat babam hiçbir zaman*gelmedi. Buna rağmen, sütninem, önü haberdar ettiğini söylüyordu. Kral atıldı: — Size yemin ederim ki, bundan kiç bir zaman hâberdar edilmedim. Genç kız birati dikkatle onun yüzüne baktı sonra soğuk bir tavırla: — Olabilir, dedi. Bu esnada zaten ih» tiyarlamış ve bitmiş olan İyi kalpli süt ninem öldü ve ölmeden evvel, bara kü- gük bir kutu vererek bunun içindeki pârşümenleri okumamı söyledi. Ben, de. Zuşumun ve annemin ölümünün esrarı» nı işte böylece öğrendim. Hayat hak- ında hiçbir malümatı olmayan, on beş yaşında bir genç için — bu gök ağır bir darbeydi. Buna rağmen, ihtiyar dadım, bana, bu affetmek fikrini öyle aşılamış- tı ki, babam olan adamalinet oetmeyi düşünmüyordüm. Bu muhteşem babam: tanımak istedim. Bunda kolayca mu. vaflak oldum. Sojiye dönmem icap eder di ve dönebilirdim de.. Bilmem (hangi gizli ümit beni kalmağa o mecbur etti. Sizi temin ederim ki, babamın ktal ol. masından hiçbir sevinç ve gurur duymu Sa bir harekette bulunmayı #efsine yedi remiyeceğini kendi kendime söylüyor. dum. Vakia annemin sözlerinden şüphe etmiyordum, fakat zannediyordum ki, onu bütün kalbimle kendi » hanıma ve annemin namma affedeceğim. Başka bir şey istemiyordum. Kralın, beni Kızı ola- rak tanıyacağı fikri hibir zaman aklı. ma gelmiyordu, Hiçbir haris o maksat beslemiyordum. Babamı e gelmedi. A: yordum, — Fakat gör rağmer itral ederim, fa inal üzere gelen bir adam hiçbir zaman geç kalmış sayılmaz. Genç kız boğuk bir sesle bağırdı: — Hiçbir zâman - gelmemesiz daha iyi olurdu. $ — Bu da ne Bertiy kin ve Bâğırdı: — Şu demektir ki, Siz benim evime, bundan on altı sene evvel annemin evi, ne girdiğiniz şekilde girmek İstediniz. Eğer size ismimi söylemeseydim, anne“ me yaptığımız alçakça suikasti kızına da kızımıza da yapmağa teşebbüs edecekti. e, iie VR e ie — Evet; (bir gişeye) gişelerden birine doğru gidiz. : yor. po is Türkçeden çevrilecek olan cümlelerin franmcası şudur: