Srazrpa » npuadıpo * yöre yoyareu — unuyeyağere * Ge zunz - Uaryiyde *10Kpı3 ouz yaya vekeg EH ““omyeoö6 7074) şpu$ dofişp5 una ez, “(adypoiap yp) wn uago 796 op oy) Lruf dry WA) — © “ “İpoysuyeg op 140 pia meşguliyetleri hakkında verdiği izahat: dinler gibi yaparken, müteyak- kiz o bulunuyor ve en küçük fırsattan bile istifade etmeğe hazırlanıyordu. Onların bu vaziyette yanyana yürü” güklerini ve samimiyetle konuştukla. rını görenler, hiçbir zaman bunlardan birisinin diğerinin kurbanı (o olacağına ihtimal veremezlerdi. 5 Pardayan, Espinozanın, sırf insanlık hislerinin tesirile kendisini (bu güzel bahçelerde gezdirecek bir adam p ını düşünüyordu. Bunda başka bir maksat olacağını tahmin ediyordu. Fakat Espinoza gene | başka şeyl” den bahsediyor ve Pardayan da, ONU” ayrılmadan evvel kendisine bir oyun oynıyacağırir bildiği için, bu oyunu heye canla bekliyordu. Bu aralık, basamaklardan inerek. #9 niş bir dehlize | girdiler, Bu deb” şimdi bulundukları binanın DOye”“* uzanıyordu. Dehlizin bir tarafı Arp tarı mimâzisinde yapılmış ice v6 Ki“ gük sütunlarla işgal edilmişti. Mukabil tarafa bir sürü, boy “boy kapılar V- dı: Herhalde hücreler, debtizin #etba- Jinde, onları bekler gibi duran FABİP Jer, sessizce etraflarını sardılar. Pard- yan mânevranın farkına vardi. Bü rar biplerin iri yarı adamlar o OKUKlaMU! da gördü ve hafifçe gülümsiyerek dö” gündü.: — Anlaşıldı! Esrar çözülmek üzere! Fakat bana öyle geliyor ki, Mösyö Ps- pinozanın yapmak istediği şey onu © dişede bulunduruyor da onun için bu © bir sürü rahibi etrafına — toplad Hele, bir şeyden haberleri yokmuş gibi me-/ sum masum ötede duran rahiplere n€ İ denir? Onlar da galiba parmaklıklara taşra, HM çep m izim ii Meli li p pillipli Sp ç krelsi & ii 2 Milim N O “çilek 8 ele ES gi 7 pE.İPEr Sie 5 in : il 6 ki aEE 1 BEERİ iz hiiç Hi 8 zi Şİ Li Hi dl ki İŞTİR PEEERE Bevsği Pep kile iie, il ai a ii ri! emilir iin; ii late dil 4 ii elle iü ie inu mu Müt | İlç ipi ai AŞKI COCENİNAŞRI SN yaklaştırmamak için oraya dizilmişler. Dikkatli davranmalı, çünkü vaziyet nas zik devresindedir, Filhakika, Pardayanın gördüğü Ve$* bile, dehliz baştan başa, bilhassa çıkış yerlerini bekliyen rahiplerie — doluydu. Espinoza tesadüf ettiği ilk O kapının önünde durdu: — Mösyö şövalye, dedi, şahsan size karşı bir kin beslemem için higbir s€- bep yoktur. Bana inanıyor musunuz? Pardayan soğuk bir sesle cevap vef- di: — Mademki bana bunu söylemek $€- refini bahşediyorsunuz, bundan şüphğ edemem. Espinoza, başile bir tapdikten #onra, devam etti: — Fakat benim elimde müthiş ve büyük bir memuriyet var ve bu memu. riyetin icap ettirdiği vazifeleri yapar ken, hakiki benliğim kaybolarak, yerini başengizitöre, yani merhamet ve İnsa- niyet gibi hislerden mahrum ve yalnız vazifesini yapmakla mükellef bir mah. lüka terkediyor. Bu anda size bitap € den başengizitördür. pi Söyliyeceğiniz e il simmei güç mü mösyö? : we sizin eliniz- Yalnızım, silâbrm yok eğen deyim. e a bir defa ik çıkarın da bitsin. Bu sözler o kadar büyük bir istihza ile söylenmişti ki, Espinozadan başka birisi olsaydı buna tahammül edemez- di. Fakat, Espinoza, itiraf ettiği veçhile insan değil, idarelerin en zalimi ve en müthişinin canlı bir timseliydi. Bunun için ayni sakin sesle devam etti: — Siz Majeste krs (o tahkir ettiniz. Mahkümsunuz. Ölmeniz lâzım. K — Çok şükür: işte açıkça söylediniz. il SK 3 5 2 bla zi ge 3 z GE E g4 p halilari S2 sisi şöşdiği zi SEN eişini xi Yağ 5 Rap iriii ilini ig e aze. SRASAS SİSE 28 Gidi ii. Mia Sli Eğ ili! karli aj biri 2 34 83 BEREŞ i zi İş in zi ni Sy 2 işi ç FA ne BESAF SE : 3 GÜCENİN “AŞKI aaa — , ? Eee Şa e e 3 ğ : Eği Şi ME b 8 alüş ZE işl Bişi 1 di gp isa 8 Il $ wii GİRERİZ gp EA EİRAİ sad EişE iie 3 gs Eğ Mini vaitığişeli sölgün,aziisdd? aaakıskasıilıyi ie bu, 21 “lokomotif malinisti götürüyor makineyi doğru raya.., Lokomotife lâzım olan buhar tazyikımın hâsıl olması (Der haytser şavfelt indi foyerung, um den nö- için ateşçi kürekle ocağa kömtür atıyor. tigen damfdruk tsu bekommen.) Der Heizer sehaufelt Kohlen in die Fcuerung, um den Der Loökomotivführer ofahrt die Maschine auf das (Der lokomotivführer fört di maşine avf das riklige nötigen Dampfdruck zu bekommen, richtige Geleise. “Ateşçi kürek ile atiyor kömür ocağa için Büzumi Makinist lokomotifi hareket hattına götürüyor, har tasyiki elde etmek.,, ; b j die Auslağe, - n -- camekân, . lar seyrediyordu - seyredilmiş die Buchhandlung, . en -- kitapçı dük! “Böylece, şimdi dir vakit,, Artık hareket zamanı gek So, nun ist es Zeit. (Zo, mun ist es teayt), miştir, ü yo Sl gizem vid 147 ———————> Espinozanın çehresi her zamanki gibi | vaziyette oradan ayrıldılar, Fausteya sakin ve hareketsizdi. Yüzünde ne bir zafer sevinci, ne de tehdit o mevcuttu. Onda, resmi bir siyarete — gelmiiş kiber bir adam hali vardır. Pardayan hapishaneye götürülünce Espinoza da doğru “Altın kulesi,.ne git mişti. Pardayana karşı birlikte hareket etmik üzere biribirlerile barışmış olan Kardinal Montâlt ile dük dö Macyore, Espinozanın emri üzerine orada rahip bir doktor tarafından tedavi ediliyorlar» dı, Espinoza, papalığa © İstediği adamı intihap ettirmek için, onları - Romaya göndermeğe karar vermişti. Herhalde, Espinozanın istediğini yaptırmak işin bususi bazı kabiliyet ve usulleri olacak. & ki, kardinalle dük, her şeye rağmen, ona İtaat etmek mecburiyetinde kald:- Jar. Maamafih papaz olmıyan dük Mac- yore intihabatta papalığa seçümiyece. ğini bildiği için Montalttan daha fazla mukavemet gösterdi. Espinoza bu son mukavemeti de kır- mak için, kıskanmakta mana clmadığı ve Pardayanın rekabetinden korkmuıya- rak Faustayı emniyetle terkedebilecek. leri kuzusurrda kendilerini ikna etmek istedi, Yartları henüz kapanmış ve zayıf ol- malarına rağmen, onlar: odalarından Çi- karak San Pablo o manastırma götür. müş ve, şaraba dökülmüş olan o rarko- tiğin tesiri altında derin derin uyuyan Pardayanı göstermişti. o Espiboza, hiç şüpheğiz onlara, kin ve nefretlerinin tat #nini hususunda tasavvur ettiklerinden çok daha müthiş bir intikamdan bah- getmiş olacaktı ki, biribirlerinin yüzüne dehşet içinde baktılar ve Pardayanmn artık mevcut olmadığından Semin bir gelince, işlerini bitirdikten (sonra onu nasılsa bulacaklarını ümit ediyorlardı. Fakat iki genç, Pardayandan kurtul. duklarına emin olunca, tekrar İbiribirle- rini müthiş surette kıskanmağa ve biri- birlerine tekrar kin beslemeğe başladın lar. Espinoza içeriye girince, Pardayanı yüzüne baktı ve kendisini affettirmek « istiyormuş gibi tatlı bir sesle: — Mösyö şövalye, dedi, size © karşı göstermek: kaldığım sert muameleden dolayı cidden çok mü- teessirim. Pardayan hazik bir tavırla cevap ver- di: — Mösyö kardinal, sizin bü teessürü. nüz de beni cidden mütehassis ediyor. — Şunu kabul ediniz ki, mösyö, bu çareye baş vurmamak için elimden ge» len herşeyi yaptım. Size dostça ve sa- mimiyetle memleketinize dönmenizi tav siye ettim. — Beni samimiyetle ikaz etıniş oldu. Zunuzu itiraf ederim. Fakat o doğrusu ayni samimiyet ve erkekliği şalısımı ele geçirmek hususunda o başvurduğunuz garede de arıyorum ama bulamıyorum,. Benim gibi basit ve sade bir insanı ele geçirmek için koca bir orduyu ayaklan- dırdınız. Siz de kabul ediniz ki, bu pek mübalâğalı!, Espinoza ciddi bir tavırla : — Bu, sizin şahsınıza, kuvvet ve ce- saretinize verdiğim ehemmiyeti göster. mektedir. Pardayan gülerek cevap verdi: — Doğrusu iltifatınız pek de yabana atılır şeylerden değil, Hem de böylelik- İe, vatanımın âtisi için (o de şimdi büs- bütün müsterihim, Sizin efendiniz, yani kralınız, hiçbir zaman bizim memleket. A yk p b bkeni dlği *sela zak ila ği Sak ön a ÖÇ any wi e sl âüh6i) özde Pu